Tekirdağında yaptırılan Ring'de muntazam müsabakalara geçilmiş bulunuyor Tekirdağlı Diyor ki: Pariste elimizden kaçan Frenk güreşçilerini, Burada sıkıştırabiliriz Yazan: Eşref Şefik Tekirdağlı Hüseyin, dün matbaa- mıza geldi. Kendisile Âvrupa seyaha- ti hakkında görüştük. Başından ge- çenleri, karşılaştığı ve karşılaşamadi- ğı pehlivanlara dair hikâyelerini söy- ledi. Başpehlivanımızın Paris hikâye- lerinden evvel nakledilecek mühim bir sözü var. Diyor ki: “— Burada iken anlatırdınız da pek inanmazdım. Fakat şimdi kendi gözümle gördüm ve inandım. Bizim gibi Avrupaya ciddi güreşler yapma- ğa çıkacak pehlivanların kolay ko- lay iş bulması, şöhret temin etmesi mümkün değildir. Jak Şeri gibi zen- gin bir pehlivan dahi Pariste pek parlak işicr göremiyor, Ben iki defa güreştikten sonra başka sakip bulamayınca «gazetelere müracaat ettim. Benimle karşılaş” maktan çekindiklerini, dalavereli gü- reşler teklif ettiklerini anlattım. Bir geyler yazmalarını rica ettim. Bir sa- tır yazdıramadım. Sebebi de bizim paramızla 500,000 liralık sermsye ile işe girişmiş bir şirketle aralarının bo- zulmasını istemiyorlar. Şimdi, güreş dünyasının Hanyasını Konyasını an- adım, Avrupa güreşleri hakkında €V- velce söylediğiniz sözlere geldim. Bizim için bir çare var; ah bizim Tekirdağ valisi gibi güreşe hevesli, güreşçileri teşvik ve himaye eden dört beş kişi bir araya gelse, epey bir sermaye koysalar, işin başına da anlıyan birini getirseler, Avrupada karşımıza çıkmak istemiyen frenkle- ri buraya davet edip hakkile güreş- ler yapabilirdik. O zaman şöhretli frenk pehlivanlarile aramızda fark- İar anlaşılmış olurdu. Hem © iş kâr da getirir. Biz de fayda görürüz. Bizi himaye edenlerden Tekirdağ valisinden bahsettim. Bakın size o- nun Tekirdağ güreşçileri için yaptır- dığı ringin resmini vereyim. Paris- teki ringler gibi vidası iyi bir şey yaptırmışlar, Mükemmel müsabaka- lar yapıyorlar. Valinin himmetile “Tekirdağ ye civarında bugünden kırk elli değerli pehlivan meydana çık- mıştır. Oraları bir zaman gelecek ki, büyük pehlivanlarımızın kaynağı ©- Jscaktır, Paristen hatıralar Güreşçilerinden evvel Paris şeh- rinden bahsedeyim. Parisi gezmek için yanımdaki Asım'la ekseriya çe- kişirdik. Ben Şanzelize dedikleri ge- niş caddeden yürüyüp, zafer takının altından geçtikten sonra ormana sap- mağı pek severdim. Akşam yemekle- rinden sonra yaptığım gezinti tek- liflerine karşı: — Adam ne yapacağız otele gire- lim, Cevabını verirdi. O zaman gurbette kavga eden iki kardeş gibi çabuk geçecek bir dar- gınlıkla ayrılırdık. Ben' ezberlediğim | sokaklardan Şanzelize'yi bulurdum. Kendi başıma dolaşırdım. Bazan da kaybolurdum. Bir keresinde şeytan aklımı çeldi. Yeraltı şimendiferine girmiş bulundum. O ne belâlı sev- miş. Bir türlü yer yüzüne çıkama- dım. Bir istasyonda iniyordum. Yer altından çıktığımı zannedip bir ta- rafa sapıyordum. Bir de ne göreyim! Gene başka bir semte giden diğer | İbir yeraltı şimendiferinin önünde ol- duğumu görünce ağlıyasım geldi. Ne ise bir adamcağızın yardımı ile yer memeğe yemin ettim. ve midem hoşlanmadı. Bir ermeninin işlettiği Pera adındaki lokantayı bü- luncaya kadar epey zorluk çektim. Fakat o ermeni lokantasında da Bul- gar Arif'le güreşeceğim hafta zehir- lendim. Orayı da bırakmağa mecbur kaldım. Meşhur güreşçiler Avrupanın meşhur güreşçilerini idman salonlarında, muhtelif güreş- lerde seyrettim. Edindiğim kanaat şudur: Onlar elddi güreşlerle vücut- | larını hırpalamak istemiyorlar. Ti- yatrocu olmuşlar. Belli başlıları be- nimle idman bile yapmadı ki, dere- celerini lâyıkile söyliyeyim. Yalnız hani bir zamanlar buraya Yunanlı Cim Londosla beraber ge- Tip güya bir güreş yapan Kravyani ile beş dakika kadar idman yaptım. | Idmandan sonra Rus pehlivanının kustuğunu gördüm. Herif işi tevil et- mek istedi. Bana dedi ki, yemek ye- miştim de sıkı idman midemi bulan- dırdı. Avrupaya gittiğimden bir taraf- tan memnunum. Türk ismile güreşen Bulgar pehlivanı yendim. Bir de hayli oyunlar öğrendim. Burada iken | vücudumun üst kısmile daha fazla çalışırdım. Halbuki bacak kıskaçla- rı, ayak burmaları ve bacak kenetle- rile bir hasmın daha çabuk ve kolay | yenildiğini gördüm. 'Tekrar ediyorum; birkaç zengin toplu bir sermaye koyup iş bilen bir adamla muntazam ve devamlı orga- nizasyonlara başlarlarsa ancak © za- man İstediğimiz pehlivanlarla ciddi bir şekilde vatanımızda çarpışabili- riz. Aksi takdirde Avrupada bizlere kolay kolay iş vermiyeceklerini sa- rürüm, 'Tekirdağlıyı yaptığı iki güreşte yüzümüzü ağarttığından dolayı bir daha tebrik ederek uğurladık. Güre İzmire Gittiler Milli Küme fikstürü mucibince bu hafta Izmirde cumartesi günü Alsancak, pazar günü Üçok ile kar- şılaşması icap eden Güneş takımı dün akşam yirmi kişilik bir kadro ile Bandırma ekspresile İzmire hareket etmiştir. Istanbul ve Ankara takımlarının İzmirde yapacağı maçlar için bazı kararlar veren Futbol Federasyonu Başkanı da müsabakaları yakından hareket erlaraktir 23 Nisanda Estonyanın Talin şeh rinde yapılacak olan Avrupa gü rep şampiyonasına gidecek Türk mili güreş takımının 16 ni- sanda Köstence tarikile hareket et mesi kararlaşmıştır. Güreş f Fasyonu bu müddet zarfındı manlara daha aaaslı bir şeklide vam edebilmek maksadile, yapılar seçmelerde teferrüt eden Ankara- dan 86 kiloda Mustafa 61 kiloda Ahmet ve Suadi İstanbulda çalış” mak üzere antrenör emrinde bırak mıştır, Avrupaya gidecek takımı esseli ve son bir şeklide teşpit etmek U- Zora nisanın ilk haftasında yehri- mizde yeniden bir seçme müsaba- kası yapılacaktır. Futbol : Fenerden 300 Lira Tazminat mı İsteniyor? Milli Küme fikstürü mucibince bu hafta İstanbuda müsabaka yap- mak üzere Ankaranın Harbiye takı- mı Istanbula gelecek ve cumartesi günü Galatasaray, pazar günü de Fenerle karşılaşacaktır. Malüm oldu- ğu üzere, pazar günü yapılacak Şe- hirlerarası maçlarının oynanılacağı saha yüzünden teşkilâtla Fenerbah- çe arasında ihtilâf çıkmıştır. Geçen altından kurtuldum. Bir daha da gir- |sene yapılan talimatname hükümle- | rinin tatbik edilmediğinden şikâyet | Fransızların yemeklerile başım İeden Fener klübü, İzmirin Üçok ta-| kımile Taksim stadyomunda karşılaş- mayı kabul etmediğinden teşkilâtça hükmen mağlüp sayılmış ve hakkın- da Milli Küme talimatnamesi müci- bince 250 lira da para cezası kesil mişti. Klüp bu karara itiraz için ken namenin bir suretini teşkilâttan is- tediği halde bit cevap alamamıştır. Lâkin şimdi Harbiyenin gene Tak- sim stadında oyun oynaması fikstü- re geçmiş bulunuyor. Fener klübü prensip itibarile kendi stadında oyun oynatılmamasını kabul etmediğin- den, işler bu durumda oldukça, Fe ner - Harbiye maçı olmıyacak, de- mektir. Yalnız, henüz teeyyüt etmiyen bir habere göre, teşkilât, Fener klü- bile hâdis olan bu vaziyeti ıslah için bususi surette klübü İstimzaç et- miş, hattâ maçı Taksimde yapmayı kabul ettiği takdirde Fener klübüne 300 lira vermeyi de teklif etmiştir. Klübün bu teklifi reddettiğini ve iddiasının para meselesi olmadığını ileri sürdüğü söylenmektedir. Buna mukabil Fener klübü tarafından Uç- ok maçının tekrarı ve cezanın kaldı- rılması şartlarının ileri sürüldüğü rivayet ediliyor. Klüp mahefili ve teş kilât adamları bu rivayetlerden ha- berleri olmadığını söylüyorlar. Bu yazdığımız şeylerin tahakku- ku ihtimali vardır. Bu takdirde, işle- rin pazara kadar sydınlanacağı da muhakkaktır. Anadolu Klübü Hakkında Tahkikat Yapılıyor Bu sene, mevsim başında Milli Kümeye girecek klüplerin ayrılma- Sına esas tutulan tek müsabakalı fik- stür yapılırken İstanbul klüplerinin birkaç defa tasnife tâbi tutulduğu hatırlardadır, En son yapılan tasnif- te ikinci kümeye indirilen Anadolu klübü bu karara o zaman itiraz ede- rek, hakkında tatbik edilen şeyin u- mumi merkezce verilmiş önceki ka- rarlara muhalif olduğunu ileri sür- müştü. Muhtelif zamanlarda muhtelif mercilere karşı yaptığı itirazın naza- rı itibara alınmadığını gören ve İs- tanbulun en eski gençlik yuvaların- dan olan Anadolu klübü ikinci kü- meye İnme kararını kabul etmiyerek maçlara iştirak etmemiş ve yaptığı fevkalâde bir kongrede vaziyeti âza- | | mektedir. Fakat, manlese” | | muşlardır. ka mektubunda adı geçen talimat | TAN | OKUYUCU Mektupları Bir Gayrimübadilin Dileği Şigti Kazmirci Ali Rıza sokağında 2 numa rada oturan gayrimübsdillerden Cafer Sa- dık Kırcaali yazıyor: İ “— Son günlerde Maliye Vekâleti tara- ıyrimübadillere mütebaki istihkak arının tesviye eöfleceği haberi gazetelerde çıktı. Bu huber gayrimübedilleri sevindir. vıldanberi sıkıntı çekten gayrimübadillerin ekserisi istihkak mazbatalarını birtakım sarraf, te. feci ve ispektilâtörlere gülünç denecek fi- yatlarla devretmek mecburiyetinde kal - Bu sefer Maliye Vekiletinin yapacağı esklerdir. Meselâ (10000) Kiralık kok mazbutası bunlara 300 liraya devredil miştir. Dileğimiz şudur ki; bu son tevzinttarı vel bu gibi gnyrimübadillerin. hukukunu koruyacak kararlar ve tedbirler ittihaz İlunsun. Bu hususta” alâkadarların nazı dikkatini celbetmenizi rica ederiz., * Radyo ruhsatiyeleri ücreti İmzaları bizde mahfuz bulunan üç okuyu cumuz gönderdikleri mektupta diyorlar ki “— Düne kadar Miks öramma sokulen (Radyo) bugün umumi bir ihtiyaç haline | girmiştir. Halkın ihtiyaçlarını karşıla —| mak Cümburiyet hükümetinin başlıca he- def ve prenstplerindendir. Hükümet halkı redyo eshibi yapmak maksadile gümrük ta rifelerinde az çok bir tenzilât yapmıştır. Bu kolaylığı radyo satan münsseseler de | uzun vâdeli taksitler suretile iştirak etmiş erdir. Halka bi (ki cihetten yapılan yardıma posta ve telgraf telefon idaresinin iştirak ettirilmesi zaruridir. Memleketin geçim şartları gözününde tutularak her sene ha- sirunda radyo sahiplerinden peşinen sh - nan on liranın hiç değilse iki taksite bağ- larmak suretile ödeme şeklinin hafifletii. mest maksadın inkişafna Bizmet eder. Bu hususta alâkadarların nazarı dikkatini cel- betmenizi rica ederiz. * Musiki zevkini yaymak için Okuyucularımızdan Mustafa Sayıcı bize râiği mektupta diyor ki: “— Pazar günleri radyo İle “Teksimde Cümhuriyet meydanında birkâç #medenbe- di musiki Barcaları lerde mükemmel denecek ka le devüim edeceği taktirde büyük semereler verecekti. Maatteessiif devam etmedi. İlk senelerde neşriyat prozramının hemen her | kısmı meşhur musiki ürtatlarının şaheser - lerinden ve klâsik parçalardan ibaretti. Halbuki #0 zamanlarda Tuksim meyda - manda İşitilen musiki, barlarda ve kabareler de işitilen ekseriya tangulardan ve birta - kım uyuşturucu güzellerden ibarettir. Milletin. müsiki anlayışı ve musiki kabi- liyetlerinin tekâmülü için çalışan bu musi- Xi neşriyatçıları musikide bizden yüksek | olan Avrupalıların klâsik müstkirini örnek olarak gözönünde bulundurmalıdırlar.,, Bisiklet : Mıntaka Yarışları Bu Hafta' Başlıyor T.S. K. İstanbul Bölgesi Bisiklet Ajanlı- Burdan: 1 — İstanbul Bölgesi 1938 yılı birincisini tayin edecek olan seri bisiklet yarışlarına 26.3.1008 tarihinde başlanacaktır. 3 — Her hafta yapılacak olan bu yarışlar (20, 25, 30, 40, 50, 75, 100 ve 135) kilometre olmuk örere 15.5.1088 gününe kadar sekiz hafta devam edecektir. 3 — Her hafta koşuculara yarışlarda 8)- dıkları derecelere göre puan verilecektir. 4 — Sekiz yarış sönünda on İyi derece â- Jan koşucu İstanbul birincisi olacaktır. $ — Birinci yarıp 22.1068 pazar günü Mecidiyeköyü - Balmumcu çiftliği - Hacı ceman tepesi « Mecidiyeköyü olmak üzere (20) kilometredir. $ — İkinci yarış 3.4.1938 pazar günü Siş i « Hürriyet âbidesi - Mecidiyeköyü - Bal mumcu Çiftliği - Hacosman tepesi - Me- cidiyektiyü olmak üzere (25) kilometredir. 7 — Geri kalen yarışların yolleri ayrıca ilân edilecektir. B — Yarışlara tam snat onda başlanacak. tır. 9 — Yarışlara iştirak edecek olan koşu- cuların tem vaktinde yarış yerinde hazır bulunmaları tebliğ olunur. —— dikten sonra ayrıca hakkını araştır. mak için resmi makamlara da baş vurmuştu. Türk Spor kurumu umumi mer- kezi klübün heyeti umumiyesinde BANANA M uhitinde pek ziyade sevilmiş olan ve Paris barosuna men- sup bulunan namzedimiz avukat Mösyö Dubose Nenville'i tanıtıyo- rum... Takdim merasimi epey tantana- Mı oldu. Şaşmaz bir hafızaya ma- lik olan avukatın kâtibi müstak- bel mebusu müntehiplere tanıtmak işini kendi üzerine almıştı. O sa- miş olduklarından büt lamanın imkânı kalm hirde, kar$ı taraftan olan ve mel keziyetçilerin tarafırı iltizam ©- den esnaftan başka kimse yoktu. Çiftliğinin ambarı önünde bul- dukları Mösyö Doulouard gelen- leri saygı ile karşıladı. Ve gözle- rini ve yüzündeki sayısız buru- şukluklarını oynata oyhata nam- zedi süzdü. Cebinden çıkardığı bir tutam toz tütünü misafire ikram etti. Buna karşılık da kâtip ona bir sigara uzattı. İhtiyar çiftçi müntehi) — Sigara içmiyorum! dedi, Fa- kat bizim bastıbacak uşak bu si- garayı (o sıhbalinize (o tüttürürse memnun olacaktır, —'Robishon mu? On yedisin- de; işinize yarainaz; intihap hak- kına malik değil 0... igara boşuna ikram edilmiş” ti. Intihap O türnelerinde bu pek ufak tefek ziyaretleri göze al- mak lâzımdı herhalde. Bununla be- raber Mösyö Nenville taraftarı 0- lan çiftçiye İltifstlarını esirgeme- di. Ayrıca da artık ihtiyarlığından dolayı dolaşamıyan eski mebus Algulin'i methetti. O zaman gifi > — Ah, öyle iyi insanlara ba dün- yada yer kalmadı. Aigulin zama- nında buralılar ne İsterlerse olurdu. 25 senesindeki dolu yüzünden he- pimize tazminat verdiren odur. O olmamış olsaydı, iş vilâyete kala- cak ve işler geçen seneki gibi sal- lantıda duracaktı... Buhun üzerine Mösyö Nenville, kendisinin bu gibi meselelerde “yeditulâ,, sahibi olduğunu bil dirmekte gecikmedi. Kâtibinin göz kırpması üzerine ihtiyardan bir tutam tütün istedi ve burnuna çekti. Fakat aksırmağa başlayınca burnundaki Sisistre hastalığının nüksetmesinden korktu. — Komşunuz Mösyö Chambo- net'nin reyini pek iYi kullanmadı- Eını söylüyorler. Acaba onu da bir ziyaret etsem ne dersiniz? — Onun işi belli olmaz, Kötü bir adam değildir hani., Birkaç de- fa bana kamyonetini verdi. Aigu- lin ona ehemmiyet vermediği için kızardı. Anlarsınız ya ona ehetie miyet vermemek İnsana pâhaliya oturur. Kibirlidir ha... — Yok yok. Ben ona hürmet etmesini bilirim. Toprak işi ile uğraşanlara... Asırlardanberi ana vatana yerleşmiş... — Fakst Mösyö Chambonet'nin. meyhaneci olduğunu unutuyorsu” nuz? Ayyaşlarla dosttur, Onun şöb- retini ve gelirini temin eden içki- si vardır. Sıçanların burnu bile ©- na değmemiştir henüz... O kadar teşkilât aleyhinde söz söylenmiş ol- masından ve resmi makamlara da müracaatta bulunmasından dolayı hakkında ceza verilmek üzere Ana- dolu klübü idare heyetini disiplin takip etmek üzere bu akşam İzmire | sına bildiren heyeti idare, hareketi- | divanına vermiş ve divanca alâkadar 'ni heyeti umumiyeye de tasvipv ottir- ların ifadeleri alınmıştıar, ve tazedir. — Oyle ise haydi gidip onu gö- relim... Allahaısmarladık.. Progra- mi Ve toplantıların bistesini size bırakıyorum, Şayet bir gün bana ihtiyacınız olursa hiç çekinme yint. Mebus Namzedi.. “ Andre Therive,, den Çeviren : Faik BERCMEN A 4 — Elbet, elbet. Dolu yağar sa.. Bu yaz doludan ziyade öküz- lere, ârız olan hastalıktan korku- yorum. Nenville, kü neci hakkında elde edilir bir adam olmadığını (ve muhasım (par ti tarafından elde edildiğini söy» lemesine rağmen oraya doğru yol- landı. Mösyö Nenville ki retine: — Canım bundan ne çıkar? di- ye cevap verdi. Vatandaşlarımı sa- dece yuvalarında ziyaret etmek i8- tiyorum, Meyhane, dörtyol ağzındaydı. Duvarlarda ilâna benzer bir şey yoktu. Bu Aayra alâmet değildi. Mösyö Nenville tantanah bir e- da ile içeri dalarak kendi kendisi- ni takdim etmeyi daha münasip buldu. Chambonet zayıf uzun boylu titiz ve asık suratı bir adamdı. O da Mösyö Aigulin'i övmekte kusur etmedi. Merhum mebusun kareleeimi hik yeyserlesiemlerifie tuğu pek anlaşıtmzdı: — Benim kendime göre düşün- düklerim var, dedi. Bu da her na muslu adamın düşüneceği şeyler- dir. — Tebrik ederim. Ben de ese” sen bunun aksini aklımdan geçir” | memiştim.. diye M. Nenville'i bif düşünce aldı, Meyhanecinin ikrar ettiği barsak delen meşhur İ içerken birdenbire tarzi hareke” &ni değiştirmeyi tasarladı: — Buralara bir namzet olarak gelmedim. Sadece sizi, memleke” tn bir çocuğu gibi ziyaret için geldim. Çüünkü bu tarafta yerle” mek niyetindeyim. İmkân olursi bir ev de yaptıracağım. Olmazs& şimdilik kirayla bir ev tutacağım” u Şöyle ucuzca bir ev.. Çünkü pe zengin değilim. Bu yerlerin temi& sıhhi ve her tarafından saadet f$” kıran havasına ihtiyacım var, Möt” yö Chambonet siz ne dersiniz bUÜİ. na?, eyhaneci sesini çıkarmad” | Mebus hamzedi devam e” | mükemmel BİE şeydir. Halkı da iy dir burasının değil mi? — Adamına göre... — Yok” canim Mösyö Chamb” net.. Sizi işiten "de memleket halk hakkında gizli bir düşün niz olduğuna zahip olur. Bi umumiyetle... Meyhaneci kadehini bir yuduf” da yuvarladı, Sonra birden: — Ben, mebusumuza bir # söyliyeceğim, dedi. z Mebusunuz mu?. Daha P” nüz değil dostum... (Devamı 8 incide)