Ne. 56 — İKİNCİ KISIM — Yazan : Ziya Şakir “ İtilaf Fırkası, İkinci Bir Defa Parçalanıyor i Fakat, fesat ve ihtiras kaynağı in ruhu, biran bile sükün ve hu- Ri bilmiyen Gümülcineli İsmali burada da mücadeleden uzak Yaşımamıştı. Kendisini sık sık zi- Yaret eder samimi dostları vasıta- *, gizliden gizliye hâdisata ka- tan hali kalamamıştı. (16 Mart faciası)nı husule geti- İf ümüllerin içinde Gümülceneli İrinil Bey de eksik değildi: Muh- mi menfaatlerin çalkandığı © kapi fartmada © da kendi. lehine kâr temin etmek istemişti. Ha- ince hesaplara istinat Sen bu âdi siyaset hokkabaz, ev- Yelâ kendisini takip eden tevkif da bir tarafa atacağım, sonra Parlak bir külâh kapacağını ü- pit etmişti. Bunun içindir ki, mete *“İ bir kadının himayesine sığın- ho tenha küşede bile cebren ka Mibeyi devirmek teşebbüsüne giri İenlere ümit verici haberler gön- onları teşci eylemişti. Zi yapılacak hareket, o ka- Büç bir şey değildi. Milliyet - Mverler, - kimi Maltaya sürüle - kimi de Anadoluya geçerek - m silinivermişlerdi. Kabine- Mevkii, büsbütün müşkülleş- ba Cüretkârane bir hareket, ka- “a in beş on günlük hayatına hi Mag edilecekti. Onun için, bu ia leyi tertip eden plânlarım tan Ya ler; son kararların da rişlerdi. Pükat bir tesadü? eseri e Ha - #übrts memurlarından birinin üzerine bu meseleye, Eyüp ar» yaknt imasyin ie İden - Yusuf Ziya Efendi ismin Zat vakıf olmuş. Bu vazife Zabıta memuru, emniyetiu- Ye müdürü ile İstanbul polis ürünün Hüriyet ve İtilâf fir. e enden olduklarmı İçin tabiidir ki, bunlara mü km faydasız, ve belki de za- 'l: telâkki etmiş.. doğruca Babı- gelerek bir takrip ile Dahili- Nazırı Hazım Beyin yanına gir- e gün sonra yapılacak olan baskınını haber vermişti. Bey; derhal aldığı ted - 8S bn haraket aki bırakmıştı. e ml Paşa kabinesi de, ah Nada in aldığı şekil ara- taya bır, din Yaşıyamamıştı. » tekrar Damat Ferit Pa- a. ini, #mat Ferit Paşanın Sadaret tape, Devkiine geldiği günden i- Anado, gerek İstanbulda ve gerek Bitermi mühim hâdiseler baş- i, zan Paşa kabinesinin istifa et- kö lar duyulmaz, Babiâlinin dı, “Oltuklarına hasret çeken Sa üye? ile arkadaşları derhal fa- Böçmişler; gerek şahsen ve tüh ye ibtelif vasıtalarla Padi - hdettine de müracaat ede - ina kabinenin kendileri tara- di, “ teşekkülünü rica etmişler - P sayi eh Vahdettin, bütün müra- kaç a süküt ile geçiştirmişti. Bir Danaş ora da; yeni kabineyi, la it Paşanın teşekküle me Sadık Deği ilân edilmişti. Bu ilân lr EY İle arkadaşlarının baş- ty, Adeta birer kırbaç indirmiş” ba nin hocalar zümresi ise - a lustafa Sabri ve Zeynelâ- olmak üzere - büyük bir se etmişlerdi. Çünkü damat Yinç R, Ni Be) bu zümrenin malı idi. de yağ Y bu hüdiseden iki şekil Sadaye sir olmuştu. Birincisi, İag,.. Mevkiine geçmek şu tara- şt, ir bir nazırlık bile alama- İ, artık aralarına son. İstanbulun kara günlerine ast elim bir hata: İşgal ordusu geçit resmi yapıyor derece husumet girmiş olan Damat Ferit Paşa, fırka haytında da ken- disine göz açtırmıyacaktı. F ırka, bir defa daha parça - lanmış ikiye ayrılmıştı. Hocalar, hem fırkanın markasını kaybetmemek; hem de o'demir nal çalı kunduralarile Sadık Beyin al- nına bir tekme indirmek içni der hal Babiâliye bir istida dayamış- lar; (Mutedil Hürriyet, ve İtilâf) is- mi altında yeni bir fırka rühsatna mesi almışlardı. Bu suretle de ken dilerine merbut olan eski teşki- lâta bu yeni isimle büsbütün hâ - ia y Sadık Bey, bu parlak fırkacılık manevrasına bakakâl - mıştı, Ve artık, Damat Ferit Pa - şanın vaziyete hâkim olduğu bir devrede kuvvetli rakiplerile boy ölçmiye imkân olmadığını anlıya- rak kollarım göğsünün üzerinde kavuşturup boynunu bir tarafa bük mekten başka bir şey yapamamış- t. Sadaret mevkiine çıkmak için ne mümkünse yapmakta kusur etmi- yen zavallı melimi derviş bu son hezimetten sonra, birdenbire o ka dar sönük kalmıştı ki; ondan bir şeyler umarak başına toplananlar bile, kısa bir zaman zarfında dağıl- mışlardı. Fakat Sadık Bey; artık fırkacı - ık hayatında hiçbir saadete nail olamıyacağına kanaat getirmekle beraber, bu işin sonuna kadar (Hü- riyet ve İtilâf levhası altında çö- reklenip oturmıya karar vermişti. Ve yine kendisi gibi sebatkâr olan beş on havarisini başına toplıya - rak; Bozdağan kemerinde, üst ka- ta ikametgâh, alt katı fırka karar. gâhı olan bir binaya çekilmişti. Si yaset meydanını da, yeni fırkanın müessisi ve rels olan Konyalı Zey- nelâbidin Efendiye terketmişti, u hâdise o kadar sessiz sa- dasız olup bitmişti ki, pek çok kimseler, Sadık Beyin böyle- ce bir köşeye çekilmesinden. ho- eaların da, eski fırkanm adına bir kelime ilâve etmek suretile -uzun zamanlardanberi süren - fırka mü cadelesinde mühim bir zafer ihzar ettiklerinden haberdar bile değil- lerdi. (Mutedil) kelimesinin ilâvesine ve eksikliğine, hiçkimse ehemmiyet vermemişti. Hüriyet ve İtilâf fır- kası saltanatın tahtına, bütün hey bet ve haşmeti ile, Konyalı Zey- nelâbidin Efendi geçmişti. Esasen fırknaın eski teşkilâtından hiçbir şey eksilmemişti. Sadece, fırka ge- misinde lüzumsuz bir safra gibi te lâkki edilen zavallı melâmi derviş kaldırılıp bir tarafa atılıvermişti. Fakat; asıl dikkate şayan olan bir cihet varsa o da; Damat Ferit Paşanın Sadaret mevkiine geldiği günden itibaren ahval ve vaziye - tin büsbütün değişmesi. (Saray - Bubnâli - Fırka). İşte bu üç kuvve- tin yine biribirile kenetlenerek A- padoluda Türk milletinin istiklâl m damla damla kan larını döken fedakâr Türk evlâtla- rına karşı açıktan açığa husumet göstermeleriydi. (Devamı var) EKONOM DIŞ TİCARET: Yeni Buğday Nizamnamesi Için Dilekler Dün zahire borsa salonunda buğ- day ihracının kontrolü hakkındaki ni zamnamenin üzerinde son bir görüş- me yapılmıştır. Dünkü toplantıya buğday ihracatçıları ile mübayaacı - lar gelmişlerdir. Görüşmelerde tica - ret odası umumi kâtibi Cevat Düzenli tetkikat şubesi müdürü Tevfik Ala- nay, zahire borsası umumi kâtibi A- kif ve MuratFortun bulunmuştur. Ev velki gün okunan nizamnamenin her maddesi için ayrı ayrı mütalâ- alar toplanmıştır. Maddelere ilâvesi istenen esaslı noktalar birer takrirle bildirilmiştir. Ekseriyet kazananlardan bir kisim raporla birlikte Iktısat | Vekâletine gönderilecektir.. Yapılan teklifler a- rasında buğdayların sert ve yumuşak olarak iki cinse değil, bu cinslere bir de kızılen buğday cinsinin ilâvesi su retile üç cinse ayrılması ileri sürül- müştür. Ihraç olunan buğdaylar arasında kızılca cinsi de bulunursa buğdayları mahreç temin edileceği ktedir. Romanya ve Bu ristan buğdaylarında esas tip kızılca İ buğday olduğuna göre, bu iki komşu buğdaylarmı alan dış piyasalarda İ Türk kızılca buğdayların da iyi bir mevki tutabileceği tabii görülmek - tedir, Diğer maddeler üzerindeki tek- liflerin ekserisi buğdaylarda bulu- nan diğer maddeler nisbeti ile kont- rol işlerine ait mütalânlardır, Analiz meselesi hakkında da iyi görüşlere dayanan teklifler yapılmıştır. Kızamıklıya Nasıl Bakılır ? Çocukta kızamık olduğu anla. şılınca, hattâ yalnız şüphe edilin- ce, tabii, hekiminizi çağıracaksı - nız, İlâç lâzımsa o yazacak ve ya- pılması lüzumlu dahın başka şeyle- ri o bildirecektir. Fakat, hekimin gelmesi biraz ge- cikebilir. Şehirlerde bu ihtimal ha tıra gelemezse de, okuyuculurımı- zın bazılarından gelen mektuplar. dan her yerde hekim bulmak kabil olamadığı, yakında sayılan başka bir yerden çağirmak zarari olduğu anlaşılıyor. * Onun için, yakında hekim bu. lunmıyan bir yerde, hekim gelin- ciye kadar kızamıklı çocuğu nasıl bakılacağını bilmek çocuk annele- ri için faydasız olmaz sanıyorum. Benim burada söyliyeceklerimle, hekim bulunan hir yerde hasta ço- cuğu annesinin kendi kendine te- daviye kalkması yanlış olacağı şüp hesizdir. Söyliyeceklerim umumi bilgilerdir, halbuki her hastanın bir hususiyeti olur, bunu ancak hastayı muayene eden hekim an- lar, Kızamık — Zaten herbangi bir bulaşık hastalık — şüphe edilin- ce yapılacak ilk iş çocuğu hemen ayrı bir odaya yatırmaktır. Evde yeni doğmuş, yahut daha büyücek olup ta zayif kalmış çocük varsa onları akrabadan, bildiklerden ço- cuğu olmıyan başka bir eve de gön dermek faydalı olur. Çünkü yeni doğmuşlarla zayif, hele göğsü za- yıf olanların kızamığa tutulması daha tehlikeli olur. Hasta çocuğun ağzını ve burnunun içerisini dalma temiz futmak şart. tır. Çocuğu kızamığın ihtilâtların- dan, kulak iltihabından, nefes ho- ruları hastalığından, zatürrecden, zatülcenpten, göz kapaklarının il» habından ilâh, korumak için en iyi çare budur, Çocuk ağzını, boğazi- Bı, burunun içini kendi kendine te mizliyemiyecek kadar küçük olun- ca günde üç defa şöyle temizlenir: Bir pensin ucuna, pens bulun- mazsa © işi görebilecek herhangi bir şeyin ucuna, biraz eczane pa - muğu sarılır. Bir taraftan da oksi- jenli sudan üç kaşık bir bardağa konarak üzerine üç misli ılık su ka tılır, Pamuk bu suyun içerisine ba tırıldıktan sönra çocuğun ağzının içerisi tekmil, iki yanağının iç ta- rafı, dilinin üstü ve altı, damağı, boğazı iyice temizlenir. Ondan sonra; bir pamuk parçası, fakat daha küçük olarak, hazırla- nır. Yine o suya batırılarak bur. nun içerisi ayni suretle temizlenir. Ve içinde kalmış olan sulu parça- lar çıkarılır. Çocuğun ağzını, bur- nunu temizlemek için kullamlan pamukları sonru yakmak tabiidir. Evde, ellide bir nisbetinde göme - iğ varsa ondan burun delik- lerinden her birine birkaç damla konulur, Çocuğun gözlerini ve kulakla - rını sadece kaynamış suyla yıka- mak yetişir, Fakat bazan çocuğun kulağı ağırır ve bu ağrı kulak ilti- habını haber verir, O vakit yirmi. de bir nispetinde asitlenikli glise- rinden kulak borularının içerisine birkaç damla konulur. Çocuğun yattığı odanm sıcaklı- Eı 16 ile 18 arasında bulunmak ye- tişir. Dalma ayni hararette bulun- masına lüzum yoktur. Ancak, o iki derecenin arasından ne aşağıya, ne de yukarıya geçmemelidir. Bu da çocuğu göğüs iltihabından koru - mak için lüzumludur, Çocuk üstü. | nl çok açıyorsa bir yün fanile giy- | dirmek iyi olur, kapı açıldığı va- kit birdenbire soğuk hava gelme- mesi için kapının önüne bir para- vana konulur. Hastalığın ateşli günlerinde ço- cuğa yalnız süt, yağı alınmış etsu- yu, hoşaf suyu ve sicak şeyler içiri- lir. Kızamıklı çocukta ishal buluna bilir, ona ehemmiyet verilmez. Çocuğu bakanın hastanın yanın. dan çıkarken ellerini dikkatle yı. kaması lâzımdır. Hasta çocuğu öp- mekten sakınmayı da unutmama: hıdır. Hastalığı bulaştıran sulu maddelerdeki hastalık tohumları iki üç saatten fazla yaşamasalar da hasta çocuğun kullandığı çama- şırları kaynattırmak ihtiyatlı olur. Kızamıklı hastanın tecrit müd- deti yirmi gün sürmelidir. GÜNLÜK | PİYASA İhracat için bir miktar sansar de- risi çifti 2700 — 3050 kuruştan Küs tahya malı tikilerin çifti yüzde on tenzilâth olarak 350 ve porsuklar yüzde beş tenrilât 400, yaban kedi- eri çifti 180 kuruştan müşteri bul müşür, * Adapprarının sarı msırlarından o- tuz bih kilo çuvelli olarak Kilosu 4,35 kuruştan ve Bandırma sarı mısırları çuvalla beş kuruştan satılmıştır. Ban dırma malı yulaflarından elli bin ki- Yoluk bir parti 4,0$ kuruştan veril. miştir, . Piyaunmıza getirilmekte olan Te- kirdağ kuşyemlerinden TI biz kilo- luk bir parti kilosu 1,26 — 727 ku- ruştan çuvallı olarık ve Antalya su- samlarından on bin kiloluk bir parti çuvalı olarak kilosu 16,30 kuruştan satılmıştır. Tasaeanenaasananaaaseaasazel İDÜNYA TİCARETİ: İ Yunanistanın Yeni Ticaret Anlaşmaları Macarlarla Yunanlılar arasında ye | ni bir ticaret anlaşması yapılacaktır. Bir Macar heyeti Mart sonlarıga doğ ru Atinaya gidecektir. Macar Harici- ye Nezareti iktisadi işler müdürü| Mikl, bu heyetin başındadır. Yunan- blârın Polonya ticaret heyeti ile yap- makta olduğu ticaret anlaşması mü- zakereleri uzadığı için Yugoslavlar la olan ticaret mukavelesi iki ay uza- tılmıştır. Yunanistan, Norveçle yeni bir ticaret anlaşması imzalamışlar - dır. ilini ği me SOMADA: Kredi Kooperatifi Verimli Çalışıyor Soma, (TAN) — 933 senesinde işe başlıyan kredi kooperatifi Soma çift- çilerine âzami şekilde yardım etmek. tedir. 65 mütessis ortak tarafından vü cude getirilen kooperatife bugün 28 köy bağlıdır. 937 senesinde ortaklara | (60,000) lira ikrazatta bulunulmuş, bunun yüzde 96 sı tahsil edilmiştir. 838 senesinde (120.000) Tira Ikrazatta bulunmak için icap eden tedbirler a- lnmıştır. Ayrıca köylüye mahallinde yardım yapilabilmek üzere köy şube- leri tesisi düşünülmektedir. PARALAR Aş 1— 123,— 95,— 10— 18— ölüme 20— 65— 18— 21 2— 20— 21.— 12— .— Yi 61— Yrank Dolar Liret Belçika Fr, Drahmi İsviçre Pr, Leva Florin Kron Çek Silin Avusturya Mark Zioti Penso Ley Dinar Kron Tevez Sterlin ÇEKLER Acılış 247328 1943 151063 410 16.7469 34205 634020 14233 220330 42003 123810 1.082 4.1857 3.0075 1060817 342851 2.1908 3.0025 630. nn Pars Nevyork Milâno Brüksel Atina Cenevre Sofya Amsterdar Prag Viyüna Madrit Berin Varşown Budupeşte Bükreş Belgrat Yokohama Stokholm Londra Morkovs BORSALARDA : Franktaki Düşüklük Devam Ediyor Frank yeniden düşmüştür. Bir haf ta evveline kadar Londra borsasında Bir sterlin karşılığı 154 frank olarak muamele gördüğü halde iki günden- beri hissolunur derecede düşüklük devam etiniştir. Dün gelen haberler- de ,sterlinin 154,05 üzerinden satıldı- ğı bildirilmektedir. Londra borsası 1 sterlin karşılığı olarak doları da 5,0110 bildirdiğine göre, dolar üze- rinde değişiklik olmamıştır amele görmü; 19,30 liradan alınıp satılmıştır. Di ğer tahvil ve hisseler üzerinde hiç muamele olmamıştır. Gayri mübadil bonosu 23 Hiradır. Deniz Bankası Kuponları Cümhuriyet Merkez Bankası gele- cek ayın 18 inde ilk hesap devresinin müruru zaman müddetine girmiş 0- lacaktır. Bunun için, bankanın kuru- lüş tarihindeki bu ilk hesap devresi. ne ait bir ve iki numaralı ilk temet- tü kuponları bu tarihte tabiatile mü- ruru zamana uğrıyacaktır. Banka, nihayet bu tarihe kadar fik hesap devresine ait temettüü öde - mekte devam edecektir. Fakat, on- dan sonra, kuponlar müruru zamana uğrıyacaktır. Zahire Borsasında Dün zahire borsasına denizden iki yüz ton ve trenle iki vagon buğday getirilmiştir. Piyasa, dünkü gibi gövşek kapan- mıştır. Ziraat bankası buğdayların- dan 60 bin kilo ve tüccar malların- dan on bir vagon yumuşak kilosu 5,20 - 6,30 kuruştan, on dört vagon sert buğday kilosu 5,07 - 5,225 ku- ruştan satilmıştır. Satılan arpalar 60 bar hileleri Piy aç Müşüktür. DOhuME arpalar 4,02 ve çuvallı olanlar 4,12 kuruştan verilmiştir, Anadolu yapağı ları 57 ve Bandırma yapağıları 60 ku ruştan satılmıştır. Kasaplık Hayvan Satışı Evvelki gün hayvan borsasında sa- tılan kasaplık hayvanlardan orta fi- yatla kilosu 25,76 kuruştan 342 beyaz karaman, 28.06 dan 447 kızıl kara- man, 24,43 ten 715 dağlıç, 24,10 dan 216 kıvırcık, 23,39 dan 238 karayaka, 30,03 kuruştan 1555 kuzu, 1435 ten yedi öküz, 13,36 dan dört inek, 12,36 dan 23 dana, 16 dan bir boğa, 11,32 den üç malak satılarak mezbahaya gönderilmiştir. Piyasaya Gelen Mallaı Dün piyasamıza muhtelif mıntaka lardan yüz yirmi bir bin kilo susam, 70500 kilo kuru fasulye, 48,250 kilo zeytinyağı, 37 bin kilo iç fındık, 37250 kilo pamuk. 12 bin kilo burçak, on altı bin kilo bulgur, 212550 kilo .İirina yağı ve birkaç parti av derisi getirilmiştir. gam Ün ODADA: Nalça Pahalklığının Önüne Geçildi Demir fiyatlarının yükselmesi Ü- zerine, köylüler & tarafından faz- la kullanılan balçaların da fiyatları artmıştır. Demir fiyatlarının normal hale gelmesine: rağmen nalçaların ucuzlamadığı odaya şikâyet edilmiş- tir. Neticede; nalçaların çift düzinesi, yâni 24 tanesi 27 kuruştan satılması temin olunmuştur. Yurdumuzda se- nede iki yüz bin çift nalça kullanıl maktadır. Barsak Birliği Şehrimizde barsak işliyen ve bar sak ticareti ile uğraşan firmalar &- ralarında bir toplantı oyanarak barsak birliği kurmuıya kars lerdir. Birlik nizaronamesi hazırlar» mıştır. Barsak ticaret ve ihracı meselele- ti, İyi barsak alınabilmesi ve hazır. lanması hakında nizamnimede msd bir deler bulunmaktadır. Birlik için, bu günlerde bir yapılacaktır.