Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ATTTR — TTa 2-3-938 Nasnıı Eoğu &7?- Na sııyaşadı? - Nasıl battı ? - No. 50 —e — H akikate gelince... Anadolu ta rafından inen bir yıldırım | darbesile Damat Ferit Paşanın sa- daret mevkiinden yuvarlanıp git- Mesi; ve yerine Rıza Paşa kabine- sinin gelmesi, Gümülcüneli İsmail Beyin kalbine büyük bir korku | Yermişti. Çünkü bu vaziyet, Anado lulu, (mıllıyetperverler) in galebe- &i demekti. Rıza Paşa sadaret mevkiine ge- İir gelmez; vicdanlarından şüphe- &i olanlar ve yaptıklarından, dai- Ma korku içinde yaşıyanlar büyük bir telâşa kapılmışlar: — Eyvah!.. İttihatçılar; kabine- Yi devirecek kadar kuvvetlendiler. Hiç şüphesiz ki; birkaç güne kadar İstanbulda da harekete geçecek- lüğüne tıkarak derilerimizi yüze- — Cekler. Diye, büyük bir endişeye kapılı- Vermişlerdi. Gümülcüneli İsmail B. İse, bunların en başında idi. İşte bu zat; bu endişe ve telâş i- Çinde, geceleri uykusu kaçarak, gündüzleri ortaya çıkamıyarak, bu Vaziyet karşısında kendisini muh- || femel hâdiselerden koruyacak bir Yol arayıp dururken; (Bursa) dan — Dahiliye Nezaretine mühim bir şi- ! | İ:âye'.nnme gelmişti_ | Bu şımı_y 'eca- j —ti da; Gümülcineli Ismaıl Beyin, - Vililiği esnasında, tamamile kanun- suz olarak bir takım zevatı şuraya buraya sürgün etmesi, hattâ bun- ları gizlice öldürtmek teşebbüsüne İ K Biri: esînden dolayı, bu haksız te adaler’&aıep etmelerınden ibaretti. Dahiliye Nezareti bu mühim Şi- kâyete çok ehemmiyet vermiş; Gü- Mülcineli aleyhindeki diğer şikâ- Yet dosyalarını da meydana çıkar- tarak - kısa bir zamanda, Bursa - hın altını üstüne getiren - bu ga- Tip vali hakkında derhal kanuni ta kibata başlanması için emir ver - Mişti. * Kanuni hükümleri çok iyi bilen; | ,Sanki, bir (adalet devri) gelmiye - eekmış gibi, alabildiğine yaptığı cürümlerin neticesin ancak şimdi idrâk eden Gümülcineli, hakkında tahkikat başlar başlamaz tevkif e- dileceğini anlamış.. Bir gece yarısı | Bursadan kaçtığı gibi, şimdi de İs- "' tanbuldan firara karar vermişti. Fıkat. nasıl firar edecekti.. Ve nereye iltica edecekti? Tabiidir ki, en evvel aklına, eski /— dostlarına müracaat etmek gelmiş | ti. Veo tarihte İstanbulda bulunan | Bursa Metropolit vekiline müraca- at ederek, vaziyeti anlatmış; — Ben, size iyilik edebilmek için bu hallere giriftar oldum. Beni hi- Maye ediniz... Burada beni yakalı- Yacaklar, ve hiç şüphesiz ki, köprü $ Başını asacaklar. Bari, memleketim deki Yunan kumnndamna bir tav- ler.. Bizi birer birer Bekirağa bö- - — İKİNCİ KISIM — Dedirten dedikoduların mahiye- ti, bundan ibaretti. H er ne şekilde olursa olsun; Gümülcineli İsmail Beyin ortadan kalkması, (Hürriyet ve iti- lâf fırkası) nın (hocalar partisi) ni çok sevindirmişti. Çünkü; intihap esnasında, İsmail Beyin büyük mik yasta entrikalar çevirerek kendi iş- lerini altüst edeceği şüphesizdi. Bunların hissettikleri memnuni- yete mukabil, miralay Sadık. Bey de acı bir teessür içinde idi. Çünkü Gümülcineli İsmail Bey, ona birçok şeyler vâdetmiş, en kati bir lisan ile: — Mirim, Sadık Bey!. Hiç telâş etme... Onların, bütün zayif nok- talarını çok iyi bilirim... Hele, dur, onlara öyle bir oyun oyniyayım ki, E-K O N:O:M- | BORSALARDA : | DIŞ TICARET: Dün Gelen GUNLÜUK | ltalya ve gŞ A Buğdaylardan30; PIYASA Almanyaya a Vagon Satıldı — ? verun'mar akclr armstr. ! İhracatımız (Gömülcüneli lstanbuldan Kaçmağa Hazırlanıyordu Ayni zamanda bu protestolara; piyade, topçu ve bahriye zabitleri de iştirak edince; artık (nigehban- cılar) ellerindeki düdüğü öttüremi- yeceklerini anlamışlar; cemiyetin feshine karar vermişler.Bunu da i- lâna mecburiyet hisseylemişlerdi. Fakat bu mecburiyet, bunlara kâfi derecede ibret dersi vermemiş ti. İleride başka şekilde mevcudi- yet göstermek için, derhal birer iki şer, hürriyet ve itilâf fırkasile sulh ve selâmet fırkasına girmişlerdi. Ve böylece onlar da yakında başlı- yacak olan intihap meselesinde mü him birer rol almayı deruhte et - mişlerdi. ntihap günleri yaklaştıkça, İstanbuldaki vaziyet te ger- in! kte idi. sen de beğen.. Cihan da beği Eğer bizim taraftarlarımızı, telle - yip pullıyarak onlara birer birer yutturmazsam, bana da (Gümülci- neli) demesinler. &, Diye, teminat vermişti. Sadık Bey çok iyi biliyordu ki; Hocalar pgrtisi ile başa çıkabilecek kudret ve kabiliyette değildi. Mu- hitinde bulunan bazı cebbar, cütet kâr, becerikli kimseler sayesinde birkaç muvaffakıyet elde etmiş.. Şöyle böyle birtakiım hareketler göstermiş ise de; bunlar ona, mat- lüp olan nüfuz ve iktidarı temin edememişti. (Merkezi umumi saltanatı), tek- rar eline geçmekle beraber, vilâ- yet idare heyetleri kendisine (biat) etmemişti. B aha hâlâ, (ze- biiyetlerini iddia etmektelerdi. Nitekim, merkezi umumideki vaziyet te yavaş yavaş gevşemişti. (Temkin ve itidal) ile hareket e- den (Zevatı hamse), takip ettikleri mâhirane siyaset sayesinde işlere ;'f: idareye yine (vaziyet) etmişler- Bir aralık Konyaya giden Zeyne- lâbidin Hoca, memnun ve mesrur bir halde avdet etmiş; — (Milliciler), her tarafa du - man attırıyorlar.. Amma ve lâkin, (İhvan) ın ümit ve imanı yerinde. İnşallahü Taalâ.. Avni hakla.. İn- tihapta galebemiz muhakkak... Diye, arkadaşlarının - şüphe a- teşleri içinde yanan - kalplerine se rince sular serpmişti. B ugünlerin muhim hâdisel, Hürriyet ve itilâf fırkasının bü - tün düşünce ve tasavvurları, bir - denbire suya düşüvermişti. Çün- kü, fırkanin karşısına bütün hey- bDet ve azameti ile (milli — kongre) dikilivermişti. İstanbulun en güzide münevver- lerinden tşeekkül eden bu kongre hem (fırkacılık ihtirasları) nın önü- ne geçmek; hem de A silâ hına sarılarak büyük ve milli bir mücadeleye girişmiş olan milletin ihtiyaçlarını tatmin etmek için mü him bir vazife deruhte etmiş.. İn- tihap işelrini benimsemişti. AAA Zahire borsasına evvelki gün ve dün gelen buğdaylardan otuz vagon kadar satılmıştır. Piyasa durgunlu- ğunu muhafaza etmekle beraber yu- muşaklar 5,28 - 5,33 kuruştan sert buğdaylar 5,17,5 - 5,27 kuruştan sa- tılmıştır. Ziraat Bankası yüz ton yu- muşak ve yüz ton sert buğdayı kilo- su 5,20 - 5.28 Kuruştan satmıştır. Türkborcu Muameleleri Dün Ünitürk Paris borsasında 353 frank olarak açılmıştır. Borsamızda ise 19,20 liradan açılarak 19,25 lira- da kap ştır. Merkez Bank his- seleri yüz liradır. Sivas - Erzurum 95,25, Ergani tahvilleri 99, A dol Yirmi beş bin kiloluk çuvallı bir par ti kilosu beş kuruştan ve iİhracat için otuz bin kiloluk Bandırma malı be- yaz mısır kilosu 4,35 kuruştan satıl- mıştır. * Karabiga mallarından kırk bin ki- lo yulaf çuvallı olarak kilosu 4,25 kuruştan ve altmış bin kiloluk bir par ti Anadolu arpası kilosu 4,05 kuruş- tan, on beş bin kilo çavdar 4,38 ku- ruştan müşteri bulmuştur. e İhracat İçin piyasaya getirilen tif- tiklerden oğlak cinsi 131 — 135. mal cinsi 120 — 123 kuruş arasında ve yapaklardan Trakya malları kilosu 69 kuruştan satılmıştır. e 'da y EYE İ EA B tahvili 41,10, Anadol ili 40,20, Aslan çimentosu 13, gaytimu- 'den pı; beyaz ve kıw peynirlırl getirilmektedir. İki beri gelen peynirler ara- badil 23, liradan le gör Londra borsasında bir isterlin 153, 50 frank, 5,0197 dolardır. Hayvan Borsasında Sıhşlır. Et fiyatlarının ucuzlatılması kara- Ti üzerine bir haftadanberi Hayvan Borsasına kıvırcık koyunu getirilme- miştir. Piyasada ve kasaplarda bulu- nan hayvanların kara yaka olduğu görülmüştür. Evvelki günkü satışlar- da 702 beyaz karaman, 700 kızıl ka- raman, 196 dağlıç 34 kıvırcık ile 247 karayaka koyunu, 563 süt kuzusu ile 40 öküz ve iki manda satılmıştır. Fi- yatlarda değişme olmamıştır. — Sovyet'erin Bloke Paraları Kalmadı Sovyetlerin bloke paraları kalma- mış gibidir. Bundan dolayı Ruslar mal ithali mukabilinde ihracat yap- tıklarından henüz piyasalarımızdan mal almıya başlamamışlardır. Fakat. piyasalarımızı yakından takip ederek '(Arkası var) satış fiyatlarını tesbit etmektedirler. sında pi dün ilk defa olarak taze beyaz peynir getirilmiş ve kilo- su 31,30 kuruşa verilmiştir. Kaşerler 59 kuruştan satılmıştır. DÜNYA PİYASALARI: * İtalyan tüccarları piyasalarımızla yakından alâkalı olmıya başlamışlar- dır. Şehrimizde bulunan birkaç fir- manın mümessilleri Italyada beğeni- len mallarımız etrafında tetkikler yapmaktadırlar. Son hafta içinde İ- talyaya piyasamızdan sekiz bin balya yapak ve 1500 balya tiftik gönderil- miştir. İtalyanlar daha ziyade kıvir- cık ve Trakya yapaklarını tercih edi- yorlar. Fakat bu cins mallar bitmek üzere olduğundan sıra, Anadolunun toklu cinsler arasında Karahisar ve ince yapaklarına gelmiştir. Hattâ bu Eskişehir nevilerinin kilosu 64 - 65 ku ruşa yükselmiştir. İtalyanlar ikinci kırkım yıkanmış yünleri ve yapakla- rı da almaktadırlar. Trakya malları- nı 85 - 82 kuruştan ve Anadolu mal- ları 75 - 80 kuruştan almışlardır. Şu- batın son günlerinde İtalyaya gön- derdiğimiz malların arasında 56.800 lira kıymetinde koyun derisi, taze ba lık. böğrülce, fasulye, kitre, gibi ddeler bulunmaktadır. Son günler Afganistanda Şeker Fabrikası Kuruluyor Afganistan senede otuz bin ton şeker istihlâk etmektedir. Hariçten şeker ithalini azaltmak için bir şe- ker fabrikası kurulmasına karar ve- ilmiştir. i 935 senesinde İrlandaya ithali tah dit edilmiş olan portakalların yeni bir kararla bundan böyle miktarsız olarak ithali serbest bırakılmıştır. e Romanya hububat bürosu, bir va- gon undan alınan 9330 ve bir vagon buğdaydan alınan 7000 ley ihracat priminin Martın onuna kadar kaldı- Tıl karar vermiştir. HEKİMİN öÖĞÜTLERİ Karakter Bakımından... Et ve ot - yahut sebze - yemenin karakter bakımından da farkları vardır... Sade ot yiyen zavallı ku- zuyu, sade et yiyen aslanın bir lok mada yutuverdiği eski hikâyedir. İnsanların çoğu aslan gibi yırtıcı değilse bile onun gibi şanlı ve kuv vetli olmayı severlerse de kuzu gi- bi yumuşak başlı olmak istiyenler de vardır. Onun için yalnız sebze klı i lar tarihin heı' devrinde görülmüştür. Bu za- -- tinden biri de, (askeri nî- gehban cemiyeti) nin resmen feshe- dilmesi idi... Bu cemiyeti teşkil e- denler, Damat Ferit Paşanın (tahsi- satı mesture) sinden vurdukları vurgunlara rağmen, matlüp olan neticeden hiçbir eser göstereme - yince.. Ve, entrikalarına başka bir mecra vermek için hürriyet ve iti- lâf fırkasile birleşmek isteyipte bu da beceremeyince; bu sefer de biz- zat padişah Vahdettinden para çek 2mek için talilerini son defa olarak Iiye veriniz. Kimseye görü den, Urayı giderek bir köşeye gizl tecrübeye girişmişlerdi. Ve, Beyoğ- Hmdekt bircm a da et yemeklerine tövbe ede- rek yalnız sebze yiyenlere vejeta - riyen derler. Onların piri sayılan Fisagur feylezof vaktile sadece sebzeyle besl yi bir © kadar yüksek bir fikir sahibinin kendi kendini anlıyabileceği kabul edilebilir. Sade sebze yemekle bel ÜNYEDE : L de Italyanlar hava kurusu koyun de- rilerinden de almıya başlamışlardır. Bu derilerin fiyatları 57 - 58 kuruş a- rasındadır. Keçi kılları stoku bitmiş gibidir, Kırkım cinsleri 56 - 58 kuruş ar da, Yedikule debbağ malları 34-35 kuruştan satılmıstır. Almanyaya Gönderilen Mallar Almanyanın piyasalarımızdan al- makta olduğu malların mikdarı son ay içinde nisbeten 'nzalmıştı. Bunun sebebi bankaların satış evrakı muka- bilinde tüccarlarımıza yüzde 70 - 80 nisbetinde ve 12 faizle para vermele- ridir. Son günlerde bankalar faiz mik darını yüzde dokuza indirdikleri gibi tüccarlarımıza da diğer bazı kolay- lıklar göstermiye başladıklarından ihracat işleri eski canlılığını kazan- mıştır. Şubat ayının son günlerinde Al yaya gö iz malların mıkdan bir haftada yüz on bin lırayı Aderdiği mhranı Bıi'h Ünye, (TAN) — Kasabamızda mah rukat buhranı kalmamış, fiyatlar da düşmüştür. Bir beygir yükü kömür 125 - 150 kuruşa, bir beygir yükü o- dun 35_—40 kuruşa veriliyor. Elektrik Tesisatı Bitiyor Ünye, (TAN) — Yeni yapılan elek- trlk tesisatı çok ilerlemiştir. Santra! ki fkir açılır, insan etin toksinlı rinden kurtularak belki daha par- lak düşünür. Fakat fikirleri ifa- deye gelince, sade sebze ve yumur- ta yiyerek üzerine sade su içen bir muharririn uslübu pirzola yiyerek üzerine şarap içen bir muharririn üslübu kadar keskin olmaz. Et yemekleri sinirleri tenbih e- der, insana daha ziyade çevikliğin verir. Bunun doğruluğu - aksine yoldan - tecrübeyle de ispat edil- miştir. Amerikada, dağlarda ve or- larda sade etle yabani doktrini haline getirmişti. Fakat tarih kitapları okuyanlar dikkat etmişlerdir ki, cenklerde mu vaffak olan, Cihagir denilen adam lar, sebze bulamadıkları için da- ha ziyade et yemekle beslenen dağ lık yerler halkından çıkmıştır. Va- kıa, vejetariyenlerin piri feylezo- fun dediği gibi, bir memlekette eş- yim. İzimi kaybedeyım | Demişti. Metropolit, hakikaten çok iyili- Bini gördüğü Gümülcineli İsmail Beyin bu ricasını reddetmemişti. İsmail Bey, kurnazlığını biraz daha ileri götürerek, İstanbuldaki birkaç dostuna da başvurarak: — Aman.. Vaziyet, böyle.. Ben, bir müddet adımın ortadan asına lüzum görüyorum. Ben Ortadan kaybolduktan sonra siz bir Şayia çıkarın. Benim, Yunanlılar ta Tafından (şehit) edildiğime dair Bga- E;—;lere bir şeyler yazdırın. iye rica etmişti. ! İşte.. Ortalığı velveleye verdi- | Fen.. ve birçoklarına da: —- — Nekendieyledi rahat, ne ver- 5 di halkı huzur.. yıkıldı gıttı cihan- Va ük kıya olanlar, katiller de çok et yi- da veresiye birtakım bey ler baştırarak, yine veresiye tutul- * muş serserilerle, bunları İstnbul- daki asker kıtalarına tevzi ettir - mişlerdi. Bu müfsidane harekete; en ev- vel İstanbuldaki süvari kıtalarının zabitleri muhalefet gostermişler' kabil bir bey yenler çıkar ama, halk a- rasında yükselenler hattâ, eski za- ınanlardı, kendilerini kral diye ta dan zalim olanlar da yine çok et yiyenlerdir. Demek o- luyor ki, et yemek insana iyi huy vermez, fakat et yiyen cesur, gö- zü ııek olur. Cihangir olıııık baş- rek, (vatanın ve milletin buyuk teh likelerle muhat olduğu bir zaman da, ordu arasına nifak sokan) bu * cemiyeti tel'in ettikten sonra, der- hal bu teşekkülün feshini ve bu feshin de ilânını talep eylemişler- di. ; Süvari zabitlerinin bu talebine, tayyareci zabitlerde daha şiddetli bir lisanla isştirak ederek, (eğer bu cemiyet, kendi kendini fesih ve bunu da ilân etmezse, kendilerine yaban- cı düşmandan daha fazla husumet göstereceğiz.) ; __ıııılürınıılı ei öllerük den almak yahut bir halka hâkim olarak onun başına geçmek ahlâk bakımından iyi veya fena olabilir se de karakter bakımından cesur ve cüret sahibi olmak demektir. — Feylezof Senek te Fisagur'un yo Tuna giderek bir aralık et yemiye tövbe etmiş. Bir yıl sonra huyunun değiştiğini, daha yumuşak başlı ol duğunu, hem de fikrinin daha iyi açıldığını yazıyor. Bir insanın, fey lezof ta olsa, fikrinin daha ılyıdı açıldığını kendi kendine ,ılıyıbil- kurtlarla, yabani kediler lâboratu- varlarda sade otla beslenmişler ve ©o yırtıcı hayvanlar kısa bir müddet içinde kuzu gibi yumuşak başlı ol- muşlardır. Et ve sebze yemenin işçiler üze- rindeki tesiri de hekimler tarafın- dan tetkik edilmiştir. Sebzeyle ge- çinen işçiler fabrikalarda yumuşak başlı oluyorlar, fakat iyi çalışamı- yorlar, tembellik ediyorlar. Daha ziyade et yiyenler hırçın oluyorlar, * grev çıkarken onlar elebaşı oluyor- lar, fakat iş üzerinde daha işlek ça lışarak daha çok iş çıkatıyorlar. Daha çok sebze yiyenlerin iş ba şında neden ağır olduklarını, ta- bit, kolayca izah edebilirsiniz: Seb- ze yemekleri vücut içerisinde et gi- bi toksin l?ırıhnızhı. fakat seb- zelerin çoğu etten daha geç hazme- dilir; hazim cihazını daha çok iş- gal ederler, sinirleri hazimle daha çok uğraştırırlar. Sebze fazla yeni- lince irade yavaşlar. Medeni insan, ne aslan gibi - ya- hut Amerikalıların buldukları ya- bani kurt gibi - yırtıcı, ne de kuzu gibi fazlaca yumuşak başlı olmak ister. İkisinin ortasını - lukikıt dı- ima iki ucun dadı l inşası bitmiştir. 250 elek- trik direği dikilmiştir. Makinelerde gelmiştir. Mart sonuna doğru elek - triklerin yanacağı umuluyor. * 1—3 — 938 PARALAR Alış Satış Frank T8.— B3.— Dolar 123,— — 126.— Liret 9ü— — 105,— Belçika Fr, Bü— ödş.— Drahmı 18.— 22.— Isviçre Fr, 5— — S82,— Leva Zü,— 23.— Florın 65.— Tü,— Kron Çek 8— — Bü— Şilin Avusturya 2l— 23.— Mark 22 — 25 — Zlot 20.— 22.— Pengo 2l— — 25— Ley 12.— MM— Dınar 48.— $2,— Kron İsveç S0— 32.— Sterlin 627,— — 632.— ÇEKLER Açılış — Kapanıs Paris 24.33 24.365 New-york 0.7960 0.7950 Milâno 15.1440 15.1412 *| Brüksel 4.6932 4.6910 Atina 86.78 86.7460 Cenevre 8.48 3.4920 Sofya 63.5175 63.4920 Amsterd. 14240 142338 Prag 22.67 22.6775 Viyana 4.2080 4.2063 Madrit 12.3858 12.3810 Berlin 1.9694 1.9688 Varşova 4.1970 4.1950 Budapeşte 8.9888 3.9875 Bükreş 1060738 108.0317 Belgrad 84.2993 34.2857 Yokohama 2.7280 2.7268 Stokholm 3.0825 3.0815 Landra 629.75 630.— lğnhomıebıe.hemdenmdnü / recede n liralık portakal_ 21220 liralık koyun ve keçi derileri, 321000 liralık ceviz kütüğü, 6836 lira pestil, 1737 lira acı çekirdek, 12000 liralık yün parçaları 8716 liralık iç fındık. 6030 lira yaş barsak, 1346 lira fındık küsbesi gön- derilmşitir. Alman ithalât bürolarının mart âyı için yeni permiler vermi- ye başlıyacağı haber verilmiştir. Al- manyanın keçi kılları, yapak almak isteyeceği de söyleniyor. mızda keçi kılı stoku bitmiş gibidir. EĞLDERA ADAĞ Ğd ZİRAAT : Tütün Rekoltesi 67 Milyon Kiloyu Bulacak Yapılan son tahminlere göre, 1937 senesi tütün rekoltesi 67.333,158 kilo yu bulmaktadır. Bu mikdarın 35 mil- yon 584 bin 625 kilosu Ege mıntaka- sının, 12,250.000 kilosu Marmara hav zasının, 17,502,000 kilosu Karadeniz mıntakasının, 2,060,000 kilosu da Şark K h Ev- velki senenin stoku kâmilen satılmış- tır. Geçen stoku da l tır. Şubat ayının son günlerinde tü- tünlerimizden yapılan ihracat mikda Ti yapılmış sigara alarak Hayfaya 607865 kilo, Finlandiyaya yaprak tü- tün olarak 37544 1liralık. Norveçe 1627 liraliık ve Avusturyaya iki yüz bin iki doksan beş liralık yaprak tü- tün satılarak ihrac olunmuştur. Taşovada Tütün Satışları Erbaa (TAN) — Taşova tütün piya- sası açıldı. Şimdiye kadar deranbar edilen yirmi iki kap mahsulün heye- ti umumiyesi altı kuruştan doksanbeş kuruşa kadar İnhisarlar idaresince mübayaa edildi. Gelen mahsullerin nev'i, verilen fiyatlara uygundur. Yakında Austro - Türk, Türk Tü- tün Limited, Şevki Önder, Osman Mirza oğlu müesseselerinin de müba- yaaya iştirakleri Beklenmektedir. Tik fiyatın Inhisarlar tarafından a- cılmış olması, eli darda olan ekicileri memnun etmistir Mahsulün mübava- ası Tokat ve Niksar mıntakalarında henüz başlamamıştır. İnhisarlar ida- resi, geçen seneden Erbaa, Niksar, To kat anbarlarında satılmayıp kalan lüdür. stok mahsulleri de mübayaa etmiye Piyasaları- — B ll TARÜTELD T bd e ee Ğ Re