Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
BT Ş Ç -— Nasıl doğadu ? - Nasıl yaşadı? - NWwasıl boattil ? No. 42 — İKİNCİ KISIM — Yazan : Ziya Şakir Sağdan Soldan Birçok Tehdit Mektubu Bunlar; Damat Ferit Paşa iktidar mevkiinde bulundukça hiçbir mu- vaffakıyet kazanamıyacaklarına ka naat getiriyorlar; onu sadaret mev- kiinden ürküterek, fırkanın öteki partisini hâmisiz bırakmak.. Ve son ra da tepelerine çullanmak için plânlar tertip ediyorlardı. Ik hareket, mektuplarla baş lamıştı: Damat Ferit Paşaya, korkunç tehditleri ihtiva eden imzalı ve im- Zasız mektuplar yazıyorlar., İstifa etmediği taktirde, mutlaka öldürü- leceğinden bahsediyorlardı. Damat Ferit Paşa, bu mektupla- rın kimler tarafından gönderildiği- ni çok iyi biliyordu. Ve, o mektup- ları yazanların, medeni cesaretleri Mmalüm olduğu için, bunlara zerre kadar ehemmiyet vermiyordu. Hattâ; mükabil bir cesaret gös- termek için, bu mektupları padişah Vahdettine, bütün muhitindekile - Te gösteriyor; — Vazife başında öleceğim. Efen dimizin uğurunda terki hayat ede- ceğim. Lâkin, katiyen istifa etmi- Şeceğim. Diyerek, etrafındakileri heyeca- ha düşürüyordu. Damat Ferit Paşaya gönderilen Mmektuplar matlüp neticeyi verme- yince, Sadık Bey taraftarları plân- larını değiştirmiye mecbur kal - mışlardı. Bu sefer de, kabinede bu lunan nazırlarla, bunların zevce- İ öederine ve sevdikleri aileleri efra- dına mektuplar göndermiye baş- lamışlardı. j 7 Bu mektpularda, Anadoludan İs- tanbula gelen gizli bir fedai şebe- kesinden.. bu fedai şebekesinin bir iki güne kadar harekete geçece - ğinden.. kabine erkânının, en feci ölümlerle katledileceğinden bah - sediliyor.. bilhassa nazır zevcele- Tine yazılan mektuplarda: “Aziz varlığını, size, ve ailesinin Saadetine hasretmiş olan sevgili Zevcinizin maruz kaldığı felâketi Size bildirmeyi, insani bir vazife ad dediyoruz. Bugün, ehemmiyetsiz bir baş ağrısından bile üzüldüğü- hüz kıymettar zevcinizin, yarın al lar içinde terki hayat etmesi- he nasıl tahammül edeceksiniz? Ha Tis Damat Ferit Paşa, mevki ve ma hlnııııdı tutunabilmek için, zavallı Zevcinizi kendisine âlet ittihaz e- 'yor. Bu muhterem zatı da, zorla i feci âkıbetine sürüklüyor. di yüzünden yıkılmıya mah - olan saadet ocaklarının me- — Süliyetini bir an bile düşünmüyor.. _llı Yyabancı olduğumuz halde, zev Siniz gibi muhterem bir zatın, bu Mecnun adamın uğruna kurban gi €ceğini düşündükçe, büyük bir İb acısı ve vicdan ıstırabi hisse- Yoruz. Böyle bir felâketin önü- De geçmek istiyoruz. Siz ise, bu mü ha Mesele ile herkesten daha faz- bile darsınız. Onun için, bir an vakit geçirmeyiniz, ne yapıp ğr"ık muhterem zevcinizi der- istifa ettiriniz. Ancak böylece, Wk bir hailenin önüne geçebi - iniz... Eğer bu mektubumuzu bir tehditten ibaret telâkki e- a ve ihmal gösterirseniz, neda- “îîİeri içinde yanıp kavru- oynu bükülen evlâtlarını- ::_î:'şısında ebediyen ağlıyacak, Di Z.. Yalnız, sizsiniz.,, iye, diller dökülüyordu. h'Şenbir'e. nazırların evleri arışmıstı. Hattâ bazı ko- î;ğ;î"ldav kavgalar, nizalar mü - vi Sler başlamışti. Zavallı Ka « Sağızlar, telâş içinde: — Size bir hal olduktan sonra, bi hazırlığı ne yapacağız? Yere in öyle debdebe, saltanat... Der istifa ediniz. Diyz e’ı:ğ!f_np sızlıyorlardı. Üzerinde daha müessir — Damat Ferit olanlar, kocalarını işlerine gön - dermek istemiyorlardı. Hattâ, nazır paşalardan birinin Zzevcesi: — Paşa!. Bir hafta, sokâğa çık- mak yasak. Diye, F bir ültimatı vermişti. Fakat nazır paşa, birçok müstacel işleri olduğundan bahse- derek zevcesinin bu teklifini red- detmişti. Fakat konakta (mutlak olarak amir) bulunan hanımefen- di; — Pekâlâ, paşa.. Yarın nezaret dairesine, gecelik entarisi ve kürk ile gidersiniz. — : Demiş.. zevcinin, bütün elbisele- rini gizlice bir arabaya koydura - rak akrabalarından birinin evine göndermişti. Fakat, aradan günler geçip te, mektuplardaki tehditlerden hçibi- ri en küçük bir zuhür alâmeti gös termeyince, meselenin içyüzü anla- şılıvermişti. Tabiidir ki, hiçbir na- zır istifaya lüzum görmemişti. Sadık Bey partisi, bu mek - tup oyununda muvaffak o- ,lamayınca, biraz daha cüretkâra - ne bir işe girişmişlerdi. a Takriben, eylül ayının son haf- tası içinde idi. Damat Ferit Paşanın Balta lima- nındaki yalısında geç vakte kadar bir içtima akdedilmişti. Gece ya- rısına kadar devam eden bu içti - ma hitam bulduktan sonra, misa- firlerin bazıları evlerine avdet et- mişler.. bazıları da, kendilerine tah sis edilen odalarda uykuya çekil - mişlerdi. * , Gece, sükünetle geçmişti.. An - cak, ortalık ağarmıya başıadığı za- man: — Dan.. Dan... Diye, iki el silâh sesi ile. şangır şangır kırılan büyük bir camın gü- rültüsü işitilmişti. Herkes yataklarından fırlamış - tı. Silâh sesinin geldiği deniz ta - rafının pencerelerine koşmuşlardı. Narin bir yarış sandâlı, - baş ta- rafı İstanbul cihetine doğru - sü- ratle uzaklaşıyordu. İki kişi, bütün kuvvetlerile kü- rek çekiyordu. Yalıdaki yaverler, komiserler, çavuşlar, ağalar, bahçıvanlar, se- yisler, arabacılar, aşçılar, ayvazlar, tablâkârlar ok gibi fırlıyan bu san dalın arkasından bağırıp, çağırmış- lar, bir hayli yumruk sallamışlar- sa da, bundan fazla bir şey yapmı- ya muvaffak olamamışlardı. Başta, sultan hazretleri olduğu halde, bütün harem halkı da. sev- gili damat ve sadrazam paşanın et- rafına toplanmışlardı. Bunlar da burada: — Eyvah. - basılıyoruz... Diye, bir vaveylâ koparmıya baş lamışlardı. Bereket versin, o gece nöbetçi o- lan topçu yüzbaşısı Tarık Müm- taz Bey, herkesten zeki davrân - Geliyor mıştı. Derhal telefon makinesinin EKONOMİ BORSALARDA : Dün Yalnız, 12 Vagon Yumuşak Buğday Satıldı Dün Ticaret borsamıza 19 vagon buğday, 1 vagon arpar,121bin kilo un 163 bin kilo susam, 19 bin kilo pa- muk, 30 bin kilo kepek getirilmiştir. Gelen malların bir kısmı satılmıştır. Piyasa, kendini muhafaza etmiştir. buğdaylardan satın alınmamış ve yal nız tüccarın mallarından on altı va- başına geçerek Balta lim d İstanbula kadar, bütün polis mer - kezlerine: — İçinde, iki adam bulunan bir sandal, süratle aşağı doğru iniyor. Bu sandaldakitleri hayyen ve mey- yiten derdest ediniz. Kaçırırsanız mesul olursunuz. Diye, emirler yağdırmıya baş - lamıştı. B alta limanından, Beşiktaşa kadar bütün polis merkez- leri ayaklanmıştı. Sandala ve ka- yığa atlıyan polisler denize açıl- mışlardı. Fakat, böyle bir sandal görmiye muvaffak olamamışlar. Balta limanı yalısına kurşun sı- kan bu iki cüretkâr ele geçirileme- yince, derhal zabıta tahkikatı baş- lamıştı. Ve bu tahkikat ile, İngi- liz polisleri de pek ciddi bir suret- te alâkadar olmuşlardı. Aranmış, taranmış.. tarif edilen şekilde iki yarış sandalı tesbit e- dilmişti. Bunlardan birinin sahibi, © geceyi Adada, bir akrabasının e- vinde geçirdiğini, ve sandalının da on beş gündenberi denize inme - diğini isbat eylemişti. Diğer yarış sandalına gelince; bunun sahibi, Mehmet Ali Bey is- minde ateşli bir gençti. Asker rüt- belerinin en yüksek derecesini ih- raz etmiş olan pederi de cesaret ve pervasızlığı ile temayüz etmişti. Ge rek bu zat, ve gerek oğlu - san- dalın sahibi olan - Mehmet Ali Bey, (Hürriyet ve İtilâf fırkası) teşekkül ettiği zamandanberi, fırkaya inti- sap etmişler; yüksek mevki ihraz eylemisler.. fakat fırkanın bir ih- tiras âleti olduğunu hissettikleri i- çin, bir müddet sonra - birçok a- kıllı ve düşünceli zevat gibi - bun- lar da birtarafa cekilmişlerdi. (Arkası var) tutul yan ve üç Yunan gemisi gelmiştir. Tutulan balıklar,.bu gemiler tarafın- dan satın alın:n'akağ Bayramdan itibaren 30 bin çift palamut ve bir miktar torik tutulmuş ve çifti 6 - 12 gon y şak buğdayın kilosu 5.15 - 5,33 kuruşa ge iki vagon sert buğday 5,18 - 5,.23 kuruşa satılmıştır. Bu mal- lar arasında Ziraat bankasının koy- duğu fiyatlardan daha aşağı fiyatla satılan buğday nevileri vardır. Sarı mısır fiyatları biraz canlanmıştır. Kilo başında 1 - 2 para artmıştır. Ar- palardan dört vagon satılmıştır. İki vagonu 4.,07 ve diğer ikisi çuvallı ola- rak yemlik cinsi 4,17 kuruştan alıcı bulmuştur: Tahvil Değiştirme Muamelesi Devam Ediyor Ünitürk, normal fiyatını bulduğu için dün, h lesiz geçmiş tir. Merkez Bankasında birinci tertip Sıvas tahvili ile yapılan mübadele muamelesi kolaylıkla devam ediyor. Birinci ve ikinci tertip Ünitürklerin muameleleri ayni olarak geçmektedir Diğer milli tahviller üzerinde hiçbir değişme olmamıştır. Gayri mübadil bonoları 23 kuruştan verilmektedir. Aslan çimentosunun fiyatı yükselmi- ye devam ediyor. Son kapanış fiyatı 1330 liradır. Gayri mübadil bonola- rının yüzü 23 liradır. Sterlinin Mer- kez Bankasınca tesbit edilen kıyme- ti 627 - 630 kuruş arasındadır. Paris borsasından yalnız bir telgraf alın- mış ve öğleden sonra tatil münase- betile borsalardan yeni haber gelme- miştir. Londra borsasında bir ster- lin 152.75 frank ve 5.0032 dolardır. Balık Bollaştı Son günlerde balık bollaşmıya baş lamıştır. İki gündenberi bol palamut ktadır. Li altı İtal- kuruş arasında satılmıştır. KF ÖĞÜT Buğdayı Niçin Öğülürler ? Buğday bütün insanların, şüp- hesiz, en çok yedikleri gıdadır. O- nu kavurup, yahut çocukların diş- leri daha yeni çıktığı vakit yaptı- ğımız gibi, haşlayıp yemek te müm kündür ve daima öyle yenilseydi, tabii, daha kolay olurdu. Halbuki bütün insanlar birçok zahmete kat lanırlar da buğdayı öğütürler, on- dan un yaparlar, unu mayalandı- rırlar, hamuru pişirirler ve ancak bu kadar eziyetten sonra buğdayı ekmek halinde yerler. Bunca zahmete sebep buğdayın kAbukları böl ver kabuklaz rın hazmedilememesidir. Midemi- zin çıkardığı ekşi usare buğdayın kabuklarına tesir ed onları eritemez. Bundan dolayıdır ki in- sanlar buğdaydan kendilerine ya- rıyacak gıda yapabilmek için onu değirmenden geçirmiye mecbur ©- lurlar. Bereket versin ki buğdayın asıl işimize yarıyan tanesi kabuk- lardan daha narin olduğundan ça- buk ezilir ve un olur. Buğdayın a- sıl t başka kısımları da “değirmende ezilirlerse de, sonra e- lekten geçerken hepsini ayırmak kolay olur... Buğdayın böyle ince toz halinde un olması bizi besliye- izd cek maddelerinin kanımıza geçe- bilmesine çok yardım eder. Buğdayı öğütmek için insanların hatırına ilk gelen çare onu havan- da ve tahtadan havan eliyle döv- mek olmuştu. Bu suretle elde edi- len unun yağ kısmı daha iyi mu- Ve v eu hafaza edildiğinden havandan çı- kan unun ekmeği ekmeklerin en lezzetlisidir. Fakat pek kolayca tah min edersiniz ki, havan içinde buğ- - day öğütmek pek uzun bir iştir. Bu uzun işi kısaltmak için yelde- ğirmenleri ve su değirmenleri icat edildi. Değirmenlerden çıkan unun ekmeği havan ununun ekmeği ka- dar lezzetli olmasa da, yeldeğirme- ninin verdiği un suyla işliyen de- ğirmenin verdiği unun ekmeğin- den daha lezzetli olur. Zaten, bu zamanda yeldeğirmen- leri de, suyla işliyen değirmenler de ancak köylerde görülebilir. Şe- hirlerdeki eski yeldeğirmenlerinin yerlerinde şimdi yel bile esmez, Haydarpaşadaki yeldeğirmeni ma- ballesi gibi. oraları birer hall olmuştur. « Şimdi şehirlerin ekmeklik unla- rını hep un fabrikaları dediğimiz si lindirli değirmenler temin eder. On lar ötekiler gibi, buğdayı ilkin ufala yıp değil, birden bire ezerler. Bu usulün buğdayın tanesile kabukla- rını kolayca ayırmak için faydası varsa da, bu undan yapılan ekme- ğin lezzeti mutlaka az çok kaybo- lur. Buğday, bu fahrikalarda ezilir- ken silindirin demirinden kızıştığı gibi, çıkan beyaz unda kepek pek az yahut hiç olmadığından ekmeğin lezzeti kaçar. Onun içindir ki şe- hirliler köylere gittikleri vakit köy ekmeği, yani taş değirmenden çı- kan undan yapılan lezzetli ekmeği tet, y pek hoşlanırl Dün, Ziraat Bankasının teşhir ettiği | GUNLÜK PİYASA Antalya mahsullerinden yüz bin kiloluk beyaz mısır piyasamızda ki- losu 4,03 kuruştan ve otuz dört bin kiloluk Bandırma, Karabiga minta- kası sarı mısırları da 4,34 - 4,35 ku- ruş arasında müşteri bulmuştur. Evvelki gün piyasamıza getirilen 64 bin kiloluk bir parti pamuk ya- ğından bir kısmı kilosu 33 - 34 ku- ruştan, 37500 kilo sabunluk zeytin yağından bir kısım kilosu 37 kuruş- tan satılmıştır. Anadolu mallarından oğlak tiftik- leri kilosu 131 - 135 kuruştan, Ana- dolu malı yapak kilosu 50 - 53 ku- ruştan ve Trakyanın yapağılarından bir parti kilosu 69 kuruştan satıl- mıştır. o Bandırmağ Karabiga, Çanakkale mın takalarından getirilmekte olan no- hutların kalburlanmış olanları 6,22,5 ve kalburlanmamış olan çeşitleri ki- losu 5,27,5 kuruştan müşterisine ve- rilmistir. TUZLALARDA: : Koçhisar Gölürd2 Yapılan Tesisat Koçhisardaki tuz gölünden lâyı - kile istifade edilmediği hakkında bu sütunlarda çıkan bir havadis müna- sebetile inhisarlar idaresinden aldığı- mız mektupta deniliyor ki: Koçhisar gölünde işletilmekte bu- lunan Yavşan ve Kaldırım tuzların- da 1935 senesindenberi istihsal ame- liyesi dekovil ve elevatörlerden isti- fade edilmek suretile makineleştiril- miş bulunmaktadır. Tuzun çıkarıl - gması için çalıştırılan ameleye dahi göl içerisinde lâstik çizmeler giydi- rilmektedir. Binaenaleyh, tuz, tam mânasile sıh hi şekilde elde edilmektedir. Vasa- ti Anadoluyu besliyen Koçhisar gö- lünden azamı iİstifade temin olun - ştur ve ol Ş Sarayönü istasyonunda tesis etti- ğimiz depo tuzun her zaman her ta- rafa naklini tahtı temine almıştır. Bu gibi hareketlerde bittâbi hesap — ve maliyet meselesi başta gilir. ktadır. DÜNYA PİYASASI: Viyana Fuarı Martın 13 ünden 19 uncu gününe kadar devam etmek üzere Viyanada bir fuar açılacaktır. Bu fuarda sana- yi mamulâtı ile gıda ddeleri teş- kâletinden İstanbul ziraat SA Büyük Kongre İçin Dün de Bir Top'antı Oldu Martta Ankarada toplanacak olan büyük ziraat kongresi için her vilâ- yette ziraat ve ekonomi bakımların- dan hazırlıklar yapılmıştır. Ziraate ait bütün meselelerle ziraat sanatle- ri, ihracat, standard, ambalâj, fiyat tesbiti, nakliye mevzuları üzerinde raporlar hazırlanmaktadır. Bu rapor lar şubat nihayetine kadar İktısat Vekâletine gönderilmiş bulunuacak- tır. İstanbulda da alâkadar daireler- ce, kongre için birçok esaslı malü « matı havi raporlar gönderilecektir. Dün, Ticaret odasında tiftik alım ve satımı, ihracat ve fiyat meselele- ri etrafında görüşülmüş ve bu mev- zua ait malümat tesbit edilmiştir. O- da tarafından hazırlanmakta olan raporlarda şehrimizin ekonomi bakı- mından çok mühim olan mevki ve vaziyeti esas tutulmuştur. Ziraat mahsullerinin en fazla sarf ve istih- lâkine veya ihracına bir merkez teş- kil eden geniş piyasamızda bu malla rin kıymetlendirilmesi ve revacının artırılması için düşünülen ve haya- tı ucuzlatmak için alınması kararlaş- tırılan yeni tedbirle tesbit olunmak- tadır. İktısat Vekâletinden bütün teşek- küllere kongre için rapor hazırlan- ması tamim edildiği halde, Ziraat Ve- odasına henüz hiçbir tebliğde bulunulma- mıştır. İstanbul mıntakasının ziraat ve ziraat ekonomisine dair ziraat ©- dası henüz hiçbir rapor hazırlama- mıştır. Sıvas Ticaret Odası , Bir Rapor Hazırlıyor Sıvas, (TAN) — Ticaret odası, İk« tısat Vekâletinin isteği üzerine, şubat sonlarında, Ankarada toplanacak zi- raat köngresine verilmek için bir ra- por hazırlamıya Başlamıstır. Rabor- da'bilhassa zirai kalkınma ve hariçte rekabet mevzuları üzerinde fikirler yürütülecektir. Beş Yıllık Sulama Programı Memleketimizin bütün su işlerini ıslah etmek için yapılan geniş prog- ram tatbikindenberi iyi neticeler ver mektedir. 3132 numaralı kanunla tes bit edilmiş bulunan su faaliyeti beş senede tamamlanacaktır. Bu iş için 31 milyon lira sarfedilecektir. Bu pro gramla Marmara havzasında Susığır- lık ve tâbileri; Bakırçay, Gediz. Bü- hir edilecektir. BORSA | 18-2-1938 19—2—938 Alış Satış Frank ada 8— — 8Söğ— Dolar 122,— — 126,— Laret 9ö— — 10b,— Belçika Fr, Sü— — 8— Drahmi 18.— 22.— Isviçre Fr, S78.— — S82.— Leva 20.— 23,— Florin 65,— 70,— Kron Çek 78.— B2.— Silin Avusturya 2l— 23im— Mark 28,— 25.— Zloti 20.— 22.— Pengo 2l.— 25.— Ley 12.— 14.— Dınar 48.— 52.— Kron Isveç S0.— 3z.— Sterlin 627),— — 632,— ÇEKLER Açılış — Kapanıs Paris 24.255 — 24,245 Nevyork 0,79625 - 0,79625 Milano 15,1725 — 15,1746 Brüksel 4,6933 4,6914 Atina 86,78 86,7460 Conevre 3,4310 — 3,43 Sofya 63,5175 — 63,4925 Amsterdam 14240 1,4233 Prag 22.6867 — 22,6775 Viyana 4.2080 4,2063 Madrit 12,3858 — 12.,3810 Berlin 1.97 1,97 Varşova 4.2175 4.2158 Budapeşte 3,9984 3.9968 Bükreş 106.2325 106.19 Belgrat 34.2993 — 34,2857 Yokohama 2,7280 2,7268 Stokholm 3,0825 — 3,08 Londra 629.75 — 6380— Moskova 23,6225 — 23,63 Ko cf yük Menderes nehirleri, Adana ha- valisinde Seyhan, Ceyhan, Berdan; Silifkede Göksu, Malatya havalisin- de Horata, Tohma ve Derme. Kara- deniz havalisinde Yeşilirmak ve tâ- bileri Orta Anadoluda Sakarya ve tâbileri ile Erzincan ve Iğdız ovala- rında sulama yapılması. bataklıkla- rın kurutulması ve zararların önüne geçilmesi gibi işler görülecektir. Ziraat Fen Memurları Nasıl Çalışacak Ziraat Vekâleti, köy ziraat fen me- murlarının köylerde nasıl çalışacak- larını, köylü ile olan münasebetlerini tesbit etmiştir. Vekâlet. bu memur- lara köyde yaşamaları için lüzumlu olan teçhizatı da verecektir. Ziraat fen memurlar,her sahada köylüye ör nek olacaklar. köylünün zirai saha- da tenevvür etmesine hizmet edecek- ledir. Fen memurları köyde geçire- cekleri zaman zarfında köylüye yük olmıyacaklar, bilâkis muhtaç gördük leri kimselere yardımlar yapacak lardır. Kendirden Yapılan Kumaş Rizede kendirden imal edilen bir nevi kumaş, umumi harptenberi pi- yasadan çekilmiştir. Şimdi yalnız Ri- zede az miktarda dokunmakta ve u- mumi ihtiyaçları karşılamaktadır. Bu kumaşın metresi Rizede 15 kuruş tur. Bu kumaş çok mukavim. başlıca hassası da sıcağa karşı dayanıklı ol- ması ve vücudü serin tutmasıdır. Se- nelerden sonra. Bağdattan İstanbul Ticaret odasına bir mektup gelmiş ve bu. kumaştan sipariş edilmiştir. Ri- zede bu kumaş âmilleri ile muhabe- reye girişilmiştir. Bağdada vollanan cevapta, bu kumaştan sipariş kabul edilebileceği bildirilmiştir. Evvelce, Mısır, Suriye ve İraka fazla miktar- h—ıiuıü aN VU Bç e Hkmel aa e ölE Ka dd öi aa a A izalesta Boi PU gL D v y Ve KA SR SN GÜ eee $ qı_—.l_ v İ dDeklke li â ieedr İz d