İngiliz- İtalyan Yakınlığı (Başı 1 incide) rini çekecek ve İngiltere aleyhindeki A keti TOF nihayet: ir, Bu aradı İngiltere Başvekili Avus turya - Al ya itilâfı hakkında mu fassal malümat almış ve bu meseleyi kendi Hariciye Nazırı ve İtalyanın Londra sefiri ile bir arada konuşmuş tur. Bütün bu konuşmaların neticele ri Pazartesi günü Avam Kamarasın- da Başvekil tarafından izah edile - cektir. Görünüşe göre, Avusturya hâdise- leri dolayısile İtalya İngiltere ile an- laşmak fırsatını kaçırmak istemiye- cektir. Nitekim Grandi - Eden ve Cham- berlain görüşmeleri pek samimi ol - muştur. Ancak, İtalyan sefirinin A- vusturya - Almanya anlaşması hak kında İtalyanın noktainazarını sara haten söylememesi Chamberlainin et rafındaki nazırlar üzerinde iyi bir te- sir yapmamıştır. . Görüşülen başlıca meseleler Londra, 19 (A.A.) —Gazeteler, dün Londrada B. Chamberlain, Eden ve Grandi arasında İngiliz - İtalyan mü nasebetleri meselesini kati bir istika mete doğru götürecek olan görüşme ler, ayni zamanda Avusturya hâdise leri ile de alâkadar bulunmaktadır- lar. Umumi kanaat, bu hâdiseler, gö rüşmelerin yeniden başlamasını ça- buklaştırmıştır. Gazetelerin büyük bir ekseriyeti, Başvekâlet dai ai Balkan Konseyi İçın Belgrada Gidiyor, Bükreş, 19 (A.A.) — B. Tatarescu, yarın Belgrada hareket edecektir. Nazır ayın 24 ünde İstanbulda bulu- nacaktır. Konsey, cumartesi toplanacak Balkan tı konseyi önümi Romanya Hariciye Nazırı Bugün Dost Devlet Ricali Perşembeye Şehrimizde Olacaklar sinde Dahiliye Vekili ve Parti Genel Sekreteri Şükrü Kaya tarafından da Anadolu klübünde bir öğle yemeği verilecektir. Ayni pazar akşamı Yunan, Yugos ki cumartesi günü Ankarada toplana caktır. Konseye iştirak etmek üzere Yunan Başvekili B. Metaksas, Yugos lav Başvekili B. Stoyadinoviç ve Ro- manya Hariciye Nazırı B. Tatarescu, ayın 24 ünde şehrimize gelecekler- dir. Misafirler, ayni gün akşam üze- ri hüsusi trenle Ankaraya hareket e- decekler ve ayın 25 inde Ankarada olacaklardır. Misafirlerimizi Ankara istasyonun da Başvekil Celâl Bayar, Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Arası karşılıya- -caktır. İstikbal merasiminden sonra, misafirler Ankara palasa inecekler- Şereflerine Hariciye Vekili tara - fından ayni gün akşamı Hariciye köş künde bir akşam yemeği ve suvare verilecektir. Başvekilimiz Celâl Bayar, tarafın- dan ertesi gün Ankara Palasta bir lav ve R ya sefirleri tarafından müştereken Ankara palasta misafir- ler şerefine bir suvare tertip edilecek tir. Misafirler ayın yirmi sekizine ka dar Ankarada kalacaklardır. 28 şubat pazartesi akşamı, Anka- radan İstanbula hareket edilecektir. Dost devlet adamları, Cümhuriyet hükümetinin misafiri olarak İstan - bulda arzu ettikleri kadar kalacaklar dır. Ek i K yi Balkan Antantı Ekonomi konseyi de önümüzdeki nisan ayında İstan- bulda toplanacaktır. Konsey ile alâ- kalı vekâletler hazırlıklara başlamış- lardır. Geçen defa Belgratta toplanan konseyde kobul olunan Balkan an- tantı memleketleri turist anlaşma - sına ait kararlar ve hazırlanan pro- jeler, bu sefer İstanbulda toplanacak olan konsey tarafından tetkik edile- N P Pr öğle yemeği verilecek ve şubatın 27 cek ve bir neticeye bağl ktır. Manisa Mebusu Sabri Toprak Öldü B. Sabri Toprak Manisa Mebusu Sabri Toprak dün 1 akşam saat 19,30 da vefat etmiştir. Sabri Toprak, bundan birkaç gün evvel bir kalp krizi geçirmiş ve iki gün evvel de Alman hastanesine ya— BAŞMAKALEDEN MABAAT Fırtına Tohumlarının Mahsulleri (Başt 1 incide) doğru akmak istidadını gösteren Al- rfan seline karşı bundan kuvvetli bir siper olamazdı. Fransa böyle bir sipe- ri körükörüne yıkmakta ilk rolü oy- narken, büyük Avusturya düşüncesi- ni ruhlarında yaşatan Avusturya va- tanperverlerî Viyanada bağırıyorlar- “Çok zaman geçmeden hatanızı anlıyacaksımz ve Avusturya İmpara- torl mezarı önü acı gözya- şı dokeeeksinlz.,, Garp demokrasileri hatalarını çok- tan anladılar. Fakat Avusturyanın yıkılmasında en büyük rolü oynıyan Çekler ve Macarlar da herşeye rağ- men dünyanın en dürüst ve verimli idare mekanizmalarından biri olan Avusturya İmparatorluğunu şu veya bu şekilde devam ettirememenin ken A > tel şlerdir. ve fazln bir derecede edeceklerdir. S4bile, fark rtık hatadan dönebilmek im- kânı kalmamıştır. Söz nöbeti İ teti. tırılmıştı. Bütün tedavi ve ihti rağmen, dün akşam yine şıddetlı bir kriz neticesinde gözlerini hayata ki görüşmelerin evvelâ, iki memle - ket arasındaki muallâkta bulunın me lelere, yani Hab yakın şark işlerine ve ondan ıonrı da ikinci derecede Ayusturya mese- lesine temas eylediğini yazmaktadır. Times diyor ki: Romanın gönüllülerin geri çekilme si hakkındaki İngiliz plânına müzahe reti keyfiyetinin, umumiyetle İngiliz İtalyan görüşmelerini pek ziyade ko- laylaştıracağı, çok ciddi bir surette İtalyan büyük elçisisine tekrar edil - miştir. Dün B. Grandi İngiliz teklif- lerine cevap getirmemiştir. Fakat öğleden sonraki görüşme es- nasında, İspanyol meseleleri ile İn- giliz - İtalyan münasebetleri işi, ay- rı birer mesele olarak değil. fakat u- HTULLİ YU Lavatapıan y syal y e cüz olmak haysiyetile müzakere odllp miştir. Bu görüşmelerde Avusturya meseleleri, ikinci derecede bir rol oy namıştır. İki ihtimal karşısında Manchester Guardian diyor ki: “İki ihtimal vardır: Ya İngiltere i- le İtalya arasında bir anlaşma vukua gelecek, ve yahut Mısır üzerindeki İ- talyan tazyiki ve İspanyadaki İtal- yan müdahalesi kuvvetleşecektir. Fa kat, ikinci ihtimali nazarı dikkate al- dığımız takdirde, şunu diyebiliriz ki, İspanya, Avusturya değildir. İngilte- renin Avusturya istiklâli için hiçbir zaman silâha sarı!mıyacağı çok bedi hi ol , Almanya ve İ- talyanın İspanyol sahıllenne yapa- cakları bahri bir hareketin Akdeniz- de bir harbe sebebiyet vermiyeceği garanti edilemez.., Nevs Chronicle diyor ki: “Bir İngiliz - İtalyan anlaş Bü y (Başı 1 incide) tülüyor. Vaziyeti iyi görmek istiyen- ler Avusturyanın istikbalde Alman- ya lehinde yeni imtiyazlarda bulun- mıyacağını söylüyorlar. Bedbinler i- se, bilâkis Avusturyanın istiklâli için giriştiği mücadelenin sona ermekten uzak olduğu kanaatindedirler. Bu hususta bir kanaat izhar ede- bilmek için Hitlerin Rayiştağda ya- rın söyliyeceği nutkunu ve Şuşnigin Diyet meclisindeki beyanatını bekle- mei_lâılğzır_n.zgli»ğm_i.üd_îâ_edğl_"_#i Berlin gazetelerine göre Avusturya - Almanya anlaşmasın dan bahseden Berlin gazeteleri bu - nun, Almanya ile Avusturya arasın- daki münasebetlerin sulhperver bir vaziyette inkişafı merhalelerinden bi rini teşkil ettiğini tebarüz ettirmek- tedir. Alman hükümetinin sulh eserine yaptığı bu yeni yardım, Almanyanın, Avusturya dahili sulhünü temin için lâzımgelen her türlü tedbirleri almı ya hazır olduğunu ispat etmektedir. Sulh eserine sistematik bir tarzda de vam edilmektedir. Bazı gazetelere göre, yabancı ef- kârı umumiye Avusturya hâdisele- rini sükünetle mütalea etmektedir. Bunlar, Avusturya ile Almanya ara- daki mü betlere üdah hıye matuf her türlü demarşin katiyen yanı memnuniyettir. Yalhız, İngılştî- renin karşısında Mussolininin birinci sınıf blöfçü ve Makiavel ahlâklı bir pokerci gibi hareket edebileceği de unutulmamalıdır. Bu sebepten do - layı, İngiliz - İtalyan anlaşması, kre- di üzerine tesis olunamaz. Bu anlaş- manın şartları, peşin muamele üzeri- ne kurulmalıdır. Daily Herald ise, kabinede bazı fi- kir ihtilâfları olduğu şayialarını ye- niden tekrarlıyor. Bu gazeteye göre, bu ihtilâflar, bugün öğleden sonra ya pılacak kabine topl testosu yapılması merkezindedir. .B. Chamberlain'in Nutku Londra, 19 (A.A.) — Birmingham- da bir nutuk söyliyen Chamberlain, İngiliz siyasetinin hedefi her şeyden evvel sulhün idamesi olduğunu kay- detmiş ve ezcümle demiştir ki: , “Sulhü idame etmek istediğimizi söylüyorum, fakat bundan âtıl kal- mak ve ümit ile iktifa etmek istedi- ğimiz çıkarıl lıdır. Bilâ- kis yenl bir harbin çıkmasına sebep labilecek her türlü hâdiseye mey- zı nazırların istifasına kadar gidebi- lecek bir mahiyettedir. Bu takdirde, bu gazeteye göre, B. Edeni, Lord Ha- lifax istihlâf eyliyecektir. Müşterek Bir Protesto Paris, 19 (TAN) — Londrada vu- kua gelen diplomatik görüşıiıeler Fransızları fçvka]âde meşgül etmiş- tir. Gazeteciler, bu görüşmelere Avru- pa siyasetinin mihveri nazarile bakı yorlar. Bazıları bu diplomatik faali- yetlerin Avusturya meselesi ile alâ* kadar olduğunu, Fransa ve İngiltere nin birlikte yapacakları bir protesto nun iyi bir netice vereceğini ümit et- mektedirler. Bir gazetenin yazdığına göre, Fran sanın Londra elçisi, Avusturya mese lesi hakkında kati talimat almıştır. Bu talimat bir ingiliz — Fransız pro dan vermemek için faal ve müspet bir şekilde harekete geçebilmek üze- re her fırsattan istifade etmeyi ken- dimiz için borç telâkki ediyoruz. Tek rar silâhlanma sahasında büyük a- dımlarla ilerlediğimizi bildirmekle bahtiyarım. Her gün yeni silâhlar ya pıyoruz ve bu silâhlar sayesinde gün den güne kuvvetleniyoruz. Bu yeni kuvvetten hâsil olacak neticenin mey valarını vermekte — gecikmiyeceğini söyliyebiliriz. İngilterenin sesi bu son ler zarfında işitilmemekte i- di. Bu ses, şimdı"butün Avrupa mec- lislerinde işitilecektir. Londra, 19 (A.A.) — Daily Teleg- raph gazetesinin bahriye işleri mu- harririnin bildirdiğine göre, İngilte- renin bu sene zarfında tezgâha koya- cağı yeni diretnotların tonmtoıu 42 Gözler Alman- Çevrildi kabul edilmiyeceğini kaydediyorlar. Yarı resmi Correspondance politik et diplomatik gazetesi, İtalyanın çok dürüst hattı hareketini methü sana ile kaydettikten sonra diyor ki: “Herhangi bir vesile ile Alman milleti üzerinde vasilik tesis edile- bileceği iddia olunan zamanlar kati- yen geçmiştir.,, B. Hitlerin beklenen nutku Times gazetesi de bunları kayde- diyor: “Umumi kanaat, B Hitlerin yaz tukta anlaşmalarin tai |söyliyeceği nu biki sahasında Almanyanın Avustur- yaya dini sahada bazı fedakârlıklar- da bulunacağını bildireceği merkezin dedir. Bu suretle B. Seiss İnguart'in son Berlin seyahati, Avusturya hükü meti için temamile menfi tecelli eyle memiştir. Avusturyanın yaptığı pazarlıklar- da bazı anasır, müşahitleri hayrete düşürmekten hali kalmamıştır. Bir taraftan siyasi ve kültürel sahada Alman noktai nazarını benimsemek faaliyeti, çok uzağa gidecek bir mahi yette gözükmektedir. Diğer taraftan Avusturya katoliklik davasını te - mamile terkedecek gibi telâkki olun- mamaktadır. Acaba, Avusturya, Nazilerin si - yasi faaliyete avdetlerine mukabil, Almanyadan ne gibi teminat almış - tır? Buna cevap, ancak pazar günü verilecektir. Bir Fransız gazetesine göre Paris, 19 (A.A.) — İntersigeant ga- zetesi, Alman siyaseti ve Avusturya hâdisesi hakkında diyor ki: |: Şimdiye kadar Hitlerin her darbesi karşısında Londra ve Paris Almanya ya ya hukukudüvel dersleri vermekle iktifa ettiler. Bugün hukuk sarsıntı geçirmektedir. Hukukçular artık din lenmiyor. Devlet adamlarının hare - kete geçmek zamanı gelmiştir. İngiliz nazırları dün Londrada İtalya büyük elçisi ile yaptıkları konuşmalarda bel ki de bu ciheti araştırmışlardır. Dört senedenberi Hitler, muvaffakıyeti, merhalelerle yürümesine ve ancak bir meseleyi tamamile hallettikten sonra ötekine el atmış ol borç ludur. Bu, Bismarkın pek ziyade sev diği “enginar yemek,, usulüdür. Yap rak yaprak koparılır ve öyle yutulur. Viyana, 19 (A.A.) — B. Von Papen Rayiştağın yarınki toplantısında ha- zır bulunmak üzere, dün akşam Ber- line hareket etmiştir. Yeni bazı tedbirler mi? Londra, 19 (Radyo) — Hitlerin Ra- yiştağda söyliyeceği nutukta bilhas- hâdiselere geçmiştir. Alman ya, Avusturya kalesini artık dahil- den fethetmiş sayılabilir. Hitler, iş başına gelmesinin yıldönümünde söy yı ştur. Sabri Toprağın yarın saat 11 de Sıraservilerdeki Al- man hastanesinden kaldırılacaktır. Kederli ailesine taziyetlerimizi bil- diririz. Hastalarını 25 Kuruşa Muayene Eden Doktor (Başı 7 ncide) Bizim sermayemiz kafamızın için- de olduğu için, sermayemiz de be-. raber ölür, gider. B u 25 kuruşluk muayeneler, ©o kadar çok revaç bulmuş ki, ilk zamanlar, doktorun evinde Kesil bi lemesi beklenen nutku bugüne bı- rakmıştır. Yıldönümü ile bugün ara- sında da nutkun mukaddime kısım- larını yazmış değil,yapmıştır. Parti ile ordu arasında sathın altında bir çarpışma olmuş, Hitler orduyu ken- di eline almıştır. Bunun neticesi olarak, dünya, da- ha ilk hamlede baskın şeklinde bir hareket bekliyordu. Avusturyanın mukavemetsizliği, İtalya tarafından yardımsız bırakılması, İngiltere ile Fransanın İtalyasız harekete geçmek imkânını görememesi bakımından fili teeavüze lüzum kalmamıştır. Baş- hca istihkâmlar kendi kendine düş- müştür. Yeni hareketler olmazsa A- vusturyanın, seksen milyon nüfuslu bir Almanyanın içinde eriyip gitme- rit Cansever: — Geçen sâıelerde, dedi.. Saba- hın saat beşinde gelip kapıyı ça- lıyorlardı. Tabii bütün ev halkı uyanıyor, rahatsız oluyorduk. Bu- gün gördüğünüz kalabalık - hiçti.. Fakat sonra, anladılar ki, ben, gün de 20 hastadan fazlasına bakmıyo- rum. Artık herkes sırasına razı o- luyor. — 25 kuruşluk muayene saat - lerinizde zengin hasîalar da mü - racaat eder mi? Doktor güldü: — Kimsenin serveti hakkında tahkikat yapmadım. Fakat, sabah- leyin her gelen hastayı muayene ederim. Halinden iyi vaziyette ol- duğu anlaşılan hastalar da gelir. Çok şık bayanlar da vardır. Bir gün bir genç bayan geldi: — Doktor, kirpiklerimi uzat... Bana öyle bir ilâç ver ki upuzun kirpiklerim olsun, dedi.. Ben, bu işi yapamıyacağımı, kirpik dan anl dığı söyledim. Bana kızdı. Israr etti. Baktı ki, olacak gibi değil, çıktı, gitti. Kendisine, yalnız dahiliye mütehassısı olduğumu güç halle anlatabildim. asan Ferit Canseverin bir lâboratuvarı da var.. Bu- rada kan, idrar, mevaddı gaita, balgam gibi şeyler tahlil ediyor. Tahlil raporu almak için, muaye- nehaneden çıkıp lâboratuvar ara- mıya, günlerce rapor beklemiye lü zum yok.. Tahlil ihtiyacı olunca, bizzat doktorun da kendisi, hemen içerki odada lâboratuvarına geçi- yor, beş on dakikada tahlil yapı- yor. Bir tahlil için iki lira ücret ve- 25 kuruşa.. Bu kadar ucuz bir doktor mua- yenesi ve tahlil, diğer doktorları kızdırmaz mı, diye, düşündüm. Bu, bir nevi damping değiltmi idi? Halen Avusturyada.k"i nüfuzunu ar tırmak için Almanyanın bazı yeni ted bini geçecektir. birler alacağından bahsedilmektedir. Eatüğtd BAA Kat lAr FA L sa ordu başkumandanlığında yapılan Asil ruhlu muhatabım: değişikliklerle Avusturya meselesini — Hayır, hayır.. dedi. Bu işin me bahis edeceği tahmin edilmek lekdaşlarımı kızdıracağını tah tedir. min etmiyorum. Doktorun bir va- zifesi de cemiyet içinde içtimai yardım unsuru olmak değil mi- dir? Yd y edmiz zi Bülrinadri a İaale hdt Sötçndi LAİ fiil halini almış gibidir. “Harp ederim ha!,, tehdidinde bu- lunabilen bir kudretin harp riskinin en küçüğünden bile korkan ve vakit kazanmıya çalışan, birlikten mah- rum bir âleme —karşı — mey- dan —okuması mnerede — duracak, ne vakit duracak? Barış cephesine u- zaktan uzağa düa etmeyi kâfi bulan bir Amerika, Büyük Britanyayı teş- kil eden memleketlerden ayrı olarak | hareket kudretini kaybeden bir İn- giltere, yalnızlığını duyan bir Fran- sa, kendi dahili işlerile meşgul bir höşnutsuzlar safından ayrılmak imkâ | ninı bulamıyan bir İtalya arasında | cephe birliği kurmıya nasıl imkân bulunacak? te bunun için Hitlerin bugün söyli- yeceği nutku bütün dünya merakla şüph cevap bulamıyacağız. Fakat hiç olmazsa Almanyanın yakın istik- balde ne tarafa gitmek emelinde ol- kil alacaktır. Ahmet Emin YALMAN di varlıkları namına ağır bir hata ol- tir sanın en büyük korkulu rüyası da '|rı sayesinde bunlardan 52 si bulüne TAN 20 -2 - 938 _——.——' Teruelde Asilerin Yeni Bir Taarruzu (Başı 1 incide) lerine mâni olmıya çalışıyorlar. Asilerin iddiasına göre,hükümetçi lerin elinde ancak iki mevzi kalmış- tır. Bunlar da Teruelin şimalindeki Barbara ve Masneto dağlarıdır. Bu mevzileri müdafaa eden hükümet kuvvetlerinin geri ile iltisakları ke- silmiştir. Bu mevzilerin de anbean düşmesi bekleniyor ve bu mevzilerle birlikte Teruel de düşecektir. Frankocular bu harkette dehşetli levazım kullanmışlar ve bütün topçu ve hava kuvvetlerinden istifade et- mişlerdir. Perpignan, 19 (A.A.) — Zannedil- diğine göre, dün bir obüsle yaralan- mak tehlikesine maruz kalan Elman- sur vapuru hâdisesi, dört âsi İspan- yol harp gemisile birkaç hükümet tay yaresi arasında vukua gelen muha- —— rebe esnasında yapılan bir endaht yanlışlığı neticesinde husule gelmiş- Tayyareler tarafından atılan bom balardan iki tanesi de Fransız harp gemisinin yanına düşmüştür. Halkevinin Kuruluş Bayamı (Başı 1 incide) Ankara halkevinde, bütün Türkiye halkevlerinin faaliyetini gösterir bir sergi açılacaktır. Bu sergide, halkev lerinin çalışmalarını canlandıran re- simler, grafikler, kitaplar, broşürler teşhir edilecektir. Bu serginin açılı- şından sonra, tarihi piyes “Timür” temsil edilecektir. Geçen bir yıl için de, halkevlrinin — muhtelfi çalışma kolları memlekete çok faydalı olmuş tur. Geçen sene halkevleri üyesinin sayısı 90 bini geçmiştir. Halkevine muhtelif vesilelerle gelip konferans, temsil, film, konser, spor mütalea gi- bi âmillerle faydalanan yurttaşların — geçen bir yıl içindeki sayısı 6 milyon dan fazladır. he ALRİR o 98 Kayakçı Kayıp Prag, 19 (Radyo) — Çekoslovakya hududunda dağ sporları yapan 150 — Alman kayakçısı şiddetli bir kar fır- tınası neticesinde kaybolmuşlardır. Hükümetin çıkardığı imdat kolla- İ T muşsa da diğer 98 inin âkıbeti hak- kında henüz malümat alınamamıştır. Rusya, Brenner geçidine dayanan Al- | man tehlikesini duymasına rağmen' Bu sualler şimdilik cevapsızdır. İş- | bekliyor. Hitlerin nutkunda, mual- lâkta duran suallerin hepsine hiç duğu sezilebilecek, karşı tarafın ham- | lesi ve mukavemeti ona göre bir şe- | Baş, diş, nezle, grip, rematizma, Nevralji, kırıklık ve bütün ağrılarmızı derhal keser. İcabında günde üç kaşe almnabilir. NEOKALMIN Grip, Baş ve Diş Ağrıları, Nevralji, Artritizm, Romatizma | | DETLİ AĞRILARI l FEZSKİN viİZ ALE EDER-