m ——— 19 Şubatı takip eden her tatil gü- nü, Türkiyede Halkevleri bayramı- dır. O gün açılan Halkevleri her ta- rafta ayni saatte yıl dönümlerini kut larlar. Ankara Halkevinde yapılan törende Parti adına Genel Başkan Vekili veya Genel Sekreter bir nu- tukla bu bayramı ve yeni Halkevle- rini açar. Bu yıl da 42 yeni Halkevi daha a- çılacaktır. Bütün Halkevleri radyo- larile Genel Sekreterin 20 Şubat 15,30 daki açılış nutkunu dinlemiye hazırlanmışlardır. Ankara Halkevi- nin salonlarında bütün Halkevleri- nin çalışmalarını gösteren resimler, kitaplar, broşürler ve grafikler teş- hir edilecektir. Nutuktan sonra, Hal kevi smatörlerile Şehir Tiyatrosu artistlerinin bir arada hazırladıkları (Timur) piyesi temsil © olunacaktır. Behçet Kemal Çağlar tarafından ya- zilan bü piyesin dekorları ve elbise- leri, zamanının mimarisine ve giyi- Halkevlerinin Yıldönümü Yarın 42 Yeni Halkevi Daha Açılıyor muntazaman haber veren evler ara sında ilk düşünüş ve yoklayışta akla gelebilenlerdir. Diğer muvaffakıyet- li Halkevlerinin adlarını sıralamak, Halkevlerinin yarıdan fazlasını bu- raya geçirmek olacaktır. Erzurum, Erzincan, Edirne, Konya, Eskişehir, Çankırı, Çorum, Amasya, Tokat, Bile cik gibi muhtelif sahalarda verimler kaydeden Halkevlerinin bina ve büt çe işlerini tanzimden, yahut şubele- rine esaslı programlar hazırladıktan sonra ber bakımdan faal olmaları beklenmektedir. Geçen sene, Halkevleri üyelerinin sayısı 90,000 i geçmiştir. Halkevine muhtelif, vesilelerle gelip konferans, temsil, film, konser, spor, mütalea gibi âmillerle faydalanan yurttaşla- Tın geçen bir yıl içindeki sayısı 6 mil yonun üstündedir, Yarınki Merasimin gençlerin seyyahlara TA Tophanede Kireç kapısında Mescit | Jen sabıkalı eroincilerden to- İ pal Rasimin 62 N.lı kahvesinde esrar içildiği haber alınmış ve evvelki ak- şam bir araştırma yapılmıştır. Kah-| venin üstündeki odada dokuz gencin Vesikasız Tercümanlar Vesikası olmadığı halde bazı tercümanlık Dokuz Esrarkeş Tutuldu nişine tamamen uygun olarak hazır. lanmıştır. Programı yaptıkları anlaşılmış, bunun önüne geçmek ve müsandesi olmıyan tercü- Bir yılın çalışmaları 167 Halkevi geçen bir yıl içindeki çalışmaları için hazırlanan rapor ve broşürlerin mütaleasından Halkev- lerinin bü yıl daha programlı ve me- totlu çalışarak daha verimli oldukla- rı bilhassa konuşma ve konuşturma tarihi araştırma, yoksul aile ve tale- belere yardım, köylere bandolar, tem siller, ilâçlar gibi her türlü vasıta ile yeni zevk ve düşünce götürme, rad- yo ile'yayın, muhiti ilgilendiren me- seleler üzerinde kitap ve broşür ha- zırlama,yeni ve faydalı, eski ve milli #porları teşvik etme, sanat istidatla- rını meydana çıkarıp yetiştirme, ki- tap sporlarını yayma, sergiler tertip etme ve müze nüveleri kurma, yurt çocuklarına motör kullanmak, dikiş, nakış vesaire gibi ameli bilgiler ver- me, okuma yazma öğretme, köy ve mahalle okuma odaları açma, kütüp henelerine gittikçe fazla okuyucu getirme gibi işlerde çok yararlıklı ve başarılı oldukları anlaşılmakta- dır. Başkanı ve Yönetim Kurulu fe &— Şeleri ev işlerine kendini veren, et- rafına muhittin uyanık ve ülkülü ele- sianlarını “ toplıyabilen, © xmukitteki memür ve muallim gibi münevver vatandaşlardan yardım gören ve on- Kuruluş yıldönümü münasebetile Pazar inü Halkevlerinde yapılacak merasim için birer program hazırlanmıştır. Kadıköy ve r Halkevlerinin programlarını ağa veriyaruz: KADIKÖY HALKEVİNDE !': Pazar gü Bü saat 1$ de Ev salonunda merasime İs- tiklği marşı ile başlanacaktır. Kütüphane ve Yayın kolu başkanı İffet Talim Oruz| tarafından bir söylev verilecektir.. Seat 15 te spor şubesinin yeni salonunda güreş müsabakaları yapılacak, 16 da resim ser- gizi açılacaktır. 1630 da temsil kolu Kuş- diN Tiyatrosunda “Ceza Kanumu,, komedi. sini oynıyacaktır. Gece sast 2139 da Sü- reyya salonunda bir konser verilecektir. Bunu dans takip edecektir. Temsil ve kon- ser davetiyeleri, Halkevi idaresinden alına caktır, ÜSKÜDAR HALKEVİNDE: Toplantıya saat 15,30 da başlanacak, önce Ankarada verilecek konferans radyo İle dinlenecek- tir. İstiklâl marşından sonra Halkevi Bag- kanı söylev verecek, avukst Reşat Kay- nar, Evin gayesi ve faaliyeilerini anlata. caktır. Bando, klâsk parçalar çalacaktır. Gece toplantısında bir söylev verilecek, banu temsil takip edecektir. EMİNÖNÜ HALKEVİNDE: Toplantı sa- manları cezalandırmak üzere alâka- darlara emir verilmiştir. vefat etmiştir. Cenazesi bugün saat 14.30 da Kurtuluş Sinemköyde, Sari Alemdar Zade Apartımanından kaldı rılarak Kurtuluş Ayi Dimitri kilise- sinde yapılacak dini tedfin merasimi | sie davet ederler, ne huzurlarınızla saygılarla dilerler. ME a EE lüümekiinle Se kam linki vam ediyor. Adres: B. O. cad. Mısır Ap. No. 9 Kereste tüccarlarından Bay Pavli Karadeloğlu şeref vermenizi Cenaze Levazımatı P. Anyelidis | Kadın terzisi CEMAL BÜRÜN Mevsim sonu tenzilâtlı satışı de- İstiklâl at 15,30 da başlıymenktir. Ankara Halke-| vinden verilecek söyler, dinlendikten son. mm kanma mn Girme Bunu, Ev orkestrasının konseri takip ede- İcektir. Gece, Alayköşkünde 20,20 da top- lanılacak, bir konfeğan» dini Göste- Tit kolu tarafındin “Kibarlık Budalası” pi yesi temsil edilecektir. Gündüz top için davetiye yoktur. Alayköşkü toplantı Agah Sırı Levent, ve Gyülerden NiHiFE | yapmak üzere Baker mağazaları Di- Avni Sözen birer konferans vereceklerdir. | rektörü Bay Bornştayn bugün Lon. İdraya hareket etmiştir. HAREKET finaz Korman uzun ve İztiraplı hastalıktan sonra dün hâyata gözle- rini kapamıştır. numaralı kaldırılacaktır, bulunan ailesi, onu seven ve tanıyan | dost ve akrabalarını bu hazin mera- esrar çekmekte oldukları görülmüş- tür. Esrarkeşlerden Rasimin üstün- de 24 parça esrar bulunmuştur. Ya- kalanan diğer esrarkeşler Sıtkı, Mu- sa, Cemil, Kâmil, Celâl, Turhan, Ra- şit ve Hamdidir. Bunlar adliyeye ve- rilmişlerdir. Acı Bir Ölüm Tüccardan Abduş İsmail Korman' ın eşi ve Halil Korman'ın valdesi Sa bir Cenazesi bugün saat 2,1/2 de Ni- şantaşında Şair Nigâr sokağında 8 Safinaz aparlımanından | Büyük bir yeis ve matem içinde içinde LUCİEN BARROUX JULES BERRY DANİELLE PAROLA ERTUĞR! FEK TİYATROSU Pazartesi: Süreyya) Sinemasında MÜRERRİYE Vodvil 3 HALK ÖPERETİ 28 Şubat Cuma gecesi ve 28 Şubat Cu-| İn nerlesi gündüz Şehzadebaşı Turan, kafta Kadiköy Süreyya, Besiktaş Suat Park, Pangaltı Kurtuluş tiyatrolarında tem EE EZ A 19,2 - 938 — ROBERT STOLZ'un en güzel öpereti.. Aşk. ASK MANEVRALARI Baş rollerde ; İDA VÜST - LEO SLEZAK ve HANS SÖNKER Hakiki musiki ve şen filmler meraklıları Bu hafta SÜMER SİNEMASINA koşlurmaktadır. İlâveten: EKLER JURNAL dünya havadisleri Güzel kadınlar... Dans... Şarkılar... 22 Şubat Salı Günü Akşamı TURAN Tiyatrosunda Artistler Gecesi Sanatkâr Naşit ve sanat- kür Safiye Şehir Tiyatro- sunun kıymetli artistlerin den Halide ve Muammer birlikte Kavuklu Alinin iştirakile GÜLME KOM- ŞUNA büyük komedi tafsilât el ilânlarında SADİ | Istanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolar DRAM KISMI Saat 20,30 da PER GUNT dram 5 perde (Kadıköy - Perde —— OPERET KISMI Saat 20,30 da SOZUN KISASI İl komedi 4 perde ii Pazar günleri 15,30 da Matine ÇOCUK: Cumarlesi, Çarşamba 14 de (Mavi Boncuk) gibi meşhur Fransız, artistlerinin zaferi PARİS EĞLENİYOR görenleri eğlendiriyor, Parisin eğlence ve gece âlemleri - nefis mevzu - güzel müzik. »TÜRK Sinemasında , Bugün saat 1 de matine Londra sergisinde bulunmak ve'ğ- ümeiml lekesinin - OR AE 4 lar arasında bir kaynaşma kurabilen Halkevleri mükemmel muvaffakıyet ler kaydedebilmişlerdir. Halkevi âzaları 90 bini buldu Bu sene en çok ve en müspept fasli | yet gösteren Halkevleri arasında A- dana, Ankara, Artvin, Balıkesir, Bar tın, Bursa, Beyoğlu, Denizli, Diyar- bakır, İzmit, İzmir, Elâzığ, Eminönü, İnegöl, Manisa, Mersin, Samsun, Zon guldakHalkevlerini başta sayabiliriz. Bunlar her cephede iyi faaliyetler Bugün: X Celâl Esat Arseven, sast 2030da K minönü Halkevinde Istanbulda Türk âbide | ileri,, mevzulu bir konferans verecektir, X Çocuk Esirgeme Kurumunun balosa için Evden davetiyeler verilecektir. TOPLANTILAR e DAVETLER 6 kaydeden ve merkez çalışmalarında | bu akşam Tokatliyanda verilecektir, | Hasan birdenbire kesilip atılacak bir be de gildi; duygularına hürmet etmek, o kadar samimi o- larak söylediklerini biraz ciddi karşılamak lâzımdı.. Düşündüm, günlerce düşündüm: sonunda vardığım gey, hiç birşeye karar vermemek oldu. Günlerden sonra Hasandan yine bir mektup aldım: “O gün sizden ayrıldıktan sonra adım başında dön- mek, sizi görmek ihtiyaciyle kıvrandım. İki sast ser- seriler gibi yollarda dolaştım ve sizden ayrı kal- manın hırçınlığım sinirli bir uyku ile dağıtmıya ça- lıştım. Tekrar sizi göremezsem, bu yorgun vücudü nasıl taşıyacağımı bilmiyorum.” Bir başka mektuptan: “Ocaktaki arkadaşlarla beraber resim aldıracak- tık; bunu size de haber vermemi bana bırakmışlar. dı; ben de sizden aldığım söz üzerine onlara söz ver- miştim; verdiğiniz sözü unuttunuz ve gelmediniz. Siz olsanız, böyle vandini unutacak kadar arkadaşile wâkadar olmıyanlara darılmaz mıydınız? O gün resim aldırmadı izin de beraber bulunma Bizı hepimiz istediğimiz için bir başka güne bıraktık Teşrifiniz kabilse, hiç olmazsa arkadaşlara kar- şı olsun mahcup olmamam için lütfen defterinizin bir köşesine: “perşembe, saat dört; Türk Ocağı.” gi- bi ufak bir not kaydetmenizi rica ederim. Pek fazla hırçın olduğum için ne yazdığımı bilmiyorum, beni affediniz.” | Hasanın kafasında bir sabit fikir olmuş gibiydim; benimle görüşebilmek için bütün çarelere başvuru- yordu... Ben, ona kendimi unutturmak istiyordum. Bir gün bir mektup daha aldım. “Arkadaşlarla yapacağımız gezinti için görüşmek Üzere dün akşama kadar sizi bekledik, gelmediniz... Eğer siz gelmiyecekseniz, bu gezintiden vazgeçilsin; çünkü sizin bulunmıyacağınız bir yere benim gitme- me imkân yok. Belki aranılırım, diye perşembe günü saat beşten yediye kadar Ocakta bulunacağım.” Gezinti adada yapılacaktı; arkadaşlarla sabahleyin YALN YAZAN “ CRARLESŞ taratından BÖYER yaratılan BORA NE EE. EE RK sinemasında devam ediyor İlâve olarak: İSTANBUL SENFONİSİ SENENİN EN GÜZEL - EN EĞLENCELİ FİLMİ, 1 - Ali Baba Hindistanda TÜRKÇE SÖZLÜ ve MUSİKİLİ ŞÜKÜFE NIHA PONUYORUM vapura bindik; Köprüden açılırken etrafımızda de- mir kaleler gibi yükselmiş, direklerine renk renk bay raklar çekilmiş yabancı vapurlara kin dolu gözlerle baktık; Hasan bana döndü: — Yıldız Hanım, çok yakın bir zamanda bunlara baş eğdireceğiz; güzel sularımızdan onları kovaca- Zız... Hiç bir düşman bu mukaddes yurdu çiğneye- mez; hele o sizin gibi mert, kahraman analara malik oldukça... Hasan ne kadar samimi konuşuyordu!.. Memleke- tin bağrı yanıktı, milletin bağrı yanıktı; ben çocuklu- ğumdan beri bu yanıp kavrulan yurdun steşiyle kül olacak kadar yanmıştım. Benim değer vereceğim arkadaş, duyduğum acıları duyan, onlarla mustarip olan insandı... O akşam ayrıldıktan sonra bir zaman Hasanı dü- şündüm; içime âdeta sebepsiz bir üzüntü çöktü... Hasan, açık kestane gözleri, uçuk sarı benzi, zayıf yücudile şekilce silik, göze çarpmaz bir gençti. Lâkin güzelliğe karşı sonsuz tutkunluğum- la beraber seveceğim insanda maddi güzellik araya- cak değildim, o zamanki ruhi hal içinde ancak mane- Vİ bir değere bağlanabilirdim. N Hasan da galiba böyle kıymetlere değer verdiği için bu hülyaya düşmüştü. Bir gün not defterini gösterdi; içinde bana ait satırlar vardı: “Onun hayatında yalancı faziletler yok; onun bir inci kadar saf, güzel varlığı, bütün güzelliklerin üs- tünde... O, faziletlerin, iyiliklerin, güzelliklerin peri- si.. Her türlü fazileti unutmuş bedbahtların arasın- dan ayrılarak onun hayatına karışmak öyle sonsuz, öyle yakıcı bir ihtiyaç ki... Ne olur, beni de ebedi ışıklarla yanan yüksek fe zasına alsal... Hem belki Yıldırımın bu yalnızlık ha- yatında kendisine bir peyk olacak bir arkadaşa ihti- yacı da vardır. Bir arkadaş değil, bir esir... Yarattı. ğı ve yaşadığı yüksek âlemin perestişkâr bir mahlü- ku... Kendisine ve faziletine secde eden bir mahlâk..., Hasan bir gün benimle ciddi görüşmek istediğini söyledi; açıkça bir teklifte bulundu, hemen nişanlan- mak istiyordu. Birdenbire durakladım; sebebini bil” mediğim bir korku beni evlenmekten ürkütüyordu. O zamana kadar istiyenlere baş çevirmiştim; bunla- Tın kimisini çirkin, kimisini mânasız, kimisini züp- pe bulmuştum; kimisinin de mensup olduğu aileyi, anasını, babasını beğenmemiştim, Babamdan, amcam dan, Fahir Ağabeyden ve onların mazbut, temiz mu- hitlerinden sonra bana muhit ve insan beğendirmek pek kolay değildi... Kimbilir, belki bunlar da birer bahane idi; asıl o- lan şey, daha kafama evlenmek mevzuunu koyma- mıştım... Hasana yine cevap vermedim. | 2 - Istambul Semfomnisi İPEK sinemasında muazzam bir muvaffakıyetle gösteriliyor Kışı, bayram tatilini geçirmek için Adada bulu » nan bir arkadaşıma gitmiştim; döndüğüm zaman Ha- #an bana yine hatıra defterini uzatlı; beni kendisine inandırmak istiyordu: “Hâlâ beni anlıyamadınız; hâlâ samimiyetimden © min olamadınız, hâlâ kalbinizde bana ait şüpheler var... Ağır, tahammül edilemez neticeler vereceğini dü- şünmeden bir haftalık Ada gezintisi... Bununla neyi anlıyacaktınız? Benim sabir ve tahammül derecemi mi? Size olan rabıtamın derinliğini mi? Lâkin zan- nederim delice iştiyaklarımla size, yeni bir tecrübe- ye ihtiyaç bırakmıyacak surette bunu göstermiştim. Yoksa, bu, kendinizi tecrübeye yarıyacak bir u- zaklaşma mı idi? Mağrur kadın! Neden daima masum, nurlu aşk yolumun üzerine siyah bir gölge gibi tereddütlerini- 3i, itimatsızlıklarınızı serpiyorsunuz? İnanmıyar mu- sunuz ki, size ve yalnız sizin aşkınıza bütün gençliğini ve hayatını hasretmeyi en yüksek bir gaye bilen bir arkadaş eli, sizin itimadınızı bekliyor. Bu arkadaşın, belki birağ çocuk saflığı, ile, yürüyeceğiniz hayat yolunda (demirden bir istinat gibi «ize âciz elini uzatmasına hayret ediyor ve gü- lüyorsunuz, değil mi? Size istediğim gibi yazamamaklan, fikirlerimi duygularımı olduğu gibi anlatamsmaktan doğan bir ıztırapla eziliyorum. Düşündüklerimin bir zerresini bile anlstamıyan bir hiçlikten ibaret olduğumu gö rerek hırçınlıkla elimdeki kalemi parçalamak İsti * yorumu, Hasanın defterinde'daha buna benzer birçok say“ falar... Bir sayfada yüzlerce defa yazılmış (Yıldız) kelimesi... Bana benzetmek için yapılmış krokiler, rtreler... ie (Arkasi var)