No. 35 “Hepsini Toplayıp Derhal Sürmek Lâzım,, Waltaya Yer yüzünde yaşıyan İnsan. ların içinde, emsaline pek az tesa- düf odilecek şekilde (akıllı bir ah- mak) olan bu adam, kendisine lâ- Zım olanların nabızlarına göre şer bet vermekte, eidden mükemmel maharet sahibi idi. Onun için de, az çok kendisine benziyenler üze- rinde, hakikaten çok garip bir hu- lüskârlıkla tesir icra ederdi. u garip adamın en mühim B meziyeti, herkesin neden hoşlandığını bilmesinde, ve o ar- Zuları tatminde de, maharet gös- termesinde idi. Nitekim, işte bü akşam da, rahip Fruyu davet eden Damat Ferit Paşa, bu muhterem misafirini, en seçme uşaklarile İstikbal edecek derecede, bir zara- fet ve nezaket cömertliği göster- mişti. . Sadedimizi daha fazla tecavüz etmiş olmamak için, ziyafetin taf- silâtına girişmiyeceğiz. Derhal, bu İçtimam sebebine intikal edeceğiz. Yemekten sonra, müzakereye girişilmişti. En evvel Damat Ferit Paşa, el çantasından bir kâğıt çi kararak: — Bakımız!... Sadık Bey, yine ne fırıldaklar çevirmiş... Bu sabah; bu kâğıdı, şevketmaap efendimize göndermişler, Efendimiz de, bana Verdiler, Bilmem ki; bu kepâzeli- ğin önüne nasıl geçeceğiz?... Diye, söze girişmişti. Fırkaların o mukarreratını ihti- ya eden kâğıt, elden ele gezmişti. We, bunu okuyanların her biri, bir suretle fikir “beyan etmişti. Hattâ bazıları; — Artık bunlar, çok oluyorlar. Bir gece hepsini birden bastırıp Yakalamalı. Bir gemiye doldurma- h.. Maltaya gönderip İttihatçıların #ralarına atmalı... Orada biribirle- Tini boğazlayıp dursunlar... Diyecek kadar, (eski arkadaş - İar) ina vefasızlık göstermislerdi. Son söz, Pastör Fruya verilmişti. Ve zaten onu buraya davetten maksat ta, bu idi. Bu adamın $öy- Üyeceği söz, beyan edeceği fikir; (İngilizlerin nokatinazarlarının hü Msası) değildi. Onun içindir ki, Bündüz bu kâğıdı Damat Ferit Pa taya veren Padişah Vahdettin; — Vaziyeti müzakere edin. Pa- Paz Fruyu da bu müzakereye işti- Tak ettirin. Neticeyi bana bildirin. Demişti. i imdi, herkes fikrini söyle yip te sıra papaz Fruya ge- , bütün gözler, onun bir fildi- 8i heykel gibi renksiz ve parlak Şehresine çevrilmişti. Bu sakin, bu üm, bu hâkim ve kudretli çeh- Te; bir tek köşesi ve bir tek hattı bile buruşmadan ve titremeden, iyük bir sükünetle, şu kısa ce- Vabı vermişti: — Hiçbir şey. Damat Ferit Paşa, bu iki tek ke yi müphem görerek izah et- Ürmek istemişti. : — Yahi, hiçbir harekette bulun- Miyahm mı?.. — Evet, — Şayet, daha fazla zorliyacak 9lurlarsa,. Yine istifa etmiyelim mi? — Hayır. — Yâ, Zatışihane müşkül “bir Vöziyette kalırlarsa... O zaman ken ilerini ağır bir yükten kurtarmak İçin, sadaret mevkiinden çekilme MİZ icap etmez mi?. — Hayır. 57 Demek ki, zatıâlilerinin f- irleri, bu merkezde. — Evet, — E. Şu halde?. Pastör Pru, covap vermedi. Ö- Tündeki kesme billürdan ince ve Zarif viski kadehini, dudaklarına ar götürerek, - dolmuş olan ci- gra tablalarını değiştiren - çatık kaşlı, pençe pençe alyanaklı, bü- ki Nasıl dogdu ? - Nasıl yaşadı? - Nasıl battı? — İKİNCİ KISIM — Sut Molla tör düğmeleri ilikli redingotunum içinde gürbüz vücudü tebarüz &- den bir uşağa, derin bir zevk ve lezzetle göz süzmekle iktifa etti. rtesi gün, erkenden Damat Ferit Paşa saraya gitti. Ve derhal Padişah Vahdettin tarafın- dan kabul edildi. Geceki müzake- reyi anlattıktan sonra; — Efendimiz!.. Rahip Fru, ak- şam uzun uzadıya fikrini beyan et- ti..Bu zat; “şayet, satışahane kü- çük bir zaaf gösterirlerse. Ve $e- yet-siz, vaziyetten. ürkerek istila ederşeniz.: Hem sizin ve hem de bizim için çok fena olur... Bu şi- marık adamlar, Almanyada, Bul- garsitanda, Avusturyada, Yunanis- tanda, hattâ Rusyada olduğu gibi birtakım hareketlere girişirler., Saltanat mevkiini tehlikeye düşü- rürler.. İngiliz siyasetini de altüst ederler... Zatışâhane celâdetkir bir. vaziyet alarak o metanetlerini muhafaza ettikçe, İngilizlerden bü yük müzaberet göreceklerdir. İs- tanbulda bülunan İnsiliz alayları, Beşiktaş önünde stralanan İngiliz dretnotları, İstanbula tebdilihava ya gelmiş, değillerdir... Biz; zatışi- hâne hesabına, tarihi bir vazife ifa ediyoruz. Kendileri de bu. hu- susta bize yardım etmeli... Sadık Bey ve emsali gibi kafasız adam- ların sözlerine ve tehditlerine ku- lak vermemeli. Eğer zatışihan& bunlardan çekiniyorlarsa, yirmi dört saat zarfında. hepsi birden Maltaya gönderilebilir... diye, fi- kirlerini açıkça söyledi. Görülüyor ki; Damat Ferit Pa- $a, Papas Frunun hesabına yalan söylemekten, ve bu suretle de e- fendisini" aldatmaktan bile çekin- miyordu. Mevki ve makam hırsı, bu adamın yalnız vicdanını karart makla kalmamış. Koskoca İngilte- re Hükümeti nâmına yalan söyli- yecek kadar cüretkârane bir şekil almıştı. Eğer İngilizler o zaman bu hakikatten haberdar olsalardı. hiç şüphesiz ki, bu yalanı hoş gör- mezler; belki de «cı bir tedip sik lesile onun yüzüne çarparlardı. Vahdettin, bu yalana çarçabuk inanmıştı. — Pekâlâ. Bizde, bu müracaata ehemmiyet vermeyiz... Yalnız siz, emniyet ve âsayişe hâkim olunuz. İnzibat kuvvetlerini, daima dikkat li bulundurunuz. Zinhar, en kü- çük bir harekete meydan vermeyi- niz. Bilhassa, şurada burada yapı- lacak içtimaların derhal önüne ge çiniz. Dyie, mırıldanmıştı. Sadık Bey ile taraftarları, yir- mi dört saat - hattâ, kırk sekiz sa- at, ütrlü ümitlerle bekleyipte sa- ray tarafından hiçbir haber zuhur etmeyince, hayretler içinde kal mışlardı. Ve fena halde hocalamı- . ya başlamışlardı. Yazan : Ziya Şakir R Tevfik Beyi niçin feda etti?. Efkârumumiyeyi susturmak is- tiyen Damat Ferit Paşa bu füçün- cü kabine) sini teşkil ederken - &- kıl müşaviri ve fırka (ilderi) Şey- hülislâm Mustafa Sabri Efendiden maada bariz (hürriyet ve itilâfçı- lar) ı kabineye almamıştı. Halk, bunun (Ferit Paşaya mah- sus bir zekâ eseri) olduğunu anla- mıştı ve pek tabii karşılamıştı. Yal nız, herkesi hayrette bırakan bir- ciheti vardı, Damat Ferit Paşa ile Rıza Tevfik Beyin arası birdenbi- Te açılmıştı. Ve Rıza Tevfik Bay, -en doğru tabir ile - kabineden 3- tulmıştı. O Rıza Tevfik Bey ki; Damat Fe rit Pasa, iktidar mevkiine geldi- gi gündenberi onu yanından ayır- mamıştı. Şahsi dostları, husus! mü şavirleri arasına almıştı. Onu, en çetin işlere"saldırmıştı. İngilizler- le teessüs eden dostluğun kuvvet lenmesinde, az çok Rıza Tevfik Be yin de - İngilizce talâkatinin - mü- him bir tesiri vardı (Arkası var) Hekimlikie Geçen gün burada yazdığım bir fıkra, sevgili Topluiğnenin zarif bir yankusuna konu olmüş. Ev ar- sasının hekimlikle münasebeti 0- labileceğine şaşar gibi görünerek birkaç apartımana ufacık bir taş atmış, bereket versin ki, arkadaşı. mızın arada sırada dokundurduğu iğneler gibi, attığı mini mini taş lar da kimsenin canını acılmadığı için hatırladığı apartımanlardan hiçbirinin camı bile hu taştan mü- teessir olmasa gerektir. Toprağın sağlıkla münasebetine gelince, edip muharririn bu mü- nasebete şaşar gibi görünmesi bir “tecahülü ârifâne”) san'ati göster- mek İstemesinden ileri gelmiştir. Kendisi de « hakim olduğu" için - pek iyi bilir ki, dünyada herşeyin her şeyle münasebeti vardır. ve İnsanla kası olan bir şeye he kimlik alâkası: kalamaz. Meselâ, bir küçük topluiğnenin tarihle, ekonomi ile, endüstri ile nekadar büyük münasebetleri var. dır! Topluiğneler eskiden pirinç- ten, yani kalayla karışık bakırdan yapılırmış. Bu, insanların demir sa naylini öğrenmek için nekadar geç kaldıklarını hatırlatır. Topluiğne- ler şimdiki gibi makineden | çık- mazdan önce, bir tek topluiğneyi tam on iki işçi yaparmış. Bir dü- zine İnsanın bir tek iş için birleşip ahenkle çalışmaları âdeta bir şiir olduktan başka ekonomide ve en- düstride yepyeni sandığımız işbö- lümü usullinün pek eski olduğunu gösterir, Daha derin düşünürseniz topluiğnenin belki daha başka mü- basebetlerini de bulabilirsiniz. Toplwiğnenin meşhur bir hikâ- yesi vardır. Şüphesiz bilirsiniz a- ma belki unuttumuzsa diye'hatırı- niza getireyim: Bir banka direk- törüne bir delikanli gelir, iş ister. Aksi cevap aldıktan sonra gider ken yolda topluiğne görür, yerden alarak yakasına saplar. Direktör bunu pencereden görerek delikan- liya çağırtır ve ekonomiyi iyi bil. diğine bükmettiği için ona ilkin mühim bir iş, sonra da kızını ve- rir. Bir toplulğnen'n kıymetini bi- len delikanlı büyük bir banker 0- Tur... Bir zaman bu hikâyeyi çocukla” ra tasarrufun faydasını anlatmak DIŞ TİCARET: Romanya İçin Çiçek Ihracına Baş'anabilecek Romanya iklimi turfanda çiçek ye tiştirilmesine müsait değildir. Ho- landadan tayyare ve ekspresle Bük- reşe çiçek getirilmektedir. Geçen se- ne piyasamızdan Romanya için çiçek istetilmiş, fakat, fiyatların yüksek - lığı bu işi canlandıramamıştır. Bu sene yine çiçek aranmış, ve tecrübe için Bükreşe bir miktar sim (beysz zerrin) gönderilmiştir. Yapılan tet - kiklere nazaran, Bükreş piyasası, Is- tanbuldan sim, karanfil, muhtelif zerrinler, sümbül, ve lâle alabile cektir. Fakat, bu yeni ihracat mad- desinin ucuza verilebilmesi için çi- çekçilik sanatını inkişafını vardım ve çiçek zirantini teşvik ve himaye etmek lâzım gelecektir. Istanbul vilâyetinin, Balkanlarda ki Küçü Itilâf devletlerinin merkez- leri için faydalı bir mahreç olabile- ceği anlaşılmaktadır. Kaput Bezi Nizamnamesi Kaput bezlerinin kıymetlerini yük seltmemek için kabul edilen nizam- namenin hükümleri tatbik edilmiye başlanmıştır. Ticaret odası bir top bez satan mağazsların bile bu nizam nameye tâbi olacaklarını alâkadarla- ra bildirmiştir. Kaput bezi satanların odaya müracaâtla mallarının Istan- buldaki satış fiyatlarını gösteren bi- rer liste hazırlıyarak ve odaya tasdik ettirilip mağazalarına asmaları icap etmektedir. Listesiz sabş yapanlar cezalandırılacaktır. Tonlu İğne Çe. Aradoludan günderilmiş sansar de- tilerinin çif cinslerine göre 2300 - 2090 ve zerdeva derilerinin çift 3110 - 3950 kuruşa müşteri bulmuş- tur, * Şehrimize vetirilen kırle iti bin ki- loluk bir parti pamuk yağı kosu 33 kuruştan satılmıştır. * İ Bandırma malı yüzde 3 analizli ve kapbcah altmış bin kiloluk bir parti yulaf kileu 4,09 kuruştan verilmiş- tir. * Bardırma mali çuvallı an dört bin İğ kiloluk bir parti mısır İstanbul tes- ; mi 4,30 kuruşa satılmıştır. Urfa mali ve çuvallı or iki bin ki- Joluk bir parti susam 15,10 kuruştan müşteri bulmuştur. . gi İ i iç PİYASALAR: Patates Stokları Bozulmıya Başladı Geçen ay havalar sık sık lodoslu geçtiği için toplu yığınlar halinde mu ihafaza edilen patateslerin pek çoğu buruşmağa başlamıştır. Kabukları - nın buruşukluğu yüzünden piyasa kıymeti de nispeten düşmüştür. Ada pazarı ve elvarından getirilen, pala» ieslerin en iyi ve ekstraları 5—8 ku- İ raşten, ikinci ve orta mallar 4—4,5 kuruştan, küçük olanlar da 2—25 kuruştan toptan müşteri bulabilmek tedir. Piyasamıza her gün getiril - mekte olan patatesler ayni fiyatlar: )a satılmaktadır. Istanbulda stok yok tur. Thtiyaç nispetinde mal getiril - mektedir. Bugünkü fiyatlar patates ihracına mani olacak yükseklikte ol- duğundan Filistin için yapılan ta - leplere muvafık cövap verilememiş- Elmalarmızın İhracı İçin Ineboludan yazılıyor: Meyva Limitet direktörü Rahmi, ziraat o mütehassıslarından doktor Tade ve Iktısat Vekâleti şeflerinden için misal diye gösterirlerdi. Yere | Zeki Doğan. kazamızda elma mah - düşmüş bir top'ulğneyi almak ç0- | sulü hakkında tetkiklerde bulunmuş- cuk terbiyesinde mühim bir yer tutardı. O zaman mikroplar bilin- mediğinden bunun tehlikesini hiç kimse düştünemezdi. Mikropların kesfindenberi bili- riz ki, yere düşmüş bir topluiğne topraktan türlü türlü mikroplar a- lir. Sonra insanın elini çizince e- kemmiyetsiz çizik ufunetli bir ya” ra olabilir. Bu da belki büyük bir ş€y değil, Fakat toprakta tetanoz mikropları vardır. Tapluiğneye yerdeyken bu mikroplar tesadüf ederse, sonta topluiğne biraz de- rince batarsa insana kazıklı hüm- ma getirir. Bundan dolayı yere düşmüş bir topluiğneyi oradan almak - sağ- lık bakımından - hiç te iyi bir şey Vaktile çocuklara misal rilen hikâye de pek yan- liş bir misaldir, Şu kadar ki, toplulğnenin he- kimlikle alâkası her vakit böyle a- <ıklı değildir. Zaten topluiğnenin batması ancak bir kaza eseridir. İnsanlar arasında onun pek çok, sayılamıyacak kadar çok, vazifele- ri vardır. Bu vazifelerinin bazıla- rı pek kibar olur; Meselâ bu mev- simde astrayandan yapılmış bir kürk mantonun yakasına kış me- mekşelerinden güzel bir demet iliş tirmiye hizmet ettiği vakit toplu- iğneye nekadar kibarlık gelir” Topluiğnenin hekimlikte de böy- le kibar bir hizmeti vardır. İnsan- ların duyguları doğru olup olma- dığını tetkik etmiye yarar, Sinir hastalarından bazıları bütün vü - cutlarında, yahut bazı yerlerinde, acı duygusundan mahrum olurlar veya acmacak hir şey olmadığı hâl de aksini duyarlar, O vâkit toplu- iğne işi ayırır. muayene edil kimsenin gözleri bağlanır. ayrı ay rı her tarafına bir topluiğne - ta- bil hafifçe - batırılarak duygunun nerelerde bulunı nerelerde bu- lunmadığını meydana cıkarır. Bu iş için mahsusi âlet olmakla beraber, onu her yere taşımak bir külfet olduğundan duygu muaye. mesinde topluiğne çok kullanılır. Bundan dolayı topluiğne kıymetli bir hekimlik âleti sayılır. Oy için topluiğneyi pek seve- lardır. Halkevinde köylü. işçi ve tüccar toplanmış. doktor Badenin yaptığı tasnif makinesinin kullanılış terzi ve yeni bir ambalâj sistemi hakkın. daki izahatımı d'nlemiş'erdir Tetkikler iyi netice verdiğinden önümüzdeki sene elma ihracatı için faaliyete geçilecektir. Heyet, elma kurutması hakkında tetkiklerde bulunmak üzere Rizeye gidecektir. BORSA 8—2—938 PARALAR Alış 16.— 123.— 100, 80— Frank Dolar Liret Belçika Fr, Drahmi İsviçre Pr, Leva Florin Kron Çek Şilin Avusturya 24,2575 0,7942 15.12 46910 86.7460 3,4284 63,4920 1,4234 22,6285 420 1305 197 419 39380 105.8730 342460 2.1268 3,0794 630—— 60—— 273 273 BORSALARDA : | Aslan Çimento Hisseleri Yükseliyor Aslan çimentosu hisseleri 11,30 W- tadan 12,65 liraya kadar yükselmiş- İtir. Yükselmenin sebebi geçen sene bu hisselerin kuponlarına hiç faiz ve- ilmediği halde bu sene, yani gele- ık martta her hisseye 180 kuruş ve- ilmesinin kararlaştırılmasıdır. Yüz- le on faiz getirmiş olması itibarile Çimento hisselerinin 15 liraya kadar yükseleceği tahmin ediliyor. Geçen senenin menfaatleri ( fabrikaların tevsi ve imarına sarfedildiği için bu sene her on hisse sahibine parasız 0- Israk çimento hisse senedi verilmesi de düşünülmektedir. Türkborcu Üzerinde Muameleler Bursada Unitürk üzerinde geçen muameleler dünden itibaren normal bir fiyat ile alınıp satılmaktadır. A- benlar 18.95 liradan Unitürk almak- ta ve 19 liradan satmaktadırlar. Er- gani tahvilleri 98.50 liradır. Gayri- İ mütbadil bonoları 20.5. Osmanlı Ban kasının çıkarttığı banknotlar 275 ku' ruşa alınıp 280 kuruşa satılmakta İdır. Bir isterlin 627 — 630 kuruş - tur, Londra borsasında bir isterlin karşılığı 15265 frank ve 5,0132 do- lar olarak bildirilmiştir. Zahire Borsasında Satışlar Dün piyasamıza on bir vagon buğ day ile bir vagon arpa gelmiş ve hep si satılmıştır. Ziraat Bankasinın ki- losu 5.30 kuruştan teşhir ettiği buğ» daylara müşteri çıkmamıştır.Piyasa- nm yumuşak buğdayları 5.28—6.08 kuruş 'arasında kalmış ve yirmi bir vagonluk mal satılmıştır. Arpa fiyat- Isrı 4,04 —4.06.5 kuruştur. Altı va - gön satilmıştır. Çavdarlardan 437.8 —5 kurustan dört vagon satılmıstır. Piyasa ayni vaziyette kapanmıştır, BALIKCILIK: Iki gündür pek az balık tutulabiliyor Havaların düzensiz gitmesinden dolayı balık tutulması yine eksilmiş tir. Iki gündenberi pek az palamut ve İstavrit tutulmaktadır. Limanımız daki ecnebi gemiler, balık yüklene- rek Italyaya hareket etmişlerdir. Ha valar soğumadıkça balık akınlarının başlamasına ihtimal verilmiyor. Büyük balıklar, azaldığı için fiyat ları nisbeten pahalılaşmıştır. Almanya, Henüz Kuru Fasulye Almıya Başlamadı Bu seneki kuru fasulye mahsulü. müz, yurdun ihtiyacını karşıladık- İtan başka ihracat için de yüzlerce ton mâl artacaktır. Almanyanın ver diği kontenjanda kuru sebzeler için oldukça mühim bir miktar ayrılmış fakat Almanya henüz bu maddeler. den satin almağa başlamamıştır. Fa sulyelerimizin en son vaziyeti göste riyor ki; bu seneki mahsul kalite iti -İbarile yüksek olmakla beraber fiyat bakımmdan geren seneden ucuzdur. Selânik fasulyeleri 9, battal cinsler 13 kuruştur Bu mallar elenmiş ve kalburlanmıştır. Çalı fasulyeleri 8— 8.5 kuruş arasındadır. Barbunya fa» sulyesi 7.5—8 kuruştur. Piyasada stok mal vardır. Küçük horoz fasul- yelerini 6 $—7 kuruşa kadar almak mümkündür. | Askerlik ser | Yoklamaya Davet Besiktaş askerlik şubesinden: Şubemizde kayıtlı harp malüllerile şehit yetimlerinin 638 yılı için ikramiye kay ları 15—2—938 gününden itibaren yapıla caktır, Yedlerinde bulunan resmi senet, ra por, maaş cüzdanı, ve müfus cüzdanlarile beraber yoklamalarını yaptırmak üzere mü eacaatları, Deniz sınıfına ayrılan yüksek ehliyetnameliler Bevoğlu vabancı askerlik şubesinden: Deniz sınıfına ayran ve taşra askerlik vubeler'be mensup olan tam ehliyetnameli €r, 1 mart 938 gününde deniz hazırlık ka sda bulunmak üzere Beyoğlu yabancı 28 kerlik şabesine müracaatları ilân olunur, # Şehremini Kızılay kamun kongresi, 13 yubatta saat 20 de Şehremininde Part salonunda toplanacaktır, e A AŞ AM A gg e e pp Mİ milk