No. 33 Istanbuldan Dönüşte Kuşdili m! Kibritimi ve- yaksınlar. Sen ii anıma gel de bii kırdı edelim. B. caklarından konuşalım. Peki Beybaba! şimdi geli garalarını D emek ki kudreti fatıra bir yı mek tepsisi hürmetine 28- nir şişelerini kırdırıp nişterleri at- tarıyor. Bir tahrirli mavi ve ma- sum göz İnsanı dalgalarda boğul- maktan kurt Jayat bir ni- t. Hayat ne tatlı. Hayat herşey. aşamalı! Yaşamalı! prüye gel Ayaklarım bir sevkitabü ile nutpaşa yoku- şunu tırmandı, Beyazıda geldim. Çümbüş çalgı âletini icat eden Zey nelâbidini — Bir tanbur çal da ları susakalsın, dedim. Ne elem var, ne keder var ne hüzün Yaşayan hâkimiyiz gönlümüzün Cümbüşçü Abidin hem çaldı, hem yedirdi, hem içirdi. Ferah i- çinde ayrıldım. Sefil Kiyafetimi görüp beni yardıma lâyık gören her dost elinden geleni esirgeme- di. Fakat bu sefil kıyafet nedendi? Beni bu hale sokan sen miydin? O muydu? Başkası mi; Beni, ben bu kılığa Nurullahcığımın aldığı elbiseleri ben sattım. Bu kılığa kendimi ben koydum. Niçin? Ne bileyim hen? Sen 'bu sırrı ne kadar bilirsen ben de o kadar bilirim. Kadıköye döndüğüm zaman ce bim para ile dolu idi. Desene ki ben Istanbula âdeta dilenmiye geç mişim! Geçiş kasdim neydi, nasıl teceni etti? Akti sira Kültür ida- rosine uğrıyacak - muallimlik bir kenara dursun - hiç değilse bir kü- tüphane memurluğu Tica edecek- tim. Hiç birini yapamadım. Hicap duydum. Yarı mestâne, cebim dün yalık dolu, musikinin gönlümde u- yandırdığı cavidani bir safa ile Çarşı yolunu tuttum. önül acı u geceyi Kuşdilindeki Mah mutbaba mezarlığında ge- çirmeli. Mademki mangır var, dem de var, kaşar da var, kavun da var. Bugünü de bu şekilde öldürmiye bakmalı, Bıraktığım ahçıdan çuvalımı a- hp koluma astım. Postallarımı sü rükliye sürükliye Balıkpazarına uğ Tadım. Azığımı katığımı düzüp Kuş diline geldim. Dere kenarında biraz oturayım. Kurbağa dinlerim, kuş seslerim. A- kışı belirsiz bulanık dereye ini sız gözlerimi diker, hoşlanır, eğle- nirim. Mezarlığın inziva safası ne zaman olsa benim. Üstünde bol bir güneş ışıldıyan çimenlerde oturup oyalanmak fena değil. Tâ kenara ,çekildim. Tadını şarklıların bildiği bir bağdaş kurup kurup oturdum. Oh! Ne âlâ! Gel geyfim gel! Gaze- temi serdim, nevalemi istifledim, demlenmiye başladım. İçki insanı her zaman ayni kuv- vette hoşnut edip neşe vermez. Bu mevzu üzerinde çok tahliller yap- mıya yeltendim, didindim, fakat işin sırrına varmak imkânı olmadı. Karanlıkta bir mücadele Sefası.. Şu esnada sebebi bilinmez deruni bir safa beni sarmıya başladı. O- mer Hayyamı andım. Şu rübaiyi maırıldandım: Ben kudretinin sun'ünü izhar ede- vim Geslendi inâyâtınla ruhum, bede- nim Yüz yıl cürüm işleyip te bilmek is- terim | Rahmin mi büyük, yoksa günahım | mu benim? İştahı yerinde adama yemekte tuz, biber, limon, sıl cilâ verirse bana süsleyen bu ve er le ineilâ verirdi sefi yazılsrımda makale sonları i- çin bağlama olarak kutlandığım şu vecize aklıma geldi: Dünya cenn: insan melektir, hemmü azmedip 0- nu yapmak gerektir. K urbağalar viraklıyor, kuş- lar ötüyor, sessiz akah bu- İanık dere gözü oyulıyordu. Nereden çıktılar bunlar! Yanım da iki mantolu bayan gördüm. Bir az konuşunca öğrendim ki et ve sa- fa ticaretile meşgul zavallılardan- mişlar. Hoşbeş ettik. Benden mahzuz ol- dukları âşikârdı. Sevgilerini, beni evlerine davet edecek kadar ileriye götürdüler. Fakat ben ne diye ve niçin bu çağırışa icabet ederdim? asına inmenin ilk baş- langıç günündenberi ben hayatın aşk denilen bu en tatlı zevkinden hat endişesile, kısmen de ğimle nefsimi mahrum bir insandım. Gider de ne Börüber itiraf “etmeli- yapardım, ca bir mahlük id ken insanın içini gıcıklayan kı kışları, dökülüşleri vardı ki zevki- ne doyum olmazdı. Ötekisi çok böyalı idi. Sağ elinin üç parmağı sigara içe içe zifir- den sarı karaya dönmüş, Sol yana ğında iki uydurma beni vardı. İs- karpinlerinin ökçeleri dışarıya, dı şarıya kaymış, 1 vi saatte ve iyi sıhhatte ol- Sunların ikisini de selâmet ledim. Selâmetledim amma garip bir tedai beynime yapıştı: Ev bark kurmak hülyasına düştüm! Gülüp durma! Onlarla kurmak değil ca- nım. Yanlış anlama! İki üç odalı, banyolu bahçeli, konforu tam bir evceğiz. İstediğin kadar gül. Sana inat o fıkırdağını da eş tutmalı, İyi ce düşündüm, hayal içinde dolaş- m. Sonra bem güldüm bem kiz- dım da kendime: — Eşek! dedim. türbesinin servidibi yetmöz? İyi ki bayanların ısrarla evleri- ne davet karşı zayıf davranmadım. o Sabahtanberi yok yere edindiğim sahte şetaretler son bulmalı! Ben Mahmutbabadaki ser vi dibine çekilmeliyim! Kadın, sevda, okşanmak, okşa- mek, zevk!Hlaydi oradan'Benim on yerihden yamalı pantalonuma uy- Mahmutbaba senin neyine etmelerine r zamanlar fel- | BULMACA Evvelki günkü bulmacanın halli 23 45 6 78 9 10 ATZIMİTYİİ| | İHİUİRİMİA UİRİMA| GİNE MA alis İs B- mb> Rengârenk - Emir mgan Sarkta bir k Butan Bir nevi muhat ti - Renk (Deri) nin yarın - Arka FUKARDAN AŞAĞ gök bir le yapılan sinamümey öm Düğüm - Parlaklık Başkan - Nota Çene tüyü - E WELEGLE LLİ Bayanları savuncaya kadar don- durma ısmarlamak, kâğıt helvası yedirmek bayağılıklarile avutma- ya çalıştım. Onlar çekilince, belki yine dünüverirler diye ben de kaç- tam, ra Yam Ömer Seyfettin de bu ser- vilerin altında yatıyor. Fakat ra- hat yatıyor. Ben diri yatıyorum. Parmaklığın arkasında civan bir servi vardır. Onun dibi iyidir. Ga- eyi altıma serdim, Ele geçirdi- ğim bir aşınmış parke taşının üs- tüne mendilimden yastık yüzü ser dim. Çuvalımı omuzuma çektim. ve, derhal uyudum. Gece vakti çuval üstürnden kay mış. Sabah ayazı keskin mi keskin, Beni uyandıracak kadar. 'Titreye titreye kalktım. Kadıköyünün sebze pazarında i- ki tane sabahçı kahvesi vardır. Bi- rini İranlı Bay Sadık tutar, birini de bir Türk. Sadığın kahvesine gittim. Murdar kıyafetim, koluma asılan çuval, karmakarışık sura- tım ağamın üzerinde tatsız bir te- sir yapmış olacak ki küstah bir ta: yırla karşıma dikil (Arkası var) işi İOLMAZDA ,GELİĞİ i Mİyipa, İhitam vadeli emre muharrer TAN mama m 5.2.8 (HIRÇIN KÖŞEDEN MABAAT) İstanbul Yangını ! İstanbul Musluğu İstanbul Kahramanı İkimi mesul edebilirdin? Kimseyi. Öy leyse geç! Derler geçerlerdi. Istanbul kahramanı : Buna yangın kahramanı diyebili- riz. Çünkü bu kahraman; her yangın da ve bütün yukarıda sayıp döktük- lerime rağmen Şa bir kolunu veri lerini feda ett rakırdı. Fakat sonunda yangını pahasına olursa olsun söndürürdü. Bu büyük, bu necip, bu asil, bu fa letli kahramanın bir tek adı vardır: İtfaiye! Bu kahraman, yanım, şehrin suyu i eti ve yiğitliğile sön- ne gün dahi büyük fedakârliğile, şikra- nımızın ve minnetimizin huzurunda bir heykel gibi dimdik yaşamaktadır. Birçok Mehmedin hülâsası © - lan (İtfaiye) adı için İstanbul imar plânındaki meydanlardan birine İs-| tanbulluların bir âbide dikmelerini| ediy. Sirkeci Yenipostahane civarı Leta. fet han 3 üncü kat avukat Hasan Vasfi nezdinde iken halen ikametg hı meçhul bulunan Salim Nuri Dağlı Istanbul Dördüncü İcra Memurlu. ğundan dosya No. 37/3690 T. C, Ziraat Bankası Istanbul Şu. besine 20, 8, 986 tarih ve 10, 11. 936| senet mucibince (o borçlu £ bulunduğunuz (300) liranın 19, 11 936 tarihinden itibaren 96 9 faiz 56 3 komisyon 402 kuruş protesto masrafı $t 10 ücreti vekâlet tahsiline dair alaenkiı tara- fından vaki takip talebi üzerine yu. karıda gösterilen mahalle gönderi- len ödeme emrinin nerede olduğunuz İ maltim olmaması hasebile bilA *ebliğ | karar veriln Işbu ilâm tarihinden itibaren bir ay zarfında borç ve masrafların ö- denmesi borcun tamamma veya bir| kısmma yahut alacaklınm takibat ic ası, hakkina, dair, bir ikirasmız. var -| a yine bu bir #y zarfında bildirme. hiz: Aksi takdirde bu müddet içinde 74 üncü madde mucibince mal beye nmda bulunmanız bulunmadığmız takdirde hapis ile tazyik olunacağı. rız hakikata muhalif beyanda bulu- mursanız hapis ile cezalandırılacağı. İniz borç ödenmez veya itiraz olun İmazsa cebri feraya devam olunaca- ğı ödeme emri makamma kaim ol. mak üzere ilân olunur. (o (4648) İstanbul üçüncü icra memürluğun | dan: Mahcuz olup paraya çevrilme sine karar verilen bir adet dökmeci tornası 7, 2, 938 pazartesi günü saat 9 dan itibaren Galatada Kalafat ye- ri 93 No, dükkân önünde açık artir- ma İle satılacağı ve birinci artırma- da muhammen kıymetin yüzde be şini bulmadığı takdirde ikinci artır- ma olan 9, 2, 938 çarşamba günü sa-| at 9 dan itibaren satılacağı ilân olu- İmur. (4650) BENİM KİM OL.İ TANIDIM İCE LAMARR. 1Bu SAYAZI HANE DEĞİL... e ER ÜNİVERSİTEDE 1 Ceza Hukuku Kongre: Ne Kararlar Verdi? İ Beynelr Profesör Tahi: lar hakkındaki tesbit edildi.” miştir, TOPLANTILAR © DAVETLER © BUĞUN: inü halkevi salonunda verecektir. HAFTA İÇİNDE: inin umum! toplantını sal gi laracaki 4 Profesör Hümit Ni lebilir, AN les EST davetiye verilecektir, Gelmek İlel Ceza Hukukunun tev- hldi kongresine memleketimiz adma irak eden heyetin reisi Ordinaryüs İcelenmi ştir. Şerif 8, Hasan da 6 ay Taner, bir muharriri- -İmize şu iyahatı vermiştir: “— Konferans, ayın 12 sinde Mı- sır veliahdi Prens Mehmet Ali tara-| fından Kahirede Opera salonunda a- çıldı. 28 Memleket cezacılarının işti- Tak ettikleri bu konferansta emniye- ti sulistimal cürmü ile kâğıt paralar- dan maada çek, hisse senedi, tahvilât gibi kıymetli evrak sahtekârlığı ve sahte pasaport yapanlar ve kullanan muhtelif devletler mevzuatının birleştirilmesi ve mah- kümiyet müddetlerini bitiren ecnebi suçlularla hiç bir devlet tâbliyetin- de bulunmıyan şahısların vaziyeti gö rüşüldü, Bu hüsusta dikkate değer kararlar alındı ve kanun metinleri Haber aldığımıza göre, Profesör Tahir Taner, konferansın ve birinel komisyonun ikinci relsliklerine seçil | miş, birçok toplantılara relslik et- # Ünivereite Tarih doçenti “Mükrimin Halil, geçen hafta tehir edilen İstanbulun fethine dir sön kapleransını saat 20,80 da X Beyoğlu Halkevi dfl, tarih, edebiya' önümüzdeki ) sasi 17 de Halkevi binasında top önümüzdeki salı günü saat 14,30 da Beyoğlu halkevin- da (Anadolunun jeolojik teşekkül) mev- valu bir konlerıns verecektir. Herkes ge-| Eminönü halkevinin Ar şubesi salon orkestrası ikinel yıllık konserini pazartesi 2 GELİR KARE isliyenlere KAÇAKÇILIK Halı Kaçakçıları Mahküm Oldular Kaçak halı satmaktan suçlu olarak yakalanan Halepli Şerifle, suç ortağı Hasanın asliye beşinci ceza mahke- mesinde yapılan muhakemeleri neti- hapse ve 160 lira para cezasına mah- küm olmuşlardır. Sahtekârlık İhbarı Etrafındaki Tahki Tamamlanmak Üzere Dördüncü Vakıf Hanında bir ya- hanede, sahte bazı vesikalar ha- zırlandığı yolundaki ihbar üzerine müddeiumumilikçe açılan tahkikat bitirilmek üzeredir. Sultanahmet sulh birini ceza ele geçen bir kısım evrak üzerinde tetkikle- rini yakında famamlıyacaktır. Bir çok noktalardan, aydınlatıcı ipuç- ları tespit edilmiştir. İşin tahkikat safhası, şu günlerde neticelenecek- tir. Denizyolları Fen Heyeti Reisi Almanyaya Gidiyor Denizyolları idaresi fen heyeti ref- si Sırrı, yarın Almanyaya hareket €- İdecektir. Sırrı, doğruca Kiele gide- cek, inşa edilmekte bulunan yeni pos İta vapurlarımız üzerinde tetkiklerde bulunacaktır. Geçenlerde denize indirilen Trak gemimiz, 18 martta Kiel limanında teslim alınacaktır. Denizbank İçin Tetkikler Denizbank umumi müdürü Yusuf Ziya Öniş, tetkiklerine devam etmek tedir. Umumi müdür muavinliğine ta yin olunan mühendis Harun, bugün Ankaradan şehrimize gelecektir. İş- letme muavini Nihat ta önümlzdeki hafta burada çalışmalarına başlıya caktır. Umumt müdür, İş Bankası müte hassıslarından Rahmiyi, Dönizyolla- rile Akay idaresinde tetkikler yapmı- yaman etmiştir Rahmi... düm De. nda moşgul ol at Saf kan Türk 6. Makine ve İnşaat Mühendisine Ibtiyaç vardır. (Tayyare mühen disleri tercih olunur) , Talip olan larm vesaiki ile beraber bir haf- ta zarfında saat (13) ten (16) ya kadar Beşiktaşta Hayrettin iskelesinde Nuri Demirağ tay. yare atelyesize müracaatları, lâm- bago, siyatik, sinir ve soğuk algınlığın- dan ileri gelen şid- detli ağrıları teskin ve izale eder. Romatizma, R AY TAVSİ İYE ETMİŞTİM . BL LEMEĞİNİZİ “Hastam, Son Derece Muztarip İdi, Fakat, hastabakıcısı, birkaç saat zarfında siyatik iiletini defetti Hastabakıcı Bayan M. yazıyor : “Bir | hastayn bakmak üzere davet edilmiştim. Hastanın mustarip bulunduğu SİYATİK'e karsı su banyolarile tedavi edilmesinder dolayı kuyvetli bir soğuk algınlığını yakalanmış, bacaklarındaki ağrıları yapı. İnn tuzlu #ü ve sare banyoları ile kat'iyyez dinmemişti. Ben dalma yanımda bulun. durduğum sizin kıymetli ALLCOCE yakısmı tatbik ettim. Bir kaç sani zar- İ Enda ağrıları sükün bulmuş ve bir gün sonra - Doktorunun büyük bayreti kar. şısında - siyatik tamamen zail oluşutar,” Biz de siyatikten murtarip iseniz, birkaç saat zarfında müz'iç sancilari kurtulursunuz. Delikli ALLOOOK yakt- sini tatbik ettiğinizde hemen sihhi bir stoaklığın OTOMATİK. BİR MASAJ gibi ağrıyan yerin etrafına, yayıldığı ve bütün ağrıları defetliğini hissedeceksiniz. Delikli ALLCOOK yakısı, adelâta ve yorgun asaba tam bir wikün ve agrıyan yanhalle yeni bir kanın cevelânıı temin eder, ALLOOCK yakısının terkibirde Capsicum, | Frankinsense, Myerbo vesaire igibi kış motli maddeler vardır. Ucuz ve taklit yakılardan sakınmak icin delikli ALLCOOK yakılarındaki kırmısı daire ve dikat ediniz. - Bütün Fakat ?.. Bir kadın imdada yetişmişti..