— — 6 .S Tayyare Kupası: v- © Beşiktaş Güneşi Dün 1-0 Mağlüp Etti (YAZAN: EŞREF ŞEFİK ) Dün stadyom sahasına Beşiktaşla Oynamak üzere giren Güneş takımı pa karşı seyircilerin muhtelif bağı- Tışlarına şahit olduk; bir grup şöyle söyleniyordu: —A Bu Güneş takım: he- den böyle değişmiş?.. Meselenin iç yüzünlü biliyor gibi bulunanlar cevap veriyorlar: — Esaslı ve usta muhaâcimlerini Mini kümeye saklamak üzere; Sa - Mâhattini, Rebilyi ve merkez muavin Rızayı almadılar, Seyircilerin böyle bir izahla tat- min edilemiyen merakları nihayet ©n doğru haberi tribtinlere kadar u- Jaştırdı: — Güneş takımı Ful kadrosunu oyuncuların sakatlığı yüzünden çr karamamış... Güneşin diinkü kadrosu şöyle idi: Cihat — Faruk, Reşat — Yusuf, Muhterem, Ibrahim — Ömer, Niya- zi, Melih, Murat, Cambaz. Beşiktaş takımı: Mehmet Ali Faruk, Hüsnü — Feyzi, Enver, Ri- fat — Eşref, Şeref, Hakkı, Rıdvan, Hayati Hakem Feridun Kılıçtı. İk akımda Beşiktaşlılar olanca hız Jarile Güneş muavin hattını aşarak rakip nısıf sahaya - daldılar. Güneş müdafilerini ve muavinlerini bir iki dakika karmakarışık eden bir oyun tutturdular, dört golle müsabakayı tamamlıya - cakları zannmı verdiği saniyelerde oldu. Güneş muavin hattına yeni a- Iknmış 86l muavinin idman kıvamı ve arkadaşlarile alışkanlığı eksik ol- duğundan karışık vasiyetlerde topu paylaşamıyordu. Yeni merkez mua- Vini Muhterem de ilk mühim oyunun verdiği hevecan içinde kollayacağı o- Yuncuyu secmnden sağa sala kası - yordu. Güneşin bu Ba'inden istifade eden Beşiktaşlılar Hakkınm ayağından çı kan ani ve sıkı bir sütle ilk gol tec- rübelerini yaptılar, Fakat bu vuruş dısarı gitti, 3 üncü dakikada Beşiktaş sağdan bir korner kazandı ve Şeref dışarı vurdu, Bes'ktaşın golü Beyaz siyahın tazyiki devam et- tiği bu sıralarda kale ağzında mü - him bir karışıklık oldu Şeref fırsat- tan istifade ederek yerde dolaşan t0- pâ dokundu ve içeri attı. Bu golden sonra Beşiktaşlılar iki Açtıkları hücum şeki | #ıkı hücum daha yaptılar, neticelen- diremediler. Bu sıralarda Güneş mer kez muavininin yadırgaması geçer gibi oldu. Hücumlara şuurlu bir tarz da yardım edememekle beraber vie gattan iyi kesişlerile Güneş hücum hattının rakip nısıf sahaya geçebil- mesini temin etti. Onuncu dakikadan #onra Güneş hücum teşebbüslerini aldı. Bir çok defalar rakip kale ağızlarında ma- nevralara başladılar, Fakat evvelki günkü yazımızda (işaret ettiğimiz veçhile, bu hücumları (o elemanların kabiliyetine göre tanzim edebilecek oyuncular bulunmadığından netice slamıyorlardı. Her biri gayretli ve ateşli oynamak istiyen Güneş muha- cimleri son saniyelerde syakların uy gun ve akış vaziyet'erine münasip bir pas alamamak yüzlinden geldik- leri g'bi geri dönüyorlardı. Topu ve- re yatıracak, icabmda aşıracak ve yerinde aradan uzatacak usta ve tecrübeli oyuncunun © bulunmayışı ferdiyetleri cevherli olan genç ele - manlarm gol yapabilmelerini kolay. laştıramıyordu. Bir de yirmi beşinci dakikadan başlayıp, her beş dakika- —— — terbiye gören işçiye Hena!) diyebilir ? misiniz? ğ * Bu malümat kafama ağır geldi. Boynum büküldü. Başımı elimle dir. sekledim. Gözlerimi maverayi afaka diktim. Düşünceden düşünceye geç- tim. Acaha beni sinirlendiren külha- niyi (işçi) seviyesinin kaçıncı katına indirmeliydim? Esfeli satiline kadar mı? Bülendin Amcası mıyordu. Nihayet Beşiktaştan Seref bir gol yanmıva Günün tek gol atanı: Şeref da derecesini bir kat daha artıran bazı Beşiktaş oyuncularım sertli de Güneşin genç muhacimlerini epey | V yıldırıyordu Birinci devre bu şekilde Besikta- şin 1—0 galebesile nihayetlendi, Ikinci devrede Güneşin tazyiki da- ha ziyadeleşti. e Fakat ana mukabil Beşiktaş oyuncuları da okkalarnm fazlalığını kendilerinden daha küçük olan rakip oyunculara mütemadi yet tirmekte hiç tereddilt etmiyerek bi- rinci devrede baslıyan yılgınlığı ar - tirmağa gayret ediyorlardı Yalnız “şuraâmi memnuniyetle kay dedelim ki,-bazı safhaları pek sert- leşen ve seyircileri bile avaz avaz ba Bırtacak bir şiddeti bulan Besiktaş şarjları ve vuruşları hiç bir zaman | el ve tokat cilvesine dölülmedi. Ne yaptılarsa, ayaklarile ve bacaklarile yaptıklarından bir hâdise çıkmadı. İkinci devrenin son dakikamma kadar SADELI ZAMIUNET “UC — baz yInı altında cereyan eden maç ayni sekil de bitti, Gol farkı da Beşiktaşın be- sinci dakikada kazandığı 1—0 vazi- yeti değiştirmedi. Güneşin dünkü ©- yununda tecrübeli ve sert çıkışlı mü dafaaya Karşı kıvrak hiicum ve pas tarzı tatbik edilebilen bir usta mu - bacimi olsaydı, bu neticeyi değişti. rebilirdi zannmdayım. ATLETİZM: Üçüncü Kır Koşusu Beyoğlu halkevi tarafından tertip edilen kır koşularının üçüncüsü dün sabah Şişli ile tuğla harmanları a- rasında 5000 metre olmak Üzere ya- pıldı, Neticede Gelatasaraydan Tbra bim 19 dakika 13 saniyede birinci, Sokrat ikinci, Hüseyin üçüncü gel- mişlerdir. Puvan hesabile 9 sayı İle Galata- saray takımı birinci, 15 puvanla Gü- neş ikinci. Pera 26 puvanla üçüncü olmuşlardır. İŞİLT: | Ü ze ç Klüp Tasfiyeye - Uğradı Havaların bozukluğu dolayısiyle geçe4 hafta tehir edlen şilt maçları dün Şeref Stadmda başladı. Ve bir ta inesi hakem tarafından tatil edilerek diğer üç karşılaşma nihsyetlendi ve rakiplerine mağlüp olan Galataçenç- ler, Altmordu, Davutpaşa tasfiyeye uğradılar, hea » Anadolu İlk maçı Anadolu Kitibüi e Galata yaptılar. . Çöktanberi sahada görmediğ miz Anadolulular e serjik bir oyunla rakipleri üzerinde hâkimiyet tesisine muvaffak oldular İve neticede 2 — 0 Anadolu galip gel- di, | Altınordu « Ortaköy | İkinci olarak Ahmet Ademin ha- kemliğ; altmda Altmordu ile Orta-| | köy karşılaştılar. Oyuna büyük bir sürstle başlıyan Altmordulular seki- zinci dakikada birinci . golü kazandı. lar, Bu sayı Ortaköy takımı üzerinde bir kamçı tesiri yaptı. Sağ taraftan tehlikeli hücumlar yapmıya basladı. Ve iki fırsattan istifade ederek üstüste iki gol çıkarmıya muvaffak | oldular ve birinci devre 2 — 1 Orta- köyün galebesiyle nihayetletdi. Ikinci devre Ortaköyln hâkimiye- tidaha fazla arttı, Ve baştan başa Al tinordü kalesi önünde devam eden © yunda üç gol daha yapan Ortaköylü. ler maçtan 5 — 1 galip çıktılar, Günün üçüncü karşılaşması ha- kem Nur Bosotun idaresinde Beyler beyi ile Hâl arasında yapıldı. Asabi| bir hava İçinde geçen maçın tik dev. Gençlerbirliği resine her iki takım birer gol yapa- rak 1 — 1 berabere bitirdiler. Ikinci devreye Beylerbeyi büyük bir gayretle başladı. Ve onuncu daki | kada merkez muhacimleri vasrtasiyle galibiyet gollerini yaptılar. Bu gol- den sonra ovun bilvük bir kargasalık ve sert bir hava içinde devama -baş-| Ve 30 wneu dakikada bir. oyrmeti| hakeme karşı geldiğinden oyun tatil İ edildi. A. Hisar - Davutpaşa Günün son oyununu Bürhanm ida- resindeki Anadoluhisar ile Davutpa- ga yaptılar, Davutpaşaya ' nazaran nisbeten teknik oynyan Hisarlılar ilk devreyi 2 — 1 galip bitirdiler. Ikinci devre Davutpaşa daha canlı oynıyarak H sarhlara gol yaptırmadı | ise de bu canlı oyunlarını ancak 35 ipei dakikaya kadar devam ettirebil- diler. Ve son 1 Odak'ka Hisarın hâki- | miyeti altımda geçti. Bu sırada bir gol daha yapan Hisarlılar mağı 3—I galibiyetle n hayetlendirdiler, YORTU KUPASI: Pera Kazandı TAN NN |, Okuyucu » ı mektupları * mara aranan arar a ncülere Avans Meselesi (Düzceli bir çiftçinin isteği) başlığ. unda bu sütunlarda çıkan bir okuyucu küyeti hakkında İnhisarlar İdaresinden bir mektup aldık, Bunda deniliyor ki; Şikâyetçinin iddiz ettiği gibi burada a- vans verilmemiş değildir. Düzce tütün ekicilerime avans her sene ol duğu gibi vaktinde verilmiş ve bu hüsusta I daremize (Düzce zürrat namına Abdürru! man Erel) imsasile teşekkürü mutazamann Tü al. miştir, ç :. Borulan elektrik Tâmbası Rumeli kavağında oturan bir okuyucu muz yazıyor: “Rumeli kavağı meydanmda bir tek elek trik Iümbası vardır, Bu lâmba da dört beş gün evvel bozuldu, Yaptığımız müracaat ların hepsi bir getice vermedi, Şimei, kö- yümüz tamib vi zindan halindedir, Akşam saat altıdan sonra burada gör gözü gör- wüyor, Hele bu saatten sonra toplu bir hal de vapurdan çıkan halk batn çen, bribirle rine çarparak bu xifiri karanlık meydanı geçip evlerinin Yolunu bulmağı çalişiyor lar, Alâkadarların nazarı dikkatini celbet- menizi çok rica ederiz, . Çöp Arabalarının Gürültüsü Taksimde oturan bir oluyucumus yazı yor: Ben, Taksimde İpek sokağında oturuyo rum, İşim icabı evime geç gider ve sabah leyin de biraz geç kalkarım, Fakat saat 6.30 dan sonra bizim taraflarda uyumak imkânt yoktur, Çünkü, Belediyenin çöp a- rabaları, ber sabah saat altı buçukta ba semtten bir katar halinde ve oldukca sü- rarle geçerler, Vazife mmtakalarıma dağı dıklarına şüphe etmediğim bu çöp araba ları boş oldukları için daha fazla görünü çıkarıyorlar, Belediyenin gürültü ile müca dele ettiğini biliyorum, Acaba, bu gürül tüye bir çere bulunmaz mu? . Bu sokağa hir lâmba lâzım Divanyolanda doktor Eminpaşa sokağın da oturan okuyurularımızdan avukat Bay ebip banları yazıyor: “Divanyolundan dekter Eminpaşa saka dna saparken Acıhamam denilen yerde ge ce elektrik limbası .yanmamaktadır, Halbu ki bu dönemeç karanlık gecelerde sergeri lerin barındığı bir yerdir, Şehrin bir çok moktalarma nazaran elektrik lâmbaları kon duğu şu günlerde belediyeden rica ediyo vur: Bu sokağa da bir ümbe koydursen, Bu hususta allkadarların dikkat nazarı 81 çekmenizi rica ederim, ei kalabalığı öntinde oynanan bu ma gi; “Pera 2—1 kazaranak' Taksim Yeli ie BAKIRKÖYDE, Barutgücünün Dünkü Maçları Dün Balurköyünde Barutgücü 58- hasında Barutgücü A takımı, Fener bahçe A takımından Sedat, Orhan, Hayati, Bülent ve B takımı oyuncu larmdan Irfan. Orban, Şeref, Nec- det, Semih, Fikret ve Bediden mü - rekkep olan Kızıltoprak Halkevi A takrmı ile bine yakın seyirci önünde yaptığı çok heyecanlı bir maçta 1—1 berabere kalmıştır. Barutgücü B takımı ile Kızıltop- rak Halkevi B takımı maçı da çok zevkli olmuş ve netice Burutgücü - nin 1—3 üstünlüğile bitmiştir. Ba - rutgücü genç takımile Bakırköy Rum Pera ile Kurtuluş. Yortu kupası “ nm final macın: dün sabah Taksim stadında yaptılar, büyük bir seyir -İ takımı arasındaki maç ta 4—3 Ba - rutgücünün galebesile neticelenmiş - tir. ve 2911537 tarihli bir de mektup gel | Da »Yazan: İren Merril zun bir işsizlik devresinden sonra nihayet beni işe gön derdiler. Gideceğim yer, zengin bir aile idi, Orada ikinci hizmetçi ola rak çalışacaktım. Dokuza doğru çalışacağım evin büyük kapısını çaldım. Resmi elbi- seler giyinmiş bir kapicı bana ka pıyı açtı. Beni yemek odasma gö türdü. Az sonra yanıma evin ba yanı geldi. Beni görür görmez hay retle bağırmaktan kendini alama dı: — A a... Siz zenci imişsiniz!. — Evet Madam, ben zenciyim. — Halbuki ben sarih olarak, ba na beyaz bir hizmetçi göndermele rini rica etmiştim. — Emrinizin yapılmadığına çok milteessirim, Bayan. Fakat benim bunda hiçbir suçum yok. Evin zengin bayanı boyah kaş larınyukarı keldırdı.. Bir müddet öyle durdu.. Sonra uzun uzun beni istievaba başladı. Bundan evvel çalıştığım yerler hakkında benden ahah istedi Ben.da.nna pzun-uzum min edici idi, Fakat buna rağmen Bayan: — Zenci oluşunuz doğrusu çok canımı sıkıyor, demekten kendini alamadı. EEE PETER ETTE ETEL EETEETPTEPTPTPEEEE iç cevap vermedim.. ne diye bilirdim ?. Çünkü ben onun kanaatinde değilim. Vâkıa Ameri kada zenci olmanm iyi birsey ol madığını ben de biliyordum. Fa kat buna rağmen zenci oluşuma, bayan kadar müteeesif değildim. Ben, bunları düşünürken Bayan, yine beni tepeden tırnağa kadar tetkik etmekte devam etti.. Söze başlıyan yine o oldu: — Biliyor musunuz, dedi. Asıl beni korkutan şey Nellinin sizi be enip beğenmiyeceği meselesidir. — Kendimi ona beğendirmiye ça ışırım, Bayan. Evet, kendimi beğendirmiye mec burdum.. Çünkü çalışma ihtiyacın da idim... Nihayet bu Nelli, eşine Güneş - Beşiktaş Maçında: Güneş takımı dün sahaya bu kariro ile çıktı, karşı- ıklı hücumlar başladı, fakat Iki taraf ta gol çıkara” | goldensonra topu güneş kalesinden sevine sevine muvaffak oldu. Nitekim görülüyor ki bir Beşiktaşlı, almış sahaya götürüyor. birçok yerlerde rastladığım. hoppa ve şımarık bir küçük bayandan başkası değildi. Bu gibilerinin kaprislerini de çekmiye alışmıştım. ara meselesini hiç konuşma mıştık. Sordum: — Ayda bana ne vermeyi düşü nüyorsunuz?. Kadn beni tekrar tepeden tırna ga kadar süzdü Istemiye istemiy — Ayda sekiz dolar verebilirim. dedi, Ustelik yemek içmek., Evde yatıp kalkmak ta caba. Evin içinde benden başlca aşçı. bi rinci hizmetçi, uşak. bir de kapıcı vardı. Bu şeraitte işimin pek te a gır olmıyacağını tahmin ediyor dum. Fakat ne olursa olsun bana teklif edilen para çok azdı. Mensup olduğumuz sendikanın tayin ettiği asgarı aylık üçret on üç dolardı. Bundan başka, ben fevkalâde iyi bir hizmetçi idim... Elimde çok gü zel bönservisler, sertifikalar var dı.. On dolardan aşağı çalışmamıya karar verdim: — Beni mazur görünüz, dedim, on dolardan aşağı çalışamam.. Bayan. biraz sinirli bir eda ile: — Bu nasıl olur, dedi. Ben birin €i hizmetçime ayda on dolar veri AA ABA BAKARA DONA KOMA AAA EAT ADUN ADA OUNAAA ODAM AAAAA00A00) 1T.1—905 — << İ NELLİ yorum. Hem o beyazdır. Halbuki siz zencisiniz!, — Ne yapayım; bundan aşağım da beni kurtarmaz... Z engin bayan, beni sekiz d0 lara rszı etmek için bütü telâketini sarfetti. Bin bir dere | den su getirdi.. Benim on dolar Ü zerinde israr ettiğimi görünce, e& sonunda benim dediğim fiyatı k8, bul etmiye mecbur oldu : — Tecrübeli ve dürüst bir bis metçi olduğunuz için razı oluyo rum, dedi.. Fakat içimde hâlâ bir ukde var.. “Nelli” nin sizden hoş lânıp hoşlanmıyacağını bir türlü kestiremiyorum... — Af buyurunuz Bayan, dedim. Fakat Mis Nellinin ne gibi hizmet lerine bakacağım.. Mis Nelli kaç y& gında ?. Şimdiye kadar hiç zenci görmemiş mi? — Nelli bir kaplumbağadır. — Bir kaplumbağa mı?. ğenmediği hizmetçilere karşı isyasi ediyor.. Yemeden içmeden kesif yor. Hizmetçiyi herşeyden evvel © nuri beğenmesi şarttır.. Zenci olü şunuzu bundan ötürü istemiyorus Hayvan belki sizden korkar. On görmek ister misiniz?. Evin bayanı koridora doğru yö rüdü. Ben de arkasından gittim B pey ileride bir odanm kapısını açi$” — Işte bizim Nellinin odası ded En. büylük bir oda idi. Kayalsf! ia, çayırlarla, çimenlerle döşenmif | ti.. Içinde kocaman bir kaplumb&” | ğa vardı. Bu Nelli idi, di Ben kaplumbağa sevmiyordum Fakat çalışmıya da mecburdumı/ Ertesi günden itibaren işe başi? dım. Aşk ve İzdivaç Ilânlarının Garip Şekilleri ribirlerini tanımaları ve bu tas” maların sonunda biribirlerini s8” meleri, izdivaç saadeti için verimli oluyormuş. Eskiden bizde evlenmeler görü cü ile olurdu. Bu şekildeki evle” melerin pek çoğu felâketle lenirdi, Bu şekilde evlenmeler. b zı zaruretler yüzünden talâka & dar gitmese bile çocukların mesi için çok kısır ve zararlı olUf| du. Bu devirde kız ve erkek biribiff ni tanımaları, anlamaları çok K9 laydır. Artık kaç, göç yoktur. B” ve erkek mektep sıralarında. 1», yatında ve sokakta birbirlerini * | İayen tanıyabiliyorlar. Bu tans iki taraf arasında anlaşma Için bir fırsat oluyor. * Fakat bu şekildeki tanışma!” dan sonra vapılan evlenmeleri sokuk ve eklence yerlerindeki eyi nışmalar saadete ermek hususu”, diğerlerinden daha kısır oli muş. Bugünün filozof ve itim larına göre, İzdivaçta mesut pe” için iki tarafın hislerinden fedakârlığı yanmaları sarttır