TAN Gündelik Gazete pe A TAN;m hedefi: Haberde, fikirde, Şeyde temiz. dürüst, samimi Olmak, karlin gazetesi olmıya çalışmaktır. ——ABONE BEDEL —— Türkiye Ecnebi 1400 Er, 1 Sene 2800 Kr, 750 » GAş 1500 >» 400 » Say s0 » 150 » Aş 30 » Mülelerarası posta İttihadma dahil öl Miyan memleketler için 30, 16, 9, 3.8 lira “iz: Abone bedeli peşindir, Adres değiş titmek 25 kuruştur. Cevap icin mektup İara 10 kuruşluk vul ilüvesi lâzamdır, | | GÜNÜN MESELELERİ | İtalya Donanmasını Niçin Kuvvetlendiriyor ? (Yazan: M. Zekeriya) Itulya Akdenizde hâkim olmıya Krar verdikten sonra, herşeyden ev- Vel hava kuvvetlerini arttarmıya &- iyet verdi. İtalyan donanması- in Akdenizde Ingiliz ve Fransız do- Manmalarına karşı gelemiyeceğini bi- yordu. Bu noksanı hava kuvvetle Tinin üstünlüğü ile telâfiye çalıştı. Fakat Japon — Çin harbi ortaya| Yeni bir hakikat çıkurdı. O da şudur: Uzak Şarkta haşgösteren | tehlike Hugiltere şaşırmış bir va- “yettedir. Çünkü Japonyaya karşı lek başıma denizlerde boy ölçüşebile- *ek vaziyette değildir. Bunu rakamlarla izah edelim: En son istatistiklere göre dünya Sun en büytük üç devletinin deniz kuv- Veileri şudur: Amerikanm 1,083,000 e hacminde 525 harp gemisi var-| Adetçe İngiliz donanması ikinci ge-| ir. Hngilterenin 285 harp gemisi var-| dir. Fakat tonca İngiliz donanması! Üstündür. Çünkü denânmasilik hac Mi 1,/716,000 töndür. Angiliz —doniii- Masınm başlıca kuvvetini büyük ge-| Miler, hafif kruvazörler teşkil eder. Halbuki O Amerikan donanmasında daha ziyade küçük ve seri kruvazör- lerle, destroyerlere ehemmiyet veril- miştir, ©, ,Yaşington deniz anlaşması mmel- Weller Gİ edilmiş ve her devletin Bahip olabileceği gemi ve ton miktarı | tespit olunmuştu. Bu tahdidata göre Tapon donanması 745 bin ton hae- Minde 200 gemiden ibaret olacaktı. Pakat Japonya bu anlaşmayı boza-| tak gizli insaat yaptı. Bunlar arasın- da sekiz yeni kruvazör, 15 denizaltı Bemisi ve iki büylik tayyare gemisi Yaptırmıştır ki, resmi listede bunlar inmez. Bu sebeple Amerika ve Ingiltere nyanım bugünkü hakiki deniz kuvvetine vâlaf değildirler. Bundan baskın Uzak Şarkta Japon Kemileri kendi sularında harp edecek- » Halbuki Amerikan ve Ingiliz, maları deniz üslerinden uzak- larda bulunacaklardır. Farla olarak İniiliz donanması Akdenizde, Şimal ve Şimal Atlas Okyanısun- da da bekçilik vazifesini yapmıya de- Yam edecektir. İste bu vaziyet dolayısiyledir ki in. Rilitere tersaneleri yen! harp gemileri meşguldür. Amerika Cüm- hurreisi donanmayı arttırmak için kongreden tahsisat istemiştir. Ame- Mican tersanelerinde yaptırılmakta 0- İn Sovyet harp gemilerinin biran En bitirilmesi için lâzım gelenlere Uzak Şarkta bir deniz harbi vuku- Wda Ingiltere Akdenizdeki filosunu da çekmek o mecburiyetinde kalırsa, © Vakit demokrasiler blokuna dahil bulman Fransa Akdenizin bekçilik Vüzifesini üzerine ulmıya mecbur ola- Saktır, Fransanm Akdenizle Atlas yı yamusunda bulunan keep yekünu 220 parçadan ve 721. boadan ibarettir. Yeni inşaatla bu 850 bin tona çıkacaktır. İste italyayı donanmasını kuvvet- edirmiye sevkeden bu hususi vazi- Yettir. Ingiliz donanması çekildiği iinde, Fransaya karsı Akdenizde Mim vaziyete düşmektir. Ayni #9 Şinda başında Uzak Şark belâsı bu: Man lngiltereyi biraz düşünmiye ?ketmektir. Bugünkü vaziyette Ja- Dtyaya karşı bahri bir mümayiş YAP Biya bile cesaret edemiyen Ingiltere Pi yarm Akdenizde kuvvetli bir biyan donanması karşısında daha İiyatız bulunmıya mecbur olacağı çi gü ği ma R omanya Büyük Harp- ten evvel İtalyanm Av- rupada oynadığı role benzer bir oyunun başlangıcında mı- dır? Onun zimamdarları, öte- denberi, siyasette ustalıklarını isbat etmişlerdir. Balkan Har- bi sırasında, oynadıkları rol ile memleketlerine Garbi Dob- rice ile birlikte Balkan hege- monyasmı, adeta masrafsız, zahmetsiz ve zayiatsız kazan- mışlardı. Onlar o zaman hesaplı bekleme yi ve ordu ile tam vaktinde işe gi rişerek ve ağır yaralı Bulgarista- ni arkadan vurarak hazıra konma yı mükemmel becermişlerdi. Büyük Harpte de Romanyay: ay ni usta rolünde görürüz. Fakat bu sefer evdeki pazarlık çarşıya uymadı, Gerçi, Romanya, yine mu hariplerin bütün kuvvet ve takat- lerini tüketmeleri için, Büyük Har bin başından itibaren, tamum iki sene, bir ay gibi uzun bir miiddet beklemişti; fakat bir hesap hata sı ona pek çoğa mal oldu: O za. man umu'uyordu, ki bir Rus or. dusu Romanya ve bilhassa Dobri- çe topraklarma ayak basacak 0. Jursa, Bulgar askerleri, esiri kur tarıcı Islâv büyük babayı, silâh- lart aşağıya indirerek karşılıya - caklardır. Ruslar, 28 Ağustos 1916 da, Dobriceye girdiler ve Bulgar hudu duna. yürüdüler, Fakat, Islâv ol madıklarmı ve Tatar, Macer, Fin İer gibi onların da, Turanlı, Ural ve İt evlâdı Türk olduklarmı çoktan idrake ve kendilerinde Is- lâvl:k yerine Bulgar millt vicda. nınm doğduğunu hissetmiye baslı yan Bulgarlar sendelemediler, Rus lara karşı yürüdiler, ve mertçe döğüştüler, Yine, hiç hesaba bütilmiyan”TUF kiye, Romanye Hirekât-sahasmia aç trEz.bi kolordu göndermek le hösepitti altüst etmiş ve nihu- yel kuvveti, zannolunduğu kadar, tlkenmiyen Almanya yeni bir or- du ile Transilvanyadan Roman - yanm içine yürüyerek neticede Ro men ordusu dört ay içinde dağrtıl. mış ve biltün memleket müttefik. lerce işgâl ve İstismar edilmişti: fakat, ve her geye rağmen. gö, rus», romanya yine beklemesi, ni ve neticede galip gelecek tara fa katışmasını bilmiştir. omanya, müstesna coğrafi durumu, mahsuldar top - rakları, zengin petrol kaynakları 19 külsur milyon nüfusu, bir kü - sur milyonluk ordusu ve 400: 500 harp uçağile, Balkanlarda olduğu kadar Orta ve Şarki" Avrupada, her vakit nafiz bir Tol öyniyneak bir durumdadır. O, küçük itilâfa, büyük berbin neticesinde Rusya ALMANYA (66.616.000) LEHİSTAN (34,000,900) > s7 AVUSTURYA (6.786.000) (49,196,000) YUGOSLAVYA (15,000,0009 Orta Avrupa devletlerinin nüfusları ile askeri kuvvetlerini ve muhtemel bir harpte 4k taarruz hareketlerini ve bitaraf kalacak devletleri gösterir kroki, (Başlangıçta bitaraf kalarak beklemek siyasetini takip etmeleri muhtemel devletlerin askeri kuvvetleri içi beyaz yuvarlaklarla gösterilmiş tir.) Romanya ve Küçük Itilâf Yazan: . General ve Macaristandan aldığı toprakla Tı korumak için girmiştir. Keza, Balkan ittifakında âmil oluşunun bir sebebi de Bulgaristana karşı Dobriçeyi müdafaadır, O zaman Almanya zayıf; Ru ya da birçok iç gailelerle meşgul dü, saten fütuhat ve tecavüz bolge viklik prensiplerine uymuyordu. Bu şartlarla, küçük itilâfın ce. man Fransa ordusu kadar kuvvetli olan askeri kuvvetleri, muahede ve hudutları tashih etmek iddia ve arzusunda bulunan, Avusturya ve Macaristan devletlerinin bir küsur milyon tutan ordularına kar yi, Orta Avrupada barış nizam ve intizammı kurmıya yetiyordu. He le, Fransanın bu itilâfa katışması #MUVAEFAK XX. OLMANIN SIRRI» Niçin Muvaffak Olamayız ? Muhakkak bir muvaffakıyeti a- kamete uğratmak için sarfettiği miz zaman ve enerjiyi iyi kullan. masmı bilseydik muvaffak olma- mak için sebep kalmazdı, Lâf, diyeceksiniz. LAf değil, ma- alesef ukalâlık sayılacak kadar ba sit bir hakikat, Bir adamın, farzediniz ki iki sant- lik bir yerde bir randevüsl vardır. Ve oraya vaktinde varırsa refaha, servete ve huzura girecektir, ora- ya varmak için de ancak vakti var- dır. Abele etmesi ve vakit kaybet- memesi lâzımdır. Fakat bu kararla yola çıkan adam köşe başında rast geldiği dostuna iki lâf söylemek, bir dükkândan bir noksanı tamam- lamak, veya yolda herhangi bir ih- mal yüzünden (gideceği yere vak- tlnde yetişemez. Bütün ümitler su- ya düşer, Bu adamın yaptığı budalalıktır, diyeceksiniz, fakat unutmaymız ki çoğumuz bu adam gibi hareket e- deriz. Zaman ve enerjimizi yerin- de sarfetmez, onun llizumsuz bir- takım teferrilat yüzünden kaybol- masma göz yumarız. Muvaffakıyetsizlik, o enerjinin yanlış bir kanala döküldüğüne de- Bilet eder, Çünkli muvaffakıyetsiz. lik te bir enerji sarfmı icap ettirir. Kıymetli zamanımızı, vakit öl dürmek için icat ettiğimiz gülünç yerlerde israf ettiğimizi düşünür seniz, kaybolan zaman ve enerji nin ne kadar büyük olduğunu an- lamakta gecikmezsiniz. Şu halde kendi kendinize şöyle bir boş yere israf ettiğiniz vakit ve enerjiyi hesap ediniz. Bunu ha- kiki kanalma dökmek suretiyle el- de edebileceğiniz muazzam netioe- yi düşününüz. O vakit anlıyacaksı- niz ki, bugünkü hayatınız ve mev- kiiniz, sizla hakikatte ermeniz lâ zım gelen hayat ve mevki değildir. Siz daha yükseğine, daha mükem- meline lâyıksmız. Fakat zaman ve enerjinizi rasyonel bir tarzda kul- lanmak şürtiyle, Çalıştığını zanneden, vakitsizlik- ten şikâyet eden kimselerin bile, Ziwi görürseniz şaşmayınız. Çünkü bunlar çalışmasını bilmezler, Sağa Kideoek yerde sola gider, yolda gördükleri işaretlere bakmıyarak yanlış yola sapar, ve bu suretle hareket halinde göründükleri hal- de oldukları yerde sayarlar, Bunlar hep kaybolmuş zaman ve enerjidir. Ve muvaffakıyeteizliği- mizin en büyük sor buradadır. Herşeyden evvel vaktinizi ve ener- inizi organize ediniz. Psikoloğ H. Emir ayni zamanda Alnanyayı da sindi riyordu. akat iki senedenberi asko- ri ve siyasi vaziyet ehem - miyetli surette değişmiştir: Evve lâ, Versay bağlarını kırarak aya ğa kalkan ve gayri askeri Ren mıntakasını işgal etmekle garp hudutlarmın askeri emniyet ve müdafsasmı yoluna koyan Alman ya, ordusunu görülmemiş bir sü - rat ve faaliyetle, atabildiğine, ten sik, tevsi ve takviye etmektedir. Seniyen, tepeden tırnağa okadar müsellâh bir millet halini slan talya ile Almanya Avrupada el ele vererek takriben 110 milyon nü - fuslu muazzam bir blok vlicuda getirdiler ve Avusturya ile Maca ristanı nlifudları altma aldılar. Salisen, bi Avrupa emperyalist bloku, Uzak Şarkın haris ve bü - yük bir devleti olan Japonya ile ittifak etmiştir; bu ittifak bütün Ingiliz donanmasını Avrupaya bağladığından ve Birleşik Ameri- Ka devletleri donanması, toplu ve kuvvetli Japon donanmasile, U - zak Şarkta, tek başma basa çıka miyacağından, Japonlar Çinde is tedikleri gibi harekette serbest kalmışlardır. Bu üç emperyalist totaliter devletin ittifakmdan do- ğan diğer bir neticede, Rusya ile İngilterenin Avrupa da çok uslu ve sabırlı davranmaları olmuştur; Çünkü, Rusya ve Ingiltere şimdi. ki halde bir Avrupa harbine giriş tikleri takdirde Uzak Doğudaki memleket ve (o müstemlekelerini kaybetmek vaziyetine düşebilir - Manya kuvvetlendikten ve Roma - Berlin bloku mey. dana geldikten sonra küçük itilâ fn vaziyeti zayıflamıştır;; çünkü onun karşısmda, yalnız Avustur- ya ve Macaristan ve zayif bir AL manya değil; şimdi bir Roma Ber- lin ittifakı, yani Avusturya ve Ma caristanla birlikte 126 milyon nü. fusa sahip bir orta Avrupa kütle si vardır. Küçük itilâfa Fransayı da katacak olursak ancak 76 mil. yon nüfuslu bir kuvvet yaparlar, Gerçi Franaanm arkasında bir Rusya ve bir Ingiltere vardır ve 67 milyona yakm bir nüfusa ma. lik-olan Almanya kara, deniz ve hava kuvvetlerini nilfus ve serve tinin müsaadesi nisbetinde son hadlere vardırmakla meşguldür, Tahmin olunur ki, iki veya üç sene sonra Almanya bir harpte, 150 fırkalık, yani 45 milyonluk bir kara ordusu ile 3000 kadar harp tayyaresi ve İngiltere donan- masının üçte birine muadil bir do nanma çıkarabilsin. Faket, buğün bünlar için lâzım olan subay, 45 sübay ve sair her türlü usta per. #onel ile silâh, teçhizat, vesait ve mühimmatla kâfi derecede malik değildir; çünkü, Versay muahede $i, 17 gene müddetle Almanyayı Adeta silâhtan soymuş ve ona bü- tün harp hazırlıklarmı menetmiş- ti. Fakat hazırlığını henüz bitirme mesine rağmen bugün İtalya ve Fransa derecelerinde bir kara or- dusu ile 2000 kadar harp uçağını sefer edebileceğini kabul etmekle büyük bir hata etmiş olmayız. Bir sene evvel Italya Habeşi yutmuştu; şimdi de Japonya Çini parçalayıp yemekle meşguldür, © hâlde #ira Üçüncü müttefikin ya. ni Almanyanındır; fakat nerede, kimin sofrasma konacak? B* uzun ve dipsiz bir meto dun tezidir. Onun için biz yine Romanya ile küçük itilâfa dö nelim ve okuyucuları aydınlat - mak için, Almanyanın, kalbine doğru uzanmış olan Çekoslovak yumruğunu yemekle işe başlıya - cağı, ihtimalini ele alalım; haki. haten buğün küçük itilâfın en za- l yif yeri Çekoslovakya olduğu için Avrupada bir harbin buradan baş Myabileceğini düşünebiliriz. Farzedelim ki, mütebaki kuv - vetlerini Fransa ve Lehistan hu. dutlarında bıraktıktan sonra Al manya, 2 milyon asker ve 1500 ka dar uçakla Çekoslövakyaya taar - ruza karar vermiştir. Böyle bir taarruz tabiatile Silezya, Saksun- ya ve Bavyoradan Bohemya ve Moravyaya doğru, biribirine git. tikçe yaklaşan hatlarla yapılır ve neticede Çekoslovakyanm bir mil yonluk orduslle 600, 700 kadar tayyaresi altı haftada ihata ve if na edilebilir. Yine kabul edelim. ki, Japonyanm Uzak Şarkta yapa cağı tehdit ve tazyik ile Rusya ve İngiltere kıpırdamasınlar. Lehis tanda, gerek Rusyanm bir hare kete geçmemesi, gerek Almanya - nın memlekette bıraktığı ihtiyat kuvvetler sebebile bitaraf kalsın ve Italyanm 3 milyonluk ordusu" Du arkasma düşürmek istemiyen Yugoslavya da yerinde dursun. Bu vartlarla Romanya, tek başma Çe- Vatandaş Türkçe. Konuş Demeden Önce Azıcık Realist Olamaz mıyız? (Yazan: Aka Gündüz) Ulküdaşım Bay Toprak, Vaktinizi alıyorsam, biraz bunaltı- yorsam kusura kalmayın, hoş görün. Gelelim Türkiye Rumlarıma, Yedi: Rum vatandaşlardan da is- tejiğimiz, beklediğimiz, özlediğimiz budur. Fakat bunu nasıl bir cümle ile dnha İyi ifade edebiliriz? (Vatan- daş, Türkçe konus!) cümlesiyle mi İyi ifade edebiliriz, yoksa (vatandaş, Türkçe bil!) etimlesile mi? Bence realiteye en uygunu cümledir. Biz tarih yapmış, sanat yapmış, kültür yapmış, devir yapmış bir mil tetiz. Müilliyetçiyiz. Milliyetçiliğimiz baştan başa muknddeselerle doludur. Başta dil gelir. Mukaddeselerimize karşı aekadar vefalı, sadık ve titiz isek, başka mliletlere karşı da dka- dar hakşinas ve saygılıyız. Kendi milletimize reva görmediğimizi başka, millete de reva görmeyiz. Rum, He- len aile şeceresinin ana dallarından- biridir. O da tarih yapmış, sanat yap- mış, kültür yapmış, devir yapmış bir millettir. Onun da mukaddeseleri vardır. Başta dil gelir. Bırakmız Lozanı, mozanı, ekalliye- ti makalliyeti, politikayı molitikayı, Hayatı ve realiteyi ele alalım, Bu böyledir. Mademki bütün icapları, va- #Afelerile milliyetçiyiz. Vatandaş Rum dan Türkçe istediğimiz kadar ana di- lini de bellemesini ve konuşmasını bteriz. Bizi tarih bir vatanda birleştirmiş ve en büyüğümüz Atatürk bir tarih içinde mesut etmiş, Rum, Türkçeyi öğrenmiye tabiati- le, hayati zaruretile mecburdur, Am- ma umumi hâyatta Türkçeden başka İbir dil konuşmuyormuş, bu onun tek İ ve şerefli bir bayrak altında yaşama- sının zevkini, faziletini göstermesi demektir, Rum; Yunus Emreyi, Faruk Nafi- zi nekadar bilecekse Homeri de oka- dar bilmelidir. Yahut Rum; İskende- ri, Termopili nekadar biliyorsa, Ata- türkü ve Çanakkaleyi ondan çok bil- melidir, limi, tarihi, hayati anlamiyle bir millet olan Türk başka milletler için de ancak böyle düşünür, Iskender geçti; Bizans göçtü; mü- ebbet İstanbul, milebbet Türk bay- ikinci miliiyetinden ayrılması demek deği- dir. Böyle birsey iddia ederse küçük- Tük etmiş olur. Türk vatandaşı olmak ta Rumu miltiyetinden ayırmaz. Müstaklı devlet mi? Kuvvetli, şe- refli, hlir ve âdil devlet mi? Işte biz! İşte mertçe açılmış kucağımız. Buna karşı istediğimiz nedir? Sevgi ve dil bilgisi. O kadar kolay iki şey ki üs- tünde fazla durmıya değmez. Ben soyadlarmın bile yerli yerinde kal- masmı diliyenlerdenim, Meclis arka» daşım Bay İstamat Zihai'nin neden Özdamar, Bay Keresteciyanm niçin Türker olduklarma bir türlü akıl er- diremiyorum. Bence sayın doktoru- muz Bay Taptasm, Taptas kalışı da- ha çok realiteye uygundur. Temiz veöz vatandaş Petroda kalsa temizdir. Karabet te kaj- sa temizdir, Mehmette kalsa te mizdir. Bulanık vatandaşa pırlantalı kostüm de giydirsek. incili boncuklu soyadı da taksan bulanıktır. Eskiden başka unsurlardan olup hiç te iyi vatandaşlık etmiyen Edip'- ler, Kemal'ler, Zeki'ler, Ferit'ler çık- madı mı? Bu realite Ermeni milletine men- sup Türkiye tebaası vatandaşlarımız için de böyledir. Gelelim Musev? vatandaşlara, İste, burada is değişir. Bu yürenliği de yarına bırakalı, —YARMA.. koslovakyanın yardımını koşmak a Macaristana bir taarruz fırsstı vermek istemiveceğinden © ds bit tabi yerinde kalıp o beki'vevoktir. Fakat Fransa, ayni zamandı "uş ya, Lehistan ve İngiltereyi tah. rik etmek maksadile Çekoslovak- yanm yardımma koşacaktır. Bu takdirde, Almanyanın müttefiki o- lan Italyanm da bir taraftan Yu . (Arkası 10 uncuda)'