9 Ocak 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

GĞ LK — * Di * Bigadiçteki Cinayet İstanbul Adliyesi de Tahkikat Yaptı A ğustosun sekizinci günü Bigadiçte tüyler ürpertici bir cinayet işlenmiş, muallim Nazif'n 3 yaşındaki kızı İlter kuzu gibi boğaz- lanarak öldürülmüş ve sokağın ortasına bırakılmıştır. Dün, İstan- bul Müddeiumumiliği, bu facianın İstanbula akseden bir safha- Bir İhtilâs Davası Son Safhada Dün ağır ceza mahkemesinde, em lâk ve eytam bankasında yapılan 3250 liralık bir sahtekârlık davasına bakılmıştır. Suçlu olarak bankanın eski kontrol memuru Saim bulunmuş tur. İddia edildiğine göre, Saim mev hum dul, yetim ve mütekaitler adı- na sahte vesikalar uydurarak banka nın bu kadar parasını ihtilâs etmiş- idir. Suçlu mahkemeye Ayşe, Adviye, Ferhunde, Rükiye, Şahur, Şükriye, Müeyyet, Mecit, Nimet, Neyyir adlı ©on da şahit göstermiş ve adresleri- ni vermiştir. Dün bu şahitler dinlene cekti., Mübaşirler bütün celpnameleri bu adreslerde böyle kimselerin oturma. dıklarını ve bazı sokakların bile mev hum olduğunu derkenarlıyan yazılar la mahkemeye iade etmişlerdi.. Reis her celpname için verilen şerhleri ay Tı ayrı okudu. Sonra suçluya: — Bunların hiçbirisi bulunamıyor, — Bay Reis, ben bu şahitlerin ad sını tetkik etmiştir: Bigadiç müddeiumumiliği, — Halil Cellât adlı birisile Kasım ismindeki arkadaşını suç'u olarak tevkif etmiş tir. Iddiaya göre, bunlar hâdiseden bir gün evvel çocuğu evlerine kaçır. mışlar ve babasından intikam almak için de yavrucağızı boğazlamış'ar dır. Cinayetin işlendiği gece eskiden orada doktorluk etmiş olan Hüsnü Adısağalamın kızı Nebahat te Kası- mın evinde bulunmuştur. Bigadıı müddeiumumisi Nebahatin de suç or tağı olarak dinlenmesine karar ver. miş fakat kız, hasta olduğu için geti rilem”miş, hâdiseden bir ay sonra da Istanbula gelmiştir. Ikinci sorgu hâkimi, dün Nebahati çağırtarak ifadesini almış ve hâdise zamanında kızın farik ve mümeyiz olup olmadığını ve kendisinde akıl hastalığı bulunup bulunmadığımı, ta- bibiadilere göndererek tespit ettir - miştir. Dün bir muharririmiz, tesa - düfen bu kızla görüşmüştür. Neba - hat, şunları söylemiştir: “— Ben de bunu işittim. Fakat benim boğazlamak işile hiç alâkam yok. Ben, horoz bile kesilirken gözü mü kapatırım. Nerede kaldı ki, ço- cuğu boğazlıyacağım., Istintak hâkimi, sorgusunu ve-«a1” dığı raporları dün Bigadiç müddeiu- mumiliğine göndermiştir Falcılıktan Yine Tutuldu Beyoğlunda oturan Madam Sürpik reslerini 933, 934 banka ya verdikleri noterlikçe musaddak sönetlerden çıkardım, demiştir. Bun- dan sonra müddeiumumi Sadun id- diasını söylemiş ve emlâk ve eytam bankası iskonto servisinde çalışan Mustafa ile dava mevzuu olan evrakı tediyeden evvel tetkik eden kontrol memurlarının ve kredi işleri üzerinde alâkaları olan veznedarların çağırıl. masını ve adresleri bulunamıyan şa- hitlerin çağırılmasından vazgeçilme- Bini istemiştir, mahkeme de, ayni şe- kilde karar vermiştir. Bu sırada ban kanm avukatı mahkemeye sahtekâr- lığı tespit için 14 kişilik bir şahit listesi göstermiştir. Reis, gelecek cel sede nazarı itibare alınmal: üzere lis teyi avukata iade etmiştir. geçenlerdeiki defa ıEak:ıhk yıpırglı':en Te e e Vei Si HY gl iand L çin asliye birinci ceza mahkemesi ta rafından 4,5 ay hapse ve yüz İira pa ra cezasına mahküm edilmişti.. Sür- pik bü hükümden sonra tekrar falcı lık yaparken yakalanmıştır. Dün as- Tiye birinci ceza mahkemesinde dava sına — başlanacaktı. Fakat — suçlu gelmediği için mahkeme, ihzaren ge- tirilmesine karar verdi. Marifetli Hırsızmış ! Kavaklarda ve Üsküdarda birkaç evi soyan Üsküdarlı İsmail isminde-. ki sabıkalı hırsızın, yeni bazı marifet leri daha meydana çıkarılmıştır. Bi! müddet evvel Göztepede Ziya Paşa köşkünden 100 parça kıymetli eşya salan meçhul hırsızın da İsmail oldu ğu anlaşılmıştır. BUGUN Melek Sinemasında Nefis ve şahane bir film sizi bekliyor: v MARLENE DETRICK g) Â — Hransızca soözlü, Rejisörü: 'RNST (UBiTSC! Seanslar: 2—4,15—6,30—9 da Bugün saat 11 de tenzilât! matine MMEEENEAKINM... Barutgücü Alanında Bakırköy Barutgücü alanında' bu- gün Anadolu Gençlerbirliği futbol, voleybol takımları ile Barutgücü ta- kımları karşılaşacaklardır. RTUGĞRUL SADI TEK TIYATROSU YARIN GECE KADIKOY SUREYYA İTAAT ILAMI ÖLÜM Millt Müdafaa Vekâleti deniz müs teşariı albay Sait Halman'ın annesi Bay; N H ctMiŞUm ; — Ocrur Zzesi, hugiîn Kadıköyünde Yoğurtçu da Şefikbey sokağındaki evinden sa at 11 de kaldırılacak ve Eyübe gö mülecektir, B. Fazıl Ahmet Aykaç'ın Teşekkürü Oğlum Esat Mukadderin ölümü ü- zerine bana kerim gönüllerinişbir ke re daha açmış olan * büyük kalpli suz teşekkürlerimi bildirmek - iste . rim. Çocuğumun genç tahsil arka- daşlarına uzun —ömürler — dilerken kendilerinin anayurdumuza birçak hizmet etmiye muvaffak o'maları te mennisi gönlüme en gerçek teselli o- luyor. Bütün ailemin ve naçiz şehsi mın hakkımızda gösterilen necabet M Ü C , dostlarla alicenap ökuyutulara Son- | SENENİN en büyük Fransız filmi, Franço's Coppe&'nin şaheseri Baş rolde: PİERRE BLANCHARD Bu Çarşamba akşamı SÜMER sinemasında İSTANBUL BELEDİYESİ ŞEHİR TİYATROLARI mebIr aa O BC K HAYALETLERİ T ll IIIMMW İstiklâl Caddesinde KOMEDİ KISMI Satılık-Kiralık HER YR SO KURUŞ i p e İx Snemasında İKİ BÜYÜK FİLM BİRDEN | Güneş Batarken Hissi, M , ve Mül | şaheser, Baş rolde: EMİL YANİNGS - LOREL - HARDi v 7 .ını | K l Z L E Rı TURKÇE SÖZLÜ BÜYÜK KOMEDİ gM Bugün saat 11 de tenzilâtlı matine a. —< —- | NNIİNGS - Bugün ğ 'Ifw'ı | “BAKIR DELİKANLI,, ve BUFFALOBİL,, filmlerini yaratan GARY CÖOPER'in GEORGES RAFT ile beraber çevirdiği EN GUZEL FİLMİ DENİZ KAKRAMANLARI "RANSIZCA SOZLÜ şaheserini tâktim 'türyor Akak film'erinin en ihti. raslısı, görülmesi tahayyül edilebilen macera ve sergüzeşllerle dolu ih- tirasli bir filmi, Nâveten: FOX JUR NAL dünya havadisleri, Bugün saat 11 de tenzilâtlı matine ' BEVAOVEN'in ilâhi müzıği... TOLSTOY'un en güzel eseri... ı Kadın ve erkeği alâkadar eden mevzu | KREUTZER SONAT Güzel bir kadınım ıstırabı LİL —Danduovun FLiün 1 Lrencam l seven bir erkeğin kıskançlığı JOHANES HEASTER * Tiüirlik sanrması da e- SAKARYA Sir-emasında Yıldızların en nefis ve en sevimlisi DANiİELLE DARR ELX'nün İkinci muvaffakıyet haftası olan Suiistimal Davası filminde gören erkekler ihtiras duyuyor... Kadınlar hayrette kalı- yor.. Genç kızlar heyecana düşüyor.. Genç erkekler gaşyoluyor. Nildzat * Ru film Pazartaai eiinli ann matinesina kadar gösterilecektir. p Bir gencin aşkı Mevsimin en muhteşem filmi | İlâveten: EKLER JURNAL Rnotin saat V1 de tenzilâtlr mat'ne aha garşısındaki şukranını tekrar hür - metle anartm. Fazıl Ahmet Aykaç -1 Ve bu sevgine benim de karşılık — vermemi istiyordun... Kenan! Seni sevmiş olduğumu söyler sem acaba bana inanacak misım?.. Amma ister inan, ister inanma!.. Daha uzun zaman yaşayacağımı bil şeydim, şimdiye kadar gizlediğim bu itirafı geciktirir dim. Fakat mademki yakında öleceğim, ve belki de seni bir daha görmeden öleceğim; susmakta ne mâ na var?.. Gittiğin günden sonra deli gibi oldum. Sana gönlümü vermekle iyi etmedim, Biliyordum. Fakat elimde de. ğildi. Ne yapabilirdim? Böylece uzun bir sene geçti. Bazı günler, kendi kendime Şeyh Kudsinin kulübesi. ne giderdim, Orada, üzerine yanyana oturmuş oldu. ğumuz sedire ilişir, şeyhe keman çaldırırdım. Bu sa. atlerde duyduğum acı hazzı sana anlatmak İmkânsız dır Kenan!... Mektupların geld'kçe, hasta olsam da, biraz iyileş. tiğimi hissederdim. Senin bir parça sesin, bir parça ruhun, demek olan bu yazılar günlerce bana şifa ve- Seni sevmekten başka hiçbir günahım yoktu Ke- nan!. Ben bu günahımı bile affed'lmiyecek kadar bü. yük buluyordum. Kocamın ve çocuğumun yanında aşkımdan utanıyordum, Zaten bu iki insan için, sana karşı sonsuz bir zâfim varken, kollarımım arasından sıyrılmıştım... Kenan! Bütün bunların karşılığı ne oldu biliyor musun? Dinle anlatayım: Hhami Bey yine bir teftiş seyahatinden dönmüş. tü Bir akşam üzer:, odamızda oturuyorduk —Hava serndi Dışarda toz gibi ince bir yağmur yağıyordu O günlerde biraz fazlaca öksürdüğüm için arkama kalm bir atkı alarak geniş bir koltuğa yaslanmıştım. Bu sırada postacı senden bir mektup getirdi. Üstü bana yazıldığı için, doğrudan doğruya mektubu eli. me verdiler. Fakat daha zarfı yırtmadan İlhami Bey atılrp elimden kaptı: ! ŞIYAZAN: KERİME NADİR... . HİÇKIRİK — 46 — — Ben okuyayım, sen din!le! dedi. İçimde en küçük bir şüphe ve korku yoktu. Zaten senden gelen mektupların bazılarını babam ve İlha. mi Bey okumuşlardı. Kocam zarfı yırttı. Içinden mek tubu çıkardı. Fakat yüksek sesle: “Nâlân!,, diye o- kumıya başladığı halde hemen sustu. Ben: — Okusana!. dedim, Cevap vermedi. Yüzü o kadar karışmıştı ki, şaşır. dım, Bu sefer merakla: — Canım ne oldun? Şunu hızlı okusana! diye tek. rarladım, - İlhami, yine cevap vermeden bütün mektubu oku. du, Tekrar tekrar her tarafıma göz gezdrdi. Sonra başmı kaldırarak yüzüme kızgın baktı: — Bu ne? Bi'r şey an'amadığım iç'n büsbütün şaşırdım. — Ne demek is'tiyorsun Allah aşkma? dedim, ver bana şu mektubu! ğ Benim şaşkın bakışlarıma ehemmiyet vermiyerek mektuhu fırlattı: — Mutalea buyurunuz da.. görüşelim, Kâğıdı titriyen parmaklarımla açtım, okumıya baş ladım, Ah Kenan! Sen neler yazmıştm? Büyük bir soğuk kanlılık göstermek için kendimi zorlıyarak: — Allah, Allah, dedim. Kenan çıldırmış mı acaba? — Hayır!, Kenan çıldırmamış.. Kenan, benim bu. rada olmadığımı hesaplıyarak sana gizli bir mektup göndermiş Şimdi söyle bana: Bu herif senin karde. şin değil miyd:? Yalan söylesem, belki Ilhami hakikati başka ta. raftan öğrenecekti ve o zaman daha fena olacaktı. — Hayır! dedim.'fakat... — Hayır ha! Bu derece biribirinize niç'n düşkün göründüğünüzü şimdi anladım, Alçak karı! Gözlerim karardı. Öyle bir vaziyete düşmüştüm ki.. — Yanlış anladın Iİlhami, dedim; Kenan öz kar. deşim değ ldir amma, yanımızda büyümüş zavallı bir çocuktur. Kocam ayağa kalktı Karşıma gelip dimdik durdu. Gözleri âdeta ateş saçıyordu: — Bu güne kadar aldatıldığım veter! Şimdi bana cevap ver: Handanın babası kimd'r? Yarabbi! Tavanlar başıma çöküyor, sonsuz bir ka ranlığa yuvarlanıyordum. Çenemi güçlükle Aaça - rak: — Vallahi aldanryorsun Ilhami, dedim, bana inan! Kenanla hiçbir münasebetim olmadı Onun bana faz. laca düşkünlüğü vardı. Bunu inkâr edemem., Fakat ©o benim için sadece bir kardeşti. Ben namussuz de. ğilim. Yavrumuzun günahma girme! O nazik, munis adam karşımda bir canavar kesildi: — Sus!”diye haykırdı. İşte mektup ortada.. Ş Elimden mektubu tekrar kaptı ve haykırarak okü mıya başladı. ğ Son kelimeler kulaklarımm uğultusu arasında çın. lyordu; Gözlerim yaş içinde doğruldum: — Ilhami, dedim. Bu işte bir yanlışlık var, J İlhami üzerime eğildi: — Bana bak! dedi, Yalanlarına inanacak göz var mı bende? Söyle diyorum.. Söyle, Handanın babaöi © mu, ben mi? ) — Yarabbi, nedir bu başıma gelen? Diye hıckıre mıya başladım. Kolumu şi'ddetle sarsarak bütün kul vetile haykırdı — Söyle diyorum sana! Çabuk cevap ver| Ağlıyarak: — Handan senin kızın! dedim. Iİlhami asabi adımlarla odada bir aşağı bir yukari gezinmiye başladı. Hırsından dudaklarını kı-.minyot, kaşını, gözünü oynatıyordu. Başımı bileğime dayayarak hıçkırıyordum, Düşünüyordum. Hiçbir kurtuluş yolu yoktu. Y& | rabbi suçlu olmadan mahküm edilmek! Çıldıracak» tım. Ben kocama sadık kalmak için neler etmemis tim? Bunları düşündükçe kendi kendime kızıyor V? | bu adamı aldatmış olmadığıma âdeta üzü üyordum" | Gittikçe artan hıçkırık'arrma öksürükler de kaüı*!4 mıştı. Her öksürüşte ciğerlerim parcalanıyor. yüzü me alevle çıkıyordu N'hayet mendilim kana boyaf” di Kocama bunu göstererek inledim: — Bak Phami... Bunlar günlerimin savılr olduğte nu anlatıyor. Yakmda öleceğim Eöer kahahatli ah saydım senden ne oliursa olsun af diler ve göw'eri rahat yumardım. Kabahatli değil'm. Nasıl o'sa rahât can vereceğim. Bana inanmanı istiyorum.. Çocuğut! bir gün, annesinin fena bir kadın olduğunu duyup iftiraya kanmasm! Mademki bana acımıyorsun, Hef- dine ve evlâdma acı! fArkası Var)