27.10. 937 © Uzak ugün Japon orduları Sarı nehre yaklaşmış ve B İİ şimalindeki bütün Çin toprakları- Dı işgal etmiş bulunuyor. Japonların bu mehir kıyı İarmi geçmek istemedikleri ötedenberi söylenmek- te, hattâ Japonların buraya vardıktan Sonra bir lâhza duraklıyacakları ve bu duraklama sirasin- da Brüksel konferansının toplanacağı, belki de bir sulh teşebbüsü vuku bulacağı ileri sürülmek- te idi. O halde vaziyetin sulhe müsait olup olmadığı- hı tetkik etmek sırası gelmiş bulunuyor. z On haftalık muharebe, Şimali Çinin en büyük kısmını Japonlarm eline geçirmiştir. Geçen tosun 11 İnci günü Japon topları Çin Seddinin ö- nünde gürlemekte idi. Bu sayede cenahlar tarana- cak ve külli kuvvetlerin ilerlemesine yol açılacak- ti. O gündenberi Japon askerleri set di 0 mil ilerlemiş ve eski haritalarda “İç Mongolistan adıyla anılan, bugün Chahar ve Sulyuan eyaletle- ri diye tanılan büyük ülkeleri işgal etmişlerdir. İki taraftan: A tır, Kanfoçyusun doğum yeri olan Shantung'un vazi. yeti, henüz hir sırdır. Bu eyaletin hâkimi olan Ge- neral Han-fu-chu harbe hazırlan. muş ise de onun her şeyden önce kendi eyaletini müdafaa etmeyi dü şündüğü tahmin ediliyor. Şangha- ym şimalinde biricik Çin limanı o- Jan Tsingtas, onun elindedir. Japon donanması bu limana tecavüz et- memek için dikkat göslermiş, hat- tâ bu limanı abluka harici bırak- mugt Sbantung'un mukadderatı, Ja- ponların Sarı nehri geçip geçme. miye dair verecekleri karara bağ- lıdır. Gerçi harp gayelerinin ansızın büyümesi muhtemeldir, fakat Tok yoda hüküm süren bir düşünceye göre, Sarı nehir gibi büyük bir ta- bü münianın aşılmaması lâzımdır. Japon projeleri: T okyo güzetelerine göre işgal olunan sahanın iktısadi in- kişafımı temin edecek plânlar şim- diden tetkik olunmaktadır. Her yer de “sulhli koruma,, admı taşıyan teşekküller mahalli idareleri ele al- makta ve bu teşekküller, Japon a- leyhtarlığını ortadan kaldırmayı is- tihdaf edecek olan yeni vilâyet hü- kümetlerine temel olacaktır. İ Çinin Şimal garbindeki iki bü- yük eyalette stratejik kıymeti ba- kımından çok mühim olan Sujyüan demiryolu Japonyanmn elindedir. Bu suretle Japon ordusu Sovyet hulü- Yöne karşı kullanılacak koridoru zaptetmiştir. Mongolistanın ihtiva ettiği büyük boşluklar nazarı dikkate almma- dığı ve geniş bir bakımdan konu- gulduğu takdire Siberyada Rus ce- hahmın çevrilmiş olduğunu söyle- mek mümkündür. Baykala giden Siberya demiryolunun cenubunda demiryolu beşi olan Paotov, Ja- ponların elindedir. Bu havalide, Sov yet birliği ile Japonyanın arasnda 700 mil uzunluğunda bozkırlar u- zanmaktadır. Mongollu Prens Teh süvarilerini Japonlara yardım için sevketmiştir. O da, "Doğan Güneş, devletinin Işıkları altında Cengiz Han devri- nin şaşaasmı canlandırmak emeli- ni güdüyor. Yeniden kurulacak Mongol devletinin, Dış Mongolis- tanda Rus vesayeti altında yaşıyan Mongollar üzerinde miknatisi bir tesir yapması bekleniyor. Bu dev- İetin doğumu, kızılordu erkânıhar- biyesine, düştinülecek bir mesele Vermektedir. Müthiş bir Mânia: arı nehre yaklaşan Japon or duları kısa bir muharebe ile, Japonyanın daha başka yollardan sıl Çinde vuku bulan daha kısa bir muhare. be neticesinde istilâ ordusu, bir zamanlar Çin payitahtını ihtiva eden Hopci eyaletini zap- etmiş, dâha sonra madeni serveti ile meşhur olan Shansi eyaletinde mukavemetle karşılanmış ise de Japon orduları şimalden ve cenuptan bu eya- lete yüklendikleri için onun da Akıbeti anlaştmış. Şarka Bakışlar Çin - Japon Harbinin Üç Aylık Gidişi Ne Neticeler Verdi? , Geçen ağus- şında 500 çare ç Uzak Şarktaki son harp te yine Çin topraklarında ve Çin kasabalarında cereyan , & ediyor. İşte burası da he- / & nüz istilâya uğrıyan bir Çin 9 şehri. A mm) / / Yİ; Bir Japon kadın gazetecisi harp cephesinde (Bu Japon kadını Tokyoda çıkan bir gi- zetenin harp fotoğrafçılığını Yapıyor) ulaşmak istediğ hedefleri tahak - kuk ettirmiştir. Japon ordularının bu nehre vardıktan sonra askeri harekâta fasıla vermeleri kuvvetle umuluyor. Biribirinden 250 mil uzaklıkta 0- lan iki noktada Sarı nehir çok &€- niş olduğu için aşkerlik bakımın - dan müthiş bir engel teşkil etmek- tedir. Çinlilerin burada mukave - met göstermiyecekleri tahmin olu- namaz. Japonlar, şimdiye ksdar yaptıkları hava taarruzları esna - sında Sarı nehrin bu iki noktasi Ü- zerindeki köprüleri berhava etmek istememişlerdir, Halbuki bu #ki köprü Çinlilerin askeri mühimmat gevkini temin eden en bellibaşlı yol larıydı, Ayni köprüler Çinlilerin muntazam ricatlerini de temin et - mekte idi, Japon Generali Terauchi, Çinli- leri çevirmek için bu köprüleri tah- rip ettirebilirdi. Bunları, Japon ta- kip hareketini ,kolaylaştırmak içni tahripten koruduğunu söylemiye imkân yoktur, Çünkü icabında Japonlarm bu köprüleri tahrip edecekleri giphe götürmez. Ancak Japonların Sarı nehri geçip geçmiyecekleri tavaz- zuh ettikten sonra maksatları an- laşılacağı için bu noktayı şimdilik bırakabiliriz, Mütedil bir sulh: rükselde toplanacak devlet- lerin, yalnız Japonyayı itham etmek maksadını takip etmedikleri muhakkaktır. Maksat harbe âZ8- mi süratle son vermek ve Çin na - mma mutedil sulk şartları temin etmektir. Japonya konferansa İşti- rak etmeyi henliz reddetmemiştir. Fakat onun sulh müzakerelerine iştirake hazır olduğu anlaşılıyor. Japon riçalinin şimdiye kadar söY- ledikleri sözlere göre Japonya Şi- mali Çine hususi bir idare temin et- mek ve ordularının zaptetmiş bu- lunduğu Mongol koridorunu elinde bulundurmak fikrindedir. Çinin, şimalde tecessüs eden vâ- ziyeti askeri kuvvetlerile altüst et- mek imkânmı haiz bulunmadığı munhakkaktır, Daha uzun bir mukavemet, vazi” yeti büsbütün fenalaştırır. Uzun bir harbin Çin gibi, Japonya için de felâketii olacağı muhakkakıtr. Fa- kat Çinin mutedil bir sulhü tercih edeceğinden şüphe edilmez. Japon askerleri ve memüriari, | nice defalar, Bismarkm Avustur - ; yaya karşı harbi, Fransaya ker$i açtığı harbi karşılaştırarak birinci | harbin Avusturya — Almanyö | dostluğunu Intaç ettiğini ve Ji ponyanm bu harbi kopye etmemesi lâzım geldiğini söyledikleri halde Fransa — Purusya harbinin Al sas — Loren ilhaki ile neticelene” rek büyük harbi doğurduğunu V€ Japonyanın bundan sakınması Jâ- zım geldiğini söylemişlerdir. Bütün bu mülâhazalar paza dikkâte almırsa Brüksel konferan- sının #ulhe doğru bir yol açma! umuluyor, Büyük sahne: in — Japon harbinin en bü- Yük sahnesi Şanghay oldü- Zu halde onu mevzuubahis etm. bulunuyoruz. Çünkü bu saha, Japon ihtirasla- rınm sahası haricindedir. Çinliler Şanghayda gösterdikleri mukave - metle şereflerini kurtarmışlarsa dâ burada da kati bir zafer kazanma” ları ümidi çok zayıftır. Japonlarsa TAN Bire Karşı Bin Genç Doğacak! m dky a e | Geçirdiği Son Acı İçin İ Bir Mektup Gönderdi | Ankara, 25 (AA) — esi yyaresinin uğradığı acr kaza dola İya ak ve Parti Genel | Sekreteri B. Şükrü Kaya, Türk Ha- va Kurumu Başkanıma aşağıdaki mek tubu göndermiştir: “Bugün, Türkkuşu meydanmda vu kua gelen ve beş tayyareçimizin ölü- mü ile neticelenen kâza dolayıslle uğ- radığınız büyük acıya bütün kalbim- le iştirak ederim. Türkkuşu ailesine heyecanlı taziyetlerimi sunarım, Yüksek bir kudret kaynağı olan Türk ruhu her zaman en acı kayıp- larını telâfi ettiği gibi bu müessif hâ- disede de birin yerine bin getirerek bu eleminizi de unutturacaktır. Buna emin olarak saygılarımı takdim ede- rim.,, Türk Hava Kurumu Başkanı Bay Fuat Bulca bu mektuba aşağıdaki ce- vabi vermiştir: “Havaci gençliğin uğradığı büyük acı karşısında Partinin göstermek lütfunda bulunduğu kıymetli alâka- ya Türkkuşu gilesi minnettardır. Par tinin sıcak himsyesi altında, çalışan Türkkuşu gençliği, arkadaşlarının ya rım kalan büyük vazifelerini tamam. lamak için mezarları başında and İ- gerek kendilerine verilen vatan, hiz metinin değerini çok iyi kavradıkları- ni göstermişlerdir. Kanatlı gençliğe beslediğiniz itimat ve emniyete ve kıymetli taziyelerinize karşı gükran- larımı ve saygılarımı SUNArIM.., Mısırda Anayasa Buhranı Başgösterdi Kahire, 26 (TAN) — Reuyter bil- diriyor: Mısırda yeni bir kanunu €sa- #i buhran tir. Sebebi Kralm, baş mabeyincisini hükümet ile istişare etmeden ve kararlaştırma dan tayin etmesidir. Tayin olunan| zat eski Başvekil Ali Mahir Paşadır. Bu yüzden Misir hükümeti ile Kral arasında ibtilâ? çıktığı haber veril - mektedir. Şu hilkat garibesine bakmız: Boyu tam liç metredir. Sait Mehmet adında bir Mısırlıdır. Geçende hastalanmış, hastaneye yatırılmıştır. doktor çocuk gibi kalıyor. m mm burada Çin taarruzların: püskürt - mekle hoşnut olmaktadırlar, Bununla beraber Brüksel kon - feransı hakkında beslenen ümit- lerin boşa gitmesi çok muhtemel- dir. Çünkü Japonyanm, yalnız ken. | di davasmı izah için konferansa iş Graki beklenebilir. Sonra Japonlar arasında Sadova vari değil, Sedan Yanındaki Koskoca Nevyork Bayram Yeri Gibi Fıkır Fıkır Kaynıyor YAZAN: BELKİS HALİM : Nevyorktan : evyork yine kaynıyor. Hem de senelerden beri görmedi bir gürültü ve uğultuyla kaynı- yor. Trampetler çalıyor, düdükler ötüyor, tayyareler uçuyor, yeraltı trenleri dolup boşalıydr, taksiler sı Ta beklemiye mecbur olmadan vızır vızır işliyor, tek stlı sütçü arabaları bile şişeler arasnda Amerikanm dört tarafından gelen yeni müşteri. lere bir yer açmıya çalışıyor. Zaten her zaman omuz omuza yürünen geniş yaya kaldırımlarındı dar geliş gidi şan polisler ter döküyor, oteller hin cahmç ve Nevyork takima tıklım. Çolukları, çocukları, karıları ve ar- kadaşlarile büyük harp mütarekesi nin yirminci senesini kutlamıya ge len bu halk büyük harpte müttefi- ğimiz Almanlarla Fransa smırların da çarpışanlar. Ve bu kalsbalık bil hassa Hitlerin Yahudi. temizliğin- den sonra büsbütün kozmopolitle- şen Nevyorka iç Amerika havası, öz Amerika kokusu getirdi. evyorka gelmek üzere “Sp- ring Fild" den trene biner- ken faşist kabalaklı Üniformalıları görünce, şaşırdım, Arnerikaya gele )i beri Üniformayı ve askeri âdete unutur gibi olmuştum. Evvelâ baş- ka memleketten gelme bir grup zannederek durdum. baktım, Hayır,. apoletlerinde ve şapkalarında Me- saceset yazılıydı. Demek ki yerlikdi- ler. Gazetelerdeki Nevyork, Lejyon kongresi havadisini hatırlayınca ü niformalıları tanıdım. Trende hangi vagonda oldukları- nı bilmiyorum, Fakat onlar bütün vagonları dolaştılar, Kahkahaları ve mızıkalarile Nevyorka kadar dört saat bizi eğlendirdiler, Fakat nedense kafamdaki asker mefhumi le bu, resmilikten çok uzak, lâübe- li insanları birleştiremiyorum. İçle- rinde üniformalı kadınlar ve kızlar bile var.. i Nevyork istasyonunda fevkalâ de hazırlık ve kalabalık.. Karşıla- yıcıların trenden çikanların yolları- nı kesmelerine mâni olmak için, ön lerine kordon çekilmiş, Otele gidi- yorum. Heller çırçıplak. Bir iki kol tukla, sigara iskemlesinden başka birşey yok. Kâtip itizar ediyor: — “Affedersiniz, Otelimiz bugün lerde pek gösterilecek vaziyette de gil Dolaşmıya yer kalsın diye eşya ları kaldırdık. Daha doğrusu biraz da kırılmaktan, dökülmekten koru- yalım diye., Malüm yatı, Holler, mer diyenler, asansörler de, tıpkı sokak lar gibi lejiyonerlerle dolu... evyorkun bayram: yerinden, N lejiyonerlerin de ellerindeki elmasekerini yalayan çocuklardan farkı yok.. Bayram yerinde çocuk- lar nasıl atlı karıncadan salıncağa, dondurmacıdan şekerciye koşarlar. sa lejiyonerler de bir eğlenceden ö- tekine, lokantadan bara, tramvay» dan otomobile, otomobilden yeraltı İ trenine öyle koşuyorlar. Tıpkı bay- ram çocukları gibi, bir ellerinde dü düklerini, ansızın öltürerek veya- hut öteki ellerindeki oyuncak tüfe- ği ansızm çekerek gelen geçen ka- vari sulh istiyenler var, Amlarm ötlerini patlatıyortar... Lejiyonerler herkesle ahbap. Herkesi senelerdenberi tanıyorlar mış gibi. Önlerine gelenle konuşup akalaşıyorlar, İçlerinde yardımı sevenler de pek çok... Kimisi akın akın ilerliyen otomobil ve halk ara sında buram buram terliyerek yol göstermiye çalışan polisi yana çeki yor. Polis iki üç dakika nefes alır ken o, gelen geçeni idare ediyor, Kİ mizi, durmadan akan otomobillerin arasından karşıya geçmiye bir tür. Tü cesaret edemiyen erkek kadın ve çocukları bir yandan ötekine ge girmeyi üstüne almış.. Fakat bu be ves fiç dakika mı, beş dakika mr sü recek, belli değil... Kimisi otobüste biletçiye yardım ediyor. > Bu işleri gören İejiyonerler bana, çocuk bayrammda kaymakam ve polis müdürü olan çocukları hatır. Jatıyorlar, Birtakımı bir kaldırımın üstünde karşılıklı iki sra olarak dizilmişler.. En baştakiler gelen ge çenin kollarma girip aralarından geçiriyorlar İr ara bir karı koca, sıranm başına geldi. Lejiyoner tam kadının koluna gireceği sirada ya- nindaki erkeği görerek: “- Pardon.. Pardon.. Kocanızla beraber olduğunuzu bilmiyordum, diye kenara çekildi. Ve az sonra yalnız gelen başka bir kadının ko luna girerek siranm sonuna kadar götürüp kocalı kadma bakarak be- kâr kadına: “— Işte böyle, yalnız olursanız, yanınızda kocanız olmazsa emniyet tesiniz.” diyordu. Bğleniyorlar, ve eğlendiriyorlar, Gece ufak ufak gruplar halinde mızıka çalarak resmi geçitler yapı .yorlar. Bazılarınm mızikacıları hep üniformalı kadın ve bazılarının da bölük kumandanları kadm, bazı gruplarda kadın erkek karışık. Hep si ayni kıyafette olduğu için biri. birinden güç ayrılıyorlar. Her se gen grup ötekinden başka.. Bazıla- rı göğüslerinde general yahut, rüt. belerine göre diğer nişanlarla yerli Amerikalı kıyafetine girmiş, bast. ma tüyler takmış, yerli müziğine avak uydurarak geçitresmi ya; Başka bir grup soytarı kıyafetine girmiş, türlü şaklabanlıklar yapa» rak geçiyor, (Lütfen sayfayı çeviriniz)