26 Kasım 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

26 Kasım 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

26.10.937 B İrkaç yıldır, dünya radyo İs- tasyonlarını arayıp bulmak ve her istasyonu dinlemek merakı- ni İş güç edercesine ileri götürmüş bulunuyorum. Merakımın vazifem- le alâkası kuvvetli, ve vazifemi ko- laylaştırmakta tesiri çok barizdir. Bu devamlı araştırmalar ve dinle- melerden anladığım bir hakikat, her radyo istasyonunun çalışan her «lemanmı liyakati derecesinde tanı- ması ve her elemanma saygı BÖ” termesidir. En küçük eforu sarfe- den her eleman hiç olmazas adının anılmasile takdir ve teşvik görür ve dinleyiciler tarafından tanınmış olur. V Bizim radyomuzda biraz deği. bir haylice ihmal olunan bir nok” ta, bu vazifedir. Bilmem neden ? Bu ihmalin beni en çok mütees sir eden gösterilerinden biri, bu- gün okuyucularıma takdim cdece- ğim “Türk Musiki Heyeti” ye sit tir. Kendim de radyoda çalışmıya başlamadan evvel bu heyetin kim: lerden müteşekkil olduğunu. heye- tin ne için bu ünvan ile anıldığını, radyo dahilinde ve haricinde ne İş- le meşgul bulunduğunu bilmezdim. Bu bilgisizliğin bana münhasır ol- madığmı, kısa bir tetkik ile anla- dım.. adyomuzün bu ihmalini bir tarafa bırakalım da biz, bu glizide heyeti tanıtalım: Heyetin mikrofon önünde mevki #lan hanendesi tistat Nuri Halildir, Zekâsı, hassasiyeti, tevazuu ve ince terbiyesi birdenbire göze çarpan Üstat, Türk musikisinin en değerli gahsiyetlerinden biridir. MESAT SE: ti başladığı zaman Nuri Halil, iki kolünu açarak durur ve bu kolları kavuşturmasile faaliyet başlar. Fır sattan istifade ederek gözünüzü saz heyetinin tarafına çevirirseniz, kendinizi cidden vakur ve muhte. şem bir manzara karşısmda bulur- gunuz. Soldan başta üstat Neyzen Tev- fik! Ceketini atmış, burnunun or- talarma sarkan gözlüğünü takmış, notasından ayrılmıyan parlak ve engin gözlerile neyini inletiyor. Us tadın hali malüm. Arasıra bir müd det istirahat eder. Fakat yeri boş kalır, Çünkü “Neyzenin yeri doldu- Tulamaz.” Ve bu vasıf ona hakika- ten lâyiktir. Nihayet günün birin- de yine kendisi gelir ve kendi ye- rini doldurur. N eyzenin yanıbaşmda Kema- ni Reşat, Sanatte, sanetten başka gaye tanımamış, sanatini hiç bir zevke âlet etmemiş, onu dalma bir namus nezahet ve kudsiyetile ta ziz etmiş olan kıymetli üstat Reşa- dm, sanatine bu samimi bağlanışı yüzünden onu ancak radyoda din- Tersiniz. Belki de ara yerde bir kon serde görürsünüz. Fakat hiç bir va K't bir eğlence yerinde ona tesadüf edemezsiniz. Sanati eğlence vasıta- 81 tanıtmak onun nazarında küfren dır, küfürdür. Eğlence sahnesi onu belki zengin ederdi. Fakat gönül ve ruh fedakârlığı bahasına elde edi- len servet, en büyük mahrumiyet değil midir? Reşat, kendini bu mah rumiyetten korumayı ve kurtarma Yı bilen bir insan ve tam mânasile Sanatkâr bir insandır. Simdiye kadar saydığım şahsiyet ler Türk musikisinin belki bir da- ha eslerine tesadilf edemiveceğimiz ükleri nrasmdadır. Hepsi de kları isin, tam mânasile en eh- Miyes'i üstadı, F ıkat, gözleriniz biraz daha ileriledi mi, ansızın durak!;- Yor. Çünkü çok genç, fakat hâkim, hattâ mütehskkim bir tavırla otu- van ast! vüzlü bir kadınla karsıla- #ivor, Hayret ediyorsunuz.. Nasıl oluvor da bu genç kadın. bü sanat büvükleri arasma karışıyor ve on- larla beraber çalışabiliyor. Fakat bayretinizin çok kısa süreceğine e- | Zarah Leânder'in Yeni Çevirdiği Film ; Ömer Rıza yere o) Türk musiki heyetile beraber.. EE YAZAN: i DOGRUL İİ İİ » Üstat neyzen Tevfik min olunuz. Çünkü bu hâkim ve mütehakim tavrile göze çarpan â- sil yüzlü genç kadınm kanun telle- ri üzerinde dolaşan parmaklarına atacağınız bir nazar, size büyük bir kudret karşısmda bulunduğunuzu derhal hissettirir. Siz belki bu ka- nun denilen musiki öletinin göğtü- nü kazıya kazıya, tırmalıya tınma- ya inletenleri görmüşsünüzdür. Pa kat bu hâkim bayanın parmakları kanunun ne göğsünü kazıyor, ne de tırmalıyor. Belki okşamaktan daha rikkatll hareketlerle nağme. leri, sanki parmaklarının arasma çekiyor ve birer zarif fiske ile esirç tevdi ediyor. üstat Reşada sordum; Fİ m sanati hakkın: da düşünceniz? Bir kelime ile cevap verdi: — tanedir! ka e as Kile derece saydıran ve sevdiren güzide sanatkâr, ismini belki biç işitmedi- Biniz Vecihedir. Temini işitmemişse niz hayret etmeyiniz. Çünkü oda sanati sanat için yapan ve başka bir gaye tanımıyan ve gözetmiyen bahtiyarlardandır. Biraz daha ileriledik mi tanburt Gü Zarah Leander 4 üstat Dürrüyü görürüz. Gözlerinin zekâsı şimşek gibi çalarken kuca- ğına sığınan tanburile beraber, fim manlarm dalgalarını andıran hare. ketleri, sazmm tellerinde nağme çağlıyanları ibda eder, Kanun! Sedadı yakmdan tanı. mak şerefine nal) olamadım. Fakat © da ayni fasileden, ayni soydan bir saantkâr olduğunu her hali ve her hareketi ile ifade eden çok ciddi bir sima, B u kısa seyahatten sonra yi- ne mikrofonun başa dö- nelim. Üstat Halil Nuri, “Türk mu. sikisinin en yüksek ve eşsiz bedia. larını okuyor. Zaten bu bedönları a- rayıp bulmak ve musikimizin yük: sek eserlerini halka sunmak, bu gü zide heyete nasip olan bir devlet- tir. Ne mutlu onlara, Bu heyeti terkip eden büyük e- Jemanların adını sanını iğrendik. ten sonra onun deruhte ettiği tari. hi bir vazifeden bahsetmek isterim, Çünkü o zaman bu heyetin yalnız radyoda güzide eserleri okumakla değil, daha büyük ve daha salâhi- yetli bir sıfatla bu ünvana lâyik ol duğunu anlamak mümkün olur, Musikimizin de herşeyimiz gibi bir hayata doğru yürüdüğünü bili- yoruz. Bu yürüyüş en sonunda bize eski musikimizi unutturacak mr, ve- ya unutturması icap edecek mi EL bet hayır. Yeniler, ister istemez eski musikimizi tetkik etmek, belki de © musikiden ilham almak ihtiyaemı hissedecekler ve bu yolda araştır- malar yapacaklardır. . rk Husikisi Heyeti, eslâfm eserlerini okumak, çalmak, plâğa çekmek, eslâf musikisinden arşivler vücude getirerek müdek- kiklerin istifadesine hazırlamak va zifesini üzerine almıştır ve konser- vatuvarda bu vazifeyi ifa etmekte dir. Bu mesai, Türk musikisine ya- pılan en büyük, belki de en son hürmet vazifesidir. Ve bu vazife ha kikaten ehilleri tatafından ifa olun maktadır, Bu vazifeyi üzerine alan ve be- aran Türk Musikisi. Heyetini hiç şüphe etmiyorum ki yarmın nesli, bizden çok fazla takdir ve tebçil © decek ve onun tevazuuna karşı göS terdiğimiz kayıtsızlığı bizim hess- bımıza bir günah sayacaktır. Uma rım ki bundan böyle bu güzide he- yete karşı borçlu olduğumuz hür- meti, daha sıcak bir samimiyetle, | daha duygulu bir saygı ile ifade kusur etmeyiz. Bu hususta radyoya düşen vezife bu güzide şahsiyetlerin i lâyik olduğu şekilde göstermekten hâz ve iftihar duymaktır. Zarah Leander, beyaz perdenin yeni yıldızları arasında, kendisine ç3 buk şöhret temin etmiş olanların ba- gında gelir. Zarah I&andet'in, sinemaya intisa- bma ve göhret denilen devlet kuşuna çabuk sahip oluşuna sebep, çıldırtıcı kahkahalarıdır. Güzel Zarah, gülüs lerile, kıvrak kahkahalarile âdeta şiir mısraları yaratır. Son olarak çevir diği “La Kabanera,, filmi, onun şak- rak kahkahaları ile doludur. Bu güzel yıldız, belrketi modasma rağmen zayıf kalmayı prensip edin- miştir. Zayıflığı güzelliğin en başta gelen şartı olarak kabul etmektedir. Güzel Zarahın burada gördüğünüz yeni resmi, meşhur bir ressam tara- fından pastelle yapılmıştır. Onun mahzun bakışı da, şen kah- Kahaları kadar güzel ve meşhurdur. TAN lığımıza büylik hizmetlerde bulun- Celâl Bayarın isteği, gildi. Çünkü dünden miras: kalan kır tasi sistem pek çok zaman ve kuv. vet israflarma sebep oluyor, galg - manm hızmı ve verimini kismen bo- guyordu. hükümetin başma geçiyor. Bu devre de, maziden miras kalan lartasi sis tem ve zihniyeti ve mek ve esaslı bir manada program. laşmak şeklinde kendini gösterecek tir, direktiflerini Bayar, milletin kalbinde kuvvetli bir mevki #xhibi ve halkım işlerini süratle gördürmek bukımindan az zamanda eski iş takip ıtıraplarına nihayet verec Zine şüp- he etmiyoruz. candan muvaffakıyet temenni eder. ken, İsmet Inönlinün bugfine kadar devam eden büyük milli hakkındaki şükranı bir defa daha f- —————————>—>—>>>—dE“ecoÜunvr 1 1 1 7 Avrupanın 1937 Güzelleri Bu senenin Avrupa güzellik kraliçesi dün Cezayirde Constantine şehrinde seçildi ve Fi 'inlândiya güzeli, Kraliçe ilân edildi. Şu resimlerde bu senenin muhtelif Avrupa milletlerine mensup güzelle- rini görüyorsunuz. Soldan sıra ile: İsviçre, Finlândiya, Rus, Fransa, Belçika ve Polohya güzelleri, Danimarka, İspanya, Norveç, Hollandı üst sıradan ikinci Avrupa güzelidir. N Celâl Bayar Kabinesi Dün Teşekkül Etti i > “Başı 1 inelde) seri Mebusu Faik Baysal, Maarif Ve- kületi Siyasi Müsteşarı Erzurum Me- busu Nafi Atuf Kansu, Nafia Vekâ- leti Siyasi Müsteşarı Trabzon Mebu. su Sırrı Day, Iktısat Vekâleti Siyasi Müsteşarı Konya Mebusu Ali Riza Türel, Ziraat Vekâleti Siyasi Müste- garı Mardin Mebusu Rıza Erten, Kas tamonu Mebusu Tahsin Coşkan. Meclis Parti Grupu toplanıyor | Ankara, 25 (A.A.) — Meclis fırka grupu, 28 birinciteşrin 1957 perşem- be sabahı suat 10 da içtima edecek- tir, .. Yeni Kabine Karşısında Ankara, 25 (Başmuharririmiz. den) — İzmir mebusu Celâl Bayar, Cümhur Başkanımız tarafından Baş- bakanlığa tayin edilmiştir. Yeni Baş- bakan kabinesini kurduktan ve Ata- türkün yüksek tasdikine arzettikten sonra bugün (dün) yeni vazifesine başlamıştır. Celâl Bayar bu yiiksek mevkie memleketin siyasi ve iktisadi baya- tna ak İmtihanlardan sonra gelm tir, Memleketin en nazi: günlerin- de Iktımat ve Hariciye Vekilliklerin- de bulunmuştur. Türkiye Iş Bankasınm başında bulunduğu seneler içinde memleket- te yeni bir iktisadi varlık kurmuş, milli itibarı ve mali mtiesteselere em. siyeti her Türk vatandaşmım kalbi. ne sokmuştur. Tktsat Ba'canlığma geçince bu bakanlığı tamamile yeni bir temel üzerine kurmaya muvaffak olmuştur. Cell Bayar, mükemmel ir teş- kilâtçı, dürüst ruhlu ve yüksek his. Ni bir insan, geniş ve ameli görüş- Tü bir iktisatçı sıfatile iktisadi var- muştur. Buna rağmen elde olilen verim derecede de- Yeni Başvekil, Türk inkilâbnmn yeni ve çok mühim bir devresinde r bunun bütün usullerini ve itiyatlarını tasfiye et- Atatürkün bu sahalara sit mühim atbik © suretile Cola) gittikçe olacağına Celâl Bayara ve yeni O kabinesine hizmet ri 7 | milletin kalbinde kendine mahsus bir mevki vardır. Bu mevkie daima sa- hip kalacaktır, Inönü, Başvekil ikon memleket ve rejim işlerine ne kadar candan alâka göstermişse şimdi de ayni alâkayı muhafaza ederek yeni hükümetin muvaffakıyetine kıymet» İli bir âmil olacağına bütün millet &- mindir. Doktor Refiğin Sağlık Bakanlığın- da kalmaması ciddi bir teessür uyzn- dırmıştır, Doktor Refik, en eski ve- kildir, Yeni rejimin ilk gün'erinden- bari devamlı surette sağlık işlerini $- dare etmiştir. Muhtelif okabinelerle yetmişten fazla vekille arkadaşlık et- miştir, Doktor Refik, memlekette yer. bir sıhhi sistem kurmuş, açık ve dürüst prensiplere en modern ve verimli w- sulerle çalışmıştır. İptidadan progra- Yeni kabinede Sıhhat Vekâletini deruhde eden Aydın Saylavı B. Doktor Hulâsi fade etmeyi vazife biliriz. İnönününmin: çizmiş ve bu program hiçbir za man. para ve emek isra meydan bırakmadan adım adım tahakkuk gt- tirmiştir. Doktor Refiğin yeni kabineye gir- memesi ciddi sıhhi sebeplerden ileri gelmekle beraber başladığı mühim işlere devam etmeyi, sıhhatinden bir fedakârlık şeklinde bile olsa, kabul etseydi büylik bir sevinç duyucaktık, Yeni Iktısat Vekili Şakir Kesebir, iktisadi işlerde Celâl Bayara kıyr-et” li bir arkadaş olacaktır. Vazifesine sit işleri kendine devreden biiyiik a. İ zim ve irade İle ve verimli bir sekil. de çalışan tecrübeli ve kıymetli bir vekildir. Yeni Sağlık Bakanı Doktor Hulü- siyi henüz bakan sıfatile tanrmıyo - ruz. Yeni vazifesinde kendisine my. vaffakıyetler dileriz. A. E.Y. (Başı 1 incide) diseye sebep olan Japon tayyareleri, iki defa İngilizler üzerine mitralyöz | ateşi açmış ve İngiliz mevkiin! bir Çin mevkii sandığını bahane olarak ileri sürmüştür. Hidiseden sonra Japon başkumandanı ve beşkonsolosu özür dilemişler ve ölen askerin cenazesine İ bir Japon beyeti göndermek istemiş- lerse de dilekleri kabul olunmamış - tır. Amerikalılara ait kısımda buna benzer bir hâdise vuku bulmuş ve bu yüzden bir takım tahribat olmuştur. Amerikalılar hâdiseyi derhal protes to etmişlerdir. Jâponlar hâdise hakkında tahkikst yapıyor - lar. Fransız imtiyaz mmntakasma da bir obüs düşerek patlamış, hepsi de Çinli olmek üzere bir kişi ölmüş ve 8 kişi yaralanmıştır. Süngü süngüye | Japonlar Şanghayda yaptıkları ta- İarruz esnasında Kiang tevan - Çang | havalisinde bulunan yüz bin Çinli as- kerini püskürtmiye muvaffak olduk- Jarını bildiriyor ve Çin kıtalarmın Van - Siang ve Lunghux istikametin de ricat ettiklerini haber veriyorlar, Japonlar Nanmelanga bir buçuk mil yaklaştıklarını bildiriyorlar, Çeng (oeivarmda iki © taraf süngü süngüye gelmiş, Js&ponlar şehre mermi ve bomba yağdırmıslar dır. Nanhelang'ın Japonlar tarafından işgali üzerine Chapel'nin vaziyeti aa. sikleşmiştir. Bununla beraber Çinli. ler Chapciye mütemadiyen Gakviye Uzak Şarkta Siyasi “Hâdiseler kıtaları göndermektedirler. Çin mem balarma göre Nanbeiang ile Taşang Çinlilerin hâlâ elindedir. Japon hare keti durdurulmuştur. Sekiz Japon tayyaresi Kosbur-Canton demiryolu. nun İngiliz arazisine isabet eden kış. mını bombardıman ederek birkaç ki. şinin ölümüne sebep olmuşlardır. Hava bombardımanı 16 Japon tayyarçsi Canton.Hankey hattını bombardıman etmişlerdir, Beş Japon tayyaresi Sungkiang ile civarındaki evleri bombardıman et - mişlerdir. 200 kişi ölmüş, 400 Kişi ya * | ralanmıştır. Japonların dün Funatung deresine kadar ilerledikleri bildiriliyor. Mogolistanda Cengiz Hanın , bayrağı 'Nentsin, 25 (A.A) — Bir Japon membamdan haber verildiğine göre “Moğol takvimi, Suiyan eyaletinde Gengiz Hah devrinin ve eski Mogol bayrağınm ihya edildi; mi bildirmek. tedir. Bundan maksat, bu havalinin Nankin hükümetine tabi olmadığını göstermektir. : Dokuzlar konferansi -ondra, 25 (TAN) — Belçi ; içika kas binesinin İstifası dolayısile 30 ilkteş jinde toplanacak Pasifik konferans, nin 3 ikinciteştinde toplanmaaı muh temeldir. Japon hükümetinin konfe. ransa İştirak için vuku bulan davetç ne vermesi beklenmektedir. | Cevabın menfi olacağı kuvv ğ imin ediliyor. vet

Bu sayıdan diğer sayfalar: