; ; ; ; : 10 ........ YAZAN: S.S. Rıza Tevfik, ' Yıldızdan San Remoya i ; ; , © Ne. 68 "Ben İlim ve Felsefe Tüccarıyım,, Diyor Mustafa Sabri Efendi, sağ det parmağını dudakla - ne day — Süküdüt! wizin hilâfı Diye cevap vet ustafa Sabri Hoca, cidden kurnaz hareket etmitşi. Her en evvel, orada bulunanları — Bü mesele, tamamen mektüm kalağak, Öteki arkadaşlara, biç bir 6 acak. Boğboğazlık e- fatmı görürsünüz. Demişti. Bu adamlar esasen dür nız mükâfat beklemek için gelmiş lerdi. Onun için, sükütu vadetmiş- lerdi, O gece, yine o otelde, bir meclis aktedilmi Fakat bu meclis, bils- bütün hususi idi. Hemen hemen, yukarıdaki şahislara inhisar etmiş ti, Fakat tam müzakereye başlıya- cakları zaman Rıza Tevfik Bey de geldiği için, onu baştan savmak is- tememişlerdi, Tevfik Bey gindüzkü isler- den haberdar olmadığı için, yana leuluğundan bahsetmişti: büyük istikbal projelerim var. Bel- ki bir gün size de menfaatim doku- nur, Eğer ben orada tutunursam, birer birer sizi de aldırırım. Demişti. O zaman sabık Şeyhislâm, gülüm — Biri kayırmak iistediğinete- gekkür ederiz. Fakat artık ona Tü- Zum-kalmadı. Yakında ancemâatin Diye cevap vermiş.. yan eden sahneyi, hülâsaten naklet, gmişti, Rıza Tevfik Bey, az çok heyecan yeyi dinlemekle ek için büyük ha göstermemişti. — Beni de sranıze katmak İsti ğinize teşekklir ederim, höcsm, st Hicaz, benim gideceğim yer değil... Demişti, Ve, kendi: ğ sebebini izah etmişti: — Ben, bir ilim ve felsefe taciri- yim. Benim mallarım, orada geç- mez. Bana, biraz daha munis, biraz daha umumi hayata yakın bir mu- hit lâzım... Ben, kalabalık isterim, © Kâlabalıfı görünce coşmak isterim. Üp te coğunca, kon- ötekilerin, hayretle ni görünce, bunun ka seneden senej beklemek lâzım. Haç mevsimi ge — cek te. Ben, zemzem kuyusunun bs sma gececeğim de.. Hacrları başı- ma topliyacağım da. Elime bir bar dak zemzem alıp ta.. zemzemin ta- rihfi ve felsefesi hakkında konfe. Tans vereceğim. Hiç, bu beni tat- Sonra, öyle bir mu- a hâlâ oradakilerin, çe- He kertenkele haşlama sı sevdiklerinden. ve pilâvm yağ- armı spir şıpir dirseklerinden damlatarak avuçlar'le yediklerin- den bahsediyorlar, Ben ise, bunlar» dan nefret ederim... Maamafih, Ce © lemizi refah ve saadete eritşirmek Iâtufkârlığında bulunmuşlar... Şu halde; ben bunden başka suretle is #fade ederim... Muhterem mahdum dullah Hazretleri, üç , Hicazdan teş çin, süphesiz ki, celâletmaap pederi mülükâneleri - i hakkındaki halisane ni- â tar. Bu bozma- olsun, dostlarım... Fakat, siz bu ta- Töfa.. Bendeniz bu tarafa. * ıza Tevfik Bey bu muhtasar nutkunu bitirdiği zaman, Mustafa Sabri Efendi, mütebessim nazarlarını, süratle orada bulunan- lara gezdirmişti Herkes, hafifçe mütebessimdi, Sanki herkes! — Geçmiş olsun. Şu zevzekten kurtuluyoruz. Demek istiyor gibiydi. Müzakere, geç vakte kadar de- vam etmişti. Başlıca, şu kararlar verilmişti: 1 — Derhal Maltaya mektup ya- zilacak.. Vaziyet, Vahdettine izah olunacak. 2 — Hicaza, mümkün olduğu ks dar az gidilecek.. Ve yalnız işe ya- rayanlar götürülecek. $ — Cemsatin, açlıktan Imanla- rı gevriyen avam gürukunun, bu ıyı inflal ve hiddetle- rini celbederek bir rezalete sebebi- yet verilmemesi için mümkün oldu ğu kadar ketumiyet muhafaza edi- lecek. yet onlar haberdar olur- larsı Hicazda mahrem bir kon- gre aktedilecek, Pek mahdut zevat davet edilmiş, Kongrenin neticesin den, siz de müstefit olacaksınız.) denilecek. böylece o gilruhun da- maklarma birer parmak bal çalı narak şerlerinin önüne geçilecek. Cemaatin avam güruhundan bu kadar korkmaları, pek o kadar da sebepsiz değildi. Bunları nakleden vapur, doğruca İskenderiyenin ka- i i oraya ları şehre kabul etmek istememişti, Fakat bu İpsiz sapsız adamla, rafrtel örgülerle çevrilmiş olan ka- rantinehnnede, ancak kırk sekiz sa at zaptedilebilmişlerdi. Bu müddet zarfında, karantine- hanenin bütün yataklarını, yorgan. larını, hattâ helâlarmı görülmemiş bir derecede telvis etmişlerdi. Ba- zıları, yatak çarşaflarını çakılarla kesip biçerek kendilerine don göm- lek dikmek istemişlerdi, Misafir edildikleri binanın kori- dorlarma ve helâ duvarlarına, kö» mür parçalarile koca koca yazılar yazmışlar... En iğrenç ve müstekreh resimler yapmışlar. öğle ve ak- şam yemekleri için, ekmek peynir getiren: gardiyanların yüzlerine: — Biz, siyasi adamlarız. Şan ve şerefimizle. mütenasip yemek, iç- mek isteriz. iye bağırmışlar.. Hattâ: — Biri burada hapsetmeye ne hakkımız var? Eğer bu mevkuliye- #imiz devam ederse, bü bineları ça- tır çatır yakarız. Diye tehdide başlamışlardı. | arantine müdürü, bu belâla- K rm derhal başından defe- dilmesi için hükümete müracaat et- mişti, Mısır hükümeti de, (Gure- bayi müslimin) e tahsis edilen bil- mem ne vakfından bunların elleri- ne beşer yüz kuruş vererek: — İşte size son iyilik, Bundan başınızın çaresine bakın. Diyerek onları kendi haline ter. ketmişti. | Bazıları, bü küçük sermaye ile kendilerine birer geçim yolu temi- nine girişmişlerdi. Derhal birer iş- porta tedarik ederek ayak Batıcı. Uğma teşebbüs etmişlerdi. Fakat bir takımları da, o parayı bir gece zarfmda meyhanelerde yiyivermiş- ledi... Işte şimdi bu aç güruh, göz- lerini cemaatin paralı güruhuna dikmişler: — Biz buralarda, sizin yüzünüz. den sürünüyoruz. Dört seneden- beri davulu boynumuza taktmız, bize davul çaldırdnız.. parsayı siz topladınız. Kemerlerdeki paraları sö külün bakalım, Diye, tehdide yeltenmektelerdi... Bu adamlar, (eşhası siyasiye) di- ye Hicaza götürülecek olurlarsa, orada ne rezaletler irtikâp etmez» lerdi Mustafa Sabri Efendinin bu âki- lâne fikrini ötekiler de tasdik et- mişler; Hicaz meselesinden, onlara zerre kadar bahsetmemeye karar vermişlerdi. | s0) (Arkası var) | saat 15,45 te Perapalastan hareket İsi surette Romanya sefarethanesin- TAN BULMACA | Dünkü bulmacanın hal edilmiş şekli! 1234567189 10 BUGUNEU BULMACA 2345678910 * SOLDAN SAGA: 1 — Egenin en güzel şehri — Renk 2 — Ayakta — Ruhani reis 3 — İçine eşya konan — Kabm a- Şirliği 4 — İstirahat — Hisse 5 — Beki saraylarda dairesi 8 — Her şeyden temiz — Su 7 — Para — Büyük, dede, 8— Mi 9 — Bir nevi türkü — Büyük 10 — Tohum dikme — Taraf © YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Ağırlama 2 — Alfebeden iki harf — fstan- bulun bir köyü 3 — Hacim ölçüsü — Eski maliye Benesi 4 — Teshih başlığı — Elemler 5 — Hayret! — Gıda memurlar 5 8 — İngilizce elkap — Pus 7 — Madende yapmış — İsaret 8 — İçini çekiş — Sağlam değil 9 — Gelir 10 — Ruhani vels — -Asörilerin pay | taht, “Dost Başvekil Geliyor (Bası 1 inelde) Muhterem ve kıymetli misafirimiz edecek, Denizyolları rıhtımından hu- | susi bir vapurla Haydarpasaya geçe- çektir. Tatarescu'yu Ankaraya götü- recek husüst ten sanat 19,30 da gar- dan hareket edecek, büyük merasim- | le uğurlanacaktır. l Hususi tren ertesi günü saat 10,5| ti ia Ankaray& varacak, istasyonda Başvekil Celâl Bayar, Hariciye Vekili Tevfik Rüstü Arası hükümet erkâ-| nı, sefirler, komutanlar tarafından istikbal edilecek, bir kıta asker ve bando selâm resmini ifa edecektir. Romanya Başvekili saat 11 de Ri- yaseticimhur köşküne giderek def- teri mahsusu İmzalayacak, saat 11,20 de Romanya sefirile birlikte Hariciye Vekii Tevfik Rüştü Arast, saat 11,40 ta Başvekil Celâl Bayarı, saat 12 de Büyük Millet Meclisi Rel- sini ziyaret edecektir. Bu ziyaretler müteakıp #aatlerde İade olunacaktır. B. Ttarescu, öğle yemeğini husu- de yiyecektir. Akşam saat 20.30 da Başvekil Ce- il Bayar tarafıdan misafirimiz $6 refine bir akşam yemeği verilecek, yemeği bir kabul resmi takip edecek- tir. Romen Başvekili, ayın 29 uncu gü- nü öğle yemeğinden sonra, Büyük Millet Meclisinde Reisicümhur Ata -| türk tarafından kabul edilecektir. Muhterem misafirimiz, bundan son ra, cülmhuriyet bayramı münasebeti- le yapılacak büyük geçit resminde (BAŞMAKALEDEN MABAAT) 20 Lira Yerine 2000 Lira (Başı 1 incide) müşavirliğine de iki defa daha uğ - ramış, © Nihayet onuncu aym sonunda mi liranın sahibine müjde vermişlet “İş bitti, Muhasebe paranı verecek.,, İşin takibine yardım eden merhamet- li zat ta: “Artık mesele kat rana kavuştun.,, diye t Aradan iki sy geçmiş. Bu zat, İŞ sahibile karşılaşmış: — Parayı elbette aldm. demiş. Cevap şu olmuş: — Hayır daha alamadım. — Nasil olur? — Tam muhasebe paramı verecek İken ilk istidamı okudular, Dediler ki: “Senin vergi borcun varmış. Ken- din itiraf ediyorsun. Parayı bursya mahsup edeceğiz., Borcun on 4y evvel olduğunu bu para geri kalmca başka yerden bulup ödediğimi anlat | tam. Muhasebeci vergi dairelerinden tahkikte ısrar etti. Devletin benden alacağı varsa bunu tahsil için mua; yen kaide ve vasıtaları olduğu bir vehim üzerine hakkımm çiğnene- miyeceğini anlattım. Dinletemedim Şimdi vergi dalrelerinden goruyor. | Mate Nihayet cevap müspet çıkmız. Bu) vatandaş canından bıkacak bir ha- le geldikten sonra yirmi lirasına ku- Yuşmuş. Temyizden çıkan bir ilime rağmen, hâzinenin bir menfaati belki de zayi olür vehmiyle devlet makinesinin mühtelif çarklarının bir sene boşuna döndürülmesi acaba hazineye kaça mal olmuştur. Bir fabrikanın zama na, maaşlı adamların emeklerine ve Ummimi masraflara dayanan meliyet usulleriyle böyle bir hesap yapılsa hazinenin bir vehim yüzünden hiç olmazsa iki bin liralık masrafa girdi- ği anlaşılır. Fakat ne olmuştur? Birçok memur lar, o saniye için karar mesuliyetini üzerlerinden atmışlardır. En basit bir hareketin mesuliyetine hazine hukuk mlişavirine kadar birçok daire v kamları karıştırmak ve me: i kırtasi usül twcibince dağıtmak iste- mişlerdir. Bu vaziyette herkes o ziyandadır. Hazine, temyizin ilâımı bir sene son | ra yerine getirmiş, zaman ve emek İs raf etmiştir. Bir vatandaş ve onun mu hiti işkence derecesinde acı duymuş- tur. Devlet makinesi, böylece ha - vanda su döverken, diğer birçok va- tandaşların acele işleri sıra beklemiş- ir. Kuvvetle Ümit ediyoruz ki, mazi- den kalan bu fena mirasm tasfiyesi günleri 60k yakındır. O zaman dev. let makinesi dahâ verimli bir suret - te çalışacak ve vatandaşlar da lüzum suz ıtiranlatdan kurtulacaktır. Ahmet Emin YALMAN mem lmm Bir İhtiyar Bıçakla Karısını Yaraladı Hasköyde oturan Yako isminde bir ihtiyar, dün, ötedenberi arası a- çık olan.karısı Sara ile kavgaya tu-| tuşmuştur. Yako, bu sırada eline ge girdiği bıçakla Sarayı muhtelif yer- lerinden ağır Surstte yaralamıştır. Kadın, Balat Müsevi bastanesine kal dırilarak tedavi altına almmış, Yako da adliyeye verilmiştir. e maa Hariciye Vekili tarafından bir akşam yemeği verilecek, yemeği, gergi evin- deki suvare takip edecektir. Muhtrem misafirimiz, ayın 80 un- cu günü saat 14.30 da trenle Anka- radan Istanbula hareket edecek, er- tesi günl saat 14 te Istanbula ımu -| vasalat edecektir. Ayni gün saat 16| da vapurla memleketine avdet ede- hazır bulunacak, gece saat 20,30 da İstanbul Gümrüğü cektir. Başmüdürlüğünden : 1205 kilo 24 MNK 1875 bilâ marka No. lu ağırlığı Vira 51 kuruş de- ğerinde demir halat MKN; 1871 DWYER marka bilâ No. lu 21 kilo 501 lira 66 kuruş değerinde dolu sinema filmi MEN 12071 A marka bilâ No. 114 kilo 1158 Ilra 88 kuruş değerinde pudra açık artırma ile MEN 1104 A. M. markalı 11/50 No. lu 2524 kilo 500 gram ağırlığında 1311 lira 39 kuruş değerinde Keten idrofiller transide pazarlıkla 3—11—937 günü sast 14 Sirkecide Reşadiye caddesinde gümtük satış salonunda dahile ve Harice satılacağı isteklilerden saat 13,5 ga kadar vezneye yatırmak şar- tile 56 75 pey akçesi ve maliye ünvan tezkeresi İstenir. (7280) İk kn ra Ski ME a dark 26.10.937 “ Yunus Nadi , nin Iş Dolaplarından Birkaç Misal Daha: (Başı 1 incide) duğunü, fakat bu halaları yaparken en saf memleket endişelerinden başka bir seike tâbi olmadığımı arzettim. İnkılâbı yaratan ve yürü» ten, uzak ve geniş görüşlü Büyük Şef: “Buna kani olmasaydım sa- na söz söyler miydim?” dediler. Demek ki ortada dünyanm en yük- sek man mahkemesinin huzurunda tamamlle tasfiye edilmiş bir mazi vardır. Bugün de “Nadi” kendi hareketlerinin müdafaa kabul eder ta- rafı olmağ i için Baba Tahirin vasıtalarına başvurmak ih- tiyacmı duyuyor, Neticede şunu ifade etmiş oluyor: — Iş hayatım ağıza alınmıyacak şekildedir. Esrar perdesi: altın- da Saklı san dığım hareketlerimi müdafaadan âcizim. bana: szetemde yerin her vakit hazırdır.., dediğini de yar, Hayret etmiyorum. Çünkü bunu itiraf ederse küfür ve dayanan hücum sistemi kökünden yıkılmış olacaktır. Tek- lif Ankarapalas barında olmuştur. N e o adinin dolaplarından birkaçını dünkü sayımızda işaret ettik. Fa- ka huriyet bunlar ancak birkaç misalden ibarettir. Bunlar: yazdıktan day işleri hakkında ve kı e yardım perdesi altında “Cum» h Küzetesinde yapılan neşriyata dikkatimizi celbettiler, Bu do- abin verdiği mahsulün de çok zengin olduğu söyleniyor. Soma linyit madeni diye Nadinin diğer geniş bir işi var. Senede bir» kaç Yüz bin lira varidat bıraktığı söylenen bu işin teferrüatmı bil yoruz. Yalnız şunu biliyoruz ki devlet işletmesi altıma alınan işle sında Soma madenleri nasılsa gözden kaçmış olmalıdır. Bilhassa kö- mür madenlerinin devlet tarafından işletilmesindeki hikmet şudur: Memleketin en büyük bir servet membamin yanlış geleriler açmak, grizu patlamasından, yanmak yüzünden tehlikeye maruz bırakılmamasıdır. So- mâ linyit işi bu bakımdan ehemmiyetle tetkike muhtaçtır. Boyâbat petrol işinden ancak “Nadi” nin iktısadi alâkalarının geniş- € bir misal diye bahsedeceğiz. B €ykozda Serviburnundeki gaz depoları bundan birkaç 8 evvel — “örârengiz surette yanmıştı. Tahkikat bu yangınm kasten Yi pıldığını meydana çıkarmıştı. Öğrendiğimize göre bu gez depolarında Nadinin bir Musevi vatandaşıyla ortak olarak petrol işi yap: şılmış, yangın bazı vergi kaçakçılığını gizlemek için ihdas ed pit edilmiş ve vesaik yarından kurtarılmıştır. Bu vesikalar ve bu işe ait dosyanın şimdi Sanayi Umum Müdürlüğünde bulunduğu öğrenilmiş- tir, Bu dosyanın mahkemeye verilmesini ve bu işin efkârı umumiye önünde aydınlatılmasını dileriz. Nadinin bir de dillerde dolaşan Rusyaya ihracatın vesikaya tâbi oldu- gu zamanlarda yaptığı bir vesika ticareti vardır. Bu vesika ticaretinde Nadinin yüz bin liralık bir komisyon aldığı söyliyenler vardır. D ün Habip Edibe verilmiş bir mektuptan bahsetmiştik. Bu mektu- bun ve n hâdise şudur: Nadi, gazete ve matba» Ağını bir milyon liralık bir şirkete devretmiye teşebbüs odiyor, Bu teşeb- büsü kuvveden fiile çıkarmak için bazı ecnebilerle temasa geliyor, Ecne- bilerle temas işini Habip Edip gördüğü için mektubu ona yazıyor. Yalnız bu mektup Nadinin ma sü üş öyle bir lekedir ki, bunu ömrünce temizlemiye müktedir olamıyacaktır. Pek tahmin edileceği üzere, İste bununla tamam olmaktan uzak- Çünkü “Nadi, nin FİL İŞTİHASINI tatmin etmek ba- sit bir iş değildir. “Nadi, bana, birkaç sene evvel İngilterede tastiy uğratılan muazzam bir rezaleti hatırlatıyor: Bartelmes isminde bir İi giliz Mebusu vardı. Koyu milliyetperver bir haftalık gazete çıkarırdı. İn» giliz milliyetperverliğini inbisar altında tutar gibi bir tavrı vardı. Atak bir adamdı. Bütün muhiti susturarak gemisini yürütmenin yollarını bu- Yuyordu. Nihayet bir gün geldi, Bartelmes yakayı ele verdi. O zaman kirli işleri dorap söküğü gibi ortaya çıktı, Yaldızlar içinde geçen ömrü suçlu sandalyasında sonuna vardı... A.E. Y. ilmesine sulk o a : Nafıa Vekâletinden: Derineedeki travers fabrikası sahasında ikişer odalı bir çift lojiman ile birer odak lojimanm ve bir işçi barakası de umumi helânın ve hir makine sundurmasının inşaları kapalı zarf usulile münakasaya konulmuştur. 1 — Münakasa 10—11 937 tarihine tesadüf eden Çarşamba at on beşte Demiryollar İnsaat dairesindeki münakasa Komisyonu odan sında yapılacaktır. 2 — Bu binaların muhammen bedelleri mecmuu 17850 Tiradır. 3 — Muvakkat teminatı 1338.75 liradır. 4 — Mukavele projesi, münakasâ şartnamesi, Bayındırlık işleri genel garlnamesi, bina Projeleri vesair evraktan müteşekkil bir takım müna kasa evrakı 90 Kuruş mukabilinde Demiryollar Inşaat Dairesinden veril- mektedir. 5 — Bu münakasıya girmek İsteyenler 2490 numaralı arttırma, ek- silinme ve ihale kanunu mucibince İbrazına mecbur oldukları vesaik ile fist teklifini havi zarfları ve 937 takvim senesi içinde muteber Nafm Vekâletinden verilmiş müteahhit vesikalarnı mezkür kamunun tarifatı dairesinde hazırlıyarak münakasa saatinden bir saat evveline kadâr mak» buz mukabilinde Demiryollar Inşaat Dairesi Arttırma, Eksiltme ve ihale komisyonu başkanlığına vermiş olmaları lâzımdır. (4002) (7281) Akay İşletmesinden: Cami altımda İşletmemize ait “Sebat” motörü teknesi heyeti hazırasi le 1 — Ikinciteşrin — 937 pazartesi günlü saat 14 de açik arttırma ile satılacaktır. Tafsilât istiyenlerin ber gün ve arttırmaya iştrak için $$ 7,5 muvak- kat teminatlariyle tayin olunan gün ve sântte Akay levazım şefliğine müracaatları. (7218) İktisat Vekâleti iş Dairesi Üçüncü İstanbul Bölge Âmirliğindei 3008 sayılı iş kanununa tâbi olup da 29 lkteşrin Cumhuriyet Bayra- mı gününde işlerini tatil edecek olan iş verenlerin, gündelikle veya ss- atle çalıştırdıkları İşçilerin tam olarak günlük kazançlarmı ve parça ba- gına yahut Iş mikdarma göre çalışanların 29 Dkteşrin gününden önceki iş haftasında kazanmış oldukları ücret tutarının sitı iş gününe taksimin- den elde edilecek vasati mikdarda ücretlerini; işlerinin mahiyeti do le 29 İlkteşrin gününde de çalışan işçilerin ise o güne ait ücretlerini iki misli olarak ve 28 İlkteşrin gününde ödemeleri, iş kanununun 46 mci madesi icabından olduğu alâkadarlara ihtar olunur. (7279)