İzmirde yapılan beşinci nadan Istanbul güreş mahrum bırakm ak için Güreş Fe- derasyonu tarafmdan Belgrat ve A- tina muhtelitlerile Istanbul muhteli ti arasında tertip ettiği. güreş müs bakalarımna dün Taksim Stadında 8a- nt 16 da başlandı Seyirciler arasında, Adliye Vekili Saracoğlu Şükrü, ve Inhisarlar Ve i Ali Rana Tarhan da bulunuyor. lardı, Dünkü müsabakâlar, Yugoslav mil. Ni takımını teşkil eden Belgratlı gii- reşçilerle yapıldı. Ve takımı gibi kahir bir galebe elde et Yuran milli takımımı teşkil eden A- tinalı güreşçiler Istanbul muht temsil eden milli güreşçilerimizle kar şılaşacaktır. © , Dünki müsabakalar nasıl oldu? Saat 16 da ringe çıkan güreşçilere kısa #liren bir merasimden sonra Is tanbul namma güreş ajanı Hikmet bir © kupa verdi. Ve bu müsabakalar şeh- ” larına yapılan elektrik tertibatı biribirini denemesiyle geçti, rimizde ilk defa olarak ringin kenar ile idare edildi. 56 Kilo: Hasan Tahsin — Mogol- yat (Yugoslav): Tik dakikalar, her iki pehlivanm Her iki © güreşçi de bütün çalışmalarına rağ- men oyun tatbik edemediler. Ve ilk on dakika nihayetinde pehlivanlar be “rabere ilân edildiler. Kura mucibince Hasan Tahsin alta düştü. Yugosle- ın salto teşebbüsleri boşa giderek ilk üç dakika neticesiz geçti. Ikinci üç dakikada Hasan Tahsin üste yoç- il ii li | ) ii S b Bi saniyede sırtını İkinci devre Yugoslavın isteği üzeri- ti, fakat o da birşey yapamadı, son dört dakika ayakta büyük bir diliş. 'me halinde devam etti. Ve neticede İ Hasan Tahsin sayı hesabiyle galip * ilân edildi. 6l Kilo: Yaşar — Antonoviç (Yu- goslav): Müsabakanın başlamasile nihayet- | İlenmesi bir oldu. Çıkan pehlivanlar ür iki el ense İle biribirlirini henüz miye başlamışlardı ki, Yaşar çoğ bir salto ile hasmının bir dakika yere getirerek parlak bir galebe elde etmiş oldu. . 66 Kilo: Yahya — Pangrats (Yu- kan ikincisi olan me kar. da biraz zayıf kalıyordu. Nite - çi olan Yugos- ilk devreyi galibiyetle bitirdi, İ yakta cereyan etti ve sert bir eşçi olan Pangrast muhtelif o- “İyunlar tatbik ederek büyük bir hâ- İkimiyet gösterdi. Fakat, 20 dakika etinde hakem heyetinin garip kararile Yahya galip ilân edildi. Vaziyette tarafgirlikle galibiyet miyen halk, maçın neticesini el-| © İ ten sonra mağlüp etti işlamamakla hakem heyetinin diği kararın pek haksız olduğunu te- irliz ettirdiler ve bu maçın neticesi- : itiraz eden Yugoslav kafile baş 4nı, Tingin kenarmda bulunan jüri şerini terkederek protesto etmiş ol- “72 Kilo: Saim — Pişer (Yugoslav) Orta hakemi Sadullah idi, şimdiye &dar 66 kiloda çok teknik güreşleri- seyrettiğimiz Saim bugün 72 ki- oya güreşiyor ve çoktanberi antren- han yapmamış olduğu, sek sik nefes dan belli oluyordu. sağlam bir pehlivan olan Fişer, iin mefessizliğinden istifade etmek , tekniği yüksek olan pehliva- ımız buna meydan vermiyordu. İlk p dökika berabere bitti. Kura mu- İbince Saim alta düştü, lâkin Yu- av bir şey yapamadı. İkinci üç ikada Saim üstte çalıştı ve Yu- wa bir saltö ve bir burgu tatb& k puan kazandı, Son dört da , ayakta geçerek tip ilin edildi. Kilo: Ankaralı Hüseylı — Eiş $ ugoslav): ! İl s5 PO Fe Yugoslav Takımı Yeni Güreşçilerimiz Dünkü Müsabakalarda Belgrad Muhtelitini 7-0 Yendiler Dünkü karşılaşmayı 7 - kiloya güreşen Ankaralı bugün 79 kiloda güreş yapıyordu. Ilk dakika- lar ayakta pehlivanların biribirini denemesile geçti ve oyun tatbik © demediklerinden ilk 10 dakika bera- bere neticelendi. İkinci on dakikada Hüseyin daha fazla atak yaptığın- dan puvan alarak omüttefikan galip ilân edildi, 87 Kilo: Mustafa — Metsner (Yu goslav) Günün en enteresan karşılaşması bu müsabaka oldu. Kıymetli pehli- vanımız mindere çıkar oçıkmaz Yugoslav pehlivanını âdeta bir kedi yavrusile oynar gibi yerdenyere vur- mağa başladı. Ayni kilo pehlivan- larm biribirine bu kader tefevvuk etmelerine ilk defa şi oluyorduk. ugoslav pehliyafı mukadder olan id İ 0 kazanan takımımız Jalabetini kuzu gibi beklemeğe başlı İmiştı ki Mustafanın meşhur saltola- rınm birini taklit ettiğini gördük. ihayet Yugoslav 3 dakika 58 sa- yede boyluboyuna mindere serile- rek mağlübiyeti kabul etti. Ağır siklet: Samsunlu Ahmet — Vesiç (Yugoslav): Balkan ikincisi olan Yugoslav Sam sunlu Ahmedin bir iki Ni ki oyunlar goslav pehiiv mediği bu oyunlar karşısında şaşkın- | lik alâimi gösteriyordu. 10 dakika beraberlikle nihayetlendi. İkinci on sda fazla atak yapan Samsun İlu 20d İlip ilân edildi. Fransız Deglan Güreşçi Merlii'yi 1 Daha Çabuk Yendi Okuyucularımız hatırlıyacaklar Yunanlı güreşçi Cim Tondos iki; defa Istanbula gelip bir m kemliğini yapacağma söz vermişti. Cim Londosun hakemliğini yapa, maç Mülâyim — Vandervelt müsaba- kası idi Biz o zaman Yunan güret lemiyeceğini, çünkü tertip olunan bir gü: şlaşacağını yazmıştık. Netice tahminimiz gibi çıkmıştı Yunanlı burayı ti ve Novina'yı, hatırımızda kaldı göre, kırk küsur dakikalık bir Bu sefer ayni Novina Fransız piyonu Deglan'la karşılaştı. U reşte Fransiz birinci dex kika 24 saniyede tuşlu kazanmıştır. ikinci devrede de 7 dakika 40 sani de yine tuşla galibiyeti temin etmiş- tir, Amerikan boğası Garibi şudur ki, burada dikiş t turamayıp Parise giden Amerikan be gası da orada Türk pehlivanı gibi ge çinen ve adma Mehmet Arif dedirten Bulgar pehlivanmı 12 dakika 45 sani- yede tuşla yenmiştir. TAN — Bir kere Amerikan boğası- om Parise gideceğini ve orada danı- Şıklı güreşlerde behemehal galip ye! tirileceğini geçen hafta bildirmiştik. O tahminimizde yanılmadığımızı ne- ticeden anlıyı essüfe değer noktası, Amerikan bo- ğasının, Bulgar olduğu halde Türk ismile güresen birini yenerek şöhre- çm ha - n ge Paris sergisinde müsabakasın- da Novina isminde bir pehlivanla kar- geleceğine Parise git ç devre üzerine tertip eğilen gü - eyi 26 da- Fakat bu işin te- Uydurma Mehmet Arii yenen Amerikan Boğası m Adalar Yüzme Müsabakası Pazara Beyoğlu Halkevi spor kolu tarafın dan hazırlanan yüzm yelken, suto- pu ve atlama müsabakaları pazar gü- nü saat 14 te Heybeliada plâjmda ya- pılacaktır. Milsabakaların intizam İ- çinde geçmesi için bütün tertibat al mıştır, Müsabakalar küçükler, orta- lar, büyükler olarak üç kategori üze rinden yapılacaktır. Küçüklerin ser - best sırtüstü ve kurbağalama elli met B izim mahallede oturanlarm en blyük derdi hamamsız- Hikter Vakın hamam olmadan da hat,, etmek kabildir. göre (Duş) mük: nın yerini tutabil nu İsterseniz, mahallemizin su ter- tibatı bile pek yerinde di , vu işin halli rası relsini görmek kabil olama- miştir... Mahalle namma giden haslar gör her müraca, is muavini de derek mü nurahhasları filozefça elini sallamış Şimdi bizim hamamla, ıcak vektimiz yok, inşa etmekte katimizi, », bütün bir mahalle halkı bu On Dördüncü Lülinin yü- n yıkanamıyordu. Bu 14 den halka çok fenalık dokunduğu- na artık biz de kani olduk. Bir gün &lüpte oturuyorduk, Ko- nuşma mevzuumüz, her vakitki gi bi, yine hamamsızlık! ra reisi Dunkin'l, larını araştır mizden birisi, Samogreyef'i gön. etti: — Samogrey zorlu bir ada i, kaba saba, üra reisi ile bilnriyen üşümüş ve yoktu korkunç dürmek için bilhassa bu kaba se- nden istifade etmesini çok iyi bi- rdi. O kökü, o berbat sesi işitme- için en kestirme yol, herifin ini yapmak, bu suretle ağzını tıkamaktı.. Bütün bunlardan manda Samog- reyef'in yalan söylemek de vardı, Bilhassa askerlik hayatı- nt mübalâğalı bir gekilde anlatma. sını pek severdi: — En sevdiğim şey sü: yebesidir, derdi, Bütün gün siperde giriştik mi, türlü Süngü akşamm nasıl olduğunu bir anlıyama klübe* çağırttık. nlattık. Çabuçak razı ol- gibi her. TE İN Yazan : 6. Rıklin Çeviren : B. Tok mara) — Ben ne yapar yapar şehir şü- rası reisini gö dedi. Ben ni- ce kaleler fethetmiş bir adamım. Bu küçük klübü fethedemezsem yuh olsun bana! i saat sonra dön açıktan meşe . Daha m ba şında sormuya başladık 1 görebildin / # / / / / / açığa — Hayır-göremedim. Pakat he- rıfi oyle bir korkuttum ki sorma- yın!, Herif beni pencereden gö! görmez daradar kendini arka kapı- , Hazır duran atla- indiği gibi tâ şehir na kadar kaçtı.. Herhalde şim- r otuz kilometre kd ahmin ederim. grey göndermekle büyük bir hata yaptık, dedi. Bu İçinden çıkacak adam, gürül tücü patırdıcı olmaktan ziysd kurnaz, akıllı, zeki bir adam oli hıdır. Ben Kunltsa'nm gönderilme- ini teklif ediyorum Kunista, mahallemizin en mü- nev en okumuş, adamlarından birisi idi, Kunitea'yı da çağırttı Meseleyi ona da oldu. Ve hemen ayni gün o da şehir şürasma gitti, Vakit öğleden don- ra idi, Hepimiz sabırsızlıkla onu beklemiye başladık. Yavaş yavaş akşam oluyord taa hâlâ görünmü- nı oldu; Ku- bir çocuk Kunitendan bir tezkere . Kunitsa şunları yazıyo: inderin! Künitsa, ancak çtincü akşamma doğru dönebildi. Bizimle su allere hemen hemen hiç cevap ver- medi. Maamafih o birşey söyleme- den de biz vaziyeti anla Tekrar tedbir düşünmiye dık. Nihayet Kanvertof söz al —B dedi. Bi merakla sorduk: işi ben hallederim, — Nasil halledersi — Bu işi halledevek müessir bir çare buldum. Adeta bir tılsrm. Mükemmel. Sen de bir tecrü- m. Teerlibeden de para — Yalnız ben şüra reisinin ya na gidePken yânıma iki kişi daha kişi veriniz!. Şöyle bir heyet halinde gidelim. günün eyete beni de ithal ettiler, Şu üç kişi heyeti teşkil edi- yorduk: Konvestof, Gorelof ve ben. Yola çıktık, Konvertof'un düşün- düğ reden biz de haberdar de- ğildik. Hâdisçsiz şehir şürasına vardık. 'Tabii bizi de reisin mak istemediler. Fakat Kon bir fırsatını bularak reisin k: lu ve şunları söyledi: — 6 n en büyük ve rehberini yaptığı müspet İşler- nama se lütfen oldaşa haber verir misiniz? âtip hemen refsin odasma koş- tu, İki dakika sonra güler bir yüz- le yanımıza sokuldu Röis yoldaş töğrifiniri rica 0- diyorlar, dedi. Reis bizi ayakta karşıladı. Hepi mize ayrı ayrı yer gösterdi. ikram etti Fakat Konvertof oturmadı: - Dunkin yoldaş dedi, karar mt retini okumak müsaade eder misi- niz Cebinden bir kâğıt çıkararak o- « davrandı. urdurarak: - Bir dakika m reis Reis Sonra zile bastı. İçeri giren kâti- bine: İçeriye kimsenin girmesine müsaade etme, dedi. Soran olursa burada olmadığımı, bugün hiç gel- miyeceğimi söyle!, Buraya çay, bis kiii, yemiş getirmelerini emretme- yi de unutma! Reis sözlerini bitirdikten sonra Konvertof cebinden çıkardığı kâ- gıdı okumıya başladı: “Aziz Dunkin yoldaş! 1 numara» Ik mahalle sakinleri, sizin şahsmız- da kıymetli bir rehberini, emsalsiz .bir idareciyi, şehrimizin bütün ih- tiyaçlarmı, en ufak telerruatma kadar düşünen eşi bulunmaz bir iş adamını selâmlar, Biz ancak sizin sayenizde, mahallemizde, Dunkin ismini vereceğimiz hamamın inşâ- atma başladık. «is, Konvertof'un sözünü ke- RK ami — Affedersiniz, dedi, sözünüzü kesiyoruni. Bu hamam nişaatma icap eden tahsisat çıktı mi7, — Vakıa tahsisat daha çıkmadı amma, bu işin formalitesidir; beş dakikalık bir meseledir. — Evet, evet.. Ben şimdi bu tah- sisatm kararmı alırım... Hiç üzül. meyin!, Oh ne âlâ! Hamamın inşa- atı bitsin, ben de gelir orda yıkanı rım... Sonra kâtibin dönerek: — Çabuk bir karar sureti hazir- la, dedi. Hasılı kelâm, o günden İtibaren mahallemizde bir hamam yapılma- sma başlandı. Kısa bir zamer #on- ra siz de gelip burada yıkanabilir- sini Fakat Durkin'in yıkanabileceği- ni hiç ummuyorum. Çünkü işitti- ime göre yakmda seçimler başlı yormuş! ali