26 Eylül 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

26 Eylül 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 > ; ) YAZAN: S.S. Damat Ferit, Nis'ten Doğruca Maltaya Gitti Malta limanının en yeni resimlerinden biri D amat Ferit Paşa, son istifa a mecburiyet meselesinde, kendisini kâfi derecede tutmadı; « için Vahdettine son derecede gü- © cenmişti. Bundan dolayı, bu da - vet telgrafını aldığı zaman mak taya gitmek istememişti. Faka zev- cesi Sultan onu icbar etmiş: — Aslanımın böyle bir zamanda gidip te derdine merhem olmazsan, ben de sana koca demem. Diye, ayak diremişti. Artık, tüyü dökülmüş bir tilki pöline gelen sabık aslanın yarası © kadar derin acaba bu köh- - memiş siyaset baytarı, onun derdi- “me derman olabilecek miydi?. | Damat Ferit Puşa, eniştesi Vah- dettine son derecede kıfgın olmak “la beraber, gerek bu davete ve ge rek zevcesi Sultanın ısrarına daya- namadı. Zeten, senelerdenberi biri birlerine sarılarak yaşamıya alışmış olan bü Ski kara yılan biribirin - den ayrılamazdı, Dp Ferit Paşa(Nis) ten doğ ruca (Malta)ya gelmişti.Fa- £ onun bu gelişi, İngilizleri mem nün etmemişti. Hattâ, bunu biz - zat kendisine ihsas etmiş olacak- lar ki; bu siyaset Feridi, derhal eendisine bir gurur ve azamet v&- kz « — Bu gelişim; hiçbir siyasi mak da müstenid değildir. Ancak, t şerefile mühahi olduğum, Şalneyi ziyaret ederek, ar bazı meselelerin müzakeresin den ibarettir, » Demek mecburiyetini hissetmiş- © Enişte ile kaymbiraderin karşı- Tasmaları, epeyce firaklı olmuştu. “Vahdettin, Damat Feridi görür gör 62: > — Gördünüz mü, başımıza ge - leri?, Felek, bize neler eti?. © Demişti, © Çok gariptir ki: islâm peygam- nin varlığının ve ismini bir bile aklından geçirmemiş olan Damat, Ferit Paşa; kimbilir ne gi bir di -— Merak Duyuran, efendi Hicret, sünneti seniyedir. Diye, kendisinden hiç ümit edil- miyen bir cevap vermisti, Damat Ferit Paşa, Maltada . iki gün kalmıştı, Bu iki gün zarfın , Osmanlı imparatorluğunun bu İki baş cellâdi, bir hayli geyler ko- ii nuşlardı. ohuşulan, şeyleri aynen burar nakletmek suretile bir kehanet €k istemiyoruz. Ancak, © rde Vahdettinin maiyetinde ulunup ta bugün bize bu notları tren zatın rivayetlerini, aynen a- dercediyoruz: Vahdettin en evvel Avrupadaki cereyanlarını, ve bilhassa konferansının ne netice nİ- ihtimali olacağını öğrenmek ağı) öte şayandır ki, Damat Paşa bütün uzun hayat müd tinee dalma uzak yaşadığı haki rücu etmiş; hülâsa olarak şu ö söylemisti: Sai Mustafa Kemal Paşa, yalnız doludaki düşman ordusunu de bütlin dünyadaki düşman fi- erini mağlüp emiştir. Hiç şüp- » etmiyorum ki; Lozan konfe - de, onun zaferi karşınmda eğecektir. Buraya gelmeden > "Yıldızdan San Remoya eeeesesessez. No. 51 * bir gün evvel, Venizelosun en ya kın dostlardan biri ile görüş - tim. Bu zat, ayni zamanda, İngi- Hiz - Yunan siyaseti arasında köp- rü vazifesini de ifa etmektedir. Söz, Lozan konferansına intikal etti, Bu zat biç tereddüt etmeden; “dostum Venizelosa çok acıyorum. Mustafa Kemal Paşadan ilham a- lan İsmet Paşa ile Lozan konfe - ransı sölonunda girişeceği | siyasi harpte, hiçbir şey kazanmıya mu- vaffak olamıyacak.. Bu çarpişm: belki de aziz dostumun o bü; siyasi şöhretini temelinden sarsa- | cak. Görüyorum ki, siyaset deği deha harp ediyor... dedi. o Ayni zamanda, bazı kulağı delik gaze - tecilerle de temas ettim. Bunlar da yeni Türkiye Cümhuriyetini ai kışlıyorlar... ratorluğundan bal zumsuz sddediy: Damat Ferit Paşanın bu sözle- ri, Vahdettinin mâneviyatını fena tı, Belki kendini te selli etmek.. Ve belki de, siyasi fi- kirlerine © kadar emniyet ettiği Damat Ferit Paşanın düşüncesini öğrenmek için, Sait Mollanın mek- tubunu göstererek: — Buna ne dersiniz? Diye mırıldanmıştı. meyi bile lü- ayretlere sezadır ki, Var - dettin, bu meselede de Da- mat Ferit Paşadan şu cevabı almış ti — Artık; her şey bitmiştir, gev- ketmaap!.. Evvelâ gunu arzede - yim ki; bundan sonra, siyaset ya- pamazsınız. Sonra da şumu temin eyliyeyim ki; gerek bu mektup ve gerek bundan sonra size vâki ola- cak müracaatların hepsi, birer pa ra dolabıdır. Osmanlı İmparator. lağunun mukadderatı, artık hita ma ermiştir, Sizi müteessir edece- gimi bilmekle beraber açık söyli- yeyim.. Artık bu ölüyü diriltmek, mümkün değildir... Elde, tutamak olarak bir hilâfet meselesi kalıyor. Müsadde buyurursanız, açık söyli im; bundan da ümidi kesmek lâzım geliyor. Niçin? diyeceksi - niz. Arzedeyim, Tam (Nis) ten ay- rılacağım zaman, şimalt Afrikanın muhtelif yerlerinden ajans tel - grafları geldi. Oradaki İslâmların başlıca münevverleri şurada bu - rada içtima etini; “Bir hıristi- yan hükümetine a ederek, ma kammı bu şekilde terkeden adami Halife tanımayızı, demişler. Tecessils ve merak dolayısile; kapr aralıklarından, paravana ar - kalarmdan bu muhavereyi dinli - yenlerin rivayetlerine nazaran Vah dettin Damat Ferit Paşanm bu söz lerine birdenbire öfkelenmişti. — Anlıyorum. Siz, beni her ha- reketten menederek meflüç bir hal de mrakmak istiyorsunuz. Ben, hakkımı arıyacağım. ii Demişti.. o zaman Damat Ferit Paşa yine sikünetle şu cevabı ver mişti:, — Evet, amma Şevketmaap.. bil tün dünya, galipleri hakir buluyor... Bana kalırsa, artık herhangi şekil de olursa olsun bir hak talebinden vazgeçip te hayatınızı tam bir sü- kün ve inziva içinde geçirseniz gok isabet olur. (Arkası var) Artık Osmanlı İmpa- | Aşı Kâğıdı Olmıyan Aşılı Talebe Mekteplere Nasıl Kabul Edilecekler? Verilen bir emir üzerine, bütün mekteplerde gerek yeniden yazılan talebeden ve gerek eski talebelerden tifo aşısı olduklarma dair birer kâğrt | istenmektedir. Aşılarını resmi yer - lerde yaptırmamış olan çocuklar bu) mecburiyet karşısmda müşkül vazi- yette kalmızlardır. Bu işi tetkik eden Sıhhiye Müdür- | lüğü, aşılarını doktorlara yaptırmış| olan çocukların ayni doktordan bi - ver aşı kâğıdı alarak mektep idaresi» #e vermelerini münasip görmüştür. Fakat, aşılarmı tanıdıkları eczacılara ve hususi müesseselere yaptıranlarm vaziyetleri hakkında henüz bir karar verilmemiştir. Bünyesi mukavim olmıyanları f93- ila sarsabileceği için bu cocuklara yö İniden nşı tatbiki muvafık görülme- mektedir, İ Zannedildiğine göre, bu vaziyette olan çocuklar aşılandıkları yerlerden bir kâğıt alarak Sıhhiye müdürlüğü- ne getireceklerdir. Tahkikat neticesin de bu aşının diğerleri gibi sihhi ve iyi yapıldığı anlaşılırsa aşı şehadet - bameleri tasdik edilecektir. iÇafa'cada 1750 Dönümlük .Orman Yandı Evvelki gün, Çatalen ile Vize ars- sındaki ormanlarda yangın çıkmış, jandarmalarm ve civar köylülerin retile 150 dönümlük bir kısım n sopra söndürülmüştür. Yapılan tahkikat neticesinde, yan- gının o civarda kömür yakan kömür cülerin dikkatsizliği yüzünden çi ği anlaşılmış. haklarında takibata başlanmıştır, Yeni Model Çöp Arabası Belediye geçenlerde yeni model ü- İzerine yaptırdığı bir çöp arabasmi tecrübe olrak İşletmiye başlamıştı. Büyük bir fıçı şeklinde olan ve gıcır” İdi yapmadan, toz toprak dökmeden işlemesi esas tutularak yapılan bu #- İrabanm teerlibelerinde bazı noksan- İlar görülmüştür. Bu noksanlar bir hafta içinde tamamlandıktan sonra yeni bir tecrübe daha yapılacaktır. Çöpçülerin maaşları tekrar indiriliyor Tifo salgını karşısında şehri temiz tutmak ve hergün eksilen çöp amele- si kadrosunu doldurmak için beledi. ye reis vekilliği tarafından çöpçülerin aylığı yirmişer Hraya çıkarılmıştı. Belediye, bir aydanberi yaptığı tet kikler sonunda çöpçülere yirmişer lira üzerinden aylık vermiye imkân olınadığı neticesine varmıştır. Yalnız bir cemile olmak Üzere bu aybaşı çöp gülere eylül yaaaşları yine yirmişer liradan verilecek, fakat gelecek ay arabacılara on yedişer ve meydancı lara on beşer lira Üzerinden Ücret ve- rilecektir. şi Gece Yarısından Sonra Korna Çalınmıyacak Belediye, her çeşit, motörlü yası- talarm geceleri saat 24 ten sabah güneş doğuncaya kadar korna çal- malarmı yesek etmiştir. Bu müddet içinde motörlü kara nakil vasıtaları ancak ışıkla biribirlerine yol ve işa- ret verebileceklerdir. Bu emre aykırı hareket edenler cezalandırılacaklardır. —— Bakırköy Yolunda Bir Adam Çiğnendi Şoför Hayrinin idaresindeki oto- mobil, dün, Bakırköy civarından ge- gerken Mustafa isminde birine çar- parak ağır surette yaralamıştır. Ya- calı cankurtaran otomobili ile hasta- neye kaldırılmış, şoför yakalanarak tahkikata başlanmıştır. KARA BORSACILAR Kara Perdeyi Yırtmak Için Esaslı Tahkikler Kara borsacıların tesbiti için ve- rilen emir Üzerine açılan tahkikat de- vam etmektedir. Tahkikatın pazarte- siye kadar nihayet bula olunmaktadır. Paramızın düşürüle- ceği yalanını uyduranlarla beraber şayiaların asılsız olmadığını İleri sür- mek suretile mütalea söyliyerek yar- dakçılık' edenlerin ve altın nin yükselmesine sebep olanların kim ler olduğu da araştırılmaktadır. Düne kadar tesbit edilen bazı pe. külâsyon hareketlerinden anlaşıldığı- na göre, spekülâsyon yapanların Be- |" yoğlu gazinolarında toplanarak kara borsacılık yapmayı itiyat etmiş bir- takım hava oyuncular: olduğu tah- min edilmektedir. Bu gibiler bazı sar raflarla daima temas halinde bulu - narak fırsat &olladıkları gibi hâdise leri takip ederek menfaatlerine uya- bilecek olanlardun istifade etmiye a- lişmış kimselerdir. Kara borsacılık yapanların kimler olduğu bir kaç gün içinde meydana çıkarılacaktır. r, Tezek Yüzünden Cinayet Bir Çoban, Ağır Surette Yaralandı İki gün evvehsBakınköy.civarmda bir yaralama hüdises olmüş, Remi isminde“bir genğ; itiyar bir çobanı bıçakla ağır surette yaralamıştır. Hâ disenin tafsilâtr şudur: Bakırköy kazasna bağlı Bü; halkalı köyünde İsmai! isminde biri- nin küçük Nakkaş çiftliği vardır. Bu civarda bulunan Safra köyün- den 17 yaşlarında Mustafa oğlu Rem- | zi isminde bir genç köylü, iki gün ev» vel Küçük Nakkaş çiftliğine giderek tezek toplamıya başlamıştır. Remzi, topladığı tezekleri merkebine yükli- yerek köyüne giderken tezeğin bolca bulunduğu bir yere rastlamış, orada da toplanmıya devam etmiştir. Koyun otlatmak üzere oralarda do laşan çiftliğin çobanı Necip, Remziyi tezek toplamaktan menetmek iste - miş, bu yüzden aralarında kavga çık- mıştır. Bu müdahaleye kizan Remzi, eline geçirdiği demir parçasını Noci- bin ensyrine vurmuş ve çobanı bayılt- mıştır. Bundan snra, ne dönmek Üzere yola çıkan Remzi hincıni ala - mamiş olacak ki, bıçağını çekerek tekrar geri dönmüş ve baygm bir halde yerde yatan Necibe saplamıya başlamıştır. Remzi, Necibi altı yerin- den ağır surette yaraladıktan sonra hiçbir Şey olmamış gibi köyüne dön- müştür. Jandarma, üç saat sonra hâdise- den haberdar olmuş, tehlikeli surette yaralı bulunan çoban, bir otomobille hastaneye kaldırılmıştır. Remzi de köyünde yakalanarak adliyeye tes - lim edilmiştir. KE li Attan Düştü, Ağır Yaralandı Terkos gölü kontrol memurların- dan Habip, evvelki gün göl civarın- da atla gezerken yere yuvarlanmış, başından ve muhtelif yerlerinden ağır surette yaralanmıştır. Beyoğlu bâstanesine kaldırılan OHabibin ha- yatı tehlikededir. Bir Ceset Bulundu Rumeli feneri sahillerinde evvelki | gün bir erkek cesedi bulunmuştur. Yapılan tahkikat, cesedin Rumeli feneri köyünden Ali oğlu Abdullah isminde birine ait olduğunu göster- | miştir. Abdullahm ne suretle boğul- duğu henüz anlaşılamamıştır. Yapılıyor Şayiaları uyduranların şahisları malüm kimseler olacağı şüphesizdir. Bu işlerle alâkası bulunmıyanların or atacağı veya spekülâsyon yapa» bilmek için ileri süreceği mütaleala- rın hiçbir kıymeti olmiyacağına gö- re, tahkikat derinleştirildikçe kara borsacıların önüne “gerilen kara per İdenin kaldırılması kolaylaşacaktır. altm toplamak veya ecnebi parasına dayanan tahviller üzerinde geniş öl- çilde hava oyununa girişmek istiyen- lerin birer gizli maksadı olacağı şüp- hesiz görülmektedir. Bundan dolayı dır ki, son üç gin içinde borsa acen- telerinin herieinde fazla miktarda tahvil alıp satanların ve altın alışve- rişi yapanların kimler olduğu araş- tırılmaktadır. Şayiayı çıkaranlarla kara borsayı idare edenlerin ayhi şa hıslar olup olmadıkları ve gayrimeş- ru bir kazanç temini için, bunlara vasılalık edenler varsa bunlarm kim olduğu tahkikat neticesinde meyda- na çikaceklır, Oteller Sınıflara Ayrılıyor i Bunun İçin Yakında Faaliyete Girişiliyor Otelciler semiyeti, aralarında sen- Aileye bönğer bir birlik kürmak iel uğraşmaktadır, Bunun için Turing klüple de temaslara girişilmiştir. Ha. zırlanan projeye göre, Beyoğlu tihe- inde bulunan oteller ikiye ayrılmak- tadır. Bunlardan birinci kisme gi İ renler az bir bimmet ve masrafla sey yahlarım her türlü ihliyaçlarını önlir yebilecek konforu haiz bir otel hali- ne sokulacaklır, İkinci kısma giren- ler de zamanla bu şekle konulacaklar dır. Bu proje hazırlandıktan sonra Tu- ring klüp ve otelciler birliği mümes- silleri belediyede toplanacaklar, tat- bikine geçilmesi için son karsrleri vereceklerdir. İki Kuyucu, Kuyuya Düşüp Yaralandılar Mehmet isminde bir kuyucu, evvel- ki gün Weriköyünde kahveci Mehme- din kuyusunu temizlerken ip kop- muş, içeri yuvarlanmıştır. Arkadaşı Ahmet, onu kurtarmak için içeri in- mek İstemiş, fakat, ip tekrar köptü- hal itfaiyeye haber veriliş, Ah- metle Mehmet boğulmak Üzere iken muhtelif yerlerinden yaralı olarak kurtarılmışlardır. Rl Şİ m Üniversite İçin Yeni Profesörler Üniversitemizden ayrılan radyo - lojl enstitdsü direktörü profesör Dessaverin yerine maruf Viyana) profesör Von Wieser ile muhabereye | girişmiştir. Şartlar üzerinde arlaş- ma olduğu takdirde profesör, bu ders air kale buraya gelecektir. Hasis menfaatlerle fazla miktarda | Zu için o da içeri düşmüştür. Der-|. 4 -9-937 Serseri Bir Kurşunla Yaralandı Polis, Silâhı Atanı Araştırıyor Bacağından ağır yara alan Hayriye Evvelki gün şehremininde garip bir hâdise olmuş, genç bir kadın e vinde işile uğraşırken nereden geldi- ği anlaşılamıyan Serseri bir kurşunla ağır surette yaralanmıştır. Hâdisenin tafsilâtı şudur: Şehremininde Arpaemini mahalle- sinde Hastane caddesinde Tİ numa ralı evde oturan $oför Salmin isarısı 28 yaşlarında Hayriye, evvelki gün çamaşır yıkamış, ve akşam Üzeri vi- kadığı çamaşırları ütüliyerek sandı- ğn yerleştirmiye başlamıştır. Tam bu sirada, bir silâh sesi duyulmuş, ca mi delerek odaya giren bir kurşun kâ dmcağızım bacağma saplanmıştır. Hayriyenin feryadını duyan ev hal- kı, üst kata çıkınca genç kadını kan- lar içinde bulmuşlar, derhal hasta» neye kaldırmışlardır. Hâdisenin geçtiği ev, Gureba has-* tanesinin tam karşısındadır, Yapıdan lk tahkikat serseri kurgunun Yeni. bahçe tarafmdan geldiği neticesini vermiştir. Zabrta, tabancayı atanı âs ramıya başletiiğtari!© Yeni Orfâmiektepler” Bu yıl şehrimizde yeniden kuru- lan yedi ilkmektebe zit bütün ha- zırlıklar, dün tamamlanmıştır. Bu yeni yedi ortaokul da diğerlerile bir- likte ders yılı başında açılacak, ders lere başlanacaktır. — — İzmit Halkevinin Çalışmaları İzmit, (TAN) — Halkevi, bilhassa bu son sene içinde iyi bir faaliyet gös termektedir. Güzel Sanatlar şubesi, pek yakında bir konser vermek için hazırlıklar ve provalar yapmaktadır. Yeni açılan halkevi Polikliniği bü- tün fakir halkın ve köylünün İşine ya rıyan çok hayırlı bir müessese halini almıştır. — -—— Kızılcahamam Tapu İdaresinde ğ Kızılcahamam (TAN) Tapa müfet- tişlerinden Sıddık Çorbacıoğlu bura- ya gelerek tapu idaresinde teztişiiie başlamıştır. Vezirköprüde Vergi İşleri Kolaylaştı Vezirköprü, (TAN) — Faaliyetine devam eden üç arazi tahrir komisyo- nunun çalışmaları sayesinde, gerek burada ve gerek köylerde vergi tahak kuk ve tahsilâti hayli kolaylaşmıştır. Herhangi bir yanlıslığa meydan kal- madığı için bundan halk ta memnün- | dur. Yurtta Bugünkü Hava İ Yeşilköy meteoroloji istasyonun- (7 İdan alman malümeta göre, bugün yurdumuzda havanm uz bulutlü geçmesi ve rüzgürların o umumi kuvvette esmesi muhtemeldir. DUNKU HAVA Dün hava akşama kadar ekseriyet» | İe bulutlu geçmiş ve rüzgâr şimalden | saatte 10 kilometre olarak esmiştir. yetle şimel istikametinden ve hafif i Rammetre 762.8 milimetre, hururet' l ir) uncu ay Gü İ Recep; 19 Arabi 1356 Güneş: 5,51 — Öğle: İ Ikindi: 18-28 — Akşam: Yatan: 19.35 — İmshk: Eylül: 13 Rumf 1303 205 | 18,02 | 411 jen çok 26,8 ve'en az 19,2 santigrat olarak kavdedilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: