No. 73 Fakat Bütün Köyler Hep Yakılmıştı (Korkan insanlara, sta binmek YE kiliç kuşanmak lâyik değildir.) (Meydanda görünmediğine naza- Mt, ordumuzdan korktuğun anlaşı- r, Halbuki, seni daha fazla kor- mâmak için ordumun kırk bin İlik bir kısmını Kayseri ile Si- Arasında bıraktım.) (Eğer zerre kadar hamiyetin var MA askerimin karşısına çık) Ribi cümleler kullanmıştı. Selim, sadece bu mektubu yaz- Bakla kalmamıştı.. Şah Ismajle, bir Yh oğlu olduğunu hattrlatarak 0- Tu bü suretle de tahkir etmek için; mektupla beraber, eski bir der- MİS hırkası, âdi değnekten bir Asa, kirli bir kuşak, ve kullasılmış pis misvâk te yollamıştı. lale ordusu; Üç konak dâ- ii ha ilerledikten sonra, Er- #icanda tevakkuf etmişti. Selim da, uzunca bir zaman kalarak “duyu iyice dinlendirmiye karar vermişti, Aradan on üç gün geçtikten son TA. Şah Tsmail tarafmdan bir elçi Selmiş; Selimin üç mektubuna bir vap ile, bir altın kutu içinde, bir © Mikdar afyon getirmişti. Şah Isma- Min mektubu, Selimin ilk mektubu- Mâ yazıp ta yarıda bıraktığı cevap- lan ibaretti, Yelfiz Şah İsmâil bu YAR ir ği maat arfa Emal etmişti; (Mektuplarmızın; bir hükümda- Ya yakışmıyacak kadar, edep ve ne- #ahet lisanından ayrı olduğunu Şö- Tüyorum. Buna binaendir ki, bu Mektuplarm; sizin tarafınızdan ya İmiş olduğuna inanamıyorum. Her kâtipleriniz, fazla mikdarda Afyon istimal ediyorlar; böylece idilerinden geçerek, edep ve ne- #âhet hudutlarını tecavüz eyliyor- lr... Sizin gönderdiğiniz hediyelere Müukabil, ben de size bir kutu afyon “Sikdim ediyorum. Bunu müptelâ 0- Yanlar istimal etsin.) Demişti, Halbuki Selimin kendisi afyon ptelâsr idi, Bunu şahsma haka- İlâkki etmişti. Afyon kutusunu Yakta duran Iran elçisinin kafasr- M3 fırlattıktan sonrs, büyük bir Biddetie ; — Kesin şu herifin kafasını p, >emişti... Kendisinin, Şah Tsma- Yaptığı hakaretleri hesaba kat. Miya lüzum görmemiş; (elçiye ze- Mü olmaz) kaidesine de zerre ka- İr ehemmiyet vermemişti. Sefir ulu, Akay Noker), hemen o- çökertilerek kafası kesilmiş; ii de paramparça edilmişti. Kanlı Bir Ders rzincanda on sekiz gün İsti- ta, çe Tühatten sonra, Selim tek- Tree emri vermişti, Artık, hudutları geçilmişti.. Yad. mütemediyen ilerliyordu. kat daha hâlâ Iran ordusundan Börilnmüyordu. Sah Ismail; Osmanlı ordusunün ceği sahadaki halkı, tamamile İrana eldırmış... Oradaki köyleri, tarlaları, otları kâmilen . köprüleri yıktırarak ge- “sg taşlar ve topraklarla kapat- ii # Büyi,, herabezare dönen yabaner Muhitte, mütemadiyen ilerle ordu erkânmdan birçoklarmı itmiya başlamıştı. Bana geceleri çadırlarda topla- » bu cüretkârane hareketin $ ihtimallerini düşünüyor. gidişle ordunun, müthiş Mitlik karşısında kalarak büyük l/ EEEF > ORDU. Yazan : Ziya Şakir OLA CIKTI bir telâkete uğrayacağını tahmin ediyorlardı. Fakat bunlardan Seli- me bahsetmiye bir türlü cesaret. gösteremiyorlargı. Çadırlarda, ordu erkânı arasın da yapılan bu hasbihaller, yavaş yavaş hudutlarmı genişletmişti. Bu sözler, yayıla yayıla Yeniçeri ça dırlarına kadar intikal etmişti, Bir sabah, çadırların yıkılarak ileri hareket edilmesi için davullar çalınmıya başladığı zaman, Yeniçe- rilerin bir kısmi; — Zinhar.. Çadırlarımızı yıkma zak.. Ve şundan ileri de gitmeziik. Diye, ayak diremişlerdi. Selim, bu isyan başlangıcını du- yar duymaz, aklı başından gitmiş- ti, Eğer burada parlak bir jest gös teremezse, büyük bir felâket baş- gösterecekti. Bunca fedakârlıklarla buraya kadar sürüklediği ordu, ar- tik İntizamını kaybederek perigan Tirnalde ricsl edecek. Arkadan yetişen Şeh Temelin süvarileri de, orduyu kâmilen kılıçtan geçirecek- ti. Selim; herşeyi. Olümü ve hattâ, Yeniçeriler tarafından tahkir edil- meyi bile gözüne almıştı. Derhal ça dırından fırlamış.. Orada duran nö- bet atlarından birinin üezrine atla- miştı: — Kullarım, ne istiyorlar?, Var sınlar, huzuruma E€lİp arzetsin. ler, Diye bağırmıştı. ye doğrudan doğru- ya Selimin huzuruna gelme mişlerdi, Evvelâ, (Karaman Beyler beyi Hemdem Paşa) nın çadırına gitmişler; ileri gitmekteki müşkü- lâtı anlattıktan sonra: — Ne hacet?, Sizce de malüm- du Kalkım, önümüze düşün, Bi. 7i, sandetlü hünkârm huzuruna gö türün, Demişlerdi. Hemdem Paşa, küçüklüğünden beri sarayda yetişmişti. Gençliği, Selim ile beraber geçmişti, Gerek şehzadeliğinde ve gerek padişahlı- Zında, Selim onun bir tek sözünü kırmamış; hiç bir arzusunu reddet memişti. Padişahın bu kadar sami- mi dostu olan Hemdem Puşa da, i- leri hareketin aleyhinde bulunduğu için, Yeniçerilerin önline dügerek, (otağı hürszyun) un önünde, ve at üzerinde duran Selimin huzuruna gelmişti. Selim; bu büyük kalabalığın ken dine doğru yaklaştığını görünce, tit remiye başlamıştı, Fakat bu tehli- keli dakikada, galip gelebilmek için sakin davranmiştı. Atının öntne ka dar gelip hürmetle selâm veren Hemdem Paşaya: — Ne var, paşa.. Kullarımla hi- le gelirsün?.. Diye mırıldanmıştı Hemdem Paşa, Yeniçerilerin ar- zularını anlatmış, ve: — Padişahım!.. Makul olan da budur kil, Diye, nasihat vermiye başlamıştı. Selim, o anda talihini tecrübeye kal kışmış, derhal Üzengilere basarak ayağa kalkmıştı. Yanmda duran su laklara, — Tez. Çökertin.... Kesin kafası-. ni. Diye bağırmıştı. Sulaklar, Hemdem Paşanm üstü- ne atılmışlar.. Padişahm bu can- dan dostunu; hemen orada, onun 2- tınım ayakları dibinde çökerterek kı lıç darbelerile kellesini vücudünden ayırmışlardı. Selim, atmı mahmuzlamış.. Hem dem Paşanın kanlı cesedi üzerinde sıçratmış.. Hayretler içinde kalan Yeniçeril suratlarına karşı; öf keden titreyen sesinin bütün kuvve ile: — Geri!. Allah hakkı için, cümle nizi kırarım. Diye haykırmıştı. Yeniçeri safları, yavaş yavaş ge- rilemişti. Ve sonra, sert bir kayaya çarpan deniz dalgası gibi, birden- bire dağııvermişti. “Yatih; Selime yardım etmişti. O- nun parlak bir jesti, yalnız acı bir Akıbetin önüne geçmekle kalmamış. Bu cüretkâr hükümdarı büyük bir zafere doğru sürüklemişti, (Arkası var) TAN Yeni Ticaret Anlaşmaları Aldığımız malümata göre, önünmüzdeki hafta içinde Ankarada yeni ticaret anlaşmala- rının müzakeresine başlanacaktır. Sovyetlerle ! yapılmış olan ticaret anlaşması parafe edilmiş | olduğundan yakında imzalanacaktır. | Çekoslovakya, Danimarka, Romanya ve A- vusturya ile aramızdaki anlaşmaların müddeti bitmiş veya bitmek üzere olduğundan bunların yenilenmesi için de hazırlıklara girişilmiştir. Bu anlaşmalar, dünya piyasalarında revaç bulan Türk mahsullerinin vaziyeti gözönünde için Müzakereler tutularak yapılacak ve yeni ihraç mevsimi baş- langıcında ihraç mallarımız için yeni bir yol takip edilecektir. İtalya ile olan ticaret muamelelerindeki ba- | zı güçlükler de laşmıştır. Her Müsteşar B. Yine Gevşek Satışları Doldurmak İçin Mal Alınıyor Dün şehrimize 8 vagon buğdey, 6 vagon arpa ve Ziraat Bankası hesa- bına da 15 vagon buğday gelmiştir. Buğday fiyatları normaldir. Yalnız arpalar, Avrupadan gevşek bildirildi- Zi için tüccarlarımız yalnız satışları- nı doldurmak üzere mal almaktadır. lar. Yumuşak buğdaylar 5.20 — 535 kuruştan, Polatlılar 6,16 kurüşten, sert buğdaylar 5,07 — 5,10 kuruştan susamlar 17,20, kuşyemi 7,30 kuruş- tan satılmıştır. Anadolunun muhtelif ramtakalarm dan gelmiş 475 bin kiloluk büylük par- tilerde arpa satışı olmuştur. Thra- catçılar bu arpaları cinslerine göre, A mii iyimi Kuru Bakla Satışı Bandırmadan gönderilen yüz bin kiloluk bir parti kuru bakla ihracat için kilosu 4,13 kuruştan satılmıştır. .LOKMA MN Sağdan mı, Damarlarındaki tansiyonun arttı- ğını merak edenler - galiba derviş olamadıklarından - bunu ölçmiye mahsus âletin sağa mı, yoksa sola mı takılacağım da düşünürler, Doğ .ru tansiyonu anlamak İçin hangi ta râfın daha münasip olduğunu s0- ranlar çoktur. Bazıları da, kalp sol da olduğundan dolayı, doğru tansi- yonun yalnız sol taraftan anlaşıla- bileceğini sanırlar. Vâkm bazı hastalıklarda tdnsi- yon bir tarafta daha fazla olur. O vakit iki tarafın tansiyonunu ayrı ayrı ölçmek lâzımdır, Bu da ancak hekimin bileceği bir iştir. Hekim öyle bir hastalıktan şüphelenirse i- ki tarafın tansiyonunu da ayrı &y- rı ölçer. O müstesna hastalıklardan bas- ka her vakit iki taraf ta birdir. Yal Bız bir taraftan, sağdan olsun, sol- dan olsun tansiyonu ölçmek yetişir. Tansiyon sağda ve solda değiş- distiren başka sebepler vardır: Hazım zamanı tansiyonu arttırdı ğı için musyeneyi yemeklerden u- zak bir zamanda yapmak ihtiyati olur. Tansiyon alınırken muayene edi len kimsenin yatmış olması müreo- cahtır, Oturduğu yerde almırsa âle tin takıldığı kolu kalp hizasında bulunması şarttır. Çünkü arzın ca- zibesi de tansiyonu biraz arttırır. Kolun on santimetre yukarı veya aşağı olmasına göre tansiyon dere- cesi 0,75 farkeder, Aletin uzun zaman takılı kalma- sı da tansiyonu arttıracağından mu EK © ĞU TL ER ir mez. Onu hastalık sayılmadan de- | Nİ Soldan mı? ayenenin acele yapılması âdet olmus tur, Tansiyonu muayene edilen da mar, bazılarında ilk tazyika karşı mukavemet ettiğinden, ikinci bir muayene yapmak - fakat yine ace- le olarak - iyi olur. Munyene edilen kimse pek sinirli olursa azçok uzun fasılalarla birkaç defa ölçmek zaru ri olur. Tansiyonun derecesi, onu ölçmek İçin kullanılan Âlete göre de deği- $ir. Birinde en yüksek tabii tansi- yon 17 olduğu halde, bir ikincisin- de 12 İle 1$ arasında bulunur. Bir üçüncüsünde İki, üç derece daha faz la olabilir. En alçak tabii taosiyonu âletlerin her türlüsü aşağı yukarı bir örnek gösterirler, İnsanım yaşma göre de tansiyo- nun tabii derecesi değişir. Yeni do- ğan çocukta 7 derece olduğu halde büyüdükçe artar. Fakat insan kâhll denilen devreye vardığı vakit artık artmadan durur, Thtiyarlıkta art- ması böbreklerin İyi işlememesin- den ileri gelir. Bu da bir hastalik demektir. Tabii halde bulunan, ya- ni hasta olmıyan ihtiyarlarda tan- siyon artmaz. Bayanlarda tansiyon, erkeklerde kinden yarım derece, bir derece da- ha azdır. Şişmanlık, zayıflık ta tansiyonum derecesini değiştirir. Etleri dolgun sişmanlarda tansiyonun en yüksek ve en alçak derecesi çoğalır. Fakat kansır, etleri gevşek şişmanlarda bi lâkis azalır, Zaten ötekilerde de fax inlık ilk senelerde kalp yorulma. dan öncedir. Kalp yorulunca onlar da da tansiyon düşük olur Arpa Satışı | Tüccarlar (Üç Tüccar esaslar dahilinde müzakereler yapılması karar- biran evvel başlaması arzusundadır. meşgul olacaktır. dikkati çekmiş, tamamiyle yeni iki taraf ta, bu görüşmelerin Kurdoğlu Ankarada bu işlerle Dün Odada Ceza Gördü Toplandılar | ».r.. B. Kurdoğlu Anlaşma İşin İzahat Verdi Şehrimizdeki tanınmış ihracat şir ketlerinin mümessilleri ile ihracatçı ve ithalâtçı tüccarlar, dün Ticaret O dasma davet edilmişlerdir. Saat 16 da odada bir toplantı olmuş, İktısat Vekâleti daimi müsteşarı Faik Kur- doğlu, Almanya ile yapılan yeni tica- ret anlaşması hakkında kendilerine etraflı izahat vermiştir, Daimi müsteşar, Almanyanm dahi- li ve tcaret vaziyetini tüccarlarımıza izah etmiş, Almanyadan alacağımız olan bloke 27 milyon liranm :ediye gartları için alınan tedbirleri anlat » mıştır. Talimatname- sine Aykırı Hareket Etmişler Ticaret odası meclisi, dün aylık top lantısmı yapmıştır. Bu toplantıda Zahire borsasma #eçilen Üç yeni as zanm intihabı tasdik edilmiş, borsa haricinde ve borsa talimatnamesine uygun olmıyarak muâmele yapan $ tacirin cezalandırılmasına karar ve- rilmiştir, Meclis, bu arada yeni fındık tali « matnamesine uygun olarak odaca ha zırlanan fındık beyannamesini de ka bul etmiştir. Akçakoca fındıkları B. Kere ae amme “Findik mntakamız olan Karadeniz. ticari musmelelerin şekli hakkında da uzun malümat vermiştir. Faik Kurdoğlu bugün Ankaraya dönecektir. İthalât rejimi kararnamesinde tadilât isteniyor Bazı sanayi müesseselerile sanayi- ciler, 15 temmuz tarihli serbest itha- lât rejimi kararnamesi hükümlerine istinaden kendilerini alâkadar eden bazı mamulât ve masnuntın gümrük resimlerinde artırma ve eksiltmeler yapılması için Iktısat Vekületine mü racaat etmişlerdir. Müracaat edenle- rin miktarı otuzu geçmektedir, Dai- mi müsteşar Kurdoğlunun reisliğinde bulunan milli kurulma ve korunma komisyonu bu ayın sonunda ilk top- lantısını yapacak ve sanayi milesse- gelerinin müracaatlerini gözden geçi- recektir. ZAHİRE BORSASI meydana gelmiştir. Ötedenberi iyi fm dık yetiştiren Akçakoca havalisi, teğ- kilâtsızlık yüzünden fındıklarma iyi bir piyasa bulamszken bu sene bu ci- varm mahsulüne büyük bir ehemmi- yet verilmiştir. Fındık piyasaları, Ak çakoca fındıkları üzerinde iş yapmıya başlamışlardır. Son üç gün içinde Fransa, Ingilte- re, Çekoslovakya ve Romanya, piya» salarımızdan ehemmiyetli miktarda fındık satım almışlardır. (BORSA 22 Eylül ÇARŞAMBA PARALAR 22.9-937 FIYAILAR Cinsi Aşağı Yukan K't &. Pp. Buğday yumuşak 544 610 Buğday sert 510 525 Arpa 4,1255 4,15 Bakla 43 43 Çavdar Si Mısır sarı 4 45 Kuşyemi 725 . 730 Keten tohumu 9,274 935 Susam 1740 1720 İç frndık e. Tiftik mal 135,20 138,— Yapak Trakya 1— —— GELEN Buğday 353 Ton Arpa 90 Ton Tiftik 2 Ton Yapak 121 Ton İç fındık 37 Ton Mercimek 21 Ton Un 88 Ton Misir 73 Ton Nohut 5 Ton Bulgur 32 Ton GIDEN Yapak 49 Ton le fmdık 6 Ton ÇEKLER Londra (o 62775 .628.—. New-York © 0,78825 0,7881 Paris 233175 23,3075 Milâno 150060 15— Brüksel 469 o 46886 Atina 810570 7.0225 Cenevre 3,4375 34303 Sotya 63,72 — 686042 Amstı 143 oO143 2258 o 225716 Viyana 41816 418 Madrid 117084 11,703$ Berlin 19685 1,9675 Varşova 4,1816 (4,1816 Budapeşte 3,9825 39810 kreş (o 107,0490 107.009 Belgrad O 343687 343550 Yokohama (2,7068 o 2.7356 Moskova o 203275 203375 Stokholm o 3,0806 o 3,0884 de yeni bir istihsal mmtakası daha"