1 Eylül 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

1 Eylül 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

OS 1-o.sr Okuma Seferberliği Memlekette Bir Yıl Sonra 1200 Cavuş Öğretmen Köylere Dağılmış Olacak Mig (TAN muhabirinden) — de bi, de iti Ankaranm 79 köyün Ölmeyi, irani olarak çalıştırdığı ©- Sd etm en ümidin fe de fayda döndü, İştir. Geçen senenin kurstan sap, <0 sonra ancak 4,5 aymda ça lay iğ “Savuş öğretmenler galıştık- deyi, “€tde bu kısa müddet içinde Gişe lerini göst Bitüği, yıl Eskişe Çitteler e açılan ve 4,5 ay devam , bü sene daha geniş mik- ayni zamanda birey Brsincan, Edirne ve İzmitte de Ba kurg sen b e Açılmıştır. ki kurslardan mezun olaca- ii in edilen 600 e yakın etmen, nı 600 e yakın ış bir o kadar köye yerleştiri- 2 gündeki se çıkarı “ acaktır. yağın, köyün mraallimi ği köyün muallimi, doktoru, kin, “Sb kâtibi, baytarı, akıl hocası, öde herşeyidir. Köylü her sahada mişlerdir. e de bu rakam İstifade edebilir. Şüphesiz N yn mezun bir doktor, enstitü Mug, İS bir ziraatçi gibi mütehas- tak Fakat köylüye lâzım ola- Hiniyir bilgisi vardır. Kursta öğre o r, yaş nenin ilk ve asli vazifesi kö- Kiz lâ çocuklarına, sonra, deli- & ni okuma, yazma öğretmek b ettiği usul, bildiğimiz ilk Ayp, Plerin müfredat programmdan Ma feag tik Ve basittir. Zaten bunla- Mrayide daima klâsik mektep dü- Ayn uzak kalm va köylerinde, &a & a tağımız bir tetkik neticesin- Miş *€ gördüm ki, Türk köylüsü “k > yazma öğrenmesi için a- Pafta büyük adım ilk hamlede mur 1. muştur; Mü yaşları arasmda İçinde yazı yazmayı Maşiaktadırlar 14-20y Yüler i delikanlılardan ya, imi. ki, de Bece derslerini takip ederek ie ve etten kurtulmuşlar, ayrıca Kay, Mücmel hayat bilgisi almış- iyetli bir çocuklar, irenmiş ları a» içmem ziraat Elvanköyde okuyan çocuklar eğitmenlerile birarada.. yalnız muallimlik değildir. 'Türk kö- Yüne fenni ziraati bunlar sokacaklar dır. Nitekim, Ankaranm pek yakınm- da, bir köy bu faydalı vasıtanm canlı bir misali olmuştur. Köyünün kurulu şundenberi kara sapandan başka ziraat âleti görmemiş olan köylü, eğit menin köye girmesile - turmık, ve pul- tuk gibi basit te olsa - bazı fenni zi raat âletleri görmüş, tanımış ve be- nimsemiştir. Eğitmenin anlattığına göre bu be simseyiş pek çabuk olmamış, ilk gün- lerde kara sapanın yerini tutacak 0- lan bu âlete karşı bir yabancılık his- sedilmiştir. Fakat bunun gördüğü işi berlkinin orsa bir kısa zamanda yap- tığı hissedilince yabancılık kaybolmuş ve iptidai köylü Je mütekâmll ziraat Aleti arasmda bir dostluk doğmuş tur. Eğitmen doktor Eğitmen bir yandan da köyün sıhhi vaziyetile alâkadardır. Temiz yaşama nın şartlarmı şehirde gören ve kursta an bir insan sıfatile köylüyü ika İZ gibi eğitmenin vazifesi A fyonun Kocatepeye merasimle! A, vi Ky Ssrahisar, (TAN) ty rt Köme baş ty — Şehri — bütün memleket ha bayi eşkil ettiği £ ty 29 teşkil ett ta büyük merasim yapıl- nk, evi Ül ay, Baskanı Galip Demirerin ki, Onda bulunan bir kafile, sa 8 olduğu gibi bu sene de Jdar z1 onun belli beşli vazifelerinden biri Kurtuluşu hitabesini söylüyor.. Istiklâl mücahedesine iştirak etmiş in | bir ihtiyat zabiti olan Şuhut Kamun» |; bayı ile mektupçu Azi? Üçok ve Jan: na kumandanı Yarbay Şevket Tur gutt itabe söylemişlerdir. Bundan sonra harekât mıntakası gozilmiş, civardaki ağıllardan çobanla rın getirdikleri ayranlar içilâikte: e İra saat 15 ta kafile tepeden ayrılmış- Mi Uk Ro, via birlikt en geye çıkılmıştır. Şuhut ii , > Kelen atila kafile, Yİ ba, a : a ur. 1, Mey “5k 15 sene evvelki 26 A- eri harekâtı ide sekilen sanc '& Halkevi reisi bir hi ty rinin Kocatepe- canlandıra & tik a * Zaferimizi & MİŞ, Halk day İ dikmek istediğini de 8 tir, Büyük Kalecik Köyünde Saat üçte Büyükkalecik köyüne ge len kafileye Helkevinin hazırlattığı kuzu, pilâv, helva, meyve ve ayran dan ibaret yemekler verilmiştir. Köy- lü, şehirli biltün kafile birilikte yemek mişlerdir. Yemekten sonra köy mey yiik bir toplantı yapılmış- ustosun ve bu Ko« zisinin mânası başkan tarafından izah edilmiş ve köylülere her sene bugünü bayram yapmaları tavsiye edilmiştir danında idir. Biz, gezdiğimiz, yani eğitmen bu lunan köylerde, sokakları diğeri den çok daha temiz bulduk. Tez daki av. az daha ileri giderek sulanmaktadır. Sari hastalığın ne demek olduğu, has talık vukuunda ne yapılmak diği ve hastalığa tutulm lere dikkat edilmesi icap ettiği kında köylüde bir fikir uyan tr. Bir yerde hastalık görülünce “ — Derdini veren Allah dermanını diyen köylü eğitir dine uğrar ve » Fğitmen, bulundu y tini sık sık raporlar halinde-merkeze bildirir. Bundan başka fevkalâde hal- lerde de, en seri vasıtadan istifade © derek, merkeze haber ulaştırır. Me- Belâ bir evin çocuğunda görülen $ heli bir hastalık üzerine, bir bekçi; şehre bir tezkere ulaştırır, hekim is- ter veya çocuğu - hastalığı pek ağır değilse - yanına alır ve şehre getir Bunlar mücerret nazariye ve söz ols | maktan çıkmıştır. Gezdi ise | de bunların müsallerini gözler düm ve beraber gezdiğimi müfettişi arkadaşımız gece yarıları kendisine gelen eğitmenleri, bekçiler- | n tezkereleri anlattı. Ba» | ler verdi. | Eski köyün akı) hocası softa imam- dı, Tapuda işi, mahkemede davası, lâsa devlet dairesinde takanağı o- lanlar onn koşar, akıl dunişm ve tabii diş kirasmı da peşinen öderdi. Cahil imamın vereceği aklın neyi hallede- eğin! tasavvur etmek güç değil eğitmen ir.. Evve- tün bilgilere yakmlaştırılmı mil tiptir. Kendisinin ve köy tün işlerini görebilir Sorulacak bütün suallere malümatı nisbetinde cevap verir ve bunu fesi olduğu için hem de zevkle hirde işi daire da sev Prensip olarak eğitmen çalıştığı köyden seçildiği için, onların yaban- cısı değildir. Dillerini anlar, â ni bilir, iyi ve kötü taraflarını dan tanır. Bilgiden nasibini alamamış tecrübe görmemiş ve her sahada fen- nf usullere yabancı kalmış köylüyü, ileri memleketin müstahsil ve hegeli köylüsü haline getirebilmek için ta- kip edilmesi lâzımgelen yolu bi riyeciden daha isabetle kes daha pratik yollardan tatbi na maliktir. Eğitmen, çalıştığı köyde asla “uka lâ,, bir tip olarak görülmemektedir. Her gittiğimiz köyde en küçüğünden en büyüğüne kadar ondan memnun olunduğunu ve onun sevildiğini gör- dük. Bu da işaretlerin en haytrirssdır. Kemal Zeki akın naza bilir ve imkânı Harbiyemiz 5 ğa Si z Harbiyemiz 104 üncü yılını Ankarada idrak etti ve 30 Ağustos Za fer Bayramında kahraman Türk ordusuna şu gürbüz gençleri de hediye etti.. Yeni subaylarımızdan bir grup metkep komutanı ve alay komutanı ile beraber.. Ankarada 30 Ağustos Zafer Bayramında topçularımız geçit resminde., Ankarada 30 Ağustos Zafer Bayramının geçit resminde şanlı piyadeler.,

Bu sayıdan diğer sayfalar: