k ii e mm İLEN Sel le Dün yapılan su sporları bayramına iştirak eden Kuleli Lisesinin Bayramı Parlak Elbise ve Tam Teçhizatla Yapılan Yüzme Yarışı Çok Alkış Topladı Dün Kuleli Lisesinde çok iyi tertip edilmiş, dolgun programlı bir su sporları bayramı seyrettik, alman neticeler karşısında göğ- sümüz sevinçle, ümitle kabardı. Bayrama saat üçte İstiklâl mar- şile başlandı, Askeri Liseler Müfettişinin bir söylevinden sonra da yüz elli gürbüz delikanlı tarafından parlak bir geçit resmi yapıldı. Değerli mahacim Vehap Vehap İzmire Döndü Uzun milddettenberi Pariste Ra- öihg klüpte oynıyan İzmirin ve mem-| lekelimizin en kıymetli muhacimlerin den Vehap Altay Paristen İzmire dön müştür. İzmirin büyük bir sporcu ka labalığı tarafmdan karşılanan Ve- hap bir daha Parise dönmek kararm- da olmadığını bildirmiştir. Izmir futbollinde başlı başma bir kuvvet» olan Vehap eski klübüne gi- verek tekrar takımında oyramıya baş byacağı söylenmektedir. 'TAN — Iyi bir futboleli olan Ve habm Fransada profesyonel takımlar da oynadığı, hattâ bir aralık klübü tarafından talip olan klüplere devre- dilebilecek futbolcüler listesinde 2d: çıktığı malümdur, Bütün bunlara na- zerân Vehabın amatör kiüplerimizde nasıl oynyacağını kestirememekte yiz. Yüzmelerin Dünkü Neticeleri Din Moda deniz klübü yüzme nia-| nmda Türk ve Macar yüzme müsuba | kalarma devam edildi, 4 x 200 metre | bayrak yarışında Istanbul muhtelit 10212 ile birinci oldu. Küçükler #rasında yapılan sutopu müsabakasını da — Galatasaraylılar Bevkoza karşı kazandılar. Su topu müsabakasını ise Peşle Bayramda başta Orgeneral Fahret tin Altay olmak üzere genersileri- mizden birkaçı ve askeri erkân hezr bulundular, Liseler müfettişi, askerin yüzme bilmesi üzerinde durarak harp tarihlerindeki acı misalleri anlattı. Bundan sonra d4 müsabakalara giri- şildi ve evvelâ ztiama müsabakalerr yapıldı. Buna on iki genç iştirak etti. Mektebin tam önünde yapılan atla- ma kulesi çok güzeldi, Esasen bütün tesisat sularm akıntılı olmasma rağ- | men kusursuzdu. Bilhassa programım ; baştan nihayete kadar çok mükem- mel bir şekilde tatbik edilişi bütün se yircilerin alâka ve heyecanmı çoğalt muşti. Atlamalarda üç metre tramplen le atlayışta birinciliği Ziya, ikinelüiği Galip kazandı. Beş metre kuleden atlamada birin- ciliği Orhan, ikinciliği Burhan aldılar, Diğer neticeler şöyledir: 100 metre serbest: Birinci Fevzi, ikinci Necmi, 50 metre serbest: Bİ- rinci Turgut, 200 metre kurbağalama da birinci Melih, ikinci Halis, 100 met re sirt Üstü; Birinci Muzaffer, ikinci Burhan. Bundan sonra seferi teçhizatla at- lama ve yüzme müsabakâsı yapıldı ve çok alâka uyandırdı. Bu müsaba- kaya tam teçhizatli bir manga iştirak etti. Mangayı teşkil eden 14 gencin gelişleri ve beş metreden suya atirya- rak yine mangaca yüzerek çıkışları çok muntazam oldu ve halk tarsfm- dan çok alkışlandı, Su altından yü- zerek en uzak mesafeye varanlar ara- du. Bunda birinciliği onuncu smıftan Hasan, su altından elli metre kadar yüzerek kazandı. Su sathından dalarak tabak topli- yanlar da zevkle seyredildi. Netice- de, en zor gartlar altmda en çok 18 tabak toplıyan Nejat birinci oldu. Kuleli mahellesinin en küçükleri mektebin değerli spor öğretmeni Hü samettinin müşfik alâkasi - le yetiştirilerek bugünün zevkli mu- maralarını bize göstermiş oldular ve| çok alkışlandılar. Bilhassa Ağabeylerine yakm bir in “zamla atlama kabiliyetleri çok be- Benildi ve 3 metre tramplenden Ömer birinci oldu. Altmıştan fazla İslebenin harlei mektep kıyafetlerile denizde yüzerek büyük bir tur yapışları da takdirle sevredildi. Bu sırada muhtelif yüksek liklerden bep beraber yine elbiseli at- Ivan sporcular su icinde soyunma mii | İsabakası da yaptılar. En evvel vazi- | fesini bitiren yani elbisesini, ayakka” muhteliti kazandı. bismi su içinde çıkarıp sahile çıkan Spor Oldu Tam teçhizatla yüzen gençlerden biri u Hainlere, bu iki yüzlü bu- kalemunlara, bu mütelev- vin insenlira inanmayınız! Bu zamanda bir insanm inancmı kay-* betmesi, eski bir eldivenin kay- betmesinden çök daha kolay... İşte ben de inancımı kaybetmiş insanlardan biriyim. Bir akşamdı. At: tramvaya binmiştim. Vakıa, yüksek bir şah- siyet olmam itibariyle tramvaya binmem pek te muvafık birşey sa» yılamazdı. Fakat bu defa büyük bir kürke büründüğüm, yüzümü izlemek imkânlarmı el- de ettiğim için tramvaya binmek- te hiç bir mahzur görmemiştim. Sonra.. Ne de olsa tramvaya bin- mek daha ucuza geliyordu. Havanm çok soğuk, vaktin de bir hayli geç olmasına râğmen tramvay tıklım, tıklım dolu idi, Beni kimse tanıyımamıştı. Kür- kümün kocaman yakası beni (1) incognito bir hale getirmişti. Trumyayın içinde, hem, hafif terlip uyukluyur, hem de etrafi ma bakınıyordum. Birdenbire ku- lağıma Larıdık bir ses gelir gibi oldu. Sesin geldiği istikamete bak- tım: Tavşan derisinden bir kürke bürünmüş olan ufak tefek bir 2- dam konuşuyordu, Evvelâ: — Bayır ode- — Durun, dedim, galiba o. Ta kendisi, B*; hem bunları düşürüyor, hem de gözlerime İnanmak İ istemiyordum. Tavşan kürküne bü- rünmüş olen adam, âmir! olduğum dairenin küçük memurlarından Ivan Kapitoniç'e ne kadar benei- yordu! İvan Kapitoniç, silik, sö- nük, küçük bir şahsiyetti.. Daire- dek! biltün rol mirlerinin düşen mendillerini yerden kaldırmak, res- mi günlerde otlara “arzı tâzimat ve arzi tebrikât,, ta bulunmaktan hamasi. e z z İvan Kapitoniç genç bir adam: dr. Fakat vakitsiz çıkmış bir kan- buru vardı. Dizleri dalma bükük dururdu, Kirli elleri, hazırol vazi- yetinde imiş gibi, her vekit panto- lonlarının dikiş yerlerinde idi. Su- râtı, âdeta ıslak ve pis bir pacav- ra İle sıvanmış gibi, acayip ve a- cmacak bir halde idi. Dairede, beni gördüğü zamen- lar, güya onu yiyecekmişim, yahut parçalıyacakmışım gibi sararır, kızarır, titrer, âdeta yerin dibine girmiye çalışırdı. Bundan şahsiyetsiz. bundan si- tik, bundan sessiz bir adam gör- düğümü as)a hatırlamıyorum. Hat th hayvanlar arasınâ8 bile bundan seskiz bir mahlük bulunabileceğini zannetmiyorum. İşte tavsan rküne bürünmüş Mp Bürhan birinci ve Orhan ikinci oldu. Kulelinin A ve B takımları arasm- da yapılan su topu çok akıntılı olmasına reğmen büyük bir dikkat ve enezjiyle vazifelerini ba sardılar. Zevkle seyredilen bu miisa- bakayı beyaz takım 2 - 1 kazandı ve çok alkışlandı. Padelbot yarışı. ve bot devir me talimlerile bilhassa Orgeneral Fah rettin Altay yakinen alâkadar oldu- ler. Müsabakalar bittikten sonra as- keri liseler müfettişi, kazananlara madalyalarını, mükâfatlarmı dağıta- rak hepsini tebrik ve takdir etti, Ordu müfettişi Orgeneral Fahret- &n Altay, spor muallimi Hüsametti- ne en ziyade muvaffok olan genci sordu ve o da sporun her şubesinde büyük bir kabiliyet gösteren on bi rinci smrften Ziyayı takdim etti, Or- general Altay da genç Ziyaya büyük bir hötra olarak Trakya manevraları madalyasını kendi eliyle taktı va teb rik'etti. Bize dün çok güzel bir spor günü yaşatan Kulelileri her zainan ol duğu gibi yine tebrik ve takdir ede- riz. müsabakası da| #ında Şayanı dikkat derece alanlar ol | çok muntazım oldu, Gençler, suların | şu adam, bi İvan Kapitoniç'e ne kadar benziyordu!.. Tıpkı 0. Yalnız bu adam bizim İvan Ka- pitoniç'ten daha dik, daha serbest, daha Iâübali görünüyordu. Ve, a- sı) kötüsü, yanındaki adama siya- setten bahsediyordu. tin va- | gon onu dinliyordu: o. ellerini kol- larmı sallıyarak anlutıyordu: — Gambetta (2) ölmüş. Bu #- lüm, herkesten fazla (3) Rismar- kın işine yarıyacak.. Çünkü Gam- betta çok akıllı bir adamdı. O sağ kalsaydı muhakkak Almanlarla harp eder onlardan tazminat alır- dı, O bir dâhi idi. Vakıa o Fran- sızdı amma, onda Rus ruhu vardı. u sözleri işitince tepem stti.. Gayrihtiyari ağzımdan “na | mussuz, alçakl,,, sözleri döküldü.. Bilet kesmek için kondüktör ©- na yanağlığı zaman bu, Bismark” bırakarak, kondüktöre çikişmıys başladı: — Vagünunuz niye böyle karan- lık ?.. Mumunuz mu yok nedir?.. Bu intizamsızlığa bir türlü aklım ermedi. Sizin derse ihliyacıniz var, Siz bu halinizle Avrupada kondüktör olsanız vay halinize!.. (1) Aslında latince yazılmıştır. İ Gizli, tanınmaz mânasına gelir. (2) Ayan ve mebusan reislikleri yapmış meşhur Fransız siyasilerin den biridir. (1838 — 1882). “3) Maruf Alman Başvekili. iKİ Yazan : Anton Çehof Çeviren: ; B. Tok İnisi aj Halk size boyun öğiniye mecbur değlidir; bilâkis siz halka boyun eğmiye mesbursunuz!.. Sizin âmi- riniz yok mu?., Sizin bu halinizi onlar görmüyor mu? O, bir dakika sonra da yolenla- mahe ler Dee imi mele kl kımıldamamızı istedi — Size söylüyorum, dedi, biraz öteye gidiniz!. Madama yer veri- niz!. Kadınlara karşı biraz saygi Ir olunuz!.. Hey kondüktör, bura- ya bak!, Parayı aldığınız gibi yer de göstermiye mecbursunuz!,. Bu sizin yaptığınız alçaklıktır. Kondüktör de aşağı kalmak is- temeği. İvan Kapitoniç'in sigara- smi işaret ederek: — Burada sigara içmek yasak- tr, dedi. — Onu kim söylemiş?. Beni si- gara içmekten kim rmenedebilir?”. Bu hareket benim hürriyetimi tah- dit elmek demektir. Ben hür bir adayım. Hiçbir kuvvet benim şah- | Kitabın Üz Sayfan Sevişirlerken Evlendikten sonra si hürriyetimi tahöit demeli, Ben bu sözleri de işittikteP “ ra âdeta den çıktım. 4S“ — Vay alçak, vay iki YIZÜ si diye Bi, diye di m. düm. İmkânı yok. Bir ted KÜ D değil, hayri, larıma ve BÜ. Sonra kunaatim rime intak değiğir gibi oldu: uri. işir gi temiyyordu?., ag yır bu “o, olamazdı. “Owi riyet,, , “Gambetta,, gibi kelime” ri bilmezdi. : “O, algaramnr atarak SL devamı etti: — Doğrusu diyecek yok'— w kemmel hizam.. İnsanm böY” formalizm içinde yaşaması ğır!.. Bu hareket... 83 en artık ken. ve gülmüştüm. lüşümü işiten “o, eke kesti. Titrediğini üdeta göl yi Süral, 5 paçavra İle ve acmacak halini aldı. talonunun dikiş yerlerine &e. Diz kapakları büküldü. lime ile “o,, tamainen deği. âdeta tanmmıyacak bir half mizi, Artik tereddüde, şüphey? Sa yoktu. Bu, “o,, idi, Benim “oi memurlarından İvan Kapi ta kendisi idi, gw “D., temamen süsmuştür si tavşan derili kürkü gizlemişti. 9 Yüzüne dikkatle baktım; di kendime söylendim: z — Bu silik, bu sönük sn pasıl oluyor da “hürriyöbe kaf betta,, kelimelei teliffu? vu sini biliyor? Nasıl oluyor ları söyliyebiliyor?. pa Fakat ne yapalım ki bu bf kradır. İnsanm sikle almıyor. sf herif bunları söylüyor. Ne alçak!,, Bundan sonra bu iki YÜZÜ ru siyetlere, bu bukalemunler* # ola. Artı ben BiP miş inan! — ga 1» GARİP ŞEYLER / ? Dokuz yaşındaki kızl$ evlenen adam | Amerikada Şedvil şehrinde 9 yar İda küçük bir kızla evlenen z yari rında Çarli Jonsun adı, YİN“ 5 Amerikalıların ağzımda (Ol başladı. Çarli, karısı Errim'i 1 Yep gelinciye kadar mektebe ÖNÜ ogi 4. Hakikaten vefakâr koca durdu. Çocuk karısını okumuY” “çay İdi. Fakat küçük Bnis mektep? gi lazlığa, dersleri asmıya yapin tün takiplere rağmen. Ens vE gel İni düzeltemediği için bir talebenin önünde cezalandırldr. gag Küçük ev kadını o akşam ©U ge düğü zaman ağlıyarak basımd”” e çeni kocusma anlattı. Çarli de ; tep dörektörüne giderek: KADI İİK göndermir ğim, çünkü onun arkadaşların” d de hakaret görmesine rast mektepte tahkir edileceğine tursun, daha iy!!,, dedi BİT karısını mektebe vollamad” rini deği “e dahi #