d s £ 7 - # # ; i #4 > 7 S# 7, ? E#e3 Ze z FRAİ EE SİLE sörEğ z ğ 5 EF İB N B g a a İn A a Ss YE FA g 57 j 8-937 ş ——.. p< Sip pi! İÇİNDEN RÖPORTAJLAR: Sular kesilince Susuz kalanlar i muslukları Yeni kapatılmış kup- Sşlrağa çeşmi Kn kapta, deği mi €r v Mi kapatıldı, değil mi? > Bre, len Kırkçeşme su idi kestiler. ik, diyor, i bu iş- bu çeş- susuz kal a çeşme yok iyayaasaşanasazmaşamane AZAN: Suat Derviş sokakta, rdı. Burasını de lar Buraya Terkos getirmediler, Oraya A LÜSH *sinin şimdi bir inin önüne gidiyo- nin önünde bir te kova Sva doldürmükla me, ü bomboş. Hâlk, kalsa herhalde biraz daha kalabalık arı bir iki saat vâkra “a Önü » Sabahı, mikroplu mikropsuz — Bu resim, Kırkçeşme suları için kesilme kararı verildiği gün alınmıştı di camli sokağı ile endi sokağı köşe sindeki yeni açılmış Terkos mus ğuzun üstüne çıplak ayak mahalle Açık muslu” niye yaklaş- mak istiyen testili, kovalı küçük kızlar ılatıyorlar, onları çeşmeye sokmuyorlar. Ayuklarmda takunyalarile, üstle rinde yırtık basma entaril Jar bağı: ıyorlar, Çeşmenin yanmda duruyorum. Mahalleye yetişmiyen sular (paşa cemiinin i Kırkçeşme suyu ka- âyet edilmiş, diyo- ya doğru âdeta mini mini bir derecik sızıyor. Hay Allah. gözün çıksın. Sır Iğum!... r. Biz bu z z © SU Göşmeden İsi > 1 Sin ig ğı çamurları kızların üstüne atı- nin elinde dobu testinin içine sokağın çöple- di camiin Bir baş Çeşmenin başında na gelen kızlarla konuş» .. Bunun için sesime â- burada ve 7 meleri biribi- oradan iniyor. — Su mu içereksiniz Ona cevap vermiyorum. Kızlar çeşmeye yaklaşıyorlar. Su almıya Bir Hamidiye suyu çeşmesi başında başlıyorlar. Fakat yine erkek ço- cukların bir kısmı yaramazlıkların- da berdevam. Kizlara soruyorum. — Nereden geliyorsunuz? Çok uzaktan geliyoruz. Tâ Sü Hiklüden... Yarım saatlik yol. Her gün saka ile su getirtiyoruz, tam al- tı kuruş veriyoruz. Amma çamaş filân ol işmiyor. Bu defa da ken- dimiz geliyoruz. nenin başı kalabalık o- luyor mu? — Sabahları ve akşamları olu- yor... Fekat bu saatlerde o kadar Kalabalık değil. — Sizin tarafta başka çeşme yok mu?, — Var. Var & kapalı. Ter. | kos akıtacaklarmış, © çe daha akıtmadılar... Bir tanesi sırıtıyor. Ah bir parça su bol tün evlerde anaların il sokağı karşi abilmış Terkos kovularını doldur bir kız çocuğu su alıyor. İki saka nöbet bekliyor. Ben de onlarla ko nuşuyorum. Onlar da burada lan çeşme kalaba! en geliyorur diye buraya geldim. Bir ayda üç yüz m Su sarfedildiği icin musl Yar, di incecik, iplik gil Sıra gelinceye kadar bâzan beklemek lâzım. Eekiden bu civarda Camcılar şeçmesi bi de çeşmesi iki, (o yinebir baş Valde çeşmesi üç, Hasanpaşa çeş mesi dört, kömlürcünün yanınd geşme beş, Toprak şme ile daki çeş- me kaldı. — Ya bu - Bu çeşme oruya uzs n halkı bura; Çok sıktı ç Mevsim, manevra mevsimidir. Biz Trakya manevrasinı yaparken Fransa, İngiltere, Amerika, İtalyada da manevralar yapılıyordu. Şu resimde İngiltere ordusunun yeni manevrasından bir köşe görülüyor. Motörlü ağır to plar vazife başında. unun son yaptığı büyük bir harp tatbikatını motörlü silâh MISIRDA Bir taraftan İngilterede büyük Bir manevra yapılırken, diğer (a- raftan da İskenderiye limanı ve havalisinde İngiliz deniz ve ha- va kuvvetleri bazı harekât yaptı- ba ö nelere ne zaman su ve- recek?, | l İ İşte İstanbulun bu semtinde çeş- melerin vaziyeti bu haldedir. Kırk- çeşme suyunun küpatıldığı çok isa bettir. Fakat Terkosun akar çeş meleri İstanbula yetişmezken bir « istelik onların, iktsade rinyeten kısılması bilmem ki ne kadar doğ. rudur?. Nereye gittikse halk bir tek söz söylüyor lar. Resme dikkat edince görü- yoruz: Ağır yapılı tayyarelerden mürekkep bir İngiliz hava filo- su, Akdenizin, Hin yoluna kapı- isk eden bu kıyısında uçuşlar ya pıyor. Şimdi de denize dikkat edelim: Limanın etrafını saran gemiler, birer harp gemisidir ve bunlar İngilterenin Akdeniz fi- i losuna mensuptur. dolgun bir yekün halinde iştirak etti ve harp vasıtaları