24 Ağustos 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

24 Ağustos 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Garip Bir Yolculuk Trakyada Otomobille Maden AramıyaÇıkmış Memnu Mıntakada Tutulan İlyas İsmindeki Bu Genç Müşahede Altına Alındı Müddeiumumilik, dün, İlyas adlı temiz giyinmiş bir genci Adli Tıp işleri müşahedehanesine göndermiştir. İlyas, memnu mınta- kaya girmek, kendisine maden ve kimya mühendisi süsü vermek ve birçok şoförlerin paralarını dolandırmaktan suçludur. İddia- ya göre, bütün bunlar şöyle olmuştur: Gümrüğe Yatırılmıyan Avans Para / İki Memuru I Muhakeme Ediliyor "Asliye Ikinci Ceza Mahkemesinde, dün, bir ihtilis davasma başlanmış» tır. Davanm Nuri ve Hulüsi isminde iki suçlusu vardır: Gayrimevkuf © lan Hulüsi mahkemeye gelmemiştir. Iddiaya göre, Bay Nuri, Inhisar Ida- resinin (203) numarasında kayıtlı &- yansı aldığı halde gümrük idaresine İnhisar — Jyas, iki gün evvel Eyüpten bir taksiye atlamış; — Çek kuzum, demiş, ben yol mü: || teahhidi, maden ve kimya mühendi- siyim. Trakyada şöyle bir gezinti ya. pacağım, Iyi maden arıyacağım, Şoför, kendisine zengin bir maden mühendisi ve müteahhit süsünü ve. ren bu adamın teklifini kısa bir: «.— Başüstüne bayım.,, la karşıla mış ve hemen otomobilinin kapısını hürmetle zengin müşterisine açmış- tır, Tiyas, Trakyaya açılmış, kilomet- relerce yol almış, taksi tam 49 lira yazmış ve otomobil bir aralık Çorlu. ya gelmiştir. Ilyas, oradan memnu mmtakaya girdiği için çevrilmiş ve polise teslim edilmiştir. Şoför, zengin müşterisinin karş:sma çıkmış: — Bayım taksi 49 lira yazıyor. Bir çek veriniz de bankadan alayım, de. yatırmamıştır. Suçlunun avukatı mah | Miş, fakat aldığı cevap yalnız mânalı kemede gunları söylemiştir: — Nurinin para aldığına dair dos- yada hiçbir şey yoktur. Sonra bu iş henliz inhisarlar bir şirket halinde iken yapılmıştır. O vakit inhisar me- murları devlet memurları değillerdi. Müvekkilimin serbest bırakılmasını isterim, Mahkeme, bu mütaleayı reddetmiş Ve şahitlerin çağirılması için muhake meyi başka bir güne bırakmıştır. © Ezilen Yaralı Hastanede Öldü Idris isminde 18 yaşında bir hamal evvelki gün Balatta yoldan geçen bir kamyonun elâstikiyet neticesi yayla. rının fazlaca eğilmesi yüzünden ks- bir süküt olmuştur. Şoför heyecanla israr etmiş ve: — Aman Bay, ben fakirim. Ne yapıyorsun? Demiştir, Tyas, soğukkanlılıkla cevap ver- miş; — Bende beş para yok. Tahkikata göre, suçlu, böyle birkaç defa uzun otomobil seyabati yapmış ve hepsinin de paralarmı vermemiş. tir, Eyüp polisi, dün Ilyası müddelumu miliğe göndermiştir. Tabibi adil Enver Karan, kendisini muayene etmiş ve müşahede altma 2. İımmasına karar vermiştir, Bir mu- harririmiz bu zarif kıyafetli suçlu ile bg Üç Yaşında Bir Yaralama Suçlusu Polis, dün müddelumumlliğe | Gibalide Usküplü enddesinde 81 | numarada oturan Hüseyin oğlu (| Mehmet Ali isminde bir yaralama) suçlusu verdi. lu üç yaşımda bir yaramazdı, Annesinin kuca- Eında gelmişti, İddiaya göre, | Mehmet Ali, komşularından ma- nav Ömerin ayni yaştaki kızı | yaralamıştı , Polis, tahkikata | başlamış ve çocuğun yaşını tes- İl pite Tüzum gördüğü için müddel- umumiliğe göndermiştir. Kaybolan Tabanca Bir Genç Hakkında Tevkif Kararı Verildi Sultanahmet Sulh Birinei Ceza hâ- kimi B. Reşit, dün geç vakit Cihat a. | dında bir genci tevkif etti. Mesele şu| idi: Cihat, bundan birkaç gece evvel dunda bir bara gitmis; arkadaş. içtikten sonra Küçükpazar Klübüne gelmiştir, Klüpte dansi sey. rederken bir kargaşalık olmuş, İki| taraflı bir kavga başlamıştır. Polis, her iki tarafı da davacı suçlu olarak mahkemeye getirmişti. Kısa bir duruşmadan sonra müddel- umumi, iki tarafı da barıştırdı, Bu sırada polis, hâdise esnasında müsa. dere edilen bir tabanca verdi. Şahit ler, bu tabancanın kabzasiyle Ciha- dın bir arkadaşma vurduğunu #öyle- diler, Cihst tabancanın kendine alt olmadığını iddia etti. Tabanca ema. net dairesine gönderildi. Iki taraf ta ve serbest bırakıldı. Mühakemeden sonra Talât adında bir sat, müddelumumiliğe müracdat| AN Avcılar Bayramında Çobançeşmedeki yeni av alanı açıldı “e en İbesi namma Doktor Osn eee -i ve AN Bayram yerinde bayrak çekme merasimi yapılırken Istanbul Avcılar Kurumunun €v- velki gün Küçükçekmece Çobenceş. | mede yaptığı avcılar bayramı hak- kında tafsilât vermiştik, Çobançeş- yeni av alanının açılması müna. le ayni gün bir tören daha ter * | tip edilmiştir, Avcılar Kurumu Reisi Bayan Nezihe Atıf, bu mlinasebetir avelığımızn inkişafından bahseden bir nutuk söylemiş ve demiştir ki: “— Geçen sene burada sizlere Cim huriyet kilkümetinin avcılığa verdiği ehemmiyeti ve avcılığın vatan müda- faası yolunda ne kadar Yüzumlu oldu- ğunu izah etmiştim. Bu sene Büyük Millet Meclisinden çıkan Avcılık Ka- nunu avcılığa verilen ehemmiyeti bir kat daha tebarüz ettirmiştir. Biz avcılar bu ghemmiyeti nazarı rak şimdiye kadar çalış undan böyle daha mun- tazam çalışmak mecburiyetinde ol- duğumuzu bilmeliyiz. Avcılığın yal nız hayvan öldürmekten ibaret ol madığını ve bir kazanç maksadı ol. mıyarak bedeni ve fikri terbiye ve va- tani bir vazife olduğunu bilmek lâ- xim gelir. Istanbul Avcilar Kurumu swneler- denberi avcılığın terakkisi yolunda hiçbir şeyden yılmıyarak gücünün üstünde varlık göstermiye ve avcılığı müterakki memleketler derecesine yükseltmiye çalışmakta olduğunu her zaman İspat etmiştir. atış müsabakasında cılığa karşı ; gösterdikleri sevgiden dolayı muhterem misafirlerimizi say. £ı ile selâmlarım. Bu seneki av mev- simini açarken cümlenize bol bol av- lar temenni ederim, 0 Neterliğin Defterleri Adliyeye Kaldırılıyor Sultanahmet Sulh Birinci Ceza hâ. Öğle neşriyatı: Sazt 1230. Türk musikisi, 12.50. Havs Muhtelif plâk neşri Akşam neşri, 0, PA (in dans musikisi, 19,30. iy Eminönü Halkevi Sosyal yardı n Şi ön (Yazm barsak hastalıkisrfdn korunma), 20. Nuri Halilin iştir Türk musiki heyeti, 20,30 Ömer "e. tarafndan arapça söylev, 20.49» rı, (8 dia Rıza ve arkadaşları ti Türk musikisi ve halk şarkrls at ayarı). 2115. Radyo fonik GR Manon. 22 15. Ajans ve borsn s9 leri ve ertesi günün program. “yap İPlâkla sololer, opera ve operet | çaları, 28, Son. “ Sehir Tiyatrosil Temsillere i Başlıyor Şehir tiyatrosu, tiyatro mevsi : nasebetile hazırlıklara başlamış Provalar, eylül ayı içinde. devi decek ve ilk temsil tegrinievvelde VE rilecektir. Tik eser, Shakesj rf “Kuru gürültü, adlı komedisi caktır. i Şimdi, Izmirde bulunan operet e j mı, dönlişte Edirneye de gidecei& ir kaç temsil verecektir. İpek film e essesesi, mevsim dolayısile hafi” lara girişmiştir. İlk olarak gizi bir komedi türkçeye çevrilecekti” imi YENİ NEŞRİYAT Yerli Mallar Pazarı Postasf Türk mpemuacılığına, bilhases EĞİ dın ve moda âleminde büyük mi fakiyet kazanmağa namzet Yi arkadaş ilihak etmiştir. Bu daş, (Yerli Mallar Pazarı mi dır. Uç ayda bir neşrine başlanm 8 mecmuanın dün ilk nüshası çil ei tır, Gerek tabı, gerek resimleri kemmeldir. Ilk nüshada modaya birçok haber ve resimler, Sümef kın fasliyetine müteallik majümat hikâye ve bilmeceler vardır. vi kadınların değil, iyi Bram herkesin işine (o yarıytcak ği haberleri ihtiva eden bu güzel gi muaya muvaffakıyet temenni riz. KAYIP: 17 inci ilkokuldan İZ dam Şehadetaameyi ve nüfus KİZİ İ mı kaybettim, Yenilerini alara İ dan hükmü yoktur. o 12 Salik © SULEY fası kamyonla duar arasında kalarak ezilmiş ve Balat ( hastanesine kaldr-| tir: Tılmıştı. Idris, hastanede öldüğü için |. müddelumumi muavinlerinden Hik- met Özteş tahkikata elkoymuş, tabibi adil Enver Karan cesedi muayene e. derek gömülmesine izin vermiştir. Tahkikata devam edilmektedi, konuşmuştur. Ilyas şunları söylemiş- —Ben hastayım. Iki aydanberi uy. ku uyuyamıyorum, Sokaklarda dola- gıyorum. Karım da beni evden kov- duğu için sokakta kaldım. İbtiyarsız otomobil gezintilerine başladım. ederek tabancanın kendisine ait oldu. gunu bildirdi. Talât, kayıp tabancası | nm bulunması için bir gün evvel po-| lise müracaat etmişti. Bu idda Üzeri. | ne polis Cihadı tekrar yakelıyarak| müddelumumiliğe verdi. Hâkim, #uç- — Çünkü mesele o kadar gülünç, öyle teessüfe şayan bir hale gelmiştir ki, hangi mahkeme olursa olsun, buna bir hüküm verineiye kadar böyle mey- danda dolaşmaktan iğreniyorum. Eğer her önüne ge len kaymakam, her antipatik gördüğü vatandaşa böyle birşey diyecekse, eğer her kadı, dayak yediği her kasabm veya bir bakkal çırağını selâmlaştığı bir adamı lekelemek hakkını haiz olacaksa, her vie- bus tekâlifi harbiye gibi gözüne kestirdiği kızları, devşirmiye kalkışacaksa.. Ve biz memleketin aha- lii asliyesi bu hale düşecek isek, Vali Beyefendi, is- nat olunan şeylere karşı masumiyetimizden değil, is- yan etmediğimiz nazarı dikkate almarak çürük ar. mut gibi yaşadığımızdan dolayı ceza görmeliyiz! Herkes süküt ediyor, vali, elindeki kırmızı kur- sun kalemini evire çevire, dalgm ve hayran dinli yordu, Delikanlının fazla sinirli olduğunu görmekle beraber, heyecanla söylediklerini de takdir ediyor- du. Bu süküt Erdene cesaret vermişti. Uzun bir nefes aldıktan sonra mendiliyle alnında biriken ter- leri sildi ve tekrar başladı: — Kazamızın, malümunuzdur ki altmış binden fazla nüfusu var. Bunun mübalâğasız elli dokuz bin dokuz yüz doksan dokuzu Kadıyı sevmiyor. Şerrin- den ve şirretliğinden elâman diyor. Eğer bu halkı fert fert ona sorarsanız hepsi benim gibi crbabi fe- #attandır. O halde Vali Beyefendi, altmış bin müfsi- de bir hamiyetli kadı ne yapabilir? Beri gitsin bir diyarı fazlü hamiyete! Bari lütfen dünyada vatan- perverlerden mürekkep yer hangisi ise ona terfi et- tirilsin. Vali, başı aşağıda, bıyık altından acı acı gülümsü- yordu. Erden sözünü kesmiyor ve her haliyle kestir. (mek istemediğini anlatıyordu. — Bu hesabı, bütün vatan üzerinde yürütünüz Beyefendi! demek birkaç yüz kişi iyidir, on beş yir- Bu çalışma yolunda uğradığımız her mülşkülâtta müracaat ettiğimiz makamların gösterdiği kolaylık ve yüksek alâkayı burada minnet Ve şükranla anmayı bir borç bilirirn. Bu kimi Bay Reşit ile müddelumumi mu. avinlerinden Hikmet Özteş, dün öğle- den sonra lâğvedilen Istanbul ikinci noterlik dairesine giderek defterler ve dosyalar üzerinde tetkikat yap- mışlar ve birçok defterlerin müddei. çıkıyor. BIR ŞEHRİN RUHU Sadri Ertemin son leri yakında bir cilt halinde #eneki bayramımıza buralara kadar 'k zahmetini ihtiy: meişlerdi —4— mi milyonluk millet fenadır. Ve biz bu birkaç yüz kişinin heyeti mecinuasına hükümet diyoruz. Zanne- dersem Beyefendi, böyle bir telâkkiye karşı bizzet siz de isyan edersiniz. Ben neyim? Kimim, bir Tıb- biye talebesi, birkaç aya kadar diplomamı slacağım. Herhalde bir vali olmak istemem. Şimdiye kdar se- kiz bin liradan fazla tekâlifi herbiye, iane verdiğimize göre kaymakam efen: bus beylerin de çöplendiklerine ihtiyacım yok de- mektir, Hamiyet meselesine gelince, onu bana çok görenlerin inhişarına müsaade edemem Vali Bey! Ben içimi açıkça seriyorum. Elin masum köylüsü ge- hit evlâdının haberini alamadığı için hükümet kapt- sında hıçkırdığından dolayı hamiyetsiz olsun da, o askerin son nefesinde anasını nasi) sayıkladığma da- ir, kendisine bir haberi esirgiyen memur hamiyetii olsun! Eğer buna göz yummak mefsedet İse ben müfsidim Vali Beyefendi! Erden, terlerini silerken ellerinin titrediği görülü- yordu. Etrafındakiler, başta Vali olduğu halde gö- rünmez bir yerden gelir gibi, İnler gibi kulaklarında dalgalanan bu sözleri heyecan içinde dinlediler, — Şüphesiz daha iyi bilirsiniz ve daha çok gördü- nüz: Hırsız, katil, zalim olmadınız mı? Alnınızın be- yâz kalacağına emin olmaymız! Kara damga hazır- dır ve envat vardır. Ya hamiyetsizsiniz, ya milliyet siz, vatansız, yahut akidei siyasiyeniz satılmış! Nitekim bana de hırsız demiyorlar, âdi bir cina- yet işlediğim de iddla edilmiyor. Mevkilm zalim olmu. ya müsait değil. O halde neyim? Erbabı fesatlan biri! Memleketin bugünkü tehlikeli ve mühim vazi- yetinde bu sıfatı alabilmek için evvelâ hamiyetsiz olmalı Beyefendi! Ben henüz diploma almadığım halde harp için yaptığım hizmetleri Fakülteden 80- rabilirsiniz. Vilâyetiniz defterdarlığına, hayır cemi- yetlerine de sorunuz. Milliyetsiz vatansız olmak ge- liyor, ben haftalık mecmuaların beş on kuruş arpalık mukabilinde yazdığı milliyetperverane (makalelerle Türkçü olanlardan değilim. Merhum pederim, bana kim olduğumu, ve bir aşiret kızı olan annem de ne olduğumu çoktan anlatmıştır. Hele Türkocağına in- tisabımda çok kıdemliyim. Vatansız miyim, o halde? Buna umumi bir cevap vereyim, müsaade buyuru- nuz! Ben o kadar servet, refah içinde neden bir öm- rü sonuna keder meşgul edici bir mesleğe, doktorlu- ğa girdim? Vatanım hastalıktan, milletim doktor- suzluktan kırıyor. Zannedermisiniz ki diplomamı almca askerlikte kalacağım? Hâyır! Ueretimi vere- rek çikacak, ve memleketimde meecanen, buna şahit olunuz, ölüciye kadar meccanen hekimlik edeceğim.. Askeri kısma dühulüm, isticalimdendi, Sivil kad- ro kapanmıştı, bir yıl daha beklemedim. Askeri kıs- umumiliğe kaldırılmasına karar ver. mına girdim. Rica ederim, siz olunuz da bir Dünb€ leğe, bir ne olduğu belirsiniz Kadıya bu mukaddf” hissiyatınızı çiğnetiniz! Beni fazla asabi, belki KÜ” tah telâkki edebilirsiniz. Fakat, bırakmız, p ve tahammülünüzü beş dakika daha sujistimal #d” yim. Kimbilir belki bir ikinci defa bir Vali Mus” mer Bey daha bulamam, belki içimi dökecek bir kinci vali daha görmek nasip olmaz, ii Evet, akidei siyasiye meselesi kalıyor. Peder tanımazsınız Beyefendi, memleketimizde Jik def$ ittihat klübünü açan ve altı sene riyasetinde bulW” Ban odur. Ben o zaman idadide idim. Klübün İKM numarasi yanmda benim küçücük adım yazılıdır. B© ni şu gördüğünüz vuktat değil, babam ittihalçı YEPÜ ve her zaman vicdanıma bitap eden ciddi ve müt“ hakkim bir sesle derdi ki: — Zevahire bakma oğul! Bu program yegâne “9” tancı, milletçi programdır. Varan fenalarımız gul” sun. Varsm hainler çıkam. Bir program etrafi” toplanan bizler, bir inci gerdanlığı benzeriz ki, #75 mızdâ rengi atroış, suyu kaçmış taneler de bulun” bilir. iv Binaenaleyh ben ittihatçılığımı, veya künaati * yasiyemi Talât Paşanm korkusundan, veya sizin 9“ detinizden, zamanın icabatından değil, babamdan 4 dım. Ve bundan çıkmak istersem, hiç kimse beni M8 medemez, Kısa bitireyim Vali Beyefendi! Beg a0” mak istiyorum, milfsit miyim, değil miyim? Bunu? da kanuni derecattan geçmesini istiyorum. O esvada idi ki, mektupçu girdi. Valiye bir tel uzattı. Okuduktan ve yanmdakilere okuttuktan 805 ra Erdene verdi. Bu Kadınm son telgrafı idi, Vali © bes#ümünü gizlemiye lüzum görmiyerek: — Okudunuz değil mi? — Evet efendim. (Arkamı ver)

Bu sayıdan diğer sayfalar: