30 Haziran 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

30 Haziran 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i my No, 89 , biye Ziya Şakir — Bence, rüyada endişe edilecek ŞÜPHELER SİLİNDİ m Ebâ Mü Halife İle Anlaştığını Sanıyordu B u haber, Ebâ Müslime daha çök garip gelmişti. Fakat bunu, Halifenin malüm olan şüp- he ve emniyetsizliğine atfederek şimdilik süküt ile geçiştirmiye ka rar vermişti. İkinci gün, Halife Ebâ Müslimi saraya davet etmişti. Evvelâ, mi. kellef bir öğle yemeği ziyafeti çek- mişti, Sonra da akşama kadar, sa- Tay avlusunda yapılan oyunları te- maşa ile vakit geçirilmişti. Bu esnada aradaki münasebet o kadar tebii ve samimi bir surette cereyan etmekte idi ki; bu derin sükünetin arkasmda korkunç bir fırtmanm gizlendiğine. hükmet. mek mümkün değildi. Halifenin huzuruna, silâh ile çık mak âdet değildi. Ebâ Müslim bu- nu bildiği için, üçüncü gün saraya geldiği zaman, Halife dairesinin kapısı önünde kılıcını çıkarıp, ken- disini orada bekliyecek olan adam Yarına teslim etmek istemişti... Fa- kat kapıcı başı ile baş mabeyinci derhal yerlere kadar eğilerek: — Emirülmüminin (Hazretleri, ferman buyutdular... Onun gibi bir kahramana kılışsız durmak ve 0- turmak yaraşmıyor. Kendisine bir imtiyaz olarak izin veriyorum. Bundan sonra huzuruma kılıcı ile girsin, diye emir verdiler. Kılıc. BiZ, ale lan Halleri Sui iradesi, artık Ebâ Müslimin kalbindeki en küçük bir şüpheyi bile silmişti, Hattâ, o gün de birçok eğlenceler ve ziyafetlerle vakit geçirildikten sonra, hususi dairesine avdet eden Ebâ Müslim; Saray Nazırı Malik bin Haşime kı- İeimm alınmamasını nakletmiş; — Artık Halife ile aramızda tam bir âhenk ve samimiyet husul bul. duğuna kânaat getirdim, Bugünkü hareketi, bana karşı çok büyük bir şemniyet beslediğine delildir. Demişti. salik bin Haşim de: — Evet. Bize, hattâ ma- iyetimize en âdi hizmetçilere bile gösterilen muameleye bakılırsa, artık korkulacak bir hâdiseye ihti- mal verilemez... Fakat, hükümdar. ların hiç bir haline güvenmek, kö- rükörline itimat etmek caiz değil dir. Bugün başlarını çıkardıkları ni, yarm ayaklarının altında ezer- ler.. Ertesi gün de, yine taç diye Daşlarma giyerler... Onun için biz, ihtiyat elden bırakmıyalım. Diye, Ebâ Müslimi ikaz etmek is temişti. Halbuki Ebâ Müslim, Ma- lik'in bu fazla ihtiyatkârlığına iti- raz ederek: — Hayır... Fazla müvesvis olmu. ya lüzum yok, En küçük bir hars- ket, yine aramızda bir gerginlik husule getirebilir. Vaziyeti müş. külleştirmekten, son derecede içti- nap ediniz. Diye, emir vermişti. Ölüm, Ebâ Müslim'in Üzerine Kanadını Germişti azı hususi tarihlerin Tİvayo- tine nazaran Ebâ Müslim kendisine mukadder olan kanlı â- kibeti; o müthiş felâkete uğradığı güne tekaddüm eden gece gördü. gü bir rüya ile hissetmişti... Bu rü ya şöyle tasvir edilmektedir: “(Geniş bir sahra. Müthiş bir fır. tma... Toz ve dumandan, gözgüzü irmüyor, Ebâ Müslim; bu esnada dağ başımda, ve yüksek bir ka bulunuyor. Oradan, ve Bir yi slim , | , ; Arkadaşımız “Ziya Şakir,, & , in muvaffakıyetle devam ettirdi- V , ği Horasanlı Ebâ Müslim tefri. 4 kamız yakında bitecek ve bunu, & 4 ün heyecaniyle birlikte “Şah 4 tefrikası takip edecek, | arasında satır satır top-j mış tarihi bir eser olacaklır. j $ siz kahramanlıklarını zevkle o- g #kuyacaksınız. j / İD "Sah ismail, tefrikasmin ? # tarikatlerin içyiizlerini, din per. $ desi arkasında çevrilen siyasi $ entrikaları, zolümleri, ihanetle. # İ ri heyecanla okuyacak, saray / İ ile tarikat ocakların sırları a- $ $ rasındaki münasebetleri öğrenip # 4 hayretten hayrete düşeceksiniz. # amma zarayı temaşa ettikten sonra; u- zaktan, isminin çağırıldığmı hisse. diyor. Bu sesi, babasınm 8esins benzetiyor.. Sesin sahibini aramak için, o yüksek kayadan inmek isti. yor. Fakat ayağı kayıyor. Döne döne yuvarlanmıya başlıyor, Ve ni hayet, kendisini o sahranm orta- sında buluyor... Fakat gariptir ki; o kadar yüksek bir kayalıktan düşmesine rağmen, bir ıstırap duy muyor... Ayağa kalkıyor. Sağma $oluna bakıyor. Kimseyi göremi- yor. O esnada gözüne, nurani çeh- reli bir adam ilişiyor. Ona doğru #erliyor, — Beni, mi çağırdın ?. Diye soruyor... O ağam da, — Evet, ben çağırdım. Fakat gelmeseydin, iyi ederdin. Madem- ki geldin. Artık emrime itsat ede. ceksin. Diyor. Ve bu adam, koltuğunun altın. dan bir bohça çıkarıyor. Bohçayı açıyor. İçinden çıkan kıpkırmızı bir gömleği Ebâ Müslime uzatıyor: — Arkandaki siyah kaftanı çı- kar, Bunu giy, Diye emrediydır. damm sözleri o kadar mü. €ssir, ve verdiği emir o ka- dar kati &i; Dbâ Müslim buna mu, kavemet edemiyor, Sırtındaki elbi. #eleri çıkarıyor. O kıpkızıl gömle- $i giyiyor. Sonra, bü adam Ebi Müslimin elihden tutuyor. O müthiş fırtma ile altüst olan sahraya götürüyor. Fırtma, birdenbire sükün bulu- yor. Fakat buna mukabil, ortada daha korkunç bir manzara beliri- yor. İnsan kafalarından teşekkül etmiş, müthiş bir tepe yükseliyor. O ndam., yine bir emir veriyor: — Bu tepeye çık. Diyar... Ebâ Müslim, fena halde ürküyor. Geri çekilmek istiyor. Lâkin o adamın sözleri o kadar müessir, ve verdiği emir © kadar kati ki, Bbâ Müslim buna da mu- kavemet edemiyor. Ağır ağır, iler- yor.. o tepeye çikmıya teşebbüs ediyor. Fakat bu, kolay olmuyor... Çün- kü, tepeye çıkmak için üzerine bas tığı kafalar, ayaklarınm altnda çatırdaya çatırdaya kayıyor, yu- vartanıyor.. Kendisi de, ikide birde, o kuru kafalar Üzerine kapanıyor.. Böylece uğraşa uğraşa tepeye çık. maya çalışırken, sıkmtısından ecel terleri dökmiye başlıyor... Bu sirâ- da da uyanıyor.) Rüya, müthişti. En itikatsız olan larm kalbine bile, yine bir korku vermiye kâfi idi.. Nitekim, Ebâ Müslim de, gördüğü bu rüyanm te- siri altma girmişti. Derhal, Malik'i çağırarak rüyasını söylemişti. Fa- kat, Malik bu rüyayi hayira Lİ hiç birşey yok. Eğer o tepeye çık. mış olsaydınız; o zaman, Allahım hükmüne razı olmak lâzımgeldiği. ne hükmedebilirdim. Fakat, ma- demki çıkmadmız; hakkınzıda vu- ku bulan fena kasitler, yarıda kal mış demektir. Bu da, şimdiye ka. dar geçirilen hengâmelerden iba- rettir... Sonra, rüyaları daima ak- sine tefsir etmek lâzimgelir... İn- şallah, Halife ile münasebetiniz büsbütün emniyet ve samimiyet kespedecek... artık her işi büsbü- tün düzelecek, Demişti, Bu sözler, Ebâ Müslime mülâ. yim gelmekle beraber, yine kalbi. ne bir vesvese girmişti. Biraz son- ra, Halifenin huzuruna giderken, mintarımın içine zırh giymiye ka- rar vermişti. bâ Müslim; bu rüya mese, lesi ile meşgul olurken, Ha. lifenin sarayında da, sessiz sada, sız birtakım hareketler haşgöster- mişti. Halifenin muhafız alayma, harekete hazır bir vöziyette bulun- maları için gizlice emirler verilmiş. ti, Ayni zamanda bu alayın en seç- me efradmdan bir kısmı, üçer, be- $6r kişilik gruplar balinde Halife dairesine celbedilerek iç kapmmn iki tarafındaki odalara yerleştiril- mişti, En mühim tertibat, Halifenin Ebâ Müslim ile oturacağı salonda alınmıştı. Bu salonda, Halifenin o- turduğu sedirin yanımda bir oda vardı... Kölelerin en kuvvetlilerin- den, en sadıklarından ve en İyi kr- İç kullananlarından sekiz kişi se- çilmiş.. Ellerine zehirle bilenmiş kılıçlar verilmiş.. Bu odaya yerleş- tirilmişlerdi. akat bütün bu işler, o ka- dar büyük bir sükünet ve ketumiyet içinde görülmüş idi ki; sarayda bulunan Ebâ Müslimin a- dam ve taraftarlarından cn zeki ve hassas Olanlar bile, bu gizli hazır. hkları hissedememişlerdi. (Arkası var) Trakyada Yeni Yılın Buğday Mahsulü iyi Bu sene Trakya mıntakasında mahsul çok iyidir. Buğdaylar Polatlı ayarında kuvvetli olarak yeişmişir. Yumuşak buğdaylar | mükemmeldir. Bağlar umumiyetle çok güzel olarak mahsule yat- mıya başlamıştır. Kavun mahsulünün bereketli olacağı tahmin HE OĞUTLERİ edilmektedir. Dün gelen buğdaylar Dün şehrimize 15 vagon buğday, 2 vagon arpa, 2 vagon çavdar ve bir vagon kepek gelmiştir, 1 - 2 çavdarlı yumuşak Pulatlılar 6,375 kuruşa ka- dar ve sıra malları 5 - 6,15 kuruşa kadar satılmıştır. Dün sert buğday - lardan hiç mal gelmemiştir. Çavdar 4, mısırlılar ise, 4,35 kuruşa satılmıştır. Balık Fiyatları Birdenbire Yükseldi Bir haftadanberi balıkhaneye pek ! Egede Yeni Yılın Üzüm Vaziyeti Izmir, 28 (TAN Muhabirinden) —| Alfkadar dairelerin tetkiklerine göre bu sene gerek çekirdeksiz, gerek reza- ki ve diğer üzümlerin vaziyeti iyidir. az balık getirilmekte olduğundan fi- | 0k baharda doğuş az görünmüş,| yatlar çok yükselmiştir. Esasen İyi nevi balık tutulamamaktadır. Bar - | bunyalar 250 - 300, kefllar 80 - 100, mercan 60 . 70, kaya 35 - 40, sardal ya 25 - 30 , toriklerin tanesi 50 ku- ruşa kadar satılmıştır. Mevsim itiba rile tutulan balıklar yavandır ve an cak on gün sonra yağlanmaya başla» yacaklardır. Yapağı da yükseldi Evvelki gün elli kuruştan satılan A nadolu yapağıları hariçten gelen yeni talepler üzerine 52 kuruşa yükselmiş tir, Fakat satıcı bulunmamıştır, İz - mirin kirli yapağıları dün 59 kuruş- tan ve Trakyanın malları da 65 kuruş tan satılmıştır. Yapağı fiyatlarınn da bu hafta içinde daha yükseleceği söyleniyor. Ketentohumu aranıyor Ihracat için aranılan keten tohum- larınm kilosu 8,05 kuruşa yükselmiş- tir. Dün istekli alıcılar çıkmış ve yüz de kırk âvans para verilmek süreti- le mal arandığı halde bulunamamış - tır. Biralık arpalar 3,30 kuruşa kadar alınmaktadır, Halkalı Suyu? Geçen gün, bir gazete Istanbul. da tifo hastalığınm kati surette önü almabilimek İçin tavsiye ettiği tedbirler arasında “Halkalı ve Kırkçeşme suların bentlerden ga yet fena şeralt altında şehre akı. tılmakta,, olduklarınıda yazıyor. du. Bstanbulda su yollarının pek ka. rışık olduğunu burada herkes bi. lir, Fakat ne kadar da karışık ol- 6 fıkrasında Halkal syunun bent- lerden geldiğini okyup ta zihinleri karışmıs olanlar varsa diye— Is. tanbulun su yollarını bir kere daha hatırlatmak istiyorum. Tikin Istanbul tarafında; Kırle çeşme suyu Belgrat köyü etrafm. daki bentlerde toplanan sular bir Onun için Istanbulun tepelerin. de büyük camileri yaptıranlar ora- Isra kadar su çıkarabilmek için başka, başka su kaynakları arat- maya mecbur olmuşlardır. Halkah denilen su yolları böyle yüksek yerlere kadar çıkar sulardır. Bun- lara Halkalı suyu demek te doğru olmaz, çünkü her biri ayrı ayrı den kalma bu iki türlü sudan baş. ka bir de Terkos suyu bulunduğu. mu bilirsiniz. Kuyu suları da başka, Ikinci, Beyoğlu ve Boğuziçinin panya suyundan önce yine Halkalı nev'inden ayrı ayrı yollaria gelen, sayılamıyacak kadar çok su yolla. rı vardır. Bn büyükleri üç mail satıhtan çıkarak Usküdara gelir. ler. Kadıköyündeki çeşmelerden hemen hepsinin suyu ayrı ayrı yol- larla gelir. Boğaziçinin bütün A- nadolu tarafında çeşmelerin suları da öyle, Hemen her evde bulunan kuyu suları da yine başka, Memba suları diye fıçılarla ve Martta Manisa mıntakasındaki kra- ğı doğan salkımlardan yüzde 15 ini mahvedince noksanlık artmıştır. Fa -| kat sonradan doğan üzümler ana salkım yerini tutmak itibarile zararın | Yüzde beşini telâfi etmiştir, | Haziran ayı yağışsız geçmiştir. Ha- | valar kurak gittiği için kır bağlarda taneler irileşmiyecek ve kalitesi dü- şük üzüm olacaktır. Fakat, genç bağ- lar bundan zarar görecek değildir. Bunlardan üzüm az da olsa salkımlar büyümektedir. Memlektin iç tarafında bu sene faz la ziraat amelesi gelmesi ve tütünle- rin umulduğu» kadar çok olmaması, bir aydanberi smele gündeliklerini düşürmüştür. Geçen yıl bugünlerde 80 kuruş olan yevmiyeler şimdi 70 kuruştur. Üzümlerin sergi zamanımda amele buhranı hissedileceği ve belki yevmiyelerin bir miktar daha düşe- ceği tahmin edilmektedir. Uzüm kurumu, hususi vagonlarla veya vapurlarla taze üzüm sevkiyatı yapmak yolundaki düşüncesini tatbik ederse çekirdekli, çekirdeksiz yaş ü- züm sarfiyatı kuru üzüm mahsulü - nün kıymetli ve istekli satışa yar - dım edecektir, Memleket için, taze üzüm sarfiyatı- nın kuru Üzümden daha kârlı olduğu muhakkaktır. Belçika fı 80, içika frangı pe Drahmi 18,50 Isviçre Fr. o 570— 2g Yokohama çi 7425 21410 Moskova 24,095. 24,105 Stokholm 3,0057 3,0945 Günün Piyaşaşı Patates çok ucuzlamıştır Hergün Adapazar ve Bur sadan fazla miktarda ma gelmektedir. Patatesler ü, boya ayrılarak satılmakta dır. Birinci büyük boyun ki losu 4, ikincilerin 3 ve ü çüncülerin 2 kuruştur. . Bu hafta piyasaya fazl miktarda kuru soğan ve sar masak getirilmiştir. Soğan ların dizi halinde olmıyaral kilosu 100 para ve sârmı sakların kilosu 7 kuruştur. . Geçen cumartesinden dür akşama kadar şehrimizdi 1200 balya tiftik satılmıştır. Karahisar malları 122,5 w diğer mallar 118 kuruşlar verilmiştir. Tiftik piyasas sağlam ve isteklidir. e Mersinden piyasamıza ü züm gelmiye başlamıştır. İl partilerin kilosu 50 - 60 ku ruş arasında verilmişken ik gündenberi bu fiyat 35 - 44 kuruşa kadar düşmüştür. Paris Borsası Bir Hafta Kap Yeni Fransız kabinesi, ilk icraaf mali cepheden başlamıştır. Hü) ce almması tasavvur edilen Mi tedbirler sırasında s#pel mâni olmak içindün sabahtanit. ren bir hafta müddetle sasmı kapatmıştır. vi Dün borsamızn Paris borsasmım panmış olmasından dolayı, hiçbir aliyet göstermemiştir. ic 18,25 liradan açılan Türk borcu lirada kapanmıştır. Milli tah zerinde de hiçbir muamele olma tar. Aslan çimentosu 13,25 lirada muştur. Merkez Bankası bir lirasına 626,25 kuruş fiyat miştir. ii

Bu sayıdan diğer sayfalar: