Mahkermelerde Bir Şoför, İsnat Suçundan Hapse Mahküm Oldu Diln, Floryada bir hâdise olmuş, zabıtaya haksız yere İsnatta bulunan bir şoför, yakalanarak cürmümeşhut mahkemesine verilmiş ve mahküm e- dilmiştir. Hâdise şudur: Dün polis memurları, Florya plâj - larını gezerek pazar günü için alman Tuhsat tezkerelerini kontrola başla - mışlar, bu arada Sümer plâjnada uğramışlardır. Memurlar, pJAj sahi - binden tezkere sorarlarken, orada bu lunan şoför Fahamettin ileriye atıl. mış ve iddiaya göre: “— Bunlarm maksadı, kontrol et- mek değil, para sızdırmaktır.,, demiş. | tir. Fahamettinin bu İsnadmı duyan | Polisler, suçluyu hemen yakalıyarak Zabıt varakası tutmuşlar ve kendisini müddelumumiliğe göndermişlerdir. Dün, ikinci esliye ceza mahkeme - #İnde yapılan duruşmada şoför Fal mettin, böyle sözler söylemediğini Meri sürmüş ve suçunu tamamen in. kâr etmiştir. fakat müteakiben, Isna- dı işiten polisler dinlenmis ve ş0f5 - Tün suçu sabit görülerek 3 gün hap- #ilâ 1 lir para cezasma çarptırılma. #1 kararlaştırılmıştır. Kaçarken Yakalandı Sabıkalılardan kel Şeref Kapalı -| Çarşı civarında Ester ismindeki kızm | cebinden yankesicilik suretile parası. nı çalıp kaçarken yakalanmış, mah- kemeye verilmiştir. Kardeş Kavgasının Neticesi Büyük Kardeşe Hapis| Cezası Verildi Dün nöbetçi cürmlmeşhut mahke mesinde, biribirile ağız kavgası eden iki Kardeşin duruşması yapıldı. Bir küfrün böyle mahkemeye kadar uz? yabileceğini hiç tahmin etmiyen kar. deşler, hâkimin karşısma getirildikle ri zaman pişman olmuşlardr. Hâdise şu idi: Tahir adındaki küçük kardeş ağa» beğisi Abdullah kendisine küfret - mesinden muğber olmuş ve iki kar deş arasındaki infial, kavga ile neti celenmiştir. Dünktl duruşmada hâkim. her iki- sinin da hüvivetlerini tesbit etti. Abdullah, hâdiseyi kısaca söyle an- lattı: “— Tahirle arâmızda bir mesele yüzünden kavga cıktı. Bana ağır söy ledi, üzerime yürüdü. Ben de küfret- tim.,, dedi. Hâkim, suçu sabit görerek Abdul Mahkümlar Çalışıyor Istanbul haplsanesinde 50 kadar| gorap ve fanile makinesi vardı. Bun. lar şimdiye kadar iyi iş yapıyorlar, müşteri de bulunuyordu. Yaz mlina- sebetile satışlar bir miktar azalmiş- tır. Hapishanede kunduracı, mobilye. ci, marangoz ve maltız yapanlar da yardır. Hapisanenin yaptığı mobil- yeler ucuz olduğu için çok rağbet gör mektedir. Hapisane matbaası da bu sene geçen seneden daha fazla İş çı. lahım 3 gfin hapsine ve 1 lira afır pa. ra cezasınâ çârptırılmasına karar ver di. Dört Esrarkeş Yakalandı Haydar, Halit, ve Vangel admda Üç adamın Galatada Hacı Mümin m2. | hallesinde Mandıra sokağında 24 nu. maralı evi esrar tekkesi haline getir. levrakile birlikte müddelumumiliğe Camları Kırdıktan Sonra... Ortaköyde Küçük sokakta oturan Tanaş, komşuan İste - fan ile bir mesele yüzünden kavga etmişlerdir. Tanaş kav. ga esnasında İstefanın evinin önüne gitmiş, eline geçirdiği taşla evin camlarmı kırmıştır. Suçlu, kendisini yakalamayı gelen bekçi Bekirle Mehmede de küfür ettiği iddiasile Beyoğ la Müddelumumiliğine gönde. rilmistir, Kadınlara Lâf atan Bir Satıcı Beyyar satıcı Hüseyin, Cibali tütün fabrikası önüne sabahm erken hir sâ- atinde işportasmı koymuş, bir müd- det satış yaptıktan sonra gelip geçen kadınlara takılmıya, söz atmıya baş” lâmıştır, İşi biraz daha İleri götüren Hüseyin, umumi Adaba aykırı hare- ketleri yapmakta da mahzur bulma- mış, bir aralık caddenin tenha olduğu | dakikalarda Unkapanma doğru git - lan iki kadına sataşmıştır. birdenbire büyümüş, kadın- | r polise müracaat ederek suçlunun | kalanmasını istemişlerdir. | lüseyin, yakalanarak karakola ge| tirilmiş, kadınlar ve şahitler dirlen - miş, Hüseyin, hazırlanan tahkikat| mekte teslim edilmiştir. Karpit Kutusu Patlayınca... Cibalide oturan “Velinin. Ali adm- dak! çocuğu, dün bir arsada bulduğu teneke kutunun içine karpit-doldur - muş ve steşlemiştir. Karpit patla - yınca Alinin yanmda bulunan arka- dest 12 yâslarmdaki Hasan başmdan tehlikeli surette yaralanmıştır. Sokaklara Yeni Lâmba Asılıyor Şehre yeniden asılacak 2100 lâm. wükâfatlarını havaya salıverilen Vanlı güvercinleri Tellidere ile “Calinos'un Bergamada Kermes Eğlen- celeri . Kermeste büyük muvatfakıyet gösteren meşhur kalhancılar — İzmir Valisi B. Fazli Güleç'in nutkile açt- lan Bergama kermesinin ilk güni kan oyunlarile geçmiştir. İkinci gün Bozdağın meşhur efeleri, kırk kişilik bir daire yaparak bengi, güvendi oyunlarını oynamış- lar ve çok alkışlanmışlardır. eden sonra Bağlarkırı mevkiin- de Bergamanın şimdiye kadar görme diği bir kalabalik toplanmış, zeybek oyunları oynanmış, köylülerin de işti rakile kırk kişi cirit atma müsabaka ları yapmışlardır. Ciritçilerden birin- <i, İkinci, üçüncü ve dördilncü gelen lere mükâfatlar verilmiştir. Bundan sonra Bergamanm meşhur kalkaneı- ları ortaya çıkmıştır. 45-50 yaşlarında olan bu meşhur kalkancılarm kiıçlarmı kullanarak fırıl fırıl dönmekte gösterdikleri ma- haret ve çeviklik çok takdir edil. miştir. Daha sonra avcılar muhtelif şekilde hedefe ok atmıya başlamışlar, nüfus çu Sami 12 yi, Alide 11 i vurarak almışlardır. Averlar, bir, nihayet iki atışta vurmak sureti- le Bişaneiliklerıni göstermişlerdir. $$ Mİ |firler, Bergamayı doldurmuş bulunu- yor. Şehirden çok uzakta olan eğlence verine Bergaman'n en İyi sularınden abıfayatı denilmekle maruf Ayvaz Ali suları temiz bir gekilde getirilmektedir. Kızılay ve çocuk esirgeme kurum- ları tarafından bir de çiçek sergisi a- çılmıştır. Güzel Geçiyor | muhtelif eğlenceler, ok ve kal- Sivasta İyi Su Sıvas (TAN) — Şehrimiz yakında fenni çekilde getirtilmekte olan Behrampaşa suyuna kavuşacaktır. Sıvasta Av Eğlenceleri Sıvas (TAN) — Avcılar klübü hes | men her hafta toplu av eğlenceleri | tertip etmektedir, Şimdiye kadar ya- | pılan av gezintileri büyük bir rağbet | görmüştür. Balıkesirde Mahrukat Fiyatları Fırledı Balıkesir (TAN) — Her yü bu mev aimlerde 20 - 25 kuruşa satılan bir merkep yükü odun 60'- 70 kuruşa, bir liraya satılan bir deve yükü odun 2 Vi Taya, 60 paraya satmak odun KoMU) rünün kilosu da 100 paraya çıkmıştır. ! Bir Kadın Irmakta Kayboldu Tarsus, (TAN) — Ulaş köyünden Tbrahimin karısı 45 yaşında Cennet, köy yakınlarından geçen ırmak ke - İnarında koyun ve kuzularını otlatır. ken ırmağa düşmüş, kaybolmuştur, Cesedi bulunamamıştır. Pratik Farmakologlar s.o.y ER Bugünkü Program: Öğle neşriyatı: 12,30 Plâkla Mrk musikisi İZÜ Havadis 13,05 Muhtelif plâk BE tr 12 Son, Akşam Neşriyat: “ 18,30 Plâkla dans musikisi e Afrika av hatıraları 5, Salâhaddi9 a 20 Rifat ve arkadaşlar Vİ fından Türk musikisi ve Halk “ ları 20,30 rmer Rizu tarafından Tari ga söylev. 20,45 Safiye ve arksds tarafmdan Türk musikisi ve şarkıları (Saat ayarı) 21,15 Ork 42,16 Ajans ve borsa haberleri V£ ai tesi günün programı. 2230 PLA lolar, opera ve operet parçaları 2. Günün progranı özü SENFONİK KONSERLER , Roma: Viyolonsekst Feuermâf iştirakile senfonik xonser. 22,30: *' m İlim: Senfonik konser. (Browlisff idaresinde). HAFİF KONSERLER 10: Paris kısa dalgası; Plâk Ko” FL. 10,16 keza, 13 Yaris kısa Konser, 13.10; Bük:eş: Plâk koni ri. 1415 ük konseri. 15,34: aş algası: Solist konseri ag kısa dalgası: Opera havi 16,40: Paris kısa dalgası; Stra0$” Curtis, Bose, Dlek, Postal, 18 BUK reş: Woodforde, Brah.ns, Gold! Rust vs.) 19,10 Prag: Bando şmuzika Bükreş: Bir lokantadan musiki DK H. 20.35: Viyana. Alman opet dan (radyo orkestrası), 21 Nis: E peret ve Viyana valslerile popurüfk. 2150: Peşte: Opera urkestrası (58 kılı), 21.65 Prag: Sopran, tenor, Kğ ro ve org. 22 Rennes Bretaşne, Ki lenceli program. 22 Kolonya: Bü: orkestra, 22 Paris P, T, T.: Kari konser, çift piyano vesaire. 228 Lâypzig: Şvelya dans havaları, 22. Prag kısa dalgası; Orkestra, koni viyolonsel (Boceherini). 22,30 Orkestra ile opera sofran artist Valiin. 2245: Bilkreş: Operet ve #0” li filmlerden plâklar. 23 Varşovğf Radyo orkeatrası, 23.30 Peştei gan orkestrası, - Yurttaş, â € Senin olan yerli malmı unutma: Her zaman yerli malı kullan. Ulusal Ekonomi ve Artırma Kurumu Hİ TAN ABONE BEDELİ 400 Ky. 1 Sene Sıvas-Malatya Hatları Birleşiyor Sıvas (TAN) — Sıvas ve Malatya demiryolları Haziran ayı içinde Ça- tinkaya istasyonunda birleşmiş ola - banın yerleri belediye tarafından tes. | bit edilmiştir. Hazırlanan listeye gö- karmıştır. z dikleri haber alınmıştır. Bir hafta , Ağaçtan Düştü İdanberi yapılan tarassuttan sonra ev Lângada oturan, Rızanın 12 yaşm | ansızm aranmış, ve bir mikdar esrar| re, elektrik şirketi yeni tesisata baş- daki çocuğu Reşit, Çobançeşmesi ca | bulunmuştur. Haydarla Halit yaka. |lamıştır. Bu lâmbaların bedeli yedi mi avlusundaki bir ağaca çıkmış, mü | lanmıştır. Vangel ve Baba Salim #-| taksitte ödenecektitr, Gelecek sene i- vazenesini kaybederek düşmüştür. A- | Anda diğer iki esrarkeş arama esna. | kinci bir anlaşma yapılarak şehrin Toplanıyorlar Pratik Farmakoloğlars: Birliğimizin Senelik umum! toplan test 18.6-037 cuma günü akşamı saat 21,30 da Eminönü Halkevinde (Cağa- 200 Kr 800 300 Milletlerarası Posta | ittihad olmıyan memleketler İçin ğır surette kalçasmdan yaralanan ço| sında kaçmışlarsa da: onlar da bir)lüzumu olan diğer mıntakalarına caktır. Iişaat bu gayeye doğru hız cuk, Etfal hastanesine kaldırılmıştır. | müddeb #onra tutulmuşlardır. Bu duraklamadan istifâde eden Avukat Al Bey kadıyı karşıdaki evlerden birine soktu. O zamana kadar da belediye reis, eşraftan birkaç kişi daha ye- tişmiş, Deli Osmanın elinden sopasını almışlardı. Os- manın tayfası, kenarda takım oldular. Bir göz işs- retine bakıyorlardı. Güdük kuyruklu köpekler, sivri burunlarını dikmişler, kadınm kokusunu araştırıyor» dar, candarmalar yaklaşıyorlardı. Iş bir daha tehli « keli safhaya girmek Üzere idi. Eğer candarmalar a. cemilik edip Deli Osmana; — Haydi hükümete! Diyecek olurlarsa, işte astl kızılca kıyamet o za- man kopacaktı. Malmüdürü ile belediye reisi hemen Meriye atıldılar, Bereket versin ki candarma çavuşu yerli idi, iki kelime ile meseleyi anladı, ve Dell Osma» nm biraz yatışmesmı beklemek için iki arkadaşile ora daki kunduracı dükkânma girdi. Artık bütün mosele mayna olmuştu. Etraftan yetişen diğer kasaplar, Deli Osmanı aralarına alarak götürdüler, Ve usta- lar, kalfalar, çıraklar, çomarlar, koca bir kantar ola- rak salhaneye doğru yürürlerken öfkesini alamıyan Deli Osman, bütün kasabelı işitecek kadar yüksek ve gürültülü bir sesle anlatıyor. Söylerken de kadınm s8 Bini, tavrmı taklit ediyordu: — Gözlünün elifine dürttüğümün herifi! Ulen kadı isen kadılığını bil balkabağı! Neymiş o; önce eti ek- sik vermişmişim, Onu başbelâsmı savmak için kö- peklere dağıttım. Yenisini kestim. Ülen ben kadı şerrini bilmez miyim? Yarım dir- hem yanlışlıkla eksik gitse gece rüyama girersin! Kadı değil misin? Aman Allah sizden! Derken efen- dime söyliyeyim, kendin tart! dedim, tarttı, on iki dirhem fazla gelmesin mi? Bu sefer de kırk yıllık salthaneyi tutturdu. Yok ufunet kokarmış, bilmem mirhop tütermiymiş ne imiş. Git işine kadı efendi! dedim. Salhane benim malım deği. Belediyenin işi o, kırk yıldanberi. Ay oğul! ne dese beğenirsin, yi- kayımmış! Yuh sana köfteoğlu! Yıkayın da kasabalı 2000 lâmba daha astırılacaktır. Ia devam etmektedir. loğlu) nda yapılacağından saym mes “lektaşlarımızın gelmelerini dileriz, dahil 80.16 ,9. 35 "radır. Hele bıraksaydınız! Şu herifi tepeleseydim, HeP — No, 76 dalaş mı çıkarayın, zaten Dell Osman diye adımız çıkmış! Ben öyle şey yapamam dedim. Öyle ise ben senin başına yıkarım demesin mi? Haydi oradan öğrek kaçını sen de! İş buradan azıştı. Önce haydi dedim, kadı diye başımıza göndermişler, ses çıkarmı- yayım, İçimden tövbe istiğfar çektim olmadı, lâhav- le çektim gitmedi, okudum Üfledim, savulmadı. Ha bre söylendi, ha bre attı tuttu. Bana ne söylü- yorsun kadı efendi? dedim. Bu sefer başladı ağzını bozmağa. Şimdi de salhanein ufuneti bitti, Kasaba - Uya atıp tutmağa başladı, E...y! artık sabrım tüken» di. Dokuzuncu boğumuna geldi. Bir daha git işine! dedim. Kasabalıya ağız #çıp durma! Eti alalak mısın almıyacak mısın? Eti kavraymca, tâ karşıya fırlattı. Bizim güdük kuyruklu karakulak ta kapınca kaçlı. Sonra bilemiyorum, azıttı İşte, Ha.. eline bir sopa al- miş, kaldırıvermesin mi? İşte o zaman ateş tepem- den hart diye çıkıverdi. Sen misin sopa kaldıran? Elinden alınca kellesine bir indirdim, Ne kafa kaldı, De kavuk. Bizim çocuklar da Allah selâmet versin, üyüşüverdiler. Bana sıra kalmadı ki,. Topu topu iki şaplak daha vurabildim, Hâ! Bir odun da beline gel- di. Hay Karaköncotosun kadısı hay! Yeni baştan bir iş daha! Sonra Deli Osman rahat durmazmış, Allah için söyleyin ahali! Kabahat Deli Osmanda mı? 'Tö- be yarabbi töbe! Sen bilirsin yarabbi! Kasap alayı salhane önüne geldi, Birer ikişer da - gılıyorlardı. Fakat vaka, beş dakike içinde bütün ka» 21— sabaya yayılmıştı, Çarşı meydanında öbek öbek top- lanmışlar, konuşuyorlardı. Kadının bir evde saklı ol- duğu öğrenildi. Vergici hangi ev olduğunu biliyordu, fakat söylemedi. Şayet bilinecek olursa, çoluk çocuk kapımın önline dolacaklardı. Avukat Ali Bey de ayni fikirle, kadıyı dışarıya gi- karmıyordu. O: — Hükümete gidelim. Şimdi ben o berzevekile gös- teririm.. Dedikçe Ali Bey; — Müsaade buyurunuz efendi hazretleri! Biraz heyecanmız geçsin. Hele bir kahve içiniz. Buyurunuz bir sigara... Diyerek, biraz vakit geçirmek istiyordu, Kadı tel- graflardan Miki € — Şimdi, hemen şimdi, Meşihate, Adliye N: ti- ; , ye Nezaret ne, Sadarete, Dahiliyeye bir telgraf. Rica ederim ba- na kâğıt kalem getiriniz. Rir de iştina? müddelumn - — Başüstüne... Ali Bey, oda kapısmı vurdu, e giren çocuğa; — Yavrum, hokka külem Di 8 — Yok! — Hele komşulara bir bek, Hem babanı görürsen kulağma söy'e. Biz buradayız geliversin. Ama kular ğına hi! 4 Kadınm heyecanı yatıştıkça cesareti ayaklanıyor- du. Ali Beye çatmağa başladı ; kabahat sizde Ali Bey! Tuttunuz, yoksa... — Aman efendi hazretleri! Elinizden kaza çıkar dik ye mümanaate cesaret ettim. — Kaza mı? Onun kafasını kıracaktım. Vakit geçiyordu. Hokka kalem bulunmadı, çocuk babasını da görememiş, Artık yabancı bir evde de d& ha fazla durmak muvafık değildi. Ali Bey düşünü" yor, buna bir çare arıyordu. — Kavuğu nereye koydum? Ali Bey şaşaladı. Kavuk ikisinin de aklına şimği gelmişti. Ne desin? (Deli Osmanın yapıştırdığı çif şaplakla kafanızdan fırlamış) diyemezdi ya. Belki evinde bir ikincisi var ümidile: — Biraz toz olmuştu da, devletbaneye gönderdim Şimdi aldırırım, — Bari söyleyin. Ötekini göndersinler, Avukat tekrar çocuğa seslendi: — Yavrum, kadı efendinin oturdukları evi bili? misin ? — Nuri efendilerin eski evi mi? — Ta kendisi, Git söyle ki efendi hazretleri öteki kavuğunu İstiyor, bir bohçaya sarsınlar, çabuk al gek — Kavuğunuz geldikten sonra bir milddet için dev” lethuneyi teşrif buyursanız, Kadı ses çıkarmadı, gitgide vaziyeti takdir etmeğ? başlıyordu. Başını reddeder gibi salladı. Teklifin te” rar edilmesini bekliyordu. Ali Bey anladı. Kadı &* bul etmiş görlindü ve arka sokaklardan kadıyı evin? götürdü. Hacı Zeynullah Efendi Hoca, müderris Gaffar H# fızla medrese şadırvanın karşısma oturmuş, çep* çalıyorlardı. Hacı kurumlu, edalı nargilesini çekiyof» Hâfız, müderris olmasına rağmeni karşısında bir tevazu ile iki büklüm oturuyordu. Softalar t8$ düşeli avluda papuçsuz ve sessiz gelip geçmek sur tile onlara hürmet ettiklerini göstermeğe çalışıyo” dardı. (Arkası var)