MA 5 s.o DENİZCİ BASBAS İTALYAN , GİDİNCE Gemiyi Fayrap Ettik | KN kruvazörümüzün €8- ,9 kisüvarisi, mülga Bahri e Vekileti Müsteşarı B. Hüsamet- hatıralarına, şöyle devam etti: ğa Serbestsiniz! Emrini verdi. 2 bir nefes alarak, makineleri otv yekta getirdik. Bir an duk e uzaklaşmak istiyor » Fakat henüz (100) yarda ka» A e lmaştak kl, torpldolardanbi- : m Sür'atiyle bize doğru ilerle- dal bordamıza yaklaşarak San- Me ızdan megafonla işaret — Durun! Yakalandınız! Bu sefer, gerçekten © yakalan- astık. Fakat soğukkanlılığımızı bak 4, iyette elden bırakma lâzımdı, yide derhal staper ettik. Tor arın birinden, ikinci kaptan ol. DU Bonradan ilimiz bir i yü, * üç all er, er gtmimize gel m Kendileri Yal rini bü» nezaketle cek olur. bakm ha ip... ok nazik görünen İtalyanda &n ufak bir şüphe uyandır- ea için, hemen ayağı kalk- © V€ önüne düşerek, kömürler Böne Aki çuvalları birer birer Bunların içleri kömür - le doku idi, > Kalyana dedim ki; 7 Bütün kömürleri açıkta bı Bilir Bamızan sebebi var: Siz de Diz, kömür, böyle dökülmüş Yette durursa, dümen zincirle- pa > denizlerin çıkmasına mah- apakları kapatır. Neticede, bp Almış olduğu suyu rahatça tamaz. Gemici (olduğunuz i iş pcebüriyeti miz de, takdir Halyan İnilizge ii kumandan, benim kadar bilmiyordu. Bilmiş olsa, binin konuşmasiy- muşmam arasındaki gi- vet, ş arkı gözünden o kaçmıyacağı için em hatalarım: derhal far. min versin ki Sinyor İngiliz- ap Biçlükle konuşuyor, söy- Küğlee Eüçlükle anılıyordu. yene ee, © Eöminin anbarmı mü- meler isteyip istemediğini öaber Ve cevabını beklemeden, 1 apaklarından birini kaldırt mbar, baştan başa kömür İd, İtalyan: Bu kadar sok kömlrü ne ya» debi niz? diye sormak aklmâ ge gi Ben, sorulmıyan bu sua- er vermiş olmak için: Biktandı kurtarma işinde, fazla hu bira, kömüre ihtiyaç olduğu- him pi niz. Kömürlerimizin mü- kat ambar, mını anbara döktük, Fa- lanm, Yükü e hepsini almadı. Geri ka- güverteye yerleştirmiye İM. Yazan: Salâhddain Güngör Hamidiye Mütareke yıllarında havuzda mecbur olduk! dedim. # talyan kaptanmın, bizi şüphe Üzerine bir düşman İnan; na götürmesi ihtimali de vardı. Ben bunun önünü almak için: — Eğer, dedim, daha derin bir araştırma yapmak isterseniz, va. purun gecikmesinden ileri gelecek mes'uliyeti kabul ettiğinize | dair, bir vesika Jütfedersiniz! İtalyan kaptan, böyle bir vesika vermekte tereddüt ediyordu. Kat'j karar veremiyeceğini ( Anlayınca, megafonla torpidoda bulunan ar. kadaşlarile konuştu. Gelen cevap, menfi idi: Vesika vermenize lüzum yoktur. denili- yordu. Gemiyi muayeneye gelen alyan zabiti, belki içtiği birkaç kadeh içkinin verdiği kalenderlik . le, vazifesinin nihayet bulduğunu anlamıştı. Bizi “beyhude yere iş- gal ettiğinden dolayı,, özürler dile- dikten sonra “vazifemizde muvaf. fakıyet temenni ederek,, gemiden ayrıldı. rw“ ben arkasından geslen- dim: — Affedersiniz! — Evet! dedim, Bir küçük rica. —iedir? — Seyir jurnalımızı imza etme- yi unuttunuz. Bizi muayene etti- ginize dair bir kaç satır yazı iste- riz. Olabilir ki, #erde bir başka İ- talyan gemisi karşımıza çıkar. Bir kaç saat te bu yüzden gecikiriz. Kaptanın kısa bir tereddüt devre. si geçirdiğini görünce, kendisine hatırlattım ki, muayene edilen ge- milere bu yolda imza vermek, de- KAPTAN niz ticareti usullerine muvafıktır, İtalyan, bunun üzerine defteri istetti, ve gemimizde kendi taraf- larından araştırma yapıldığma ve hiç bir harp kaçağı bulunmadığma | dair şerh vererek altına İmzasmı att. İ Düşman kumandanı, çıkar çık. maz, gemiyi fayrap ettik, Geçirdi- ğimiz heyecanm derecesini, artık siz düşünün! emiyi bu tehlikeli ziyaretten | kurtardıktan sonra, doğru- ca Maitaya gittik, Kömürümüz, bit mişti. Maltadan kömür alacâktrk. Vaktiyle Osmanlı donanması ku- mandanlığında bulunan İngiliz A- miralı Gambel'in Maltada küçük bir filoya kumanda ettiğini biliyor- dum. Bir vasıta ile kendimi tanrta- rak kömüre ihtiyacımız “ olduğunu söyledim. Amiral Gambel, Türklere karşı sempatisi olan bir adamdı. Benim bu müracaatimi, büyük bir nezaketle karşıladı. Vapurun kö- mürü, bir kaç saatin içinde temin edilmişti, Hemen hareket ettik. Ö- nümüzde, ikinci bir tehlikeli mmta- ka vardı. Pantellariyo adaları ile Trablus arasındaki boğazda, İtalyan harp gemilerinin dolaştığını tahmin edi- yorduk. Ufukta gördüğümüz en u- fak bir yelikenliden bile şüphe edi- yorduk. Böyle şüphelene, şüphelene, çe- kine çekine Tunusun İsfako limanı- na gelebildik. Orada bir gece kal- dıktan sonra, Cerbe adasına geç- tik. (Turgut Reisin civarında, müt- tefik donanma ile harp ettiği ada) Cerbede, evveles hazırlanmış olan vasıtalarla buluşarak (o cephaneyi, onlara teslim ettik. p stanbula döndüğüm zaman, Ü öüumt erkâmiinarbiyenin Trab Yusgarbe mühimmat nakleden şube gine memur edildim. Harp sonuna kadar orada çalıştım. Gerek İsken- deriye, gerek Marsilya ve Tunus yoluy!a, Trablusa birçok miihim- mat nakline muvaffak olduk Umumi harp başlangıcmda, Çar nakkale Boğazı gambotlarında ça- lıştım. O günlere sit küçük bir ha- tıramı anlatayım: Mayin tarıyan Malatya gambotun- da idim. Karadeniz Boğazmın 20 mil uzağında bir şamandıra vardı. Karadeniz seferinden dönen Yavuz, gık sık bu şamandıraya gelir, ma yın tarıyan gemilerin rehberliği ile Yoğaza girerdi. Bir gün yine Yavuz gelmişti. Ko ca gemiyi, arkamıza alarak şö - mandıra yanma getirdik, Aradan pek az bir zaman g€€ mişti ki, Yavuzdan şöyle bir işaret aldık: “Lehilhamd Yavuzda hasar yok- tari, Bu haber, kısa ve müphemdi. Ya" vuz, acaba nasıl bir tehlike geçir mişti, Bunu ancak İstinyeye geldi- ğimiz zaman anladık. Yavuz, mi yma çarpmıştı. Bu da Almanların hatası neticesi idi, Almanlar bura” ya 100 kulaç derinlikte bir şaman- dıra koymuşlardı. O devirde, mâ- yıların yüzme kabiliyeti, yüz ku- | Jaçtan daha derine mayin atılması. | na milsait değildi. Halbuki, Rum lar, ilâve ettikleri yeni tertibetlâ mayınların yüzme kabiliyetini arti- rarak 120 kulaç derinlik dahilinde mayın dökmiye vebu suretle de Yavuzu, taranmıyan sahada mayi- ne çarptırmıya muvaffak olmuşlar dı. Bereket versin ki, mayin gayet hafif geçtiği için Yavuz mühim bir hasara uğramadı, Vu Önder... Atatürkün Hamidi ye Kruvazörl ile Trabzona yaptığı ilk seyahatte, ben Hamidiye süvarisi idim. Hayatımm en heye canlı günlerini, bu seyahat esna” sında yaşadım. Büyük kurtuluş savaşı üzerinden henüz iki yıl geçmişti (340). İstanbul Bahriye Kumandanlığm- dan bir telgraf aldım; Telgrafın meali şu idi; TAN “TAN,, okuyucuları elbette ki hatırlıyacaklardır: Üç sene kadar evvel Amerikada müthis, pek azılı bir haydut türemişti. Bütün Ame- rikan zabıtası seferber olduğu hal ; de bu haydudu yakalamak müm - Nevyorkun En Kadını Güzel Bugün Perişan Bir Halde ariste çikan Pari Süvar gı- Pp zetesinin Kahire muhabiri yazıyor: Mısırda şehrin göbeğinden uzak fıkara (o hastanelerinden © birinde taraçasmdayız. Şezlonklarına uzan mış hastalar arasında iki büklüm olmuş, yüzü nişter yaralarile iğrenç bir hal almış, alnmdaki çizgiler sek. senlik bir ihtiyar kadmmicinden da. ha derin bir kadm. Insanm kalbi. ni ürperterek hemen dikkati celbe. diyor. Yanımdaki fısıldadı: Işte Anna Sagen! Bir zamı lar Nevyork gece barların en gü- zel kadını olan, 1 numhralı halk kün olamamış, nihayet Amerikan hükümeti bu şeriri “I numaralı halk düşmanı, olarak ilân etmiş, kanmn herkese helâl olduğunu da kararlaştırmıştı. Yani bütün halk Dillinger İsmindeki .bu kan içen Anna Sagen Vol İNTİKAMINDAN KACAN KADIN İ NCA MINDAN kat buna rağmen haydut Dillin - geri öldürmeğe veyahut elevermi- ye kimse cesaret edemiyor, herkes korkuyordu. Nihayet 1 numaralı halk düşmanının metresi olan çok güzel bir kadm, bir gün ansızm zabıtayı haberdar etti ve bunun üzerine de Amerikalılar ba şerir heriften kurtuldular. Çünkü po - Hisler, haydudu ansızın kapana dü Fakat bu hâdiseden sonra ka - dım Amerika haydutlarının intikam lurslariyle karşılaştı, aşağıki satır- larda bu korkunç maceranın acık. kr tafsilâtını okuyacaksınız. sirereemeaeseamesemeasases düşmanı Dillingerin metresi... Da- ha otuz yaşmdadır. Şu içler acısı hâline bakın. O ars taraçada oynıyarak koşan bir çocuk zavallı kadmın yanma yal Taştı. Çocuğu sordum: Amerikan haydut çetelerinin in- tikamından kaçırmak Üzere memle- ket memleket kaçırdığı Mısıra ka- dar geldiği halde hâlâ tehdit altm- da olan Dillingerden olan oğlu i- miş... Zavallı kadmın bu halini gör. dilkten sonra hatıraları onun mazi- sinde tekrar aydınlandı. Biçare a» nanın Amerikadati ömrünü bir an- da gözlerimin önünde canlanmış olarak gördüm. NEVYORKUN KIRMIZI ELBİSELİ GÜZEL KADINI 934 senesinde Şikagodayız. Kalabalık caddelerden birin» inemadan gece saat on birde şürmüşler ve öldürmüşlerdi. : şeriri ilk gördüğü and aöldü - mek salâhiyetini kazanmıştı. Fa- Resim No. 13 3 — Anne ben hastayım marul isterim. Haftanm sonunda düğün isterim. 9 — Bülbül olsam konadabilsem dallere Akar çeşmim yaşı da benzer sellere 12 — Çamlıcada havuz etrafı yavuz Önümüzde kara ş'şe mezemiz de karpuz 71 — Hani benim elli dirhem düz rakım İçer içer kalkar benim merakım 30 — Karşıda Kürt evleri Yayılmış develeri 87 — Oturmuş kumur oynar Ciğerimin köşesi 40 — Rakı içtim al bardaktan Meze aldım al dudaktan 43 — Söğüdün yaprağı naziktir l narin! Zeynebi ettiler haftaya gelin (Devâm edecek) | 44 — Suya İner tavşanlar YENİ, BAHAR MÜSABAKAMIZ Bu resim şu on türküden hangisine aittir? Yine oldu akşamlar 49 — Yerde buklum bir elma Elmalı yâr kirazlı yâr UNUTMAYINIZ: Yeni müsabakamız 23 Nisanda başladı. 22 Mayısta bitecek. Kupon - ları toplayınız. 80 Hazirana kadar bi- ze gönderirseniz, hediyeler kazanabi- Tirsiniz . İŞ , , MBahar Müsabakası İKUPONU:13 * Bu kuponları kesip * R saklayınız , İrrrerrrrereni halk çikiyor. Kırmızılar giymiş bir kadın elindeki çantayı havaya kaldırır kaldırmaz beraber yürü - düğü adamdan biraz ayrılıyor. O saniye ani bir yaylım ateşile kırmi- zı kadının yanmdaki adam yere seriliyor... Ertesi günl çıkan Ame İ rikan gazetelerinde, 1 numaralı halk düşmanının metresi tarafın « dan ele verilerek öldürüldüğü bü- tün Amerikaya ilân ediliyor. Bir nu maralı halk düşmanmdan Amerika» War kurtulmuş oluyorlar, fakat kas dın ve oğlu, Amerikan haydut çe. telerinin intikam hırslarından kur» tulamıyor. Reislerinin Anna Sagen tarafm- dan polislere satıldığını haber alan çete efradı diğer haydut çetelerile birlikte yaptıkları bir içtimada İn- tikam almağı shdediyorlar. Polis kuvvetleri kadını haydutlar rm intikamından kurtarmak Üzere bir müddet hapisanede muhafaza ediyor. Unutulduğunu zannettiğleri vakit 1 numaralı halk düşmanığı © le verdiği icin vadedilen 15 bin'do- larlık mükifatı vererek serbest bi rakıyorlar, KADIN, HALK DÜŞMANINI NEDEN ELE VERMİŞTİ? nna Sagen, sonradan İ Dik maralı halk düşmanı ilân © lunan Dillingerle tanıştığı vakit Dik linger, bir milessesede namusile çar Lışan ve hayatmı güç kazanan bir adamdı, Güzel kadm, sevgilisile beraber yaşadığı sıkıntı günlerini neşe için- de geçiriyordu. Bir gün Dillingerin çalıştığı müessesede bir hırsızlık oluyor, Dillinger, hiç alâkası olmi- yan bu vakada şüphe altında kalan rak haksız yere mahküm oluyor. Sevgilisinin nahak yere hapse « dilmesi üzerine onu hapisaneden kaçırmak için Amerikan haydutlar rile teşebbüse başlıyan Anna Sa- gen nihayet emeline muvaffak olu yar. Dillinger de uğradığı haksızlığın İntikammı günahı olmıyanlardan çıkarmak kini içinde çete reisi 0- uyor. Bir numaralı halk düşmanı ilga eğilecek kadar cinayetler isliyen, soygunculuklar yapan Dillinger, haydutlukla epey zengin olunca metresi ve çocuğu ile beraber Kas nadaya kaçmağa muvaffak oluyor. Orada birkaç ay aside bir hayat (Arkası 10 uncuda)