s5 PO Fe Italya - Avusturya maçı edildi? 50 bin kişi önünde Viyanada oynanan İtal ya—Avusturya maçında hakem oyuncuların ha yatlarını tehlikeye sokacak şekilde bir favul silse lesi haline girdiğini hissedince ikinci devrenin 27 icni dakikasında oyunu tatil etmiştir. Bu ana kadar Avusturyalılar 2 gol atmış bu Tunuyorlardı. Bi, inci golden sonra İtalyan oyun cularının tehlikeli ve öldürücü favülleri o kadar çoğalmıştır ki Avusturya oyuncuları bir muhare da gibi teker, teker yere serilmeğe İsveçli akem" bu sertliğe mâni olmak için e linden geldiği kadar çalışmış ve bir İtalyan oyun cusunu sahadan çıkardıktan sonra İtalya aleyhi ne verdiği penaltı işi büsbütün kızıştırmıştır. Penaltı; atarak ikinci golü kazanan Avustur yalılar rakipleri tarafından hayatları tehlikeye girecek şekilde mecburiyetinde kalmmıştır. Niçin sert oynandı İtalyan o futbolünün ması için idareciler milli gurur meselesini ilk propaganda elema nı olarak kullanmakta idiler. Bu itibarla her hangi milli bir maçın ihtimalini. aldıkları terbiy setle kabul edemi' Max Bear B yen İtalyan futbolcularmın fazla| sert oyuna kaçtıkları birçok defa lar görülmüştür. Aralarında lar oynıyan İtalyan futbolcuları nın Avusturya karşisındaki bu ha reketleribeklerirdi. bile öldi favüllere maruz kaldıklarından nihayet hakem tarafından müsabaka tatil edilmek | kalkın | oyun | dövüşeceğ Ankarada Klüp | z h Birleşmeleri Ankara, didinde ilk a gücü ile Kırıkkale klüplerinin birleş- tirildiğini evy N) — Klüplerin tah-| dım olmak üzere Ankara. | lisi gün bildirmiştim. | Diğer klüpler arasında da birleşme) arzuları göze çarpmaktadır. Çankaya ile Demirspor klüplerinin birleşmesi | akımdır. rbirliği, Altmordu ve Gü. vençspor klüplerinin de çok yakmda birleşme kararı vereceği anlaşılmak tadır. Basketbol Hareketleri Evvelisi gin voleybol, basketbol fe- derasyonu başkanı Bay Süreyyanm riyadetinde hususi bir toplantı yapıl. mıştır. Toplantıda Vildan (Aşir, İlhami pe niçin tatil Britanya şampiyonu Ben Frod'la Londra- | da-dövüşecek olan sabık dünya boks| SİYA şampiyonu Max Bear idmanda H KAPLANDA | AVRUPAYA GELİYOR Sabrk dünya boks şampiyonu draya geldiğini yazmıştık. Eski boksör de anlaşılmış Yahya, Sami, Hamdi, Nüshet Abbas! Türk Spor Kurumu Atletizm Adil Giray, Semerciyan, Ali Sermet Ömer Besim bulunmuşlar, voleybol ve basketbol oyunlarını dahilinde yayılması için urun görüş. meler yapılmış ve bazı kararlar alın. miştir. Güneşli Güreşçiler Mükâfatları Klüplerine Hediye Ettiler Türk . Finlandiya milli maçında en İyi grekoromen güreşen Türk spo suna Finlandiya fahri general ko losumuz tarafından üstünde (Helsing forsta birinciliği kazanan Türke) i- bareli tarihi bir tablo verildiğini ev. Bu tabloyu memleke. timize getirmek şerefine ulaşan Bü. yük Mustafa, kıymetli hediyesini men sup olduğu Güneş klübüne teberr etmiştir. Tablo, merasimle klübün A- tatürk köşesine talik edilmiştir. Finlendiyada yapılan serbest güreş müsabakalarında dünya ikinciliğini muhafaza eden Finlandiya güregçisi. ni mağlüp eden Yusuf Aslana da Fin- İandiya federasyonu tarafından kıy. Sü. velce metli bir gümüş tepsi verilmiştir. Yu. | biyei bedeniye tahsil klübüne te-İde beden terbiyesi hocaları yetiştir. uf Aslan da bu tepsiyi memleket | Federasyonu fenni müşa- virliğine memur dilen eski Koşucu Besim, Teknik Müşaviri oldu « Amerikalı atletizm antrenörü Lewı sin parasızlık bahanesiyle baştan sa. vulması üzerine, Besimin antrenör ta. İyin edileceği hakkında spor mahafi linde deveran eden şayia nihayet bu. gün tahakkuk etmiş bulunuyor. Ha. ber aldığımıza göre, Galatasaray kli bü kaptanı Besim yüz elli lira aylıkla İatletizm federasyonunun teknik mü. şavirliğine tayin edilmiştir. Uzun seneler süren dağdağalı spor hayatını pek yakımdan bi #imin bir gaye saydığı bu me raz edişi kendi hesabma sevinilecek bir şey olduğu kadar Amerikalıya aylı kveremiyeceği için yol veren te kilâtın da şimdi müşavir kullanabile, cek tahsisat tedarik etmiş olması yö. nünden ferahlanacak bir hidisedir. Ancak, işin en dikkate değer tarafı sadece bir pratik kogucu olmaktan ileri gidemiyen Resimin İsveçte ter. ederek Türkiy: miye mahsus ilim müessesesinde mu- anya Şampiyonu İle Dövüşecek Maks Bear'n Amerikadan Lon dünya şampiyonunun Londrada | tir. | Büyük Britanya ağır siklet şam piyonluğunu * bundan bir hafta| evvel kazanmış “olan Ben Ford Amerikalıya karşı çıkacaktır. | Siyah Kaplan Geliyor: Siyah Kaplan lâkabiyle anılan meşhur zenci boksörü Coe Lulz'in de ortasında Londraya gelip dö Zi kat'i olarak haber verilmek- Bu haberi işiten Alman boksit al meling dünya şampiyonluğu için carpışmaktan vazgeçmediğini, Luizin Avrupa seyahat! de zencinin yerini kendisine bırakmak istediğine delâlet | ettiğini söylemiştir. Ankarada Yapılacak Müsabakalar Türk Spor Kurumu atletizm fede. rasyonu tarafından 19 mayıs tarihi. ne tesadüf eden Atatürk spor bayra-| mi: için büyük bir program hazırla mıştır. Alınan kararlara göre Anka. ranin yeni stadında Istanbul, Izmir, Ankara şehirlerinin en kuvvetli a leri arasında atletizm müsabakaları yapılacak ve iki gün devam edecek bu müsabakalara takımlar 17 atletle iş.| tirak edeceklerdir. | Tesbit edilen programa göre birin. ci gün 100, 800, 5000, 400 manialı, 0 X 4 bayrak, gülle, cirit, yüksek ve uzun atlama müsabakaları yapıla- | caktır. Tkinet gün 200, 1500, 110 manlalı; 10.000, 400, 100 X 4, üç adım, diak ve İ çekiç atma müsabaakları yapılacak- İ tar. Müsabakalardan sonra puvan iti. bariyle birinciliği alan şehir takımına federasyon tarafmdı lecektir . mükâfat veri, | Mersin Tarsus'u Yendi Mersin, (TAN) — Mersin İdman Yurdu ile Tarsus Idman Yurdu ara. sında yapılan maçı Mersin İdman Yurdu 5 . 3 kazanmıştır. ———— allimlik eden şimdiki Türk atletizm) federasyonu reisinin yanma fen mü. şaviri olarak verilmesidir. Bu, süphe-| a i | İsiz Besim için bir şereftir. DE ETRİM YOLUNDA ilâd arabesini Rüzgâr müsaitti ım, Yelken açtım, On mili gittikten a Orak adalarına varacak ve karşısındaki çiflik ko - na çıkacak, dere tepe bir saat iyünce kendimi hara - benin ortâsında b Dantelâ gibi gi kıyı boyunda yük; uçurumlar sıralanmıştı asın çatik kaşları idi arya dağları, yani Pedas dağ arı işte bunlardı. Buralarda Da- ranın damadı Darvises, Karyanin mukavemetine rast gelmiş, Kar - yalı ve Halikarnaslı olan Herodo- te göre muharebe pek kanlı muş İran ordusu parça parça edi- lerek, Darvises te dahil olmak ü - zere bütün İran üserası kılıçtan ge kl ılardan Homer ida Troy muha. e şehri müdafaa edenler a şler. Hattâ bunların cen sediyor onlardan bir kısmını Mısıra da vet etmişler, ve Memfis şehrinde onlara bir mahalle ayırmışlar. Ge“ istediğim Etrim ha- rabesi eski Suakela (Kari- yot lisanınca Sun mezar ve Kela da Kral demekmiş) şehri yani krallar mezarı bir Nekropoldu. Karyalılara adlarmı veren kral Karm mezarı orada imiş. Texler küçük Asyasında bu şehrin bulu- namadığını yazıyordu. Fekat onu otuz sene'kadar evvel bir Rus bul müştu. Bu şehir, kürei arzın en eski şehirlerinin birisi olduğu için Amerikada Yale darülfünunu Pro fesörü Welis'in riyasetinde bir Ne- yet gönderdi. Ertim karadan dör sat mesafedeydi. Oysa ki İskende ri Kebirin harp arabalarından bi- ri şehrin sokakl, üzerinde te * kerlek dönmemişti. Bodrum bele- n ihtiyar bir katırla çeki- icik bir çöp arabası vard. Heyet Etrime çöp arabasile gitti- (Şimdi muntazam şöseler üzerin - de otomobiller mekik dokuyorlar. Yolun o zaman ne halde oldu - ğunu bildiğim için, başımı alıp kâ- yıkia gitmiştim, Kayık sağa -#0l2 gerpilen orak adaları arasından kaydı. Geniş kumsalın kenarına vardı. Demiri attım. Yelkeni sar - dım. Palamarı bir kayaya iliştirin ve dağ yolunu tuttum. : K 15 sonlarma doğruydu. İX turfanda arılar, alçaktan VI zldıyarak, erken ve ağır bir Yazn haberini veriyorlardı, Güneş Yakici idi, Kuru toprakları cehennem gbi yanıyorlar, ateş soluyorlardı. Ken dime kendimce bir seyahat videt” miştim amma ne havanm bu ka- dar kızgınını; ne de yolun bu ka- dar sarpını hesaba katmamıştım. Kayalar üzerinde yağmur birikin- tilerine raat gelirim diye yanıma Su da almamıştım. Kayalar kupku - ruvdular. DELİ Yazan: Halikarnas Balıkçısı Geçtiğim yerlerde her şey mu azzam, Bilhassa amudi cesamet - ler, devlere taş çıkartacak mikyas ta, Başka “yerlerde dağ diye ani- lan tümsekleri, buradaki dağ yar- larınm arasına sıkıştırıvermek mümkün. Bir kenardaki koca bir orman, insanın gözüne ufacık bi çalı kümesi gibi görünüy: dükçe, insanın üzerine abanan w- gurumdan İnsan gözlerini ayıramı yor. Günkü.» bakışmızın “ himayei mâneviyesile o desteklenmeyince kayaların, yamaçların, ormanla rin, paldır küldür üzerinize rilivereceğinden korkuyorsunuz. N erede ise, çalılar arasından yırtıcı nâralarla sorguçlü miğferli, Karyalıların kendi icat - ları olan tunçtari silâhlarını, İki Kulplu kalkanlarmı sallıyarak üs- tüme fırlıyacaklarını sanıyorum. Topraklar üzerinde vaktile Kar - yalılar, İranlılar, Misslalılar, Pe - lasgeler, Fenikeliler, Lidyalılar, Lelegler yürümüşlerdi. Karşıma üç zirveli bir dağ çık- trdağın üç zirvesi etrafında Sua Kela şehrinin duvarları görünü - yordu. Eni kunu alpinism icra ©- derek, issiz şehrin içine daldım. Büyük dehlizlere tuhaf kemerli mahzenlere, üç sütunlu kubbele - re rast geldim. Dört bin sene ev - vel yok olmuş olan insanların, aşk mlerin mezaristanı ölü bi- malar, çalılarin örtülü birçok en - kaz yerlerde serili durüyordu. Şehrin göbeğ sarpmıyan yüreğin Ette masallarında, insanları taş kesilmiş, put olmuş şehirlerden O gibi hikâyeleri » rm nerelerden ilham aldık - larını farkına vardım, H arabede süküt vardı. Fakat sulp halinde el ile dok lur kulakla işitilir süküt. süküt birdenbire bağırıverecek, Bu şehir dünyaya ait bir şehir değil #üküt, ellerini dudaklarıma basi- Yor ve oradan yüreğimi bile kav- ramak istiyordu. Yüksekçe bir divar üzerinden, aşağıya bir taş düşürdüm. Teşin aksi, bana derin kuyular dibine 2- tılan taşları hatırlattı. Gözle gö - rülecek kadar bariz bir mevcudi- yet olan süküt, taşm gürültüsü ü- şarak, onu kapadı. Bu kus uçmaz kervan geçmez olan ara benzemi şehrin çoktan deydim. Birbir MEHMET H luk ve Siz yürüdükçe, ağır bir g* un kunduralara yapışması bi, harabe insanım tabanlarına © yor. İnsan dolaştıkça duvarlaf sıkıcı bir dolâk bürgüsü £İ ım ruhu etrafına kat kat #” rlıyo Her sütundan her dehlizden * rulacak bin bir sual var, Fakat Dİ böyle olunca, kim sorar, ve ki9 cevap verir? Harabenin kuşları d$ ... Tıpkı Çerkes * arabede bir uğursuz! ediyorlar. Sükütu ihlâl etmiyor * lar, ehir denince, insanın önüM okaklar, gülüşen oyn * şan çocuklar gelir. Bu harabeğef da en uzak - $€Y çocuklardır. Allah O göstermesi buraya gelmesin, ÇünK pmaca oynâ* ar yi nsunın ukla: gelip salar, kö çocukları kap: hazmede! oynassl dehlizler çocukları gizler de, il€ tebet göstermez. Suakelâyi anla” mak bir kâbus anlatmıya benzi * yor. Burusinin pek sapa bir yer O duğuna şükretmeli. Dıvardan baktım. Dağ eteğin ” de, topraklar arasmda toprak &* bi sürünen küçücük Etrim köyünü gördüm. Vakit geç idi. Köye giğ? cek zaman kalmamıştı. Yine d# niz yolunu tuttum. Niyetim Sus” kelanın beni kovalıyan sükütün * dan kaçmaktı. Akşam nereden fi” ladığı belli olmıyan bir rüzgâ” uçurumlar Üzerinden © aşarke” Suakela ve Karya hakkında tu © kaf tuhaf şeyler anlatıyordu. u Pedas dağları ahalisi ne 4€* yip şeylerdi. Binervaya tap* ları vardı. Herodota göre memle * ketin başma bir felâket geline” in baş rahibe“ si çetesine upuzun bir sakal t8* e bir köşe k aklambaç Minerva mabet kar, ve el âleme öylece görünür * mliş. İşte bunu düşünüyor, seb*” Vihi keşfe uğraşıyordum. Bir de önümde ne göreyim? # patlak gözlü, upuzun ** sa boj cücem$si kalli bir İnsan var. Bu bir gi salıverdi ki, iliklerime kadar dÖ nuyorum, sandım. Herif bu gefef insan, birdenbire, öyle makaraları salıvererek kahkab” larla gülmiye başladı. Dağ başı” da başı boş gezen bir deliye çat * mıştım. Böyle münasebetsiz bir Y” arkadaşının yanım sira yürümesi” ni istemiyordum. Kaşlarimı çat © tım. Bir Seydi Battla Gazi nârs saldım, Bizim âvaze, herifin Gğ ” lığından baskı çıktı, Herif be kaçıyor, hem yordu. Delini” Kahkahası Podas dağları uçuru”” larında akisler biraka bıraks U ” zaklaştı. (Arkası var)