Paraşütle atlıyan gençler halkın alkışları YEŞİLKÖYDE RÖPORTAJ Paraşütçü gençler anlatıyorlar ürkkuşu bayramı, İstanbul- ların senelerdenberi gör- kilde kutlandı. Ye- iy kara yolları, daha alaca karanlıkta tutulmuştu. Sirkeci ista ancak uzaktan tavaf edebiliyordu ri girmek, hele bilet gişesine yaklaşabilmek, k bir hava rekorunu kırmak- sokulamıyan halk, bu sefer otobüslere, otomobil. lere hücum ettiler. Otobüslerde, umluk yer temin edebilmek mruk yumruğa gelenler var- nu, lere hrin bütün nakil harekete getirilmişti balık Trenler, teha yüzür istasyonunda saatlerce beklemiye mecbur oldular. Kalkabilenler de, Kumkapı ve Yenikapı istasyonu: dan İleri gidem: kalkan tren Yeş de v ğer trenler de pek güçlükle sefer yapabildi vasıtaları Fakat kala kla biter gibi değildi. n Sirkeci pe ıtırlı sıcaklığını taş yan emsalsiz bir Mart ha- vası esiyor. Yeşilköy uçak müthiş bir insan kalabalığının çemberi içinde... Yüz binden fazla bir halk kitlesinin teşkil ettiği bu kalabalık, Yeşilköy meydanının be- Tini, canlı bir kuşak gibi sıkıyor. Göz alabildiği kadar uzanan ye- gil ovada, seyyar bir ordugâh man- ar ve ordugâha, durmadan tler geliyor. Trenler, ©- tobüsler, otomobiller, Istarbulun dört bucağından topladıkları kafi- leri, hep buraya, Yeşilköyün bu engin yeşilliğine yığıyorlar. Türkkuşu, nasıl bir mucize ile 18- tanbulun böyle Kemen de dörtte ü- çünü bir mıhlâdız gibi kendine çe- kebildi? Bunu, artık merak etmiyorum. Çünkü, alanm ortasında duran u- çaklara halkın nasıl içten gelen bir yakmlıkla baktığını, onlara biraz daha yaklaşabilmek için atlı polis kordonunu nasıl çılgınca Yardığmı gözlerimle görüyorum. ürkküşu, artık mill bir sem- bol oldu, Bayramın da bu sembole uygun düşecek bir milli te- zahür şeklini almasından daha tâ- bif ne olabilirdi? Kalabalığın sedleri yıkan dalga- lar halinde (alan) a hücumu, 8a- trecesini gösteriyor. , biraz geçiyordu ki, alında faaliyet başla- nanlar arasında alanı, on bir Uçman gözüme ilişiyor. Yanma yaklaşıyorum karakteristik ası var, Soruyorum — Nasil, heyecan duyuyor mu- gunuz? ör. Bu gülüşte, bizim gibi için saklan- k bir istihza dalgası sezi- yorum. — Heyecan du Doğrusu cok k mi7... diyor, evet. beyeranlı yım. Amma, bu bir sevinç heyecanı... — Birazdan uçacaksınız değil — Evet Uyacağım. Atlanan bir merdiven basamağı olsa, insan ancak bu kadar kayıt sız olabilir — 700 .. Belki de 800 — Şimdiye kadar paraştitle kaç defa atladmız? — Bu seferki 26 ncı atlayışım 0- lacak., İlk uçuşumu bir buçuk 86- ne evvel, Vecihinin motörlü ta; uçacağım. Sonra da at- yaptım. Aman, ne zevki Musiki muallim mektebi. çin Ankaraya gelmiş- i bir tesadüfle, Türkkuşu )dı. Oraya girdim kadar bağlıyırıdır ki, uçmadığım zamanlar, &deta hasta olurum. — Ya paraşütle nz? Mesleğime o — Doğrusu ilk atlayışımda bilmem nasıl &n içim ge cıklanır gibi oldu. K boşluğa bırakırken, kendimde bir tuhaflık hissettim. Amma, şimdi oda geç- d. Artık, atlamak ta uçmak gibi tabif geliyor be Bayan Yıldız Uçman, yerde du- ran kapalı bir paraşütü gösterdi — İster misiniz, paraşütle nasıl atlağığınızı anlatayım.. — Çok men Yıldız... (m) kilo ağı çantayı, kuş tüyü bir yastık tutar gibi, çevik bir hareketle başından geçirdi. Bir yandan da bana tarif ediyor. du: — Paraşütün önümdeki parçast- ha emniyet paraşütü derler. Esas paraşüt, arkamdakidir, B arada paraşütün parçala- rını çenkellere taktıktan sonra, eliyle solda bir halkayı var- hiziyle çeker gibi yaptı — İşte, dedi, paraşütü böyle a- Çantanm bağları çözülür, evvelâ, rehber paraşütü dediğimiz küçük kubbe. onun arkasından da büyük kubbe dışarı fırlar. Sonra gülerek ilâve etti: Ve. halâskâr şemsiyemiz reydana gelir! — Ya. paraşüt açılmıyacak o- ursa?... — Buna imkân yoktur. Tayya- reciler, hiç bir işi tesadüfe bırak- mazlar. Bayan Yıldız, 335 te doğduğuna göre, bugün 18 yaşmdadır. Kendisi. ne, akrabası arasında tayyareci 0- lup olmadığını sorduk: — Hayır! dedi. — En büyük arzunuz? Bu sualimi alâka İle karşıladı: — En büyük arzum, tayyareden pek korkan annemi, yanıma &lıp u- gurmaktır! O kadar uğraştığım halde bir türlü kandıramadım. İlk tayyareci yazıldı de, ağlamaktan iki gözü iki idi, Sonra gitgide alıştı, Paraşi atladığımı duyunca, epeyce telâş etmişti. Ne kadar olsa, anne... çarir.. arasında Türkkuşunun genç — En çok, kaç metreden atladı- niz? — 2100 metreden... En az atlayı- şım da (400) metredendir. Yüksek. lerden atlamak, hem daha zevkli, h daha kolay olur. Bilâkis, al caktan atlayışlar, biraz tehlikelidir. kü, irtifa az olduğ n açılmasma vakıt kalmaz. an Yıldızdan sonra uça- cak olan Hikmet Yay'la konuştum. Ve ona ilk olarak niçin “Yay,, soyadını aldığını sordum. Güldü — Tayyaveciler, havada yay gi- bi gergin durmalıdırlar! Bay Hikmet, göre, uçuşlarına İzmirde başlamış. İnönü kampmda yelken uçuşl görmüş. Ankarada akrobasi hi leri yapi Ve nihayet pilot olmuş. Diyor ki: — Tayyareciliğe, küçüktenberi hevesim vardı, Çocuk yaşta İken, tayyareye binmiye kendimi alıştır- dan, para» bana anlattığma a alışmış! mıştım. Paraşütle ilk atlayışımda. epey- ce heyecan geçirdim. Fakat, hu fev. kalâde tatlı bir heyecandı. Paraşti Bir Plânör ve cesur plönörcüleri gökyüzüne muvaffakiyetli bir uçuş ve iniş yapıyor 7 Türkkuşu o plânörlerinden bir başkası uçus anında m ME çıkmıya hazırlanıyorlar Cesur plönörcü ve paraşütçü Bayan Yıldız vazife başında süzüle süzüle inerken, duyulan zev- kin derecesini size tarif edemem. Hele toprağa inince, arkadaşları- mın boynuma sarılarak beni tebrik etmeleri, bana bütün yorgunluğumu unutturur! U olarak Hüseyin Uçar- Wi konuştum. O da, birkaç dakika sonra; paraşütle yere atlı yacaktı, Bana hayatını kısaca an- ti — Kayseri Amerikan köllejinde okudum. Ankarada plânör mekte- binde tayyareciliği öğrendim. Tik paraşütle atlayısım, 985 senesi ey- Tülündeğir. (Ano hin) in idare ettiği bir tayyare İle (900) metre yükseğe çıkmış ve 0- radan atlamıştım. Bu seferki 14 ün cü atlayışımdır...., ( Arkası Sa 10 Sü 4 de | Uzmanlardan Yüzbin Istanbul lu TürkkuşunU kutladı (Başı 1 incide) / rulmuştur. Size sporların © Ty tatlısını yaptıracak ve sizi YÜ sağ, kafası işlek, sinirleri sağ lârak yârma hazırlıyacakır. kuşu sizin klü vada uçtuğunu gördüğünü: ler. size söyledik nü anlatmalıdır . öö Kartaldan daha çok bilgili ou, ucan bu gençlerde sağlam VÜĞÜ Tae, olgun kafa, sağlam bir sinir X ğe Bütün Türkiye bugün onlarls ö“ yor. . Büyük ve küvvetli Türkiye İİ, mak hususundaki dileklerimiz df mizin ucmak İstediğini <ördüğ yy. gin hakikat olacaktır. TürKİY* 4g 4 ün ucan bir senelik istivor. . g# türk gençleri: Türkkuşu sizin” Mazide” e her seyi verecektir. Sağlam sağlam Kafa, sağlam sinir ve varm.. Bütün bunları Türk$ bulacnk ve alacaksmız. « ; Türkkuşu Tayyareler Faaliyette N Çok alkışlanan bu'mutukta. ye” ra. Türk kuğu tayyarelerinin © d risleri başlamış, ilk olarak taYU gi Zekinin idaresindeki bir tayt aye” kasına Mehmedin idare et€ rü bağlıyarak havalanmıştır * Akrobasi Uçuşlarf | 4 Hıncahınç bütün bir sahay! * iyif ran on binlerce İstanbulun? gi“ ları ve “yaşa... sesleri uzay” 4 derken, katar da hayli yüksel ye çok yükseklerde plânör tAYY. ye” olan irtibatını keserek havada “ei sma perende atmıya ve diğe akrobasi hareketleri yapmıy4 mıştır. i Bu muvaffakıyetli hareke ey” sonra, muallim Vecihinin İS ye deki motörlü büyük Türkkusü ye” ütçülerimizden paraşütç e bar ya g* 0 la! b resine Hüseyin ve Hikmet binerek mıslardır . Tayyare 700 . 800 metre dikten sonra, evvelâ Yıldız yet tayyareden aşağı atmıştır. Here la takip edilen ve şiddetle siki | bu atlayış, muvaffakıyetli bif gök” nihayet bulmuş ve Hüseyin — yet met de ayni şekilde parasi. # inmiğlerdir. Halk plânöreüleri 9 * enmimi takdirleriyle Karsıl dır . Plânör Uçuşlar! o Bundan sonra yine Vecihini” ağ» resindeki tay'yarenin arkasın yy” lanan plânöre, evvelki gün - * parkına inen genç pilot AH tir. xi” Ait, pilânöriyle havada bir yi ” Ialar atarak, döne döne #9 İİ miş ve uzun uzun alkışlanıBıfU e Aç Bu akrobasi hareketlerin! sein u liyle paraşütçü Ferit ve Tev v | metreden atılışları takip e deri, üçü havada muavin parasü” esi) açarak süzüle süzüle sahaY* i lerdir v Bu son gösteriş halk üzerini # kı bir heyecan uyandırmı$ yerinde bir tesir yapmıştı”