22 Şubat 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

22 Şubat 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

B 22.2.- 087 No. 48 YAZAN:, ZİYA ŞAKIR Küfede Bu Feci Hadiseler Cereyan Ederken Mekkede de Hüseyinin Akraba ve Dostları “Arasında Mühim Müzakereler Oluyordu Mukatil, İbni Ziyadım dostu olmak & beraber, ehli beyte karşı gizlice Ürmet ve muhabbet besliyenlerden * Onun için bu mâsum yavruların U derece gaddarlıkla şehit edilme - €rini bir türlü hazmedememiş.. Hâ- Tisten feci bir intikam almıya karar Varmişti. Hârisin ellerini, ayaklarını sımsık! glatarak önüne katmış.. İki mâsum Yavruyu şehit ettiği yere getirmişti. (_)Tüda gördüğü manzaradan tüyleri ermiş: , — Hey Allahım!.. Her şeye, kadir Sİin. Nasıl oldu da, bu canavar heri- fin ellerini kurutmadın. | Diye, söylenmişti. Feci manzara ıtüM!i.ı'ızam, cidden fecidi. Başsız iki _çük vücut; yanyana, yere seril- Mişti. Beyaz gömlekleri, alkan içinde « Çocukları müdafaa ederken, ağır Sürette yaralanan kadın, henüz ve - etmemişti. Aldığı kılıç yaraların biraz evvel vefat eden oğlunun Yanma sürüklenmişti. Mukatil, ihtizar halinde bulunan adının üzerine eğilmiş: — Ya, hatun!.. Söyle, bu iş nasıl oldu?, Demişti. Kadın, güçlükle vakayı hikâye etmiş.. Sonra kocasını göste- Terek: | — Allah, bu adama lânet etsin. Dedikten sonra, derin bir (ah...) Sekmiş.. Vefat etmişti. Mukatil, çocukların başlarile ce - Setlerini almış,. Elleri sımsıkı bağlı olan katil Hârisi de önüne katmış.. Fırat kenarına inmişti. Orada, o kanlı başları kendi elile Fırat suyun- da yıkadıktan sonra, gövdelerile bir leŞÜrmi.ş.. Bir hurma ağacının dibi- he defnettirmişti. Sıra kalpsiz adamda Sıra, Hârise gelmişti.. Bu melun Adam, artık kendisine mukadder olan &cı âkibeti hissettiği için korkudan il tiril titremekte: — Mükâfattan vazgeçtim.. Affedin i.. Ben bu işleri, ancak İbni Zi- Yadm telkini ile yaptım Diye, feryat etmekte idi. Mukatil, onun ellerini çözdürmüş.. kuvvetli adama ellerini tuttura - Tak, bir çarmıh gibi gerdirmişti. Ve Sonra, kılıcını çekerek karşısına geç Mişti. — Ey melun!.. Söyle. Ahrete, han Bi yüzle gideceksin?.. Resülü Ek - :ş;nden. hangi dille şefaat istiyecek- H Demişti. İlk kılıç darbest ! Mukatilin ilk kılıç darbesi, Hâri - Sin sağ koluna inmişti. Bir anda eli, ileğinden kopmuş, kanlar fışkıra - Tak yanma düşüvermişti. İkinci dar 'Ada, ayni şekilde, sol koluna inmiş Hâris, sırtüstü, yere - devrilmişti. Mukatil, derhal onun üzerine atıl- 1$; kılıcımın ucunu,-sağ gözüne da Yamıştı. Kuvvetli bir bilek hareketi- , bu gözü çıkarıp atmıştı. Arkasın- » öteki gözünü de oymuş.. Kılıcı- İm ucunda sallanan bu kanlı gözü, İzaklara fırlatmıştı... Ve sonra, sert bir kılıç çalışile, kellesini koparmış.. Her tarafından kan sızan bu başı, a- Yaklarınm altına almış, töpuklarının Utmda parçalamış.. Yanmdaki adam a: — Bu melün vücudü, toprak kabul #tmez. Şuradan, çalı çırpı toplayın. onu. ateşe yakın. iye; emir verdikten sonra, atına ıtl—hlmıış.. Oradan uzaklaşmıştı. Meakteda müki SAA Küfede, bu feci hâdiseler cereyan *derken; (Mekke) de de (İmamı Hü- .eyih) ile akraba ve dostları arasın- & Mühim müzakerelere devam eyle- Ttekte idi. (İmamı Hüseyin), Küfedeki vazi- #tten haberdar değildi. Buna bina - b tasarladığı programı biran evvel Tatbik etmek fikrinde İdi... Halbuki; civarından uzaklaşmasına taraftar değillerdi. Bazı zevat, ve ezcümle İb ni Abbas, (İmamı Hüseyin) in (Ye- men) taraflarında daha büyük em - niyet ve selâmet içinde bulunacağı- ha kanaat getirmişti. Fakat; ısrarla rına rağmen, (İmamı Hüseyin) i, bu hususa bir türlü ikna edememişti. (İmamı Hüseyin), katiyyetle şu ceva bı vermiş: — Hayır!.. Yemen, benim için emin bir yer olamaz. Ben, Yezidin takip ve tazyiklerinden masun kalabilmek için, İran ve Horasan taraflarına git meliyim. Gerek (İranlılar) ve gerek (Türkler) tarafından hürmet ve sı- yanet göreceğime eminim... Zaten, siz de bilirsiniz ki; (Emevi oğulları) nm bu saltanatları uzun sürmiyecek tir. İslâm dininin — mukadderatı, (Türkler) in hâkimiyetine intikal e- decektir... Ceddim (Resulü Ekrem), kaç kere Türkleri methüsena etmiş.. ve müteaddit defalar da; (Ümmetimin — idaresi, sonunda Türklerin eline geçecektir.) (1) Demiş.. Bizi, istikbal hakkında i - kaz etmiştir. Hiç şüphe etmiyorum ki; bu hadisi şerifin ahkâmı, yakın zamanda tahakkuk edecektir. Bahu sus (Müslim) Küfeye gider gitmez bize mektup göndermiş; Küfelilerin bize karşı olan hissiyatını bildirmiş tir... Onun bu mektubunu, Küfeliler de teyit ettiler. Onlar da müteaddit mektuplar gönderdiler. Vaktile ba - bam (İmamı Ali) ye, ve biraderim (İmamı Hasan) a karşr yaptıkları muameleye - nedamet * ettiklerinden bahsederek; beni ve ehli beytimi, bü tün varlıklarile müdafaa ve sıyanet edeceklerine teminat verdiler... Görü yorum ki, benim selâmet ve emniye- tim, ancak o taraflardadır. Buna bi naen, biran evvel ehli beytimi top- layıp hareket etmeliyim. Demişti. Hüseyinin Mekkeden hareketi Ve.. Bütün rica ve ısrarlara rağ - men, gizlice hazırlıklarını ikmal et - tikten sonra: - hicretin 64 üncü se . nesi - Zilhicce ayınin 10 uncu günü (Kâbe) yi ziyaret ve tavaf etmiş.. O gece, sessiz sadasız, Mekkeden hare ket eylemişti. (2) , (İmamı Hüseyin) in refakainde bu lunanlar - ekserisi çocuk ve kadın o) mak üzere - yemiş iki candan ibaret ti. Bunların içinde, elleri bihakkin kılıç tutanlar, yirmi beş kişiyi müte caviz değildi. (İmamı Hüseyin) in hareketi, (Mekke) de bulunan (Ali Resul) mensuplarile muhiplerini çok müte- essir etmişti. Bunlar, artık (İmamı Hüseyin) in hayat ve âkibetinden ta mamile ümitlerini kesmişlerdi. (Arkası var) (1)Hadisi sahih: (Aharü mayem. lüke emrü ümmeti beni kantura) (2) Bazı tarihler; İmamı Hüseyi - nin hareket gününü; hicretin 60 ın- cı senesi, ve Zilhicce ayınin da 3 ün- cü"ve yahut 18 inci günü olarak kay dederler. “*raba ve dostları, onun (Mekke) ve Çi a SAGLIK ÖGÜTLERİ LOKMAN HEKIM ""Ge;evsıî(;ık kalkanlar Yaşlılığın bu can sıkıcı hali ol- masaydı ihtiyarlamamak daha ko lay olurdu. İnsan yaşlandıkça he- kimler, daha çok uyuyunuz, der - ler. İyi nasihat, onu tutmak tatlı olacak ama, imkân bulunsa! Uy - kunun ilk saatlerinde rahat bırak sa, sabaha doğru, uykunun tam tatlı zamanlarında sıkıştırır, sık sık kaldırır. Bilirsiniz ki, bu zaruret prostat denilen mesaneye yapışık o küçük uzvün büyümesinden ileri — gelir. Bunun büyümesi yaşlılık, yani el- li, elli beş yaşına gelmek neticesi olmakla beraber gençlikteki hata- ların neticesi olan bir hastalık o- nu kolaylaştırır. Galiba gençlik- lerinde hata işlemiyenler pek az bulunduğundan olacaktır ki, o ya şa gelmiş erkeklerin hemen hemen yarısı buna tutulur ve geceleyin sık sık kalkmıya mecbur olur. İlk zamanlarda bu zaruret saba ha doğru gelir, tatlı uykudan kalk mıya mecbur eder, fakat işini ça. buk bitirerek tekrar yatabilir. Git- tikçe zaruret daha erken gelmiye başlar, uykuya yattığından bir sa- at geçer, geçmez tekrar uyanır. İ- şini görmesi de gittikçe Uzar, hem de işini kesik kesik görür. O va- kit uykusu da kaçar. Tekrar yat- sa da uykusu kaçar, uyuyamadan yine kalkmıya mecbur olur. Daha sonraları iş daha karışır, idrar büsbütün tutulmasa bile pek kesik kesik gelir, çok sıkıntı verir. Tutuklukla beraber miktarı da artar, günde üç litreye kadar çı - kar. Böyle bir taraftan da mikta- rı arttığı, bir taraftan da tekmil çıkamadığı için rengi bozulur: İlk zamanları berrak iken gittikçe bu lanık, dumanlı olur, bazan kanlı olduğu da vardır. Bunlar mesane- nin iltihaplandığını gösterirler. Bütün bu rahatsızlıkların çaresi ameliyat yaptırarak prostatı çıkar maktır. Sabırsız olanlar bu ameli- yatı erken yaptırırlar, rahatsızlık tan kurtulurlar. Fakat ameliyata herkes, çabucak razı olamaz, müm kün olduğu kadar sonraya bırakır. Zaten rahatsızlıkların çoğu dik- katsizlikten ileri gelir. Meselâ ba- harlı, salçalı yemekler, kuvvetli et ler hele mayonezli balıklar rahat- sızlıkları arttırırlar, gece kalkma- yı daha sıklaştırırlar. Aksi olarak, yaşlı adamların birçoğu kuvvetle- rini artırmak bahanesile böyle ye- meklere düşkün olurlar. Akşamcı olanlar da, akşamcılığı ileri götü - rerek pek karışık meze yiyenlerde o rahatsızlıklar daha ziyade artar. Onun için bunlardan korunmak rahatsızlıkları haylıca azaltır. Soğuk o rahatsızlığı artıran bü- yük sebeplerden biridir. Bütün vü- cudü, vücudün yalnız bir tarafını üşütmekten bile korunmak lâzım- dır. Yelek, don, kemer, çoraplar hep yünden olmalıdır. Terli iken ha va cereyanından sakınmalıdır. So- ğuk gecelerde yataktan kalkma - mak, yatağın yanındaki ördeği yorganın içerisine almak bile fay- dalı olur. » İnkibaz rahatsızlığı arttırır. Li- net verecek ilâçlarla, meyvalarla tenkielerle bunun önüne geçmeli- dir. İdrar tutukluğuna meydan ver- memek için muntazam vakitlerde üç saatte bir, iki saatte bir mesa- neyi boşaltmanın faydası olur. - Şimendüfer, hele otomobil yol- culuğu rahatsızlığı artırır. Şimen- düferde işin kolayı bulunursa da otomobil, otobüs yolculuğunda lâs tikten mahsusi bir aleti taşımak zarurt olur. Geceleri arka üstü yatmıyarak sağa ve ya sola yatmak az çok fay da verir. Bütün bu ihtiyatlarla beraber rahatsızlık artar, idrar tutulur, il- tihabın devam etiğini gösteren a- teş sık sık gelirse ameliyata karar vermekten başka care kalmaz. EKONOMİ İstanbul piyasasının son bir haftada gösterdiği vaziyet HUBUBAT PİYASASI DURGUN İstanbul piyasasının, hububat, dan son haftadaki vaziyetini şu aşağıki zahire ve diğer mallar bakımın- satırlarda hulâsa edi- yoruz. Türkefis İstanbul mıntakası tarafından 12 ve 19 Şubat tarihleri arası için tanzim edilen raporlardan aldığımız bu malü- mat piyasa ile alâkadar olanları HUBUBAT : Hububat ve zahire piyasası geçen hafta olduğu gibi bu hafta da dur . gunluğunu muhafaza etmektedir. TİFTİK: Tiftik piyasası gevşek- tir. Esasen stok mal da pek azdır. YAPAK: Ruslar geçen hafta ol- duğu gibi bu hafta içinde piyasamız.- dan mal mübayaasma devam etmekte ve bu yüzden piyasamızda hafif bir canlılık göze çarpmaktadır. TÜTÜN: Mıntakamızm, Saray, Manike, Bursa, Gönen ve Avonya merişelerinde tütün piyasası açılmış- tır. Gönen ve Bursa da bugüne kadar oldukça mühim miktarda tütün satil- mıştır. Diğer menşelerde ise Bayramertesi piyasanm açılacağı kuvvetle tahmin olunmaktadır . BARSAK: Barsak piyasasında hiçbir değişiklik olmamıştır. Piyasa. ya az miktarda mal gelmektedir. Barsak piyasası geçen hafta oldu - ğu gibi bu hafta da durgun geçmiş- tir . DERİ: Deri piyasası geçen haf. ta olduğu gibi bu hafta da mütered - dit vaziyettedir. Almanyadan bir çck talepler geldiği halde Almanya e aramızdaki kliring anlaşmasının aleyhimize bir açık arzetmesi bu ta- leplerin karşılanmasma imkân vermi- " yor . b YUMURTA: Yumurta piyasası geçen hafta olduğu gibi bu hafta da durgun bir haldedir. Fiatların gele - cek hafta daha ziyade düşeceği nalâ - kadarlarca söyleniyor . BEYAZPEYNİR: Peynir piyasa- sında hiçbir değişiklik olmamıştır. Re- koltenin az olması ve fiyatların yitk- sek bulunması ihracata imkân verme- mektedir . KAŞAR: Piyasada hiçbir tebed- dül yoktu. PORTAKAL: — Geçen raporumuz- da Mısırdan şehrimize portakal mü- bayaası için geldiğini bildirdiğimiz Edvar Baruh Farku firması piyasa - mızda fazla miktarda stok mal bu - lunmaması ve fiyatlarm da yüksek olması hasehiyle iş yapamamıştır. FINDIK: Fmndık piyasası durgun bir haldedir. Hafta içinde borsada hiç muamele olmamıştır . ZEYTİNYAĞI: Zeytinyağı piya- sası geçen hafta olduğu gibi bu haf- ta da ayni vaziyettedir. Piyasamıza mülhakattan pek az miktarda mal gelmektedir . ZEYTİN: Zeytin piyasası geçen haftaki durumunu muhafaza ediyor. Ruslar mal mübayaa etmekte devam ediyorlar . AV DERİSİ: Diğer haftalarda olduğu gibi bu hafta da av derisi ü- zerine ehemmiyetli işler olmuştur. Halen tilki, kunduz ve tavşan oldukça zerdevaya da kuvvetli bir surette stok vardır. Alâkadarlarım ifadesine ve alış verişlerin gidişine göre, av de- risi piyasası şimdilik sağlam bir du- rumdadır . REKOLTE DURUMU: a — Bu hafta içinde hava kısmen bulutlu ve kısmen açık geçmiştir. b — Bu sene kışm şiddetli olmayı- şı ve havalarm müsait gitmesi bu se- ne meyva istihsalâtı için çok verimli olacağı kanatini alâkadarlara vermek tedir . € — Havalarım iyi gitmesi balık av- lanmasmna imkân vermiş ve bu hafta içinde oldukça mühim miktarda torik tutulmuştur . d — Piyasamıza gelen av derileri derhal satılmaktadır. Talep fazla, fakat mal azdır . da tenvir edecek vaziyettedir. Balık piyasası ne halde? Geçen hafta içindeki balık avı dur - gunluğu bu hafta da devam etmiş müştür. Azami 38 den başlıyan fiyat larda hissedilir bir tebeddül görül - müştür. Azami 38 den başlılan fiyat - lar 32 arasında tebeddül etmiştir. Us kumru akını ehemmiyeteini kaybet. miş, dahili istihlâki bile tatmin ede. miyecek bir vaziyete girmiştir . Yevmiye tutulan torik miktarı 6—8 bin çift arasındadır. Yalnız hafta içinde bir defa 45 bin ve bir defa da 23 bin çift torik avlanmıştır. Tatlı su balıkları da bu hafta içinde pek az avlanmıştır. Bu hafta en ziyade sevkiyat Yu - nanistana yapılmıştır. İtalyanlar an- cak iki gündenberi piyasaya çıkmış . H © KÜCÜK TİCARİ HABERLER Filistin — Polonya: Birkaç zaman danberi iki memleket arasında yürü - tülen müzakerelerin itilâfla neticelen. diği ve kliring anlaşmasının bu ayın 20 sinde imzalanacağı bildirilmekte - dir . Polonyadan Filistine sermaye ih - racı ancak Polonyanm Filistinde aktif bulunan solduna mahsuben müsaade edilecektir , Fransa — İspanya: Haber alındı. ği üzere Fransa İspanyadan kükürt almak arzusundadır ve kükürt istih « sal olunan mıntakanın nasyonalistler hükmünde — bulunması dolayısiyle Fransa, İspanya hükümeti ile yeni - den ticari münasebhete girişmek için teşebbüste bulunmuştur. Burgos şehrinde her iki devlet ara- sında yapılan görüşmelerde İspan - yanmn Fransaya kükürt teslimine mu- kabil Fransanm da 40.000 ton doma- tes almağı ve bunların bedelinin altın ile tediye etmeği taahhüt etmesi şart koşulmuştur . Fransa: 11—2 tarihli L'İnforma - tion'da. Tunusta yapılan beynelmilğıl sofra üzüm köngresi mü betiyle Almanya Suriye Tıicareti Almanya ile Suriye arasmdaki ti . cari münasebetler hakkında ecnebi gazetelerde şunlar okunmaktadır: Almanyanın Milletler Cemiyetin - den ayrıldığı tarihtenberi — Fransız mandası altında bulunan şark mem. leketleri ile muallakta kalan ticari münasebetinin gelecek ay — mevkii meriyete girecek olan bir anlaşma ile istikrar bulduğu bildirilmektedir İki memleket arasında yapılan ti - cari müzakerelerde bilhassa şu üç noktanın halline uğraşılmıştır : En ziyade müsaadeye mazhar mil. let muamelesi tatbiki iki tarafımn biri. birinden yapacağı ithalâtın kıymetçe nisbeti ,tediye şeraiti. Almanya Suriyeye yapacağı ihra - catın bedelinin yüzde 45 ini (her ay evvelki ayın tutarına göre) Suriye. Gen ithal edeceği maddelerin bedeli . nin tediyesi için karşılaştırmağı ta - ahhüt etmiştir. Halbuki son senelerde Almanya - nın bu memleketlere olan ihracatı it. halâtıma nazaran * — 1 ve bazan ö— 1 nisbetinde bulunmuştur. 1935 yılımda Suriye, Almanyadan 1.92 milyon Suriye lirası değerinde mal aldığı halde Almamyanın ancak 6.36 milyon Suriye lirası değerinde mal ihraç etmiştir . Yeni anlaşma suretine göre 1937 yılı zarfmda Almanya Suriyeden ö- nemli miktarda yün, pamuk, ipek, de. ri, hububat, naranjiye ,nohut, merci. mek, kayısı çekirdeği, deri ve zeytin « yağı ithal edecektir . Suriye parasmın Fransız frangma bağlı olması münasebetiyle kıymet « ten düşmesi, Almanya için ilk nazar. da siparişatını arttırmağa müsait bu- halen Suriye büyük miktarda teda - vülde bulunan Türk'âltm lirası üzeti: ne yapılmış olmaları ayni zamanda emtia fiyatlarının de- valüasyon nisbetinden daha ziyade yükselmiş bulunması dolayısiyle Al . manyaya bu hususta bir men!aat te. min edileceğini göstermiştir tarafından yapılan ihracatın bedeli - nin yüzde 45 i döviz ile tediye edile - ceği anlaşılmaktadır. Tediyat “Reichsmarknoten,, veya ni zamanda hususi takas muamele - lerine müsaade olunmamaktadır. Bu anlaşmanım tatbik sahasıdaki sadeliği dölayısiyle Almanyanın tedi- ye muvazenesi aktif bulunan memle - ketlerle olan emtia münasebeti — için bir örnek teşkil edeceği ileri sürül - mektedir . beynelmilel şarap ofisi direktörü tara- fından bir yazı neşredilmiştir. İsveç: İlkbahar buğdayı ekilen sa- hanın 1901 — 05 seneleri vasatisinde 6500 hektar tuttuğu halde zer'iyatın gitgide arttırılarak halen 66.300 hek.- tarı buldudu kaydedilmektedir . Bu vaziyetin, buğday cinsinin İs- veç iklimine göre ıslâh etmek suretile elde edildiği ve önümüzdeki ilkbahar mevsimi ekini hakkındaki tahminle - rin memnuniyet verici olduğu bildiril. mektedir. İtalya: Nazırlar heyetinin s&on bir toplantısmda şimdiye kadar ipek is - tihsalini himaye için tatbik edilen ka. nunun verdiği müsbet neticeler dola. yısiyle 5 sene için temdit edildiği bil- dirilmektedir . ? Bu kanun ipek kozası müstahsil - lerine asgari faiyat talep etmek hak- kını bahşetmektedir. Bu suretle ipek müstahsilleri cihan ,pazarlanndaki fiyat temevvüçlerinden karunmak - tadırlar. Macaristan: Milli Bankasınımn bir sirküleri mucibince alâkadar mali müesseseler önce Milli Bankanm mü - saadesini almadan yabancı ülkeler ta- rafmdan gösterilen grantilere karşı ö- dünç veremiyeceklerdir . Şimdiye kadar bu mahalde yapılan muamelelerin 8 gün zarfında ihbar e- dilmesi lâzımdır. Bundan başka, bu nevi ikrazat bloke bulunan Pengöler . le kardaştmlmıyacaktır BORSA [ T 30 ŞUBAT CUMARTESİ Paralar asriş. Satiış.. w Sterlin 619.— 1 Dolar 126.— 20 Fransız Fr. S Y Pa 20 Lire* 125.—e 20- Belçika Fr. 8— 20 Drahmi Z2.me 20 İsviçre Fr. e 5$75—e 20 Leva e 23 1 Florin e 66b.— 20 Çekoslovak kro. 70.— 75 2 Şiling 20.— 23.— 1 Mark 25.— 28.— 1 Zloti 20.— 22 Pengo 2l— Z23— 20 Ley ll M Dinar 48.— S2 İsveç kuronu 30.— 32.— Altali 1035.— —— 1036.— Bankadi 246.— Üt Çekler Londra, 617.— Gl9— Nevyork 0.79325 0.7920 Paris 17.0375 16.985 Milano 15.0775 15.0290 Brüksel 4.705 4.69 Atina B8.575 88.2875 Cenevra 3.4770 3.465 Sofya 64.345 64.135 Amsterâon 145 1445 Prag 22.75 22.6775 Viyana 4.2431 4.2294 Madrid 11.37 11.3325 Berlin 1.9716 1.975 Varşova 4.1875 4.1744 Budapeşte 4.375 413618 Bükreş 108.4275 108.0775 Belgrad 34.41 - 34.5225 — lunduğu halde, ticari. mukavelelerin karşısında ve Yeni anlaşma mucibince Almanya - “Sperrmark,, ile yapılmıyacaktır; ay- VAR Yi vi | aa a aiyez

Bu sayıdan diğer sayfalar: