19 Şubat 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

—— 19.2.937 EKOÖNÖMİ Zeytin ve zeytinyağı — #reğinin fiyatları yükseliyor SKUT * j A İ LN a . ithalâtı Zeytinyağı fiyatları bu hafta içinde bir iki kuruş kadar yüksel- Teeğir ea ö S miştir. Yemeklik yağlarla beraber bu yükseliş sabunluk yağlar- sinerîigt ıisghmsî;jîç;"â_n istsa îğşâ; da daAhı tesırın_ı_ göstermış.tır. .Yaglann dahî ziyade yukselecegır_xı yapılmıştır. Buna göre, Ereğlide ge: tahmin eden tüccar ve elindekimalları henüz satmamış olan bir | çen bir sene zarfında 2,298,649 ton kısım müstahsil piyasaya yağ çıkarmamaktadırlar. Sabunculuk- kömür istihsal edilmiştir. En fazla ta kullanılan araşit yağı da piyasada kalmamıştır. Sabun fabri- | istihsalât yapan müessese 665,222 No. 45 YAZAN: ZIYA ŞAKIR Yapamayacağım.. Karşımda Duran Siyah Elbiseli Biri Bana Gayız ve Hışımla Bakıyor. .. Y Vasiyet.. z | oıan"hal Kureyş kabilesine mensup Mü .lomer İbni Esat) getirilmişti... ayı , yanma diz çöken, Ömere, şu *ri söylemişti: ,ef Ey, İbni Esat!.. Sana üç vasi- Var, Bunların icrasını, senin djyoîruıanndfıl'(i temiz kana havale e- Yüz diz—m" Birincisi, bü şehirde, yedi Bi 'hem kadar borcum var. Deve- li üldur. Sattır.. Bu borcumu öde.. ğ.mıc“lı ehlibeyt yolunda feda etti- Şu l_la.nlı vücudumu, ayaklar al- Üçün Siğnetme, Bir yere defnettir... a Cüsü; (İmamı Hüseyin) e bir Bunıup Yaz. Hâdisatı, ona - bildir... ıty"“'dm başka, bir ricam daha ka- : ki.. O da; bu gürbet diyarda, Tsesiz kalan, iki masum evladım- * Onları da... '»i"g!slhn. sözlerini İkmal edememiş- Te lrğen_bı:e kendini tekrar kaybe- İbni z İ Ter İbni Yat, omuzundan tutarak Ö- 1 geri çekmiş.. Arkasın- Sa d“"-fl adamlarına dönerek: hlı; ;ıîlıshm' emirülmüminin aley - İ alkı isyan ettirdiği için siya - h katledilmelidir.. Odadan alm, hu:"n kapısma indiriniz. Orada halk Urunda katlediniz. T İ vermişti. Ulmîşm- © anda, arkadan bir ses işi- ti. Genç bir adam: mu_ Yâ, Emir!.. Müslim; bugünkü Cadelede, benim babamı öldürdü. cellıx katletmek benim hakkımdır.. Dîu!k Vazifesini bana ver. ,mgaiî&t-- İbni Ziyat, bu teklife Biz tak at etmişti... Müslim, bir ge- Türenin a #renin önüne indirilmişti... Etrafı, tarafımdan çevrilmiş olan mey- İ cellâtlık vazifesini üzerine kirı © delikanlıya teslim edilmiş-: Deı_(lhç İneceği Sırada... b._,u,__h"m" kılter çekmiş, Müslimin ı“nunum geçmişti. Bu kılıcı, sağ ko- A _bütün kuvvetiyle kaldırıp, bi"len-hire boşî'nuım indıîecegı anda, taya h qelıkqlınm gözleri bu nok : kilmiş.. Vücudu, sanki taş ke- / durüyorsun?.. , b dirse, Sö, ne kılıcı. hnı:'lm yükselmişti... Fakat deli -| İ büyük bir korku ve heyecanla: İhnd._myır" Yapamıyacağım... Kar- bt düran siyah elbiseli, siyah am- hık.yî,u birisi, bana hışım ve gazapla F, mğîm'! Titriye titriye geri çekil- dan Şan, İbni Ziyadın 'cellâtların- tada İri ilerlemiş.. Kızgın güneş ab emr bir yıldırım gibi panlıyan kıl- M“ıl* Vürür savurmaz; . kahraman ,..tılmm başı, bir anda kopmuş.. Et- larıdk““" saçarak, birkaç adım i- Oğru, Yuvarlanıvermişti.' Oğlum Ziyat; Müslimin iki — küçük bi ün Küfede bulunduğunu işitir, 3 hemen emir vermiş: R;__B“ çocuklar, derhal bulunsun... Setirilsin. klul -« Kahraman Müslimin al- 'um"' henüz kurumadan, iki ma - Tnj z“'_"lldmm da buldurulması için, iyadın adamları, hemen o anda Sharriyata girişmişlerdi. “:iîr tarafta tellâllar bağırmış.. Müs tehdi Socuklarını saklıyanlar ölümle 'nukt' Ve yerlerini haber verenlere leatlıı- vâdedilmişti . Örü Ükâfat vâdi, yine bir takrm ca - mim"e gammazları harekete getir - ığhlî Beyt taraftarlarından bir çok- başgöstermişti . bîrî: iki masum çocuğu, kıymettar köşi €Manet gibi evinin kuytu bir b.,n © saklıyan Kadı Şerih; evinin a Acağmı ve çocukların bulunaca- & düşünerek, çok ıstıraplı dakika- Betirmekteydi. ÜN (iün. bu'arrada, (Besta) da SO A AR fa lzerine vatırılmıs. Darüle-| * konarak ertesi gün, (Medine) yeha. reket edeceğini haber almış.. Bu iki kıymetli emaneti, bu kervanla Medine ye göndermiye karar vermişti. — Çocuklara bu kararı bildirmek için onları yanma getirtmişti. Mensup ol. dukları hanedanm bütün mümtaz evsafma malik olan bu zeki ve hassas çocuklar, Kadı Şerihin odasıma girip te onun mükedder ve müteessir çeh- resini görür görmez : — Yâ, Kadı!.. Bize, niçin böyle ba. kıyorsun. Gözlerinde, bizden gizlemek istediğin yaşlar var.. Yoksa babamı. za bir hal mi oldu? . , Demişlerdi.., , Kadı Şerih, artık kendini zaptede. memişti. Bu iki masum yavruyu bağ- rıma basarak ,gözyaşlarına büsbütün cereyan vermişti. , Çocuklar, biribirlerine sarılmışlar; acı gözyaşları dökerek : — Bu garip diyarda, babamızdan mahrum kaldık. Şimdi biz, ne yapa - cağız?. Diye feryat ve fiğana başlamışlar. dı. ”Bari Medineye gidelim!,, Kadı Şerih, onları güçlükle teskin ve teselli edebilmiş: — Size, bütün hayatmızda babani - zım yokluğunu hissettirmek istemez - dim. Fakat ,görüyorum ki; hayatrmı bile sizin uğrunuzda feda etsem, yine sizi. müdafaaya muktedir değilim.. Burada ,büyük tehlike içindesiniz.. Si. zi bu tehlikeden kurtarmak lâzım.. O. nun için ,bağrrma taş basacağım. Bu acı mecburiyetle, sizden ayrılacağım. Kervan reisine teslim ederek sizi Me. dineye yollıyacağım . O kadar sevdikleri babalarının feci ve kanlı âkibetini öğrenen çocuklar, artık ondan Ümitlerini kestikleri için: — Evet.. Bir an evvel Medineye gidelim. Hiç olmazsa, anamızın kol . ları arasımda kalbimizin acılarını din. direlim , Demişler.. kervana katılmıya mu- vafakat etmişlerdi. Kadı Şerih; bu iki yavruyu (Esed) ismindeki kölesine (1) teslim etmiş; şehir haricindeki hurmalıklar altına konmuş olan kervana göndermişti. Esed, bu çocukları kervan reisine teslim edecek.. beheri için de yüzer dirhem verecek.. bu iki masum yol . cunun müreffehen ve muazzezen se. yahatlerini temin eyliyecekti. Esed ,çocukları almış.. tenha yol . lardan dolaşarak ,şehir haricine çı . karmış.. hurmalıklara giderek ker . varı aramış... Fakat, bir saat evvel hareket eden kervanın taze izlerinden baska bir şey bulamamıştı . Esed ,çocuklarla kısa bir müzake . reye girişmişti. Onları, tekrar şehre getirmek istemişti. Fakat çocuklar: — İşte!.. Kervanm izleri görünü . yor, Biz, koşar yetişiriz. Demişler.. bir an evvel analarına kavuşmak içir bu fikirde israr etmiş- lerdi. ( Arkası var) (1) Bazı tarihler (Esed) i kadı Şe- rihin oğlu diye kaydederler. " SAĞGLIK. ÖGÜTLERİ LOKMAN HEKIM Bi Tutulmamak Hangi yaşta olursa olsun ve han gi hastalık olursa olsun tutulma- mak elbette daha iyidir. Ancak her hastalıkta iyi olmak ümidi var dır. Kendi kendilerine iyi olan bu kadar veremliler, ameliyattan son ra yıllarca yaşıyan kanserliler gö- rüldükçe insan hastalıkta ümidi- ni kesmemelidir. Fakat yaşlılıkta gelen zatürrie hastalığında - iyi olmaktan ümidi büsbütün kesmeli denilemezse de - tutulmamak elbette daha iyidir. Yaşlı adamlarda hava boruları zaten nazik olur. Göğüs kendini soğuğa karşı iyice müdafaa ede- mez. Her yıl, gençlerde çok defa ehemmiyetsiz geçen grip hastalığı “yaşlılarda tehlikeli olur, dâha baş- ııngıçmdn' şiddet gösterir. Hele altmışından sonra, daha gençler için bayağı bir nezle denilen soğuk algınlığı ehemmiyetli bir bronşit hastalığı haline girer. Bu kadarı da ciddi olmakla be - raber hayatı hemen tehlikeye koy maz, Uzun sürse bile iyilikten hiç- bir vakit ümit kesilmez. Zatürrie için ,öyle denilemez. Yaşlı adamların dörtte üçünü gö- türen bu hastalıktır. Bayağı bir söğuk algınlığı nefes borularında kan toplar. Bu Hastalığın mikrobu zaten boruların içinde hazır ve fır- sat beklemekte olduğundan akci- gerlerde yerleşir, hem de — âdeta gizli gibi. llkin hafif bir rahatsızlık. Evin içinde, büyük Bayan yahut büyük Bay kendini biraz üşütmüş te nez le olmuş, derler. Rahatsızlıkla bir- likte yorgunluk ta vardır. İnsan yatakta değilse bile kanape yahut minder üzerinde kalmıya mecbur olur. Nezlelinin yanaklarına dik - kat ederseniz biraz kızardığını gö- rürsünüz, Geceleyin uykusu da ra hatsızdır, çarpınma gelir. Nefesin de darlık çok olmamakla beraber kendini belli eder. Gözleri de bu- lanık ve dalgındır. .. e daha iyidir Bununla beraber gençlerin has talığında olduğu gibi titreme gel- mez. Yine gençlerdeki şiddetli gö- güs sancısı da yoktur. Öksürük bile az olur, balgam pek nadir çı- kar. Kendisini hekim de muayene et- tiği vakit göğsünde hastalık alâ - metlerini pek hafif bulur. Fakat hekimin gözü bununla aldanmaz. Nabzın küçük küçük ve acele ace- le vurması, hastanın da ilerle - miş bir yaşta bulunması ona kat'i teşhisi koydurur. Yerine göre lü- zum görürse bu hastalığın davet- çi olduğunu evdeki gençlere ha - ber verir, bu kadar hafif görü - nen bir hastalığın o kadar ehem - miyetli davetçi olabileceğine çok defa inanmazlarsa da... Herhalde yaşlılıkta bu hastalı - ğa tutulmamak daha iyidir. Onun için yaşlı, hattâ yaşlıca adam en küçük bir nezleyle, en hafif bir öksürükle birlikte biraz da ateş ol duğunu anlayınca odasından çık- mamalı, zaruret için bile çıkma - malıdır. Yaşlılarda zetürrie birçok defa zaruret için odadan çıkmak- la gelir, hele geceleri. ç Kat'i istirahatle birlikte yemek leri de âdet edilen miktardan daha azaltmak lâzımdır. Arkaya tentür diyot sürdürmek yahut bir, iki hardal kâğıdı yapıştırmak iyidir. Bir, iki fincan ıhlamur göğsü yu muşatır, balgam çıkmasını kolay- laştırır. Odanın içinde yanan sobanın ü- zerine bir çay ibriği koyarak içe- risinde ökaliptus yaprakları kay- natmak, buna bir, iki kahve kaşığı kadar benjuan katarak, arada sı-' rada bunu koklamak iyi bir şey o- lur. Bir de, bütün kışın yünlü fani - layı çıkarmamak, geceleri yünlü entari giymek, yünden battaniye örtünmek yaşlılar için hiç unutul .mıyacak şeylerdir. kaları sabunluk zeytinyağlarını elli kuruştan aşağı alamadıkla- rından sabunhanelerin imalâtı azalmağa başlamıştır. Araşit yağımın veya araşit (yer fıs. tığı) ithali memnu olduğundan — sa- bunculardan bazıları bu maddeler için ithal müsaadesi verilmesi yolun- da teşebbüsatta bulunacaklardır. Memleketimizin bir çok yerlerinde yer fıstığı yetişebileceği tecrübe zi. raati ile anlaşılmıştır. Bu nevi fıstı- ğın eksilmesi için piyasada tohumluk bulunamamaktadır. Yağlarla birlikte zeytinlerde de yükselme tekrar basl ştır. Hele perakendecilerden iyi zeytini elli ku- ruştan aşağı almak kabil değildir. Kalamata zeytinini andıran büyük ta neli zeytinler altmış kuruşa satılmak- tadır. Zeytin ve zeytin yağ fiyatlarını devamlı bir yükselmeden kurtarmak için hiç bir tedbir almmasma imkân olamıyacağı kanaati piyasada — hâ- kimdir. Rusyanın memleketimizden ithal etmekte olduğu zeytinler fıcı içinde ve salamuralı olarak gönderilmekte. dir. İhracat. zeytinlerinin bundan son ra daima ficı içinde gönderilmesi dü- şünülmüs, fakat, bBu tasavvur zeytin ihracatçılarınm itirazma: sebep olmuş tur. İhracatçılar fıçıların silme olarak doldurulmuş olması ve salamura mik tarmmın da ona göre hesap edilmesi lâzım geleceğini söylüyorlar. — Sala- muranın azlığı ve zeytinin basıklığı halinde zeytinlerin çalkana çalkana y bozulacağını iddia etmektedirler. Bu mesele alâkadarlarca tetkik olun. maktadır. Fransa zeytinyağına konulan kontenjanı kaldırdı Paris, 18 (TAN Muhabirinden) — Fransa hükümeti bu seneki zeytinyağ rekoltesinin ihtiyaca kifayet edemi- yeceğini tesbit ettiği için zeytinyağı- na konulan kontenjanı kaldırmıştır. Cezayir ve Fransız Fası mıntakalarm da 1936 rekoltesi yüzde yirmi beş nis. betinde noksandır. Balıkyağını tasfiye edecek tesisat Piyasada fazla miktarda tasfiye e- dilmemiş balıkyağı mevcut olmasına Tağmen deri işleyiciler derilerini yağ. lamak ve yumuşatmak için ham ba- bkyağı kullanamadıklarından müşkü lâtla karşılaşmışlardır. Şehrimizde bulunan yağ fabrikaları balıkyağını tasfiye edebilecek tesisat yaptıkları takdirde dericiliğimiz zorluklardan kurtarılacaktır. ç ZAHİRE BORSASI 1 — İthalât: Buğday 150 çavdar 75 arpa 30 kepek 15 yapak 65 beyaz peynir 734 un 2934 mısır 24 yulaf 1ö K. ceviz 3 fasulye 334 tiftik 2 pamuk yağı 641> K. fındık 244 ton. İhracat: Buğday 200 razmel 3354 tiftik 54 3/4 yapak 34 3/4 ton. 2 Satışlar: Buğday yumuşak kilosu 6 kuruş 15 paradan 6 kuruş 25 paraya kadar, yulaf kilosu 5 kuruş 20 paradan 5 kuruş 25 paraya kadar, Kuşyemi ki- losu 14 kuruş 30 paradan 15 kuruşa kadar, Fasulye ufak kilosu 8 kuruş 20 paradan, Nohut kilosu 8 kuruş 20 paradan, Susam kilosu 18 kuruş 10 paradan 18 kuruş 20 paraya kadar, Tiftik mal kilosu 155 kuruş, Yapak Anadol kilosu 62 kuruştan 66 kuru- şa kadar, Yapak Karayaka kilosu 54 ae kuruş 30 paradan 79 kuruşa kadar, Peynir beyaz kilosu 41 kuruş 20 pa - radan 42 kuruş 37 paraya kadar, San sar derisi çifti 2200 kuruşfan 3500 kuruşa kadar, Tilki derisi - cifti 450 kuruştan 600 kuruşa kadar. . SERRORİ Vi > YN Ü SÜ iPLİKLER GELİYOR İkitisat Vekâleti tarafından veri- len karar üzerine uyuşturucu mad- deler inhisarı tarafından sipariş olu- nan iplik bu ayın sonuna doğru şeh- rimize gelmiş bulunacaktır. İlk parti Mısırdan gelmektedir. İkinci parti Hindistandan, Üçüncü parti İtalya- dan gelecektir. Tüccar ve fabrika- törlerin iplik ihtiyacı tesbit edilmiş | ve tevziat için esaslı prensipler dü- şünülerek buna göre hazırlıklar ya- pılmıştır. Tüccarlar bu vaziyetten memnun görünmektedirler. NE KADAR ALTINIMIZ VAR? 6 Şubat 937 tarihinde Cümhuriyet Merkez Bankasının senelik mali va- ziyeti hakkında neşredilen rakamla- ra nazaran Merkez — Bankasında 27.736.537.81 lira kıymetinde 19 mil- yon 719.133 kilo kadar altın, 10 mil- yon 505.451 liralık banknot mevcut bulunmaktadır. Han'ğte de banka- n 5.054.474 kilo ağırlığında ve 7.109.521.60 Jira - kiymetinde altını mevcuttur. r Bundan başka döviz ve hisse ve tahvillerin, senetlerin de yekün kıy- metiyle beraber bankanın kasaların- da ve emrinde 323,562,408,54 liralık bir servet mevcuttur. Bankanın ih- tiyat akçesi ile beraber sermaye 16.551.182.53 liradır. MEZBAHADA — KESİLEN HAYVANLAR Yeni yılm birinci ayında İstanbul mezbahasında kesilen hayvanların miktarı geçen aya nazaran artmıştır. Kesilen karaman miktarı 18,888, dağ lıç 1,453 kıvırcık 8,037, keçi 2465, ku. zu 7449, öküz 1643, inek 119, manda 379, dana 219, malak 287 boğa 10 baştır. Bütün bu hayvanların verdiği et miktarı 1,185,782 kilodur. Ayni ay içinde memlekette yenilen balık Mik- tarı palamut ve torik hariç olarak 934,242 kilodur. Bundan başka şehri- mizde midye ve istiridyeler ve 2319 istakoz istihlâk edilmistir. Ayni ay içinde 236139 cift torik ihraç edilmiş tir. Bir ay zarfında balıkhanedeki u. mumi satış kıiymeti 180,377 liraya baliğ olmaktadır. Divarbekir, Urfa ve Trabzon Yağları Diyarbekirden şehrimize getirilmiş 6 -1aasitli ve 28 derecelik iyi kalite erimiş sadeyağ 75 kuruştan, 4-5 asit- liler 80 kuruşa 10-11 asitliler 67- 68 kuruşa satılmıştır. Trabzon yağları erimemiş olduğun- dan ve yüzde 20-30 fire verdiği için en iyileri yetmiş kuruşa satılmıştır. Urfa yağları ice tamamen mahlüt gö- rülmektedir. LIMAN HAREKETLERİ Bugün limanımızdan gidecek — va- tonla Kozlu Şirketidir. Geçen seneki istihsalât bu seneden biraz fazla ola- rak 2,340,4491 ton idi. Bu seneki is- tihsalâtın 967,781 tonu dahilde sarfe. dilmiş 570,968 tonu harice sevkedil- miştir. y Ecnebi Şirketlerin İhraç Edecekleri Mc ddeler Süt tozu, yumurta tozu, şekerli ve şekersiz teksif edilmiş süt şeklindeki yerli mamulâtımızm ecnebi şirketle - rin faiz ve dividantları karşılığı ola- rak ihracına müsaade edilmesi ve bu malların ihraç edilecek mallar arası- na konulması Vekiller Heyetince ka- bul edilmiştir. | BORSA e 18 ŞUBAT PERŞEMBE Paralar Alış Satış ÇA Sterlin 615.— 619 1 Dolar 125,50 125,50 20 Fransız Pr. li4.— M7 Z0 Lire* 120.— 125.—. 20 Belçika Fr. 8ü.— Bim 20 Drahmı 18.— 22.eea 20 İsviçre Fr. 565.— 575 20 Leva Z20.— Z23,ma 1 Florin 66.—. 20 Çekoslovak kro. T5 Z Şiling 23 1 Mark 28.—. 1 Zioti 22.—a Pengor 23.— 20 Ley 14 Dinar 52,— İsveç kuronu 32 Altın 1038.—e Banknot 246 Çekler Londra 616,— 616.— Nevyork 0.7945 0.7945 Paris 17.0675 17.065 Milâno 15.0975 15.1025 Brüksel 4.7125 4.7125 Atina 88.7175 88.7175 Cenevre 3.4837 3.4834 Sofya 64.4480 64.4480 Amsterdam 1.4525 14525 Prag 22.7970 22.7970 Viyana 4.25 4.25 Madrit 11.3571 11.3920 Berlin 1.9750 1.9750 Varşova 4.195 4.195 Budapeşte 4.3830 4.3830 Bükreş 108.6038 108.6038 Belgrat 34.5775 34,5775 Yokohama 2.7888 2.7888 Moskova 24.90 24.90 Stokholm 3,1485 3.1485 Dünkü Muameleler Gevşek geçlti Dün zahire borsası muameleleri pek gevşek olarak devam etmiştir. Şehrimize yalnız on bir vagon — buğ- day, 4 vagon çavdar, iki vagon a*pa gelmiştir Karstan ikinci parti olarak — — gelen yüz ton buğday 6,15 kuruştan satılmıştır. Polatlı ekstraları 6,32 kuruşa 5 — 6 çavdarlılar 6,15, 30 çav darlılar 6,05 kuruşa satılmıştır. Kuş. yemi 14,10, Mısır beş kuruş iki buçuk paraya, çavdar 5,30 kuruşa düşmüş- tür. Borsada dünkü muameleler Dün borsa işlerinde hissolunur de- recede bir gevşeklik görülmüştür. Sa bah muameleleri durgun geçmiştir. Öğleden sonra Paris telgraflarında Türk borcu 276 açılış ve 277 kapanış fiyatile gelmiştir. Sabah 21,40 lirada açılan Türk borcu otuz kuruş kadar düşmüş ve akşam 21,15 lirada kapan miştir. Anadolü tahvilleri 39,30, mü- messiller 42,25, Anadolu hisseleri 24,40 lirada durmuş ve hiç bir mua. mele görmemiştir. Merkez Bankası purlar: Saat 8,30 Bursa Mudanyaya, 19 Seyyar Karabigaya, 19 Bartın Ayva. kuruştan, Yapak Trakya kilosu 78| lığa. ç Bugün limanımıza gelecek - vapur- lar: Saat 12 Tarı Karadenizden, 16,15, Kocaeli İzmitten,'6,30 Antalya Ban- dırmadan, 6 Seyyar Kara Bigadan, 9,30 S Zade N hisseleri üzerine 97 liradan biraz iş olmustur. Srvas 95,25 ve Ergani 99 evvelki günkü fivatlarda durmuş. hiç satılmamıştır. Dün. Aslan Cimento hisselerine alıcı cıkmıştır. Bu hisse- ler 14,75 lirava cıkmıstır. Terefftitin sebebi yakında toplanacak olan his- sedarlar meclisinde kuponlara verile. cek temettilün iki liradan noksan ol- muıvacağı völundaki — tahminlerdir.