19 Şubat 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

19 Şubat 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bu Adam Nasıl Zehirlendi? Beyoğlunda oturan 60 yaşında mütekait Şükrü, dün gece odasında rehirlendiği için kaldırıldığı Beyoğlu hastanesinde ölmüştür. Tabibi adil Salih Hâşim cesedi muayene etti ve morga kaldırılma sına lüzum gösterdi. Morgun vereceği rapora gö- re tahkikata devam edilecektir. Zehirlenmenin neden ileri geldiği morgun yapacağı otopsiden sonra anlaşılacaktır. Şimdiki halde adamcağızın vemekten zehirlenmiş olacağına ihtimal veriliyor. Mahküm Cezadan sonra yalvar- “ dı:neolur beni bırakın! Asliye Üçüncü Ceza mahkemesi dün bir ya- ralama davasını bitirdi. Suçlu yerinde Boğos adlı 16 yaşında bir çocuk vardı. Boğos bir bis- küvi fabrikasında çalışıyormuş. Ustası Nesim kendisine yol vermek istemiş ve iki ay evvel de bu kararını kendisine bildirmiştir. Boğos işinden çıkarıldığını anlaym. Polise rüşvet vermek istemiş Polis Ekrem evvelki gece Sirkeci işaret mevkiinde iken şoför Mehmede, karşıdan gelen otomobile yol vermesi için dur işareti verdiği halde Mehmet dinlemiyerek yoluna devam etmiş. 1 ay, 10 gün hapiste Polis Ekrem dün sabah Mehmedi Kâraköyde yakalamış ve karakola gö tilrerek ceza kestireceğini söylemiş Bu sirada, Mehmet, polis Ekrem'in â- Vücuna gümüş bir lira sıkıştırarak: “— Beni hoş gör, karakola götür- me,, demiştir, Polıs Ekrem, parayı kabul etme - miş ve derhal orada vir 74 : varaka- $1 tutarak Mehmedi rliğvet verme su- gile müddelumumiliğe getirmiştir. Müddetumum! Hikmet Sonel, Meh- medin sorj nu yaptı Mehmet: Kendisine para verme- dim. O, bana iftira etmek İçin elinde- | söyle anlatmıştı: ki bir gümüş lirayı halka göstererek dördüncü ceza mahkemesi bir dövme ve işkence iddlasınm mu bitirdi. Davacr Bakırköy biletçilerinden Şükrü idi. ca hemen bıçağa sarılmış ve ustasını | kalbi Üstünden yaralamıştır. Geçen celsede mtddelumumi Boğosun ceza. landırılmasmı istemişti. Dün de mah keme kararını bildirdi: Boğosu ceza kanununun 456 me maddesine göre evvelâ bir sene hapi, #e mahküm etti, Suç bıçakla işlendiği cezanm altıda biri arttırıldı. Son. küçük olduğu ve cezayı hafif letici takdiri sebepler bulunduğu için cezası 4 ay 20 güne indirdi. Reis bu kararını okuduktan sonra yalvaran ince bir ses işit — Ne olur, bay reis, Ben altı ay. danberi mevkufum. Anam (babam var, Beni kefaletle serbest bırakmız. Mahkeme kararını vermişti. Jan. darmalar suçlu çocuğu mahkemeden çıkardılar, İHTILAS iç kemesini | otobüsleri Şikâyetini “bana rüşvet veriyor, diye zabıt va- rakası tutta, diyordü. © Yüdddiurivm! bu müdafaayı kabül stmedi ve kendisini biinei ceta mah- kemesi: e verdi. Mühkeme kararını biyün bildirecektir. İki Tevkif Müddeiumumilik geçenlerde Beyoğ- Yunda Dernu isminde 14 yaşmda bir — Jandarma Süleyman kendisinden İ bilet parası istememden muğber oldu | gu için.beni karakola çağırdı. Evvelk | İ yukarda dövdü, ağamu-kanattı.Sonra | İ aşağı odaya aldı; buradada döym devam: etti. Onbaşı Ali de beni tokat- | belediye tahsildarı Remzinin muha-| ladı ve tuttukları bir zabıt varakasını zorla imza ettirmek istediler, | Muhakeme geçen celsede şahitler-! den bazılarını dinlemişti. Dün de iki şahit dinledikten sonra müjdelumum! YAPMIŞ Niin ağır ceza mahkerdeinas, MüX lira ihtilâs ettiği iddia edilen Galata kemesine devam edildi. Mahkeme be. lediye muhasebe müdürü Kemalle be- lediye eski şirketler komiseri Muzaf- ferin malümatına müracaat etti ve kızı, üç gün bir evde alıkoyd ıkları ve | şâğiasnı söyledi. Ali onbaşınn bera. | X&Tarm bildirilmesi için muhakemeyi berbat ettikleri iddiasile İsmail (o ve Fatma Zekiye isminde iki suçlu hak- kında tahkikat yapıyordu. Suçlular- dün birinci istintak hâkimliğine ve- rildiler. Sorgu hâkimi ikisini de tev- kif etti, Türk milleti, geçimi için sarfetti ğinin hemen yanı sıra, geçim kadar zaruri bir ihtiyaç halinde tayyareye varının bir kısmını ayırmağa mecbur dur, Kurban bayramı da bu vazifeyi yapmak için iyi ve hayırlı bir vesi- etini ve Süleymanm cezalandırılması. nı ve ayni zamanda Jandarma ku- mandanı hakkında da tahkikat yapıl- mak üzere evrakın raüddelumumi'iğe iade edilmesini istedi, Mahkeme mü- İ zakereye çekildi. Süleymana bir ay 10 gün hapis cezası verdi ve derhal Bütün memleketin sabir. sızlıkla beklediği büyük milli film. Genç, ihtiyar aşka bir güne bıraktı. SEM mmi kendisini tevkif etti. Ali onbaşı bers- &t kararı aldı. Mahkeme jandarma ku nıandanı hakkında da tahkikat yapıl- ması için evrakm müddelumumiliğe adesini kararlaştırdı, TÜRK iNKILÂBI' nda Terakki Hamleleri Iki Otomobil Kazası Şoför Rasimin idaresindeki 3385! numaralı otobüs Sultanahmette otu-| ran Halet isminde bir kıza çarparak! yaralamıştır. Ziraat mektebine ajt 171 numaralı kamyon da Samatyada 12 yaşımda E- | liza isminde bir kıza çarpmıştir. Her iki şoför de yakalanmıştır. Konferans Eminönü Halkevinden: Evimizde tertip edilen Felsefi o ve İçtimai konferansların yedincisi Ede. biyat Faktiltesi Profesörlerinden Sad rettin Celâl tarafından bugün Evimiz konferans salonunda saat (17,30) da verilecektir. Mevsiu (Kültürün ma- ( maları) dır. Davetiya yoktur. Herkes gelebilir, Kadıköy Halkevinde Kadıköy Halkevinden: 19 Şubat 937 Cuma akşamı saat 21 de evimiz salonunda Bayan İffet Halim Oruz tarafından “Gençliği adi; bir konferans verilecektir. Kon- feranstan sonra evimiz Mandolin ta. kımı tarafmdan bir konser verilecek. tir, Herkes gelebilir. Güzel San'atlar Birliği Kongresi Türk Güzel San'atlar Birliği Mima- Tİ Şubesinden: Şuleiliğ yin Küügemmn 4 | 2—31 Pazar günü saat 15,30 da Bir. lik merkezi olan “Alay Köşkün" de toplanacağı bütün azaya ilân olunur YENİ NEŞRİYAT Çoruk Dergisi — Çocuk Esirgeme Kurumunun ilk ve orta okul öğrenci- leri için çıkarmakta olduğu haftalık “Çocuk Dergisinin son sayısı matba. amıza gelmiştir, İtinalı, zengin yaz ve resimlerle çıkarıldığını gördüğü - Yarınki matinelerden itibaren SÜMER mevsimin en 19.2. —- em imei SİNEMASI eğlenceli ve Türkçe Sözlü ve Şarkılı Bagdad Bülbülü filmini gösterecektir. - Şark hayatı - Türkçe ve arapça şarkılar» Baş rollerde: MÜNİRE MEHDİYE - AHMET ALLAM İ künde iken müz bu güzel dergiyi almalarını bil- İtin âna ve babalara tavsiye ederiz. BU matinelerde iPek G Ü N sslyarak sinema” sında Yalnız 3 günlük büyük fırsat - 2 büyük filim birden 1- Halk Kahramanları : Türkçe sözli 2 - Zigfeld, Yı ü büyük film . Idızlar kralı Zengin ve emsalsiz revüler, nefis bir mevzu. Fransızca sözlü, Baş rollerde MİRNA LOY-W İLYAM POWEL » Yarın matinelerden itibaren “* S ilrmer Sineması göstermeğe başlanacak olan büyük BAGDAD ŞEHİR TİYATROSU DRAM KISMI, Bu akşam 2030 da di BAHAR TEMİZLİĞi YİN Yazan: F. Lonsdale | Türkçeye çeviren Awni Givda ŞEHİR TİYATROSU Operet Kısmı YMM Bu akşam e 2030 da | İY Ask MekTEBİ “*İİ) o Yazan: Yusuf Ziya İM” Beste: M. Sabahattin Kadıköy Tapu Sleli Muhafızlı; dan: Kadıköyünün Hasan Paşa mahalle. sinin Ulusuluk Hüriyet So: da eski 318 senexindenbiri temeliti- 25 'Ta: de ölümle vera- seti kendisinden evvel ölen kardeşi Mahmudun kızı Yaşar Memduhaya kaldığından bahisle nama tescili i8- tenilmistir. Tapu kayıt ve senedine müstenit olmadığı anlaşılan bu ev hakkında 1 Mart 937 tarihine tesadüf eden Pazartesi günü saat 14 de yerin de tshkikat yapılacaktır. Mahalli mezküre mülkiyet ve sair ayni bir hak iddinsı olanlarm o gün mahalline gönderilecek memura veyahut daha BULBULU ma filmi TÜRKÇE SÖZLÜ VE ŞARKILIdır. mus —— mmm Türkçe sözlü ve senenin En büyük filmi Bu şaheser bayram günleri alud 44 1, SİRElMA i sında İzmirde ELHAMRA, nemasında birden gösterilecekti İstanbul Altıncı İcra Memurluğt dan: Mahcuz olup paraya çevrimi ne karar verilen bir adet her şeyi n.am ALONSON marka altı lâm İ Amerikan ruiyo makinesi —3—9 Çarşamba günü saat 12 den 13 e İldar Galatada Büyük Balıklı Hanı # lusunda açık arttırma ile satılacağ” evvel Sultanahmette Kadıköy tapu sicil muhafızlığma müracaatları ilân olunur. (30320) Cumhuriyet, Lozan, İstiklâl sa- vaşı, işgal zamanı, umumi harp, İttihat ve Terakki, istibdat, #on 30 senelik tarihimiz hakiki film vesikalarile gözlerinizde canla Bu Akşam TUR dan almak istiyen o gün ve J atta mahallinde hazır bulunacak | muruna müracaatları ilân olunur. Yerlerinizi evvelden tem ediniz. Produksyon TURK FİLMİ Sesli ve Türkçe sözlü nacaktır. dem haricinde gösterdiğim hassasiyete © kadar bi. güne durduğu halde, fotoğrafımla alikadar oluşuna, burada kitabım olmadığını bildiği halde, gece yarısı: na kadar, benim yukarı çıkmamı bekleyişine hayret ettim. Bu hayretimde gıdıklayıcı bir sevinç olduğu» nu inkâr edemem. Ve bunun içindir ki ben de o kadar yorgun olduğum halde heyecanımdan uyuyamıyo- rum. Bir karanlığın gerinliğinde çakan yıldızlar var, Bunlar, bana hayatımın yolunu aydınlatacaklar * mı?. Bilmiyorum ki! . ANKARA YOLUNDA Feriha Hanım, anneannesi ve ben yine Kastamo- nudayız. Ertesi gün kalkacak üç yaylıdan birini tuttuk. > Geceyi ilk defa yerleştiğimiz otelde geçirecektik. Bizim Ankara yolculuğuna çıkacak yolcular İne- boluda o gün gelmişler. Önlarin otelde ahbap ol- duk. Bir aile Kayserideki akrabalarının yanma gi diyor, ötekiler Ankaraya! Ankaraya gidecek yolcular arasında ağlamaktan gözleri kırmızı bir genç hanım var. İnsana dalma nemli hissi veren menekşe gibi gözleri var. Müsta- rip Insanlara karşı garip bir düşkünlüğü olan Feri- ha Hanım, onunla ahbap olmakta gecikmedi, Onun yardımı ile ben de bu garip yolcu hakkında Wivaz melümat edindim. Istanbulda Boğaziçinde, Lenada oturan bu genç hanım, dört, beş ay ew vel Cevat Bey İsminde bir yüzbaşı ile evlenmiş. Genç yüzbaşı bir ay evvel Anadoluya kaçmış, Bir aydan- beri kocasından hiç bir haber alamıyan zavallı yeni evli, ailesinin israrlarma rağmen yalnız başına yola çıkmış ve her gün İnebolu yolundan Ankaraya akin eden kafileler arasma karışarak buraya kadar gel- - -4 anem Hllmlane Ame LL (HAKİKİ Eseri harırlıyan: karaya gidince, resmi makamlara başvurup, öğre- necek, Feriha Hanımla çabuk anlaştılar ve genç kız, ye ni evli arkadaşını oldukça teselli etti. Bu yol gurbet yolu değil, mület yolu... Bu yolda herkes biribirinin kardeşi. Yeni evli Muazzez Hanım da muhitinin ve bu havanın Sıcaklığını kaynadı. Gözlerindeki sisler gittikçe dağılıyor. Dört aylık ta- ze evlilik hayatmın çiçeklerine kanmadan buram bu- ram barut kokuları tüten Anadolu içlerine doğru yürüyor. Genç yüzbaşısı kimbilir nerede, onu ve onunla beraber yurdunu ve yurttaşlarmı düşmana karşı #orumak için çalışıyor. TLGAZI AŞIYORUZ Öğleden sonra Kastamonuyu arkamızda bıraktık. Bu sefer yaylı kafilesi daha hızlı gidiyor, Arabada dört kişiyiz. Feriha Hanımın anneanne- si, kendisi, Muazzez Hanım ve ben. Önümüzde göklerle öpüşen (gaz dağları, Arabalar gittikçe ağırlaşıyor. Ilgaz masallarm Kafdağı gibi gittikçe önümüzde büyüyor. Fakat yük- seldikçe hararet düşüyor. Serinlik başlıyor. İnkılâp tarihinde Tigazm yeri, tepeleri kadar yük- sektir. Kaç bin Türk genci, anayurdu korumak için Tgazları aştı. gaz, Tigaz, yol ver.. Biz de kahramanlar âlemine serivartiz. NT İNKILÂP ROMANI) 27 — Ankara! Mahşer yeri değil, bayramı Yeri. Bu kaynıyan in- san kümeleri, yatacak yer bulamadıkları halde kâl- nata sığamıyacak bir gönül TeTAĞAtİ ile her mahru- miyete katlanarak karınca DUMMASI le keynaşı yorlar. Binbaşmın hakkı verm. Asker, sivil omuz omuzâ YÜrÜYen kalabalık ara- sında sorduğum ilk İnsan. bana, Tuhafiyeci Musta. fa Efendinin mağazasını gösterdi. Sokaklar gibi dükkânlar da kalabalık Mustafa Efendiyi bir dakika Yalnız bulmak için epey bekledim. Sıra gelmiyeceğini anlayınca sokul- dur ve yavaşça kendimi tANitUM, Binbaşı Fikri Beyin annesi ile kızın Taşbana indiklerini söyle. dim. Kafası binbir işle dolu olduğuna şüphe olmıyan Mustafa Efendi birdenbire İrkildi ivan gözleri açıl dı. Tatlı bir Orta Anadolu şivesiyle; — Ayp ettiniz efendi. dedi. 4 Saman ailesi An karaya gelir de TaşbAnı İNer mi? Gücendim doğru- çi söylüyeceğimi şaşırdım. O, isi, gücü bırakmıştı: -— Olmadı bu Iş, doğrusu.. Ne Ise, tamiri güç de ğü. Hele sen buyur, otur. Bir kahve (çi Ve yanımdaki camekânı sürüp seslendi, Mahmud Atillâ AYKUT SİNEMASINDA STÜDYOSU lehmet, iki kalıve söyle, evlâdım Sonra bana dönerek kırk yıllık bir ahbap samimi" yetiyle devam etti: — Ne yaparsın avlât, iş başa düştü. Bizim oğlan! da askere aldılar. Yalnız kaldım. Iki yet gühtarım vardı. Onlar daha evvel elbise Şimdi dükkân acemi uşaklar elinde kaldı. bırakmıya gelmiyor. Kantar, terazi, tartı bir eldeB geçmezse olmuyor. Hesabı, kitabı da Üstelik.. Ve birdenbire bahsi değiştirdi: — Ahlat bakalım evlât, ahvali #lemde na var? Gülümsedim: — Havadislerin göbeğinde siz otur sizden haber soralım. Mustafa Efendi umursuz, kalender bir adam, Her şeyi pespembe görüyor: — Allah Paşamıza ömür versin, öyle çalışıyor ki. ne dese, millet peşinden gelir. Başımizda böyle bir adam olduktan sonra gam, kasavet nemize? Biz af çok insandan anlariz, O kadar yaşlı değilis amma, zaman bize çok şey ÖĞPettİ. Çok gezdik, dolaştık. Hele askerlikte gördüğümüzü değme #e yah görmez. Çanakkaleden tut ta, Arap çöllerine Kafkas dağlarına kadar.. Ne günler gördük, ne 28 manlar yaşadık, evlât.. Aç kaldık, bitlendik, seki£ delik tumbazla kanala kadar gittik., Başımızda bir Alman paşası vardı. Işi beceremedi, Bozguna uğrs” dık. Bizi yine Mustafa Kemal kurtardı O ölme saydı, Arap bizi doğruyacaktı.. Tanrı onu önümüze geçirdi. Artık hiç gam yeme. Ne olsa kurtarır bizi. Bu Mustafa Efendi. başlıbaşma bir âlemdi. Mem- leket, dünya, ahval hakkında kendi kendine verilmiş Byle demir gibi fikirleri vardı ki; onu dinlerken banâ da bir sükünet, emniyet çöktü. uyorsunuz. BİS (Arkası var), sss se

Bu sayıdan diğer sayfalar: