16 Şubat 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

16 Şubat 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YAZAN: ZIİYA ŞAKIR İbni Ziyat, Müslimin Yakalanması İçin Sıkı TŞdbirler Aldı. Fakat Onu Bir Türlü Ele Geçiremiyordu. Nıhayet... Bu ğ : k“'tî'erkesın az çok bildiği bir haki- öma Fi &ılı]:at İbni Ziyat, bu hakikati a , Gn silmek için pek çok gayret t z pek çok gayı y;:;:rm“).. Ve ihraz ettiği mevki sa Kat te:e. artık hiç kimseyi bu haki- irm çe bahsedemiyecek bir hale ge- n ti. Buna rağmen, Muhammet olduğ Pervasızca onun bir piç oğlu Te d“ğ“î;byuzune çarpması, İbni Zi- v"'mişti_ ine çılgınca bir tehevvür Fîat_ İbni Ziyat, bizzat Muaviye- İ tbiyesi altında yetiştiği için, lğda birdenbire taşan bu galeya- de"u“hl_'aqu çarçabuk geçirmiş.. Ka :ı büyük bir sükünet kesbeyle - HDi Y_aı Muhammet Kesir!,, Lüzum üaş hiddetlere kapılmakta mâna n Aha tavsiye ederim, daha sa- Ve daha makul düşün... İnsan- "“nğ'aya bir defa gelirler. Ve Di kâmil olanlar da, hayatlarını Yere heder etmezler... Soruyo- Yüt Sana.. Senin için, Müslimin ha- 'lzdıru'ııı Yoksa, kendi canım mi, a - hlıî;l Bö?ler, Muhammet Kesiri büs- NU ljiddetlendirmiştiz Tuyi Böyle bir suali bana ne diye so- M_;’ıl_'su_n?.. Yoksa, tehdit için mi?.. habr imin hayat ve mukadderatı, Ce- Haıli(nkın elindedir. Benim haya- bi gelince... Bir kılıma dokunmak ue'_ İbni Mercanenin haddi değildir. lr) İnsa t Diye feryat etmişti. ACI_ hakaret karşısında aya m’ğm artık. kendini zaptede- Üü B'ğ acı hakaret karşısındâ ki altıe Yerinden fırlıyarak, önünde- n diviti kaldırmış.. Muham- MKeSirin alnına indirmişti. deıeuhafnmet Kesir, birdenbire sen- &i rm'îlm. Ömründe hiç kimsenin ta- kah, Una uğramamış olan bu asil ve Taman adam, İbni Ziyadın bu Fık“eüne inanmak bile istememişti. doğı * Aalnından, beyaz sakalına yu';“ Sızan.. sakalmın ucundan, be- lar Pek maşlahına damlıyan al kan- ' Ona bu hakaretin bütün acılığını ti. Derhal kılıcını çekmiş.. tbhl Ziyada hücum etmişti. T © eşrafı, yerlerinden fırlamış- “ Muhammet Kesirin önüne a- hi.::ı"dl. Kapının önünde duran, %kığıçıı kölelerde, İbni Ziyadı Öf _bll' odaya kaçırmışlar; artık hu;'mden çılgın bir hale gelen Mu- İl.ra:_net Kesirini önüne sıralanmış- “::gh&mmet Kesir, şiddetli bir ha- & Küfe eşrafının ellerinden luna Miş.. Kendisine en yakında bu- ü lkn bir köleye hücum etmişti. Ve öleyi bir kılıç darbesile yere . Bu köle, İbni Ziyadın en ze ;(ğıâı en akıllı bir adamı olan (Hânj) ) (1) di. O Muğfil ki; zavallı Yi büyük bir şeytanetle tu- :ğ:.:ü!ürerek, ©o masum ihtiyarın, y%;" altında inliye inliye can Bi ine sebep olmuş, İbni Ziyadın kat daha gözüne girmişti. Üü ğorkunç mücadele j iyat saklandığı ipek — perde. nı:: arkasından, sevgili kölesinin kan mhi_çhlde yere serildiğini görür gör %_' artık bütün iradesini kaybet - x' dişleri biribirine çarpa çarpa: Çabuk.. Şu kudurmuş - ihtiyarı, Di yın, k" emir vermişti. %hîıhlmmet Kesirin cessur oğlu da Rüne kılıcmı çekmiş; babasının ö- köye,, Serilmişti. Fakat, yalm kılıçlı bm":';uhu iki mert kahramanın et- kom çevirmişlerdi. Röjey TÜnç bir mübareze başlamıştı. en bir kaçı, acı feryatlarla, İlç tre kapanmışlardı. Fakat baba Bürüyen” her taraftan üzerlerine dü- Man D kılıç darbelerine uzun — za- baş , dayanamamışlar.. Nihayet, on- hn,:'* kanlar içinde yerlere yuvar- p Şlardı. Zaman İbni Ziyat, saklandığı yerden çıkarak bu iki kanlı cesedin başucuna gelmiş.. Hain ve müntekim bir tebessümle bir kaç dakika onları gözden geçirmiş; — Başlarinı kesin. Birer mızrağın ucuna geçirin. İbret olmak için, her tarafta gezdirin. Diye emir vermişti. Talih, İbni Ziyada yardım etmişti.. Kahraman Muhammet Kesir ile o - nun cessur oğlu; Darülemarenin rengârenk kumaşlarla döşenmiş Sa- lonlarmda, kölelerin kılıçları altında, al kanlar içinde can verirlerken, müjdeciler koşup gelmiş: — Ya, Emir!.. Şamdan, mümininin süvarileri geldi. Diye haber vermişlerdi. Iraktaki (İmam Hüseyin) taraf- tarlarmı esaslı bir surette tedibe ka- rar vermiş olan (Yezit), İbni Ziya- dın Küfeye hareketini emrederken; onun Maiyetine bir yardımcı küvveti göndermeyi de ihmal — etmemiş.. (Muhkem Bin Tufeyl) in kumanda- sında olmak üzere, çöllerde kuş gibi uçan Hecinlilerden mürekkep bir sü- vari Müfrezesini sür'atle — sevket- mişti. Emiril- Konak basılıyor Bu süvariler, tam zamanında Kü- feye girmişlerdi. Çünkü Ibni Ziyat, Muhammet Kesir ile oğlunu parça- latmakla beraber, bunun neticesin - den, cidden endişe etmekte idi. ! Ibni Z;yat. Şamdan gelen bu müf- rezeyi, derhal kapılara yerleştirte. rek, Muhammet Kesire mensup ka- bilelerin muhtemel bir hücum ve ta- arruzlarını bu suretle karşıladıktan sonra, onun konağının basılarak o. rada saklı bulunan (Müslim) in ele geçirilmesini emretmişti. Konak basılmış.. Her tarafı ince- den inceye aranmış.. Fakat (Müs. lim), ele geçirilememişti. Çünkü o, Muhammet Kesirin, Darülemarede parçalandığını duyar duymaz, kara talihine lânetler okuyarak, gizlice ko- nağı terketmiş.. Kendini meharetle saklıyarak, İbni Ziyadın casusları a. rasından geçmiş.. Şehirden çıkabil - mek ümidi ile (Hisar kapısı) istika- metine ilerlemişti.. Lâkin burada, İbni Ziyadın oğlu Halit tarafından kumanda edilen bir müfrezeye Trast gelmişti. Bu müfrezenin karakolları, Müs. limi isticvap etmişlerdi — Hey.. Kimsin?.. — Ben.. Fezâre — kabilesindenim. İşim vardı. İki gün evvel kasahaya gelmiştim, Şimdi, işim bitti. Kabile- me avdet etmek isterim. — Yasak.. Dön geri!.. Müslim, bu emir karşısında mü- cadeleye girişmenin beyhüde olduğu- nü anlamış.. Mahzun ve müteesir bir halde, geri dönmek mecburiyetini hissetmişti. (Arkası var) EKÖNÖMİ ÇORAP |Şı MÜHM BiR SAFHADA Çorap meselesi yeniden canlanmış tır. Çürük çorap imalinin önüne geç mek üzere İktisat Vekâletince hazır- lanan nizamname İstanbul sanayi müfettişliğine gönderilmiş ve bazı iza hat alımmak üzere dün fabrikatörler davet edilerek akşam geç vakite ka- dar müzakere yapılmıştır. Bu toplan tıya iştirak eden fabrikatörler ara - sında hararetli münakaşalar olmuş fakat bir netice alınamamıştır. Bizim tetkikatımıza göre, çorap fabrikatörleri üç numaralı makineler kullanmaktadırlar. Halis ipek işliyen 45, 48, 5l numaralur makinelerde 45 kalm, 48 dana ince, 5i numaralısı en ince ipek ile çalışır. 5i numaralı makinesi olmıyan fabrikatörler, bu numaranın işlediği ipeği diğer numa ralarla da işliyebileceklerini iddia et- mektedirler. 5l numaralı makineler- le çalışan fabrikatörler ise 5l numa- ranın incemeler yapmak icat edildi - ğini diğer numaraların bu ince mal ları yapamıyacağı, yapsalar da, ezik, kopuk ve çürük mal çıkaracaklarını öne sürmüşlerdir. 45 ve 48 numaralı makine sahipleri, 5l numaralı maki- nelerin bir iki fabrikatörün elinde bulunduğunu, binaenaleyh bir inhi - sar mahiyetinde olan bu işin kendile rine hasredilmesi için bu yolda iddia- da bulunduklarını söylemişlerdir.Ken di mallarının sakatı çıkarsa sakatla- rı geri almayı ve iyilerini satmayı av rıca taahhüt etmektedirler. Mesele tetkik olunmaktadır. ZAHİRE — BORSAS. SAGLIK ÖGÜTLER: LOKMAN HEKİM “Nallı At etine, erbabının dilinde, böy- le derlermiş. Siz de bunu, benim gibi, bilmiyordıysanız geçen günü Tan okürken — öğrenmişsinizdir: Kumkapıdaki kasaplardan birine, nallı kuzu diye at eti satmak isti- yen adam yakalanmış... At etini başka bir hayvanın adı ile satmak, aldatmak demek oldu- gundan, şüphesiz fena bir şeydir. Fakat at etini bile bile almak ve yemekte, sağlık bakımından, bir fenalık yoktur. Avrupa memleket- lerinin bir çoğunda at eti gittikçe |daha çok yenilmektedir. Vakıa in- sanın bir çok işlerde arkadaşı, hem de zekâsile hayvanların pek çoğun- dan üstün olan atı kesip yemek in- sana ağır gelir, âdeta bir kabahat sayılabilir, Ancak bu kabahat şüp- hesiz otomobilin icadındadır. Oto- mobiller ve ziraat makine - leri çoğaldıkça atlar faydasız kal - dıklarından insanlar fazla bir bo- gazdan kurtulmak için dünkü iş ar kadaşlarını birer birer — kasaplık hayvan diye satıyorlar, Benim tah minime g_i_ire at eti yenilmesi pek te uzun sürmiyecektir, Çünkü atın diri halde kullanılması azaldıkça at daha az beslenilecek ve cinsi git- tikçe azalacaktır. O vakte kadar, istiyenler, at e- tini hiç merak etmeden yiyebilir. ler. Bir kere, beslemek bakımın- * dan at eti öteki etlerden geri kal- maz. Atın en makbul kısmı olan filetosunda yüzde 21,20 nisbetinde albümin vardır. Halbuki sığır eti. nin filetosunda yüzde 18,82 nisbe- tinde albümin bulunur. At etinin lezzeti öteki etlerin hepsinden da- ha tatlıdır. Çünkü onun içinde, şeker hasıl eden, glikojen maddesi hepsindekinden daha çoktur. Yağı sığır etindekinden az, he. le koyun etindekinden çok az oldu- gundan verdiği kalori ancak yüzde yüz ise de, onu da at etinin ucuzlu ğu telâfi ettirir. Zaten insan et yımeklerîn; yalniz çok kalori al- ümMİiN ! Kuzu Ateti yiyenler onun lezzetini se- na etmekle beraber, insanı doyur- maz, derler. Bunun sebebi çabuk hazmedilmesinde ve az yağlı, yağı- nın da zeytinyağı gibi seyyal olma sındadır. Mideden çabuk gittiği için doyurmaz sanılır, En makbul şekli kızartması öl- makla berâber at etinin suyu da pek iyi olur. Yağı mutfak yağı ola- rak kullanılır, patates kızartması- na lezzet verir, hamur tatlısı — ki- zartmıya yarar. At etinin en büyük faydası, çiğ olarak yemek için öteki etlerin hep sinden üstün olmasındadır. Çünkü at eti öteki etler gibi parazit —ya- ni solucan gibi hayvanlar— tut - maz. Çiğ et büyük hastalıktan ye- ni kalkan zayıf hastalara kuvvet vermek için, Veremli olanları bes- lemek için çok işe yarar. Onlara da daima at eti tavsiye olunur. Ancak at eti bulunamazsa koyun eti, ya - hut sığır eti, onları da muntazam bir mezbahadan getirtmek şartile, verilir. Eşek eti at etinden daha dolgun, daha yumuşak ve ondan daha lez. zetli olur, derler. Katır eti ise, er- babının dediğine göre, eşek etin- den daha lezzetli olurmuş, Sıpa etine gelince —tabii eşeğin sıpası— Orta zamanlarda, kuzu e- tinden pek çok makbul ve ancak en büyük adamlara ikram edilen bir yemek sayılırmış... Bunların hepsi kasabın sattığı etin kendi kendine ölmüş değil, ke silmiş hayvan eti olması şartile. Eskiden Yenicamide pişmiş köfte satıldığı vakitten kalma hikâyeyi bilirsiniz: Ayni köftecide bir. gün köftenin fiyatı beş paraya olduğu halde ertesi gün yirmi paraya çık- mış, buna taaccüp edenlere köf- teci: — Elbette, der, dün yediğiniz öl- müş eşek köftesiydi. Bugünkü ke- silmiş eşektendir.. Alacağınız at veya eti eşek eti öl - b b y i — İthalât: Buğday 660 tiftik 104 arpa 150 mısır 56 çavdar 195 yapak 80 kepek 45 Beyaz peynir 10 3/4 un 23 pamuk 2 3/4 nohut & susam İ0 44 fasulye 7 iç ceviz 1 iç fındık 6 yulaf 1344 ton. İhracat: Yoktur, 2 — Satışlar: Buğday yumuşak kilusu 6 kuruş 20 paradan 6 kuruş 24 paraya kadar, buğday sert kilosu 6 kuruş 15 para- dan 7 kuruşa kadar, Arpa Anadol ki- losu 4 kuruş 35 paradan, Mısır sarı kilosu 5 kuruştan 5 kuruş 5 paraya kadar, Kuşyemi kilosu 14 kürüş 10 paradan, Keten tohumu kilosu 9 ku- rüş, Afyon iane kilosu 460 kuruştan 530 kuruşa kadar, Yapak Anadol ki- losu 63 kuruştan 65 kuruşa kadar, Peynir beyaz kilosu 42 kuruş 37 pa- radan 43 kuruş 20 paraya kadar, Zer deva derisi çifti 5050 kuruştan 5800 kuruşa kadar, Sansar derisi çifti 3000 kuruştan 4600 kuruşa kadar, Tilki derisi çifti 480 kuruştan 2000 kuruşa kadar, Kunduz derisi çifti 1000 ku - ruştan 1600 kuruşa kadar, Varşak derisi çifti 1000 kuruştan, Porsuk de risi çifti 560 kuruştan 650 kuruşa kadar, Kurt derisi çifti 200 kuruştan 1100 kuruşa kadar, Tavşan derisi a- dedi 234 kuruştan 261/, kuruşa ka- dar. Dünkü Satışlar Dün zahire borsasına 42 vagon buğday, 13 vagon çavdar, 8 vagon ar pa ve bir vagon mısır gelmiş ve hep- si satılmıştır. Piyasa çok istekli olma makla beraber çavdar ve arpalarda 4-5 para kadar bir düşüklük görül- müştür. Marmara havzası için bursâ dan buğday satın alınmaktadır. Te- kirdağ, Mudanya, Ayvalık Anadolu buğdaylarını almaktadır. Piyasanın bir iki gün içinde tekrar canlanacağı söylenmektedir. Kd Polonya hükümeti çavdar ihraca - tını menetmiştir. Almanya için Tür - kiyeden başka çavdar elmabilecek memleket yoktur. Çünkü Romanyada da bu sene çavdar az kalmıştır. — Bir gün, bir kavga günühnde, göklerin kör gazabına uğramak iste- miyorsanız, durup dururken kurban olmiya isteğiniz yoksa, şimdiden |P kurbanlarınızı kendi elinizle hazırla- yıp yerine götürünüz: Türk Hava Ku rumuna veriniz. ——— Ficaztir Ereyli bezfabrikası gele- cek hafta tam çalışma devresine giriyor Ereğli (Hususi) — Beş yıllık endü hasında ikinci fabrikası olan ve Süme büyük bez fabrikası altı aydanberi tralile işlemekteydi. Bu müddet zarf hissedilen iplik buhranının izalesine tarda iplik imal ederek piyasaya çıka lerini, gerekse yeni aldığı işçilerini tutmuştur. stri programının dokuma sanayii sa- rbank tarafından şehrimizde kurulan muvakkat bir kuvvei muharrike san- ımda fabrika, memleket piyasasında yardım maksadile ehemmiyetli mik- rmiş ve ayni zamanda gerek makine- bu suretle bir tecrübe devresine tâbi Şimdiki elektrik santralı inşaatı da tamamlanmış olduğundan şubatın sekizinde kazanlar ateşlenmiştir. A - yın 25 inde türbinler işlemiye başli yacak ve o tarihten itibaren fabrika bütün makinelerile normal çalışma haline girmiş bulunacaktır. Fabrika su kuvvetile işliyecek Fabrikanın asıl kuvvei muharrike santralı, İvris deresinde yapılacak te- sisatla su kuvvetile işliyecektir. Bu su santralının şimdiye kadar yapılmış olan tetkikleri tamamlanmış ve tür - bialer bir ay önce ihale edilmiştir. Ö- nümüzdeki yaz kurulacak -olan bü santral tamamlandıktan sonra fab - rika kuvvei muharrikeyi çok daha ucuza mal edecek, senenin büyük bir kısmında kuvvei muharrike ihtiyacı- nın yüzde yüzünü ve yaz mevsiminde de yüzde kırkmı su santralından te - min edecektir. Filvaki bu santral 400 ile 2000 kilovat arasında cereyan is- tihsal edecektir. Ereğli fabrikası ham pamuk ihti - yacının' büyük bir kısmını Sakarya vâdisinin Akala cinsi mahsu'lerinden temin etmektedir. Ayrıca Nazilli ve Adana mahsullerinin ihtiyaca elveriş- li olanlarından istifade edilecektir. Bu uzun elyaflı pamuklarla çalışacak olan fabrikada mermerşahı, salaşpur, patiska, saten, mendil gibi ince do- kuma çeşitlerinde senede 4,5 milyon metrelik bez imal edilecektir. Ayrıca fabrika altı, yedi yüz bin kilo iplik te satışa çıkarabilecektir. Fabrikada çalışan işçiler Fabrikanın işçi adedi şimdiden bir ekiple 650 yi bulmuştur. Fabrika ge- celi gündüzlü iki ekiple çalışmıya başladığı zaman İşçi sayısı 1200 e çı- karılacaktır. İşçilerin yüzde sekseni Ereğli muhitinden temin edilmekte- dir. Umumiyetle işçilerin kabiliyet ve randımanlarından çok memnuniyet gösteriliyor. Bilhassa hemen hepsi genç kız ve kadınlardan mürekkep o- ian iplik şubesinde çalışanların faa - liyetleri gok takdire lâyik bir seviye- dedir. Ereğlide iktısadi hayat Sümerbankın bez fabrikası Ereğli ve muhiti için büyük bir kalkınma vesilesi olmuştur. Çarşıda esnaf, bu kadar kuvvetli bir alış veriş canlılı - ğını buhrandan önceki yıllarda bile görmemiş olduklarını söylüyorlar. Fabrikanın kalabalık memur ve işçi kütlesinin çok kuvvetli olan iktisa- di tesirleri yanında sosyal tesirlerin de şimdiden belirmiye başladığı gö - rülmektedir. Bu fabrikanın Ereğliyi ihya etmiş olduğu hiç mübalâgasız göylenebilir. Plâstik Eşya Fabrikatörleri Şehrimizde bulunan otuz kadar plâstik eşya fabrikatörü aralarında bir cemiyet kurmak için teşebbüsata girişmişlerdir. Bu fabrikacılar hariç- tan ithal olunan iptidai maddelerden toz halinde bağgalit ve blok halindeki galanit hakkında bazı temennilerde bulunarak ticaret odasına müracaat etmişlerdir. Odaca tetkikat yapılmış ve hazırlanan rapor vekâlete gönde- rilmiştir. LİMAN HAREKETLERİ Bugün limanımıza gelecek vapur - lar: Saat 11 Aksu Karadenizden, 14,30 Antalya Bartından, 6,30 Saadet Ban- dırmadan, 17. Tayyar İmrozdan, 16 İzmir İzmirden. Bugün limanımızdan gidecek va - urlar: Saat 12 Gülcemal Karadenize, 9,30 Kocaeli İzmite, 8,30 Bursa Mudan - yaya, 20 Saadet Bandırmaya, 19 Sey gy İmar Bankası Hissedarları Toplancı İmar bankası, senelik umumi top lantısımı dün bankanın üst salonun - da yapmıştır. On beş hissedarın ek- seriyetile müzakere açılmış ve mecli si idare raporu tetkik olunarak ka - bul edilmiştir. Bankanın faaliyeti bil hassa memleketin imarı yolunda çok iyi neticeler vermiştir. Banka ticari muamelâtla da meşgul ise de işleri- nin yüzde doöksanı inşaat grupllarile ve müteahhitlerle yapılmaktadır. Ban ka, Erzurum - Sivas hattı ile meşgul olan grup gibi birkaç büyük iş üze rine almasını müesseselere kreai aç mıştır. Sermayesi bir milyon lira o - lan imar bankasının bütün sermayesi verse edilmiştir. Bankanım dünkü iç- timamnda hissedarlara yüzde dokuz temettü tevziine karar verildiği gi - bi ihtiyat akçesine ilâve edilen kârın miktarile ihtiyat akçesi yemiş bin li- raya iblâğ edilmiştir. Sovyet Rusya ve Yunanistan Arasında Atina, 15 (Hususi) — Sovyetler ile Yunanistan arasında yeni bir ti - caret mükavelesi akti için yapılmak ta olan müzakereler son safhasmnma gelmiştir. Pek yakında imza edilece- ği ümit edilmektedir. 15 ŞUBAT PAZARTESİ Paralar Alıp Satış Sterhm 615.— 620.— 1 Dolar 124,75 125.— 20 Fransız PFr. 117— N7 20 Lire* 120 125.—e 20 Belçika Fr. Sü— Si— 20 Drahmi 18.— 2 20 İsviçre Fr. S65.— 575 20 Leva Z0.— 23 1 Florin 63.— 66.— 20 Çekoslovakr kro. 70.— 75.—- 2 Şiling — 23.— 1 Mark 25.— 28.— 1 Zloti 20.— 22 Pengo 2l— 23.— 20 Ley Flek H Dinar 48.— 52.— İsvec kuromü 30.— 32.me Altın 1036,— 1037— Banknot 245.— 246.— Çekler Londra 617.50 Gl6.— Nevyork 0.7926 0.79275 Paris 17.02 17.98 Milano 15,055 15.0175 Brüksel 4,7025 4.69 Atina 88,42 88.2068 Cenevre 3.4733 3.4650 Safya 64,2925 64.1357 Amsterdam 1.4546 1.4510 Prag 22.7975 22.6865 Viyana 4.2397 4.2294 Madrid 11.3325 11.3250 Berlin 1.9708 1.9664 Varsova 4.195 4.175 Budapeşte 4.3725 4.3618 Bükreş 108.34 108.0775 Belgrat 34.3750 344910 Yakohama 2.7825 2.7750 Moskova 2407 24.63 Stokholm 3.1485 3:1332 Tabvilât Anadolu I voxIl kupon kesik 39.25 Esham Merkez Bankası $H İstikrazlar Türk Borcu 21.50 Ergani A. B. C. Yü Sıvas - Erzurum 9ö— Dün borsada muameleler biraz gev şek geçmişir. Paris telgraflarında yal nız akşam kapatış fiyatı gelmiştir. Türk borcu bir gün evveline nazaran sekiz frank noksanile 280 frank idi. Borsamızda ise 21,35-21,40 lira ara - sında satışlar yapılmıştır. Anadolu tahvilleri 39,25, mümessiller 42 lira hisseler 24,40, merkez bankası 97 li- ra, Aslan çimento 14,50 ve Sivas - ruş faiz ile be raber piyangosu da Erzurum 96, Ergani hisseleri de 99 — liradır. Nisanin on altısında beş ku- —

Bu sayıdan diğer sayfalar: