CE ASA W M WE U x s . da Y Si5 Gt AM yT ——— 16.2-0937 HATIRALAR1— H üseyin çavuş ta birkaç ne. » | İeriyle bize gelmişti. Ayni Eün içinde, Anderine bir kaçak daha geldi: ; Sarıbahçe köyünden AÂli Osman oğlu Ahmet ağa!.. Ah. Met ağa, Bulgaristanın Delior- Salâhaddin Güngör Man taraflarmdandı. Masüm yüzünü çerçeveliyen, sa- TI bir sakalı vardı. Memleket işlerinde, kendisine, son dereceye kadar itimat edilebilir bir adamdı. Üşmanların şüphesini uyandırmadan, gizli muha. €relerimizde onu kullanırdık. Bilhassa Sarıbahçe kö. Yü ile aramızdaki mühabereyi temin hususunda Deli. Ormanlı Ahmet ağanım büyük yardımlarını gördük. Haherleşme vasıtamız da, içi oyuk bir değnekten Aretti. Haberleri, cigara kâğıtları üzerine, ince kalemle Ca yazdırıp burgu ile delinen değneğin içine yer - leştirir, kâğıdın üst kısmını da hafif bir çamur taba. iyle örterlerdi. Ahmet Ağa, bu esrarlı değneği, koltuğu altma sı. İştirip, yola çıkar, deretepe aşarak, bize ulaşırdı. A,hmet ağa, değneğiyle uzaktan görününce, bize Verilecek bir haberi olduğunu anlar, heyecanla yanına Yaklaşırdık . d Zılarak d Değnek hemen gizli bir yerde açılır, tigara kâğı . ndaki yazılar pertavsızla okunur, derhal cevabı ya. Tak; ayni vasıta ile ve ayni değneğin içinde, gön. erilirdi, Düşmanm bütün hareketlerini, günü gimnüne Stenmek, ancak bu sayede mümkün olabiliyordu. hmet a. Ba, gide- BGIe.ninaîeı Ff'ansız zabitleri- hin süphesini ü - Zerine çekmiş, Ar kasma —adamlar koyarak, kendi - Sİni sıkı bir ta - YTassut altına al - Mıslar, Ve niha- yet_bir gün, o - hun bizimle gizli Muhaberede bu - Unduğunu anlıyarak İdamına Ka - Tar vermişler. Ah 3rt _Fransız jandarmasının Met ağayı Ceyhana götürmek Br köydep dışarı — çıkardığını raqm;&la'rı görmüşler. Bunlar a - OAdaA nişancılıkta mehareti ile Man meşhur avcı Mehmet te Varmış, Âver Mehmet, — Deliormanlının Urşuna dizileceğini öğrenince ta- anları yağlayarak, jandarmaların Seçeceği yolda;saklanmış. Bir saat Sonra, atlı jandarmalar, kolları ip- € bağlanan Ahmet ağayı araları . nf almış olduğu halde uzaktan gö- mnmüşler. -Avcı Mehmet, saklandığı çalı di. İhnden doğrulmuş, mavzerini çevi - Terek iki beygirin kafa tasma ni #an almış, avcı Mehmet, kurşunu - Hu boşuna harcar mı İki beygir de oldukları yere can. Bız serilmişler. Sağ kalan beygir - €&r, kişniyerek, sağa sola kaçışır- €n, neye uğradıklarını bilemiyen Ört şaşkm Fransızm elinden, Ah- Tet ağayı sağ salim kurtarmak aV- .Ş'MEhmet için güç bir iş olmamış- | Deliormanlı Ahmet ağanm kur - İ'l.ııa dizilmekten kurtuluşu hepi- ,Mizi sevindirdi. Fakat, koca &- » Sarırbahçe köyünde kalan ço- Uük cocuğu için endişede idi. ide bir bana yalvarıyordu: — İzin ver, Hafız Efendi... Ya- /Ttma birkaç adam alıp, Sarrhahçe Ye gideyim, bizim kızanları kurtar- ist an sonra yine dönerim elbet- Bükiz — Olmaz Ahmet ağa.. dedim, Senin gitmen doğru değil! Bu işi kalarma gördürelim... Yanımda, o gün Fransızlardan ı““îlp gelen jandarma Hüseyin ça- Şun takımından başka kuvvet Yoktu. Bu yazifeyi, çaresiz onlara Bördürecektik . Hüseyin Çavuşu yanrma çağırıp ıkendİSine şu talimatı verdim: — On beş kişilik takımınla he - b N yola çıkacaksın! 1 — Sarı- ıahçe köyünde Ahmet ağanm çÇo- “k_ Çocuğunu alıp salimen buraya ıxet"'ECeksin, 2 — Geçtiğiniz yer - Kade, bütün telgraf ve telefon Atların ikeseceksiniz! 3 — Fran - Jandarma karakollarını basa - » elinize geçirdiğiniz silâhları &cak, yalnız kimsenin canma do- *%Wacaksmız: 4 — Karakol . — a Türk jandarma görürseniz, y n Kurtu . uş Savaşı Gün İerinde bunlara bize katılmak isteyip iste- mediklerini soracaksınız! Alaca . ğgımnız cevaba göre hareket edecek- siniz. 5 — Köylülere, milli kuvvet. lerin geleceği günün yakın olduğu- nu söyliyecek, hazırlıklı bulunma . larmı tenbih edeceksiniz! , Hüseyin Çavuş, büyük bir heye. can içinde idi. Verdiğim vazifeyi yerine getireceğine namusiyle söz verdi , * Çavuşun yanma, kırbekçisi Ali kâhya ile yetmiş beşlik Çerkez Sa. Hihi de kattım. Çerkez Salih, dini bütün bir müslüman ve iyi yürek- li bir insandı. Yurt hizmetinde, ö. Jüme seve seve koşardı . üseyin Çavuş ve arkadaşla- rı, bize veda ederek gitti . ler. Bir çok tehlikeler atlatarak, Sarıbahce köyüne vardılar. Ver diğim talimat dairesinde hareket ederek Ahmet ağanım çoluk çocuğu. nu, hiç birinin burnu kanamaksızın, Anderine getirdiler , Fransız garnizonları altüst ol . muştu. Milli kuvvetlerin her ta - rafta ,muvaffakıyetten muvaffakı yete koştukları hakkmda, ağızdan ağıza mübalâğalı rivayetler dola. şıyordu. Bu Tivayetler arasmda doğru olanı da vardı; Çukurova yavaş yavaş, hâkimiyetimiz altına girmekteydi. Köylüler, İskenderun yakmmı - daki Kurtkulağı mevkiinde, biiyük harpten kalma ;ve çoğu gemiler . den çıkarılmış bir kaç eski topla bir hayli mermi keşfetmişler. Bize derhal haber gönderdiler: ' — Aman bunları, sizin tarafa nşn?lnn! Aşırmak, fakat ne ile?. Hangi vastıa ile? Sonra, bu eski toplar senelerce dura dura, beton haline gelmilerdi. Yerlerinden kımılda - tılsa bile, Fransızların işgali altın. daki araziden bunları, kağnı ara. balarma yükleterek getirmeği çok tehlikeli buluyordum , sasen bir işe yarayacakları da şüpheli idi. Topları bi zim tarafa geçirmekten vazgectim ve müracaat edenlere: — Bize lüzumu yok... Şimdilik oldukları yerde — kalsıin! — dedim. Verdiğim karar, Türk köylüleri hesabma bir düşünceden ileri geli. yordu . Millt kuvvetlere en küçük yar. drnda bulunanlar, şiddetli işkence. lere uğrıyorlardı. Fransızlar, ikide bir, mânasız bir takım vesilelerle " hi S ! dağılacak , köyleri ateşe verir, ortalığa deh . şet salarlardı . Birkaç battal top, beş ön Mmermi, böyle bir felâketle karşılaşmıya de. ğer mi idi? . Değmesine değmezdi amma, köy. lüler, meram anlamıyorlardı. 'Te. miz vatan duyguları ile bu harp vasıtalarmın yerlerinde kalmasına bir türzlü razı değillerdi . İzin versem, “Kurtkulağı., na mermileri sırtlarma vurup getireceklerdi . Nihayet o kadar israr ettiler ki evvelâ mermilerin, sonra da tonla. rın getirilmesine razı oldum. Fakat doğrusunu isterseniz, bunları düş. mandan habersiz ,bizim tarafa aşı. rabileceklerine inanmrvordum. (Arkası var) Ayancıklta işlenen feci bır cinayet Bir Köy Muhtarını Balta İle Öldürdüler Ayancık, 15 (TAN) — Ayancığa bağlı Keş köyünde feci bir cinayet olmuş, köyün çapkın muhtarı bir Ka- dın meselesi yüzünden balta ile par- çalanarak öldürülmüştür. Cinayete ait tafsilâtı bildiriyorum : 4 Keş köyünün muhtarı Keserci 08- lu Ahmet adında birisidir, Zeliha İ8. minde bir kadınla evli bulunan Ahme din altı çocuğu vardır. Muhtar çap - km tabiatli olduğu için köyde Hani- fe ve Fatma adlarmda iki kadmla münasebhet tesis etmiş, bu kadınlar yüzünden karısiyle ayrılmak teşeb - büsünde bile bulunmuştur. Nihayet, bir gün bütün bu münasebetler apaçık anlaşılmış, Fatmanım kocası Meh - metle Muhtarın karısı Zeliha bu çap- kın adamdan gizlice bir intikam al - mıya karar vermişlerdir , Bu kararı tatbik etmek emeliyle, Mehmet, geçen gece Muhtar Ahme - din evine misafir gitmiş ve orada ka- larak bir odada Muhtar Ahmetle bir- likte yatmıştır . Gece yarısı, Ahmet iyice uykuya daldıktan sonra, yataklârmd&n kalkmışlardır. Meh - met, Zelihanın hazırladığı baltayı â- larak uyumakta olan Ahmedin yanma yaklaşmış ve baltayı var kuvvetiyle muhtarm kafasma vurmuştur. Bunu üç şiddetli vuruş takip etmiş ve muh- Zeliha ile Mehmet tarm kafası parçalanmak suretiyle öldürülmüstür - a Mehmet bundan sonra bir çuvala koyduğu cesedi evin civarından ge - çen çaya atmış ve evine gitmiştir. Bir taraftan köylüler muhtarı ararken, cinayetten birkaç gün sonra da ça_y kenarmda oynıyan cocuklar çuval İ- çindeki cesedi görmüşlerdir. Tahkikata adliye vaz'ryet etmiştir. Zeliha ve Mehmet yakalanmışlardır. Suçlular cinayeti itiraf etmşlerdir. " Dgi a a ea Bu Mevsimde Hangi Çiçekler Yetişir? Yıldız azın en çok ve büyük çiçek açan yıldızların çoğaltılması pek kolaydır. Eğer tohum tedarik etmiş iseniz bunları yarı kum yarı yaprak çürüğünden yapılmış bir harca ekiniz. Ve saksıları ca. mekanâ âliniz. Orada iki yapraklı olunca şaşırtma ediniz. Mart niha- yetine kadar bir iki defa küçük sak. sılara fideleyip Nisanda büyük sak sılara yalıut bahçede kuvvetli, güb relenmiş, toprağa dikilirse Agus- tosta çiçek açmıya başlarlar. AçI- lan çiçekler arasında katmerli ve iyi renkli olanları seçilerek büyütü- lur ve birinci senede teşekkül ede. cek olan sovanları kışın topraktan çıkarılarak muhafaza edilir. Beğe- nilmiyen çiçekliler de sökülüp atı- lır. Eğer sovandan fazla fidan al- mak isterseniz bu sovanları hara. reti 15 — 20 derecede olan bir oda da veya camekânda yaprak çürü- gü veya eski çürümüş gübre içine dikmelidir. Dikilen sovanlar ara sı. ra sulanır ve bir hafta on günde sovanların üzerinden 4 — 5 tane göz sürmiye başlar. Sürgünler 8— 10 santim kadar ve 3 — 4 yapraklı olunca diplerinden keskin bir çakı ile kesilir ve kümlu yaprak çürü- ğünden ibaret bir harcı havi saksı. lara birer tane dikilir. Bir iki defa şaşıstma ile Nisana kadar bu fi- dancıklar hem köklenmiş hem de büyümüş olurlar. Böyle olursa fi. danlar turfanda ve büyük çiçek a- çarlar. Bu suüretle bir sovandan dört beş fidan alınmış olur. Sova. nı tekrar dikilir ve yine 3 — 4 fi- dan sürdülür. Yalnız fidancıkları üşütmemiye dikkat etmeli ve 80- ğuk havaya bırakmamalıdır. Karanfil K aranfil tohumları bu aydan itibaren camekân altında ekilmiye başlanır. Büyük çiçekli karanfiller arasımda —Amerikan cinsleri çatlamaz denilen sınıftan- dır. Bunların tohumları siyah ve basıktır. Çelikle de yetiştirilir. L talyan ve Nis karanfillerinin bü- yük çiçeklileri tohum vermezler. Verseler de pek az ve çelimsiz 0- lurlar. Bunlarnm — arttırılması çelik ve daldırma iledir. Fakat to- hum ile yetiştirilecek ise tohumla- rm taze olması lâzımdır. Nis ÇO- cuğu, demir sap gibi Nis karanfil- lerinin tohumla da yetişen çeşit- leri olduğu gibi tobum karanfili denilen pek çok zengin çeşitler hep tohumla yetiştirilir. Tohumun Şu-, batta camekânda ekilmesi suretile Ağustosta çiçek açması mümkün- dır. Ancak camekânın çok Tütu- betli olmamasına dikkat lâzımdır. Karanfil rütubetten çabuk çürür. Tohumu ayni yıldızın toprak har . cıma ekmeli ve ayni suretle şaşırt- ma ederek bakmalıdır. Arzu edilir- se fideler saksılarda bırakılabilir. Ekilen tohumların hepsi İfitmerli ve iyi cins çıkabilmektedir. Kasımpatı u aydan itibaren kasım. patlarının diplerinden sürmüş olan fışkın dallarm çe- liklenmesine g— başlama. lıdır. Her kök üzerinden 5 — 20 tane dalcık sürer. Bunların hepsini diplerinden kesmeli ve hepsini bir boyda olmak üzere yapraklarınım uçlarını tıraş ettikten sonra yıldız tohumu için kullanılan kumlu harç ile doldurulmuş fincan saksılarma 3 — 4 tanesini müsavi aralıkla dikmelidir. Dikilen fidelerin came- kâna almazsanız da zararı yoktur. Bunları güneşli bir yere sıralamalı ve orada köklenmelerine dikkat et melidir. On beş günde köklenme başlar. Fideler tepelerinden sürmi- ye koyulunca bunları daha büvük Ağaşçcıklar K ışın — yapraklarmı döken ve dökmiyen — ağacççıkla. rm dal — ve yaprakları buda. narak muhtelif, şekillerde fidan yetiştirilir. Bunun için kulla- ntlacak ağaççık cinsleri şunlardır: bilirsiniz. "TAN" in ziraaf mütehassısı LÜTFİ ARİF KENBER oku- yucularımıza her hafta bugün bu sütunlarda pratik ziraat ” molümatı vermektedir. Arkadaşımız bugün de "TAN” oku- yucularına bu mevsimin çiçekleri hakkında çok faydalı ma- lümat veriyor. Bu satırları dikkatle okuyunca siz de evi- nizde ve bahçenizde mevsim çiçeklerini kolayca yetiştire- * #a çe AAA BAA ddd Demirsap karanfili ş Taflan, şimşir, kamelya, kasüarl. na, kamaserazüs, kotonaster, ak- tiken, defnet mazı, porsuk, oküba, azalya, ligüstrom cinsleri, lorrüsler ileks, Berberis, mahonya, gibi fi - danlardır. Bunların herhangi bir şe. kilde yetiştirilmesi arzu edilirse fi. danın saksısına o şekilde tel . den yapılmış bir örnek ya « pılır ve fidanın dalları veya yap- rakları bu örneği tamamile doldu. runcıya kadar her sene yeni süre müş uçlar budanarak 2 — 5 sene zarfında fidanın cinsine göre iste- nilen şekil alınmış olur. Yalnız duvar şeklinde bir set veya kale duvarı şeklindo hir çit yapılmak isı Saksıda muhtelif şekil saksılara şaşırtma yapmalıdır. Bir iki defa şâşırtma ile büyümüş olan fidanları saksılarından çıkarıp Ni- sanda bahçeye yahut büyük saksı, yarım gaz tenekesi gibi genişçe kaplar içine dikmelidir. Bu kapla- rın toprağı bir kısım ince dere Kkü- mu bir kısım kırmızı toprak ve iki kısım çürümüş beygir veya koyun gübresi olmalıdır. Her on beş gün de bir defa da çiçek tomurcukları görününciye kadar fidanlara güb- reli su şerbeti vermelidir. Fakat koncalar görününce bunların en ortadaki büyüklerinden bir tanesi- ni bırakıp -diğerlerini körletmeli- dir. Ve O günden itibaren de her hafta fidanlara gübre şerbeti ver- melidir. Bu usulle tek çiçekli ve bü yük, katmerli kırizantem yetişti. rilmiş olur. Kullanılacak şerbet bir kısım kuş veya tavuk gübresi, bir kısım odun külü, bir kısım kan (ku- ru veya taze) den ibarettir. Bu üç maddeden birer kilo almalı on beş kilo suya karıştırıp bir hafta bek. lettikten sonra kullanmalıdıir. Şer- beti bekletirken üzerini kapalı tut- malıdır. Büyük çiçekli g drak SA verilmiş fidanlar teniyorsa o zaman büyük fidanları (0,80 — 1 metre böy) 40 — 50 şer santim aralıklı olarak dikmeli ve dikince tepelerinden 15 — 20 san- tim budamalıdır. Bu suretle diple- rinden sürecek yeni dallarla göv- denin boş kalan kısımları da dol. muş olacağından 2 — 3 sene zar- fında ayni boyda ve şekilde duvar meydana gelmiş olur. Fakat her sene duyarın alacağı şekli göz ö- nünde tutarak Şubatta budamayı yapmak lâzımdır. Gül Y abani gül ağaçlarını artık şubatta dikmelisiniz. Bu aydan sonra dikilen yabani güllerin — tutmaları güç ve aşılandıkları zaman aşı ile kaynaşması da zordur. Yabani gül- lerin ince köklü saçaklı denilen fi- danlardan olması lâzımdır. Kalın ve kazık köklü fidanlar makbul de ğildir. Fidanm gövdesi de yeşil ol. malıdır. Çok kalınları mabkul de- ğildir. İyi fidan tedarik etmek için tanıdık bir fidan içinden biraz da - ha pahalıca olsa esirgemeyip alma lıdır. En iyi fidanı 5 — 6 kuruşa kadar almak kabildir. Alınan fidan ların ince köklerine dokunmadan iyi hazırlanmış bir toprağa dikmeli rüzgârlardan sallanmaması için ya nına da bir Herek dikmeyi unut. mamalıdır. Bolca sulamalı ve Ni- sana kadar toprak seviyesinden te pe dallarına kadar olan övdesi ü- zerinden sürecek yeni yaprak ve dalcıkları daima körletmelidir. Ye. ni'dikilen fidanm dallarınn herbi- ri üzerinde 3 — 4 göz bırakıp üst tarafımı budamalıdır. Nisan on be- şinden itibaren yabani güller aşı. lanmak üzere hazırlanır ve sık sık sulanır çapalanır. Mayıstan itiba. ürgün göz aşısına başlanır.