TAN Mahkermelerde Karışık bir sahtekârlık iddiası Şahide esrarlı sıgara mi içirmişler? Ağır ceza mahkemesinde dün bir sahtekârlık davdama bakıldı, Emlâk komisyoncularından Papasyanla Ce mil bu davanm suçluları idiler. Dava. ci da meslekdaşlarından Pazant idi. Bu muhakemede şimdiye kadar az rastlanan tuhaf bir şahadet meselesi vard. Ferit isminde bir şahit mi hakemeye mektup göndererek, eski ifadelerinin doğruluğunu ve noterlik- ten kendisine atfen suçlular tarafın- den ibraz edilen ifadenin yanlış ol. duğunu ve hasta olduğu için mahke- meye gelemediğini bildiriyordu. te, müddelumumilikte, istintak hâ. kimliğinde ve nihayet mahkemede,| gimdiye kadar daima suçluların a .| leyhine şahadet etmiştir. Geçenler de suçlular vasıtasiyle mahkemeye gönderdiği noterde verilmiş bir ifa - desinde de bütün şimdiye kadar ver- diği ifadelerin yanlış olduğunu söy. lüyor ve suçlular lehine şahadet e diyordu. Mahkeme dört yerde verdiği ifade sinin niçin değiştirildiğini kendisin - den sormıya lüzum görmüş ve bir celpname ile çağırmıştır. İade edilen celpnamenin arkasma, Feridin meçhul bir semte gittiği gerh verilmiştir. Eski adresin! değiştirmiyen Ferit, celpnâmenin bu şekilde iade edildiği. ni duyunca mahkemeye bir lstida ve- Terek noterdeki ifadesinin doğru ol Mmadığını söylemiştir. Davacmm söy- lediğine göre, suçlular Feride esrarlı bir sizara vermişler ve sonra da no. tere götürerek kendi lehlerinde bir $- fade verdirmişlerdir. Mahkeme Feri, din naip vasıtasile dinlenmesine ka- râr verimgtir. Matbuat Cemiyetinin Yılık ey Balosu Basın Kurumunun her sene olda. Ru gibi bu yıl da tertip edeceği balo- nun hazırlıkları bitmek üzeredir, Ba- İo (Kurban Bayramının ikinci) Şuba. tin 22 nci günü akşamı Maksim sâ- Tonlarında verilecektir. Seçilmiş bir heyet, bu hususta geceli, gündüzü mesai sarfetmektedir, Kotyon ve he diyelerinin zenginliği ile şöhret ka- zanan Basın Kurumu balosu ayni za. manda, davetlilerinin de seçilmişliği le maruf bir telâki yeridir. Basm İlâkini ve bankada bulunan (20) bin Hâdise şöyle geçmişti: Ferit polis- İdi. O, dedi ki: Sahte bir vekâ! çok işler etname ile bir çevrilmiş! ün Ağırceza mahkemesinde karışık bir sahtekârlık dava na deva medildi. Suçlu yerinde mevkuf olarak Şerif Cim- cozla Zeki isminde bir delikanlı vardı. Fatma Lebriz isminde evvelâ İbrahim Paşanın ve vefatından sonra da İzzet Paşa mer- humun refikası olan yaşlı bir bayan şahit olarak dinlendi. İddia. ya göre hâdisenin mahiyeti şudur: Ibrahim paşa 25 sene evvel vefat (———— edince refikası Fatma Lebriz, üvey oğlu Abdülhakim Senal'ye bütlin em- lira İle ayrıca şahsıma ait 850 altın ve 800 kâğıt lirayı kendisine bakmak şartile vermiştir. Abdülhakim Senai, o vakittenberi Kuzguncukta oturan üvey anasi Fat- mâ Lebrize 1928 senesinden itibaren | her sene miktarı azalmak şartile 1975 1223, 1200, 800, 540, 700, 560, 37 293 lira vermiştir. Son zamanlarda verdiği para ayda, sekiz ,on liraya kadar inmiştir. Fat ma Lebriz bu para ile geçinememekte ve çok sıkıntı çekmiye başlamıştır Fatma Lebriz yanma torunu Şerif Cimcozu alarak onunla da bir müddet yaşamış, fakat sıkmtısı günden güne artmıştır. Bir gün Şerif Cimcoz bu emlâktan bir kısmını ipotek etmeyi büyük an- nesine teklif etmiş, Fatma Lebriz de kendisine bir vekâlet vermiştir. Fa. kat Şerif Cimcoz, bununla iş göremi- yeceğini anlayınca, bu sırada eve ge- len Fatma Lebrizin yeğeni Zekile gö. | rüşmiş, o, Abdülhakim Senai'den vekâletname alacağım söylemiştir. Fakat, Abdülhakim Senai buna mu. vafakat etmemiştir. Nihayet, Zeki bir notere giderek kendisini Abdülhakim Senai gibi gös- termiş ve Şerif Cimcoz adına bir ve- kâletname vermiştir. Bu sahte vekâ- letname ile de bazı emlâk İpotek edi. lerek para ve halı alınmıştır. Hâdiseden haberdar olan Abdi kim Senai müddelümumiliğe müra- caat ederek Şerif Cimcozla Zeki hak- kında takibat yapılmasını istemiştir. Dün, mahkemede Fatma Lebriz bun lsrı tamamen anlattı. Fatma Lebriz- den sonra Usküdarda oturan Ihsan isminde birisi de şahit olarak dinlen- «.- Ben Zekiyi şahsan (tanırım. Dalma benden âliş veriş eder. Paket Bir hakaret davası görülüyor Beyoğlu kaymakamı vazife ha- linde tabkir ettiği iddia edilen Sait paşazade Vehbinin omuhakemesine dün asliye üçüncü ceza mahkemesin. de devam edildi. Tepebaşı nahiye müdürü Niyazinin | . | Budapeşti istinabe suretiyle ifsdesi alı İBir şahit daha dinlendi. Bu pebaşı karakolunda kaymakam Da- nişe, Vehbinin hakaret ettiğini söyle- di. Vehbi bunu reddederek dedi ki: — Bay reis, asıl davacı benim, Kay makam Daniş, bizim pasajdeki dük. kânları menet rmuş. Ben bunu şi- kâyet etmiye gittiğim zaman benim şikâyet kâğıtlarım yırtıldı. Onun yerine bu hakaret dosyası kaim oldu. Bu memur kaymakamın madunu ol. duğu için şahadetini kabul etmiyo - rum. Vehbi Sait, Niyazi, Mehmet,'Hur, $it isminde üç müdafaa şahidi göster. di. Muhaköme bunlarm celbi için ta- lik edildi. Adliyede Yeni Nakil ve , Tayinler Müddeiumumiliğe dün yeni bir nakil esi tebliğ edilmi; Oğrendiğimize göre mid- deiumumilik matbuat tetkik bürosu Meliha da terfian İzmit mesi azalığına tayin edilmiştir. 20 Kişilik ——— mz lütfen şahit olur musun, her gey ha. zır, bir imza atacaksınız, dedi, Ben de gittim. Noter bana “Abdülhakim Senai, Şerife bir vekâlet veriyor. Siz de şahadet ediyor musunuz” dedi, Ben de evet, dedim ve imzaladım.” Bundan sonra muhakeme başka ga- Kurumu balosu, mevsimin en nezih | isinini bilmezdim. Bir gün bana gel-| bitlerin çağırılması için talik edil ve güzel eğlencesi olacaktır. Bugün sivil giyinmiş. di. Noterde bir vekâlet vereceğim, Ve o kadar değişmiş ki! Üniformanmn mehabeti başka. Fakat binbaşının o ağır tonlu #esi içindeki bütin o bâkim enerjiyi ifa- deye kâfi geliyor. Kuvvetle elimi sıktı: — Nasıl bakalım delikanlı. Bugün yoltuluk var Beğil mi? , — Teşekkür ederim binbaşım, demir gibiyim, f Bir kere binbaşım de- — Şimdi senden bir rica Eseri hazırlıyan: İdi, yy Özsel (HAKİKİ İngiliz musti mahke. |“ MİR Bugünkü program Istanbul: Öğle neşriyatı la Türk musik 13.05 Muhtelif plâk neşriyatı; Son. Akşam neşriyatı Saat: 18.30 Plâkla dans musikisi; 19.30 Konfe- rans: Eminönü Halkevi neşriyat: ko- li namına Bay Nüsret Safa; 20 Ve- dia Rıza ve arkadaşları tarafmdan Türk musikisi ve halk şarkıları; 50 Cemal Kâmil ve arkadaşları tara. fından Türk musikisi ve halk şarkı- ları, 21 Bay Ömer Rıza tara fmdan arapça havadis; 21.15 Şehir Tiyatrosu operet kısmı tarafından bir temsil; 22.10 Ajans ve borsa ha- berleri ve ertesi günün programı, 22.30 Plâkla sololar, opera ve operet parçaları; Saat: 12.30 Plâk. 12.50 Havadis; 4 Li Günün program özü Senfonik konserler: 21 Varşova: Fitelberg'in idaresin. de; 21.25 Bükreş: Şuman, Bralun 21.55 Brno, Prag: Senfonik konser; 22.30 Paris P, T. T. : Rrahma, Klem- perer, Ibert, kafi konserleri 13.10 Bükreş: Römen halk müsiki- si; 16 Prag: Fok orkestrası; 16.15 Varşova: Küçük radyo orkestrası; 17 Lâypzig: Plâk ile bafi£ musiki; 17. 30 Varşova; Opera musikisi; 18 Bükreş: Hafif musiki plâkları; Halk garkı birliği; 1845 Stokholm: Plâk konseri; 19 Kolonya: Bruckner, Stolz, Richartz; 19.40 Ko- lonya: Opera âkları; 20.20 Varşova: Eğlenceli orkestra musiki. 30 Stokholm: Kabare neğriya- ; 21.40 Belgrat: Radyo orkestrası; 21.40 Roma: Karışık konser; 23 Stok holm: Operet parçaları; 23. ” Mila, 5 30 LİR 2 0 Stutgart: Şi. mal kompozitörlerinin eserlerinden; İ 24.20.Budapeşte: Çiştün ranelkisi, Oyeratar 20.30 Budapeşte: Puccini'nin “Tu- randöt” Op 2110 Hamburg “Gaertnerin aus Liebe”; 22 Roma: Verdi'nin “Rigoletto” operası. Oda musikisi; 18.15 Roma: Oda musikisi triyosu; 20 Münih: Lenzewski kuarte! Bükreş: Balâlâyka kuarteti; 21 Vi- yı Kuartet (Bohem kuarteti) ; 23. 50 Viyana: Hans Faltl kuarteti. Resitalleri 18.30 Prag: Viyolonsel resitali; 20.30 Lâypzig: Keman sonatları; 20. 5 Bükreş: Şarkı resitali (Bayan An- gel) ; 22.15 Milano! O; li; 23. 20 Prag: Piyano solo (Sonatları) ; 28. 20 Viyana: Tiyatro refakatile şarki. ine niusikisi : 1845 Milano; (plâk); 2345 Varşova, 2310 Budapeşte Hamburg, LAypzig. iki AE ROMANI e Mahmud ;:2020| 0-1.937 YENİ NEŞRİYAİ â Maarif merkez ya a teşkilâtında ve yi ezim Maarif Vekâlet merkez teşklât ka- azı maddeleri değiştiril - asa orla tedrisat umum azifesini anlatan madde, in resmi, husus liseler, mektepleri. nin işlerini, tedris ve terbiyevi faali- yetlerini ve muallimlerle talabenin te- davr edildikleri sıhhi müesseselerin i- dari işlerini tanzim ve ıslâh vazifesiy. le mükellef olduğu ve üç şubeye ayı dığı şeklinde değiştirilmiştir. İlk tedrisat umum müdürlüğüne | taallük eden madde de, resmi ve husu si ilk mektepler ve'yatı mektepleri, ilk derecede hususi dersaneler, millet İmektepleri işlerini ve halk terbiyesi etrafındaki mesaiyi idare ile mlikel- le£ olduğu şeklinde değiştirilmiştir. AT— A çıkmıştır. mar Naci M bu müdürlü, jederiz , baylarındanı ları, Emirgân İle Sirkeci Arasmda Otobüs İşliyecek Belediye Emirgân ile Sirkeci ara sında Bebek . Ortaköy yolu ile otobüs letilmetine müsaade etmiştir. Bu hatta ay başından itibaren, sefmdere kaşlanacaktır. Hırsızlık Suçlusu Çocuk Tepebaşında on üç numaralı bak- İkai dükkünma 12 yaşmda Hasan is Jmi inde bir çocuk anahtar uydurarak e girmiş ve dört liralık sigara çalmıştır. Çocuk biraz sonra yaka- lanmıştır. Bu akşam YABAN Öl Yazan: Hen .. Türkiye Tıp Encümeni i Toplantısı .. Genel Sekveterliğinden: Türkiye Tıp Encümeni 27 Ikinci. İkânun 1937 çarşamba akşamı saat 18.30 da, Cağaloğlunda Etibba Odası İ salonunda toplanacak ve Doçent Dr. Muzaffer Esat tarafmdan (Ölümden 38 dakika sonraya kadar alınmış bir buteyn fibrillation'u trasesi) ile, Pro-| fesör Dr. Oberndorfer tarafmdan (1- kinci beynelmilel kanser kongresi mesaisi hakkında) tebligatta bulum Ma etm. Mühareen TMEKUKOZIME ca olunur, şa ilân Bir şerit desteresi ile bir tepsi desteresi olup satmak istiyenle- İrin Ankara caddesinde İkdam Yurdunda Bay Mehmede mek- İtupla veya şifahen müracaatları. | belediy: e dan: Müflis SA CE İkinci ve en güzel filmi filminin ilk iraesi BUYUK GALA ber alınmıştır. st 12.30 da Galata, Büyük #okağındaki Keneset Israel ğunda yapılacaktır. Türkçeye çeviren: Şaziye Berin RE Bu anla akşamı tlıspor klübü t neşredilen bu güzel ve faydali muanın 17 inci sayısı çıkmıştı ARKİTEKT — Bu derginit TL inel sayıları zengin mündere İçinde Dr. Wagner eltemin, Adnan. serbest VEFAT 20,30 da RDEĞİ rik İbsen HALİME HALİME bulunan 'Tahtakâlede ARA münasebetile ağ mimar Kemal Aitanın yazıları SÜ çok mesleki bahisler vardır. Ta ASKERLİK İŞLERİ . Yarsubayları Davet Fatih Askerlik Şubesinden: 7 Yerli ve yabancı olarak Fatiii besinde bulunan (313 ilâ 326 Ö doğumlu topçu, ve muhabere meslek hariç olmak üzere 1 şubat 937 dEÜİ alarda bulunacaklarmdan vazij rini anlamak üzere şubeye mil Bahriye miralaylığından mü Moiz Dalmedikonun vefat ettiği “ Cenazesi bugün “4 ŞEHİR TİYATROSU DRAM Kİ Tr 1 dl nl .. HALK OÖPERETİ Bu akşam Gedikpaşada sinemasında saat 21 dö Kayıp: Sahibi bulunduğum çift İla yük arabamda > nin 2507 Hâyrlr pili dan cakisinin hükmi olmadığı olunur. — Suadiye Şaşkın Ba kumcu ve kömürcü Halekı Aİpe” İstanbul 2 nci 10âs Memurli gekerci harrem ve Burhanüddinin tasfiğf dilecek malı olmadığından if1â9 panmasına mahkemece karar miş olduğu ilân olunur. (29574) Bekçi olduğunu anlaymca hepimiz sapsarı K# sildik. Bekçinin kalin sesi gene duyuldu: — Sizde bir misafir varmış. Muhtar selâm ledi. Fikri Bey misafiri de alsın da, teşrif ©! dedi, Dizlerimin kesildiğini hissettim, Kadınlar nefes nefese: Afill8 AYKUT — Eyvah! dediler, Fakat binbaşı istifini bozmadı. Ömrü tehjik! e me! Neme lâzım yerin kulağı var derler. Benim adım “Fikri”, İcap ettikçe adımla konuş daha iyi. Hah, iş- te annem de geldi. Nasıl, Kahvalti hazır mr anhe?.. O halde Iki türlü çene çalarız. Haydi bakalım deli- kanlı.. Karnımız doysun da işimize başlıyalım. Girerken görmediğim evin teşkilâtını ancak bu- gün öğreniyorum. Sofada büyük bir masa hazırlanmış. Feriha Ha- nım sokak kıyafeti ile.. Babası onu böyle görünce bir kahkaha attı: — Gördün mü anne,. Benim küçük erkânıharbim hazırlanmış bile! Eh gençlik başka şeydir. Muhak- kak ki bu gece heyecanından uyumamıştır. Genç kız babasma yaklaştı. Mavi gözleri bu sabah o kadar büyümüş ki: — Hakkım yok mu baba,. Bana fik defa ciddi bir vazlfe verdin. (4 Binbaşı Fikri Bey kızmı kucakladı: ? — Haklısın yavrum. Fakat heyecan fazla olursa insan yapacağı işi şaşırır. Korkarım şimdi yemek yerken bile nszlanacaksın! Beraber masaya oturduk, Genç kız bardaklarımı. &a süt koyarken babası eski ciddi tavrmt almıştı: — Siz Seyfi Bey için bir şeyler hazıtladmız mı? Genç kız atıldı: — Bir siyah çarşaf, Kalm bir peçe bulduk baba. — Ay ben şimdi çarşafa mı gireceğim? — Tabii. Dedim ya, seni arabadan in lerken görmüşler, Kahvede lâfı geçmiş. Muhtar bana çıt- lattı. Her yere siki emirler verildiğine göre bizin merkezin de elbet kulağı deliktir. Bir gammazlık işi- mizi altüst eder. İhtiyatı elden birakmıya gelmez. Ne çıkar canım. Buradan çarşaflı çık ta istersen Be- şiktaşı geçince çıkarırsın. Binbaşı anlatırken çarşafla, peçe İle gireceğim kı- yafeti gözümün önüne getiriyorum. Bir küçük heye- canın sebebiyet verdiği bu akıbetler bakalım beni daha ne kılıklara sokacak! — Ne düşünüyorsun delikanlı. Yoksa çarşafa gir- mek hoşuna gitmedi mi? — O değil efendim. Bu küçük hâdisenin sebep oi- duğu neticeleri düşünüyorum. Memleketine dilşman- lık edenlere hakaret etmehin bu kadar ağır kültet- lere mal olacağını nasıl aklımdan geçirirdim. Binbaşı msedi: — Şimdi bunları düşünecek sıra değil Düşma- um hakaretini karşılamak için onu ezecek vaziye- te geçmek İâzim. İnşallah o güne kâvuşurusda doya doya hmermızı alırız. Şimdi acele edin Ode tuvaletinizi yapın bakalım, Vaktimiz yok pek. Biraz sonra genç kızın yardımile yeni kıyafetime girip aynaya baktığım zaman helimdeki fecaate rağınan gülmekten kendimi alamadım. Genç kız da gülüyordu — Seyfi Bey, Sizin yerinizde olsam kı» b zerim.. Öyle yakıştı ki" Diyordu. Acı acı güldüm: — Hakkınız var, dedim. Vazifesini yapmıyan er- kek için bu kıyafete girmekten başka çare yoktur. Zeki kız maksadım: anlamıştı. Müteessir oldu: — O fikirle söylemedim. Seyfi Bav Desi, Babası içeriki odadan seslendi: — Haydi çocuklar, çabuk olun. Bulgurluya ge lin mi götürüyorsunuz? Sonra kıyafetim karşımda o da kendini tuta- medi. Bol biz kahkaha savurduktan sonra; — Bravo vallahi, dedi. Şu halinde polleler de- Bi, hani ben bile dışarda görsem tantyamıyacağım. Aferin Feriha sana, Fakat şimdi bizde kız iki du demek. Hemen tanrı işimizi âsân ede! Hepimiz gülüşlirken sokak kapısı acı açı çalındı Binbaşı hepimizden evvel atıldı: — Acele etmeyin. Ben pencereden bakayım — Kim 0? Dışardan kalın bir ses geldi: — Benim beyefendi. — Ha. Sen misin Murat Ağa. Hayır ola ne var?. heyecanlar içinde geçen koca adamın sesi bile ö* gişmedi: , — Peki Murat Ağa, şimdi geliyorum. bekle, Sonra bize dönüp yavaşça: — Çocuklar, dedi. Telâş etmeyin. mese yapıp bekleyin Şayet eve gelen olursa sokağ& © £ yormuş gibi davranırsmız. Ben muhtara kada” dip geleyim. Eğer bir saate kadar gelmezsen bir arabaya atlar, gidersiniz. Feriha bu işleri rir. Binbaşı" sakin, telâşsız çıkıyordu. Feriha önünü kesti: — Baba! — Ne var kızım, — çime şüpheler geliyor. Binbaşı birdenbire taburuna emir veren b mandan tavrı alıverdi: — Feriha. Unutma ki bir asker kızı gel! Ve sonra ltife ederek: — Sonra seni erkâniharplikten azlederim b* Annesine ve bana dönerek ilâve etti; i — Telâşa lüzum yok. Ne söyledimse öyle ” ket edeceksiniz, Ve cevap bile beklemeden kapıyı açtı, Kay” (Arkasi vas) J yi un, KEDİ Yarm akşam Sarayda PİPİ p perşembe akşamı Tandâ y p pena Margarita'o İsiz muganniyesi M GORE 'İ Şahane Melodi ||