24 Ocak 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

V3 TANHN Jean Kravtordun iki aksi ı 24.1.931 Greta Garbo'nun Sevdaları Beş kere gizli aşk çektiği ifşa edildi Sinema seyircileri İsveçli yıldız Greta Garbonun, aşksız ve hissiz bir hayat yaşadıklarma kanaat getirmiş gibidirler. Hele bazı seyirciler Garbonun hayatta hiç flört bile yapmadığını sanırlar. Halbuki bu saf düşüncelerin asılsız — olduğu meydana çıkmaktadır. Greta Garbo bugüne kadar, ilk gençliğinden itibaren beş kere sevy - miş, âşık olmuştur. — Greta Garbo- nun ilk aşkı İsveçtedir. O zaman henüz on beş yaşında idi. İsveç gi- bi soğuk bir iklimde on beş yaşında sevda çekmenin mümkün olamıyaca- ğını zannederiz. Fakat küçük'Garbo o zaman genç bir mektep talebesini gıldırasıya sevmişti, Bu aşk iki sene en saf şekilde devam etti. Fakat her ilk aşk gibi iyi tasarlanmış gerçek bir esasa dayanmadığı için günün bi rirde unutuldu. Garboyu Garbo ya- pan hiç şüphe yok ki bu ilk aşktır. Garbo, susamış gönlüne su serpen bu aşkı andıkça' Garbo olmüş, beyaz perdedeki füsunkâr gözlerine, — tok ve berrak sesine lâzım olan enerjiyi bu aşktan almıştır. Garboyu bir zaman için ilk aşkımı ftamamen unutmuş görürüz. Onun i- kinci olarak genç bir Amerikalı ile daha doğrusu —Amerikada yerleşmiş bir Alman ailesinin genç oğlu ile se- viştiği rivayet edilir. Bu aşk onu per deden silecek kadar kuvvetli bir hal de sürüp giderken, bu gencin ölümü Garboyu kurtarmış ve onu Greta Garbo olarak bütüm dünyaya — iade etmistir Fakat bu İsveçli bildiğimiz sihirli hüviyetini de bu ölümle kazandı. Hayat onun — için bir yalan halini aldı. Ve Garbo için- deki aşk ihtiraslarının bir yılan gibi kış uykusuna yattığını hissetti. Gar- bo için bundan sonra rivayet edilen diğer üç aşk, öyle tahmin ediyoruz ki, bilhassa bu ikinci felâketin avun ması için icat edilmiş, Garbo için icat edilmiş yalancı sevgilerdir. Sahnedeki sevişmelerinde gördü - ğümüz mustarip eda, acıklı ifade du- yulmadan yapılacak hareketler değil dir. Oyun arkadaşımnın gözbebekle - rine bakarak ürkek bir ceylân gibi masum hareketler yapan artist ka - dm bunu yalnız artistliği sayesinde yapmıyor. Oynarken - içini kavuran bir acmın hatırasile oynuyor. Onu seviyordum diyerek, onu kokluyorum diyerek benliğinden taştığı içindir ki herkesi hayran bırakan kadım herke- si bir aşk tahassürü içinde kıvran- dıran üstat kadın oluyor. şaheser kadm, Gülenler Ağlıyanlar Eski yıldızlardan Glorya Svanson.. Hani bir zamanlar, yani sessiz film zamanında beyaz perdede çılgınca al- kışladığımız şu şehvet gözlü Glorya Svanson... İşte bu eski yıldız, yahut eski meşhur yıldız bugün villâsını, otomobilini satacak ve hizmetçisini savacak derece fakirlemiştir. Geçen- lerde Holivut civarındaki villâsını müzayedeye çıkarmıştır. Hususi oto- mobillerinden üçünü de satmıştır. Bes tane hususi otomobili. üc tane —1 Sinemalarda Bu Haflanın Filmleri : Küçük Şarkıcı (Zati Sungur müsümeresi) 9 uncu Senfoni Yıkılan Belde Saray Türk "e Melek : Şark — : Silâh başına, Vene- dik Şarkısı Sakarya: Frederik Marş İpek — : Sanfransisko Sümer : Denizler Perisi Âsri : 13 numaralı Casus, Günahım Aşktır Hilâl : Kaptan Filot, Hay- dut Şarkısı , Şık — : Volga Mahkümları Tan — : Samson, Haşmetli Vals Üsküdar Hale: Asri Zaman- lar: Şarlo. de şoförü vardı. Halis kan İngiliz ol- mak üzere sekiz tane yarış atına sa- hipti. Bunlardan da beşini satmış - tır. Bankada beş parası yoktur. Belki bir sene sonra ekmek para- sı kazanmak için hizmetçiliğe müh: taç olacaktır. Zavallı sinema... Evet, yeni vıldız- lar gülüyor, eskileri de'hıçkıra hıçkı- ra ağlıyorlar. Kültür Bakımından Sinema ne demektir? ğ . . Gemiciler .. Düğünü İngiliz (Gemiciler Düğünü) adile yeni aşk filmi çevirmektedir. Filmin mev .. w .. kumpanyalarımdan — biri bir zuu maruf İngiliz lortlarından biri- nin iki sene evvel yazmış olduğu çok acıklı bir sevda hikâyesinden alin - mıştır. (Gemiciler Düğünü) on sekiz ya- şında bir gemicinin, çıldırasıya SeV-> diği güzel bir kızla evlenmesini tas- vir etmektedir. Fakat bu, bir €v- lenme değil, ağlatıcı bir kalp Mace- rasıdır. Üç kere düğüne teşebbüs e- diliyor, üçünde de kör şeytanm bir- çok aksiliklerile karşılaşılıyor. — Ni- hayet dördüncü düğün teşebbüsü Ya- pılirken genç kız bir otomobil ıfm' sı neticesinde ölüyor. Bu facianmn vuku bulduğu günün gecesinde- de delikanlı meçhul bir sebeple Oluyor. Saba Kraliçesi Holivutta (Saba Kraliçesi) tek . rar filme almmaktadır. Betti Blayt vaktile büyük şöhretini bü Mevzuun sessiz filmile kazanmıştı. -Büyün de Rimney But ismile stüdyoYa Yeni gi. ren on sekiz yaşımda yen! k_’”' yıldız Saba kraliçesinin sesli filmile sön . mez bir göhret kazanmıya Çalışıyor, Filim üc ava kadar bitecekmiş. Saşa Gifri ve Serj Grav "Ba bam çok haklı- dır,, filminde Eleanor Vitney ile Rey Millanın suda akisler Devler Adası Devler adası nerededir? Oradaki bir dudağı yerde süpürge süpüren, bir dudağı gök kubbesinde dolaşan devleri gördünüz mü? Bir Amerikan kumpanyası (Devler Adası) adile hazırlamakta olduğu yeni bir filmde bize efsanevi devleri stüdyo hilesile gösterecekmiş. Temin ediliyor ki bu film senenin sonlarına doğru beyaz perdelere aksedecek ve Vaktile gördüğümüz King Kong fil- minden daha çok hayret edecekmi - Şiz, (Devler Adası) filmi, fennin, si - nemaya tatbikatının müthiş bir ha- rikası olacakmış. Meşhur dev — ar- tist Vallas Beri bu filmde devler kra- li rtölünü oyniyacakmış. Küçük Prensesin Güzel Sesi İngilterede de tarihi bir film çev - rilmiye başlanmıştır: “Küçük Pren. sesin Güzel Sesi,.. Bunu sekiz yaşm- da bir yıldız çevirecektir. Sinema stüdyosundan içeriye yeni ayak ba - san bu yıldızın ismi Eddi Bennettir. Bir çorap mağazası sahibimrin yegâne kızıdır. Beyaz perdede büyük bir mu. vaffakıyet kazanacağı şimdiden te- beş milyona, ve sevdirmek si üzerinde seyahate çıkartmak ha KÜ gü Göz yolile dimağa giren her iı::% bam, kendine has bir ebediyeti dir. ç Akostik intibalar çok defâ ğ intibaların yerini — dolduram & Çok defa değil, hattâ ekseriyi M duramazlar. Görmediğimiz bir Bi zarayı bize kulak tarikile anlanfn : hangi bir eserle, o manzarayı 5'# perdesi üstünde bize olduğu gibi V ren bir eser arasındaki kıymet Ü4 kı, çok aşikâr olarak göze Wg Herhangi bir hareket, herhanği hâdise de öyledir. . Kültür filmleri yapmak her 9”# den evvel bir sinema endüstrisİ: © servet ve sermaye meselesidir. W ihmali de tehlike olan bir meseltf! Kültür filmleri denince, aklaı Irbudaklı bir mevzü gelir. PT p';# da filmleri, ders filmleri, Ka ,ııns içtimat bünyeden alan edebi filt” ve saire gibi birçok teferruat W dana çıkar, E Bunları bir kül halinde, biribf'”, karıştırarak toptan etüt etmek ' kânsızdır. Bu sebeple herbirisilt rı bir mevzu halinde gözden geiî mek yolunu tutacağız. İi PROPAGANDA Propaganda filmleri, hedef gayeleri, bazan sarahatle anl bazan da zekâ yolile akla girel lerdir. Propaganda filmini ilk M memleket sevgisi ve vatan mefh içinde görmiye çalışacağız. * çai Mussolini faşizmi kurduktaf ra eski İtalyan içtimai bün,; “ kalıp değiştirmesi lüzumunu d "' hissetmiş, birçok Ççareler ari rm.ı sinema makinesine de başvl zaruretinde kalmıştı. Milânoda oturan bir Italyanmğâw l cilyayı görmesine imkân yoktu: y memleketini t% için seyahatler E, bi de maddeten imkânsızdI. Yakren atandaşı, kitie d sUr Fakat bütün Italyayı sinemâ bj il bir şeydi. " Bir topoğraf heyeti bir m&m»ğ tin umumi haritasını pafta paft& wj sıl yaparsa, Mussolininin sinemt öj yetleri de memleketi pafta P“î':yâ me çekti. Milânoda oturan İtEWiğ nm da, Sicilyadaki vatandaşIN ı hattâ kolonilerde daüssılaya TÜ n,t;qı larm da ayağına kadar bütül a yan ülkesini taşıdı. j Konyada oturan, Vanda otur’n Türk vatandaşmın ayağına Kkâ tün Türk ülkesini taşımak, y ÜUsküdardan öteye geçememiş Ö tanbullu vatandaşa: 4 — Yurdun budur işte! demeki “p pılmış olan ve yapılacak olan zam iyiliklerin arasında gerçe şerefli bir yer tutar. Fakat, bizdeki sinema verdiği birkaç eserle devleti te geçirecek bir muvaffakıyet termekten (maalesef ve bir haklı olarak) uzakta kaldı. — Ses, resim, operatörlerimizi? jisörlerimizin sinema tekniğil? çekten anlar iş adamlarımızlM İ ması için, gene gencliğe dayâ”” gt tan ve onlardan bu hevesi İST .î ten başka yapacak işimiz Yf’kwı İ İKTİSDİ PROPAGANDAMÜ En mühim noktayı teşkil 7 bahisten sonra - iktısadi proP”” üf bakırmından filmi kıymetlent” — icap eder. 4 Türk üzümü, Türk inciri, taze meyvaları nihayet dünYy? ciliğini muhafaza eden m(’Selâ bekir buğdayını, Türk yum balıklarını ve saireyi Avrupâ, nen tanıtmak için de film © vasıtadır. Ikinci yazrmızda bu bahs€ avdet edeceğiz. LA A i e & - ” Küçük Gönül Tuhaf şey... Gönlün de' B büyüğü olur mu? Demek Si? yasımda bu manevi varlığın g çüğünü, büyüğünü icat etmM'? zel yıldız Eleonor Vitney PU yani (Küçük Gönül) adile min ediliyor. cevirmektedir.