EA yim ve Şİ ALE eğ ı * * rak neşrediyor. a 6 Ben ne bekliyordum fakat onlar neler yazdılar ? IYAZAN: BURHAN FELEK) Bir ufak tarihçe yapmak mecburiyetindeyiz. Miktarı seksen bin lirayı geçen Olimpiyat masraflarını çok gördüğümüz için Top mecmuasile birlikte çok tenkit etmiştik. ”Cumhuriyet,, te © zaman bizimle beraber olmuştu. Sonradan birdenbire bu fik- rinden caydı ve bizimle yanyana iken karşımıza gecti. Bize - ak- İma değil - ağzıma geleni söyledi. Hattâ Imza atmıya cesaret edeme yip adli mes'uliyetini (Hikmet Mü - nif) İn suçsuz omuzlarına yüklediği bir yazıda “Bunlarm bütün bu bağı- rp çağırmaların sebebi spor teşkilâ- tmm kasasıdır. Çenelerini ancak o kasa kapıyabilir.” diye bir de şantaj inat etti. Ben kendi besabıma bir| güzeteciye öteki gazetecinin büyle ka ba isnatlarda bulunmasmdan müte - esir oldum. Fakat işi sükütln ge - giştirmiye imkân olmadığından vak- tile bana Balkan oyunları için ne - kadar tazminat istediğim soruldu * | ğunu, fakat bu klifi reddettiğimi | yazarak iddin edildiği gibi para için yazı yazacak adam olmadığımı an - latmak istedim. “Cumhuriyet” hemen sabık reis Bay (Aziz Akyürek) e yüklendi: “Vay! Siz amatörlere pura mı tek: | Ht ediyorsunuz 7” diye sordu. Bay A» İ iz Akyürek bu açık suale bir husu-| si mektupla cevap vermiş, “Gumhü- | riyet" te bu cevabı “İş Anlaşıldı" şerlevhası altında gene imzasız ola -| Uzunca olan bu mektubunda Bey Aziz Akyürek hulâsaten “Burhan Fe Jek Balkan oyunlarını tertip ederken | hergün Usküdardan Istanbula ir-| mekte ve bu yüzden cebinden birçok | masraflar ihtiyar etmekte olduğunu bana anlatmıştı. Bu masrafları ken- disine ödemiye teşebbüs ettim. Ka - bul etmedi.” diyor. Lehimdeki oObu gehadetinden dolayı eski relsime te gekkürler ederim. Hani şu kasasından para çekmek | Açin uğraştığım iddia edilen teşkilâ - #m eski reisi bu mektubile benim| teşkilâttan açıktan para almak şöy-| le dursun» cebimden teşkilât uğrun | harcadığım paraları bile kabul et - meyip hibe ettiğimi meydana koyu -| yor. Bilmem ki bu davada benim le hime bundan daha kuvvetli delil o - abilir mi? | Spordan maksat hergün fslanca| yerde hakem şöyle bir hakşinaslık etmiş, filin yerde bir #porcu arka daşına karşı şöyle ülicenabane hare- kette bulunmuş diye tüylerimiz ür - pererek dinlediğimiz fazilet tavırla - rmı buy edinmektir. Spor muharrir. liği yapanların da ber şeyden evvel #porculara faziletli adamlar oldukla- rını göstermeleri gerektir. Gönül isterdi ki Bay Aziz Akyü-| reğin mektubu oçıktıktan sonr “Cumhuriyet” gazetesi gene “Iş An- Maşıldı” serlevhası altında “Felek Bürhanla olimpiyat tenkitlerinden dolayı aramızda çıkan münakaşa do- loyısile eski teşkilât reisi Aziz Ak- yürekten aldığımız bu mektup sabık federasyon reisinin değil para İste- mek, hatt cebinden yaptığı masraf- ları bile almıyacak kadar müstağni bir adam olduğunu gösterdi. Muarr- | zımızin böyle bir adam olduğunu öğ- renmekle büyük bir vicdan hazzı duy | sonra ilk defa | anlatmıştır. Bir yandan ekmekçi çıraklığı yaparken diğer taraf-| Bugünkü lig maçları tehir edildi T.S. K. İstanbul Böl gesi Futbol dan: Havanın karlı ve saha- İarın çok çamurlu olma- sından dolayı 24/1/937 pazar günü (yapılacak olan bütün lig maçlar İ | geri bırakılmıştır. Ajanlığın- TAN YAZAN : EEE LOUIS PAUL NN Çocuk a bu! Vilyam lokomotif olmuştu. Makinenin düdük ipini çekti. Göğüs boğa ve ağır yoliyla düdük uzun uzun öttü. Vilyam he men makineyi iğletecek olan mani velâyı kavradı. Bir düdük daha çal dı. Lokomotife yol verdi. Makine | öfkeli bir iki homurdanışla küfür eder gibi oldu, Sonra ofliya puflı. ya hızlandı, hızlandıkça da oflayıp İ puflamaları, basamak basamak srk laştı. Ve artık tam yolla uçan bir ekspres oldu. İste bu Elm sokağı ekspresi idi. Nevyorktan kalktık. tan tam altı saat sonra sölu- ğu San Fransiskoda almış bulunu- yordu. “Uv! Uv! Uv! diye Elm ekspresi alabildiğine uçuyordu. Pistonlar “Çık, Çk! Çık ede ede bişdöndü- rücü bir hızla fırıldayıp dönüyor. Fransa - Avusturya maçını ifalyanca anlatmak üzere Parise gönderile. | ceği söylenen Jfalyanların meşhur futbol anlatıcısı mikrofon başında | bir maçı tal Fransız - Avusturya maçıbugü İtalyanlar bu maçı büyük bir — ehemmiyetle takibe karar verdi Bugün Pariste oynanacak Fran: da büyük ehemmiyet verilmektedi takımının en tehlikeli rakibi olan Avusturyanın, Fransa gibi | yeni yetişen bir takımla çarpışmasındandır. 1 | ! Hamurkâr fakat futbo'cü Avusturya milli takımının can damarı addolunan ve Avrupanın! eniyi merkez muavini olarak şöhret kazanmış olan omeşhur| Pecharek'in nasıl yetiştiği “hâk-! kındaki malümatı Hiden ver- miştir. Avusturya: takımmnn kalecisi Fransız milli takımına karşı merkez muavin oynıyacak Pecharek'in eskiden Viyanadaki Pastacı ve ekmekçi dükkânında çıraklık ve hamurkârlık ettiğini | İları iki kuvvetli takım hakkında sabık| ibel kip ediyor n yapılıyor sa - Avusturya maçına İtalyada ir. Bu ehemmiyet, İtalyan milli | İkinci nokta da, Fransada ya- pılacak dünya kupast maçlarma| giren İtalyanların çarpışacak- daha canlı malümat edinmeleri| içindir. Fransız milli takımı, Orta Av- rupaya ve İtalyaya nazaran he- nüz gençtir. Fakat onun bu| gençliğidir ki, Avrupa spor rms) hitinin bütün nazarı dikkatini| üzerine çekiyor. İtalya sporu! şimdi Fransa ile de çok meşgul- dür. Voleybol Maçları 'T. S, K. Voleybol Ajanlığın-| dan: 1937 yılı Voleybol ve Basket-! birincilekleri fikstürlerini hazırlamak üzere kır'a çekilece- tan futbol hakkında o zaman ik- bali pek yüksek olan Hiden'den nasihatler alırmış. Biriktirdiği para ile bir futbol pabucu satın alan ekmekçi çira- gina Hiden Fransaya geçtikten Fransada rastfa- duk.” şeklinde bir yazı yazarak mu-| mıştır. harrirlerin de sırasına göre muarız- Fransanın cenubuna gelen bir larma karşı hakşinas davranacak ka | Avusturya takımını seyre gitti- dar faziletli olduğunu göstersin “Cumhuriyet” bunu yapacağma| benim verilmiş bir parayı alma-| makla övündüğümü yazarak beni| tekrar kötülemiye kalktı. Cumhuri - yet muharrirleri kendilerinden bek - İemekten usanmadığım bakşinaslık| faziletini bu sefer de gösleremediler| s6 - bu acmacak bir sey olsa da - ka- bahat bende midir Zaten yarın bunlarm bu yazımı ve gile ittihaz edip bana gene avurt do- İusu küfür etmiyeceklerini de o kim temin eder? ğim zaman bizim eski çırağa o- rada rastlamıştım. Kendisine hayretle neden geldiğini sorinuş- tum. | Eski patronuna hürmetle eği- len bizim küçük çırak, bana A- vusturya takımının merkez mü- avini olarak geldiğini haber ver- mişti, İşte Fransava karşı oy nıyacak en meşhur merkez mua: vininin romanı böyle başlamış- *1r. ğinden bu sene maçlara iştirak edecek olan klüplerimizin 29/17) 1937 Cuma günü saat 17,30 da| salâhiyetli obirer “delegelerini Bölge merkezinin bulunduğu Be- yoğlu Halkevine göndermeleri! rica olunur. Tayin olunan gün| ve saatte murahhas göndermi| yen klüpler bu seneki maçlara iştirak etmiyecek addolunarak fikstür ona göre tanzim edile - cektir. Trabzonda Spor Kongresi İ Trabzon, (TAN) — Şehrimiz spor İ klipleri murahhaslarmın iştirakiyle İc 'H. Partisi salonunda #por kongre ja toplanmış, başkanlığı Tahir Bay. kal, kâtipliklere Ramiz ve Haydar se- çilmişlerdir lardı başta lokomotif olarak “Vik yam vardı. Ardında ise yalnız biri. cik bir vagon vardr. Oda eski pati. naj patenlerin uydurma ve kırnam- la çekilir bir vogondu. Tam sokak İ köşesinde turfanda makinist Vil. yam, hayatının ilk tren kazasma çattı, Katar, köşeyi dönmekte olan ihtiyar general Connor'un tam gö- beğine tosladı, ve ihtiyarı keldi- rımlarm üzerine kıçüstü oturttu. General hiç te hoşa gitmiyen bir sesle “ulan budala aklmı mi ka- çırdın yoksa!,, diye bağırdı. o Yu- murcak neye gelip te ekspresin ö- nüne geetin? Köşeyi dönerken di dük çalıp işaret vereydin ya?,, “İş. te bütün katar tepe tekla oldu... dedi. Sign ekilen am tik katar denecek hali kalmıyan o berbat haline uzuri bir bakış saldı. Patenlerin birisinin tekerleği fırla- mış ötekisinin iğreti çivileri sö» külmüştü. Bunlarm tamiri çok za- man sürecekti, Vagonu fabrikaya götürüp onartmak lâzım geliyor. du. Bu esnada Vilyam boş duracak değildi ya! Zaten bir kaç günden beri mahsllenin çocuklarını çalıp galıp bir eşkıya çetesi türemişti, Baştahatri memuru Vilyam yüzü. nü gizlemek için şapkasmi kulak- larından aşağıya çekti. Gözlerini hir sağa bir sola döndürüyor, ba- kışlarile herkesin üstbaşını, yüzü ve gözünü yokluyordu. İşte şu be. lediye parkının çimenlerini kırpan kara kaşlı kara bıyıklı, asık surat” h herif yok mu? O şüpheli bir his değilse kim şüpheli olacaktı Başlaharri memuru tahtadan yop- tulma koskocaman © otomatik ta- bancusını çekti. Usullacık köşey? sindi. Herif iyilmiş art tarafımı tar harriye dönmüştü. Vilyam * tetiği çekmekle tabanca çak etti, Nişan- calık böyle olurdu işte, turna SÖ #ünden vurulmuştu. Tam bu sıra” da sokak köşesinden, kolunda 8€- petler bakkal çırağı sökün ©tti- Çalman çocuklar mutlak bu sepet lerin içine istif edilmiş olacaklar- dı. İşte baştaharri Vilyam, tek b” şma gidip bu çöcük hırarzını 0909© liyecekti. Ve hırsızı yakalıyana V6- rilecek olan doksan bin doları © © bine atacak; o parayla koca PİT vapur satm alacak, Peruy& cek, ofada altın kazanacaktır Hemen baştaharri Vilysm m te. casmı cebine tıktı, Şapkasını" pesini kübe gibi tümsekledi. Ve 3 * çık denizlerin anadan (doğma bir kaptanı oldu. Gemisini Kuman dasr altma aldi, Fakat ufukta kara kara şeyler (belirdi. işte bunlar korsan kalyonları idi. “HAFP İSİN, “Güverteyi temizleyiniz. Terken top başmal, , diye dik sesle Ko"* bir kaptana yakışır emirler verdi. Pa, kat ker nasılsa gemi birden İmana girivermiş bulundu. “E?PtaD da “funda demir!,, diye bir Kumanda Köngrede, Trabzon spor işlerine İdaha fazla hız verilmesi ve stadyom Uinşası meseleleri konuşulmuştur. gürletti, Hentiz demir devize düş. memişti ki tirian duman olarak or tadan silindi, Yine açık denizde i. BuNeFmnu Bbw © lerileniyordu. Kaptan “ben aşağı. ya kendi kabiheme gideceğim. Pe- ru kıyıları görünlnce bana haber salınız. Biz oraya altın için, ve bir şişe rom için gidiyoruz. Hey hey geventler!,, diye bağırdı. Vilyam bu sefer gemi olarak ge- mi gibi gürüldemeğe koyuldu. Fa- kat bildiği sözleri ve hecelerin hiç. biri gemi patırdısını andırdığı pok tu. İşin asıl fenası ömründe ne ge mi, ne deniz görmüş ve nede gürül tülerini işitmişti, Onun için gemi olmaktan, kaptan olmaktan, hattâ deniz olmaktan bile vazgeçti. İşin kestirmesi, uzun yoldan o Peruya varmak değil, hemencecik kısa yoldan Peruyu oracığa getirivermek (ol, bu şişeye A dereceli çocuk * ti. İşte korunun arkasındaki göl kümesinde, Perunun bütün altın madenleri hazır bekleyip duruyor- dular a. Altın kazıcmı şapkasmı fırlatmen başının bir mendil doladı. Evdeki ocak küreğini yakalayınca canla başla işe dadandı. “Vilyam! Vilyam!,, SR DER 0 bırakılır da eve gidilir. mi hiç? Büyük insanlarm hiç akılları bas. larmda olmaz ki zaten. İşte — göl kümesinin içinden renkli renkti kr- rik şişe parçaları çıkmıya başla: mrstr. İşte şu vatlak şişe kıçı yok mu, tam on dokuz ayarında has al tmdı, Kıvmeti de santimi santimi. ne üç milyar yirmi dokuz dolardı Ele bü &sörr para geçer de duru- tur mu hiç? Vilyam hemen bir koca tayyare gatın aldı, “Vızz! Viz! Vizz!,, bey babam hey! Tayyarenin bir uçuşu nu görmeli idi, Pervane vmg vıng diye vıngıldadıkça eşek arısmm en gırıltılısma taş çıkarıyordu. Annesi “Yülyam! Vilmay! Çabuk | yata; gel diyorum sana! “O kirli mendil. li çabuk şimdi başımdan st baka - yım! Git hemen yıkan, seni bakka- Is yollyacağım,, diye bağırdı. İyi amma tayyarenin konacağı yer yoktu, Dama mı yoksa soka- ğ& mi konsam diye düşünülüp du. rulurken, annönin sesi yine öttü. “Hemen şimdicik gelmezsen alim- allah payını babana verdiririm, a. Yol 6 halin ne?.,, diyordu. Kapağı eve attı. “Anne çağırdı- İinizr şimdiye kadar duymamış- ttm., dedi. Asnesi pis mendili başından kav- Tayınca yere çarptı: “.— Sen General Connora ne Yaptın ? Onu söyle bir bakayım!,, Vilyam' hâdiseyi anlattı, Annesi Sordu: “.— Cebindeki ne?,, Annesi, Vilyamm cebine elini Bömdü. Baştaharru memurunun 8on sistem ahşap otomatiği mey - dana çıktı. Annesi: “.« Gördün mü hele? O koca 6- dun parçasını zorla cebine tıkayım derken cebini patlatmışsm! De- fet o pis tahta parçasını baka- 1, dedi. Annesi çocuğun “eline bir Şişe verdi. Öteki eline de parayı koydu: “. Şişeyi dişlirme, dedi, para- yı düşürme, bakkal Şmite git, sü- tü al, gelirken dikkat et, sütü dök“ me. ufakliğı dâ kaybetme:.. Sokağı bulur bulmaz Vüyam karda kayan bir kızak arabası 0. Yuvermişti. Havaya bir kamçı çat- o kabaran şey 4.1.:987 | Ya amm im msi Pi Jattı. Kızağı çeken iki kara yağı” hayvanı dörtnala kaldırdı. “Heyf Yürü! Şak! Şuk!,, diye kızak ar bası bakkal Şimitin yolunu butik Fakat Vilyam süte değil, çocuklaff? öldürüp atan salgın hastalığın karşı ilâç diye kullanılacak Ol88İ serumu, tâ uzaktaki şehir eczan€ sinden alıp gelecekti de, birçok S9 cuğun canını kurtaracaktı, Kızak karlar üzerinde kayarken, dond rucu rüzgürin kulakları, burnu nu ısırdığını duyuyordu. Nihâydf” Vilyam, kanter içinde baki “Şmit,, in karşısma çıkabildi. Şİ? şeyi bakkala uzattı. Soluk soluğ “*.— Aman Mister Şmit. Çab rumu koyunuz! Of.. Aman. rum değil, silt koyunuz. diyebii di. Bakkal sütü doldurunca: “— Al oğlum!,, dedi, Şişeyi 9 lana uzattı, Ve kalkık kaşlaris, P ranm tezgâha sayılmasını beklöğ “— Sana teşekkürler Mist Şit, goçuklar, ölmeden ere? | ladık!,, “.. Fakat Viyam on üğ vermen lözım.,, “— Ne?,, “— Annen para vermeği mi? “— Ha parayı!,, “— Evet? Vüyam durduğu yerde bir W defa yutkundu. Para demineek A kı fikı yumduğu avucunun içinde di, Fakat şimdi avucunda bir g9 cikler yoktu. “— Anladım oğlum, sen on © senti başka bir sefer geldiğin 28 man getirirsin. Annen nasıl? ğ Vilyamın aklı annesinde def elinden düşürdüğü paradaydı. “— Galiba onu sokakta düşü düm,, diye cevap verdi. Süt şişesi kapar kapmaz, sokağa fırladı. Y# vaş yavaş yürüyor, arasıra © rek parayı arıyordu. Asil Pi düşürdüğüne şüphelendiği yere rınca, daha ve biraz daha 3 ladı. Artık yürümüyordu. di” bakıyordu. Yorgundu. Yaya rımına oturdu. Akşam olmu Güneş kaybolmak zere idi, Sok9i? ta çıt yoktu. Her taraftan el © çekilmiş, sular da adamakıllı mıştı. Kovana dönmekte bir arı tenbel tenbel vızıld çocuğun yanmdan geçti. Tâ We” taki bir sokakta bir arabanın te leği gıcırdadı. Yanıbaşmdaki b ğaç anlamadığı bir lisandan dandı. Hava ağırdı. Soludukç& yamın elğerleri sızlıyordu. $ ki silt buz gibi idi, Onun 80 Zu avucunu donduruyor, Ko donduruyordu, yüreğini bile #cf er burkuyordu. Artık gin dur Bitmiş! Gece yeryüzünü bürüt tü. Çocuk bütün yüreğile kay&€ ği parayı istiyordu. N Vilyamn birdenbire yüreği etti. Kendi gönlünde duyduğu © yayla, burada bulduğu dünya #ında dünyalarca fark vard. Garip bir geçici, oracıkta çerken kaldırım Üzerine uvuvan bir çocuğa rastgeldi" & gildi, baktı, Uyuyan çocuğu lerinden yanağma bir gözyesi yıyordu.