24 Ocak 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TANın Çocuk HMâvesi -Masal Müsabakamız No. ir zamanlar yirmi beş tane kurşun asker vardı. Hepsi — kardeşti. Çünkü hepsi de ayni fabri. — kada eritilmiş, eski kurşun kaşıklar- dan yapılmışlardı. Üstlerinde kırmı- /gılr mavili üniformaları, omuzlarında l vardı. Gözlerini - karşıya dimdik duruyorlardı. Dünya- -Böylemiş ve sevincinden ellerini çırp- — Bütün askerler biribiri gibiydi. Yal /— mız bir tanesinin tek ayağı vardı. O, /— yapılmada en sona kalmıştı. Eritil- miş kurşun bittiği için onu fabrikada tek ayağı üstünde durduruvermişler. Kurşun askerlerin dizildiği masa - a daha bir çok oyuncaklar vardı. — Bunların en güzeli mukavvadan ya- mı şbir köşktü. Fakat hepsin - en dahâ güzel şatonun —önün- / deduran kızdı. O da mükavva - dan yapılmıştı. Üstünde açık renk bir elbisesi, bi in- €e bir kurdelâ parçasmdan atkısı var (dı. Göğsünde hemen hemen yüzü __lıdm' büyük bir gül duruyordu. Bu gül parlak dursun diye puldan yapıl- Mıştı. Küçük kız bir dansözdü. t Kızı daha iye görebilmek için ö- -— Bünde duran bir enfiye kutusunun /— Brkasma boylu boyunca uzandı. Ge- ıfoyi bekledi. * . | baktı. Akşam üstü oyuncakların — küçük çe sahibi kurşun askerleri birer birer topladı. Kutularına yerleştirdi. Fa. kat onu bulamadı. — Gece — yarısi birdenbire önündeki enfiye kutusu açıldı. İçinden enfiye yerine siyah bir sihirbaz fırladı. Çünkü bu bir enfiye kutusu değil, bir oyuncak ka- bridi, Sihirbaz kurşun askere baktı. “Kurşun asker, dedi, senin olmıyan şeyi isteyip durma.” Kurşun asker hiç duymamış gibi yaptı. Sihir- baz: “Pek âlâ, yarın görürsün.” de. di ve kutusuna girdi. Ertesi gün küçük çocukla kardeş- leri odaya geldiler. Kurşun — askeri yakalayıp açık pencernin önüne koy- dular. O sırada odanın kapısı açıldı. Açılan kapıdan üfliyen rTüzgâr mı, yoksa, hain sihirbaz mı kimbilir han- gisi kurşun askeri itip sokağa düşür. dü. Zavallı küçük asker, az kalsın param parça olacaktı. Hizmetçi kız- la küçük çocuk hemen koöştular. ara- dılar, taradılar. Hattâ bir defasında az kaldı onu çiğniyeceklerdi. Kurşun asker bir bağırsa sesini işittirebile- cekti amma, bunu gururuna yedire. medi. Hizme:tçl ile çocuk onu bulamadan eve döndüler, Seller arasında.. Müthiş bir yağmur başlamıştı. Yo- lun kenarından akan sular küçük as- keri kapıp sürüklediler. Nereye gitti- ğini bilmiyordu. Amma, korktuğunu belli etmek te istemiyordu. Yağmur dinince onu suların içinde iki çocuk “KURŞUN ASKER gördü. Kâğıttan bir kayık yapıp i. çine koydular, yüzdürdüler. Fakat kâğıt kayık bir su yolunun deliğine girdi. Silâhıma eskisinden daha sıkı sıkı sarıldı. Kayıkla beraber suya yuvar. landı. Yine dimdik duruyordu. Fa- Siıze güzel Bir oyuncak & kat sular kâğıt kayığı küçük asker koca suyun içine gömül- dü. Ve kendini kap! lık bir yerde buldu. Onu bir — balık yutmuştu. Fakat çok sürmedi, yine birdenbire ışığa kavuştu. Balığı tu. tup bir aşçıya satmışlar, aşçı da onun karnını yarıp kurşun askeri bulmuş- tu. Ev halkı merak edip kurşun as- keri içeriye aldılar. Dünyada neler olmaz. Bu ev, kur- şun askerin pencereden düştüğü ev değil mi imiş. Ayni çocuklar, ayni oda.. ve ayni güzel köşkün — önünde duran güzel kız, hâlâ bir bacağının üstünde duruyordu. Kurşun asker “demek o da benim gib metin!,, diye düşündü. Onu ne kadar özlemişti. Fakat hain sihirbaz durur mu hiç? Bu sefer oyuncakla. rın küçük sahibi kurşun askeri evirip çevirdi. Sonra tutup yanan sobaya attı. Alevler etrafını sarınca kurşun asker üniformasının parlak renkleri- nin solmuş olduğunuü gördü. Birden bilinmez nasıl oldu, — oda kapısı açılıverdi. İçeriye giren rüz- gâr kâğıt bebeği yakalayınca sobanımn içine attı. Orada yavaş yavaş eriyen kurşun askerin yanında o da hir yı- ğın alev gibi yanıp bitti. O —BİTTİ— *l e KiLB R AA HSO İROEZ » stediğiniz büyüklükte ve iste. ı diğiniz kumaştan yapabilir- siniz. Kalın, tüylü bir parçadan yapı- hırsa tabii daha iyi olur. İlkin bir numaralı modeli kesersi- niz. Sonra başka bir parçadan (2) numaralı modeli kesersiniz. İki par. çanın her tarafı biribiri gibidir. Yal- nız bacakların duruşu biraz değişik- tir. Eşeğe yürüyor hissini vermek i- çin... Bu iki parçayı biribirine diker, yahut diktirirsiniz. Kulaklarmı ikin. ci resmin altındaki şekil gibi keser- K (1) — Bir gün üç tavuk yerde bir — küçük fare ölüsü buldular. Bunun ne olduğunu anlıyamadılar. Neye ben- ini bir türlü (2) — Horozu çağırmıya karar verdiler ve bağırışmıya — başladılar. Tavukların sesini duyan horoz me- raka düştü. Alabildiğine koşarak yan larına geldi. (3) — “Ne oluyor, ne var?,, diye sordu. Fareyi görünce ©o da şaşırıp kaldı. Çünkü daha çok gençti. Öm- ründe hiç fare görmemişti. BZ | (4) — Fakat bunu tavuklara söy- (5) — Ve hemen küçücük fareyi “Bu | yuttu. Yuttu amma bu koca lokma bir türlü geçmedi. Göz- emeyi kibrine yakıştıramadı. dedi, bi bir yiyecek. | boğ B e e ice aba yanar Eöyerdı. DERFOATYENİ F xa Bi F KRKeCcs ”n F a - ro Eöterüa İi (6) — Kibirli horoz çırpındı, uğ- raştı. Nihayet fareyi yutabildi. Fakat sniz. Ayakl, ince birer -tahta yahut demir tel koyarsınız. İçini ta- huş ve pamukla doldurursunuz. Göz yerlerine birer boncuk yapıştırırsınız. Ağzını, gözlerinin etrafını, kaşlarını ya kalemle boyarsınız, yahut ta renk- li bir iplikle bir sıra dikiş geçirirsi. niz. Kuyruğu için birkaç süpürge te- li olabilir amma, çabuk kırılır. Daha iyi bir ti z varsa onu yapıştırır- sınız. Süslü olsun diye boynuna ya bir sıra boncuk, yahut ta ince bir kur delâ takarsınız. İşte size sevimli bir eşek. Tek bir kusuru var. Anırmıyor. O da sizi rahatsız etmemek için. (Modeldekinin ölçüsü: 24 santirmr yükseklik, 30 santim uzunluk). bu defa da midesinde ne müthiş bir ağırlık başlamiştı. — Başbaşa — verip &AYHY HDcroN Masal Müsabakamız ( ) v A aaf BO ÇST YA B e A A Bu kuponu saklayınız. On tane — o- Yunca beğendiğiniz masalların numa p eradek * TANın Çocuk Nâvesi FHem Eğtence Hem Bilmece No:1 Bu yıldızı on parçaya ayırınız. Bu on parçayı birleştirince tam bir dört köşe olsun. Bu bulmaca zordur. Fakat imkân- sız değil. Biraz fazla uğraşmak ister. Puvan: 5 No: 2 İlk üç harfimle vücudunuza gire- rim. (4,5) inci harfleri katarsanız vücudunuzdan dışarı çıkarım, (2, 3, Bu gördüğünüz fil yavrusu daha pek küçük, ancak on yaşındadır. Londra hay nehirlerde Zavallı, öksüzdür. Annesi babasiyle birlikte Doğu Afrikasının Mimo. za ormanlarında mes'ut yaşıyor ,timsahlar, su aygırları ile beraber büyük Bir gün ile onlara hizmet eden yerliler geldi. ban eşeği, gazal ve zürafa avına çıkmışlardı. Bu zavallı yavrunun an- nesiyle babası avcıların kurşunları altında ayni günde can verdi. Onları vuranlar dişlerini de söküp aldılar, Yavru bacağından vurulmuştu. Fa- kat yarası hafifti. Avcılar ona acıdılar. Bakıp iyi ettiler. Londraya ge: bir yığın Avrupalı avcı Hepsi silâhlıydılar. Fil, geyik, ya- 4) üncü harflerimle ği Buna (5) inciyi de takarsanız hatır. larım. Yalnız (4, 5) incilerle en güzel bir iş olurum. Sondan iki harfimi hepiniz her saat tekrarlarsınız. Bütün harflerimle bir kuş olur, gü- zel güzel öterim. Puvan: 2 No: 3 Do AR KO A a A aa d (B Soldan sağa — (1) Üstümüze giy- diğimiz bir şey, (2) Hayvanlara mah- sustur. (3) Vapurlarda bulunur. (4) Demirden yapılır. (5) Mutfak eşya. larından biri. (6) Söz dinlemiyen. (T) İşaret — Öksürüğe benzer, (8) Sahici.. , Yukarıdan aşağıya — (1) Dost. (2) Onsuz yaşanılmaz. (3) Çalışma — iki kere tekrarlanımca gülme tak- lidi olur. (4) Kardeş. (5) Gecele- yin gelir. (6) Insanlar — bir edat, (7) Zarif. (8) Akar su — edat. Puvan: 3 Yeni bir Şehir indistanm garbında Amerika- tirip, hay t verdiler. gördü; edildi. Şişlik tamamile tuldu. Eski çevikliğine döndü. yarası Fakat kurşunun kırdığı kemiğin şişliği geçmiyor, hayvan hep topallıyordu. Bu- nun için hayvanat bahçesinin baytarı her gün onun bacağına, resimde ğünüz gibi masaj yapılmasını emretti. Buna birkaç hafta devam edi amma, yavru fil topallamaktan — kur- Tuhaf bir Bisiklet ıgâ .—. Renimde gördüğünüz bisiklet İn- gilterede icat olunmuştur. Di- tapkı l d benzemektedir. — Oturulacak yeri de bildiğimiz bisikletlerden daha rahat- tır. Bu yeni bisiklete Londra sokak- larında sık sık rastlanmaktadır. Yarı otomobil, yarı bisiklete benziyen tu- Telefon ve Telsiz merika ile deniz aşırı memle- ketler arasındaki konuşma işleri telleri denizin dibinden geçen bir telefonla yapılır sanmayınız. Bu iş için telefon yerine telsiz kullanıl. maktadır. Uzaklardan telsizle alman haberler memleketin - ic kısımlarına Dünyada Neler Oluyor? İŞSİZ ADAM ransada parasız ve işsiz bir a« dam bir gün parkta gezinir, ken sahibini kaybetmiş bir köpek gö- rür. Zincirinden yakalar. Köpeği arı. yan bayanı bulur, teslim eder. Kö- pek sahibi bundan memnun kalır. E, — #sasen köpeğin de her gün gezdirilmis ye ihtiyacı varmış, İşsiz adama o gün den sonra her gün bu köpeği iki saat gezdirmeyi teklif eder. Bunun kar«e şılığı olarak ta adamın akşam sabali karnını doyurur. İki saatlik gezin« tiden sonra bütün gün boş kalan a. dam bu boş vakitlerde başka bir iş görebileceğini düşünür. Köpek 8a hiplerine müracaat eder. Para mu« kabilinde köpeklerini her gün iki saa at gezdirmeyi teklif eder. Bir çoklart bundan pek memnun kalır. Kabul e. derler. Bir zaman gelir ki işsiz ada« mın bir dakikası boş geçmez. Günün her saatinde birkaç köpekle gezintk ye çıkar. Aldığı paraları biriktirir. Köpekler için bir güzellik müesse. sesi açar. Kazancı günden güne ar. tar. Bugün bu adam büyük denecel bir zenginliğin sahibi bulunuyor. - BÜYÜK BİR KÖPRÜ ibiryada Augara - İrkutsk S S rasında eski bir köprü vard. Daha doğrusu uydurma bir köprü, Bunun yerine şimdi bir yenisi yapıle mıştır. Yeni köprü betondandır. Ve dünyanm en güzel köprülerinden bi« ridir. Uzunluğu (1300) metreyi bule maktadır. İki tramvay hattı ile, het — iki yanda arabaların, otomobillerin geçmesine mahsus geniş bir saha v€ telefonla verilir. geniş yaya kaldırımları sığacak ge — nişliktedir. j haf biçimi halkı pek eğlendirmekte- dir, kiremit eve nadiren rast lr seyyahlar beş bin senelik bir şehir meydana çıkaril- lanır, Bu şehirde yaşıyan eski insan. mıştır. Bu şehrin ilim bakımından H enan larm daha -o zamanlarda bakır Kaptan bir şey arıyor, Arkasından biri de “dur!,, diye bağırıyor. Aran — dığı nedir, bağıran kimdir? Resimde “* | Bulunca bütün resmi uygun gizlenmiş olan bu iki şeyi ara)

Bu sayıdan diğer sayfalar: