23 Ocak 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

23 Ocak 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TAN Gündelik gazete BAŞMUHARRIRI Ahmet Emin YALMAN TAN'ın hedefi: Haberde, fi- kirde, her şeyde temiz, dü- rüst, samimi olmak, kariin| gazetesi olmıya çalışmaktır. Günün Meseleleri Şehrin ve âmme idat kaynakları tleri İstanbul büyük bir şehirdir. Parite Pazaran nüfusu daha az, fakat işgal ettiği saha itibarile ondan büyüktür. Bu büyük ve geniş şehrin beledi vazifelerini görebilmesi için muhtaç olduğu para, Paris şehfinin muhtaç | olduğu paradan fazladır. l Öyle olduğu halde İstanbulun hir bütçesi, Avrupanın en küçük şe- hirlerinden birinin bütçesinden daha dardır, Böyle olduğu için de belediye şehrin temizliğine ,imarma, sıhhati- ne bakamıyor. Çünkü buna parası yet miyor. Bu niçin böyledir? Çünkü İstanbul şehrinin kaynakları yabancılar veya alikası olmıyan müesseseler dan tutulmuştur, İşte Elektrik Şirketi, İste Tramvay Şirketi İste Havagazi Şirketi İste Akay İdaresi İste, Şirketi Hayriye. Vesaire ve saire. mis 6 ge varıaat | şehirle taratın- | Amme işleri Belediyeye verilmelidir. Bütim bunlar âmme hizmetlerine sit işlerdir ve belediye tarafından ya. pılması Kizmdır. Fakat Osmanlı İmparatorluğu dev. rinde bütün fmme (hizmetlerine müstevli olan yabancı sermaye bu hizmet vasıtalarmı ve bu kaynak membalarını yağma etmişlerdir. Belediyenin senelik varldatı 8—10 Yalnız FIaKt nin senelik kârı $ milyon liradan faz ladır, Memlekette âmme hizmetlerine musallat olan ecnebi sermayesi tas. fiye edildiği kibi, şimdi şehirlerimiz. de belediye işlerini ellerinde bulun.) duran ecnebi şirket ve sermayelerini de tasfiye etmek zamanı gelmiş Aydın, Afyon, Rasaba demiryolla- | rile, Şark şimendiferlerini ve Ereğli kömür madenlerini ecnebi sermaye. sinden kurtaran, Alİ Çetinkaya, şiip- hesiz ki şehirlerimizde yaşıyan yaban © şirketleri de belediyeyö Mal etmek | te gecikmiyecektir. İ 5 | İlk misal Bu hususta ati değildir. Rıhtım Şt tind Dek Şirketi be Kadıköy Su Şirketinin satn almması müzakerelerine bile girişilmiş bulunuyor. Şimdi sıra diğer bYÜ ketlere gelmiştir. > “ rdeki hare kaka SELİ da sapmış bulunuyor. lar, Bu şirketlerin & km değil, ayni zamanda rinin kurtulması demektir. meş adımlar yok den sonra İstinye ik ecnebi şir. bu şirketler | lerile gayri-| igafiyesi yalnız hal- İstanbul şeb. güvercinler “bize çök eski ve karanlık devirler leri ş kırıntılarını getiren canir fo pollon sevdiği öldürdüğü bir o çevirmiş ve ona bir remlik vermişti. Yun Baştanrısı olan (Zevüs)e sofra götürenlerin güvercinler oldu- ğunu Omiros şiirlerinde teren- nüm etmiştir. Güver y zamanda tenasğl ve aşk İ hesi olan Afrodite tahsis © len bir kuştu serviye muhte- ların Venüs bilhassa arhaik heykeller de ve eski paralarda elinde güver- cin olduğu halde tasvir edilmiştir. Jübitere ve Venlise inanan dinler ta mamen yok olduğu halde o dinlerin kutlu saydıkları servilere ve güver- inlere hâlâ b veriyoruz. kuşları aa; beslenird Pafos ma » birçok gir Güvercinlerin Afrikaya e bahara doğru sİcİİY& topraklarına dönüşleri münasebe- aMıtası” ola - rak kulla, ları Nuhu, ladı. An'a si Cudi dağının Üs in, suların ç tufanile beri sber beş” hi vasıtası ol güvercinlerin m böylece İran yolile u in r ittifak ediyorlar. Be ar sülâleşi zamanınd reinler görülmüştü Yunanistana £ leri tesbit edilmiştir. Eski M lar gemilerinde güv ve Mısır sahillerin zaman bunları lerini Mesrlilara bildirirlerdi (Eöineiler ölimp na gide kazandıkları zaman bunlarm bo- yunlarına erguvanlar takarak u- çururlar ve ailelerini haberdar ederlerdi 8onra güvercin Romalı! habere vasıtası olm Yunanlılardan rında mü- Roma k bir Isyan hareketi his- nez Roma orduli muhaberenin hu terir, riz karinlerde güv hassa islâm ve Türk ordula” rında çok kuvvetli bir i İkinci ntazami şkilâtı ve c eri yapıldığ çi Halij Dahiri ha' Vureddin Mahmut pos ta güvercin teşkilâtını çok İleri mişti. Kara Çelebi zade Abdülâziz (Ravza.Tül.p7 a Bağdatta Halife Müttekibillâhm 333 hleret yı lında Emir Tosunun kurtulmak için Misir Emiri Akşide taz; Iş istiyoruz Inşa fabrikaların "Biz dört arkadaşız edilen — birçek montaj işlerinde rimizde © bonservislerimiz var, Fakaf şimdi dördümüz de işsiziz. i Herbirimiz aile ve birer ikişer çocuk sa iyiz. Uğra- madığımız inşaat kalmadı. Ka$ kuruşa olsa çalışmağa razy Güçlü kuvvetli insanlarız. 14 İstiyoruz. Fakat her taraftan dığı cevabını alıyoruz. Bugün tam üç gündür ağı” mıza bir lokma ekmek keyms” dık. Biz tahammül etsek bile çocuklarımızın açlığına daya- iş olma- namıyoruz. Memlekette birçek inş var, her tarafta işçi ariyorlar diye işitiyoruz. İşte biz iş ari- yoruz, bize: Iş veren yokmu? Bu mektup, memleketteki işçi ve iş teşkilâtının lüzumunu açıkça ifade ediyor. Bir taraf- te işçi arıyan müesseseler, öte tarafta kolları bağlı ihtisas ibi işçiler var. Bu iki ihti ribirine bağlıyan | bi a lüzum vardır. Bu teğ- GÜVERCİN POS TALARI nin Şamdan ulunmadığın şimdi tam çikti er öğlede nezelik ki- raz yetiştirirler. i Yunanlılar ve Romalılar istifade et kadar Av. upada yordu Haçlılar K düsü ettikleri zaman Kudüs ile arasın kumandanı Kı ğını güvercinle te bundan # —i sercin muhaberesini almışlar duha sonra Akkâda avladıkları bir güme kanatlar nd. mektuptan İslâm ordularının hare Kâtanı ÖZ lerdi, Bu va haçlılar nderiye ile İstanbul arasında güvercin postaları tesis ve renm askerile Msi lp oluşu ve k çok Pr için büt e m koyarak taam güvercin postaları teş- nin bir- fas muz kil ete A iy çök yerlerinde kişer mil ercin menzilleri yapıl bağlanır, ırdı. Bu kâğıdı) denilen çok ıtlara yazılır ve çok ince aletten yapılmış mahfazalara konarak güvercinlere takılırdı. Bu zarflar üstüne de uçuş tarih ri kaydedilirdi. Güve ddin Mahmut arma tak zamanm- kil$t olmadıkça ne yeni mi seseler aradıkları işçileri bu labilirler, ne sokaklarda kalan işçiler kendilerine iş bulabilir- ler. Kudüs, Safed, Halep. Tr sında işlerlerdi. Posta güvere rinden birisinin h hut düşm timaller de hesapla. vercinden #onra a kinci bir güverein uçurulurdu. Salâhaddini Eyyübi Akkâda mu İslâm ordu hasarada kala ılmda Halife fahmudun pos- vetli güvercin Ahmet Nured talarır dan Holândaya götü rin Bağdattan leri güvercinler hâlâ Bağdadi yor. On yedinci ve on sekizi bilhassa Ha - ticari muha - anıldığını gi tacirin avladığı g altındaki bir mekigü- az olduğunu © v pliyarak (100) İ kazandığını rivayet Hint Türk hü | Ekbe vereini bulur çil lar tayda on sekizinci asra dar güvercin kullanıldığını ve hü- v bürçlerde Albutak cinsin- güvercinler bulunduğunu ve ların eski Türk ordularında anılan muhabere güvercinleri» nin torunları olduğunu (dairetii - maarif) yazıyor. Jokuzuncu asırda gütercin- W ansa ve Belçikada borsa ha- berlerinin ve piyangoların neşrinde kullanılmışlardır. (2) . a Çelebi soyahatnamesi de güvercinler için üç dört sayfı lik bir yer ayırmıştır. Çelebi İs - tanbuldan Bursaya götürdükleri birkaç güvercini bir cuma nama - zndan sonra erini ve bunların İstanbula geldiklerini ya- Celâledi cins g zarker n rden Bursalı Sadi zade bin çift güv nu ve bunların mi r tanele Sadi zade bir gün ken müthiş bir rile bes- güverc fırtu daha güver- nl tir, Bu müt uş ve bi dönm mak r seyahat ne sonra güvercin bir ada zade orada i tanıtmış ve bir gün Bursaya dönmüş gikmiş evinde gör- vercinle, tür. Evliya Çelebi güvercin ein ar: Taklabar, Şibr, cevi- zi, Şami, Mısri, Bağdadi, Alara, los, Demkeş, Saba, T: nik, Kizil ala, Varkılala, K ezir ala, sade kut, taçlı k kut (3) 4) Esatiri Yunanıyan sayfa 235 ve 449 (2) Güvercin postası (3) Evliya Çelebi. seyahatnamesi cilt 1 sayfa 885 Yüksek Tahsile Devam Et- mek İstiyen Muallimler muallim ek: iksek tahel - enler son ay arif Vekâleti, bitirenlerden | yüksek tahsil yapınak istiyenlere &a hizmetlerini yılsız ve şartsız müsaade edilmesini bildirmiştir. o Fakat, yapmıyanlarla rden yüksek tahsil ar bu hizmetle alâkadarlara buri hizmetini en İfa eden arzusunda bulu n tamammı veya geri kalan kis- ım: yüksek tahsillerini bitirince ya- İpacaklarını taahhüt ederlerse kendi lerine bu müsaade verilebilecek! | Galata Rıhtımının Tamiri Bitiyor Galata rıhtımın tamir işl mar tn on beşinde tamamlanmış olacak İtir. Rahtımda temel kaymasına mâ- nl olmak için buralara büyük taşla yerleştirilmektedir. Liman idare rihtımların tamirinden sonra Galsta yolcu salonu ile Tophrnede yapıla - cak yeni antrepolarım inşasını mü - |nakasaya koyacaktır. Bunun İçin İproje ve plânlar hazırlanmıştır. — Marş marşl. Tarihi Dedikodu H orhorda konuk sahibi olan Mü. nir Paşa Dahiliye Nazırı ii. Benim tavsifimce “yegâne Türk mü- verrihi,, olan, müsteşar sadrrâli Al Fuat Bey merhum da Dahiliye Neza.. İ zetinde ufacık bir kâtipti, Ali Fuat Bey, bir gün “yazıla,, dedirtilecek ve- İ yahut imza ettirilecek bir kâğrtin Dahiliye Nazırınm odasına girdi. Na. İğır Münir Paşa karşısma Babılli ri- ealinden birini almış, hararetli, hara. yetli konuşuyor, adeta dert yanıyor- du, Ali Fuat Bey odaya girerken Mü. nir Paşa muhatabma: “— Ben maslahatı devlet icin ba- grma hasır yakarım... Diyordu, Ali Fuat Bey bu sözden bir şey an. lamadı. akarım,, tü birinin ne demek olduğunu bilmiyor. du. Akşam eve geline AN Paşa divan efendiliği maruf — Celâl Beye sordu: “— Dede İne demekti Celi Bey sevgili torununa izahat verdi, Zaten Celâl Bey toru düşkündü. Dokuz yaşından onu hiç yanmdan ayırmamıstı, retine gelenleri kabul ettiği İ Ali Fuadını da yanımda bulundurur, 'umaları ehibbasmı, devlet ricalini İ ziyarete gittiği zaman da Ati Fuadımı İ beraber götürürdü. Bu s zeki ve kuvvel hafızası metin olan Ali Fuat dedesi ile ziyaretçiler arasında geçen muhavereleri dinledi ve hepsi- ni küçücük zihninde © naksederek Babiâliden çeldldiği yazı yaz. İmıya başladığı zamanlar —nev'i şahsına münhasır miverrih oldu. Tanzimat devrini canlandırdı. Tanzimat devri küçücük Ali Fuadm balemiyle büyük Serveti Fünun kol- leksiyonlarında yaşıyor. Celil Bey İzahatmda dedi ki: | Bir zamanlar Padişaha arrı, | hal vermek usulü yoktu. Padişaha ( arzuhal vermek usulü ağlebi ihtimal Yeniçerilik kalktıktan sonra konul. du. Yeniçeri devrinde Padişahlar son derece müslakildiler, Astıkları astıkç İ kestikleri kestikti, #orgu sual yoktu, azamını dn olsun— bir sözle asar, veya boynunu vurdururdu. Padişah. İlardan sonra istibdatta Vezirinzam- Jar gelirdi. Veziriazamlar da bir söz- le, bir emirle Padişahtan başka her istediklerini astırırlar, her istedikle. rinin boynunu vurdururlardı. Veziri» azamlarm kararı kat'i idi. Yalnız | karar lera edilmezden evvel, her teh» İlike göze aldırılmak şartile o kararm belâsmdan kurtulabilmek için tek bir çare vardı. O da başma hasır o yak- mak, eğer dayanabilirse Padişahım yanma o halde varmak dök- mekti, Vezirlazamıp kararını in ve ancak Padisah durdurabilir, Padi- | sah de; ilirdi, Derdi olan adam, ortası çukur bir saç alır, içine hi | doldurur, yanmış hasırlı saçı çıplak İ başma koyarak babıhümayıma doğru koşmuya başladı, Basma hasır yak. mış bir alamm koşa koşa geldiğini gören babıhumayun nöbetçiler savu- turlar, dertli, başmda yanmış saz ol- duğu halde huzuru humayuna kadar girer, Padişaha derdini dökerdi . İşte Dahiliye Nazırı Münir Paşa. nı Padişaha Arzuhal “Başıma hasır dedesi ie Başıma hasır yakarım, sırada etle ve bir rd an .— Ren maslahatı devlet için ba- #rma hasır yakarım.” sözünün mana nr. | öngiliz müverrihi Ricant'ın “hasır yakmak, hikâyesini de bir başka de. dikoduya bırakıyoruz. Abdurrahman Adil EREN si Pediatri Kurumu Toplantısı Türk Pediairle kurumu kongresini | Prof, Dr. Ihsu Alantarın başkanlığında tir, Yapılan yeni seçimde, ğa Prof. Dr. Ihsan ikinci başkanlığa senelik reznedarlığa Dr. Fahri Belen, esise sekreterliğine Dr. Muhittin Nogo ay rılmışlardı Bundan sonra Prof. Dr. İhsan Hi) mi Alantar tarafından “Ciaude Ber- nard Horner Syndrome” Dr. Fah ri Belen tarafından “Spina bifida occulta” vak'aları, takdim ve müna- « Haroli,, kaşa edilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: