2 emr Uzuna, Kı Sevgili dinleyicilerim; Bugünkü konforansıma yetiş - mak için Köprü üstünde hızlı hız- lı yürürken kısa boylu bir adam eline bir uzun baston almış kısa pantalonlu kısacık bâcaklarile u-| Zun adımlar atarak önümde gidi- yor ve bastonunu ortasından kav rıyarak elini öne arkaya salladık- ça burnuma pek yakın münhani - ler çiziyordu. Yaşlı kadın: — Saygısız herif! Felek: — Kim! — Sana demiyorum evlâdım. Şu yanımdaki şişman herif geyir- di del, — Hayır! Geyirmedim. Hınçkır- dım, — Ben hıçk bilirim.. Yüzü- nüze güller geyirmeyi de bilirim. — Uzun etme de konferansı din liyelim! — Evet!'Kısa kesin bahsi!, Felek: — » Baktım ki; sından yürüsem bastönu mutlaka burnuma çarpacak. Gerilesem geç kalacağım. İyisi mi dedim, şunu geçeyim, Adımları sıklaştırdım. Herifin boyu kısa amma adımları uzun, Yüz hatve kadar yürüdü - ğüm halde hâlâ baston burnumun ucunda... Aman bre bu me İş?! Serde sporculuk ta var. Geçemez” som ayıp olur dedim. Biraz daha sıkı yürümiye başladım. Eminönü | ne geldik, Herif hâlâ önümde ya-| hul Artık iş inada bindi adımları büsbütün açtım. Hemen herifin ensesini tutacağım, tutacağım am ma kâfir bastond gözümün önün- de kavisler resmediyor. Yarabbi sen bilirsin! Yenicamli geçtik. Ben giderim o gider. Geçemiyorum bir türlü şu bücür herifi Yaşlı kadın: — Aman evlâdım geç şunu! Şim di çatlıyacağım. Kısık sesli kaptan: — LAfa tutma da geçsin! Felek: | — Nihayet bütün ( kuvvetimi| topladım. Başladım arşınlamıya Bu sefer de karşıdan gelen yı lar herifin yanından geşmeme mâ ni oldular. Yolda birkaç eşe dosta rasladım görmemezliğe geldim. Yürü bre, yürül Kadın: — Bücür ne oldu! — Ne olacak! Hâlâ önümde! Genç Bayan: — Ben olsam çoktan geçerdim! adamın arka - Kısık sesli kaptan: — Geçmiş olsun hanım ablat — Aman ne bayağı lâf! Abla da ne demek oluyor? Ermeni madamı: — Aman Mamzel! Ablayı bilmo orsun? Senden evvel ananın me- mesini yalıyan dişi kardeşine abla derler. — Madam, sizi Affedersiniz. Tanımadığım kimse lerle da görüşemem. — Beni tanımoorsanız ben ken- dimi tanıtayım! Lângada oturu - rum. Bana Hayganoş Körbarsak- yan derler. Ülema sesi: — Süphanallah! Ahşayi dahili yenin soyadı yani aile ismi alın - dığını yeni işitiyorum. — Susel hoca efendi de lAfımı bitireyim. Babam değil, babamın babası kıyak doktor imiş. Sultan| Azizin lalasının barsağı düğüm - 'enmiş İsa onu çözmüş te adına körbarsakyan demişler. Genç bayan: — Teşekkür ederim, kâfi? tanımıyorum. — Affedersiniz daha lâfım bit-| medi. Ben Sürp Agoptaki Notrdem|'" döryonda okumusum. Franksız -|'* Ingilizcevi |* cayı su gibi bilirim. de... Folek:! — Kısa keselim de İşimize ba - Kalım, Herif hâlâ önümde dam hir cen? TA © AGAÇLANMA İŞLERİ Belediy ağaçlandırmak için çalışıyor saya Dair mizi — Bana mı söylüyorsunu: — Hayır önümde giden herif ten bahsediyorum. Siz üstünüze AMEL | Derken efandim! Ben fena hal- | — de işerledim. Adeta koşar gibi yü-| gamma rümiye başladım. Herif te sanki | Trânıva i işin farkına” varmış gibi hızlandı. anıvay Ücreti Yürüdü, yürü yürüdü, yürü - düm. Nerelere geidiğimizin farkinda değilim, Değilim amma| herif önümde. Derken baktın şöyle on santim kadar ilerlemi - şim, Aman bu avansı kaybetmiye- | lim diye büsbütün hızlandım. Beş | dakika daha yürüdük, yürüdük amma ben herifin sol yanına yak laştım. Ha geçtim, ha geçiyorum. v Tam o sırada herif yandaki dük-| Eee Ee? | kânlardan bir İ — E şimdi ne olacak?. — Ne olacak! Bir de baktım ki.| Uzunçarşıya gelmişim. Oradan Mercan tarikile büraya geldim am | ma, doğrusu çok heyacan geçi dim. Ya herifi geçemiye idim d İstanbul Belediyesi ağaçl, mamen tutmuştur. | im hiç e girivermez mi? eğ e si | İm | İ Edirnekapısına kadar yürüsa i - dim halim ne olurdu. Salonda: — Geçmiş olsun! Sesleri, Felek: — Şimdi gelelim kenferansımı-! za. Bugünkü mevzuumuz uzun ve kısa şeyler hakkında bir görüşme dir, Ömrün uzunu, beklemenin kı sası makbuldür. Dilin ve elin kı -| sası, boyun ve soyun uzunu mak bul olduğu gibi, Eskiden kadınların saçı uzun ak lı kısaydı, Şimdi saçları kısaldı... Genç bayan — Akılları da uzadı. Ankaradan Tebliğ gelecek! Tramvay biletlerinin ucuzliyacağı - nı dün haber vermiştik. Öğrendiğimi. | ze göre, Nafia Vekâleti bu işle ehem- ri surette meşçül olmaktaslır. a vasafi otuz paradenek ii paraya kudar Şapilacak bü net İluğtun münkün olduğü kadar çabuk tatbik mevkiine konulması meselesi. ne vekâlet, ehemmiyet vermektedir. İBu yakmlarda Ankaradan bir tebliğ İ gelmesi bekleni; Hollanda heyeti işehrimizde Mem'eketimizde nsaat işleri Yapmak istiyor zde büyük sanayi ve dün sabah işilik bir heyet şeh. Heyette Holanda- in mü. Yaşlı kadın: — Akılları değil dilleri uzadı, Felek devam eder. — Kısa etek uzun kol gibi göz den' düştü. Fakat uzun kirpi karşı kısa kaş moda oldu. Kimi gecenin, kimisi gündüzün uzunu - nu sever, Ben lâfın kısasını seve- rim, siz uzunun | urun uzunluğu kibre, kulak u-| Su eşekliğe, dil uzunl vezeliğe, el uzunluğu hi boy uzunluğu saflığa delâlet eder. Derler. Lâkin her zaman değil. Uzun boylu bir adam: — Ha şöyle yola gel! Felek: — Ve nihayet efendim. konte » | ransın da pek uzunu çekilmez de- sip haftaya devam etmek Üzere veda ederim. r 3 nm büyük malt teşekkülleri , B. FELEK İBüyükdere- de iki ev Kül oldu Evvelki gece sabaha karşı Büyük- derede bir yangın olmuş, ve o civar halkına oldukça heyecan geçirtmiş-| tir. Yangın, Büylikderede Saman sok1- ğmda Bayan Azizeye ait iki evden bi- rinden çıkmıştır. Bunlardan birinde | mübaşir Mehmet, diğerinde posta| müvezzilerinden Niyazi, oturmakta. İder. Bu evlerin hangisinden çıktığı he- nliz belli olmıyan ateş, az zamanda büyümüş ve İki evi tamamen yak tan #onra itfaiye tarafından sör erba. Meri ile ticaret ve sanayi Heyeti Sirke- karşılamış- akşam hükü. mess İbi da bulunmaktadır. cide bizzat Holanda elçi, tır, Heyet azaları di |metle temaslarda bulunmak üzere An ay Ki | Fırtına Şiddetlendi Evvelki akşamdanberi Karadenizde oldukça şiddetli bir fırtına başlamış. tar, Dün akşama kadar birçok küçük | gemiler Boğazdan Karadenize çık. bekle» | mamış, ve Kavaklar önünde Karadenizde seferde bu- urlar da limanlara sığınmış. işlerdir. Vapurlarda Kalöriferler etler üzerine li- en vesnitin kalorifer S- DI üne geçmiştir Zabıta tahkikata elkoymuş, mi şir Mehmetle, müvezzi Niyaziyi #or. mıştır. Akay ve gü altıma almıştır. rlarında sıcaklık fazla olduğu Evler sigortalıdır. Yangınm hakiki | yolcular tarafından bazı şikâyetler Hayriye va- için a rmak için çalışıyor. Bu maksatla Kâğrthanede tesis olunan fidanlıktan hayli istifade edilmiş, alınarak Harem - İhsaniye sırtlarına dikilen fidanlar ta- İler ko: jmuetur, İM. nin bal İ ğer devlet milasseselerine git cezt İş- |Viziçi, fındık, zeyt a — Kalbi Sağda Olan Genç N — 1.1987 | e şehri askeri ve sıhhi bakımlardan buradan Belediye, son yap ırdığı tetkikler neticesinde, şehrin prakları- nı dökmiyen ağaçlarla teşçirine ka « im Birkaç gün önce yazmıştık: Bartınlı Mancar oğlu Hüseyinin iç uzuW ları tamamen terestir. Kalbi ve solda olması lâzimgölen diğer uzuv ları hep sağdadır. Mancar oğlu Hüseyin nadir yaradılışlardan olduğü için üzerinde tetkikler yapılmaktadır. Sıhhi vaziyetinde tehlike yoktur. Burada doktorile beraber görülüyor. Bir alacak yüzünden üç arkadaş birbirine . girdiler Bir alacak davasının dün bir cinayetle, daha doğrusu ölümle neticelenmesine remak kalmış, polis tarafından güçlükle önüne geçilmiştir. Vak'a şöyle olmuştu — Topansde Necatibey caddes nde Lu kahvede Şükrü, Hayrettin ve yin isimlerinde üç arkadaş oturr tadır. Havadan, sudan konuşan bu a” ğın toprağı ıslat v uz 700 ton Su alabi > tamir edilmiş, suyollar baleş ur, Bütün kü tur. Ç mu ve çiftlik kısımları arasma tazam bir yol yapılmıştır. Akdeniz ve Karadeniz orman mın takalarından te edilen bin kilo çam tohumu bu fidanlıkta yetiştiril. 500 bin çam fidanı elde e miştir. Bunun 400 bini saksıla alınarak hususi tarlaya naklolun - rmek Üzere yaş ol yırda bir saksı imalâtanesi kurul - Yeni bir esnaf Birl kuruldu aralık bahsi aralarındaki Bsna bağlı | hi rlaya (5) bin yinat ağacı cel YO çınar, 10.000 at kesta - amur ve servi ye iği cemiyetleri grubuna dadeni san'atkârl rumu” namiyle bir teşekkül vüc gelmiştir. Bu teşekküle İstanbuldi her nevi madeni sanayi ile demirci, tornacı, tesviyeci, bakırcı, dökmeci, motör ve makine tamircile- ri, elektrikçi, kaynakçı, nikelâj emayeci, karyola, kantar, terazi, ke ser, rende, değirmen yapanlar, mus- Tukgü, kuyumen) #aatçi, soba — raspacı, kazancı, kızakçı, eşyi: İmuris atçı; niâdeni mı satan küçük tacirler, büyük tica rethaneler müstahdimini ve bildir demir sanayi işçileri dahildir. Bu esnafın bulunduğu nimtakalar ayrılmıştır. Her minin! 3 erki şilik birer heyet, bu esnafın ihtiyaç. bir alaca müşler ve işi münakâr kerek azıtmışlardır. Bir aralık Gıyasettin, Şükrüyü öL düreveğinden bahisle tehdide koyu arkadaş arasm& girerek buna mâni olmak İstemiş Bu sırada hâdiseden haberda bıta memurları vak'a mahalline ge ledursunlar, bu sefer neredense eline geçirdiğ parçası ile Hilseyiri bilşindan tehlilcee li surette. yaralamıştır. — Biran son? olmak üzere Kâğrtane fidanlığında sis ve mej va ağneler fini yetiş rartaştırılmıştır. Yunan Kralı 'Memleketimizi «Ziyaret Edecek! Cümhürrelslmiz Atatirkle tanış - mak üzere dost Yunan Kralı 5. M Yorginin memleketimizi ziyaret ede- ceği haber alınmaktadır. Ziyaretin tarihi henüz belli değ Fakat S doğru Türkiyeye ge . | Hüseyini tedavi altirla Kimleri. Horeez Eşrefin Mezar Taşını Çalmışlar Kirkağaçta metfun bulunan me” bur hiciv şairi Eşrefin mezartaşı $8 Immıştır. Kimin çaldığı araştırılmak tadır. Zavallı Eşref.. Hayatında şöyle df mişti: Ben fatiha dilencisi değilim İ Kabrimin başında özkardeş bile ist# mem, Mezartaşımı çalmasmlar d8. — lecekleri tahm İcra esip önermeye Muhasebeleri Lağvedilmiyor Adliye Vekâleti icra işlerinde rslâ- hat yapmak için geçenlerde Istanbul-! muş ve tecrübeli i€- de kooperatif İtalyan elçisi Buraya döndü Memleketinde bulunan Ankara elçisi Senyör G Italyanın : ki ekspresle murlarının fikirlerini de almış -| , Ö Ankaradan gelen haberlere slâhat işi hayli ilerlemiştir. Islâ- hat dairesinde bazı v lerde Du- ra muhasebelerinin de lâğve- Oğrendiği- | mize göre şimdilik bundan sarfmazar ilmiştir, Istanbul icrası senede on milyon 1i- ralık para alıp vermektedir. Bu kadar | mühim bir paranm İstanbulda m) icra dalresiyle (9) sulh mahkemesi pin hesapları Istanbul icra muhasebe- İsi terafından tetkik ve kontrol edil - mektedir, Son zamanlarda inhisarlara ve Öi-|nA, kür BİRKAÇ SATIRLA rAncanlılar Cemiyeti, öbürgü ” Halkevinde senelik kop”r? “İlerini aktedeceklerdir. . ehirellik ş Mart içinde Paristen rel” mütehassısı Prf mize dönecekti, JAPON ELÇİSİ Japony tayih edilen Taketomi bi İdar şehrimi Şimdi Toky Togugana vazii İtir, a bulunan caki elçi inden istifa etmiş . üzel San'atlar Akademisini bu sene Sömestr tatili YE pılmıyacaktır. Fakat talebe m müracaat ederek - tçi olmuştu ibrit bayileri, kutulardan sd san kibrit çıktığı iddissi şirketi şikâyet etmişlerdir . Almanlar Portakal ve Kuru Yemiş Alacaklar Alman firmalarından on müessese | memleketimizden portakal, mand u üzüm, incir, kuru kayisi, ©8- ağı, her nevi leri de birinci lera dairesinden #lm-|Yemlik zahire, Kuru bakla, fasulye, mıstır. Bundan sonra bu dairede YAİ- | nohut, mercimek, kuru bezelya gibi nız taşra İcralarına ait işlere bakıla. |kuru sebze ve tohumlarla koyun ve| caktır. keçi derileri istemektedirler, | * 3 nhisar İdaresi bütün si89İ l paketlerinin arkasmdı © tarihlerini yazacaktır . yusturucu maddeler inhisf U piyasanm muhtaç old pamuk ipliğini pi; etmiştir » p Fakültesinde münhaf Bİ nan birinci ve Bdnel harf seririyatı le Anatomi doçenti in bugün İmtihanlara başlan: Ü 11 Ikincikânun PEZARTESİ Bugünkü hava: YAĞIŞLI Kasım: 65. | 1552 Rumi |/, 29 Birincikânun | 12,22 16,59 539 Bugün hava kapalı ve az yağıslı 0. | Gün: lacaktır. Kar yağmak ihtimali yok. 1inel ay 1 1355 Hieri Şevval: 28 Güneş tur. Rüzgür karayelden esecektir. Dünkü hava Dün azami hararet saat 14 te 24 ve asgari 0,8 kaydedilmiştir. Tazyiki nesimi 7645 ve rutubet yüzde 90 ka- dardı. Rüzgâr karayelden ve saniye. | Hava kapalı ve hafif yağıalı geçmiş. 6 — Öğle 14,47 — Akşam: 6 — Imsâk: j niversite bu aym 20 sind” mesir tatiline baslıy sebebi henüz anlaşılmış değildir. | yapılmıştır. de 10 ypetre kadar sür'atle esmiştir.İtir