18 Ekim 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

18 Ekim 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

15-10-9038 TAN Gündelik gazete Başmuharriri Ahmet Emin Yalman slm | Tan'ın hedefi; Haberde, Fikirde, | herşeyde temiz, dürüst, samimi| olmak, kariin gazetesi olmaya| çalı ar, emma Günün Meseleleri aym Yurdun zenginlikleri Ankaranm hükümet merkezi olu - gunun ilk senelerinde ,maddi ve ma- nevi ilerleyişleri bariz şekilde kavra- mak için, meselâ bir sene, hiç olmaz- sa altı sy, Şehirden uzaklaşmak ve tekrar oraya dönmek gayet entere » san oluyordu. Şimdi ise, Ankaradan iki üç ay ayrılanlar, avdetlerinde hayret edilecek terakki ve tekâmül manzaralariyle karşılaşıyorlar. Bun - dan kastımın, yalnız göze çarpan bi-| na ve yol faaliyetinden ibaret olma -| dığını anlatmak isterim. Esası pek derin olan yükselişin bu en basit te-| zahüründen katkat mühim bir hal vardır: Memleketin uyuyan (o zenginlikle- rinin canlandırılması, Atatürkün tü- kenmez deha kaynağından feyz ve Ilham alan hükümetimiz, çelik idare- U Başvekilimizin, vakur, emniyetli, ve gittikçe hızmı arttıran adımları - na ayak uydurmuş, bir hendesi silsi - le inkişafile yurdu ve milleti zengin- leştiriyor, yükseltiyor » Bu muazzam başarıda, biribiri ile ehemmiyet dereceleri değil, ancak neyileri bakımından mukayesesi caiz olan ne geniş sahalar var. Ekonomi Bakanımızın eldden derin görüş ve kavrayışları, iktasat sanayi ve maden işlerimizi pek parlak bir vaziyete koymaktadır . İktısat Vekâletinin her şubesi, ana vatanın olduğu kular cihanın bütün ekonomi ve endüstri durumlarına (- yice vakıf bir hala. gelmiştir. Bilgi, teknik ve tecrübenin verdiği salâhi - . yersen ME TARİ ERATETE le, ölmayanı yapıyor, yanlaşı düzel - tiyor, eksiği tamamlıyor Kısaca MTA unvanmı alan ve pefis, özlü bir ilim ve teknik mecmu- ası çıkaran Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, eski devirlerin karanlık - larda saklı sandığı madenleri arıyor, buluyor, bilinenleri daha yakından tetkik ediyor. Jeoloji şubesi, teşek - külleri tetkik ve tespit ederken, muh. telif cins maden tevazzuatı mütehas. sisları jiyi bir şefin idaresinde anah. tarı kaybolmuş bir kasadaki zengin. likleri meharetle keşfeder gibi, top - | yak altını meydana çıkarıyor. Bu müessese çok modern ve mü - kemmeldir. Ellerindeki tam çabşma | vasıtalarmdan bihakkin istifade et - mesini bilen bu fen müntesipleri, Türkiyenin maden yaziyetine, en hurda teferrüntma kadar hâkim ol. | makta gecikmiyecektir. Makul, kârlı ve randımanlı bir işlemenin lee 5 Tan bu ilk merhalenin mekanizmasını | kurmuş olmak, İktesat Vekletinin en kıymetli muvaffakıyetlerinden biri . dir. Eti Bank, yukarıda anlattığım gi. mi teşekkül yannda, teknik, ticari ve mali bir müessesedir. Kömür, jip, yit, bakır, krom, kurşun, manganez ve belki de petrol gibi altm değerli madenleri tedricen İşletmekte veya işletmeye hazırlanmaktadır. Şefleri, mütehassısları, bilgi ve teknikle, feragat Ve yurtseverlikle | hareket ediyorlar. Eski sistem. bü-| rökrat zihniyeti yerine, başarıcı ve| realist bir çalışma tarzı kaim olmuş- tur, Bir madenin işletilmesi mevzuu bahsoluna, Bankanm Umumi Müdür veya musvinini iş yerinde görüyoruz. Diğer taraftan, Sümer Bankın meş hur, kombinalarımı, hakikat olmasma 7 kalan demir - çelik sanayiini bil - Meyen onunla sevinç ve iftihar duy- mayan yok gibidir . | İşte, hükümetimiz bütün imkânla- | P seferber, bütün hazineleri ortaya Koyup memleket lehine istismar et - Meye böyle azmetmiş ve filliyata bu tarzdn geçmiş bulunmaktadır. A.N.P. | Bizim ya ramazlar İHOCAMDAN © $ıNIFDA ŞAPKA // İLE OTURMAK icin) İZİN İSTE BİM ei Çe Tİ-BİR ŞEY yok AMMA | 9 AHMEDİ BUGÜN GENE | ZAMK ALIRKEN GÖRDÜM! 5 Ta Trablusgarp Itarbi Başında E ski Babıâlide top- lanan devlet çarkı bir türlü dönmesini bilmi- yordu. Fakat kabinenin teşek- külünde görülen bu batac- te mukabil Harbiye Neza- retinde Trablusgarp vak' asının başlangıcından beri sessiz bir hareket ve faali- yet hissolunuyordu. Mah- mut Şevket Paşanın ki şük ve.parlak gözlerinde görülmekte idi. Hepimiz « kendisinden hayırlı bir haber almak için her gördükçe etrafını kuşatıyorduk, o Merhum kendi söyleyiş tarzil “Durunuz, kaydeşler, a- cele etmeyiniz.,, diyordu. İ Ümit ve imanla dolu ha- linden biz de, biraz sükü- na avdet ediyorduk. Mahmut Şevket Paşa düşmana Karşı dahilde temini imkânmı dü- düğü askeri teşkilâta ehammi- yet atfediyordu. Banun için de er- nt harbiyei umumiyede bir şube vileude getirmiş, erkânıharbiye za- bitanımızdan çok muktedir ve ha- miyetli iki zati (hatırımda kaldı. ğma göre Kâzım ve Ömer Lâtfi Beyleri) bu işe memur etmiş idi. Mevki Farkı, Bu... ik... Güverte kala » |Ikinci me ıtım kala vinç büyük bir gürültü ile iş Vapurdan denize uzanmış birinci, mevki merdivenin önünden göe! Kalabal arasında zahmetle iler * liyorum. Teşyi etmek istediğim yul- Su İkinei mevkide seyahat ed'yor Bu merdivende büyük bir faaliyet Var... İpte oynamağa alışık bir cam- Daz gibi ben de ancak bir ip genişli- Binde bulduğum boş yerden yürü - meğe başladım. i Bir kisim halk de biribirini ite ka. ka aştğıya doğru İniyor. Vapur tüçte kalkacak, Saat tam iki buçuk, Tam #yağımı vapurun içine ats - cağım, gür bir ses işittim: — Güverte yoleularmı lemeğe göler'er insin aşağ ininiz siz de a ; Bir el kolum — Siza söylüyorum fi ya — Daha simdi geldim, diyorum, aratıra bir simmek narıltrar#.« cı mütareke giinlerinde: bu güzel yurdu ve asil milletini kı bili ve har uriyetlerini ve genç yaşlarının hakkt olan zevki ve hü- zuru kendiliklerinden ( terkettiler, büyük bir nefis feragati içinde VA- tanın en uzak Vi elerle dolu olan bu kısmma ko: urada sonsuz zahmet ve müşkülleri aldılar. Müstear namlarla bir g€ hirden diğerine giderek, nihayet! gelmiyen çöllerden geçerek o ikli- kıcı güneşi altında ucdan dan, aşiretlerden, ne buldularsa gö nüllü asker diye topladılar. Biyle ce bir mukavemet tesisine koyu” göze ide yolcum var, sir da - kika göreyim. — Ikinci mevki mi! O başka... Bu- yurunuz ba On beş dakikadanberi güvertede * yim. Burada benden daha başka bİr çok teşyici de var, onlar da duru yorlar., Birden elinde kocaman çanla bir sdam merdivenlerden çıkıyor, Ça * yor. Amma pek sert, sna: “Defolup gidin, gibi, Güvertedeki iyorlardı. Hem bir çeyrek saat evvel. Halbuki bizi kapı dışarı ediyorlar. Vâ- uz bir kaynana gibi çen, çan öten pek sert bir kinaye ile ve bir çeyrek sonra.. Ne de olsa mevki farkı gözetmiş- ler. Ben merdivenin son basamağına ayağımı atarken o merdiven yüksel « meğe başladı.. Ben indikten vir da- kika sonra da tamamiyle toplanmiş merdivenle; Tarihi Dedikodu Şehzadeler Hayırsız Adaya! Manas Efendinin tuhaflıkları çok- tu, Devri Hamidinin her işini tenkit eder, bunları da alenen söylerdi — Aman Manas Efendi!,. Biraz İ dilinizi tutunuz! Başımıza, ve başımı. za belâlar gelir. denildikçe © yine “İdurmaz söyler ve sözün nihayetinde Marmut Bi vket pi dular. Bu müdafaa hattı her cephede de İtalyanlar için au ders olmuştur. et- “ez rinin müttefikan aleyhimize harp açmalarını intaç eden hâdiselerden ve bunların meş'um neticelerinden bahsedecek değilim. di oldu. ğum vakıâlara inhisar eden bu sa- tırlar arasinda, askeri faziletleri. ne, yüksek ruh ve fedakârlıklarma, vatan ve millet duygu ve rabıtala- şı tâ, o vakitten kalbimde perverde eylediğim minnet ve ran hislerini bu vatanın naçiz ve ih tiyar bir ferdi stfatile hatıratımm bu kısmında sırası geldiği için kendilerine tekrar etmeyi bir be bilirim, bulunuyordu, Orada rıltımın üze -| rinde durduk... Bağıra bağıra yukcu-| muza bir şeyler söylüyoruz: 7 Sakın üşütme kendini... Rüz -| Kirda güvertede durma... Uzun mek. tup yaz... Yanımda birisi arkadaşına soru - Yor; — Saat kaç kuzum? — Uçe çeyrek var. » Vapur daha hareket etmedi. irden, derinden hafif, hafif ve sazik, nazik öten bir çan sesi duyu yoruz: “Vakit geldi. Lütfen aşağıya iner misiniz?... der gibi bir ses. , Paşımı yan çeviriyorum.. Ve büyük bir hayretle birinci mevkie çikan merdivenin hâlâ yerinde dur - duğunu ve birinci mevki yolcularını selâmetlemeğe gelenlerin ağır, ağır rden İndiklerini görüyo - rum, Ve saate bakıyorum. Saat üçü üç geçiyor. Ne olacak, elbette mevki farkı bul, i Suat DERVİŞ Eski bir nazırın hatıralarından dikkate değer parçaları naklediyoruz: Mahmut Sevket Paşa nın sadaret mak da bilvesile yazdığım gibi kelâdan ayrılmak istemiyor lerden kimleri seçeceğini bi du. Meclisi Meb'usanda fırkasma ve Mtihat ve 7 miyetin Bunun iyor istinat ve ten tavsiyesile Bahri, zareti için de Seryaver Hursit P; şanın İsmi İleri siri man ve Maadin ve tile Pa iraat Nezare- etine meşrutiyettenberi mutat olduğu hıristiyan vatandaşlardan İki arandı. Hatıra defterim bu İki zatın birin i hukuk n Susa Efendi. dir. Bunların gayrı o mevkileri, eski nazırlar muhafaza edecekler- di, Arzusu veçhile iki nazır tarafın. a nan liste kendisine verildiği zaman, Sait Paşa, sabık Vükelidan Adliye Nazırının İisteye kendisini koymamış olduğunu gö- rerek hayret gösterdi. Her iki ta- rafın karşılıklı israrları karşısmda adliye nazırı kararından vaz geç meyince Sait Paşa (istifa umu filhakika b â sözleri) r oldu. Bu listede, hariciye nezaretine getirilecek zatın seçilmesi Sadrş- zam Paşaya bırakılmış idi. M mafih yine bunun için Sadrazam huzurunda yapılyan o görüşmeler neticesinde, o sırada en münasip 0- larak Viyana Sefiri Reşit Paşanın intihabında ittifak hâsıl oldu. Der. hal bir telgraf keşidesile Harici Nezareti kendisine teklif edildi. Reşit Paşadan hakkında gösterilen itimat ve teveccühe teşekkürü ve bazı maruzatta bulunmak Üzere Is- tanbula gelmesine müsaade edilme. si talebini havi bir cevap alındı, Sadrazam Sait Paşa bu cevabı ka- bul mahiyetinde telâkki ederek Ha e Nezareti için Reşit Paşayı intihap edilmiş addetti. Bu suretle srtık kat'i bir hal alan yeni vükeşi listesi usulen tasdika gönderildi, Sait Paşanın sadaretinden on de fransızca : “Je suls escompiö,, ram alınmıştır. tabiriyle tercüme olunabilir. Manas Efendinin en gok ilişip kızdığı Mithat P: Kanunu esasisinin bir maddesi idi. Mithat Pa- şa Kanunu esasisinde “Hanedanı Ali Osmanm muhassesatı Zâtiyelerinin tekâfülü umumi tahtında,, olduğunu yazmıştı. Manas Efendi galiz galiz söylenerek : “.- İt sürüsü gibi üreyen efrat ve Azayı hanedanı, fakir millet nasıl bes. tyecek.,, derdi . Manas Efendi, hanedanın üreme. sine mâni olmak için yine tuhafığa vurarak: “Şehzadeler Hayırsız Ada- ya.. Şehzadeler Hayırsız Aday vekaratmı tekrar ederdi. Efendiler!.. Yeyin!. İcin! Ge- zin, eğlenin... Fakat, hiç kadm yüzü Şörmeyin!.., Abdurrahman Adil EREN şa kadar bir zaman ge ilân edildi. akat Reşit Pasa ( Tstanbula ez kendisine tek* ye Nezaretini. esâ» zmadığını ve susi sebepten ile retini izahile Ha tini deruhte edemiyi bildirmek olduğunu söy Nezar ni mşmuriyeteh şistifa. suretinde, telâkki etti ve pek ziyade bir eseri infis! gösterdi. Reşit Paşa Vi sefaretinden & istifa etmiş addo it Paşa kendisine sadareti boş kalmış olan Hayj. ciye Nezareti makamı için hir mü- nasibini arayıp bulmak yine bir mesele halini aldı. © esnada an biri imdada yet ofya Sefiri Beyi sena ederek sim üzerinde fazla durmadı. Zaien tavsiye eden zata karşı da tuwhab- bet ve itimadı vardı. dönerek: Refiklerine retide Mustafa A» inde takarrür edırek kendisine tebligat yapıldı. Y eni kabinenin teşekkülün fe, Dahiliye Nazırı benim gö. rüşüme iltihak ederek o çekilmek kararını vermişti. Sonraki hâdise. ler bu harekette isabet bulunduğu. ru gösterdi, Ayni tarzı O hareketi ben Mahmut Şevket Paşa merh dan da bekliyordum. hattâ şe aim tasrih ederek ba fikrimi iki defa Meclisi Vükelâda alenen söyledim. Kanaatimes istifa etmemesine ye, bep makamma bağlı olması değil. m- tinde deha nafi olacağını ve karşı yapılacak kamımdan kendisini daha iyi mi dafa edeceğini düşünüyordu Bu Yolda mülâhazalarla bir türlü me- muriyetten çekilmek istemiyordu. Aradan az zaman geçer geçr:ez biribirini takip eden hâdiseler ba- na hak vermeye başladı. Mer" Meb'usanda başlıyan çok gürü münakaşalar, muhtelif muhasif rümreler tarafından kendisine kar. yapılan tarizler, o si ymetli ve yetin geref veljti. Bazan çok teessür pıliyor, vakit vakit kendisini müdafaa e- k hale düşüyordu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: