28 Temmuz 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

28 Temmuz 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Her cephesi kuvvetli bir Olimpiyat takımı dhiisirelidimliriee m Hususi vapurla gelen Amerikan şampiyonlarının sesini işittik Amerikan Olimpiyat komitesi 137.000 dolarlık açığı hükümetin yardımı olmadan kapattı dvvelki akşam harikulâde bir te-) sadüfle, dünyanın en yüksek jampi- yonlarının seslerini radyoda duyan arkadaşımla her cephesinden kuvvet- li olan Amerikanm Olimpiyat takı- mından konuşmağa başladık. Benim Hususi surette hazırlanan Manha- tam vapurile Almanyaya gelen Ame- rikan şampiyonları üç gündür Olim- piyat köyüne yerleşmiştirler. Her bi- ri birer dünya rekoru ii olan Amerikan gampiyonlarınm lerini arkadaşımın nasıl radyoda yakaladı- ğını evvelâ anlatayım. Bizim dost ta benim gibidir. Spor hastasıdır. Hele Adap ve erkânile yapılan Mm yi lır, Büyük şampiyonların hayatlarını, erme kardeşininkinden dar | ha iyi bilir, Geçen hafta gözlerinin içi bana şu haberi vermişti: — Ah keyfimize “doyomıyacağız. Biliyor musun Amerikadan bilhassa kim geliyor Berline?.. Dünyada en fazla yara alan, haftada 6500 lira mu kabilinde spor haberlerini veren A- merikalı mütehassıs t& Olimpiyat mil sabakalarını takip etmek “e man; geliyor. Bu adam atletizm- den yare anlayan ve milşabakaları en canlı bir şekilde radyoda canlandı- ran yegâne adamdır. Almanların A- merika için çalıştıracakları kısa mev celi ve çok öyarlı istasyondan Berlin » o Amerikalının ağsından dinleyeceğiz. e verdiği gündenberi rad- yosunun başından ayrılmayan dos - N gülerek geldi. Dünyanm en büyük gampiyonlarını dinlediğini anlattı... Amerikan şampiyonlarının ne mü- nasebetle Alman radyosunda konuş - tuklarımı okuyucularımıza anlata - yım: Vapurda çalışma devam etti Amerikan Olimpiyat takımı, yalnız takımı Almanyaya getirmek üzere bu seferini yapan Manhatam vapurile Okyanusu aştı. Geminin güvertesine kurulan ringde boksörler ve güreş- Siler bir gün idmanlarını birakmadı- İsr. Yüzücülerle koşucular da munta- Taman çalıştılar, Maya ayak bastıkları gün Olimpiyat köyüne yerleşen Amerika takımının şerefine N. B.G harflerile tanıman Amerikan radyo kumpanyası tarafından bir ziyafet ve rildi. İşte o ziyafet münasebetile bun dan sonra D, 5, L. rumuzu İle isleve- cek kısa dalgalı Alman istasyonu A- Mmerikan şampiyonlarını konuştur - Li Amerikan şampiyonları neler söylediler Alman radyosunda ilk söze başla Yan Amerikalı, dünyada eşi az bulu- Ban Atletizm antrenörü Robertson - muş. Robertson Pensilvanya darülfü- Bununun daimi antrenörüdür. Ameri kan Olimpiyat takımına Los Anceles Alman yüksek etlayıcı gampiyonlarından biri çalışı ken miyan Amerikalılar takımlarını yine | ceklerini ümit ettiklerini bildirmiş - a ona mütehassısa emanet ©t-| lerdir.Aralarından zenci Metkolf va üler. Robertsonun antrenörlüğü göy- | purda hava çok güzel olduğu için siki le böyle bir malümat ve tecrübe ile çalışmasına rağmen idmanlı kilosun la seylerden değildir. dan bir kilo fazla olduğunu, fakat o kıvrılacak gibi Düşlnmeli ki, bu adamın elinde olan larm be insan imkânla- T en son hadlerini aşmış olan gençlerdir. Bir-keonometre. Kadar DAS 8a ve muntazam İşlemeğe mecbur © lsn o etten ve kemikten yapılmış ma- kineleri âyarlarında tutmak her ku- Yun harcı değildir. Amerikalı müte* hassıs radyoda, seyahatlerinin iyi! geçtiğini ve bütün çocukların yolda pek güzel çalıştıklarını dünyaya ha- ber verdikten sonra sözü şampiyon - lara bırakmış. Antrenörden sonra #- ra ile konuşanların isimlerini ve'İh- tisaslarını veriyorum; Kimler konuştu Ces Ovens — 100 metre koşunun ve uzun atlamanın son dünya rekor larını yapan zenci Amerikalı, Metkolf — Geçen Olimpiyatta A - merikan bayrağını iki kere Olimpi - yat direğine diktiren, son seçmeler- de, 100 ve 200 metrede eski kuvveti- ni hâli muhafaza ettiğini isbat eden zenci Amerikalı. Ölmedoz — Sırıkla 4 metre 35 san timetreyi her tecrübesinde aşan be - yaz Amerikalı. Conson — Son Amerikan seçmele- rinde 2 metre # santimetre yüksek atlayan zenci Amerikalı. Kaninghem — 1500 metre şampi yonu. Laş — Son seçmelerde meşhur Nürminin 10,000 metre rekorunu kt ran şampiyon. Nadir yetişen bu şampiyonlar birer birer ihtisaslarını, Olimpiyatta da A- Olimpiyadında © bakmıştır. Berün Için e münasibini bul (TAN) m polis romanı: 40 e Kapı ar bir cinayet! — Bütün bunlar Vignon - Marcel let'nin öldürülmesinde esrarengiz bir şey olmadığını ve 3 numaralı ka- pınm anahtari çevrilmemiş olsaydı, hakikatin en evvel meydana çıkacar ğını gösteriyor. Bu esnada amatör zabıta memuru gülünç bir tarzda inhinalar yaparak ilerledi ve tahkikatı yapan memurla- rı selâmladıktan sonra ahenktar bir sesle şu sözleri söyledi: — Aziz dostum Leprince, SAVE değer âmiriniz Xavier Guilletnin tebriklerine, iştirak etmeme müsaa- de ediniz. Fakat ayni zamanda, Sİ- #inle hemfikir olmadığımı söyleme- me de müsaadenizi rica ederim. merikan birinciliğini muhafaza ede - kasında Michel Herbert - Eugene Wyi vi Tom Mororvun bu sözlerin ba- sır bulunanlar üzerinde husule ge -| tirdiği hayreti tasavvur etmek kabil aki Tom Morrov zabıta me murları arasında hayalperest olarak tanmmıştı. Fakat bu defa hayalinin garabeti maruf haddi aşmıştı. Leprice'in bu kadar açık ve vazıh olan izahatma karşı ne diyebilecek- t1?. eke dakika evveline gelinceye kadar hazır bulunanlar üzerinde mevcut telâş ve heyecan, birdenbire bir tecessüse inkılâp etti Herkes kiloyu da kolaylıkla kaybederek tam İ kıvamında piste çıkacağını bildirdi Bu kısım Amerikan takımının bir tarazıdır. Air de para cıhetinden-0» lan gıpta edilecek tarafları vardır. 14 günde 137,000 doları nasıl buldular Amerikan takımı hazırlandığı vw seçildiği sıralarda Olimpiyat komite si büyük bir müşkülle uğraşıyordu Amerikan takımmı Avrupaya götür mek üzere tahmin edilen paradan tam 137,000 dolar eksik vardı. Olimpiyat komitesi Berline götürülmek üzere se çilen şampiyonların ve idarecilerin | bir kısmına kâfi para bulunamadığı için Amerikan şerefi namına isterler- s? kendi paralarile seyahat.edebile * ceklerini bildirmişti, Müsabakalarda seçilmiş ve bu suretle seyahate hak kazanmış olan şampiyonlar bu tekli fe hiç kızmadılar. Bir kısmı çalıştık” ları yerlerden birer senelik maaşları" nı kırdırdılar, Bir kısmı da otomobil lerini satarak Amerikan spor şerefi ni korumak Üzere yol harçlıklarin kendileri hazırlamağa başladılar. Şam Piyonlarım bu civanmertliklerini İşi - ten halk, atletlerin para fedakârlığı hususunda yarışa giriştiler, Tam 14 gün içinde 137,000 doları dolduruver- diler, Amerikan Olimpiyat komitesi de otomobillerini satan, maaşların kırdıran çocukların zararlarını bu p9 ra ile ödedi. Takım da tam kadrosile ve hususi vapurla yola çıktı. Bu İşte| hükümetten on para tahsisat alınma- ğa ihtiyaç hâsıl olmadı, İşte ne tara” İ piyat kafilesile Berline gitmiştir, Şa- Olimpiyatlarda Tan muharrirleri Arkadaşımız Burhan Felek Berline gitti Bürhan Felek Arkadaşımız Bürhan Felek Berlin olimpiyatların takip edip neticeleri gazetemize bildirmek ve ayni zaman- da karilerimizce her zaman zevkle takip edilen seyahat notlarmı da yaz mak üzere dün akşamki ekspresle Al manyaya hareket etmiştir.924 ve 928 olimpiyatlarında Türk kafilesine ri- ıset etmiş ve on Üç sene evvel Türk #por teşkilâtını tesis etmiş olan Fele- ğin Olimpiyat mektuplarını ne dere oe özlü olacağını İzaha lüzum görme. yiz. Felek Almanyadan dönerken Orta Avrupada da ufak bir gezinti yapa - cak ve her geçtiği yerden “Tan”a gördliklerini yazacağı gibi kendi sü- tununda da karilerile olan temasını muhafaza edecektir. Beynelmilel hakemlerden ve spor muharririmiz Şazi Tezcan da Olim - xi Tezcan da Olimpiyatlara ait gaze- temize ginü gününe haber verecek - tir. Ayrıca Berlin hususi muhabiri- miz de Olimpiyatları takip edecektir. Artist fotoğrafçılarımızdan Remzi de Berline gitmiştir. Remzi, Olimpi. yatlara sit bütün resimleri gazetemi- 2e yetiştirecektir. Tan bu suretle Olimpiyatları en iyi sekilde takip edebilmek için bütün tertibatını almış bulunmaktadır. Bulgar kabinesinde ihtilâf Sofya, 27 (Tan) — Ecnebi gaze- telerin bildirdiklerine göre, Bulgar kabinesinde profesör Çankof fırkası- na mensup iki nazır İle ziraat nazı. rı R. Vasilef arasında ihtilâf çıkmış- tır, —e aaa bir güzelliği görülen heybetli Ameri kan takımının. müsabakalarını rad | yoda o takıma lâyik bir söyleyicider dinleyeceğiz. İ O söyleyici de. yukarıda anlattığım Bibi, senenin elli iki haftasında altı| bin beşer yüz lira ücret alan bir a | damdır. Öyle takıma da böyle bir söyleyici yakışmaz mı?. Eşref ŞEFİK Cim Londos şehrimize ne zaman gelecek? Meşhur dünya serbest güreş şam- piyonu Cim Londosün 26 temmuzda Dinarlı Mehmet pehlivanla Atinada yapacağı güreş, iki ağustosa tehir e- dildiği için, Cim Londos şehrimize ağoustosun haftasmda gelecek ve ilk MAÇINI 9 ağustosta yapacaktır, İlk yapacaktır, fından bakılsa bir fevkalâdeliği ve rünün birtakım tul ğini zanendiyordu. Tom Morrov beyaz elleri ve sivri parmaklariyle gir saçlarmı okşadı ve cebinden İşlemeli bir mendil çi * kararak ağzına ve güzel sesinin kuv- vetini ölçmek istiyen bir tenor tavrı Me bir iki defa öksürdü, Iki tarafa sallana sallana odanın ortasına kâ- dar yürüdükten sonra dedi ki: — lstintak hâkimi, Cümhuriyet miiddelumumisine pek beliğ sözlerle ar yı taşım Leprince de istintak hâkiminin pek makul olan faraziyelerini vâkı- fane bir surette reddetti, Bu meselenin tahkikine memur © dilen zevatm nüfuzu nazarı, tabia- tin bana bahşettiği şahal bazı istidat- larla mukayese edecek kadar aptal değilim. Benden evvelki hatibin, eilmlemizin hatırıma gelen bazı itirazlarla karşı- taştıracak değilim. Paris hususi zabıta ajansı direktö - Bununla beraber vazifem bu itiraz- Yarı, vakit mektir, - Tom Morrow, nazikâne bir tavır ile dinleyiciler önünde eğildi. Ve tekrar söze başladı: — Vak'anın bana telkin etmiş ol « duğu bazı basit faraziyeleri serdet- meğe cesaret ederken derim ki bu me selede birinci kanaatim, Guy de Pas- sevlers'in o Vignon de Marcellet'nin katil olmadığıdır! Hâkimler ve zabıta memurları, tu- betmeden size arzet- İ cevap verdi. Diğer taraftan meslek - | haflık diye telâkki ettikleri bu sözle- re pek bariz bir şekilde kendilerini alamadılar. Xavier Gülillet, Tom Morrow'un sözlerini müstehziyane bir tavırla reddetti, Tom Morrow sözllne devamla: — Bu hususta izahat vermeme mü sande etmenizi rica ederim, “Polis müfettişi Choguet'nin âkılâ- gülmekten defterinde bulunan bir takım yazıları okuyup anlamak imkânmı elde ettik. Bunlarda Vignon - Marcellet'nin felce İrapor kâğıdını jd maç Gavropanla Cim Londos arasın- da olacak, bu maçın gelibi 16 ağustos ta Türk pehlivanları arasında yapt - lan müsabakayı kazanan pehlivanla yıl rağbet | Askeri mektepler Ji pek çok! Cebeci hastanesi her güz sağlık raporu almaya gelen gençlerle dolup boşalıyor Ankara, 27 (Hususi Muhabirimiz» den) — , Arikarâtım her mevsimde kendine bas bir hususiyeti vardır: Temmuz ve Ağustos ayları da mek- teplerin tatil olmasına rağmen, ç0- cuklarımız kendilerine meslek, İs- tikbal ve irfan yuvaları arayıp #6ç melerinin dolgun ümit ve hareketini taşırlar. Kültür Bakanlığı erkânmdan bir zat bana “geçen sene, hele bu sene, askeri mekteplere fazla İstek var.. demişti, Dün bir iş için uğradığım Ce beci askeri hastanesinde gördüğüm vaziyet bana askeri mekteplere gir- me isteğinin ne kadar kuvvetli oldu- ğunu ispat etti, Pavyonun kapıcısma sordum: — Burasi hergün böyle kalabalık | olur mu? — Bir, bir buçuk aydanberi her - gün böyle bayım, dedi, hergün böyle | 40 — 50 çocuk gelir, muayene olur- lar. Cebeci askeri hastanesi hergün bu eli kâğıtlı çocuklarla dolup dolup bo- şalıyor, bu sağlam Türk çocuklarım | ellerine sıhhatlerinin hüccetini vere- rek askeri mekteplere yolluyormuş. En büyüğünü on iki yaşından faz- la tahmin edemediğim elli kadar ço- cuk, içlerinde, yüzüne bakılınca do kuz, on yaşından fazla göstermiyen- ler de çok. Sabahın sanat (sekizinde gelmişler. İstidalarmı kaydeden ka. lemin kapısında, ve kulakları kapınm arasında İsimleri okuyan askerin se sinde, heyecanla bekliyorlar. Asker içerde kaydedilen bir İsti. danm sahibini çağırıyor: — Mehmet oğlu Ali Rıza... Çocuk topluluğunun arasmdan, on yaşımda ya var ya yok, biri fırlıyor, “benim,, diyor, askerin elinden boş alıyor ve bir hızda pavyonların arasına dalıyor: hiümma İı koşuşma safhası yeni başlamıştır. l , rerek) benimki daha on iki yaşında, Onu da askeri mektebe vereceğim. Bü yük oğlum Sarıkamışta öldüydü. Or- tancası aşkerliğini yapıyor. Varsın bu da asker olsun. Şerefli meslektir. Başka bir çocuğa, ne olmak istiyor » gun ? dedim. Düşünmeden, ne söyledi Şıni bilen insanların ölçülü haliyle : — Zabit. dedi. Küçüğün cevabi kısa ve basitti. Za ten daha fazla birşey beklenâmezdi. akat haline, söz söyleyişteki İnana aktım da: — Ordu olmak istiyorum, diyor san dım.. » Kanunlarımıza göre askerlik çağı 20 « 46 yaşları arasmda ve yoklama, muvazzaflık, ihtiyat olmak üzere üç devreye bölünmüştür. Fakat bu ana kuzusu çocuklarla, başlarındaki as ker ruhlu ihtiyarın sözlerini dinle dikten ve inanlarını duyduktan #on- ra, Türk çocuğunun yaş ve devre kay dı tanımadan asker olduğunu söyle . mek bir borç oluyor. Erzurum hattı Umumi müfettiş yeni hat üzerinde tetkikat yaptırıyor Erzurum, 27 (A.A.) — Umumi mü fettiş o Tahsin Uzer Aşkale nahiye- sinde yapılmakta olan Sivas - Erzü- rum demiryolu inşaatını görmek ve çalışan amele ile temasta bulunmak üzere belediye reisi ile memleket ile- ri gelenlerinden on kişilik bir heyeti Aşkaleye gönderdiler, Demiryolu gü ezrgihmı takip ederek Aşkalenin ye. di sant garbinde Tercan hududuna kadar gitmiş olan heyet bu kısımda yapılan inşaatı görmüş, dün akşam geç vakit Erzuruma dönmüetir. İn. Çocuk elinde kâğıtları kendi işini kendisi takip ederek, muayene olm ya, ,kaydettirmeye, heyete girmeye, tasdik ettirmeye koşarken arkasm » dan düşünüyorum; Buzün köyündeki ifkmektebi daha yeni bitirmiş olan bu gösterişsiz ç0- cuk, yarın askeri mekteplerden biri- nin, temiz, mağrur ve celik gibi bir talebesi, öbür gün Türk ordusunun demir gibi bir subayıdır. İ Hastane bir kovan, bu elli kadar! çocuk arı... Vızır, vızır kopuşuyorlar. Her pavyondan çıkışta daha ümiti,! daha cevval öbürünün kapısma ko- şuyor. Yaşlarından beklenmiven bir hayat adamirdı ile elindeki kâğtları. ni uzatıyor, kendisine ihtar edilme. den soyunuyor. Nefes alıyor. giyini. yor ve çıkıyor. Birihirlerine soruyorlar: — Dahiliye ne tarafta. — Kulak doktoru muayeneye baş- Indi mı? — Gözden snna ne vardı? Kasketlerinden ve elbiselerinden aha naftalin kokusu urmamış, sari 1 mavili mintanlarile, Ankaraya ve- ni geldikleri belli alan. dört beş kisi. Tik bir grupun hasında elliyi askım bir ihtivar var, belli ki ©, dört bes oncuğun islerini bu ihtiyar takip e- diyor. Sordum: — Cocuklar senin mi? — Havır, dedi, bir tanesi henim... Ben köyün muhtarrwım. Köyde bu yıl askeri mektebe girecekleri, ge - tirdim. İslerini takip ediyorum. Be - beler kendi baslarma buraları ve bil sinler? (Kendisinin çocuğunu göste. uğramazdan evvel Credit Toulousain Bankasından almış olduğu 30 bin franklık evraka nakdiyenin sıra nu- maralarıdır. Siz, Viguon - Marcellet'- nin bu parayı bir müddet kasasında / saklamak niyetinde olduğunu pek ma kul bir şekilde keşfettiniz. Çünkü maktul bu parayı hemen sarfetmek niyetinde (olsaydı, (numaralarını kaydetmek külfetine katlanmıya- caktı, “Bundan şu meticeyi çıkarıyoruz ki saklanacak olan bu otuz bin frank, pek acele ihtiyacı olan Guy de Passe- vieres'e borç olarak verilecek değildi. Clergerie, Tom Morrow'un sözü- nü keserek dedi ki : — Peki. Farzedelim ki, maktul bu i parayı Credit Toulousain Bankası İdan çekerken Guy de Passevieres' (asla düşünmemişti. Fakat muhtemel- dir ki, dostu kendisine ibtiyaç içinde takdir Je dinlediğimiz sözlerini, keza |ne bir keşfi sayesinde, maktulün cep | bulunduğunu söylediği zaman bu pa- şant güzergihma yakın köylülerin yollarda arabalariyle taş ve kum alzeme taşıyarak kazanması, ,bu ci var halkapın yüzünü güldürmüştür. » İş almak için Of, Epir, Bayburt ka- zalarından ve daha uzak yerlerden de gelenler vardır, Heyet inşaatta çalı» şan amelenin vaziyeti hakkında edin- diği malümatı umumi müfettise bil dirmiş ve umum! müfettiş bazt yolsuz lukların düzeltilmesi için icap eden- lere emir vermiştir, Bir tren bir arabayı ikiye böldü Adapazar, 27 (A.A)— Istanbul dan gelen birinci tenezzüh treni Sa» panca ile Arifiye arasında tren yo- lundan geçen bir. köylü arabasına çarparak ikiye bölmüş ve tren he- men durarak aşağıya inilmiştir, A» rabada bulunan iki kişiden birinin kendini müsademe olmadan evvel a- rabadan attığı diğerinin de çarpı manın şiddetinden hendeğe yuvar» landığı ve yaralı olduğu görülmüş- tür, Yaralı trene alınmış ve tren Arifiye istasyonuna | gelmeden yol da ölmüştür. Kaza hakkında tahkde kata başlanmıştır. Su mahsulleri kanunu Ankara, 27 (TAN) — Su mahsul leri kanun projesi Üzerinde çalışma» lar bitmiş ve Ekonomi Bakanı Celâl Bayar tarafından son tetkikler yapıl mığtır. Kanun projesi alâkadar OBa- kanlıklarm fikirleri de sorulduktan sonra Başbakanlığa verilecektir. m. Zira böyle olsaydı, Guy de Passevieres bu parayı aldığını inkâr etmiyecekti, Çünkü kasa Üzerinde kendi parmak izi bulunmuştu. Bu takdirde suçlunun kasayı, maktulün sözlü üzerine açtığını ikrar etmesi kendi lehine olacak ve antropoloji mütehassısının zehir şişesini İstemesi gibi az çok makul sebepler uydurmı- yacaktı, Ben öyle zannediyorum ki, Guy de Passevieres otel kapsının o anahtarı- nın kendisine, cinayetin vuku buldu- ğu gün öğleden evvel bizzat maktul tarafından verilmiş olduğunu söyle- mekle yalan söylememiştir. Aynı su retle Vignon - Marcellet'nin zehir şi- şesini getirmesi için kendisine kasa- nın anahtarını vermiş olduğu hakkın- daki iddiası da doğrudur. Nihayet, suçlu, pavyondan girdiği gibi kolay- lıkla çıktığı ve kapıdan çıktıktan son- ra onu tekraz kapadığını ve anahtarı- (Fayı kendisine borç olarak vermeği İteklif etmiş olsun. — Müsaadenizle ben bu fikirde de- da bahçeye doğru pencereden içeriye al ii söylemekle de yalan söylemiş değildir. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: