No, 157 TA Aynı şeyi düşünen altmış insanın suratından salona bir tek süküt doldu Cevad bağırdı: Sen sus! Cevadla resmi yüzle konuşan Raşel *sen"in kargısmda fenalaştı, Raşelin yakm dostu görünen kadınlar: — Canım, sarboş! Sarhoşa bakılır mı? Cevad bir viski daha içti. Buzu ye- di — Mikroplar, dedi, karmlarmı vü» eutlarımızda doyururlar. Doyduktan sonra d3 bütün töklar gibi çapkmlık etmek isterler. Hastanm ateşi yük- seldi ne demektir? Mikroplar hasta- nm vücudunda zampaâralık ediyorlar demektir. Levanten genç sordu: — Ya di? Cevaâ cevap verdi: — Dilimizi de para rdan aldık. İnsan nevi evvelâ uludu; #onra hav. ladı; sönra miyavladı; sonra kişme- di; en sonu meleği, Yalnız Avustral- ya yerlileri tavuklar gibi konuşur lar; Onların dili bir gu glu dur. Davuldan bir “bum!”.. arkasından alkışlar, emmeye Cevad emir verdi: — Hadi Avustralya yerlileri gibi hep bir ağızdan! Başta Cevad, arkasmdan Levantan delikanlılar hep bir ağızdan başladı. lar: — Gu u gin. Her imla ucunda davuldan bir “bum!,, Raşel iki eli başmda; gözleri dol- ewus, na yapacağını bilmiyor. Ne buraya ürken, avluda bir... kitap. Böl müştü; bu, Cevadm deminden- beri saçtığı incilen aldığı kitap- tı. (1) Onu, dalgınlıkla şosonlarmn üstünde unutmuştu. Şimdi salona ge- len uşak Ahmedi “demir tüccarı, ça- Erdi; kulağına: rim 'Cevnd bey bu anlattığı şeylerin yerlerini bize gösterecek. Aşağıda kitabımı unutmuş; istiyor; koş getir Dedi, Uşak Ahmed koştu, getirdi. Cevada uzattı: Cevad — Bu ne? Jşak Ahmed — Söylediğiniz şeyle- tin yerlerini gösterecek mişsiniz! Cevad — Senden bunu istiyen oldu e? Ay .. Hadi götür yerine. Uşak Ahmed — Cevad — Ne duruyo Hadi diyorum! y TI — ys keyle,, Mstiklerinin üstüne mi koyar yım? Cevad — Ulan eşşek! Neden oraya koyacakmışm? Madamm yatak oda; #ma götür; yatağımm başındaki masaya koy" r Raze rd gocuk (sesiyle haykırdı: R — Çok terbiyesizşiniz! Cevaâ bağırdı: — Sana ne derler, Sana kadın demezler, sana ler! Herkes sustu. Ayni şeyi düşünen 60 insanm suratından salona birtek süküt doldu. Raşel, yüzüne bak- Maktan utananların e Zye nan kadındı. Alnmi gizliyecek ye: arıyor gibiydi. Salon jandarmalıktı; havada kelepçenin, kasaturanın de - mirinden yayılan soğukluk vardı. “Demir tüccarı, sevincinden galdır- | dı; davuldan kalktı; caza “başla! , diye işaret verdi. Zahirde rezaleti devam etmesine mâni olmak İstiyor- du; ası) maksadı başkaydı: Cevadın buhdan sonra edeceği küfürler, belki bu son hakaret kuvvetinde olmazdı, Son hakareti olduğu noktada kes - mekle, demir tüccarı, edilmiyen ha- karetlere, hayalin, (o müphemiyetin, ihtimalin enginliğini temin ediyordu. Cevad maltmatmı bitirmiş, şimdi Raşele kızmak istedi: Bu kadm ona| para vermiyordu; yalnız terzisini, berberini göstermişti; nakit para vermek yoktu: “Ona pars vermek, başka kadmlarla da görüş demek- miş,, bunu da, utanmadan ona SÖY- lüyordu. ran ulan? biliyor musun? dişi der- (1) Soirden de Constantinople - Charles Mismer. Şu utanmıyan kadma “orospu,, di- ye haykırmak için ağzmı açacaktı; Raşel, Cevadın bu kelimeyi haykırdı. ğı zamanlardaki acı parıltıyı karann. lık gözlerinde birdenbire gördü. “Ce- vad!,, diye bir çığlık kopardı. “Bey,, siz söylenen bu isimdeki itirafı unu» tacak kadar şaşırmıştı. Koştu. Sol. gun elini Cevadm korkunç ağzıma ka- paâ:; elin tazyikiyle ağzma sıkışan ılık havadan, küçük kadm mendilin. den burnuna dolan JAvantalı ter ko- kusundan Cevad bulandı. Kadının a- Yucuna sıcak şeyler doldu; Raşel eli- ni çekince Cevadm ağzımdan kadm göğsüne, bütün ii şeyler, dökül- dü. Demir tüccarı sevi Burnunun iki beyazdı Tin göz kıyordu. Plâtin tabaka Bir haftadanberi dargınlar. Cevadı nekadar sevdiğini Ragel o- yor; onunla dargın mı? Herkesle dar- gın: Hizmetçilerle, terzilerle, kundu- racılarla.., Kocası dün İtalyada mi'de ameli- yatı olacaktı o Öyleyken elinde tel- Lrafla koşan hizmetçiye çok kızdı: — Bu ne telâş? Ne oluyorsun? — Telgraf, madam! > | te oda | —Olabilira! Kalyadan geldi madam! — Gelir a! Raşel telgrafı yumrugunda sıka » rak Cevadm beş on şekilde öpmeyi bilen dudaklarımı düşünüyordu; göğ- stinti kirleten adamın bu münasebet. #izliğini çoktan unutmuştu. Cevadın, katı göğründeki mermerda çürüynü. ceye kadar dinlenmek istiyen başı fam ortada bir mesele oluyordu; bu başla mı bu telgrafa merak edecek. 4? Cevad plâtin tabakasmı satmıştı, Kutunun parasile & Asmalımescit. r deliğe oda derler')... (Satmak) rayı kazanılmış paranın haklı ra le yiyordu. Bir taraftan da paranm bir kısmı ile umum! bir evde bir genç kadma gitti. Kadın Molzin karısı ol- İsaydı dünya güzeliydi; Raşelin çama -İştrlarmı giymek, onun evinde, yata- ğında olmak şartile afeti, Bu lez2e tin içinde Raşelin ezberlenmiş etin- den soğumaya hazırlanıyor, aşkı va- zife haline sokan Raşelden bıktığını sanıyor, onunla hiç barışmamaya karar verdiğine kendisini inandırı- yordu. - (Arkam var” —— de belli lek Başı birincide — — Bu âlem çetin bir mesele karşısm- dadır: Herkes mümkün olduğu ka- dar memnun edilerek bir Avrupa a- bengi kurulacak m;? Yoksa Avrupa, cihan harbinden evvel olduğu gibi iki rakip grupa mı ayrılacak?” Doğrusu aranırsa bir kısım devlet. ler için iki rakip grup vaziyeti filen vardır. Bir tarafta Fransa ile Rusya, diğer tarafta Almanya ile İtalya grupun elebaşılarıdır. Kararsızlık va ziyeti her memleketten ziyade İngil! tere bakımından vardır. İngilizler gruplardan birine malolmayı kendi hesaplarına da ve Avrupa sulhü he- sabma da tehlikeli görüyorlar. İki grupun mevcut olmasmı görmemez- liğe gelerek sulh hesabına umumi bir taarruz tecrübesine girmek istiyor- lar. İngilizler ilk adımda bir muvaffa- kıyet kazanmışlardır. Londra içtima | mda Fransızlarm çok uysal davran- maları ve Avrupa vaziyetini kendi yıkılmış emniyet sistemleri bakım. dan değil, Avrupa sulhü zaviyesinden görmeye razı olmaları ümit edilebile- ceğinden fazla bir neticedir. Eski Lo- karno devletleri arasında toplanacak konferans, müsavi hak sahibi devlet- ler arasmdaki bir konuşma ve uzlaş- ma şeklini alabilecektir. Diğer taraf pek o kadar hoşnut görünmüyor. Almanlar iki meseleden dolayı İngilizlere kızgmdırlar; bir de- fa Montröde İngilizlerin biraz muka- vemetten sonra umumi prensiplere il- tihak etmelerini kendi aleyhlerine bir hareket diye telâkki ediyorlar. Bun- dan başka da Almanya ile İtalyanm iştirakiyle yapılacak umumi içtima- dan evvel üç devletin Londrada tek başlarına toplanarak bir (hazırlık yapmalarmı ve prensipler ifade eder yolda bir resmi tebliğ neşretmelerini kendi hesaplarına küçük (düşürücü bir hareket diye görmüşlerdir. Topla- nacak konferansın çalışma sahasi ve gayeleri hakkmda çizilen program” jdan İtalya da hiç memnun kalma” İ muştur. Londra içtimamın arifesinde baz Fransız gazeteleri (diyorlardı Ki: “Böyle bir içtima nasıl olur? Ingilte re vasttasile sorduğumuz sualler Var” dı. Almanya bunlara hele bir cevap versin de bakalım... Işin tuhaf tarafı şurada ki sorulan | suallerin başlıacaları, oAlmanyanm (Ren) emrivakiinden sonra Avustur- | yayı İlhak etmek ve Danzig'i ele gö girmek yolunda hareketlere de kalkı- | şıp kalkışmıyacağına dairdi. O zaman Fransızlar: “Görürsünüz, bunları da yapacaklar... diyorlardı. Almanlar, suallere yazı ile cevap vermediler. Fakat fili hareketlerile en açık cevabı verdiler: Almanyada- ki Altmış beş milyon Almanla Avus- turyadaki altı milyon Almanm bir-| leşmesi hakkında yaldızlı nikâh ve düğün merasimi yapılmamıştır. Fa kat bir taraftan Avusturyanın istik- lâlinden bol bol bahsedilirken, iki Al- man kütlesinin birleşmesi filen vaki olmuştur. Danziğ'e gelince bu şehrin âyan reisi Greiser Cenevreye çağrıldığı 7â- man: “Danzigteki 400,000 Almanm mukadderatıma siz karışamazsınız!,. günleröenberi muallakta duruyor, ka| ni delik tutmuştu (bekâr. | N FAYDA an BİLGİLER Bugünkü Program İstanbul Muhtelif pilklâr ve halk musiki. , Tepebaşı bahçesinden nakil, Sigan orker! yi maria Haram. 20: Halk a plkk). 20.80: ki - 21,30: Bon haberler, “Yo orkastrala Saat 32 den sonra Anadeli ajanın gazetelere mahvus havadin servisi verile. cektir. Prag 20,05; Dans musikisi, bafif parçalar. 20. 40: Sözler, 21,05; Pranr Slpenin “Bokaçi; yo” opereti. 2205: Mizah. 2230 Hafi orkestra. 23: Konuşmalar, 23,35: Pili. 24 Konser nakli Budapeşte 19,40: Orkestra: 20,40: Konuşmalar. 21 35: Keman musikisi. 22: Haberler. 28.30: Carband. 23.30: Askeri bando, Varşova 1935: Büyük popuri (Viyana musikisi) İ 2120: Konuşmalar. 22.30: Küçük radyo! orkestrası. 23,20: Dans musikisi, 24: Dans İ plâkları. Belgrat 18,30: Dinleyicilerin arau ettiği parça. ine 30: Pik, 32: Yabancı dillerle mehri di tra, 1645: Konuşmalar. 10,18: dai, 20: Koni, 2030: Konserin Piyes. 22.30: Haberler. 22, * HALK OPERETİ ; Bu akşam 2145| ta, matine “7,30 da Melek ve Muhliş Sebahattin iştirakile (Ayşe) büyük operet. Pek yakında (Babalık). Yarn akşam Kadıköy Süreyya bahçesinde (Telli Turna). * USKUDAR HALE : (Secoya — Kap r başı HALE bağçeninde: (Aşk Pandosu). Hfalye Telefonlar İstanbul İtfaiyesi Kadıköy İtfaiyesi Yeşilköy, Bakırköy, Büyükdere, Üsküdar İtfaiyesi Beyoğlu italyesi B 24122 60020 30625 440440 , Burgaz, Kınalı mm santralmdaki memura yangın demek kâfidir. iatane telef Etfal hastanesi Şişli Bakırköy Akt hastanesi Müracaat yerleri Deniz yolları acentesi Telefon 48362 Akay (Kadıköy iskelesi) 43732 Şark Demiryolları Sirkeci 23079 Devlet Demiryolları Haydarpaşa 42145 Çabık sihhi yardım teşkilân Bu numaradan imdat otomo bili istenir Bal ve balmumu Edirne, 25 (A.A) — İzmir fuvarn. İda daimi olmak üzerebir Trakya pavyonunun bulunacağı omalümdur. Fuvarın bu pavyonunda bal ve bal mumu büyük bir itina Me teşhir olu. nacak ve yeni hareketin farklarmı göslermek için buradan fuvara eski | ve yeni kovunlardan bir kolleksiyan | götürülecektir. | 44953 diye bağırmıştır. Sözln kısası Millet- | ler Cemiyeti Danzig İşinden de davul. 8UZ zurnasız atlatılmıştır. Bu mesele» yi Almanya ile Lehistan, karşı kar- şıya halledeceklerdir ki biribirini ik- na İçin kullanacakları lisan kurtla kuzu arasmdaki beliğ lisan olacak- tar. Bu iki cevap ortada dururken Al manyaya sorulan suallere cevap bek- lenmesi, bazı Fransız (gazetelerinin henüz hayaller dolu bir âlemden kur- tulamadıklarma bir alâmettir. | . İspanyada sellere kardeş kanı dökülüyor, Ayni toprağm evlâdı o- lan, ayni lisanı konuşan, ayni mili gayelerle birleşmesi lâzım gelen in- sanlar arasında siyasi mezhep fark-| ları, birde hususi sıf ve fert men: kan dökülmesine yol açması, çok acı- nacak manzarağdır, seyrederken yalnız bu kardeş boğuş- masının insanlık ölçüsüyle pek acıklı olan görünüşü üzerinde durmuyor.İs panyada boğuşan kuvvetlerin biri fa- şizm, diğeri sosyalizm ile komünizm- dir.Avrupada biribirlerile karşılaşan iki devlet grupunun farik vasrfİsr da | bunlardır. Ispanyadaki dahili müca- | İde bunları ona söylesem ne olacak? Oh, bu yarım baş ağrısı. Bana müsade et Şefik biraz istirahate ih- tiyacım var. Şefik ayağı kalkmıştı: sesi hafif titriyordu: —Dur gitmeden evvel sana gizli tuttuğum bu kadınım ismini söyliye. ceğim!. —Jarar etmiyorum Şefik söyleme. sen de ölur. —Sesinden balli demek önun kim olduğunu anlıyorsun. Artık öna her| #eyi, bütün sevgimi açsam yine de bana inanmayacağını söylediğim za- man haklı imişim değilmi? —Oh. Hayır, hayır bunları ona söyleme sakm., o Müfide Abla bakışlarını saklamak ister gibi gözlerini kapanmıştı. Vücu- du hafif hafif, titriyordu. Şefik önün yanma doğru ilerledi: —Niçin aşık konuşmuyoruz Müfi: Biraz evvel sen her şeyi açıkça söylememi tavsiye etmemiş miydin? Zaten ona her şeyi itiraf ettim de- mektir, Çünkü biliyorsun kio ke dm senden başkası değil. Müfide Abla birdenbire ayağa fırlamıştı. gözlerinde garip Işıklar parlayarak, oradan kaçmak İster gi- bi etrafına baktı, Şefik tam kame- riyenin karşısmda, ayakta duruyor, biş sesini çıkarmıyordu. Müfide Ab- la körkak, yalvarıcı bir gülümseme M6 öna baktı: — Şaka bitti artık değil mi Şefik? ben herkes gibi senin de yalnız Mü- fide Ablan olarak kalmak İsterim. Bunu bilmelisin. Şetik asabiyetle dudağını büzmüş- tü.: — Buna artık imkân varmı zanne diyorsun ? Hem bu zamana kadar daima etrafına iyilik etmeyi düşün- dlin. Her kese birbirini mes'ut ede- cek tavsiyelerde bulundun. Bir ke- re de kendin bir iyilik etmelisin. Çün 2 Biraz evvel kendin demiyor- muydun ki, ben *““Imiyecek kadar kötü bir insan değilim. Bunu sen #iedin. Hem emin ol seni öyle se- veceğim ki, şimdi olmasa bile çok yakmda sevgimin karşılığını vere- cek, arkadaşlığımdân memnun ola- caksın. Müfide Abla kalktığı iskemleye kuvveti tükenmiş gibi yeniden çök- müştü. Birdenbire ellerile yüzünü kapadı. Sesi hıçkırır gibi titriyordu: —Fakat ben.. Ben. Şefik hömen önun yanma Voşmuş gülümseyerek ellerini #erla yüzün- den çekmişti: —Biliyorum, Mliyorum, Sen çir- kinsin, sen sevilecek bir kadın değil- si Seni mes'ud edemiyeceksin. Pü- tün bunları söyliyeceksin değil mi? Müfide Ablanm yaşlar içinde par- lâyan elâ gözlerine içi titreyerek ba- kıyordu: —Ah ser'- kendinden ne kadar hr*--in yok bilsen. Senin ruhunun güzelliği kuvvetli bir ışık gibi yüzü nü aydmlatıyor.Gözlerin en yüreksiz insanı dile getirecek kadar çekici, yumuşak manalarla dolu Bütün bunlar sende olduğu halde beni mes,ut edememekten nasıl korku- yorsun ? Seni nsl çilgm gibi sev- diğimi görmüyor musun? Ne zaman dır yavaş yavaş. içime giriyordun, ve sana senden dert yânârken bil sen ne büyük iztıraplar çekiyordum. Susmuştu fakat daha söyliyecek bir çok şeyleri vardı. Y"»eğinin tü. kenmez sevgisini birer birer bu ka- dma anlatmalı, iyice bu sevgiy: nandırmalıydı. Titriyerek o avuçları- na aldığ onun esmer yüzünü halâ ellerinden o burakmamıştı ve gümüş gibi pırıltılarla yanan bu küçük ba- şa doğru gittikçe eğiliyordu. Müfide Ablanın derin bir iç çekişle gözleri- ni kapadığını, misterih bir gülüm- semenin dudaklarmda (gezindiğini görünce bütün söyliyeceklerinden kü beni reddedersen bedbaht olu- rum, hem de nasıl biliyor musun? Müfide Abla kekeledi: —Fakat böyle bir şey hiç düşün. memiştim. Sen dalma benim için i- y. bir dösttun.. var geçti. Ye'nız dudaklarını uzatıp, onun ıslak yanaklarnı uzun uzun öptü, ve Müfide Abla bu ateşli du- daklarm teması ile ürperdi. Fakat yüzünü geri çekmedi anlaşmışlardı. Peride Celâl Çankırıda spor hareketleri Kırıkkale futbo lcüleri Çankırıda Çankırı, (Tan) — Bugün Ankara stleri şeklinde farklarm bu ölçüde bir |dan ve Kırıkkaleden gelen sporcular, burada iki maç yaptıktan sonra dön müşlerdir. Bozkurtaporla Sümerspor Harici âlem, İspanyanın halini | arasındaki karşılaşma Belediyemiz için (200) aranmaktadır. Taliplerin ve: ne müracaat etmeleri ilân olunur. (4142) delenin vereceği netice, bu bakımdan Avrupanm umumi vaziyeti ve gidişi zerinde de tesirsiz kalmıyacaktır. TAN Muayene ber gün akşama kadar Emi bitmiştir. Kırıkkale gücü de Çankırı sporu 4 - 2 yenmiştir. Çankırıspor kulübü oyuncuları Çer keş sporla bir maç yapmak üzere 3 -3 berabere ' Çerkese gideceklerdir. Balıkesir Şarbaylığından: lira aylık ücretle Mühendis saikile Balıkesir belediyesi- 221 Dr. HORHORUNİI (Berksoy)- nönü Valde kırsathanesi yanımı» 55