24 Temmuz 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

# No. 156 Kadın bahist edince Iâkırdl_ iği kön Çalgı sustü. Cevad danbebli v Bolosun karısma Te Ka yörlaf'd. lar ellerinde, folsefe KOTUMUN kiçi. Cevad, lâkırdısmı sâde P . Başım- nin dinlemesinden M m hay- daki defineye yaldız ğ’ı“ bnir Tet etmesine T Besiyle anlatmağa batlâdi 600 insarım sükütü Davetliler Eitt_ikçem g bir halkaydı. Dairen Vâd durmuşdu. halka da yavaş yavaş SİRİ. kat Cevad kadımı gözür n Vâad, yirminci asrı ) İnadı tuttu, meden;î’:mn tı. Fakat biraz 50 ttanan kadın bahister çin Cevadı tasdik etmtli lâkırdı bitiyor diye — ç düştü. Herkese hây' : medeniyt — Hanmlar, efendiler; insan, hayvandan âldr 4 kadmi Herkes güldü. Bu' fransızca alaâ &ü . Şu pildiğimiz er daki kadın rdu. Fa> birak * hayvanlardan » — Evet bildi Bimiz hayvan'”d;: Musevi kadın! Munlardan mr, Y;. / Cevad Raşele ) Hzce cevap VETS”. leri... Delikanlıdar gr“ sİ Kirpiysü 2öb biımun“n $ burnu ge dinliyor Bibi DöLakıyordu. deliği herkesin * YÜSÜTÜnberi evine R gunln bir cazâ bir yı.h“"'ıi "gbâk]_ rdliyı ğ sız Ütarekenin İl ea oCAM devle- îîdımoğ,rd:.lukmgâ: sokakti V Gevadın tin bayrağı giDi yürüyorü Lumu bil- büyük babasınm Miyor, adı Türk Gi bldukça ıevinb'“ iği için Tam aşkını Nddewğıden Cevaddan da, Rasel İntikamı vardı. Ve Cevadla Raşelin nâek lünç olduğu, bu salonur (| tüğü bu adamım çıktı; tePö” Yordu. Cevad ,ı_ndıl)'eye tibi dıvetll' den hitabet edecekti; Ö pavuldan ler hürralarla alkışlari ” ocarı: bir “bum!” uçtu. CÜ ha ykırdi Mi " — “Susalım:» Cevada ingilizce: “— Devam ediniz Deminki sesini bi Yan Cevad ince Vam etti. payvanlar — Hanımlar, efendiler; zehirlenir- olmasaydı, Adem babamli V yi ne- di: Hangi ot zehirli, ol adar çök- 31;3&1359!" îî. enbire bul rdi Kalım de- Teden bilirdi?» epambaj VAST Davuldan gene bir “bUMİ L Glar, Kaan ge gee Hğkahıa.lar-—— : Cgvudm_ HB:; bt G T amıyördü: cak Tini arıyor, b kaplıya' p birden kadar büyümüş, kadar Zü-|zm bitiy suratma dudağının kenarm- ::];n:enıkin bir tükrük fı'rlatacaktı, Yatak odasmda bayıldığı it den Ra- şel şimdi korkuyordu. y 4 Cevad 3 yumrukla 8 viski dapa İÇ. ti: Şimdi “Ayı kaptandı. Sal fıkvnnı insanlar şimal ayısından almıştı!,, Bir kadın yakasındaki kastoru gös- tererek fransızca: : « İnsanlar benim yakamdan bir " şey almadılar mr efendim?,, diye sordu. Cevad: “Köprü yapmak ilmi- ni insanlar sizin yakanızdan aldı ma- L.|dam! Kastor ilk mühendistir.,, dedi «Amed vis&ki!,, diye haykırdı. Raşel düşünüyordu : Ne yapma- Irydı? Gülse kendini gülünç buluyor, somurtsa kendini abdal sanıyor, yü- ki | züne bir vaziyet 'artyordu:'Bu"deliyi nasıl susturabilirdi? Kızsa Cevad mi- safir olmaktan çıkacak, ev halkın- dan olacaktı; ev sahibi nezaketiyle bu misafirin tuhaflıklarına gülse Ce- vad kendini sahilden tuhaf sanıqak- tı; ve bu tuhaflığın sonu gelmıye- cekti; odadan çıkıp gitse Cevad, kim- bilir, ağzından neler knçrracazm. t Halbuki hatip sabah okuduğu kıt_a- bı burada anlatıp bitirmedşm._ We'ğı aklma gelen şeylerden hiçbirini ag- dan kaçırmak niyetinde deg_fıldı: O, daha “domuz” un kim olduğunu n ktı: mlıtgğmuz. diyordu, tabakatülarz fesörüdür; — “Altın,1 — umininük pro: MITHAT CEMAL Yazan: mak için Cevadı tasdik or diye Cevat telâşa düştü ilk bulan “domuz” dur. Cevad, (altm) deyince birdenbire hatırladı; plâtin tabakasımı çıkardı; ingilizce: — Hanımlar, efendiler, dedir eğer damuz topraktaki maden tabakaları- nı bulmasaydı biz insanlar bu süsleri bugün kullanabilecek miydik? Cevad, plâtin tabakanın misafir- lere F Ssterileceğini ona tenbih eden Raşeli gözleriyle arıyor, nekadar memnun olduğunu görmek istiyordu. Demir tüccarı, davuldan bağırdı: « Helimliği kimden öğrendin ek- selans&?,, Cevad: — Onu da hayvanlardan!.. Mösyö Reaumur'e ternometreyi ilham eden ve icmeyi keçiden öğrendik: Bir kadın eğlendi: — Arıdan da galiba reçel yapma- yı öğrendik! Cevad; — Asla! Onu sinekten öğrendik! Sinek 0 ne kudretli hayvandır. En korkunç diktatörü canmdan bezdi - rir. Hayvanlar küçüldükçe kudretleri büyür; işte mikroplar!.. Vücudumuz onların lokantası, kahvehanesi, mey- hanesi, kerhanesidir; dedi. Herkes önüne bakarak gülüyor- du. Raşel dayanamadı; fransızca : — Fakat Cevad bey ! Diye haykırdı. Müshi almayı könekten, kah | (Arkası var İ izmir sanat mektebi mezunları bükryordu. gpüldür- Ilk , (Tan) — Mintaka san'at| ramacı, 9 zu elektrikçi, 8 zi demirci, — Tik primadonna ğî:l: KiÜ! sötebinden bu' yıl 45 genç “mezun | 6 sr dökümcü, üü modelcidir. UkA- Bahne artisti mayt dalkavuk KÖPEE- e. Bunlardan 10 tanesi tes -| rıki resim, yeni mezunları muallim - ğ:îzı kargadir; vi ukaei dan Siyeğrete rnacı © zu marangoz ve doğ | leri ile bir arada gösteriyor. Gene bir “bum!, B geĞ alkışlar... asiyle ikİ ' Cevaâi, hokkabaslasn Yi gianeden ktil i yori ğina 87 maa tyeklür iyDEr alalnı 1 Daktılo aranıyor Ten uşak Ahmeı%ıî,ı:dâ!ki!-—'" diyo:' 4 h: 5 ." » MK » $ ieiyor. Şrvrak n ee GD Türkiye Ziraat Bankası yor; v içiyordu. « b H ir rakı!,, diyor di tü . bu vezeletin ortasıtda Ka anunun Istanbul Şubesinden: nin Şi ö , d t A FAL * $ hti hb!âM. k&:“"n şön Buğday Servislerimizde çalıştırılmak üzere im- &ma kaçacak, her 7âV' yüzü koyun ka- tihanla çok çabuk ve doğru yazan bir Daktilo olan güyanıe İmacaktır. İmtihan 27 Temmuz Pazartesi saat Yatak o'aıııaı ona “Ynk-'b;yl i- Ço On dadır. 'Talip olanların 25 Temmuz 936 Cu- hatırlattı: Orda ıediş;w_' Bor- martesî gününe kadar Bankamıza müracaatları. ka ş e Yeyeçoğı v M tömobil garajı FO0 tajonunun îendmi goför yı%“ sokarak PU İ cebine iki iAN e FAYDALI mamam mamaaa BİLGİLER Bugünkü Program Kahire 20: Tarım bakanınım könferansı. 20,20: Riad ül Sombati ve heyeti tarafından kon ser, 21,: Şeyh Mehmet Rifat tarafından kuran, 21,55: Koönferans, 22,20: Muham - med Abdülvahab takımı tarafımdan şark musikisi. 22,50: Riad ül Sombati heyeti (şark musikisi) .23,30: Marş. İstanbul 18: Muhtelif plâklar. 19; Haberler. 19, 15: Öperet parçaları plâk). 20: Halk mu sikisi plâk. 20,80: Stüdyo orkestraları. 21,30: Son haberler. Saat 22 den sönra Anadolu ajansımnı gazetelere mahsus havadis servisi verile - cektir. Prag 20,20: Halk şarkıları; 21: Şiir ve musi- kili neşriyat; 22: Skeç; 23,20: Çembal ale- tile konser; 23,45: Rusça haberler; 24: Konser nakli, Budapeşte 19,50: Piyano refakatile keman könseri; 20,30: Sözler; 21: Budâpeşte konser örkes- trası; 22,15: Konferans; 23,05: Plâk; 23,45 İtalyanca könferans; 24: Çigan musikisi. Varşova 20: Leh musikisi (senfoni); 21,50: Ha- berler; 22,05: Küçük radyo örkestrası; 24: Dans. Bükreş 18,15: Radyo salon örkestrası; 19: Bor- sa; 19,15: Konserin devamı; 20: Koönfe - rans; 20,20: Plâk (Romen şarkıları); 21: Sözler; 21,15: Dinizetti'nin “DON PAS- KAL” öperası; 23,45: Ecnebi dillerile ha- berler. Viyana 20: Eğlenceli örkestra musikisi; 21,30: Dolifuss'ün ölüm gününün ikinci yıl dö - nümü münasebetile Şusnig tarafından kon- ferans; 22: Senfonik konser; 23: Haber - ler; 23,10: Verdi'nin “Ernani” operası (plâk); 24,40: Viyana muüsikisi. Belgrat 21: Zagreb'ten nakil; 23: Haberler; 23, 20: Radyo orkestrası. Sinemalar, Tiyatrolar * HALK ÖPERETİ ; Bu akşam 21,45 de Melek ve Muhlis Sabâhaddinin işti rakile (Ayşe). Yakmda (Babalık), Parartesi Kadıköy Süreyya sinema sında (Telli Turna), ÜSKÜDAR HALE : (Setoya — Kap lan Kız). . Bnğlaır başı HALE bağçesinde: (Aşk Pandosu) Davetler, Toplantılar ahai Bd ei LOZAN GÜNÜ Eminönü Halkevihden : L— (24 Temmuz Lozan günü) onuruna bu akşam saat 21 de Evimizin Gülhane par kr içindeki Alay köşkünde Gösterit şube sinde proğramı aşağıya çıkarılan bir müsa mere düzenlenmiştir. Çağrı yoktur, herkes gelebilir. A — İstiklâl marğ$ı. B — Söylrv: Evimiz üyerinden Nüusret Sefa Çoşkun ta rafından, C — Koro; Evimiz Koro Heyeti tarafından, D — (Tarihe sual) piyes bir perde, Evimiz Gösterit şubesi tarafından. İÇİN E — (İstiklâl)) Piyes bir perde, Edimiz Gösterit şubesi tarafından, 2.— Yine bu günü kutlulamak —onuruna bastırdığımız Lozan posta kartlarını isteyenler saat 9 dan itibaren Cağaoğlundaki Merkez ve saat 17 den sonra da Alayköşkü —direktörlük lerinden alabilirler. stane talafar'ayaş Cerrahpaşa hastanesi Güreba hastanesi Yenibahce 23017 Haseki kadınlar hastanesi 24553 Zeynep Kümil hastanesi Üsküdar 60179 21603 Kudurz hastanesi Çapa 22142 Beyoğla Zükür hastanesi 43341 Gülhane hastanesi Gülhane 20510 Haydarpaşa Nümune hastanesi 60107 Ettal hastanesi Sişli 42426 Bakırköy Akıl hastanesi 16.60 Ş$ark Demiryaolları Sirkeci 23070 Devlet Demiryolları Haydarpaşa 42145 İtfaiye Telefonları 24222 60020 Istanbul İttaiyesi Kadıköy ittaiyesi Yeşilköy, Bakırköy, Büyükdere, Üsküdar itfaivesi 50625 Beyoğla itfaiyesi 44640 Büyükada, Heybeli. Burgaz. Kımalı mm takaları için telefon santralmdaki memura vangım demek kâfidir. Müracaat yerleri 42362 43732 Deniz yolları acentesi — .eton Akay (Kadıköy İskelesi) Çabık &ıhhi yardım teşkilâtı Bu aumaradan imdat otomo | bili istenir 44008 Silifkede yeni bir müze " Silifke, (Tan) — Silifkenin Camii Kebir mahallesinde Ali oğlu Nâzıma ait bir evde kıymetli mozayiklere rastlanmıştır. Müzeler Genel Direktörlüğünden verilen emir üzerine Adana müzesi Direktörü Yalman Yalgın buraya gel miştir. Müze müdürü, bu binanın is- timlâki işlerile meşgul olmaktadır. Ayrıca mozayiklerin tarihi kıymet - leri etrafmda araştırmalar yapıl - maktadır. Burası yakında açık mü- ze haline konacaktır. Her gün bir Hikâye —Müfide Abla, bu kadm beni öldürecek. —ÖOnu idare etmesini bilmiyorsun demek Şefik.. Kameriyede karşı karşıya oturu- yorlardı. Şefiğin “Müfide Abla” diye hitabettiği kadım ondan çok gençti, daha otuzuna gelmemiş fakat saçları vaktinden evvel demet demet ağar- mıştı. Bu gümüş pırıltılı saçlar esmer yüzüne hoöş 'bir asalet veriyordu. Bü- yük bir ahlayışıa kargısındakini sa- ran, yumuşak bakışlı elâ gözleri var dı. Hiç evlenmemişti. Zaten bu genç yaşında onu herkesin, kendinden Şe- fik gibi çok büyüklerin bile “Müfide Abla” diye çağırmalarına, akrabala- rının ahbaplarının her derde düşüşle- rinde, bulutlu gözlerle"Müfide Abla diye tek başına oturduğu bu köşke koşmalarma sebep, derin anlayışlı e- lâ gözleri, herkesin içine serin bir su gibi dolan yumuşak bahusus, her ke- Himesi insanı aydınlık bir teselli yo- luna çıkaran gözleri idi. İşte Şefik te son zamanlarda derde düşenlerden birisi olmuştu. Müfide Atbla onunla çok iyi anlaşır, dostluğundan pek zevk alırdı, hem de Şefik uzaktan ak- rabası oluyordu. Müfide Abla'dan al- tı, yedi yaş büyüktü ve ona eskiden beri çok alâka gösterirdi. Sonra ba- kışlarmda öyle dürüst bir ifade, her zaman dimdik duran tunçlaşmış ba- gımda kimseye eğilmeyeceğini belli e- dı ki... Müfide Abla onun bu halini de çok beğenirdi. İşte bu çelik gibi kuv- vetli adam son zamanlarda ona koş- maya başlamıştı. Derdi büyüktü i- nat, kendisine hiç aldırış etmeyen bir kadını seviyordu; her zaman teselli- sine sığındığı, dertleştiği Müfide Ab- laya yine bugün de ayni şeyi anlatı- yordu. Nihayet derin bir nefes aldı, susunca, Müfide Abla kameriyenin parmaklıklarından sarkan dallardan birkaç yaprak koparıp, elinde ufalı- yarak konuşmaya başldı: — Biliyor musun Şefik,sen çok ga- rip bir adamsın, Anlattığına bakılır- sa şimdiye kadar bu kadına hiça çıl mamiış, kendisine karşı duyduğun hisleri açmamışsın. Sonra da: “Bu kadm beni öldürecek” diye, şikâyet ediyor, onun her şeyi bakışlarından, tavrından anlamasmı istiyorsun. Ka- dın senin bakışlarımdan şüphelense bile hiç bir şey söylemediğin için sev- ginin derecesini tahmin edemez ki, hem senin küçük bir gönül eğlence- sine başlamak İstediğini de sanması kabil değilmi? Onu kazanmak isti- yorsan muhakkak sözünün KuÜYveti- ne güvenip, her şeyi açmalısım!. Şefiğin — gözlerinde garip bir ışık parlamıştı: —Peki Müfide Abla. Ya, red eder- se? Şimdi hiç olmazsa bir ümidim var “belki” diyorum. Halbuki o za- man hem bu ümit mahv olacak, hem de onun yanından büsbütün uzaklaş- maya mecbur olacağım, —Sen bu kadınım bana kim oldu- ğunu söylemediğin gibi biraz olsun ahlâkından, nasıl bir karakterde ol- duğundan da bahs etmedin Şefik. Yalnız sana! “Evli bir kadınsa bunu hiç konuşmayalım, çünkü büyük bir suç işleyeceksin, ortak olmak iste- mem.,, Dediğim zaman “Hayır,, de- miştin. Demek ki bu kadm serbest. Öyle olduğuna göre sana bakmaması sevgine aldırış etmemesi için bir se- bep yok Yüzüne karşı met etmek bi- raz garip ama.. Yüzüne bakılmaya- cak bir erkek değilsin. Sende bu ka- dmı mağlup edecek bütün silâhlar mevcut, —AH Müfide Abla bilmiyorsun, bu kadımı muğlub etmek çok güç. Fa- kat mademki tavsiye ediyorsun, ona her şeyi açacağım. Fakat öyle garip bir kadımn ki... Kendisine hiç ehemmi- yet vermiyor. “seni seviyorum” de- sem belki beni kovacak. Kendini hep başkalarının saadetine vakf etmiş, O- nun tek arzusü herkes mes'ud olsun, âlem'sevinsin.' Fakat kentlisi bütün bunlara seyirci, bu “anadetlerden hiç bir pay almak istemiyor. Hele aşk de- nen şeyden habersiz gibi.. Sonra öonun her kesden sakladığı çetin, kırılmaz bir gururu var ve ben bütün bu huy- larıma aşıkım onun. Şefik derin bir nefes alarak sus- muştu. Müfide Ablanın kaşları bükül. müş, yanaklarının ucuna garip bir a- teş toplanmıştı. Elâ gözlerinde sak- layamadığı kızgın - pırıltılar titreşe- rek keskin bir hareketle başmı Şefi- ğe çevirdi: —Kendisi ile bütün alâkasıni kes- mek istemesine göre demek bu kadın çirkin ?, — Kendisi belki öyle zannediyor.i- çinin yüzüne vuran harükulâde gü- zelliğinden haberi yok.. Müfide Abla derin bir mecalsizlik- le boynunu bükmüş, yine halsiz hal- siz iskemlesine çökmüştü. Yorgun bir hareketle elini gümüş gibi ışıklı saçlarında gezdirdi: (Sonu yarın) Peride Celâl Bilecik ortamektebinde müzik kolu Bilecik, (Tan)— Bilecik orta okulunun müzik kolu, son müsamereler- de büyük bir muvaffakıyet göstermiştir. Yukarki resim, bu kısımda ça- lışan gençleri bir arada gösteriyor. ç— Kolec ve Ticaret kısımlarile Üsküdar Amerikan Kız Lisesi Eylülün 22 nci salı günü saat 13,30 da açılır. Sıhhata, tedrisata ve ahlâka pek iyi dikkat edilir. Kayıt ve kabul için salı günleri saat 9-12, cumartesi günleri saat 14-18 e kadar mektebe müracaat. İs- teyenlere mektebin tarifnamesi gönderilir. Telefon: 6047*

Bu sayıdan diğer sayfalar: