m ina e No, 188 Göreceği rüyayı bir hafta evelinden bilmek ne büyük saadetti Dedi. Sonra Kâğithanede rurna çaldıran gehzadeyle eğlendi. Sönral yine Tepebaşındaki Macar könserin- de paylaşamadıkları erkek yüzün » den iki Misir prensesinin yaptıkları sokak kavgasmı — vücudunda Ad - nanm kollarmı zıplatarak — kah - kahalarla anlattı. Bütün bu lâkırdılar bu yatak oda- smda. geçen vak'anm umumiliğini örtmek için oraya çağırılmış husu- siyetlerdi. Mazüres bataklıklarında ölen iki yüz bin Moskofu yatakta) çamüru örtmek için Raşel karyol, sma yığmıştı. Fakat yataktaki vak'a bir yaranm kalm sargısından $izan kan ve irinle bu lâkırdıların altm « dan görünüyordu. Kurumuş otları Üstünden iterek kalkan vahşi hay » van gibi bu yığm yığın lâkırdıların altmdan vak'a homurdanarak çıkı - yor, ortada durüyordue Çünkü bu yatak vakasmı bi'raz tabilleştirecek kisa bir mazi bile yoktu; çünkü bu vak'a çok itiyada benziyordu; çün- kül çok kolaydı; çünkü çok çabuktu. Raşel bunu hissediyor, çamuru ört mek istiyor, bu olamayınca çamurun temiz bir tarafmı arıyordu. Buldu; bu çamurun bile temiz tarafı vardı: Bu vak'a ödenmiyecekti. Bir çizgi- rin ucu kadar küçük olan bu nokta- ya Raşel iki elile tutundu. Napol - yonu, Mar.Aurdle'i anlatıyordu. Ve bu lâflardan Raşelin de Napolyonun, Marc-Avrâle'in karıları gibi olduğu- nu Adnanın anlaması lâzrmgeliyor- du. Raşelin teneffüsleri Adnanın içine doluyordu. Bu teneffüslerde büyük 'Terinde, ananas ve muz yiyenlerin pebati temizliği titriyordu. Dişleri ayrı ayrı ve hep bir arada iki kere guzeldi. Pembe uçlu çıplak ayakla» rı fildişinden iki müsellesti, Büyük refahlar, büylik medeniyetler... Tkisi de kadınlarda çok belli oluyordu. Mo- İzin serveti, iptidaf bir ırkı kadı - nında bu inceliği yapamazdı. Bu me- meler mütefekkirdi; parmaklarla, du daklarla konuşuyordu. Bu gözler ze- ki olduğu için güzeldiler, Adnan bir medeniyetin neticeleri- ni bir kadm nerelerinde gördüğünü düşünerek bu zevzekliğine kendi de güldü. Raşel — Niçin güldün Adnan? Adnan,bozuldu.Kopan kahkahasının sarkan iki ucunu hemen bağladı; yekpare bir tebessiimle anlattı: — Balo göcesi sefaret müsteşarı bana hep seni sordu. Seninle tanış - mak istedi; takdim edecektim; vaz gecti; zengin ve Kıskanç karısından çekindi. Hani, o çok çirkin, çok $iş- man, Çok kırmızı saçlı kadın onun karısıdır. Adam karısının gözlerini birdenbire görünce seninle tanışmak» tan korktu. Ona gülüyordum. Raşel çıldırdı: Onu bir sefaret müsteşarı o beğenmişti. Dudaklari Adnanın kaşlarında, bıyıklarında uç- tu. Bu puseler, o kadar çoktu ki,| dayağa benziyordu; Adnan dayak Yiyen her adam gibi aptallaştı. Fa- kat birdenbire teminki rüya yine başladı, Ikisi de sirayla mor, kırmı- xı, pembe, mavi, sarıydılar. Kapalı cibinliğin icinde Raşel an- latıyordu: — Moiz yakında Viyâna- dan dönecekti; Büyükadaya gidecek» Ne Adnan da Yat Klübe gelecek- ti. Raşel ufak seslerle Adnan ku- lağına fısıldadı: “O, bu yaz kocasını çok sevecekti. Her sabah kocasını İs- keleye kadar götürecek parmaklarile selâmlamadan dönmiyecekti. Doğru vapurla inen Moizin adaya başka va- purla dönmesi İçin 4 saat lâzmdi. Bu 4 santte 2 belki! Fakat 1 mutla- ka!,, Kocasını bütün bir yaz Adnanla sldstmağı karar veren Raşel şimdi Adnan için dünyanın en İyi yürekli, en berrak ruhlu kadınıydı. Adnan, bu #effaf kadını kendinin kanlı ve ka- ranlık o kemiklerile dolmuş görerek mevcudiyeti artan tok hayvan hazzı duyuyordu. Arkadaşınm — karısmı nan o kadar sir saklardı ki bu cina- yet hiç işlenmese ancak bu kadar meçhul kalırdı. Sonra Raşel meçhul birçok erkeklerle söylenmişti. Hele, Raşelin malüm 5 adamla seviştiğini söyliyen Vekilharç Süleymana inan- dığı gündenberi Adnanda bu vicdan azabma imkân kalmamıştı. Zaten zenginlerde vicdan azabı tembeldir. Adnan da zengindi. Cibinliği açarken Raşelin koluri » daki aşi yerinde Adnanın kafası du- ruyordu ; Ragel: — Yara öplilür mü Adnan? Hem bu kaçıncı defa!.. Demek sen benim en çirkin yerin viyorsun ? Poliste. Maslak kişi ağırca Evvelki gece, Maslak yolunda iki gencin ağır surette (o yaralanmasile biten bir kaza olmuştur, Hâdise şöy- le cereyan etmiştir: İstanbuldan Bü yükdereye giden bir taksi otomobili Maslak civarındaki virajlardan biri- ni dönerken karşıdan gelen bir mo- tosikletle karşılaşmıştır. Otomobil ve mA ire yg yüze ac çarpı; ardır, Bu çarpışma sonun da motosikleti kullanan Rasim yü- zünden ve vücudünün muhtelif yer- lerinden tehlikeli surette yaralanmış tır, Otemobil ve motosiklet hasara uğramıştır. Tahkikat devam etmek- tedir. Yaralanma vek'aları Son 24 saat içinde şehrimizde muh telif yaralanma vakaları olmuştür. Bunlardan mühim olanlarını yazıyo- ruz: 1 — Fatihte Kirkçeşmede oturan on yaşlarındaki Yusuf, Edirnekapı- den Sirkeciye giden bir tramvaym arkasına asılarak Veznecilere kadar gelmiştir. Burada çocuk tramvay - dan atlamak istemişse de muvaffak olamamış ve yuvarlanmıştır. Yusuf ellerinden ve yüzünden yaralandığın dan hastaneye kaldırılmıştır. 2—Bomonti civârn- da, öturan Şevket hususi plâ- kalı otomobili ile Osmanbey istikame tine doğru giderken, tramvaya bin « mek isteyen Aliye çarpmıştır. Vücu-, dünün muhtelif yerlerinden yaralı olan Ali, hastaneye kaldırılmış, şoför yakalanmıştır. 3 — Cibalide Taşçılar sokağmda oturan İbrahim, sebepsiz olarak ar- kadaşı Osmanı bıçakla sol kolundan yaralamıştır. Suçlu yakalanmıştır. 4 — Küçükpazarda Hurdacı Kohe nin mağazasında Vasil isminde bir çaldığı için o vicdan azabı du. yamazdı. Çünkü bir defa Ad- amele çalışırken hurdalar arasında ne olduğu anlaşılamıyan birşeyin pat JAN Yazan; MITHAT CEMAL Raşel bilmiyordu; bu, Adnanm hasta tarafıydı; o vaktile fransızca müallimi Kadrinin karısı Zehradan her döndüğü gün “artık bıktım” sa- | nırdı; fakat kadının yüzündeki Ha - İep çıbanını düşününce ona yeni ka-| dın bulan erkek hilcumile koşardı; | Zehra haftada iki kere — bu kapan- mış yara yüzünden — yeni kadındı. | Adnan Zehranm dilendiğini hatırla- mış, mahzun olmağa başlarken Ra- şel soz verdi; Gelecek hakta Adnan yine bekliyecekti:; göreceği güzel rü- yayı bir hafta evvelinden bilmek ne saadetti! yolunda Yine bir kaza oldu iki yaralandı lamasile sol kolundan yaralan. mıştır. Vasil hastaneye (kaldırı muş, hâdise etrafında tahkikata baş FAYDA —— | ——— BIR | Bugünkü Program İ Istanbul $: Senfonik musiki (plâk); 19: Ha berler; 19,15: Muhtelif plâklar; 20: Halk musikisi; 20,30: Stödyo orkestraları; 21,15 Viyelenist Margosyan Üzeman 8616), pi Binder Şaporenski (Bah, 1,43: Son haberler. Saat 22 madola Ajansının gazetelere mahsus havadis servisi verile cektir. Budapeşte 20,20: Macar şarkıları; 21.45: Plâk; 23 Yaylı sarlar konseri; 24: Carbant; 24,50 Franarca haberler. a : Konserin devamı; Senfonik pikklar 22,05; Şarkılar; 2245 Gece konseri 20: Kon 71,20: Oda musiki Mandolin konseri; Moskova 17.30: Operet musikisi; 18.30: Radyo pi. yesi; 19: Koro konseri; 22: Yabancı dil lerle neşriyat, Varşova 20.23: İspanyol şarkıları ven sonatları; 2130: M tüalite; 22; Öperet mu Prag 20.05: Şen neşriyatı 21: 22: Piyano « orkestra senfonisi; plâk; 73,40: Almanca haberler. Sinemalar, Tiyatrolar * HALK OPERETİ ; 21.45 de Takeim bahç Pek yakında (Rahm. TÜRK : ÇTrivoli Cambazhanesi) (Voronnotların Esrarı). TAN : (Tangolita) ve (Renkli Peçe) MELEK: (Fakir Bir Delikanlimm Hi kâyesi) ve (Kaçak Sevdalı İPEK : (Kiralık Gönül) ve Romans), SÜMER ; (Hücum Filosu) kanma Kalbime). YILDIZ * (Hayat Kurbanları) ve (DE kinin Şen Saati) ŞIK : (Gündür Benim Gece Senin) ve (Sevdalılar Kervanı). SARAY : (Alt Karıl rapoliten) ALEMDAR: ve (dlorg Sokağı Cinayeti ÜSKÜDAR HALE : (Mumyalar Mü sesi, Radye piyesi 23,25 Bu akşam saat nde (Halime), Bi.) ve (Macar ve (Do Kral) ve (Met (Petersburg Geceleri) # telefonlar 21603 enibahçe (| 23017 Haseki kadınlar bastasesi 24553 Zeynep Kâmil hastanesi Üsküdar 60179 Kuduz bastanesi Çapa 22142 Beyoğlu Zükür hastanesi 43341 bestamesi Gülhane ||| 20310 Haydarpaşı Nömne hastanesi 60107 Etfal hastanesi Sisli 42428 Bakırköy Aku hastanesi 16.69 Şark Demiryolları Sirkeci 23079 Devlet Demiryolları Haydarpaşa 42145 Itfaiye Telefonları 24222 0020 İstanbal İtfaiyesi Kadıköy yeni Yeşilköy. Balerköy, Büyükdere. Üsküdar itfaiyesi 50628 Beyoğlu itlsiyesi 44640 Büyükada Heybeli, Burgaz, Kmalı mm takaları icin telefon santralmdaki memura vangın demek kâfidir lanmıştır. 5 — Haliç feneri önünde demirli Akçeşehir vapurunda çalışan Isme! vapurun makine dairesi merdivenle rinden yuvarlanarak yaralanmıştır. 6 — Beşiktaş civarında oturan Bo Tulu Mehmet ile kiracısı Kayserili Boyacı Şakir, ev kirası yüzünden kavgaya tuluşmuşlardır. Bu kavgi da Mehmet, balta ile Şakiri başından yaralamıştır. Yaralı hastaneye kaldırılmış, suçlu yakalanmıştır. 2 — Kasımpaşada Bedreddin mâ- hallesinde oturan Ali, evinin halıla- rını sokağa çıkarmış ve onları sopa ile vurarak temizlemeğe başlamıştır. Fakat sopa: o sırada oradan gecen “ ni isminde bir çocuğun başma isabet etmiştir. Sopanın şiddetile ba- yılan Azmi hastahaneye kaldırılmış. hâdise etrafında tahkikata başlan - miştr, 8 — Vefada Arapaskeri sokağında oturan Caferi, Haydar mahallesinde oturan Ali, gazoz şişesile başından yaralamıştır, 9 — Ahmedin idaresindeki su ara bası Etfal hastanesi istikametine de giderken karşıdan gelen bir Tram | vay arabasmın osadmesine maruğ kalmıştır. Bu sadmede araba bey- girlerinden birinin iki arka ayağı da kırılmış, insanca azyiat olmamıştış- tar. Bir Kadın denize düştü Yalovadan Tstanbulr gelen Bur- gaz vapuru Büyükada iskelesine ya- naştığı sırada sarsıntıdan Gedikpa- şi oturan 40 yaşlarındaki Nimet ismi bir kadın müvazenesini kay bederek denize düşmüştür. Kadın mürettebatın yardımiyle kurtarıl - Müracaat yerleri 42302 43732 Narı acentesi Teleton nadıköy iskelesi) ak sıhhi yardım taşkiltı Bu numaradan umdat otemo bili Ter, Çikolata lezzetinde meşrubat olan GOCOMALT (Kokomal) südün besleyici kiyinetini Se 70 ARTIRIR. arzu edildikte derununa küçük buz parçaları veya buzlu kres ma ilâve edilerek soğuk da içi- lebilir. Her yerde satılır. nefis bir DOKTOR Kemal N; imre CILT VE ZÜHREVİ HASTALIKLAR MUTEHASSISI Adres: Beyoğlu İstiklâl caddesi Rumeli Han No. 16 Hergün öğleden sonra hastala- rmı kabul eder, Telefon: 40153 Nuri ceketinin göğsünde yaz, kış. çiçek: bulunduran, üzerinde en küçük bir toz bulunmasına tahammül ede- miyen, fazla şık ve o kadar da çap- kin bir adamdı. Hafif çiçek bozuğu, yüzüne miyop mavi gözlerine rağ - men bütün kadınların kendisine ba- yıldıklarını, en küçük bir işaret etse hemen etrafına ateşe koşan pervane ler gibi koşacaklarmı budala bir cid- diyetle iddia eder dururdu. Bütün erkekler az çok böyle düşünür, fakat insan Nuri gibi çirkin ve yaşlı olur- sa tabil buna kimse inanmaz. Nuri- nin kendisine duyduğu bu emniyet- te etrafında birçok alaycılarm top - lanmasına sebep olmuştu. Bir mec- liste oturulurken ne zaman çapkın lığa dair söz açılsa hemen arkadaş ları Nurinin karısına müstehzi bir te bessümle dönerek: “Aman hanim elendi kocanızı iyi tutun") diye, ala- ya başlarlardı. Karısı da kocasınm bu kötü huyu yüzünden âleme rezil oldukları düşünerek büsbütün kı- zar, dudaklarını tahkir edici bir ma- na ile büzerek: “Sen mi çapkinsin, kadınlar sans mı bakıyorlar!..” diye, hırslı bir sesle söylenirdi. O zaman Nuri için için kudurarak: “Ah şu kadına bir gün ihanet edebilsem..” diye mırıldanırdı. o Fakat bir türi böyle bir vak'a çıkmıyor, hakiki bir X ordu. Karısı bu n durmadan onunla eğlenird! N ki, karı sma: “Kadın beni çak kızdırıyorsun, bir gün genç bir kadına herkesin içinde gördüğün zaman bakalım ne zpacaksın,, diye bağırdı.Karısı be- ceriksizliğine o kadar emindi ki,bel- ki onu bu vaziyette görse biraz 8e- vineçektir. Pişkin pişkin gülerek ce- vap verdi: “Hani o günler, senin de sevilecek bir adam olduğuna, bin ya- lanmın de bir hakikat bulduğuna inanmam.” Nuri bu sözlerden sonra büsbütün üzüntüye düştü. Hele karı- 81 sık sik: “Hani canım şu senin gü- İzel sevgilini görmiyecek miyiz?” de. duyduğu sıkıntıdan büsbütün İ bunalıyordu. Nihayet bir gün hiç ummadığı bir vak'a onu sevinçten deliye döndürdü. Sık sık Beyoğluna çıkıp, mendil, kravat almak bahane- sile büyük mağazalara girer, satici | kızların “yağlı müşteri” diye ettik - leri iltifattan istifadeye çalışırdı. Yi. ne bir gün Beyoğlunda dolaşırken küçük bir mağazaya girdi. Camdan gördüğü kızıl saçlı güzel bir genç kız gölgesi onu içeri çekmiştir. İçerde kravat kutularmı çıkarmak için yu- macer adar kizd ui Siman edLy İbreapai MX. GR Sipahi 04 v “öt e Üy Oğlu BUR Müşterilerinden gördüğü teveccü, zım olan yatak takımları çamaşı, ag“, teslim edilir, Yazlık çamaşırlar, mağazalarımızı teşriflerini rica İSTA Ticaret ve San mek suretiyle piyasaya, tüccara lecektir. Alâkadarlarca bilinmek (zere mıştır. AN 9 INKISAR Kimi bi Bürde (GELAR öm | karı doğru uzanan Yahudi kızın dol- gun biçimli vücudu onu büsbütün şa» şirttr. Biraz sonra genç kız önüne kutuları açmış, hafif çilli, uyunca yü- zünde çapkm bir mana İle malımr methetmeğe başlamıştı. Dükkünda kimseler yoktu. Yalnız veznede otu- ran sarışın bir Yahudi genç bu Veni müşteriye gillimsiyerek “Buyrun” İ dedikten sonra yine elindeki gazete- İsini yüzüne çekip okumağa başlamıs- tı. orada biraz daha fazla kal- mak için durmadan kravat or du. Genç Yahudi kızın iri mavi göz- lerinde parlıyan pırıltıdan bu alış verişten nekadar memnun olduğu belli idi. Nuri ona bakarken yüz! manidar bir ifade vermeğe çalışıyor, için için hulyalar kuruyordu. Ah su İ güzel kızı karısı bir kere yanmda görse daha ne isterdi. Onun hırsin- dan patlıyacağından emindi. Gözle- İri sanki beğendiği desenler satıcı ki- zn yüzünde imiş gibi bu mat taze yüze takılmıştı. O sırada gazetesi- ni büyük bir hişirti ile kapatan sa - rişm genç yanlarma geldi. Hâlâ kra- vat seçen bu yağlı müşteriye mem- İnun bir bakış fırlatarak genç kıza döndü: “Biliyor musun, bu gec hir Tiyatrosunda güzel bir o; var ki!..” dedi. Kız derin bir iç çe vüzlnü buruşturup cevap ver- erler de çok pahalı diyorlar” Nuri kızın sesindeki titreyi sızlık yüzünden duğu azabı -hissetmişti. Aklına bir kurnazlık gelerek gözlerinin e İçi parladı. Hemen cebinden iki koltuk bileti çıkarıp, sesine kabil olduğu kâ- | dar nazik bir ifade vererek biletler den birini uzattı: — Bende iki bilet var matmazel, biri bir arkadaşım içindi. Fakat zi « yanı yok, size verebilirim, Beraber gidebilir miyiz? Yahudi kiz bu tekliften şaşırmış gibiydi. Sarışın genç müşterinin al- mak için ayırdığı yığın vat- lara: “Kız bu teklifi reddedin. dam bunları almazsa?” memnuniyetsizlikle çatılmış bakı; du. Kız iri mavi gözlerini gence di- kerek: “Nasıl olur!” diye kekeleme» ğe başlamıştı. Fakat Nurinin arkas sında duran genç Yahudi ona gözü ile “Peki” demesi için işaret edince, bileti almak için ine uzun parmak- larını uzattı ve o zaman duyduğu se- vinçten haykırmamak için Nuri kep- dini zor tuttu. (Sonu yarn) RA MÜJDE! HASAN HÜSNÜ, <emiyetleri olan Bayanlar ve Baylarm düşünmelerine lüzum yok. Hasan Hüsnü SA PAZARI hten cesaret alarak 2 için lâ r takımları ve bütün eşyaların en küçük teferruatma kadar en ucuz fiyatlarla mağazalarında sat- maktadır. Model üzerine verilecek siparişler çok kısa bir zamanda #por gömlekler, banyo havluları, Plâj burnuzlarnı görmek için muhterem milşterilerimizin bir defa ederiz. İstanbul, Sultan Hamam No. 21/4 » Beyoğlu, İstiklâl caddesi No, 376. - Bursa, Uzunçarşı No. 98. BAŞKA YERDE ŞUBEMİZ YOKTUR. NBUL ayi Odasından: Odamızca alâkadar ticaret zümtelerine bildirilmesi icab eden hü- susat, ötedenberi bu zümre mensublarına ayrı ayrı gönderilen ta- mimlerle bildirilmekte idi. Bundan sonra bu gibi tamimler ve me- seleler Odamız tarafından neşredilmekte olan günlük piyasa cet- veli, haftalık piyasa cetveli ilâvesi ve aylık mecmuamızla negred ve bilümum alâkadarlara bildiri- keyfiyet ilân olunur.