O e m Bulgaristanda : Harici siyasette hiçbir değişiklik yok Sofya, 5 (A.A) — Hükümet aşa Zıdaki beyannameyi neşretmiştir: Kral tarafından memleket idaresi kendisine tevdi olunan hükümet, ev velki kabinenin harici siyasetine hiç ayrılmaksızın devam edecektir. Bu siyaset, Milletler Cemiyetine bağlı lık, Yugoslavya İle mukarenet, Bul- garistan İle komşu olsn bütün mem leketlerig sulh, anlaşma ve samimi tegriki mesai ve nihayet bütün dey- letlerle dostane münasebtlerden İ- barettir. Kralın göçen sene nisanımdaki 21 tarihli beyannamesi kabinenin da- hilf siyaset proğramı olâcaktır. Bu proğrama tahakkuku Oem rinde, kabine mel'keti iktisaden carlsndırmak ve İktisaden zaif olan halk kitlelerine yardım etmek için bütün gayretini sarfedecek ve bü- tün vasıtalara müracaat edecektir. azmetmişi:: ve milletin hü- te iştiraki sartlarmı hazırla- mak yolunda evv:'k' kahinenin me- sais'ue devam ederek (önümüzdeki teştinlevvelin son 13 günü içinde serbest teğrii intihabat yaplıracak- tir, Dahiliye Vekili Bursaya gitti Bursa, 5 (Tan) — Dahiliye Veki- Wi Şükrü Kaya buglin Yalova yoliyle şehrimize gelmiş ve bir müfreze as ker tarafından selâmlanmıştır. Vali Şefik Soyer ile askeri kumandan Ce- vat, Parti genel sekreterini Yalova» dan karşılamışlardır. Bursaya gelirgelmez Atıcılar sahası na gelen Şükrü Kaya bir müddetat koşularını seyretmiş ve sonra Çelik Palasa gitmiştir. Burada da bir müd zine gelerek partililer taraimdan ha raretle kaşılanmıştır. Şükrü Kaya bilâhara Nilüfer kanalına giderek tet Kikatta bulunmuştur. Belediye Genel Sekreteri şerefine bir ziyafet vermiş ve ziyafete vali, kumandan, parti idare heyeti azaları bulunmuşlardır. Fuat Agralı bugün Ankaraya dönüyor t Evvelki akşam Istanbula gelen ma liye vekili Fuat Ağrair, bugünkü tay- yare postasi ile Ankaraya dönecek- Dün, sast 15,30 da Ankara posta- #mı yapmak üzere Yeşilköyden hare ket eden yolcu tayyaresi, havanın muhalefeti yüzünden geri dönmüş - tür, Fransada komünistler bir arbede çıkardılar Aix en Provence, 5 (A.A) Dün akşam komünistlerie bunlarm aleyhtarları arasında bir arbede çık- mış, her iki taraftan birçok silâh atıl mıştır. Altı kişi âğrr surette yaralan mıştır. Belediye reisi Marsilyadan yardımcı kuvvet istemiştir. Bazı kim seler tevkif edilmişlerdi: Kavalada tütün işçileri Sovyet Rusyada Tahsilerini bitiren Türk pilotları | | Moskova, 5. (A.A) Merkez tayyare klübü pilot oderslerini'mu- vaffakiyetle bitiren Türk sporcuları şerefine bir ziyafet vermiş ve bu zi- yafette Assoaviakhim erkânı, Tür- kiye büyük elçisi, dış komiserlik milmeasili; Türk elçiliği ve komiser- lik ileri gelenleri, Türk tayyarecile- ri ve tanınmış Sovyet pilotları ve paraşütcileri hazır (bulunmuştur. Türkiye elçisi ile Bidemain samimi nutuklar teati etmişlerdir. Türkiye elçisi Apaydın Türk spor cularmın gördlkleri e dostane kabul ve itinadan dolayi Sovyet hükümeti- ne, Assovlakhim'in merkez komite- sine ve merkez tayyare klubüne min nettarlığını beyan etmiştir. Talebelerden ü çü derslerini “pek iyi, derece ile bitirmişlerdir. Sait, Muammer ve Hilmi bütün dersleri “iyi” derece İle bitirmişler. dir. daha sipar BAŞI 1 bu şehirlerde birer meydan tesisi is- tenmiştir. Bütün vilâyetler, bu İste- ğe müsbet cevap vermişler ve plân- ları hazırlıyarak işe başlamışlardır. Hava seferleri tesis edilecek vilâyetler Hava seferlerinin tesisi mukarrer on iki vilâyet merkezi şunlardır: İs tanbul, Ankara, İzmir, Adana, Erzu Diyarıbekir, Kayseri, Samsun Antâlya » BE İstanbul seferlerinin “ Kâzahdığı rağbet karşısmda İzmir hattını aç - mak sirasi gelmiştir. İzmire gönde rilen bir heyet, vilâyetin teklifi üze rine Hacılarkırı meydanmı tetkik et miş, fakat, muvafık bulmamıştır. Bunun Üzerine ben, İzmire gittim. Vilâyet ve belediye ile temasa giriş- tim. Çok büyük alâka gösterdiler. Birçok yerleri gezdik. Nihayet Hal - kapınardaki sahayı intihap ettik. Bu yer, İzmirin ortasmdadır. Vilâyet, Belediye ve Ticaret Odası müştere- ken istimlâkini temin edeceklerdir. Sahanın kısa zamanda uçuşa müsait hale getirilmesi için belediye şim | diden amele tahsis etmiştir. Kendi vessiti ile çamur kısımları doldura- caktır. Seferlere başlamak artık bir bafta meselesi olmuştur. Bu sayede hem biz bir tayyare meydanı kaza- nacağız, hem de İzmir bu bataklık. tan kurtulacaktır. Yeniden 12 tayyare daha alınıyor Yeni hatlarımız için bir program yaptık. Bu programın ii Vilâyette tamamile tatbik edilebilmesi için ye- niden 12 tayyareye ihtiyaç vardır. Bunun için yeni siparişler vereceğiz. Fakat, bu geferki tayyarelerimiz dört motörlü ve 14 kişi alabilecek Üç yıllık hava proğ TA m “Habeş İmparatoru Haile Selâsiye | Büyük Britanya Yeniden iki harp gemisi yaptırıyor Londra, 5 (A.A.) — Sunday Eks pres'in politika muharriri, beynelmi İel vaziyet dolayısile, kabine azaları nim parİamento talili esnasında payı | tahttan çok uzaklaşmamaları için, | ber birine talimat verileceğini bildir mektedir. Ayni müharririn tahmini- | ne göre, hükümet, bilhassa havada | teslihat programımı derhal tesri ede cektir. Parlâmento tâtil Oolmazdan önce, hükümet yeniden iki harp ge misi inşası için bir mukavele akdey- lediğini Avam Kamar bildire - cektir. Diğer taraftan, silâhlanma iş lerine hasrolunmak Üzere hükümet- çe bir istikraz akdedileceği zannolu- nuyor. Macaristan - İtalya buğday anlaşması Roma, 5 (A.A.) — Hariciye Nazi- rı Kont Çiyano ile Macaristan sefiri srasında, İtalyanın. Macarislandan bağday satın alması hakkında bir muavele imzalanmıştır. ramı Yeniden 12 yolcu uçağı . dili iş ediliyor INCIDE —— büyüklükte olacaktır. Bunlardan baş ka 4 tane de taksi iki tane de sıhhi- ;e tayyaresi satm alınması mukar - rerdir. Taksi tayyareleri Taksi tayyareleri, acele İşi olan kimselerin, her istedikleri anda hare ketlerine müheyya bulunacak ve çok ucuz fir fiyatla istenilen şehre hare areler, yalnız Tayvarp hasta, tıbbi levazım ve saire nakli İ- çin İsteyenlerin emrine verilevenur Bu seneki programımıza göre, İzmirden sonrs Adanada hazırlık ya pacağız. Adana - Şam hâttmın ihda 81 bunu müteskıfi temin edilecektir. İkinci yıl içerisinde . Diyarıbekir - Van ve Bağdat hava yolu, üçüncü senede de Erzurum ve Tiflis istika- metinde bir servis ihdas edilecektir. Yeni almacak tayyareler için mu- kavele imzalanmek üzeredir, Bu se- ne bunlardan iki tane daha gelecek- tir. Bu suretle, üç yıl içerisinde 20 ticaret tayyaremiz olacaktır. Ayrıca pilotların hazırlanması için servis tayyarelerinin satın alınması da dü- şünülmüştür, Ankara - Istanbul seferleri 25 Ma yısta başlamış ve 40 gün zarfında 500 den fazla yolcu nakliyatı ya- pılmıştır. Tenezzüh uçuşları ve hü- susi seferler bu yeküna dahil değil- | dir. Istanbulda yeni tayyare istasyonu Mecidiyede kurulacaktr. Vilâyet, is- timlâki kısa bir zamanda tamamlıya cak ve sahayı bize devredecektir. Biz istimlâkten önce, arazinin tesviyesi- ne başlamak kararındayız. (Başka bir mahzur çıkmadığı takdirde dört aya kadar uçuşlar bu sahada yapıla bilecektir. Sahanm düzeltilmesi için X bin lira kadar Pâ- ra harcanacaktır. Ida remiz tayyare yolcularına bir Ko- kanlı hâdiseler çıkardılar Atina, 5 (Tan) — Dün Kavalada | kanlı grev hâdiseleri olmuştur. Gün- deliklerinin tekrar arttırılmasını is- | teyen on bir bin tütün işçisi fabrika törler ile uzlaşamadıklarından grev ilân ii Birtakım işçiler de grevi bozmağa tese! iklerin - den ve fabrikalarda ein ve boşla dıklarından grevciler ile bunların a- rasmda müsademeler başlamış ve müdahale eden jandarma silâh kul- lanmağa mecbur olduğundan altı ki şi yaralanmıştır. Grevin umumileşe ceğinden korkulmaktadır. Pirede tuğla harmanların. da grev "Atina, 5 (Tan) — Dün Pirede ki- remit ve tuğla harmanlarmdaki iş- çiler grev ilân etmişlerdir. Grevciler gündeliklerinin arttırılması ve ça. Lama saatlerinin azaltılmasını iste- mektedirler. Polis çalışmak isteyen- lere mâni olan birçok işçileri tevkif etmiştir. Sofuludan alınan telgraf- larda oradaki ipek fabrikatörlerinin 14 günden beri devam etmekte olan lokavutlarına mukabele olmak üzere yarm yirmi dört saat devam edetek umumi grev ilân edilecektir. Dafno- potami maden işçilerinin de grevi de vam etmektedir, Atalanti esnafınm grev ilân ettikleri de son saatte bil dirilmektedir. Bu grevler neticesin - de bazı hâdiselerin çıkması muhte - meldir. Bir komünist saylav yakalandı Atina, 5 (Tan) — 15 gün ewe) Piredeki grev esnasmda zuhur eden kanlı hâdişatırı müşevviki olan Ko - mümist saylav Monoleax dün saklı ol duğu yerde yakalanmıztır, Isylık olmak Üzere biri İstanbulda Galatada, diğeri Ankurada olmak ü- zere iki acente tesis etmiştir. Bu 2- centeler birkaç güne kadar açılacak ve bilet satışı buralarda yapılacak- tr... MİR A İİ HERGÜNB SA Halil Rifat Paşa Sadrazam Halil Rıfat Paşayti bir gün saraya çağırmışlar. Abdülhamit telâşle telâşlı kendisine bazı şeyler sormuş. İhtiyar paşa, bunlara ce vap verinciye kadar, epeyce ter dökmüş. Mendil elinde, huzurdan gıkarken, başkâtip İzzet Hole: karşı. — Azıcık, bizim odada istirahat musnız? Sadrazam, kaşlarını çatarak: — Teşekkür ederim, gelemem, | demiş. l Jazet Holo, hafifçe bozularak; ve kumandan Ras | ,Karlton otelinde neler konuştum? INCIDE BAŞI lerini söylediler ve filçaki bu beyan. nameleri bombardimanlar takip e - dince köylüler bırakıp kaçtı ve bi netice asker de İaşesiz kaldı. Bundan başka yanımızda mütehassıs diye kullandığımız bazı zabitlerin satılmış oldukları anlaşılıyordu. Bütün plân- larımızın tatbik edilmeden evvel ön- lenmesi buna şüphe bırakmıyordu. Ayni zamanda her cüzütam kahra - manca harbetmekle ve canımı feda - kârane vermekle beraber kumanda birliği yoktu. Yapılan hataların bas Ucalarından biri elimizde büyük kuv vet toplanmca çete harbini bıraka - rak taarruzları kalkışmak oldu, Mevzilerine muntazam yerleşmiş ve toplar ve tayyarelerle takviye wlilen İtalyanlar karşılarında toplu kuvvet bulunca zehirli gazlerini kullanmak için bunu ganimet bildiler, Tayyare- lerinden bombadan başka bu sefer | ince bir yağmur halinde yehirli gaz akmağı ve bunun suladığı bütün yer lerdeki asker ve ahali ıztırap iniltile- | rile kncışmağa başladılar. İ Gayri müsavi silâhlaria yapılan bir harp bu hatalarm ve hasmı kul. | landığı bu gayri İnsani vasıtaların da | yardımile nihayet bildiğiniz halle ile neticelendi... Ras Nasibunun bütün Habeş dra - mı hülâsa eden bu açıklı hikâyesin | , Uluslar Kurumundan bir ıkmıyadağını sordum. Ken | m deleyzesi idi. | slardan bir netice ümit! ediyor muydu? Sözlerinde böyle bir ümit görmedim. — Şimdilik bir sey söylenemez.| Bugünkü içtimada vaziyeti görece- giz ve nihayet bir iki gin içinde her- | halde bir karar almacaktır. 1 | & bir karar alnmsa? — Aleyhte bir karar alınırsa ve bu Uluslar Kurumundan ümidümizi | keserek biz yine dönüp memleketimi zi sonuna kadar mürlafan edeve; Ben herhalde dönüp memleketime receğim ve ölünceye kadar uğraşa - cağım.,, Ras Nasibu, bütün Cenevrenin bu- gün tasdik ettiği gibi, masellardaki dn) kahraman: portrelerinin bil İrini taştyan güzel bir örneğidir. Biraz sonra Ras Kassa İle tanış - tem. Uzun boylu, değirmi ylizlü, sey- rek sakallı, Ras Nasibunun aksine, bir kaya parçası tesiri bırakan bu 4- dam sözlerime tebessümle mukabele ediyor ve söyliyecek çok şeyi olma - dığını hissettiriyordu Fakat Haile Selâsiye le değildi. | Müzakeratın a AŞI İngiliz murahhası Lord Stanley konferansa bekle- nen İngiliz projesini ver- miştir, Müzakeratın İngiliz projesi üzerinde cereyan et- mesi mümkündür. Bu proje osas itibarile ve ana hat- ları bakımından ve Türk projesin tetkik mütaleaları nazarı dikkate a- Imarak yazılmıştır. Bu itibarla 'Türk projesinin muaddel bir şeklidir. Yal niz büyük tonilâtoluk gemi radenizden çıkması maddesi, den çıkarılmıştır. Boğazlardan geçecek harp gemile- rinin tonajı 15,000 olarak tesbit edil miştir. Hep bir anda Karadenizde teraklim edebilecek gemilerin mikta- | rı 30,000 tona baliğ olabilecektir. Tİ İİ İR FIKRA il ile İzzet Holo.. — Küstahlık olmazsa sorabilir miyim? Sadrazam, meğerse o gün İzzet Holonun kendi aleyhinde verdiği bir jurnal üzerine Abdülhamidin gazabına uğramış. İzzet Holoya bu- nu dokunaklı bir cümle ile anlat - | mak için, şu cevabı vermiş: sebebini — Hiçbir şeyin sebebini sormak küstahlık olmaz. Fakat, sebep olan kimsenin o sebebi öğrenmeğe kal. kışması küstahlık olar! acak | pelerini, gördüğünüz Neglisün avni tayin | yalnız biraz daha munis, yumuşak si Konferans bugün toplanıyor İngilizlerin Projesi | üzerinde yapılması mümkündür Salâhaddin GÜNGÖR Nasibu ile | i ettikleri ve saygı larımı arzettiğim zaman &iyah bir) balmumu rengini almış yüzünden hü-| zün akıyor ve acaip bir keder ışığile parlayan gözlerinde sanki bütün der di okunuyordu. Zavallı Haile Selâsi-| ye! Bir adam, İnsanlara, yalnız man. zarasile na; bukadar derin bir | merhamet im edebilirdi Oniki mil yonluk bir milletin hükümdarı, bin- lerce yıllık bir devletin Krallar Kralı altı ay memleketi silâhin müdafaa- dan sonra, nihayet âciz kalmış ve memleketini o bırakmış, o Cenevreye gelmiş ve burada, herbiri kendi der- dine düşmüş bir cemaatten hak iste- meğe, adalet rica etmeye mecbur kal mıştı. Hazin âkibet! Hâile Selâsiye sual sormama ve- kit bırakmadı — Vaziyeti biliyorsunuz, Uluslar Kurumundan timidi kesmiş değilim. Bu cemiyete güvendik. Şimdi bu ce- miyetten milletime ne cevap verinek- liğimi soracağım ve maruz kaldı ımız büyük ve unutulmaz faciı bütün tafsilâtile anlatacağım. Bütün dünyanm bir müteravizle başa çıkamaması imkânsız bir şeşdir. ve bu takdirde böyle bir hâdise Ulus- lar Kurumunun ölümü deniektir. Şimdi Asambleye gidiyorum ve haki kati orada öğreneceğim fakat ne © tursa olsun, Allah yardımcımızdır ve memleketimi sonuna kadar, ölünce ye kadar müdafaa edeceğim... Saat dörde çeyrek vardı. Karlton- daki biltün murahhaslar otomobil - lerine binip Asambleye gitmizlerdi. Aşağı indim. Büyük bir otomebi o-| telin kapısıma yanaştı. Biraz sonra, Haile e, arkasında bildiğiniz Dairesinde k el fakst çok hazin bir yüz ifadesile in- di, geldi, yanınızdan geçti ve otomo bile binti. Sanki bir hayalet yürüyor du! Yüzünün öyle müessir ve derin bir keder icinde o derece vakur bir mânası vardı ki, benim üzerimde, sanki ölüme götürülen bir İsa tesiri yapıyordu, Tztırabı o kadar yürün - den belli oluyordu! Bir dakika sonra, bir polis şofön-| rün yanıma bindi, otomobil yavasça|, bizi gözlerile selâm- kalktı ve N bir baba acısile, Uluslar Kurumuna gitti. Ve hailenin son perdesini seyret - mek üzere, onun arkasmdan biz, bir otomobile atlıyarak, Uluslar Kuru - muna doğru, var hızrmızla koşmağa başladık. A. N. KARACAN Meshur Uluslar Kurumunun. nanrarasını yarınki bir INCIDE —— Ancak Karadeniz devletleri donan « | malarmı artırırlarsa bu miktar, aza- mi 45,000 ton olmak üzere mütena- siben fazlalaştırılabilecekti Tevfik Rüştü Aras, Boğazlar ko » misyonu delegelerile temaslarına de vam etmektedir. Konferansın yarm- ki toplantısında Karadenizden Ak - denize geçecek gemilerin yaziyetleri ve seyrüseferleri üzerinde * konuşu- | lacağı anlaşılmaktadır. AN Naci KARACAN NOT: Yukarıdaki telgrafta Ingiliz proje sinde büyi tonilâtolu gemilerin Karsdenizden çıkması maddesi çika rılmıştır denilmektedir. Türk proje sini hatırlarsak, Karadenizden çıka- cak büyük tonilâtolu gemilerin ve| çıkması hakkımdaki fıkranın altinci addenin 4 Üncü fıkrasında münde- riç olduğunu görürüz. Burada der ki: “Şurası mükarrerdir ki, Karadeni- 7e sahildar devletlerden biri, tonajı Boğazlardan geçiş için kabul olunan, âzami hadden yüksek ve 25 bin tona kadar varan, mevcut filosuna men- sup bir harp gemisini Boğazlardan gecirmek isterse bu geçiş aşağıdaki şartlara muallâk olacaktır: Türkiyenin müsaadei evveliyesi a- Imacak ve gemi geçini yalnız başına yaya.) caktır. Kezalik yukarıdaki telgraf ta İngiliz projesinde Boğazlardan ge çecek harp gemilerinin tonajı 15,000 olarak tesbit edildiği bildirilmekte» dir. İY | lanacaktır. Müsabakaların netice İ göre olimpiye' Unkapanı köprüsü Unkapanı, köprüsü bir fırtmann hırpalamasına uğrıyarak İkiye bö » Mindükten sonra şimdi de artık sö - külüp çürüklüğe çekiliyor. Vaktile Eminönü ile Karaköyü bi ribirine bağlarken üstünden on para ya geçtiğimiz bu köprünün bugünkü âkibeti hepimizi derin derin düşündü recek bir şeydir . Malüm ya! Bu köprünün ismi eski Osmanlı tehçesinde Cesricedit yani eni köprü idi, Bugünkü köprü yerine konunca 0- nu Unkapanına attılar ve orada da siki bir fırtınaya tahammül edeme- yip beli kerilmen büsbütün gözden düştü, Çürüklüğe gidiyor. Üstünden nice vezirler, nice sadaret alayları, milyonlarca nüfus geçtiğini düşün - meden, büzüne kadar yaptığı hizmet leri hiç kale almadan enkazını şimdi Haliçte bir küçük adanın yanına yı. Kacaklarmıs. Insanlar da böyledir. Parlak, ateş li, kudretli çağlarmda makbuldür. 'akta ki,kağşamaya basladığı zaman Unkapanı köprüsünün uğradığı âkl- bete uğrar, Onun içindir ki, siki fır- tmalara göğüs geremeyip Unkapa- nı köprüsü gibi ortadan ikiye bölü - neceğini tahmin edenler, yol yakm iken fırtma geçitlerinden çekilmeli - dirler. Lâkin Unkapanı köprüsü bu- nu yapamaz. Çünkü biçare iki bas - tan karaya ve her duhadan çifte de- mirle ka'rideryaya bağlıdır. Onun için bu emektarm âkibetine acırım. Üstünden nice sadaret alay- ları, nice sefirler, ve milyonlarca nü- fus geçmiş olan bu köprünün enkazı üstüne simdi martller konacak ve | karenlar tüneyecektir. Tabiat kanunları ne belâ şeyleri? Hiçbir şey önüne duramıyor. B. FELEK Olimpiyat beks seçme müsabakaları Olimpiyat boks seçme müsabakala rma dür gece saat 20,30 da Gulata- saray klilbünde başlanmıştır. Müsa- bakalarda spor kurumu başkanı ge- al Ali Hikmet Ayardem ve fede- onlar erkânı ile kesif bir sporcu bülünr ; vakit nihayet bulan seçmeler şu suretle neticelenmiştir: Horoz sik letten Mecdet Agoba, yarı ortadan büyük Ismail Friktoy: ikletten küçük Ismail Muvaffağa; hafif sik - letten Ali Aslana, sayı h lip gelmişler, horoz sikletten kettiği için Lâ- rlmaşter. Seçmelere bu akşam da devam ©- ne edecek in bu geniş iştirak in edileceği ara boksörlerimiz tay seçmeler, sporcular arasıda lçüde bir alâka uyandırmışt —— — ——— maddesinin b fıkrası şöyledir “Karadenize sahildar olmıyan her devlet hacim mecmuu 14,000 tonilâ- toyu ve bir kruvazör ile iki terpito - dan mürekkep bir behri cüzü tamı tecaviz etmemek üzere harp sefinele rini işbu muahededeki şartlar dahi - linde Boğarlardan geçirebilecektir. Ayni zamanda bu 14000 ton Fo- Zazlarda bulunabccek olan ecnebi harp gemileri için kabul olunan aza- mi tonajı gösterir.,, Bu itibarla Ingiliz projesile Türk projesi arasındaki fark bin tondan ibarettir, Yine yukarıdaki telgrafta İngiliz projesinde, Karadenizde terakfim e debilecek harp gemilerinin mikdarı- nm 30,000 tona baliğ olabileceği bil- dirilmektedir. Halbuki 'Türk projesinin yine al - tıncı maddesinin b fıkrasında der ki: Karadenizde bu denize sahildar ol mıyan devletlere mensup harp sefs- İninin kacmi mecmuu 28,000 ton ola- caktır. Bu itibarla Ingiliz projesile Türk projesi arasında bu nokta üzerinde 2000 tonluk bir fark vardır. İngiliz projsinde asıl şayanı dik- kat olan nokta şudur: “Ancak Karadeniz devletleri do - nanmalarmı arlırırlarsa, bu miktar azami 45,000 ton olmak üzere müte- nasiben fazlalaştırılacaktır., Karadenize sahildar olan devletle donanmalarını arttırmaları nok- tası üzerinde Türk projesinde sara hat yoktur, Bundan dolayı bugün toplanacak konferansın çok ehemmiyetli nokta» Halbuki Türk projesinin altıncı lara temas edeceği anlaşılmaktadır.