18 Haziran 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— ——— ) TT z — T TT Başbakan Ismet Inönü ve diğer veki ller kendilerini karşılıyanlar arasında Başvekille üç vekil dün öğleyin tayyare ile Ankaradan geldiler Başvekil İsmet İnönü tayyareden indikten sonra kendilerini karşılıyan - lar arasında (Başı 1 incide) Merkez Komutanı General Fehmi, Istanbul Emniyet Müdürü Salih Kı- lıç, Cümhuriyet Halk Partisi İstan- bul Vilâyet İdare Heyeti Reisi ve birçok zevat tarafından karşılanmış- lardır. Başvekil ve Vekiller Atatürkün yanlarında İstanbul, 17 (A.A.) — Reisicümhur Atatürk dün öğleden evvel, Anka - radan hava postasile şehrimize gelen Başvekil Ismet İnönü ile Adliye Veki- li ve Hariciye Vekili vekili Şükrü Sa- racoğlu, Baymdırlık Bakanı Ali Çe - tinkaya ve Dahiliye Vekili Şükrü Ka- yayı Floryadaki köşklerinde kabul e- derek öğle yemeğine alakoymuşlar - dır. Atatürk yemekten sonra Başvekil ve vekillerle bir müddet çalışmışlar - dır. Başvekil ve vekiller dün geceyi Ata türkün misafiri olarak Florya köşkün de geçirmişlerdi-. Komünistlerin teklifi Fransada tavsiye usulü ile mücadele Paris, 17 (A.A.) Meb'usan Meclisi komünist grupu, bir karar sureti tevdi etmiştir. Bu karar su- retinde hükümet, bir kanun lâyi- hası tevdietmeğe davet olunmakta- dır. Bu kanun lâyihası, gazeteleri varidatlarınır membat ne olduğunu neşretmeğe mecbur tutmak suretile onlara normal yaşama çareleri te- min edecek, ticari ilânlara ait husu- si inhisarlara, mali işlere ait ilânat rezaletlerine nihayet verecek ve ni- hayet matbuat tröstleri teşekkülüne mâni olacaktır. Halkçı demokrat grupu da bir ka- rar sureti tevdi etmiştir. Bu karar suretinde hükümetten, resmi mües- sesatın parlâmento azaları tarafın - dan gönderilecek tavsiye mektupla- rını nazarı itibara almalarımı yasak etmesini ve umumiyetle tavsiye usulünün ilgasını emretmesini tav- siye eylemektedir. - Zecri tedbirlerin | — ilgasına doğru İ (Başı 1 incide) İrılması lâzımgelmekte olduğuna ka- Itar vermiş bulunduğuna dair olan beyannamesi yarın Avam Kamarasın da okunacaktır. Bu gazete, Eden ile Baldvinin hü- kümetin bu kararı almasma saik o - lan sebepleri tamamiyle izah edecek- lerini ilâve etmektedir. Eden, İngi - liz nazırlarının noktai nazarlarını i- zah edecektir. Bu noktai nazar, şu - dur: “Zecri tedbirlerin muhafazasını mu hik göstermek hiçbir şey yoktur. Esasen bu tedbirlerin muhafazası i- le faydalı bir gayenin istihsali de mümkün değildir. Edenin zecri ted - birler vasıtasiyle müessir bir netice elde etmek için İtalyaya karşı harbi göze aldırmak derecesinde ileri git - Başvekil ve vekiller yarın öğled mek lâ: ğini de ilâve ği tahmin olunmaktadır. Edenin bu son sonra yine hava post: Ankaraya avdet edeceklerdir. , Selânikte kiyam. Iıazırlığı' Komünistler Makedonya istiklâlini hazırlıyorlarmış BAŞI 1 bulunan bir cemiyettir. Elde edilen vesikalar arasında, bu- radaki kıyamın reisliğini ifa edecek olan adamım Sofyadaki —merkeze gönderdiği kıyam programı ve gizli plân da vardır. Bu müsbet vesika - lar karşısında Emniyeti Umumiye şube müdürü ile İstinaf Müddeiumu- misi arasında alınacak tedabir husu- sunda gizli müzakereler yapılmakta- dır. Polis, alâkadar — gördüklerinden birçoğunu sorguya çekmektedir. İlk stintaklardan anlaşıldığına göre, bu gayrimilli komünist çetesine Meka- lis, Popodelku, Psaras ve Çipos ri- yaset etmektedirler. Bunlardan teh- Hikeli bir komünist olduğu için ev - velce iki-sene hapse mahküm edilen Mekalis, yerli komünistlerle olan irtibatmı kaybetmemiştir. Çipos da tehlikeli bir komünist olmakla ta - ninmış ve hareketleri daima takip edilmiştir. Teşkilâtın bu dört başı, idarehanelerinden çıkarlarken yaka- lanmışlardır. Mekalis, tevkifinden sonra hemen tecrit edilmiş, şiddetli bir sorguya çekilmiştir. — Mekalis, şimdiye kadar yaptığı işleri, komü - nistlerle Makedonya ihtilâl teşkilâtı arasındaki tevassutu tamamen iti - raf etmiştir. Çipos ve Papadelku, Bulgar tebaa- sından olduklarını söylemişler, Ma- kedonya ihtilâl komitesile alâkaları bulunmadığını ifade etmişlerdir. Bu inkârları şayanı kabul görülmediği gibi, ele geçen vesikalar bunların ihtilâl hazırlıklarındaki alâkaları- ni kuvvetle teyit eylemiştir. — Salâ- hiyettar makamlar, 9 mayısta Selâ- nikte zuhür eden kanlı hâdiselerin bu komünist çetesile Makedonya İh- tilâl Komitesinin eseri olduğunda müttefiktirler. Zabıta, komünist çetecilerin ta- mamen ele geçirilmeleri için şiddetli takiplere devam etmektedir. Grevci amele ile müsademeler Atina, 17. (A.A.) — Elensis'de £revci amele ile polis arasında çar- pışmalar olmus, bir polis amiri ve LÜ 1 l lökret e IİNCİDE üç jandarma hafif yaralanmıştır.Bu çarpışmalarda bazı menfi unsurlar grevcilere iltihak etmişlerdi. Alman tedbirler neticesinde başka bir hadi- se olmamıştır. Yunan Kralı teftiş seyahatinde Atina, 17 (Tan) — Kral dün öğle- den evvel Psara torpitosile Dedeağa- ca vâsıl olmuş ve ahali şiddetli teza- hüratla karşılanmıştır . Kral şehrin şayanı tamaşa mahal- lerini gezdikten sonra şehir ve etra - fından gelen heyetleri kabul eylemiş ve belediye tarafından şerefine veri- len ziyafette hazır bulunmuştur. Akşam beşte hususi tren ile Gümül cineye hareket eden kral orada da bü yük tezahuratla karşılanmıştır. Kral Gümülcinede cemaat reisleri- ni kabul ederek müslüman müftüle - rine ve metropolitlere nişanlar ver- miştir. Bugün Gümülcinedeki 12 inci ala yı tefti ettikten sonra İskeçeye hâre- ket edecek ve otomohbil ile Kavalaya geçerek geceyi orada geçirecektir. Kral yarm Dramadaki yedinci fır- kayı teftiş edecek sonra Serezi ziya- ret edip ayın yirmisinde Selânikte bu lunacaktır . Kralın seyahatindeki mana Atina, 17. (A.A.) — Kralın mem- leketin Şimalinde yapmakta olduğu seyahata büyük bir ehemmiyet atfe- den gazeteler, bu mıntakanm şimdi- ye kadar hiçbir devlet reisi tarafın- dan gezilmemiş olduğunu söylemek- tedirler. Milli birliği temsil etmekte olan Kral, halkta kendisine karşı gösterilen alâkanım iyi neticel e va- || leyi münakaşa ederken hüküme tin Alman siyasetindeki inkişaflar dolayısiyle hissetmekte olduğu bü - yük endişelerden de bahsedeceği şüp hesiz 'görülmektedir.,, FFT ÜT İtalyan tecavüzünü takbih eden beyanname Londra, 17 (A.A.) — Londradaki İtalyan mahafili, İtalyanm zecri ted- birlerin kaldırılması ile kanaat et - miyerek devletlerle beynelmilel me- saf birliğine girişmeden evvel İtal - ayan tecavüzünü takbihine müteallik olan beyannamenin de feshedilmesi ni istiyeceği suretinde gazetelerde intişar eden haberlerin doğru olma- dığı mütaleasındadır. Vaziyet 1914 tekinden kötü mü? Londra, 17 (A.A.) — Harbiye Ba- kanı Duff Cooper yaptığı bir beya- natta, Avrupadaki vaziyetin 1914 teki vaziyetten daha kötü olduğu fikrinde bulunmuş ve bu sebepten dolayı İngilterenin lüzumlu derecede bir orduya malik olması lâzımgeldi- ğini ileri sürmüştür. Yeni bir takrir verildi Paris, 17 (A.A.) — Cümhuriyetçi federasyon, Italyaya karşı tatbik e- dilmekte olan zecri tedbirlerin kaldı- rılmasını isteyen bir takrir tevdi et- miştir. Dominyonlar ve zecri tedbirler eBrlin, 17 (Tan) — Londradan a- lman haberlere göre, Avusturalya, Yeni Zelanda ve Kanada dominyon- ları zecri tedbirlerin kaldırılmasına taraftar olduklarını Edene bildirmiş- lerdir. Yalnız cenubi Afrika Birliği do- minyonu tedbirlerin devamını iste - miştir. Necaşi ziyafette Londra, 17. (A.A.) — Necaği, A- vam Kamarası azası tarafından şe- refine verilen bir ziyafette hazır bu- racağı emniyetini uyandırmaktadır. Kralımm, Garbi Trakyadan başlıyan bu seyahatı Yunanistan vaziyetinin i- lerdeki inkişafı üzerinde büyük bir rol oynıyacaktır. Yunan donanmasının manevrası ertu h allak | reket etmiştir. İda 'e Atina, 17 (Tan) — Yaz manevra - larının ikinci kısım programını tatbik etmek üzere Faler limanında bulunan donanma bugün İyonyen denizine ha- ur. İsviçre de zecri tedbirlere lüzum görmüyor Beı'n, 17. (ALA.)— — Milli Meclis hükümetin Milletler Cemiyetinde it- tihaz edeceği hattı hareketi ittifakla tasvip etmiştir. Federal meclisi reisi Motta, bir suale cevap vererek hükümetin fik- rince artık Italyaya karşı tatbik e- dilmekte olan zecri tedbirlere lüzum kalmamıştır. ...&M.Jâ vüshebi tit dün nni R a TAN SAĞLIK aamamnma —a ÖĞÜTLERİ Okuyucu mektuplarına cevaplar Mektup yazarak bir şey soran 0- kuyucularımı cevapsız bırakmama - ya çalışıyorum. Fakat hepsini hoş- nut etmek maddeten imkânsızdır. Bir kere herkes gibi, benim de bile- mediğim şeyler bildiklerimden pek çok ziyadedir. Bazı meraklı okuyu- cular öyle şeyler soruyorlar ki... Sonra, burada cevap verebilmek için, sorulan şey okuyuculardan hiç olmazsa bir kısmma alâka vere- cek şeyler olmalıdır. Daha önce de yazdığım gibi, bu yazılardan mak - sat, herkese ayrı ayrı hekimlik et - mek değildir. Onun için pek şahsi iş- lere ait sorulan şeyler cevapsız ka - lırsa mazur tutulmamı tekrar rica e- derim. Bugün cevap borçlarıma mahsu - ben birkaç okuyucumu memnun et- meğe çalışacağım. Adı güzellik ifade eden bir bayan okuyucu “kirpikleri uzunca olduğu hâalde gitgide döküldüklerinden ve uçları sapsarı olduğundan,, şikâyet ediyor. Bazılarının tavsiyesi üzerine kirpiklerine sarmısak, beslesin diye hintyağı, sarartısı gitsin diye de zey tinyağı sürmüş. Bunlar da fayda ver memiş. Zavallı bayan! Bu kötü ko- kulu şeyleri sağlık verenler onun u- zun kirpiklerini kıskanmış olacak - lar. Kirpikleri dökülmekten ve sarar- maktan korumak için en iyi şey frenk maydanozunu kaynatarak o - nun suyu ile gözleri günde birkaç defa yıkamaktır. Sarı vazelin içersi- ne yüzde üç nispetinde asitborik ka- rıştırılarak bundan da sabah akşam kirpiklerin arasına sürülürse onla- rın tekrar çıkması kolaylaştrılmış olur. Bir de Hint sürmesi denilen ve pek eskidenberi maruf sürme, göz - lerin hem sağlığını korur, hem de gözlere güzellik verir diye tanınmış- tır. Onun terkibi şöyledir: 1 Sulfate d'antimoine, sulfate de cuivre, 3 Alun calcine, 4 carbonate de cuivre, hepsinden müsavi miktar- da, Sürmeyi siyahlatmak ve ona ko- ku vermek için bunlara lüzümü ka- dar karanfil tanesi ve noir de fumee ilâve edilir. Tabiidir ki, bunu ancak eczacılar yaparlar ve o ilâçları ha- vanda döğdükten sonra ince bir e - lekten geçirirler... Başka bir okuyucumuz muhtelif vitaminlerden normal bir bünyede ve sıhaatte olan insana ne miktar ölçü lâzım olduğunu soruyor. Ceva- bı: A vitamininden günde 750 - ölçü; B vitamininden günde 50 - 7T0 ölçü; C vitamininden günde 1 ölçü, D vi- tamininden 1500 ölçü, Gene bu okuyucunun gorduğu günlük su miktarında çorba ve ho - şaf gibi şeyler de dahildir. Fakat ek- meğin ve yemeklerin içindeki su de- ğil, Her yediğimiz şeyin içideki su nispetini hesaplamaya kalkışırsak, cak /kadınlara verdiği bir nefis san- attır. Erkeklerin reçel ve şurup kay- natmak işine karışmaları adeta bir küstahlık olur. O kadar ki, bizim rahmetli eczacı Antuvan efendi bi- le, eczanesinde sarfedeceği şurupla- rı hep bayanına kaynattırırdı. Er- kekler bayanların kaynatacakları gül reçelini ve gül şurubunu ancak yemeği, içmeği ve takdir etmeyi bi- lirler. Lokman HEKİM — 18-6- 936 Araştırmalar boşa çıktı Sarıyerle Kilyos arasındaki Kasap Çayırında yapılan define araştırma - ları dün- tamamen neticelenmiştir. Dünkü araştırmalarda, bazı meskü - kâtla beraber testi ditbi bulunmuştur. Anlaşıldığma göre, toprak arasında dağmık bir halde bulunan kıymetli meskükât bu testi içine gömülmüş, fakat testi parçalanınca, bunlar, za - manla dağılmıştır. Dünkü kazıda, toprağın altından şunlar da çıkarılmıştır: Sultan Mahmut devrine ait bir beş lik altın, bir tarafında kadım, diğer ta rafında serkek resmi bulunan billür bir heykel, iki gümüş sikke, bir gü - müş küpe ve muhtelif cins paralar ki, hepsi on iki parçadan ibarettir. Hafriyat sahasımnda çok dikkatli tetkikler yapıldığı halde, araştırma- lara mevzu olan üç sandık mücevher- le paranın bulunduğu kasa bulunama mıştır. Dünkü netice, bütün ümitleri kırmış vaziyettedir. Araştırmayı yaptıran Osman, kazı etrafında bir muharririmize şunları söylemiştir: '— Elimde bulunan plânı aynen tat bik ettim. Plânda kazıya devam edil- dikten sonra bir buçuk metro aşağı - da bir tahtaya rastlanacağı yazılıidi. Hakikaten tahtayı bulduk, fakat par ça parça bir halde.. Yine plânda: “Bu radan bir metro daha aşağıya inilin - ce, kalım ve geniş bir taş çıkacaktır, taş kaldırılmca da define bulunacak- tır.,, deniliyordu. Bu taşa rasladık. Yalnız taş, plânda gösterilen yerden biraz aşağıya kaymış vaziyette çıktı. Bizim elimize geçen plân yirmi otuz sene evveline aittir. Plânda gösterilen tahtanm parça - lanmış ve taşın da yerinden kaymış olduğuna bakılırsa burası daha önce kazılmıştır. Mücevher ve altın san - dıklarının o zaman buradan çıkarılmış olması çok muhtemeldir.., Rumeli Fenerindeki - definenin hikâyesi Rumeli fenerindeki saklı altınları Meğer define daha önc oldugu yerden çıkarılmı eleniyor Dört metre derinlikte araştırmalar yapılıyor aramak üzere müsaade istiyen Ibra him, dün kaymakamlığa müracaat e derek define arama ruhsatnamesi ta lep etmiştir. İbrahimin verdiği istid: tekemmül edince, buradaki define ar: ma işine hemen başlanacaktır. İbra : him, bir muharririmize müracaatı el rafında şu izahatı vermiştir: “— Çoktanberi bu işle uğraşıyo : rum. Eşkiyalarım paraları sakladığ yeri keşfettim. Tam tümseğin altındı dır. Yalnız, bundan birkaç zaman ev: vel buraya bâzı kimealar galareh DÜ defineyi aramışlar. Bunların Yuna : nistandan geldiklerini zannediyorum. Çünkü, Fransız sefirinden paraları a lan eşkiyalardan bazısı Yunanistan: kaçmışlar. Gelenler, onlarm adamla: rı olacaklar. Onlar esaslı arama yapa mamışlar v& yalnız. tümseğin etrafım kazmışlar, bir şey bulamayınca çe : kilip gitmişler, halbuki, define tanr tümseğin altmdadır. Ve burası bu z& mana kadar hiç aranmamıştır. Ruh : satname işile uğraşmaktayım. İzin a lır almaz, hemen araştırmalara baş lryacağım. Definenin çıkacağını mu : hakkak zannediyorum,, , insan aklmı oynatır. IîU LMACAMI zî Öteki suallerinin uzun düşecek ce- - vaplarmı bir sırası geldiği vakit ko- KA AŞ 607 09 1Ot nuşuruz... 1 Tekirdağından bir sayım bayan o0-| 2 ba kuyucumuz da gül reçelinin nasıl | 3 “©ğ yapıldığmı anlatmamı istiyor,.. Bu (l 4 kadar güzel ve bu kadar tatlı bir işi | &| anlatmayı ben de pek isterdim. Fa-| & kat sayım okuyucumun benden sor- | y) duğu şeyin daha ziyade beni imti-| g han etmek maksadiyle olduğunu sa-| ©9 nryorum. Çünkü iyi reçel ve şurup | 10| kaşnatmasını bilmek Tanrınım an - | 4 SOLDAN SAGA VE YUKAR- DAN AŞAGI 1 — Şaka (5). Para evi (5). 2 — İstikbal (3). İsim (2). 3 — Bir hece (2). İstikbal (5). Bir hece (2). 4 — Bayan (5). 5 — Bir mizah muharririmiz (5). Ansızm (3). 6 — Öküzün karısı (4). 7 — Feleğin öteki adı (5). adet (3). Bir Bulgaristanda siyasi partiler ihya olunuyor Sofya, 17 (Tan) — 1934 senesinde 19 Mayıs hükümet darbesinden sonra lâğvedilmiş olan Bulgar siyasi parti- lerinin yakmda tekrar faaliyete geçe ceği gazeteler tarafından israrla ya- zılmaktadır. Bulgar halkı fırkacılık hayatma pek alışkın olduğundan eskisi gibi tek rar birçok partilerin teşekkül edeceği 8 — Yardım (4). Bir içki (4). 9 — Bedbin değil (6). 10 — Bert (4). Erkek (2). (2). 11 — Yokluk (4). Lâtife (4). DÜNKÜ BULMACAMIZIN HALLI Nota 1 — Kardeş (6), Fare (4). 2 — Azar (4). Asalet (6). 3 — Ra (2). Uslu (5). 4 — Drig (4). Ek (2). 5 — Islak (5). zannedilmektedir. MA ON D OT , Ç 6 — Sal (3) Uray (5). Almanya Avusturya ’le anlaşma yapıyor (Başı 1 incide' 3 — Avusturyaya Nazilerin ser bestçe girmelerine müsaade - edile cektir. j 4 — Nazilerin Nazi işareti taşıma larma müsaade olunacaktır. — 5 — Almanya ile politik anlaşma da bir tadilât yapıldığı takdirde bu dan İtalya haberdar olunacaktır. Haber verildiğine göre, Viyanadı ki Büyük Britanya elçisi Sir Helb de keyfiyetten haberdar edilmiş v onun da muvafakati alınmıştır. Yakmda Fon Papen bu meselelel bir defa daha Hitlerle konuşacak v belki Avusturya devlet ricali Ile H ler da Al yanın d ki şehirlerden birinde bir mülâk: vâki olacaktır. Küçük Antant Erkânı Harbiyeleri | Prag, 17 (A.A.) — Zeit gazetes şimdi Bükreşte bulunan küçük an tant erkânıharbiyeleri reisleri ara smda mühim ihtilâflar mevcut ol duğunu söyliyen Macar Erkânıhat biye reisinin “Rejnemzedeck” gazı tesinde çıkan bir makalesini iktıba etmektedir. Makale sonunda Macar general askeri bakımdan küçük antant dev letleri arasında topluluk mevcut © madığını söylemektedir. T — Suçlu (5). Aras (4). 8 — Fa (2). Ararat (6). 9 — Al (2). Kara (4). 10 — Reze (4). Yat (3). Et (2). 11 — EBtek (4). Ata (3). D

Bu sayıdan diğer sayfalar: