<——— 2.5.986 Olacak şeyler 1894-0 Harbi Yazan: H. G6, Wells Harp ve zafer ihtişamı, #mir vermek ihtişamı, işte erkeklerin *sir oldukları nevi ihtişamlar. Sizin İ © mantıki âleminiz hiçbir zaman ta- | Bakkuk etmiyecek, yavrum! Tahak- kuk etse bile pek devam etmiyecek. Ne can sıkıcı bir âlem olacak! Aşık» lar, cengâverler, tehlikeler, sergü- Zeştler olmıyacak. — Fakat Madam Roksana, &iz Asıl rüya görüyorsunuz. Yeni bir yaratmakta hiçbir ihtişam ve tergüzeşt olmaz mı 7 İ — Erkeklere yardım mı dediniz? Neye yardım edelim. Onlar bize yar- etsinler. Bizim için onlar OÇça- çabalasınlar. — Faxat, onlarla birlikte biz de İ Salışabiliriz. — O zaman onlar ne için çalışa” Saklar? — Daha yüksek idealler için! — O yüksek idenller (dediğiniz! Şeyler için çalışmakta bir zevk, bir | Seşmi yok ki... Bu tayyareciler dün- | Yayı istilâ edecekler ve sonra biz Unları fethedeceğiz, nekadar da 50-| İ Bük olurlarsa olsunlar. — Fakat yapabileceğinizin bun - | Salem olduğunu zannetmiyo- — Evet, yapabileceğimiz bundan | #baret. Gordon'la izdivacem sana başka bir şey öğretmedi mi? | Meri cevap ararken bir tayyare Besi işitildi. Doktor Harding'i lâbo- | Tatuvarında bırakarak ikisi de dişa- Mh fırladılar. Birşehirin üstünde Uçan tayyare biraz alçalınca Roksa- ta Meri'yi dürttü: — Bak, bak dedi, seninki... Gor- 'Tayyareyi hakikaten Gordon ida- te ediyordu. Cabal'in tekrar hapise Atılmasmdan sonra o endişeye düsen Meri, kocasının . nihayet muvaffak günü öznur tx gülüNcü Beyli Iyice alçalan tayyare Meri ile na'nm üstünde uçmağa başla- Gordon birkaç defa karısma el Salladı. Meri mukabele etti, Sonra, a tayyare yükseldi. Garba doğru yol ir. Gordon'um arkasmda oturan ta. muhafız Birşehirden uzak- liştıklarnı görünce tabancayı pile, tin arkasma dayadı. Gordon aldır.! Madi, yalnız tayyareyi biraz oyana| Muhafız korku ile tayyare- marma yapıştı, Meri endişe ile| düştüğünü gördü. Çok tayyare uzaklarda göz- oldu, : i # vi 1 : * günlük bir uçuştan &onra Akdeniz sahillerine vâsıl ol- Orada “Dünya Üzerinde xi idaresine mensup bir han - indiği zaman petrolünün-son! ası da bitmişti. Fakat Cabahin| verip alelâcele Basraya git-; İstediğini bildirince derhal onu bir tayyareye bindirdiler ve er- gün Basrada idi. Yyare şehir ufuklarma geldiği Gordon, Basranm arzettiği uzun. uçuşu esnasında şehir manzaralarından çok luğunu derhal anladı. Hele irin” o barabelerinden bura- hökadar başka idi, Fabrikalar semayı dumanlandırıyor, tayyareler geniş meydanlık- | iyor, konuyorlardı. O gün on- Bibi dünyanm dört bir etrafın - Belen tayyareler hangara girdi- Basranm yeni inşa edilmiş gü- uzayıp giden gibi muntazam sokaklarından Gordon, birdenbire Doktor gi hatırladı. Evet, doktorun Yârdı. Harplen “Bir-şehir” Yle olmuş olsa gerekti. Gordon YI gördilkten sonra medeniye- kadir olacağını anlamış- Eş 47 marn / iz f pm EE ör. FE, , ; 7 i ? ? ou eN bir odanın ortasına yekpa- ek bir masa konmuş, elra- İtuklara kurulmuş yirmi ka- hararetli hararetli bir şey- Çeviren: Nuri Mahmut i Gordon'un arkasında duran muhafız tabancasını onun sırtına dayadı, fakat Gordon... Gordon merkezi Basrada olan “Dünya üzerinde kanatlar” hükümeti konseyine izahat veriyordu ler konuşuyorlardı. Gordon hepsinin — Hakkınız var. Kaybedilecek va- yaşlı, Cabal yaşında olduğunu gö -| kit yok. A filosunun yarısı hazır, rünes hayret etti, Pilot: — Cabal'den haber, deyince hepsi birden sustular. Gordon'a döndüler. Makinist hararetli hararetli vazi- yeti izah etti: — Evet, işte nihayet kaçıp kur- tuldum. Cabal'i Bir-şehirde bulacak- sınız. Fakat kaybedilecek vakit yoktur. Derebeyi patavatsızm biri. Ne gibi hareket edeceği belli olmaz, Her şeye muktedirdir. Derhal hare- kete geçmeli. Onlara refakat etmeğe hazır mısı - niz mister, Gordon: — Efendim, hiç dinlenmeden yola çıkmak arzusundayım. Ihtiyar telefon ahizesini o eline alarak, numaraları çevirmeğe başla. dı. Diğerlerine nisbeten çok genç ol- duğu yüzünden belli olan biri bir seyler söylemek için sabırsızlanıyor, fakat bir türlü- cesaret edip ağzını Gordona ortada oturan, yaşı yü-'uaçamıyordu. Nihayet herkesin sus- zünün kırışıklıklarında kaybolan bir adam cevap verdi: masından istifade ederek: lArkası var! Savyef . İngiliz deniz anlaşması Sovyetlerin talimat almaları için müzakereler talik edildi Sovyetler Baltikta Almanya ile müsavat istiyorlar Alman donanmasının kuvvetli bir zırhlısı Londra, 26 (A.A) — İngilizlerle) ke teşkil edemiyeceğini beyan etmek Sovyetler arasında yapılmakta olan|tedirler. ilk deniz müzakeratın neticesi hakkm | e Öğrenildiğine göre Almanya hükü-| ar ile görüşmüştür. da Ingilizler nikbinlik göstermektedir | imeti, Sovyet Rusyanın üç devlet nmi- ler. Bu mahafil, Sovyetlerin Baltık| ahedesinde mwünderiç ve gemi tiplerin | ylni hususi bir dikkat ve alâka ile ta|nm ve Rasputinin denizinde Alman filosuna müsavi bir|ne ait tahdidatı kabul etmesi şartiy- | kibetmektedir. Bu alâkanm sebebi, Ve bu üç mevcudiyeti, biribirine bu filoya sahip olmak şeklindeki talebelle, bu kabil tahdidatı ihtiva edecek|bu vakayiin Asyada ihdas etmekte! kadar bağlıyan rabıta da, onlarla nin Almanyayı deniz itilâfnamelerini| bir deniz ihtilâfnamesi akdine hazır) olduğu vaziyet ve bilhassa Rusya ile ne feshetmek yoluna sevketmiyeceğini,| olduğu hakkında büyük Britanyaya | Japonya arasındaki gerginlik dolayı- Çünkü Rusyanm yapacağı inşaatın u- |teminat vermiştir. zun müddet Almanya için bir tehli-| Deniz mahafili, Sovyet Rusyanm)lerdir. Klaksonlar Dündenberi, şehirde otomobil, oto- büs ve kamyonların klakson çalmala- rı yasak edilmiş. Ben böyle bir yasak mevcudiyetini gazetelerde okudum, satıcıların sesleri, tramvay dandanla- rı, gramofoncu dükkânlarınm yayga- raları arasında farkma varamadım. Hem nasıl varabilirdim ki, bir arka- daşrmla beraber Eminönünden geçer- ken belediyenin bir kamyoneti klâk- son çalıyordu. Mikrop girmiş, birçok gazeteciler kendisini ziyaret etmişler. Birisi -alelüsul. bu yaşa gelebilmek için neler yaptığını sorunca, asırdide köylü demiş ki: — Benim zamanımda buğün keşfe- dilen mikroplar henüz yoktu. eğlenmiş olan köylünün bu cevabı fen ile de güzel ve ince bir istihza değil mi? Kimler gelmedi ? Dün, bütün gazeteler bir havadis veriyordu. Sinema yıldızı Norma Şe- rer'in İstanbula geldiğine dair bir ri- vayet çıkmış fakat gelmediği anlaşıl mış. Bu havadisi tahkike giden ve İ hepsi dostum olan gazeteci arkadaş - lara burada bir havadis te ben vere - ceğim: Greta Garbo, Marlene Ditrih, Silvia Sidney, Şarlo, ve yeni sevgilisi Polet i Goddar ile Hardi ve Lorel Istanbula gelmediler, Fikret ADİL — az Radyo neşriyatı Edenin Habeşistana Habeş diliyle neşriyat yapmağa cesareti yok Londra, 26 (A.A.) — Dün Avam Kamarasında Olivier Locker Lamp- son, İtalyan radyo İstasyonlarınm Hindistan ve Filistin halkma kerdi tisanlarında İngütere aleyhinde pro - paganda yapmakta olduklarma Ede- Dİn nazarı dikkatini celbetmiştir. Eden, “telmih edilen vaziyetin bü- ”İyük bir ihtimamla gözönünde bulun- 'dürulmakta olduğu ve genelerde İtal ys hükümeti nezdinde teşebbüslerde bulunulduğu. osvabini vermiş ve “ha Uihazırda faydalı bir şey yapamam, Demiştir . İ Hoeker Lampson, bunun üzerine şu İstali sormuştur: “Habeşistana Habeş lisanı ile rad- yo neşriyatı yapabilir miyiz?,, Eden şu cevabı vermişti “Doğrusu, ben yapamam.,, Gülüş - meler. —————— evvelce kabulden imtina etmiş oldu. ğu bu tahdidatı nihayet kabul ede ceği mütaleasmda bulunmaktadırlar, Çünkü zikri geçen muahedede minde riç hususi bir madde, kendisinin Ja- İponyanın yapması muhtemel inşaatı jna mukabele etmesine müsuittir. Bu mahafil büyük Britanya, Fransa ve Amerikanın biyük Okyanusta men- faatleri olmasma ve Japonyanm mile İtenkif kalmasma rağmen Londra mu ahedenamesini imzulamış oldukları - İni ehemmiyetle kaydetmektedirler. | Müzakereler talik edildi Tondra, 26 (A.A) İngilizlerle Sovyetler arasındaki müzakerelere Sovyet delegasyonunun Moskovadan lalimat' alabilmesi için 4 hazirandan itibaren devam edilecektir. Hatırlardadır ki, Sovyetler, büyük Okyanostaki vaziyet dolayısile bazı husus! ihtiraz kayıtları ileri sürmüs- İlerdir. Çünkü Japonya, Londra ttlâf- | namesini imza etmemiştir. iLehistanla müzakere Londra, 26 (A.A.) — Yarm hari - ciye nezaretinde Büyük Britanya ile Lehistan arasında üç devlet arasın- da aktedilmiş olan Iki taraflı deniz itilâfı ile Sovyet Rusya ve Alman | Dazariyelerin fevkinde ve haricinde. ya arasında aktedilmesi ümit edilen itilâfa benzer bir itilâfname vücuda getirilmesi maksadiyle müzakereler- de bulunulacaktır. Japonya - Sovyet Rusya gerginliği ve Avrupa Paris, 26 (A.A.) — Paul Boncour, bugün hafta içinde Nankine gidecek olan Fransanm Çindeki sefiri Naggi- Fransa hükümeti, uzak şark vaka- sile Avrupada hasıl edebileceği akis- Yüz sekiz yaşına vararak senelerle | Yazan:Aleksandr Kerenski OO No.3 Almanyanın, 1914 te, “tehlikelerin önüne geçmek maksadı ile giriştiği harb” e karar verdiği zamanda, Rus- yanm, içinde bulunduğu şersiti göz önğüne getirelim. Bu esnada, Rus ihtilâl hareketi, iki senedenberi yü- rüyüş halinde idi. Rasputinin kaba gölgesi, çarın simasını karartmıştı. Rasputin rejimine karşı kopacak fır- İmanın ilk homurtuları işitilmeğe İ başlamıştı. 'Tam, Fransız Cümhur- reisi Puvankare'nin Peterhofa geldi- ği gün, -Petersburgta — bütün Rusyayı tesiri altına alabilecek ma- hiyette olan — siyasi grev patlak verdi. Bunu gören Alman Sefiri Kont Purtales, Rusyanm kaynaşma- ğa başladığını. memleketin dahill vaziyeti, onu, bir harbi basarabile- cek kudretten mahrum ettiğini ve kat'i bir harekete çeçmek zamanı- İnm geldiğini, Berline, bildirdi, Sefirin ümidi hilâfında, 1914 te İ harp ilânile beraber, milli hislerde umumi bir tebeddül husule geldi. İh- tilâl hareketi, birdenbire, durdu; çünkü Rus milleti, Almanlarla vu - kua gelecek harbin, birçok on sene- ler ,mukadderatır istikamet vere- l cek mahiyette olduğunu ve bunu, on İsene evvelki Japon cidaline kıyas edemiyeceğini, tabii bir sevk ile an- ladı. Fakat, bu milli his uyanışmın karşısında hükümet ne yaptı? çar ile çariçe, milli hissi kar- rd.. onlar da memleketin rdiği nümuneye İmtisal etseler- di.. Eğer, milli arzuları, biraz olsun, tatmin etselerdi.. hiç olmazsa dahi- li işlerde tatbik edilen tecrübe idare- sine nihayet verselerdi, Rusya tari- hi başka bir istikamet bilirdi. On- lar böyle yapmadı. Aksi bir yöl tu- tarak, bu milletin başına, rezil Ove j cahil bir köylünün direktifile yürü- yen bir hükümeti musallat etti. Dünyada, emsali görülmemiş olan o müthiş harp müddetince, Rus mu- Kadderatma, o valide İmparatoriçe Mari'nin tabiri ile, kara beyinli bir adam, Rasputin hâkim oldu. , İkinci Nikolâ'nın, feragati sırala - rında, millet ve ordudan tamamile ayrı kaldığı.. bazı grandüklerle bü - tün yüksek kumanda heyetinin tesi- ri altımda hareket ettiği iddia edildi. Bunlardan biri olan, hükümdearm amcası Grandük Aleksandr Mihailo- viç, 1917 senesinde, ihtilâlin arife - sinde, çara şunları yazmıştı iya- siyatımızı, bizden muzafferiyet im- künmi selbedecek bir şekilde hare - ket eden meçhul bir elin idare ettiği İ zannı hâsıl oluyor. Hâdiseler, Rus- | yayı ve bizzat dalma ve hâlâ pat ediyor. Bu şerait altmda süküt İ edersem, Allahm, bizzat sizin ve memleketin huzurunda cinayet işle- miş olurum. Hoşnutsuzluk, sür'atle artıyor.. Sizinle milletiniz arasında açılan uçurum, mütemadiyen, geniş- liyor,” İhtimalki.. harp, Rus ihtilâli, mut- lakıyetin sukutu ve.. Rasputin ara- smda ne gibi bir münasebet bulun- duğunu sorarsmız? Hiç! tin iktısadi ve siyasi hay rın mabeyincisi Kont Frederik'in ta- biri veçhile “cahil, rezil” arasmda, hiçbir mantıki rabıta tasavvur olu - namaz, Selo - Çarskoye faciasının bir Rusya trajedisi oluşunu, tarihi kanunlarm hiçbiri, sınıf mücadelesi nazariyesi ile beraber hiçbir hokka- bazlık, hiçbir mücerret tarihi müta- len çesaslı bir şekilde izah edemez. Ben şahsen, tarihi daima, aslında makül olmıyan bir sürü vakayiden i- baret bir kül telâkki ettim. Çünkü, en doğru İstatistiklerin.. En yanıl - maz İktisadi kanunlarm. En mü- kemmel siyasi doktorinlerle idealist Hiçbir ilmi kanunun, hiçbir akli san- surun evvelden haber | veremiyeceği şerait dahilinde, insanın.. Beşer ira- | desinin ve tesadüflerin... Azme yahut beşeri zaafa,. Akla veyâ cinnete, ye- ni bir takım tarihi amiller maydana getirmek hususnda müsit davrandı- İğmi her zaman gördüm. İşte, tarihin bu beşeri ve tesadiff amillerinden biri, hiç şüphesiz, bir noktada, Çarskoya - Selode üç şah- sm hayat hattımm.. İkinci Nikolonm İmparatoriçe Aleksandr Feodorovna Karsilanmasıdır beraber ölmeğe mahküm olan. Ça- a varisi, Çariçenin oğlu Aleksidir. Çur oradan, Imparator saraymın hu» susi apartmanlarından ölüm yoleu- müşavirlerinizin idare ettiklerini is- | Tercüme eden: M. Râsim 0ZG! EN i" Hâdiseler, Rusyayı müşavirlerin idare ettiklerini gösteriyor !" una çıktı. Biz de, orada akli olan tarihin aydınlık ve sade yolunu ter- | ketmeye.. İnsanın hayatında vukua gelen her hali, iki kerre iki dört e - der kadar basit gören mütefekkirle- İrin nazarmda mevcudiyeti olmıyan İve olmak hakkını da haiz bulunmı- i yan - selim hise memnu - bir yola sapmaya mecburuz. Sathi düşlinenler aşağıda anlattı- ğım hâdiseyi okumasalar, daha iyi derler. Bu hâdise.. 1914 senesi kânu- nu evvelinde ve tam Rusların Galiç- yada büyük muzafferiyet kazandık- ları sırada.. Duma meclisinin bir Kı- zılhaç müfrezesinde ceryanetti. O günlerde, Rus orduları ileriye doğru vürüvorlandı. Şarki Galiçya da henüz işgal olunmamıştı. Przemsi sukut et memiş.. Çar, resmen Lvova girme- mişti, Dumanm bu kızılhaç müfrezesin- de, garip tabiatlı birkaç kişi vardı. Bunlardan biri, Dumanın baş ste - nografı Sapanko idi. Bu zat, mistikti ve tasavvufla uğraşırdı. Orada, bir de, Madam G, isminde, gaipten ha- ber veren bir kadın vardı. Müfreze, © esnada, Tornopol yakınında bulü- nuyordu. Ona, Duma azasından olan dostum J. P, Demidof kumanda edi- İ yordu. Bir kıs akşamı,dört arkadaş birlikte otururlarken, Madam G., birdenbire | titremeye başlar, garip haller içinde kendinden geçer. Baş ( stenegraf: İ “sual sorunuz tam (sırasıdır., der. Pek tabii olarak, Demidof evvelâ harbe dair şeyler sorar. Kadın, şu ce vabı verir: “Galiçyayı yabancı asker lerin istilâ etiklerini / görüyorum. Rus orduları geri çekiliyorlar. Var- şova ile aramızda geçilemez bir ma- nia görüyorum. Siperlerden çikan ve düşmana el uzatan askerler görü yorum.” Demidofun hatırma, Alman aske- rinin Ruslardan ekmek istemek için ellerini uzattıkları gelir. Bunun, mu | hariplerin ileride birbirlerine dosta » ne el uzatmalarına delâlet edebilece- ğini de düştünür. Tekrar sorar: — Harbin neticesi ne olacak ? — Garp cephesinde, çok şiddetli bir muharebenin cereyan ettiğini gös rebiliyorum. Müttefikler muzafferi- yet kazandılar; fakat aralarında Rus ya yok... — Impavator? — Onu, bir odada.. Yerde.. Öldü“ rülmüs görüyorum. — İmparatoriçe? — O 'a, onun yanmda ölü. — Çocukler nerede? — Onları göremiyorum; fakat Çarla Çariçeden başka, birçok ceset ler görüyorum. Ben, hâdisenin böylece cereyan ettiğine tamamile İnsnıyorum: çün- kü Domidoftan eminim ve söylenen seyler de daha o anda yazı İle de tes bit olunmuştur. Burada, İmparatoriçe ile Rasputi- nin, 1915 senesi ilkbaharında, Çarm Lvov seyahatini, vakitsiz obulmala- rmdaki isabeti de hatırlayabiliriz. İmparatoriçe, Ikinci Nikolaya, 7 Ni- san 1915 te, Rasnutinin osöyledikle- rine işaret ederek, şunları yazıyor? “Garip şey... o da benim dediklerimi sövledi. Diyor ki: Allahın inayetine mazhar olacak; fakat şimdiden ora- ya gitmesi vakitsizdir. Harpten son- ra gitse daha iyidir... (Arkası var) Versayde feci bir kaza oldu Paris, 26 (A.A.) — Versay civa- rında feci bir kaza vukubulmuştur. | Bir romorkörün sahibi,bazı tamirati İçin ambara inmiş, fakat aradan bir İmüddet geçtiği halde güverteye çik- İmadığından iki gemici de tekneye in İ mişlerdir. Bunlar da geri çıkmamış. | lar ve bu sefer yakın bir romörkörde çalışmakta olan ki Cezairli ambara inmişse de bunlar da geri çıkmamış- lardır. Bunun üzerine acele itfayeye haber verilmiş ve beşinin de öldürücü gazden zehirlendikleri anlaşılm. ur. Bunlardan yalnız en son inen iki Ce- zairli kurtarılabilmiştir. AZ iŞTENLER Doyçe Akustik işitme sie. tecrübe etmelidir. İstanbulda satış yeri: Fenni göz- Tükçü M. Emanuel ve şeriki Bahçe- kapı No. 4 Orozdibak yanında Türkiye umum acentalığı Galata Posta kutusu 1112.