az 4 AKTANATIN * No.145 Ziya ŞAKİR İngiliz polisleri sabırsızlık ve telâş içinde haber — Bu vaziyet, şerefimizi ihlâl eder. Zir, kaçarken yakalanacak olursak, pek çirkin hir sey olur. Biz, bu kü- çüklüğe düşemeyiz... Bakalım. Şu mü zakerenin neticesini bekliyelim. E - ğer arkadaşlar mukavemet kararı ve- rirlerse, biz de sonuna kadar müda- faa ederiz.. Diye cevap vermişti. Fakat; bir saate yakm vakti, bey- hude münakaşalarla geçiren mebus- lar, hiçbir müsbet karar vermeden, cak on beş, yirmiye inmişti. Ortalık kararmış, lâmbalar yan - mıştı, Aşağıda bekliyen Ingiliz polis leri , sabırsızlanıyorlardı. Mecliste ka Jan azalar çehrelerinden derin bir buzün ve milâl vardı. Bu sırada meclis komiseri gelmiş; — Efendim!.. Vaziyet fenalaşıyor.. Şimdi Ingiliz karargâhmdan, aşağıda Ingiliz polislerini telefon basma İste- diler; Rauf Beyle Kara Vasıf Beyi ni- çin getirmediklerini sun! ettiler, On- lar da, meclisin bu meseleyi müzake- re İle meşgul olduğunu söylediler. Onun Üzerine karargâhtan polisle. re kat'i emir verdiler. Müzakerenin neticesini beklemiye mecbur değilsi- niz; bu iki mebusu derhal alıp getire- ceksiniz: eğer bu işi siz yapamıyacak iseniz, derhal silâhlı bir kuvvet gön- derelim, dediler... Şimdi polisler de beni gönderdiler. Ne emir buyuruyor- #unuz?.. Demişti, Reis vekil! Abdülüziz Mecdi Efen- âi, İngilizler tarafından yapılan bu tazyikin son haddine kadar mukave- met etmek; artık bütün ümitler ke - sildikten sonra, mukadderata boyun gmek fikrinde idi. Fakat Rauf Bey — Arkan ır dağıldı. Bundan son ra verilecek kararm hiçbir hüküm ve tesiri olamaz. Bizim yüzümüzden mec lisin heyeti umumiyesine bir fenalık gelmektense, biz teslim olalım. Hiç olmazsa arkadaşlarımızı bir felâket - ten kurtaralım, Demişti. Kara Vasıf Bey de, Rauf Beyin bu sözlerini tasdik etmişti. O- rada bulunan mebusların, başları gö- Büslerinin üzerine eğilmişti. Vaziyet; pek acı, pek feci ev pek hazindi. Bir- kaç dakika, derin ve matemi bir sil- Tüt ile geçmişti, Rauf Beyin bu mert çesine teklifine, hiç kimse itiraz et - mermişti. Demek ki, artık; (mukave- met) fikirleri erimiş: bu iki arkada- m teslimi kabul edilmişti. O zaman, reis vekili Abdülüziz Mec di Efendinin elem ve ıztırap ile tit- riyen sesi yükselmişti: — Ben.. Arkadaşları böylece elle- rinden tutup teslim edemem, Bu «- damlardan bir senet almalıyım. Hem de öyle bir senet ki. Tarihte İngiliz medeniyetine bir ibret olsun... Arka- daşlarm, gittikleri yerde paraya İh- tiyaçları olacaktır. Siz, çabuk tahsi- satlarmı verin, ben, şimdi gelirim. Demişti. Ve doğruca aşağıya, İn - giliz polislerinin yanma inmişti. İngiliz polisleri, sabırsızlık ve te - lâş içinde idi. Abdülâziz Mecdi Efendi onlara da yukarıda söylediği sözleri söylemiş; ve sonra tercümana yaz dırdığı senedi, iki Ingiliz polisi ile tercümana imza ettirmişti. Bu tarihi senet, şu satırları ihtiva etmekteydi: — Senet sureti — (Mecliste mevcut ve ekseriyeti halz olmıyan âzanm muhalefetine rağmen, meclisi mebusanın sakfr altmdan, me- bus Rauf Beyle Kara Vasıf Beyi, ceb- ren aldık.) Abdülâziz Mecdi Efendi bu senedi aldıktan sonra, kapıya bir otomobil getirtilmesini emretmiş; ve sonra o- radaki sivil Türk polislerinden biri- ni bir tarafa çekerek: — Sen de kendine bir otomobil ha- zırla, İngiliz polislerine hissettirme- den, Rauf Beyle Vasıf Beyin bindiri- leceği otomobili takip et. Nereye gö- tülrüldüklerini öğren. Bana haber ge- tir. Demişti. Rauf Beyle Vasıf Bey, arkadaşla” rının refakatinde olarak aşağı indiri. mişti. Herkesin kalplerini sızlatan ız- tırap, yüzlerinden belli idi. Ve hiç kimse, bir tek söz söylemeye milkte- dir değildi. Rauf Bey, dudaklarmda görünen acı bir tebessüme rağmen, metindi, Kara Vasıf Beyin çehresi sapsarı kesilmişti... Abdülâziz Mecdi Efen - di; onları birer birer ellerinden tut- muş, otomobile bindirmişti, Ve sonra ai bekliyorlardı ikisine de eğilerek, iman ve ilham büyliklüğünü gösteren bir sesle: | | — Hiç merak etmeyin. Millet, ve| milletin başma geçen; sizi unutmıya» jcaktır. Yakında yine döneceksiniz. Demişti... Ve bunu söylerken: o bil yük imanlı Türkün başı ve parmağı Anadolu tarafma çevrilmiş! oradaki (büyük halâskâr)ı işaret istemişti. <a Bu hazin ve acıklı manzara; (16 Mart hailesi) nin, son sahnesi İdi... Bu tarihi hailenin üzerine, gecenin derin zulmeti gerilmişti. Şu anda al. tr yüz senelik Osmanlı Saltanatının| payitahtı, o saltanalın son sultanı olan(Vahidettin) tarafından sessizce düşmanlara teslim edilmiş; bu mis» kin ve zelil hükümdar, korkak yı - lanlar gibi, Yıldız saraymın kuytu ve karanlık bir köşesine çekilmişti. Koca Istanbul... şimdi simsiyah olan matemi semasımın altında, dün gece yarımındanberi çektiği ıztırabm| acılarını dinliyormuş gibi derin bir| siülküt içinde İdi... Vakit vakit İngiliz! harp gemilerinden uzanan projektör ziyaları, İstanbulu örten o siyah ma- tem perdesini yırtıyor; Süleymaniye nin, Fatihin narin minarelerinde şim- şek akizleri yapıyı kalpleri, daya- nılmaz bir acı ile sızlayan hassas İs- tanbul halkmın beyinleri üzerinde tehditkâr bir kol gibi dolaşıyordu. Şu anda, yuvalarınm kuytu köşele- rine çekilmiş olan binlerce Türk, bin- lerce müslüman; bu tarihi facia kar- şısında kanlı göz yaşları döküyordu... Fakat acı acı şunu da itiraf etmek lâzrmdır ki/Türk adı taşıyan, müslü- man adıyla anılan,milletsiz ve namert kâfirlerin arasında, -bu büyük ve ta- rihi faciadan- derin bir zevk ve lez- zet hissedenler de bulunuyor; ve bun | tarihi facia) yı, (Hürriyet ve fırkasmm emsal. siz bir zaferi) telâkki ederek kalple- ri derin bir baz ve şürurla yırtıyordu İhtimal ki bugün aziz karilerim ve yarım da tarih, bu son sözlerime i » nanmıyacaklar; — Ey muharrir!.. Yalan söylü - yorsun... Damarlarmda bir damla Türk kanı, göğsünde bir zerre müs-| lüman imanı bulunan kim vardır ki: Türkün ve islâmın kalbine zehirli bir hançer saplıyan bu (büyük ve tarihi facia) dan haz ve sürur duy- sun?.. Diye haykıracaklardır... İşte ben, onlara en canlı bir misal gösteriyo- rum; bizim mahut (itilâfçı) nm def- terinde bu (büyük ve tarihi facia) için yazdığı satırları, şuraya harfi harfine naklederek bugün muhterem karilerime ve varm da tarihe, bir ibret nümunesi göstermek istiyo » rum; — Aynen — — Defterden kopya — Sal 16 Mart 336 Bugünkü hatırat ve meşhudatımı tesbit ederken, şu cümlei garra ile başlıyacağım: (HAZA MIN FAZLI RABBİ) Evet!.. Kuvayı Milliye denilen ölüm çetesi, Muhammet ümmetini Anado- Iuda kıtır kıtır doğrar.. (Bozkır) (1) | Iarda köyler, hanümanlar söndürür. (Biga) (2) larda yağmalar, kıtaller yapar. (Bayburt) ta (3) evleri to- pa tutar.. Anadolunun bikes köylerin de üst üste kalan son taşları yıar.. Yetimlerin son lokmasmı da çalar. ken; bu zavallı milleti, nekadar teos! süfler edilir ki, düveli galibe kurtarı- yor. (Arkası var) (1)(Bozkur) kasasının bir kısım saf hak. *1; Mili mücadelenin daha başlangıcında Hürriyet ve İtilâf imkasmın iğfal ve ifsa. dına kapılarak üstüste iki defa İsyan çe karmışlarda. (2) Biçada, düşmanlar hesabıma hareket eden Anzavur melunun oynadığı feci rolia. £t izah etmiştik. Bunları tekip eden fncin- ları da sırası geldikçe nalleyliyeceğiz. İ (3) Baybard civarda (Şeyh Eşref) is. minde birinin, yine düşmanlar hesâbma €ni bir isyan çıkarttığmdan bahsetmiştik YILDIZ Sineması Bugün Aşk Yüzünden Katil Mirna Loy - Warner Bayter ve Philips Holmes İki Kalb Birleşince Willy Forst,Panl Horbiger Zso- ka, Szakal tarafından büyük Viyana opereti Duhuliye 25 Kuruş 24293-4 Bir milyondan fazla sermaye ve ihtiyatı tamamen memleketimizde bulunan itimad edebileceğiniz en büyük milli müessesemizdir Sermayedarları: Türkiye İş ve Ziraat Bankaları Yeni postahane karşısında Büyük Kınacıyan Han - Telefon ANADOLU SiĞGORTA ŞiRKETİ TAN Abone ve ilân şartları: Türkiye için Dışarı için Lira K Lin £ 4 , 4 Dân için Mânerlık Şirketlerine müracaat edilmelidir. Küçük İlânlar doğrudan doğ uya İdaremizce alınabilir. Küçük ilânların 6 satırlığı bi iefalık 30 kuruştur. 5 satırda: fazlam İçin satır başma 5 kurus alınır. Bir defadan fazla için ye ndan 10 kuruş indirilir. Memi lin Ri MEMLEKET MELE ui MANZARALARINDAN : Karaburgazda bir sandal devrildi, 2 kişi boğuldu Kandıra, (Tan) — Barganlı Muhtarı İsmeile alt kayığa Karaburgaz is- Kelesinden odun yüklenirken iki kişi boğulmustur. Fazia deniz yüzünden açıkta demirliyen kayığa sandalla odun tasmirken, dalgalar sandal de- | virmiştir. İçerde bulunanlardan Kaptan Mehmedin oğlu yüzme bildiği için | İ kurtulmuş, Bucaklılı Hasan ve Küçüklü Hasan isimlerini taşıyan diğer İki ! tayfa boğulmuşlardır. İzmit memleket hastanesinde İzmit, (Tanj — Memleket hastanesine, geçen yıl içinde 7.107 hasta müracaat etmiş, bunlardan 5.935 i ayakta, 73781 yatarak, 1081 rontgenle / tedavi edilmiş ve 288 ine de ameliyat yapılmıştır. Adapazarı hastanesine | de 2.570 hasta müracaat etmiş, 115 i ameliyat olmuş, 91 ağır yaralı da te- | davi edilmiştir. Bu hastanede bir sene içinde 21 vefiyat vuku bulmuştur. İzmit İdarei Hususiye Köyler Birliği, memleket hastanesine 430 lira para yardımında bulunmuştur. : - Bir çocuk çayda boğuldu M. Kemalpaşa, (Tan) — Şevketiye mahallesinden kasap Ahmedin evlâtirk “olarak biyütifekti out u TtseyLr dumur ve veş-yaşında Dır çocuk hergün dolaşmakta olduğu çay kenarında kaybolmuştur. Akşam- leyin çocuğun eve dönmediğini gören kasap Ahmet çocuğu aramağa başlamış fakat bulamamıştır. Küçüğün ne olduğu o gün birlikte gezindikleri 8 yaşında Sıtkı adın- daki arkadaşma sorulmuş, fakat hiçbir cevap almamamıştır. Nihayet söyletilebilen Sıtkmın anlattığına göre Hüseyin tabakhaneler önünde çay kenarında bir yere oturmuş, fakat altı boş ve oyuk olduğu için top- rak birdenbire kaymış, çocukçağız çaya düşerek boğulmuştur. Henüz bulunamıyan cesedi birçok vasılalarla aranmaktadır. Söğüt ve Küre havalisinde yeni maden araştırmaları yapılıyor a Kürede araştırma lar yapan heyet Söğüt, (Tan) — Maden Arama| kuyu açılarak bu bölgede çok bol e tarafından e er aklin Yeyik sindi: er ve araştırmalar yaptır madeninden maktadır. Şimdiye kadar 110 metro-|Jer çıkarılmaktadır. Mütehasıslar, y akadar sondaj smeliyesi yapılmış | çalışmalarını yakında tamamlıya - ve tamamlanmıştır. Ayrıca birkaç! caklardır. Mülhak Vakıflar Mütevellilerile Antalya | MEMLEKETTE AMİ Maraşta şehir suyu için tesisat yapılacak Maraş kalesine dikilen Zafer âbidesi ” ru eğ RM çok mühim kararlar vermiştir. D büt çesi üç yüz on sekiz bin lira üzerin” den gelirle masraf denkleştirerek tanzim edilmiştir. Bu sene Atat heykeli yapılacaktır. Şimdiden tütü” lere başlanmıştır. K Uray şar suyunu demir borular$ alarak fenni tesisat yapmıya vermistir. Projelerin hazırlığı ile uğ” | raşılmaktadır. Baymdırlık Bakanlığı Maraş 116 ilin biricik istasyonu olan Eloğlu # rasmdaki Aksi nehri Üzerine yüz met re uzunluğunda bir beton köprü 1 şasma karar vermiştir. Maraş - Göksun, Göksun - Elbi tan ve Elbistan - Kapıdere yollari “ nın yapılması işi de ilerlemektedi” Vali Adli Payman, inşaat mahallin? giderek kontrol etmiştir. Göksun 1 Elbistan arasında ve Elbistanla K* pıdere arasmdaki ahşap köprüler 8” mir edildiği gibi Göksunla Mara# * rasında da Baymadırlık bakanlığın©* beş muazzam beton köprünün $”” | pılması kararlaşmış bulunmaktad” Karamürsel şosesi Karamürsel, (Tan) — Karamöf” sel - Yalova şosesi üzerinde pulun | Yalakdere köprüsünün yapılmasi yy, aydanberi devam etmektedir. köprl fi üç ay önce, yan! Yi re « Yalova şosesi debi de kere daha yapılmış, faka! yapılmadığı İçin İtemen yakaleverni. ti. Bu yüzden yolculuk güç v€ çok likeli oluyordu. Fakat bu sefer Mi esaslı ve sağlam bir şekilde © bi edilmektedir. Üç dört aya kada” teceği umuluyor. * Akhisar, (Tan) — Belediye, zin geçen beş senelik imar Brat mındaki işler arasında bir †pik açılması işi vardır. Bulvarı ay Mütevelli Heyetlerine: 2762 sayılı vakıflar kanununun 23 cü maddesinin (D) fıkrası uyarınca 1 Mayıs 936 gününe kadar yeni yıl büt- çesini vermemiş olan mütevellilerle mütevelli heyetleri- nin bu gecikmeleri kabule değer bir mazerete müstenid bu lunmadığını onbeş gün içinde idareye müracaatla mute- ması bitmiş ve bre Bulvari” denilmesi il tır. Cavit Kmay, bir ay ya ispekterliğe atanan eski dır, ga Vi amakta ella Bari lunmakta olan Yedinci Mimtaka Başmühendisi * ki tarafından Halkevi konfe erer ber vesika ile isbat etmedikleri takdirde bu kanunun 33 cü maddesinin hükümleri tatbik olunacağı tebliğ olu- nur. (2894) lomunda “Halkevleri ve m | konulu bir konferans verilmis. yaf saat süren bu konferans dinle... üzerinde çok iyi izler birakmısi”.