6 Balkan anlaşması ve küçük antant Belgrattaki toplantı bütün endişeleri ortadan kaldırdı Taymis'e göre Belgrat toplantılarının manası Timesten: Balkan Anlaşması yani Türkiye, Yogoslavya, Yunanistan ve Roman Ya delgelerinin Belgratta yaptıkları görüşmeler hiç beklenilmeyen iyi ne ticelere müncer olmuştur. Bu görüş melerinin sade bir resmiyetten iba- ret olacağı ve fikir ihtilâflarma do- kunulmayacağı bile zannedilmekte 1di. Hatta görüşmelerin çok kısa bir müddet zarfında nihayet bulup Yo- goslovya ve Romanya murahhasları nin küçük andlaşma görüşmelerine iştirak için en kısa zamanda serbest kalacakları beklenilmekte idi, Fakat bütün bunlar boşa çıktığı ve küçük A&ndlaşma konferansı tehir edilmediği gibi Yunan Başbakanı boyanatında Yogoslavya ile Yunenistan arasmda pakt perensipleri dahilinde tam bir anlaşma istihsal edildiği bildirildi. Diğer selâhiyyetttar mehafil ise Bal kan anlaşmasınm yeniden takviye edilmiş olduğu kanaatinde bulunduk larmı açıkça izhar etmişlerdir. Gö- rüşmelerden evvel Yunanistan ve bir dereceye kadar Türkiyenin pakta giriştikleri taahhütleri hattı asgari- ye İndirmek istedikleri söyleniyordu Bu iki devletin paktı iki bakımdan telakki ettikleri iddia ediliyordu. 1) Balkanlarda siyasi istikrarı te- mine matuf bir anlaşma olarak. 2) Bulgaristanm (Akdenizde bir mahreç arzusunun önüne geçmek için bir blok olarak. Ne Yunanistan ne de Türkiye hiçbir veçhile bundan ileri (o gitmeyi (o arzulamıyorlardu.| Herşeyden evvel bu iki devlet iki şi- | mal müttefiklerinin smırları Pakta dahil olmıyan bir devlet tarafından *zhdit edildiği takdirde Akdenizde bir harbe girmekten endişe ediyor- lardı.: Yugoslavya ise Paktı bütün Çekoslovak Dış Bakanı Krofta içtimadan çıkarken Balkan ve Orta Avrupa meseleleri- ne de bir garanti telâkki etmek İsti. yordu. Belgratta toplanan Pakt dev- letlerinin delegeleri Paktın istikbali | hakkında birçok endişeler besliyor - lardı, Halbuki görüşmeler neticesi bu endişelerin yersiz olduğu anlaşıl- dı. Birçok Balkan ve Orta Avrupa devletleri Alman silâhlanmasını en- dişe ile takip etikleri bir anda Habe. siştandaki İtalyan galibiyeti bu dev- letleri, süphesiz birbirine daha ya -| kınlaştırmağa sebebiyet vermiştir. | Ayni ssbeplerin Küçlik Andlaşma Konferansı üzerinde de müessir ola- cağı şüphesizdir. Hali hazırda Küçük Antant devletleri birçok mühim me- seleleri ayni zaviyeden görmüyor - lar. Yugoslavya Habsburglarm A - vusturya tahtını tekra” işgallerin - den korkmakta olup Almanyaya Çe. koslovakya ve Romanyanm yapamı yatakları derecede müzahir davran- maktadır. Diğer taraftan Çekos- lovakya Avusturya ile bir yakınlaş- ma vuelide getirmeğe uğrüşmakta - dır. Avusturya ise Roma protokolu neticesi olarak yakmen Italyaya bağ- Idır, Bu meseleleler ve ayni menfaat - ler karşısında Belgrat! yapılan Kü çük Andlasma Konferansında alâ- kadar her devletin durumunu bariz bir surette tevazuh et rmesi icap et mektedir, Aksi takdirde Küçük And Jaşma nazik vaziyete düşebilir,ve Or- ta Avrupanın esasen istikrarsız durü mu anarşive doğru yollanabilir. Ma- maafih bu tehlikeleri çok iyi anla - yan devlet adamları üzerilerine dü- şen ağır yükten kaçınmıyarak bir uzlaşma temiminine çalışacaklardır. Bulgarist” one Küçük ne de Balkan Andlaşmasının azaşırır. Mamaafih son zamanlarda Yunanistan, Ro - manya ve Yugoslavya ile münase - beti her zamankinden daha iyidir. Balkan Paktı ise Italyanm “devide et impera” “ayır ve hükmet” si- yasetine bir cevaptır. Alman silâh - lanması meselesinde ise bu devletler İngilterenin... tavassutunu sabırsiz- lıkla takip etmektedirler... .. 5. Poliste Bir baba kendi çocuğunu kaçırdı Pendikte bir çocuk kaçırma vak- ası olmuş, bir baba şahsi ve kanuni yollara müracaat ederek alamadığı çocuğunu kaparak kaçmıştır. Hâdi- se şöyle olmuştur: Pendikte Yasemin sokağında on | Iki numarada oturmakta olan Bay-i ram, karısı Nezahatten bir seneden- beri ayrı yaşamaktadır. Bayramın! bir buçuk yaşında bir çocuğu var - âır. Çocuk şimdiye kadar annesiyle beraber kalmış ve babasınm bütün müracaatlarma rağmen ona gitme - miştir, Diğer taraftan Bayram hem Nezahate ve hem de adliyeye baş-| vurarak oğlunu almann imkânları- | nı araştırmış, buna da muvaffak o-| lamamıştır. Evvelki gün Bayram, sabahleyin erkenden Nezahatin evine gitmiş, civarda kimsenin bulunmadığı bir sırada kapınm önünde oynıyan çocu ğunu kaparak kaçmıştır. İşin farkı- na varan Nezahat, jandarmaya ha - ber vermiştir. Tarif edilen eşkâle göre Bayram olduğu anlaşılan suç - Yu henüz yakalanamamıştır. Bayram, Şebinkarahisarlı olduğu için oraya kaçması da muhtemel görülmüştür. Mahallin jandarması - na telgrafla haber verilmiştir. Suç- Yunun herhalde bir iki gün içinde yakalanacağı umuluyor. Kimin yaraladığını söylemiyor Evvelki gece, Taksim bekçilerin- den Şahin, vazife esnasında yolda birisinin yattığını görmüştür. Şahin, yatan adamın yanma sokulmuş, bu- nun üç yerinden ağır bıçak yarası almış olduğunu görmüştür. Bekçi, vaziyeti merkeze bildirerek ağır ya- ralmın hüviyeti tesbit edilmiş ve bu- nun Hamdi oğlu Süleyman adında birisi olduğu anlaşılmıştır. Süleyman, oyaralanmasma sebep olan hadiseyi anlatmamıştır. Maa - mafih, polis tahkikata devam et- mektedir, İkinci kattan düştü Necati Bey mektebin- de konferans verildi Izmit, (Tan) — Istanbul öğret- menlerin- den Mediha Mu- zaffer Baysal şeh- rimize gelerek Ne- catibey O Okulu salonunda bir konferans vermiş- tir, Konferans, güzide bir toplu- lük tarafından a- lâka ile dinlenmiş- tir. Mediha Bay- sal, evvelk?f gün Mediha Baysal Istanbula dön - müştür. Halkevi tarafından tertip edilen konferanslar, bir hayli rağbet görmektedir. Umumi hava denemesi için hazırlıklar Hava tehlikesine karşı koruma komisyonu, bugün vali muavini Hü- dai Karatabanm reisliğinde toplana- caktır. Bu toplantıda şimdiye kadar yapılan işler ve kursların çalışmala- rı gözden geçirilecektir. Bundan başka yaz mevsimi başm- da şehrimizde düşünülen hava hü. cumu denemesi işi de görüşülecek - tir, Umumi denemeye büyük ehem - miyet verilmektedir. Deneme gecesi şehrin bütün ışıkları bir merkezden kesilecek, her yer tamamiyle karan- lık olacaktır. Bu esnada şehrin üs- tünde tayyareler uçarak tarassut yapacaklardır. Denemenin imuvaffa- kıyetli olması için evlere beyanna- meler de dağıtılacaktır. Anvers Konsolosumuzun cenazesi Anverste vefat etmiş olan konso- losumuz Münir İbrahimin cenazesi evvelki gin, İstanbula dün Yahya Efendideki sile makre- Tesine defnedilmiştir. ki kadm dün sabah evin camlarını silerken muvazenesini o kaybederek Belediye Konservatuarda yarın imtihanlara başlanıyor | Konservatuvarda imtihanlara ya- rın başlanaca| Bu yıl konserva- tuvardan on kişi mezun olacaktır. İmtihanlar yeni konservatuvar tali- matnamesi mucibince yapılacağı ci- hetle talebeden bir kısmı muallim notu ile, bir kısmı muallimler hey tinin imtihaniyle yoklamaya tâbi tutulacak, bu on kişi de mezuniyet diplomalarmı alabilmek için jüri ve halk huzurunda bir imtihan geçire- ceklerdir. Bu imtihan Tepebast ti - yatrosunda bu ayın sonunda yapıla» caktır, * Belediye, Bakırköy, Eyüp ve sa- ir yerlere işliyen bazı otobüs sahip- lerinin vesikalarmı istirdat etmiş, bunları seferden menetmişti. Bu gi- j bi otobüs sahipleri dün belediyeye başvurmuşlar ve kendilerine ruhsa- tiyelerinin tekrar verilmesini iste - mişlerdir. Fakat belediye otobüs ta- limatnamesine muhalif hareket et - tikleri cihetle bunların bu müraca- aatlarmı reddetmiştir. * Belediye, Balattaki atölyesini, dün, yeni yapılacak Gazi köprüsü- nün inşaatını deruhte etmiş olan ec- nebi firmaya devretmiştir. Firma inşaat bitinceye kadar bu atölyeden istifade edecektir. Köprünün yapıla” cağı yerlerde fazla çamur olduğu anlaşıldığından nekadar derinlikte ayak yapmak lâzımgeldiğini öğren- mek üzere bugünlerde beton kazık- larla tecrübeler yapılacaktır. * Mevsimin gelmiş olması hase- biyle belediye sokakları iyice suli- yabilmek için yeni bir program ha- zırlamaktadır. Bu yıl ana caddele- rım diğer senelerden fazla sulanma- sı, otobüs geçen yerlere de ayni e- hemmiyetin verilmesi kararlaştırıl - mıştır, Kadınlık sergisine çağrıldık Peştede bir kadmlık haftası tertip edilmiştir. 8 Hazirandan 15 Hazira- na kadar sürecek olan bu haftaya ikinci kattan aşağıya düşmüştür. Türk kadınlarınm iştiraki için şeh- Büyükadada Vasilâkinin evinde | Muhtelif yerlerinden yaralanan hiz- | rimizin alâkadar makamlarına mü « hizmetçilik yapan Patikan isminde- metçi hastaneye kaldırılmıştır. racaatta bulunulmuştur. TAN SAĞLIK ÖĞÜTLERİ Tuzsuz yemekler Belki gazetelerde görmüşsünüz- dür: Uç İngiliz hekimi, insan bede ni için tuzun ehemmiyetini yeniden tetkik etmek üzere, bir hafta müd- detle hiç tuzsuz yemek yemeğe kar lo bir hafta içinde, onlar için imkân olduğu kadar lezzetli yemekler lis- tesi hazırlamış. Uç hekim hergün tuzsuz yemek yemekle beraber gün- de İki sant alaturka hamamda iyice terliyerek kanlarındaki tuzu da çi karmağa çalışmışlar. Uç hekimin, bir kere, ağızlarında hiç tat kalmamış, yemekler lezzet - siz geldiği gibi sigaranm bile tadı- ni alamamışlar. Iştahları kelma- mış... Bacakları şiddetli ağrılarla burkulmağı başlamış. Yorgunluk - tan ayakta duramıyacak hale gek mişler. Saatlerce hiçbir iş göremez olmuşlar, Tuzsuz yemek yerken ka- lori ve vitamin bakımından (eksik gıda almamağa tabii, dikkat ettik- leri halde yine bir hafta içinde ağır- lıklarının yüzde otuzunu kaybetmiş- ler... Bu haberi daha önceden başka bir yerde okumuş olan yahut burada öğrenen zayıflık meraklısı bayanlar- dan bazıları belki sevinerek acele za- yıflamağa âlâ bir çare sanırlar. Şiş- manlıktan çabuk kurtulmak için in- san bir hafta tuzsuz yemeğe dayana» maz mı? Ağzında tat kalmasa da, si- İğara içmese de, bu mahzurlar yal niz bir hafta için olunca, ne zararı var? Ayakta duramıyacak kadar yorgunluğa gelince, insan bir hafta yataktan çıkmasa ne olabilir? Şiş - manlık tedavisinin tamam olması| için alaturka hamamda terlemek mutlaka lâzımsa alaturka hamam istanbuldaki eski konaklarm birço- Zunda hâlâ var. İş yalnız zayıflamakla kalsa, ben de zayıflık meraklıst bayanların se- vinçlerine iştirak ederdim. Fakat, üç Ingiliz hekiminin tuzsuzluktan tutuldukları hal Addisan hastalığı denilen kötü bir hastalığı pek ben- zıyor/ Hekimler tuzsuz yemekte de- vam “ttselerd!” belli hastalığın kor- kung glâmeti “olan, derinin"rengini hemen tecrübelerinden vazgeçmişler ve o hastalığa ilâç olarak tuz yeme- ği tavsiye etmişlerdir. O hastalığa karşı tavsiyeleri ayrı bir mesele, tuz yemekle hastalığın geçip geçmiyeceği yeniden tetkika muhtaç bir iştir. Şimdilik bizim işi- mize yarıyacak taraf tuzla hiçbir vakit oynanmıyacağıdır. Tuz bizim sağlık hayatımıza lü zumludur. Onu insan et, balık gibi yemeklerde tabii olarak bulamazsa, öteki yemeklerine katmağa mecbur- dur. Yemeklerimizle beraber ağzi - mıza tat veren şey tuzdur. Yemeklerimizi hazmettiren yine odur. Yemeklerden tuz eksilince mi- dede hazım için lâzım olan asit klo- ridrik hâsıl olamaz. Hattâ sıcak rar vermişler. Bir kimya hocası da, | MEMLEKET MEKTUPLARI ———— Temiz ve m untazam bir kaza merkezi : Karaman Sekiz yumurta beş kuruşa, sütün fiatı mel Lüzumlu lüzumsuz har yerde söy- lenen bir darbımesel vardır: Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu, terler. Karaman” koyünla- rını, trenimiz bu istasiyona ulaşır - ken sapsarı bahar çiçeklerile | sü lenmiş *arlalarda sürü sürü gör- düm, Fakat oyunlarına henüz tesa- düf etmedim. Şehire, iki sıra kavak | ağaçlarınm gizlediği uzun bir yol- dan giriliyor. Daha kapısmm eşi- inde bir tarafta harap olmuş bir tarih yatıyor. Beş on adım ilerle- dikten sonra, düzgün bir cami gözü- | büze ili ir: Aktekke. F-kat, yan 80-. kaklara sapar sapmaz bütün Okıy- metli eserlerin üzerinde leyleklerin yuva kurduğunu görürsünüz. Bere- ket, geçenlerde müze müdürü gel miş, bir ocak halinde duran Kara- man oğullarına ait bi omihrapla imaret kapısmm ve Karaman oğul- ları türbesinin üzerlerine çinkodan birer çardak o koydurmuş. Belki de ilerde bütün bütün kurtulması için tedbirler almış, Şehiri gezdiren arkadaşım anlatı- yordu: — Burası Hatunya Medresesi- dir. Elinin işaret ettiği kapınm delik- lerinden medresenin içini görmeğe çalıştım. Çıkarılan islemeli mermer taşlara acayip bir vaziyet verilmiş, yıkılmak Üzere bulunan bir kenarın altma, kolonlar dikilmişti: — Burayı müze yapacaklarmdan, içerde geçenlerde ufak bir tamirat yaptılar. Demek gördüğüm temizlik bunun eseri imiş. Arkadaşım devam etti: — Bundan birkaç gü evvel bu kapımın eşiğinde bir cinayet oldu, şu önde akan su İçin Bursalı Hacı Meh- medin oğlu, Alinin kafasına kürek indirdi. o Yaralı ağır olduğundan şimdi Konya Hast: (o 'ıde yatıyor. Medresenin önünde akan birkaç karış genişliğindeki su yüzünden ci- nayet, Bu smda İstifade için iki ta-| kendi yerlerine; gitmesini arzu | raf v ime lan AP İRİŞoi himen yeğ ne sebebi bu imiş! Hakikaten, bütün Konyada her- kes susuzluktan müşteki. Hele ba sene kış görmedikleri için hiç kim- senin çenesini bıçak açmıyor, her- kes yağmura duacı, Geçenlerde hükümet namma bir- kaç mühendis gelerek ovada su bul- mak için tetkikat yapmışlar. Neti- cede birkaç yerde su bulunduğu an- laşılmış.. Şiimdi herkes bu işin sonu- nu bekliyor. Karayanm en heğendiğim tarafı, yollarıdır. Bu kazanm her tarafı temiz ve muntazamdır. Yeni bina hemen yok gibi şehirin her tarafı tarihin bıraktığı hatıralarla dolu Kaymakamlık binasmın önünde ya- pılan cümhuriyet parkı pek yakında açılmak üzere hazırlanıyor. Kenar sokaklarda Karamanlı çocuklar u- zun sırıklara binmiş ve ayni ayar bir şarkı tutturmuşlar, (tahtaraval- Wi Yoynuyorlar. Şehir nisbeten ses- memleketlerde yahut mutedil mem- leketlerde hazmın bozulması insanı terlediği vakit kanmdaki tuzu ber sin, kahve merakı burada da fazla... Akşam olduğu vakit civardaki 0- valara dağılmış sürüler çımgırakla - vakitkinden fazla kaybetmesinden | rmı sallıya sallıya şehire dönüyor - ileri gelir. Sporcularm çok yorul- | lar, Kasabanın bütün kalabalığı ya- dukları vakit tuzlu #u içince yor -|rım saat içinde ortadan kayboluyor. gunluklarınm geçtiğini bir gün yine | Garipler için, otele dönmeden baş- bu yazılar arasında yazmıştım. ka yapacak bir şey ya o ğlık hayatı için herkese günde | telde de vakit geçmez ki.. Sıra sira pip beş Vi ten kmde Bam gezdiğim birçok kazalarda, hattâ ba- hastalıklarda tuzsuz yemek te lü - |zt vilâyet merkezlerinde bile ,yolcu zumlu olabilir; fakat onu ancak he-| için temiz yatacak bir odaya kavuş” kim tayin eder, mak en büyük bahtiyarlıktır. Bele- Lokman HEKİM | diye bütçelerini, hiçbir zaman sar- mama | Sılmıyacak bir teşebbüs. her şehirde YENi ENŞRİYAT Perşembe Gazetesi Perşembe'nin 39 uncu sayısı birçok gü- zel, meraklı yarılar ve cazib resimler çikti. Bu dolgun mündericatlı sayda İbra- him Alacttinin Habeşlstanın kara bahtı 5- simli makalesi, Kandemirin müsahip sade ile bir röportajı, Zeki Cemalin Ölen Vi- İ yana isimli yazısı, ini. otellerin, hanların ( bir Iki yatağını temiz bulundurmaları imkân pek âlâ temin edebilir. Dolaştığım yer- lerin ekserisinde, nakli mekân olu- yormuş gibi yataklar taşınıyor, ör- tliler temizleniyor. Demek, bu iş gezgincilerden evvel de yapmak mümkün... Yalnız : ““ediyeler bu masrafsız fasliyeti görmemek için İ dmlar ve lavanta isimli İ yanıp rika Gl Sabah uykusunu bir pazar alış beyaz X kizi im modaları, güzeli il ıd» geçirdim. Yattığım ha- ön ayal kn | önümde upuzun bir pazar kurul resimli fi: ır, zengin sinema ve eski sair birçok yazılar vardır. mi , Meğer bu âdetmiş... Kültür haftası — Bu hafta 15 inci| Hanm ortasında her stbah pazar sayısı çıkan kültür haftasının bu sa-| kurulur ve köylerden gelen satıcılar yısmda şu imzaları görüyoruz: bütün mallarmı burada satıp gider- Ahmet Ağaoğlu; Falih Rıfkı; Pe-| lermiş. Bu alım satım işini bir san- yami Safa; Mahmut Ragıp Kösemi. | daliye üzerinde bir saat kadar doya hal; Mehmet Karahasan; Samet A-| doya seyrettim, Her şey taze. Bu ğaoğlu; Samih Nafiz Tansu; Orhan) pazarm içinde cuzluk kuvvet gös- Arsal; M. Feridun memleket matbu-| *eriyor. T-vukt... heniiz kurtulmus atı ve Avrupa matbuatı hülâsaları. | yedi. sekiz yumurta bes kuruşa, sü: telikle konuşuluyor: Her şey taze ve ucu, Karamand asarı atikadan bir kap tün parası metelikle konuşul Sebzelere gelnice, bizdeki kilo fiyat ları buranın kantarlarile bile ölçüle fakat köyler çok uzak olduğu şehire maraflı geliyormuş. Ka: manm bulguru da pek rreşhurmuş Fakat ber bulgur sevmediğim İçin. bu kısımda fazla durmuyorum herkesin ağzında tekrarlanan kelimeyi mümkün olduğu kadar ki sa keserek başkalarıma geçiyorum. Sait ÇELERİ Adliye Bir küfe kömür bir suclu Şark şimendiferlefi kömür depo sundan bir küfe kömür çalan Ibra him isminde biri, dün Sultanahmet birinci sulh ceza mahkemesinde sorguya çekilmiştir. İbrahim, kömi ri sırtlayıp götürürken önüne çıkat bekçiyi bir yumrukta yere yıkmış v kaçmağa başlamıştır. Biraz sonra bekçinin ihbarı üzerine (o polislet kendisini yakalamışlardır. Hâkim Reşid, suçluya, bekçiyi niçin yer yıktığını sormuş, İbrahim şu cevab vermiştir: “— Açtım... Bir lokma ekmek & Jacak param yoktu. Çaldığım kömü rü satıp karnımı doyuracaktım Bekçi önüme çıkmca gözüm karar dı. Bir kafa vurup yere yıktım... Hâkim Reşit, Tbrahimin 3 ay gün müddetle hapsine karar vermiş tir. * Kasımpaşada, Yakubun kahve sinde, kanlı bir o boğuşma olmuf Mustafa isminde biri, aralarında Ö tedenberi gözimsizlik bulunan Mahi müda; kahvede raslaymca: “. Vay, sen hâlâ burada msm Diyerek bıçakla üstüne yürümüi tür. Mustafanm savurduğu bıçaİ Mahmudu hafifçe yaralamıştır. Bundan hiddete gelen saldırmasmı çekerek Mustafayı © arkasından, kavgayı aralamağa g€ len kahveci Yakubu yaralamışti Mustafanm yaraları çok Mustafa tarafmdan yaralanan mut, yaraları hafif olduğundan taneden çıkmış ve dün, birinci ceza mahkemesince tevkif tir. > * Uygunsuz takımından Alİ minde biri, geceyi birlikte geçirdi! Şabanın elbiselerini çalmaktan #9 Tu olarak mahkemeye sevkedilif tir, Suçlu Ali, suçunu açıkça m ettiğinden mahkeme kendisinin kifine karar vermiştir. gi * Yağcı Nurinin dükkâünmder teneke zeytinyağı aşıran Musta” dün sulh birinci ceza m karariyle tevkif edilmiştir. <a — Şehircilik mütehassi9' bugün bekleniyor gi İstanbulun müstakbel plân ği belediyece davet edilen fransı# hircilik o mitehassıslarından gi bugün veya yarm şehrimize Bg cektir. Prust, derhal belediye 1 masa geçecek ve etütlerine caktır.