28 Ekim 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

28 Ekim 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Biz Ecinni Padişahına Çok, Yazan: Ziya ŞAKIR Davetler Yaptık Ne Yapalım ki Talih Denk Düsmedi, Bu beş kişi, rükliye sürükliye alt kata indirmiş- ler. Köşkün arka kapısı önünde ba- gın kesmişler. Doğruca Sadrazam Mustefa Paşaya götürmüşlerdi. Mus- tafa #aşa: kır sakalında kanlar pıh- tılanmış olan bu kesik başı görür gör“ mez acı acı tebessim etmiş: — Hoş, intikarırm alındı. İmdi, ras kipsiz kaldım. Gayrı, devlet benim- sir. miş; ve sonra da: —'Tez bü talihsiz başı bir mızrağa geçirin. Sabahleyin, Hüseyin Paşa avenesinin çadırları > karşısında gez- dirin Emrini vermişti. Hüseyin Paşanın maiyetindekiler; paşanm gece yarısı gizlice meçhul bir semte gittiğinden şüphelenmişlerdi. Fakat paşanın sadık adamlarından Deli Müslim Mehmet Ağa ile Divan Etendisi Utfak Kara Bakinin: — Paşamız, mührü şerifi teslim al- maği gitmiştir. Yarın, alaya hazır olun. b. Sözleri üzerine sükünet kesbetmiş- ler; geceyi tatir hayaller ve rüyalar- Ja geçirmişlerdi. Sabah olup ta ortalık ağarmağa başladığı zaman, karşı taraftan dı vullar çalınmağa, — Ala, ala; heyyy. Sedaları duyulmağa başlamıştı. Hü- seyin Paşanın adamları bu sesleri duyar duymaz: — Bre, ne yatar dururuz. Paşamız alayla gelir. Diye çadırlardan fırlamışlar; fakat korkunç bir manzara ile karşılaşmış» lardı. Hüseyin Paşanın balmmimu gi- bi sararmış çehresi bir mızrağın ucun- da yükseliyor; gümbür gümbür ça- nan davullar arasında; — Devletine ihanet edenin, ehli İslâmın arasına ken düşürmek istiye- nin, hali budur. Heyyyyi.. Diye bağıran tellâlların sesi, Bul gurlu dağlarında korkunç akisler hu- sule getiriyordu. . Silâhtar Yusuf Paşanın çenesini bıçaklar açmıyordu, Cinci Hocaya rastgeldikçe: — Ah mevlâna!,, Şu işi pek tutma» dık. Zavallı Nasuhzadeyi kurtarama» dık. Başımızdaki şu kâfir Arnavuttan kurtulamadık. o Nasubzadeyi evvelâ boğdurup ondan sonra saadetlü padi- şahtan iznini aldı. Bu adam, eşhedü- billâh, katildir. Diyordu. Fakat Cinci naz davranıyor: — Hakkın var, paşa birader. Biz, Hüseyin Paşa derdimendini halâs için çok uğraştık. Ecinni padişahına gok davetler yaptık. Amma, yıldızı dek düşmedi. Böylece helâki mukar- rerdi. Maldmu ihsanınız, ecinni tay- fası iki kısımdır. Bir kısmı müslim, diğer kınmı kâfirdir. Müslimler tay- fas elinde bulunan beniademin her derdine deva bulunur; Çevrat ve ez- kâr) sayesinde her muradı âsanlıkla bisil olur. Amma ve lâkin kâfir tay. fası elinde bulunan insan oğullarını balâs etmek kimsenin kârı değildir. Işte bu Nasuh oğlu da, kâfir ecinri tayfası elinde idi. Onun için geceleri sabahlara kadar çektiğimiz esma, fay» da vermedi. Hele sabreyle sultanım. Sabrile koruk helva, dut yaprağı at- las olur. Diye cevap veriyordu. Sadrazam Kara Mustafa Paşaya Tince; işi arıttıkça azitmıştı. Nasuh Paşazade Hüseyin Paşa gibi — en gok çekindiği — bir rakipten kurtul. duktan sonra, artık padişaha ve Va- ide Sultana kafa tutmağa başlamız- Hoca, kur. & Padişah, sinirli ve şımarıktı. O Mana kadar hiçbir arrusunun ve ira- Hüseyin Paşayı sü- | desinin, hiçbir kimse tarafından red- dolunmasına alışmamıştı. Sadrazama gönderdiği fermanların hemen hepsi de: — Usulden değildir. Olamaz. Cevabile geri geliyor: Mustafa Pa- şanın bu mağrurane muamelesi, pa- dişahı fena halde sinirlendiriyordu. Vesirin bu muamelelerinden, Vali- de Sultan da şikâyetçi idi. Sadrazam safay kadınlarınm birçok arzulara da ehemmiyet vermemekte idi. Bü- tün bu haller, Mustafa Paşa eleyhin- deki cereyanları kuvvetlendirdikçe kuyvetlendiriyor, saraydan yükselen tehdit sesleri, artık kulaklarında kor- kung akisler husule getiriyordu. Kara Mustafa Paşş haristi. O, ha» rem dairesinden “dışarı çıkmak İste- miyen padişahı büsbütün sındırmak ve hükümetin bütün idare kudretini tamamile ele almak istiyordu. Bu- nun için de arasıra yeniçeri rına; — Yoldaşlar, kelva yapsınlar. Diye çuval çuval mi nlar, belle kelle şekerler gönderiyor; Ocak ağa- larına da gizlice altın dolu keseler yolladığı — mahrem dedikodular ara- sında — kulaktan kulağa geziyordu. — Vezir, yeniçerileri ayaklandıca- cak, sarayı kuşattırıp, (bası güna metalibatta) bulunduracal Bir gün İbrahim bu korkunç söz“ leri işitmiş; aklı, büsbütün başından gitmişti. Derhal Cinci Hocayı çağırt- mış, duyduklarını yanayakıla anlat Li — Bu kâlir Arnavudun bire kasti var. Acep muradına nail eler me? Hele bir yıldızıma bak, Diye bağırmıştı. İşte fırsat, tam bu fırsattı, Cinci Hoca, birdenbire kükremiş: — Bre sultanım! Sen, ne söyler- sin. Onun gibi yüz bin tanesi senin atının tırnağına kurban olsun. Hiç korkma. Ben her gece sarayı hüma- yununu, on kere yüz bin ecinni as- kerile muhafaza ederim. Ne mümkün buraya yaklaşsın. Amma sen ferman buyurmadan evvel, ben hem senin ve hem de vezirin yıldızına baktım, Se- İ nin yıldızın daim yükselir. Amma ve- zirin yıldızı, senden gizli katlettiği Nasuh Paşazade Hüseyin Paşanın yıl | dızı ile tam bir hizaya gelmiştir. Sultan İbrahim, irkilmişti: — Nasuh Zadenin kattini ben fer. man ettim. Cinci Hoca, iki ellerini kaldırarak itiraz etmiş? — Hâşâ, sultanım. Kendine vebal isnat etme. Vezir, Hüseyin Paşayı iptida katletti. Badehu senden ferman istedi. Diyerek: hazırladığı tası tam Gita- sında gediğine koyuvermişti. İbrahim, buna da fena halde sinir- Jenmiş: los imdi. başın ezerim. Demişti. Ben de bu yılanın Ertesi gün Kubbealtmda divan o Jurken, padişah İbrahim! sessizce (Ka fes) e (1) gelmişti. Maksadı, o gece biyer aldığı dersi tatbik maz Mustafa Paşa, Kafesin altındaki sedire kurulmuş, davacıları dinliyor; karşısına (gelenleri, bir gurur ve azametle haşır haşır kyordu. Bir aralık, davacılardan bi- rini fena halde tekdir etmişti. O za- Yaman Kafese vurulan iki el sesi işi- tilmişti. Ve o anda, Mustafa Paşa- nm vücudu, buz kesilmişti, Arkası var (1) Dianı seyretmek için padişâs hin oturduğu yüksekteki cumba. TAN evişMeler , lenme. ei Şantaj Yapan Bir Besleme ye aş Şaz. Nursel imza: sile: “Zengin bir ailenin bir tek evlâdı idim, Dadılar, halayıklar elinde bü; yüdüm. Babam hususi dersler verdi- rerek okuyup yazmama çok dikkat etti, Fakat o ölünce servetimiz mah- voldu ve ben annem yanımızda kü- güktenberi çalışan bir hizmetçi kız- İa kaldık. Yirmi ilgi yaşına geldiğim zaman başımdan bir kaza geçti, © vimizin alt katını kendilerine kiraya verdiğimiz evli bir adamla seviştim. Yanımızdaki besleme kız onunla be nim aramda mektup ve haber getirip götürüyordu. Bu bir buçuk sene ka- dar sürdü. Annem haber aldı, hasta- landı, Adam karısını boşamaya kalk. & ve büyük skandallar olacakken © karısının ben annemin şefkati yü zünden ayrıldık. Birkaç ay sonra bir başkasile nişanlandım've evlendim. Annem öldü. Aradan beş altı sene geçti. Yanımızdaki besleme kız bir gün beni son derece kızdırdığı için onu koğdum. Fakat giderken benden intikam alacağımı, her şeyi kocama anlatacağını söyleyince evvelâ aldır. madım, fakat o gündenberi son de- rece telâş içindeyim. Biliyorum ki bu edepsiz kız söylediğini yapmıya muktedirdir. Kocamla son derece sakin ve rahat bir hayat geçirirken hâyasız kırm tehdidi geceleri uyku- mu kaçırmaya başladı. Ve kocama o nun bana fenalık yapmak için birçok yalanlar ve Mtiralar ouydurücağım söyledim, beni tatmin etti, Hattâ bir gün dairesine gelen hademelere onün ismine mektup bırakan kızm bu besleme olduğunu tahmin ederek mektubu açmadan bana getirdi: “Belki, dedi, bu hınzır kı? yazmış» tır. Aç bakalım, ne diyor? Mektubu aştım okudum ve tahmin ettiğim gi- bi bu kız benim bütün esrarımı ko- cama ifşa siyer. Kiracımızla nasıl ti e rıldığınızı ya- ei tam, Klm ini, Ağlıyor- dum. Kocam hiçbir şüphe göster. meksizin beni teskin etti. Aradan birkaç gün geçince kılıksız bir adam bu besleme kız tarafmdan bana ge- lerek kendisine yardım etmemi, kızın parasız ve sefil kaldığını, yazdığı mektuptan pişman olduğunu, zaten © mektupta her şeyi yazmadığını, fakat yardım etmezsem sefalet yü- zünden her şeyi yapacağını sö; O gün birkaç lira verdim, birkaç gün sonra gene ayni tehdit karşısında ka- larak gene verdim. Bu haftada bir tekerrür ediyor ve artık bir günüm rahat geçmiyor. Ne yapayım? e FAYDALI BUGÜNKÜ PROGRAM İSTANBUL Bayanlar için jimnastik. 18.20: Ha. çil yank 10: Arar arar İk kmda konferans. 19.20; Spor komuşmala. ru 1950: Romen halk musikisi, Estegaço ve arkadaşları, Sigan orkestrası 20.30: Radyo caz ve tango grupları ve Bayan Bedriye Tüzün. 2135: #"So” baberler > boranlur. 21.50: Luhengrin. Opera, Plâk. BÜKREŞ 13-15: Plâk ve seste. duyumlar, 18: Ori 19: Sörler, 19.20: Konserin süreği, 20: Duyumlar, 2118: Virtüoz piyano (pllk). 2045: Sözler Plâk-Börler. 2115; Mei samı (Ksartet ile Çek mii). ime Çi ark AE. er türeği, 2345: Du Duyumlar. lar, yam Kesebir ekin : Beki koro müziği. 18.50: Keknik. 19. aa. e e ei eri Ders. 20: Duyumlar. servis ve ulusal Eminönünde Hösmü yolunda Esat — Unkapanında Hasan İsi — Kamkapıda Belkis — Fatihte Ham di — Şehremininde A. Hamdi — Samat- yada Erofilor — Aksarayda Etem Per- tev — Fenerde Vitali — Karagümrükte Sant Beroğlanda Kanzuk — Pangaltı Güneş — Taksimde Karakin Kürkçi- — Galatada Hidayet — Şişlide Per- ev — Büyükadeda Mehmet — Heybelde Tanaş — Eyüpte Hikmet eczaneleri - Kocanızı başımızdan geçen ve çoktan unutulup giden aşkı birçok teletrüatı ile anlatınız. İtiraf edilen kusurlar yar affedilmiş demektir. Bu "eski ve sizin kocanısı tanımadı- ğınız bir zamana aittir. Safhaları içinde çirkinleri bulunsa bile onları itiraf etmeniz ve nedamet gösterme. niz sizi bugünkü rahatsız vaziyetten kurtarır, Kocası mı, eniştesi mi? Erenköyünden F. Öngay imza. sile: “Bütün yazı, Kalamışta, tarıdığım bir genç kadınla denizde ve kayıkta sevişerek geçirdim. O Erenköyünde oturuyordu. Kendisine yarı yola ka- dar refakat ediyor, ertesi gün sabah erken gene sahilde buluyordum. Ba- na evli olmadığını, serbest bulundu- ğunu, fakat evlenmeğe de hiç niye- ti bulunmadığını söylüyordu. Bir gün beni evine çağırdı. Yazlık gel- dilleri köşkte beni kabul etti, İki ço- cuğu, kız kardeşinin ocuk olam rak tanıttı. Kız kardeşinin İzmirde olduğunu söyledi. Sık sık onu plâj- dan evine kadar götürüyor, bazan öğle yemeğini baş başa yiyorduk. Evlerinde bir hizmetçi, bir ahçı ile çocuklardan başka kimse olmadığı için bu ziyaretler beni pek memnun ediyordu. Bir akşam biraz geç kal- dık. Bahçeden bir'ayak sesi duyuldu ve kadınm telâş: devam ederken içe- riye orta yaşlı kibar bir adam girdi. Beni görünce Vşırdı. Fukat - kadın gülerek: “Hani ingilizce dersi alk mak istediğimi söylemiştim: hocam? diye beni prezanta etti, Sıkıldım, Fa- kat kadının soğukkanlılığından ce- saret alırken o da bana bir ara eniş- ce olduğunu anlatmca daha ziyade erahlandım. gene Kilim gelirin bir a İK Tİ bu kadın evlidir, çocuklar onundur. Bana prezanta ettiği de kocasıdır. Bu vaziyette bir kadınla münasebe- timin devam etmesini istemiyorum. Fakat kurtulamıyorum da. Çönkü ber gün ve her türlü vastaya başvu. rarak beni arıyor. Ne yapayım Eğer sevmiyorsanız, bir erkek için bu vaziyette bir kadından kur- tulmak güç bir şey değildir. Hele a- ranızda pek de ciddi bir aşk görün- müyor. Onun kocası ve çocukları arasında size gösterdiği yer, cüret» kâr bir kadının işidir. Bu cüretkir- lığa ayni derecede kuvvet ve azimle mukabele etmeniz lâzımdır. BILGILER SİNEMALAR TİYATROLAR NAŞİT ERTUĞRUL SADİ başı TURAN Tiyatrosunda ece bant 20.30 da ve Matine 15 e KUDRET HELVASI, Vede 3 perde, Yakında: BAJ Telefon 22127. ŞEHİR TİYATROSUNDA 77 Pazar gündüz saat 10 da çocuklara, 27 Pazar gündüz saat 15 de Yarasa, 27 Pa sar akşamı Saat 20 de Yarasa, Tohum ve Cas poza hafta oynayacak. | TEPEBAŞI BELEDİYE GAl Kaşlı salonu dans, varyete re melis alakart ve tabldot ven fint- Pazar günleri 17,39 da çaylı dei im gün 3, varyete, çay Bonie Vureğ FRANSIZ TIYATROSUNDA SUREYYA ÖPERETİ Bu akşam 20,30 da Mahmut Yesari » Necdet Rüştü Sezai Asaf - Seyfeddin Asaf'ın Gişe gündür ver. Telefon: 41819 Sarayı Monte Kriste Alkazar: 17 No. İs Polis etemobili Ee “Melek: © Türk: Vahşi atlar kralr (Rem; © Sumer; Büyük İhtilâi © Elhamra : Yürüyüş — Sazdet şarkısı 8 Yıldını Roberta © Mili, Her şey seniz için DAVETLER Cumhuriyet Gençler mahfilinden: Çümhuriyet bayramı Mahlilimizde 935 igEir. Bu er parasızdır. Herisen gelebi dir, kapılar saa 71,45 te kapanır. RDENBAR sçlât Her akşam eüzik, kutlamak Gzere 28-29 ve 30 Birinciteşrin pazartesi, sali ve çarşamba akşamları saat 21 de başlamak Üzere üç müsamere düzenlenmi; emmesini SAĞLIK ÖGÜTLERİ e 2 immun | 26 Birinciteşrin Cumartesi Damarlar neden sertleşir? Kırmızı kan damarlarının içindeki tansiyonun artması o merakı bu ka- dar yayılmadan önce, herkesin merak ettiği moda hastalık, damarın sertleş mesi idi, Birçokları da onun frenkçe» deki Arteriyo - kleroz adını becere- mediklerinden ; — Bizim doktor söyledi, bende Artepios - kloros varmı Diye gezdikleri, yürüdükleri yer« lerde, sanki dert yanarlar, fakat daha doğrusu kendilerinin o #amanki mo- daya uyduklarını göstermek -isterler« di, Tansiyon modası çoğaldığındanbe- ri damar sertleşmesi hastalığı halkın ağımda pek işitilmiyor. Fakat hasta- İığın adı âzalmakla beraber, kendisi büsbünün batmış değildir, yine var- dır. Bazıları, zaten, damar sertleşmesi. le tansiyon artmasını bir sasırlar, Vakıâ damar sertleşmesinde çok defa tansiyon da artar. Fakat damarlar sertleştiği halde tansiyon nomal hal- de de kalabilir. Onun için ikisinin arasında bir bağlılık var demek de- ğildir. Damar sertleşmesi yönünden ba- yanlar mutludur. Onlarda erkekler. den daha az görülür. Bu da tansiyon artması gibi yaşın ilerlemesinden 0- lur. Fakat gençlerde de görülebilir. Bir istatistiğe göre erkeklerden 20 ile 40 yaş arasında bulunanların yüzde beşinde; #1 ile 60 yaş arasında bulur nanların yüzde otur dördünde; 61 ile 80 yaş arasında bulunanların da yüzde yetmiş birinde damarların sert» İeşmesi vardır. Demek oluyor ki, bu hastalık oldukça yayılmış olmakla beraber, insanın yaşı ilerledikçe ona tutulmak ihtimali de artar. Erken bay- laması ihtiyarlığın çabuk geldiğini bildirir. Onun için hekimlerden bazı- ları, insanın gerçekten yaşı nüfus tez« keresinde yazılı olan yaşı değil, da» marlarının yaşıdır, derler, Damarların sertleşmesi bir nevi ya» vaş yavaş zehirlenme demektir. Ze- hir yemeklerden, içtiğimiz şeylerden gelebilir: Çok et yemek, yağlı et su- yundan çokça içmek, ispirtolu içkile- Ti çok kullanmak gibi. Onu insanm kendi bedeni de yapabilir: Romatiz- ma, şeker hastalıkları gibi. Mesleğin. den de gelebilir: Kurşunla çalışan iş- ilerde olduğu gibi. Mikroplu hasta» ıklardân gelebilir: Frengi gibi. He kimlerin artrik dedikleri insanlar z€- hirleri daha güçlükle ve daha geç ola» rak bedenlerinden çıkardıkları için onların damarları daha çabuk sertle- şir. Damar sertleşmesinin türlü türlü şekilleri olur: Beyinde olduğu vakit ilkin baş dönmesi, unutkanlık, zihine ağırlık verir, sonra insana bunaklık getirir. Murdarilikte olduğu vakit ba- gakların hareketlerine ağırirk, güçlük getirir. Gözün içinde ise birdenbire İnsanı görmez eder. Kulaklarda sa- gırlık, çınlama, baş dönmesi yapar. Kalpte olursa anjin hastalığı, aortit hastalığı yapar. Bulunduğu yere göre alâmetleri değişir. > Lokman Hekim muhtelif 28-10-935 az EŞ BORSA PARALAR Alış Sa Sterlin 40— 60— Dolar 124— 124,— 20 Pramsır frangı 168.— 165. 20 Liret 168 172 anı 80— 32 x 32— 2 20 İsviçre ir. 815.— s18.— lerin 82— 34— 20 Çek Kuran — se— Avasturya gilin 2.50 23,59 Mark 3 4— Zloti 240 4 P Bam © Ze D Ley Mm AS Leva 2— im 20 Dinar 52— Si Yen “— m İsveç kuronu 3 32— Altın Bağ pa güğme Mec'diye $3— 53,40 232, — ÇEKLER Kapanış aris üzerine 1206 iliz Kirası 617 07245 Liret 9, Belga 27238 2487 Leva Florin 117,16 Çekoslovak kuronu 19204 Avusturya 42130 Pazeta 530,45 Mark 197710 — .n.— eno 45140 Ley 687255 Dinar Ms035 Yen 25 Çarem 10.09 korona ESHAM İş Bankası Mü- Sam ”“. N 3.60 5 ri 3,10 Anadolu 75 60 2450 » 100 40— Şi IS Tramvay 79 » Nektar Ty Terkos 1475 Reji 218 Aslan çimento 3.20 Merkez Bankam 38— Bankası 1 Telefon 5— İttihat Değirmencilik TAŞ. © Şark Değirmenleri os Şark Merkez Eczanesi 4— TAHVILAT pazartesi günü saat 14 te Beyoğlu Balrkpazar Ermeni kilisesinde icra kılınacak, Şişli Emeni mezarlığına götürüle- cektir. Dr. A. KUTİEL ik Bu hafta SARAY sinemasında Senenin en büyük filmi ve ALEXANDRE DUMAS'nın eseri MONIE RK FeoisIO 2 SAFHA - TEKMİLi BiR DEFADA Fransızca sözlü Bir sinema şaheserini görmek fırsatını kaçırmayınız an BEBEKKEN UNUN Dünya güzelliklerinin en yüksek örneği: son yüz yılın en büyük opera muganniyesi > GRACE MOORE'n biricik şaheseri BiR AŞK GECESİ Pek yakında YILDZ sinemasında Cumhuriyet Bayramımız şerefine 30 Teşrinievrel Çarşamba saat 15 den 17 ye kadar Bayan Deniz kızı EFTALYA, KEMANI SADİ ve arkadaşları ve muallim NURİ ve talebeleri KONSERLERİ, CAZ eğlenceler. Istanbul Milli Emlâk Müdürlüğünden: Büyükçarşıda Kayserili oğlu sokağında 3 numaral! dükkân yıllık 78 lira üzerinden bir sene için I'raya verile” cektir, İsteklilerin 8-11-935 cuma günü saat 14 de yüzde yedi buçuk pey akçeleriyle idarede müteşekkil satış ko * misyonuna müracaatları. (F) (6693)

Bu sayıdan diğer sayfalar: