28 Ekim 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

28 Ekim 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 28-10.935 inkar Irmak - Filyos Hattının Yapılışı Dün Bitti Karadeniz Bir Defa Daha Akdenize Bağlanmış Oluyor JÖzl aytarımız bildiriyor) Bugün saat onu kırk h “Ankara, 27 sekiz geçe İrmak — Filyos attının yapılışı bitirilmiştir. Bu suretle Karadeniz Akdenize bir eta daha bağlanmış oluyor. Memleketin kömür yolu olmak iti- rile büyük bir önemi haiz olan bu hattın açılma töreni Cüm- yetiyet bayramından sonra açılacak olan Fevzipâşa - Diyarbekir € Afyon - Karsköse hatlari ile birlikte yapılacaktır. Bayındırlık ahhi akanlığınn gösterdiği çok sıkı alâka ve bazı memur ve imüte- itlerin bu alâka ile mütenasip olârak geceli ve gündüzlü ça- işmaları ile hatların bu tarihte ikmaline muvaffak olunmuştur. diyon hattının ikmalinden halk çok duygulanmış ve mahallin- vE, alk, memur ve müteahhtler büyük tezahürler yaparak se- içlerini izhar etmişlerdir. Hattın ikmalini müjdeleyen bayın- yi rik mühendislerinin tel yazılarına karşı bakanlıktan kendileri- e teşekkür ve takdirler yazılmıştır. MUHABİR MEKTUPLARI — | Balıkesir Yakında Bol Ve - Temiz Suya Kavuşuyor Yeni Hükümet Konağının Temeli Bayramda Atılacak Balıkesirde Devlet Demiryollarıyla İzmir Kasaba hattının birleştiği ; yeri gösterir yan tin, (Özel aytarımız bildiri- bayindSon zamanlarda Balıkesirde diz, “birlek işlerinin önemle ilerletil. i göze Şarpmaktadır. ok hkesirlilere gezecek ve eğlene- Yöregr (emin etmek maksadile şehir rılaç ndeki Ilyaslsr Mezarlığı kaldı ak Yerine modern bir park yapıl» . 600 dönlümlük bir alan için- ayan Parkın teşkilâtı çok geniş kald, ein ve gösteri itibarile fev- kai ndiki halde parkın yollari, par- Tenkli” duvarları tamamlanmıştır ve vi 30 fiskiyeli, zarif kameriyeleri ha- Pilmaz, 0 metre eb'adında havuz ya İn Sana başlanmıştır. ay buldan ve İzmirden getirilen yağı Hida, çim ekimi tamamlar ie size kasım inşaatı da önü eki yılda başlanacak ve yüzme tenis yeri, patinaj yeri ile ço- bahçeleri ve daha birçok eğlence Modern bir şekilde yapılacak- hâş « Suk ii yü nhüriyet Bayramma kadar bü. dan çi itme tamamlanmış olacağın. yramda açılıma töreni yapılan t Şar kanalizasyonu ee Rakidenberi özi Huk Ve itiki sapla rını esenlikçe rahatsız eden lan Gaf Deresi şeri dışarısında 0- Metre Deresine kadar olan 1.258 İşine” çpesefe dahilinde kanalizasyon aktine Ee iflmiş ve bu fena derenin Az yi kanalirasyona verilmiştir. bitirilec eyi sonra bu iş tamamen kur, pürbey uranındaki yeni yapılan ne sölârın gösterişi itibarile kendisi» Yeni uram namı verdirecek kas ka, Güzel olan bu yerde yeniden lâ- Hsyon, gur kanalları ana kanali mede o) Pağlanma işçiliği de eksilt- İnme E bir iki güne kadar üster- İsteklisine yapılacaktır. Cumuriyet alanı üştasiyon yanındaki ii ber ta Genişlettirilmiş ve asfalt tes- ine başlanmıştır. Cümhuriyet kadar bu iş te başarılmış Bu alanın en güzel bir ye Önderimiz Atatürkün süsliyecektir, wElikesinle ötedenberi süren bir biz Tdi vardır. Çok önemli olan bu dci karşılamak (için bütün su larında drenaj yaptırılmış, bir © iktır, Tind, a aa Su işleri umümi manzara çok yerlerde künk borular değiştiril. miş ve pik borular döşenmiştir. Mevcut sular yetişmediği için yes ni su membaları aranmaktadır. Şehire 9 kilometre mesafede olan Gökköyde mebzul su bulunmuş © ve esas memba: bulunmak için mahaj- Wine küli miktarda amele gönderik miştir. Büyük Şadırvan suyunun yo- lu drenaj yerleri yıllardanberi bakım- sız kalmış olduğundan göçerek, sular kaybolmuştur, Fakat bugün bu eski gömmüş yerlerin hepsi meydâha çıka- rılmıştır. Bulunan bu yolun bir kilo- metre kadar yerine pik boru döşen- miş ve bozuk olan yerleri sağlam künklerle değiştirilerek islah: ciheti- ne gidilmiştir. Gökköyün garbında Dere Çiftlik bölgesinde ve şehire 22 kilometre mesafede bulunan büyük bir suyun da ayrı borular içerisinde Balıkesire getirilmesi teşebbüsünde bulunulu- ir. Umurbey uramında Karakavas ku- yusu yeri bedeli karşılığında satın- alınarak içindeki kuyunan mebzul suyundan istifade edilmesi temin edilmiştir. Buraya yeniden konulan santrifüj tertibatı ile saatte 25 - 30 ton su İstihsal edilmekte ve yeniden yeni parka ve ayrıca şadırvanı düşe- nen ayrı su yollarile bol su verilmek- tedir. * Yeni hükümet konağı inşası Eskimiş olan hükümet konağının yerine Giindoğan parkı karşısında yeni bir bina yapılacaktır. Yeni ko- nak 80.000 küsur liraya ihale edil- |, miştir. Temel atma töreni Cümhuri- yet Bayramında yapılacaktır. Hükümet konağı Balıkesirin en $€ refli yerinde yapılması, şehrin daha imdiden şarkıcenubiye doğru ilerle- ş mesine büyük faydası olmuş ve U- murbey uramında hummalı yapı işle- ri başlıyarak asri bir uram meydana getirilmiştir. Diğer taraftan herkesin gelişini ve geçişini güçleştiren hükü- met caddesinin lâyık olduğu bir şek- le çevrilmesi için uray tarafmdan is- timlâke başlanacaktır. Bu cadde 16 metre genişletilecektir. Yeni haller inşası se asri mezarlık Azeryan rayrikasi namile anılan fabrika yeri urayda istimlâk edilmiş- tir. Bu yere mükemmel ve son mo delde bir hal yaptırılacaktır. ve bu suretle pazarcıların hepsinin bir araya Bartın civarında Kömür damarı Bulundu Ankara, 27 (Özel aytarımız bildiriyor) — Ekonomi Bakan- lığı fen müşaviri profesör Kro- nik'in Başkanlığı altındaki bir fen heyeti, Bartın civarında Durmuk köyündeki demir ve kö- mür madenleri üzerinde incele- melerde bulunduktan sonra An- karaya dönmüştür. Profesör Kronik, heyetin in. celemeleri hakkında şunları söylemişti, “.- Heyetimizin yaptığı in - celemeler, altı yedi ay sonra iş- lemeğe başlıyacak olan Kara- bük demir fabrikasının ihtiya - cını karşılıyacak kömür damar- larını bulmak içindir. Buda. marların fabrikaya yakın ve sa- hile uzak olması lâzım geldiğin- den araştırmalar ona göre ya- pılmıştır, Aldığımız neticenin iyi olduğunu, fabrikanın ihtiya. cını karşılıyacak kömür dama - rını bulduğumuzu söyliyebili. rim.,, Heyet, bu tetkikler etrafında hazırladığı raporu Ekonomi Ba- kanlığma vermiştir. ÖÖğrendi- ğimize göre, önümüzdeki — ba- hardan itibaren bütün memle- kette genel maden aramaları yapılacaktır. Kamutay Başkanlık divanı Ankara, 27 (Özel aytarımız- dan)— Halk Partisi Kamutay gru- pu 31 Birinciteşrin perşembe günü yapacağı toplantıda Kamutay Baş- kanlık divanı için namzetlerini ve grup Asbaşkanlarını seçecektir. İstanbul, İzmir liman idareleri Ankara, 27 (Özel aytarmız- dan) — Bugün Finans ığına bağlı bulunan İstanbul ve İzmir liman idarelerinin Ekonomi Bakan- lığına bağlanması karar altına a - lımmış ve bu hususta bir kanun projesi hazırlanmıştır. projeyi gelecek ay, Kamutaya ve » recektir, İstanbul liman idaresinin direk - törü Rauf Manyas şehrimizdeki temaslarmı tamamlıyarak İstanbu- stmiştir. İstanbul ritm rı İdaresinin de liman hanma nakli ve yalnız gümrüklerle alâkasr bu- lunan servislerin cü yerlerin. de kalmaları mukarrerdir. İstanbul rıhtımlarının a sı hakkındaki projenin bir an evvel tatbika geçilmesi için yakında ha- zırlıklara başlanacaktır. Münhal saylavlıklar için kısmi seçim Ankara, 27 (Özel aytarımız- bildiriyor) — Münhal bulunan say- lavlıklar için gelecek pazar. kısmi seçim yapılacaktır. Cümhu riyet Halk partisi si hafta eda ilân dece Bu namzetler arasında bir yanın bulunması kuvvetle muhtemeldir. —— ———— toplanması temin edilecektir... Şarın mübrem ihtiyaçlarından biri olan sebze ve kasaplar halidir. Bu ihtiyacı da karşılıyacak bal yapıla caktır. Yeri istimlâk edilmiş olup mo- dern bir şekilde yapılacaktır. Terken bölgesinde 160 dö- nümlük arazi istimlâk edilmiş, alan dahilinde modern bir mezarlık vücü- da getirilmiştir. Şehire 2,5 » 3 kilo- metre kadar olan mezarlıkta yeniden işyar evi, ayrıca bekçi evi yaptırıl- muş ve etraf: çepeçevre duvarla ör- tülmüştür, İçerisi çamlıklarla süsle- nen mezarlık asrın icap ettirdiği bir şekilde plân dahilinde yapılmıştır. Şarda. soysal, sosyal hareketleri canlandırmak ve şarlılara samimi ve güzel bir istirahat yurdu olmak üzere şar kulübü ir, Bu kltibün şarin a; rma yaptı e büyük hizme besici Silindi al ranla anılmaktadır. Bu kura; taralından evkaf idaresinden edilmiştir, dmemymiseiğ Pamuk balyaları ıslatarak satanlar ei Mİ emilim bildiriyor) azı kimsele amuk balyalarını mekik kle ölme i öleliri tesbit edilmiştir. İddiaya göre bu balyalar fabrikalarda mengeneciler tarafından mlatılmıştır. Borsa idaresi > Türkefis bu işle meşgul olmakta- ia ; TAN RAFLAR İ her çeşit izmirin İzmirin ilerisi ne olacağı mevzuu nu konuşmazdan evvel, onu bugünkü sönük duruma sokan sebepleri incele- meğe çalıştık (1). Şimdi bahsimize gelebiliriz. Şehirler, ekonomik ve sosyal mü- nasebetlerin doğurduğu bir şeydir. Insanların topluluk ihtiyaçları ile.mü- badele işinin geniş mikyasta muay- yen merkezlerde toplanması zarure- ti, şehirleri yaratmıştır. Şu halde şe- hirler, her şeyden önce mübadele ha- reketile beslenirler. Bunlar adeta akıntı yapmış suların toplandığı ve tekrar dağıldığı göllere, su bentleri- ne benzer. Nasıl taşkın akan sular bu göller veya bentlerde dinlenir, duru- İur ve tasfiye olunursa, şehirleri bes- liyen eşya akınları da orada birçok ameliyelere uğrıyarak şekillerini de- Biştirir, Ve birçok yerlere sevkolu- nur. Bunun dışında kalân diğer gelir- lerle beraber bu eşya hareketleri şe- hirleri besler, Bir şehiri etüt etmek için onun nerelerden ve ge şekillerde gelir topladığını ve bunları nerelere ve nasıl yolladığını ve kendisine bu hareketlerden ne kaldığını anlamak değru olur. Biz bu yazımızda şehirleri besliyen bu hareketlerin ince bir tahlilini ya- pacak değiliz. Gündelik gazete sütü- nunda bir mevzuu etüt etmenin me- totlarıma uyarak, bahsimizi aydımla- tacak kadar bu noktada duracak ve genel çizgilere dokunacağız. İzmirin geliri nedir ve bu gelir dün ne idi ve yarın ne olabilir? İzmir öyle bir mıntakanın şebridir ki, orada tabiat çeşitli ve kıymetli mahsulleri hep bir arada vermiş bunları hep bir arada kendi lamak imkânını, tabiat coğrafik du- rum dolayısile İzmire babşetmiştir. Dünyada Izmir bölgesinin elinde ol- duğu kadar tabiat müsaadelerine ma- lik olan yerler çok değildir. Bu mn- takada öyle bir hususiyet vardır ki, zengin ve feyizli olan bu toprakta, gok uygun bir iklimin yardımile ye- tişen her mahsul dünyanın diğer min- takalarındaki ayni cins mahsuller ya- nında daima Üstün kalır. Dünyanın en iyi üzüml, en iyi inciri, en iyi tü- tünü Izmir mıntakasında yetişir. Yine bu mntakanın mahsüllerinden bir kısmı yalnız dünyanm en iyi cinsini değil, fakat biricik istihsalini teşkil eder, Meyankökü ve palamut, İzmir mıntakası dediğimiz bu güzel tabiat parçasına mahsus gibidir. Hububat - tan tutunuz da zeytinine, pamuğuna, meyvesine, turfanda sebzesine kadar tihsale uygun olan ve bun- lardan mühim bir kısmı için mefaset itibarile en iyisini yetiştirmeye müsa- it olan bu topraklarda, bunlardan faz- la olarak, hiç te az görülmiyecek yer- alt servetleri de vardır. Zımpara, kü- kürt, krom ve diğer madenler bu sa- hada insanların eskidenberi tanıdıkla. rı ve İsticar ettikleri yeraltı servetleri, mıntakanın toprak ve iklimce üstün- Yüğüne fazla bir zenginlik daha ekler. Şimdi tabiat müsaadelerine böyle ç0ş kunca malik olan bir mıntakada coğ- rafik müsaadenin verdiği harikulâde müstesna mevkide kurulmuş bir şeh- rin nasıl beslendiğini söylemek ve ya rın nasıl besleneceğini kestirmek hiç te güç birşey olmasa gerektir. İzmir şimdiye kadar bütün bu yüksek mü- saadetlerinden mehmaemken istifade ederek yaşamış ve evvelki yazılarımız da da söylediğimiz gibi bir yarı sö mürgenin İstismar şartları neticesi © larak, bu servetlerden pek azı kendi içinde kalarak çoğu dışarı akmış git- | miştir. Bugün, düne nazaran, servet- lerinden daha çok İstifade etmek İm- a iken, dünyanın ve Tür- kiyenin geçirdiği inkılâplar dolayısile bir durgunluk ve buhran devresi için” de bunalan İzmirin yarını bol bir re- faha kavuşması: da gene ancak bu bü- yük müsaade sayesinde olacaktır. emir muntakasının tabiatçe bu zen- ginliğinden ne dereceye kadar istifade ediyoruz? Dünkü vaziyet hepimizce bellidir. Toprak iptidai denecek şekilde dahi işlenecek mabsullinü vermiş, ve bu mahsul bir ticaret ve ispel hal kasına tutularak İzmire kadar âk- muş ve buradan o mahsulü yetiştiren- lerce dahi karanlık olan kanallarla dış piyasalara ihraç edilmiştir. Bir yası sömürge Avrupa kapitalizminin hare- kete getirdiği istihsal ve ticaret faali- yetinin şekli de esasen bundan ibaret — Se Sermayesi, İzmir mıntala- istilâ etmiş, onun başlıbışına tet- 2 AE peker Jâyik çe mii €milmiş, ve 'k topra! sahiplerinin ve mahsulü yetiytrenle- rin ve gerek onları işleyerek hazırla- yanların haklarından sömürgeye mil yonların çoğu memleket dışında top- lanmıştır. Şimdiki durum ile dünkü ki büzük vaziyet arasında fark vardır. Fakat mıntakanın işleti- |: me ve istismar usulleri eskisinin ayni değil midir? “Ticaret sermayedarları arasına bir mikdar Türk müteşebbisi- nin katılması hâdisenin büyük çizgüe- rini ne kadar değiştirebilir? Gerek is- tihsalde, gerek mübadele ve kredi fa- aliyetlerinde ayni eski usul, ayni zin- cirleme devam edip gitmektedir. Bu arada bilâkis eskiye nazaran İzmir bakımından aleyhte olan iki şart hü- küm sürmektedir: Biri dünyanın ar- SOSYAL KONUŞMA istikbali Istanbul bahsinin devamı uzaklaşması, ikincisi de muntakaya hâs mahsulleri aynini veya ona yaki- nini bol şekilde yetiştirmeye başlamış memleketlerin rekabeti,Bu iki mühim şi sul fiyatlarını çok düşür- sa dış piyasalarda mah izin gördüğü rekabet, ne u- mum? harbin, ne de onu takip eden buhran devresinin doğurduğu bir hâ- dise değildir. Bu işin umumi harpten evvel başlanmış ve bizim kendi ipti- dai istihsal sistemimizi, bozuk ve is- İ tismarcı ticaret ve kredi teşkilâtimı- İ zı değiştirmeye lüzum görmeden ge- girdiğimiz uzun senelerde kendi evri- mini yapmıştır. Malümdur ki eskiden İzmirin üzü- mü, inciri ve tütünü diğer mabsulle- rinden fazla olarak cihan piyasaların- da müstesna bir yer tutmuştu. Neto kim bir vakitler bizim tiftik mahsu- Tümüz de ayni şekilde yalnız bize mah sus bir iştihsal branşi idi. Fakat mal- larımızın gerek istihsalinde ve gerek hazırlanarak sevkinde senelerce bir a- dım daha İleri gitmeyen ve görenek- lerle iptidai sistemimizi bozmayan du rumumuz devâm ettiği müddetçe bu mahsulleri bizim iklimlerimize benze yen yerlerde yetiştirmek faaliyetleri almış, yürümüştür: Güney Afrikada tiftiklerimiz aynen taklit olunmuş, İ Avusturya ve batı Amerikada üzüm ve incirlerimize rekabet edecek cins- Jer yetiştirilmiştir. Hattâ son zaman- lafda Amerikanın Virjini mıntakasın» da İzmir tütününün yetiştirilmesi teç rübelerinin muvaffakıyetle neticelen- diğini işitiyoruz. Onlar bizim kendi topraklarımıza hâs olan istihsali ya- parlarken, istihsal sistemlerini ve tek niklerini en ileri hadde eriştirmek im kânlarma maliktiler. Ticaret teşkilât. ları, müstahsili yalnız emmekten iba- ret olan bir yarı sömürge sistemi ol- madığı için onu ağır kredi şartiarile esir edip elindeki malı ucuzca almak suretile müstahsili yeni bir alanla ile- ri istihsal tekniğine ulaşmaktan mah- rum etmiyordu. O memleketler büyük mikyasta istihsali ucuza mal etmek yolunu bildikleri için bizim bu spesi- fik mahsuilerimiz, nefaset bakımından üstünlüğü muhafaza etmesine Tağ- men, geriledi, ve piyasalardaki yerle- rini kaybetmeye başladı. Mahsulleri- mizin şimdiye kadar görülmemiş de- recede ucuz fiyatlarla satılması, işte böyle uzun sürmlş metodik ve üstün bir faaliyetin sonucu olmuştur. Bu durum karşısında biz, arsıulu- sal piyasada düşkün fiyatlarla yaptı- ğimiz satışlarla gerek mıntakaya ve gerek onun dele merkezi olan Iz mire fazla bir-kâr-bırakamayız. Bu muameleler, ne kıymet, ne de hacim bakimindan Izmir gibi büyük bir şeh- ri beslemeye artık kâfi gelemez. Bu noktada köyün ve müstahsilin zararı, şehirden ve şehirliden daha fazladır. Çünkü onun istihsal masrafları, faiz, nakliye, vergi ve saire şeklinde öde- diği mikdarlar, malm düşük olmasına rağmen hemen hemen sabit kalmıştır. Müstahsil neticede bu işten kâr et- mek şöyle dursun, borçlu ve zararlı çıkmea o da istihsali çoğaltmak ve bu yolla zararını mak ve bu- nun için de ileri bir istihsal tekniğine başvurmak imkânına malik olamaz. İzmir mıntakasından çikan bu kıy- metli mab&ullerdeki büyük fiyat dü- şüklüğü, dünya ticaret rejimindeki de gişikliğe ve başka o memleketlerdeki kuvvetli rakiplerimizin çalışmalarına bakılırsa, geçici bir hâdise gibi mü- talea edilemez. Belki bu son senelerin fiyatları bir mikdar daha yükselebi - İ Mir, fakat hiç bir zaman eski vasiyetin | yeniden döneceğini umamayız. Bun - İ dan dolay: biz de yeni şartlara ken- İ dimizi uydurmak ve kıymet bakımın- dan kaybettiğimizi mikdar ve nefaset bakımından kazanmak mecburiyetin- deyiz. Bunun başlıca yolu ise bir ta- raftan mıntakanın en son İstihsal gü- cüne kadar ondan istifade için yüksek istihsal tekniği tatbikma ve yarı sö- mürge ticaret sisteminin tasfiyesine doğru programlı çalışmaya imkân bul mak, ve bunun için de devleti ve müs tahsilleri bu işlere teşkilât: bit halde sokmaya muvaffak olmaktır. İşte bir İzmir şehrini tetkik etmek mevzuu, onu besleyen mıntakanın tet kikine, o da devletçi bir program ve müdahalenin gerekliğine insanı götü- rüyor ki, bu netice şehir işlerinin dev letçi bir rejimde hiç bir zaman mevzii ve hattâ mıntakavi bir iş olamıyacağı hakkındaki iddizmiz: teyit etmekten başka birşey değildir. A. Hamdi BAŞAR (1) TAN 6 Birinciteşrin İzmir, İstanbul, saf AN. 9 Birinciteşrin Devletçilikte se ler, | ÇERKES ETEM | KiMDİR? Günün bu en canlı suslinin ce- | vabinı eksiksiz bir tercümei hal seklinde, yalnız, bugün çıkan | “HAFTA, gazetesinde | | bulacaksınız! ». —3 Wi Armut çiçek açmış Bana kalp para sürdükleri za» man içerlerim ve aptallığımın vesi- kası olan mangırı hiç durmadan fırlatır atarım; sinirime odökunur. Lâkin düşünecek olursak bu, o ka- dar büyük bir zarar vermez. On ku ruşluk bir kalp paranın zararı da okadardır. Geçmez bir liranın za- zarı gerçeğinin değerinden ileri gi- demez. Halbuki insanım en büyük zararı hayatta kalp dost edinmesindedir. Çünki dost yönünden umudu kırı » lır. Ben de bu son günlerde bir kalp dost keşfettim. Dost sandığım, elin- den tuttuğum ve başkalarının hır- palamalarına kudretim yettiği ka- dar engel olduğum hattâ bu yüz - den bana dostlukları faydalı ola - cak birtakım kimseleri de kırdığım ve artık vefasından tamamen emin olduğum birini acı acı gö im kiş - neden bilinmez - beni arkamdan vurmıya çalışıyordu. İnanmadım, yanlış gördüm sandım. Fekat - kör kör parmağım gözüne - besbelli ba- nâ düşmanlık ediyordu. Başka dostlarımın çok daha ev » vel farkına vardıkları bu kalp dos- tun nihayet ayıbını yüzledim. Pek kuvvetli inkâr di. Dün bu size hülâsasını yazdı - ğım kalp dost bahsini gözün ala - bildiği kadar ovayı, dereyi, tepe » yi ve denizi gören penceremin ö de anama anlatırken önüm İada yeni çiçek açmış bir ağacı göstererek dedi ki: — Bak şu armut ağacına! Çiçek açmış!, Anlıyamadım. Anam devam et - t — O da senin gibi, yabut sen de bu armut gibi aldanmışsm. Güler yüzlü birkaç bahar gününü gören bu zavallı ağacın bu çiçekleri ye - miş vermiyeceğini bilirsin! Dört gün sonra havalar bozup kış bastı- rınca bunlar yanacaktır. Güler yü- ze, sıcak yüze tabiat aldandıktan sonra sen aldanmışsın ayıp mıdır? Dedi. Biraz teselli buldum. Buldum am ma ne de olsa bir armut ağacı gi - İ bi aldanmak pek te kibar bir şey değildi. - B. FELEK Dil Anketi “Ulus,, refikimiz, dil hakkında üçüncü bir anket” daha açmıştır. Bilginlerimiz ve dil işleri ile uğra- şanlarımız bu ankete — verecekleri ları, bundan öncekileri gibi, doğrudan doğruya gazetemiz yazı işleri direktörlüğüne veya “Ulus, gazetesi yazı işleri direktörlüğüne gönderebilirler. Üçüncü anketin sualleri şunlar» dır: 1 — Ağız 2 — Bağız 3 — Gırtlak 4—Dil 5 —Diş 6 — Dudak 7 — Alın 8— Göz 9 — Burun 10 — Kulak 1) Yukardaki kelimelerin ilk ve asıl kökleri nelerdir? 11) Bu kelimeler nasıl teşekkül etmişlerdir? Mİ) Bu kelimeleri teşkil için köke ilâve olunan ekler neler- dir ve eklerin herbirinin mana ve farkları bakımından rolleri ne ol- muştur? A IV) Bu araştırma neticesinde: A — Türk dili kökleri ve, B — Türk dili ekleri, ve, C — Türk sözlerinin teşekkülü hakkında bir kaide (o çıkarmak mümkün müdür?, Yeni vapurlar için projeler Denizyollarının yaptıracağı yeni vapurlar için hazırlanmış olan proje- lerin tetkiki Bakanlıkça bitirilmek ö- zeredir. Projeler Bakatılığın tasdikın- dan sonra dağıtılarak fabrikalara gön derilecektir. Fabrikalar bu projelere göre yapacakları tekliflerden sonra ne büyüklükte ve ne kadar vapur yap tırılaçağı kararlaşacakvır. Yeni vapur ların süratli ve İstirabate ociverişli olmasına bilhassa dikkat edilmekte « dir. Bunlardan Mudanya ile Bandır- ma arasında işleyecek vapurlar 20 mil sür'atinde olacak ve Istanbul ile bu iki iskele arasndaki seyahat za » manları 3-4 saat arasına indirilecek- tir. Bunlardan Akay yaptıracağı vapurlar bugünkü Heybeli ve Kala- mış vapurları sisteminde olacak, yak nız yenilerin göverte kısmında ayrı hususi mevkiler bulunacaktır. İkramiyeli sigar: İnhisar idaresi tarafından hazırla- man ikramiyeli Yenice sigaraları bu- günden itibaren piyasaya acak tır. Idare bu sigaraların çok rağbet göreceğini tahınin ederek bir müddet tenberi bu cinsteki sigaralardan fazla imal etmeğe başlamıştır.Bu, fazla rağ bet gördüğü wekdimde diğer cins si garaların da ikramiyeli yapılması dü» şünülecektir. e

Bu sayıdan diğer sayfalar: