Sayım günü, sokaklardan birkaç intiba Şehir, fikirleri içeti kaçmış, Sy eden bir insan şuuru kâ- dar tenha, Bu hayret, kaptı önlerinde, rü yalı ve dalgın bakışlarla etrafı seyreden kedilerin iri gözlerine, bütün yollara, evlere ve bütün cansız şeylere sinmiş. Sessizliğin banyosu içinde, ha fızalarını kaybederek aptallaşan sokaklar, ne beklediklerini bil- meden bekliyorlar. İnsansız ka- İınca hepsi ayaz yiyen birer saç siz baş gibi çıplak ve soğuk. Şehirde gezen bir tek mef- hum var: Disiplin, Emniygt kuvvetinden, sayım memurundan ve gazeteciden başka şehirde gezen bir tek can lı şey daha var: Güvercin. Dü- nün ölüm tehlikesile dolu cad- delerinde, bugün, bulutlar ara- sında imiş gibi rahat ve kendin den emin yürüyor. Yollarda yan yana görülen iki dost: Güvercin ve süngülü asker, Bütün şehri badana eden ses- sizlik, her şeye $inen ince serin liğile boşlukları dondurmuş. In sanı bir facia vehmile ürperti yor. Hâ şimdi bir çığlık kopa- cak, bir silâh patlıyacak, bir yan gın, bir zelzele... Ve bir mabedi de andıran yol larm göze görünmiyen kubbe- sinde en küçük sesler akis yapı yor, kaldırımların barutlaşan tozları, ayak altında incecik patlayışlarla boşluğu çınlatı - yor. Evlerin içi, uyuyan bir insan ruhunun şuursuz tarafı gibi, rü- ya gören pencerelere gizli ışık- Jar, fısıltılar, çizgisiz hareket- ler, tıkanık sesler halinde vuru- yor, Top atıldı. Düdükler haykırı yor. Şehir uyandı. Sayım orucu bitince harekete ve gürültüye acıkan insanlar, el çırparak ve çığlıklar kopararak hayatın if- tarına koşuyorlar. — Peyami SAFA ———— —--—-— DENIZ YOLLARININ YENİ GEMİLERİ Denizyollar ile Akay idaresinin ye- niden yaptıracakları vapurlara alt prö jeler Ekonomi Bakanlığı tarafından son defa tetkik edilmektedir. Bu prö- jeleti hazırlayan heyette Bakanlığın mütehassrsları da hazır bulunduğu için tetkiklerin kısa süreceği ve birkaç gün içinde Bakanlık tarafından tasdik edileceği umulmaktadır. Tamamen ye ni olarak yaptırılacak olan bu vapur» larda tam bir istirahate kilât bulunduğu gibi her türlü soğuk ve sıcak hava cereyanlarma mahsus teçhizat ta yapılacaktır. Vapurlar için hazırlanan projeler Bakanlığın tasdi- kından sonra çoğaltılarak fabrikalara gönderilecektir. No. 65 Cumbadan Rumbaya Server BEDİ Haydi, dedi jişin yok mu — işim nin kadın? Aptal aptal ne bakiye sun? Bu sönra ders mi ala. caksm? kendine söyleniyor işte... Bizim Tahsinin aklı. Önüne gelen aşyayı, önüne gelen adamı buraya gönderiyor. | kozacılığı ihya edilecek Trakyadaki Kalkınma için önemli tedbirler Aldığımız majümata göre, Trakya- Ain ekonomik kalkınması etrafında yeni ve çok önemli kararlar verilmek üzeredir. Bu çalışma, göçmen iskân dolayısi.e bilhassa önemli bir durum kâzanmıştır. Trakya genel enspekter- liği teşkilât. Trakyanın tecimsel kişafları üzerinde geniş mikyasta in- | alnan sonuçlar | celemeler yaptırmış, ilgili makamlara bildirilmiştir. Öğren diğimize göre, sinde tecimsel faaliyetin artmasını ve ürünlerin kıymetlenmesini temin ede- cek yeni tedbirler alınacaktır. Ilk plânda olarak, Trakya peynirciliği ve ir. Memleke- timizin en mefis peynirlerini çıkaran bu bölgede mandıractirğın inkişaiın: temin etmek üzere müstahsile ciddi yarimlar yapılması kararlaşmıştır. Trakya peynirciliğinin rslaht mesele- sinde, Ekonomi Bakanlığı tarafından bundan bir müddet önce hazırlanan projeler gözönünde tutulacaktır. Trakya kozacılığının ıslahı imkân- darı ince enirken, vesait eksikliği dik kati çelmiştir. Bunun için, kozaetlığı ! ilgilendiren muhtelif; tesisatın, müs - | tahsile ağırlık vermiyecek yollardan temin edilmesi münasip görülmüş ür. Trakya genel enspekterliği, bu Üzerinde gerek ekonomi, gerek tarım bakanlıklarile temas'ara girişmiştir. Alınacak tedbirler, bu iki bakanlık arasında paylaşılacaktır. Göçmenlerin bir an evvel toprak sahibi olarak müs tahsil vaziyetine girmeleri, ekonomik kalkınma hareketinin en önemli kısmı sâyılma'iadır. Diğer taraftan, Tür - kofiş Istanbul şubesi Şe bu işle alâ- kadar olmağa başlamıştır. Onümüz - deki ay içerisinde Trakya bölgesine bir heyet gönderilecek, incelemeler yapılacaktır. Tifo çoğaldı mı? Bugünlerde Istanbulda dikkati ca- lip şekide çoğaldığı söylenen to vak'aları hakkında Is'anbul Sıhhat di rektörlüğü de lâzımgelen tedbirleri almıştır. Direktör Ali Riza Baysun, İ dün kendisile görüşen bir muharriri mize bu hususta demiştir ki: — “Şehirde tifo vakaları tamamen denecek kadar azalmıştır. Fakat, hal kın tedbirli bulunması, her zaman İ- çin fayda'r ve lâzımdır. Belediye ve hükümet tabipliklerinde aşı istasyon- ları kurulmuştur. Buralara müracaat edenlere parasız aşı yapılacaktır. Ot- tada endişe edecek hiçbir şey yok- tur, ALAYKOŞKUNDE TEMSİLLER Eminönü Halkevinin Alayköşkün- deki temsil şubesi her gece temsil ve meğe başlamıştır. Bundan başka yen teşkil edilen 60 kişilik koro beyeğ d de konserlerine başlamak üzeredir. Bu vaziyet, Clmuriyet bayramında Hal- kevi merkezinde yapılacak merasim - de gösterilecektir. Alav köşlründe, ayrıca 12 kişilik bir bale heyetide teşkil edilmiştir. REJI HEYETİ BUGUN GELİYOR Avusturya Maliye Müsteşarı ve Re- ji Genel Direk'örü Dr, Karl Dovrek'- in başkanlığındaki bir reji heyeti bu- gün I şehrimize gelecektir. Bu heyet, burada İnhisarlar Genel Direktörlüğü ile temas'arda buluna» cak, memleketimizden tütün almak üzere görüşmeler yapacaktır. Ben de rakım, Sonra defolup gitti, dışarı çıktım. Fakat o düttürüleylâ bile senin Tahsin Bey telefonda sesini yük: seli” Si bütün Trakya bö ge-| bu konu ! TAN ŞEHİRDE OLUP BİTENLER çö — < — SİNG "Dersimiz? — EKMEK DERDİ İ Şehrin otoriteleri bize: — Telâşa lüzum yok! diye öğüt ! İ veredürsunlar, evvelki gün fırın- | ların önü eski maaş veznelerinin önünü andırmaktaydı. Büyük Harpteki ekmek buhra- nını bilenler için bu manzara pek Bizde gıdaların başında ekmek geldiği için bunun eksikliği halkı daima ürkütür, Fırının önünü ka- labalık gören halk ise işin ma İ yetini muhakeme etmeden kal i lığa katılır ve ekmeğin güç'alın. ını görünce büsbütün korkarak İ ihtiyacı bir ise dört almağa kal. kar. Bu yüzden ekmek yetişmez olur. “ Bugünkü durumun sebebi ise büsbütün başkadır. Istanbul fırın. eıları açıkgöz adamlardır. Narh on beş günde bir tesbit edilir. Bu on beş gün zarfında buğday ve un fiyatları düşerse fırıncılar #es çi- karmazlar. Belediye de usulü boz- maz ve narhı indirmek için on beş günün bitmesini bekler, Un fiyatı ucuzken geçen on on beş günlük N yüksek narh devresinin tabi bi; de aksi tarafı var. Narh konduk- tan sonra fiyatlarda yükseklik ! olar, O zaman fırıncı narhın yük- sek olduğu sıralarda ettiği fazla il kârı kaybetmemek için yasak sav. ma habilinden olarak “yalnız bir iki ağız ekmek çıkarır. Bu da hal. hin ihtiyacına yetişmez. Buna bir de genel sayım günü ekmek ala- mamak meselesi ilâve edilince iş bir buhran şeklini alıverir. Bizce yapılacak iş şudur: 1 — Fırınlara daima işledikleri ekmek miktarından eksik ekmek gıkartmamak. 2 — Halkı, ekmeği bollaştır. | mak şuretile teskin etmek, Bu gibi anlarda müdehale “et. | mek üzere Şişlideki büyük fırnun | belediye elinde ve işler bir halde olması nekadar faydalı olurdu, | Böylelikle hem muvazene temin edilir, hem fırıncılar yola gei miş olurdu. Biz böyle düşünüyoruz . Siz ne dersiniz ? İLE Memlekete gezgin Getirmek için Memlekete seyyah ce'bi için gerek belediye turizm şubesi ve gerekse Tu ring klöp özel çalışmalar yapacaklar. dir. Şehire her yel biraz daha fazla seyyah celbi için gereken herşey ya pılacaktır. 928, 929 ve 930 yıllarında şehrimize gelen gezgin mikdarı 41668 dir ki, bu üç yılda gelen gezginler 4s- gari 1000 kadar artmıştır. Fakat 931 ve 932 yılarında kriz dolayısile sey. yah akını çok azalmış, buna mukabil 933 yılından sonra birdenbire fazla- 928 den 934 de kadar yal yolundan 97290 gezgin gel miştir, Bu yıl ise deniz yelile 67073, kara yolile de 14156 olmak üzere şeh rimize genel olarak 81194 seyyah gel miştir. Bu yekün göçen yılların en yi idir. Yalnız 933 yılından 9920 fazlalık göze çarpmak adir. Avrupada İstatistikler, seyyahların memlekette geçirdikleri gün veya gece esasına gö ve yapılmaktadır. Halbuki bizde yapı» lan istatistikler memlekete gelen yol- cu âdedi üzerinedir. Şimdiye kadar yapılamıyan bu usulün bizde de tat- bikma çalışılacak ve bu suretle iste- Gstiklerimiz Avrupa istatistik'erile öl gülebilecektir, Turizmin genişlemesi. Pi temin için gereken tedbirler alına» cak ve mlimkün olduğu kadar seyyah | lara kolaylık gösterilmesine çalışıla - | dan değil, heyeti umumiye tarafından caktır, YENI TRAMVAY ARABALARI GETİRİLİYOR Usküdar « Kadıköy ve havalisi halk tramvay'arı sosyetesi, Almanyaya ye niden araba sipariş etmiştir. Sosyete, yeni arabalar geldikten sonra eski a» rabalarr seyrüseferden kaldırmak iste mektedir, Yapılan tetkikata göre, bi- rinei ve ikinci mevkii ayni arabada top layan, son modeller, kontrol, hesap noktasından daha çok pratik olmakta di —İlifat edip tene yapacağım? e öylesi de- gi. Hani guler yüz, datlı dil gul. re Hani sen bazı aşi ve » İş gönuşürsun. ve a şiddetle telefonu kapamıştı. Biraz sonra terziye telefon etti: — Hani benim elbisem? diye ba- Terzi kadın esvabin o gün yeti. şemiyeceğini hissettirmek için bin Etibba odasının Bugünkü kongresi Hararetli olacak Etibba odası ikinci alt aylik kon- gresi bügün saat 14 de toplanacaktır. Bu kongrede çalışma raporu okuna - cak ve bazı di ekler yapıldıktan son- ra idare beyeti İle hâysiyet divanma Üye seçimi yapılacaktır. Etibha odası idare heyeti ile haysiyet divanma Türk hekimleri dostluk cemiyeti he- yeti umumiye karârile şunları nam- zet göstermiştir; Niyazi Ismet Göz - cü, İhsan Sami, Riza Rüstem, Orhan "Tahsin, diş tabibi Mehmet Rifat, ida re heyetine asil aza olarak ve yedek azalığa da Etem Akif, Kutsi, kayma» kam Ziya Nuri Aziz Fikret, Galip Apti, divanı haysiyet asil üyeliğine General Kadri Raşit, Ali Fuat, diş ta Bibi Osman Bürhaneddin, eczacı Hü- seyin Hüsnü ve yedek aza'ığa da Ham di Syat, Fuat Kâmil, diş tabibi Şem- seddin, eczacı Müeyyet Ihsan göste- rilmiştir. Bugünkü kongrenin çok ha- raretli olacağı tahmin edilmektedir. Çünkü bu sene idare heyetine bir diş tabibi üyenin de alınması kararlaşmış ve Türk hekimleri dostluk cemiyeti Mehmet Rifat namzet göstermiştir. Bir kısım doktorlar bü seçimin diş ta bipleri cemiyeti idare heyeti tarafın- yapılması lâzımgeldiğini öne sürmek tedir'er. Kongrede bilhassa bu konu ürerinde münakaşalar olması muhte- meldir. Diğer taraftan, eczacılar oda idare heyetinde kendi cemiyetlerin - den de bir üvenin bulunması arzusun dadırlar. Türk hekimleri dostluk ce. miyeti baskanı Dr. Neset Osman bu hususta bir mubarririmize şunları söy lemiştir: ".— Bir diş tabipleri cemiyesinden namzet istedik. Bildirdiler. Bu seçi- min heyeti umumiye kararı ile olup olmadığı bizi alâkadar etmez. Bildiri- len isimleri namzet listesine ithal et- miş bulunuyoruz.” dan birinin hastalandığını, ötekisi. nin nişanlandığını ileri sürüyor, &- linde fazla iş olduğunu - biraz ev- velki utangaç ve yalvarışlı sesinde hafif bir gurur tonu farkile - anla- ta anlata bitiremiyordu. Cemile kadının sözünü keserek haykırdı: — Dinlemem! diye bağırdı. iste rim. Bu gece benim misal i, gece za ten giyemezsiniz o esvabı.. Biz size İİ yon vazifesini bitirmiştir. Tarihi kıy- KUÇUK HABERELR! * Iç işleri Bakanı Şükrü bu | akşam Ankaraya dönecektir. l © Kadastro meslek mektebinin bi- | rinci sınıfında da derslere başlanmış- tır. Bu sene mektebin birinci sınıfın. | ds ikisi Bayan olmak Üzere 85 talebe vardır. * Kadastro ikinci mntaka direk- tör'üğü, Kumkapıda Saraç Ishak ma- | hallesinin kadasirosunu ikmal etmiş ve senetlerini alâkadarlara vermiştir. | Kütükler sicil muhafızlığına devredil | | miştir; | len İüzum üzerine, Kapabıçarşı şubesi Beyazıt nahiyesinden ayrılarak Emin- önü kaza şubesine bağlanmış ve başlı | başına çalışmağa baş'amıştır. * Müzeler idaresi, şehrimizdeki ta rihi kıymeti haiz olan anıtları tesbit için bir komisyon seçmişti. Bu komis- meti olan eserler bir liste halinde s- raya konmuştur. Bu listelerden birer tane ilgili makamlara gönderilmiştir. © Belediye sebze ve yaşatık mad- deleri üzerinde olduğu gibi yakacak madde'eri üzerinde de incelemeler yapmıştır. Bu inceleme bilhassa şehir | #murları içinde kömür dükkünlarında doğrudan doğruya perakende satılan odun ve kömür fiyatları üzerinde ya- pılmıştır. Tetkikat sonunda elde edi- len rakamlara göre 930 yılından 934 yılı sonuna kadar odun, . İstanbulda tm çok 3,25 ve en az 1,25 kuruşa satıl mıştır. Mangal kömürü fse 931, 932, 933 ve 934 yılarında İstanbulda 7,75 kuruşla 3,50 kuruş arasında dolaşmış ter. 931 yılından 934 yılına kadar fi yatlarda düşüklük görülmüştür. * Bu yıl yumurta fiyatları düşmüş tür, Belediyenin yumurta fiyatların ds yaptığı incelemeye göre yumurta 933. yılnda 2, 934 de 1,50 kuruştan muamele görmüştür. * Miss Filipe adir bir Ingiliz ba-| yan: evvelki gün şehrimize gelmiştir. Bu bayan küçük bir spor otomobilile Avrupayı dolasmıştır. Bayan buradan Mısıra gidecektir. MEKTEPLERDE OKUTULACAK DERS KITAPLARI Kültür Bakanlığı, bu yıl, baz kitapların okutu'mıyarak, muajlimler tarafından talebeye not verilmesini kararlaştırmıştı. Baz: mekteplerde, müslimlerin talebenin eline mutlaka | bir eser vermek endişesile, resmi ki. tap istesinde bulunmayan birtakım kitaplar tavsiye etmek isteğinde bu » lunduk'arı anlaşılmıştır. Költür Ba - kanlığı genel enspektörleri mekteple- ri teftiş etmektedirler. Muallimler, verecekleri derslar hakkmda, talebe- ye muntazam not vermeğe mecbur tu | | tulacaklardır. l BELEDİYELER KONGRESİ TOPLANIYOR Önümüzdeki perşembe günü An - kapada toplanacak olan belediyeler kongresinde önemli meseleler konuşu lacak ve mühim kararlar verilecektir. Bu arada şehirlerin bayındılık işleri ve bilhassa grda maddeleri fzerinde müzakereler yapılacak, belediyelerin varidatı ve sarfiyat şekli incelenecek- tir. İstanbulun şehir işleri, nasıl çalı- şıldığı ve şehrin ihtiyaçları hakkında kongreye verilmek üzere bir rapor hazırlanmıştır. - Belediye hesap işleri direktör vekili Naille, Ekonomi direk- törü Asım Süreyya kongrede bulun- mak üzere Ankaraya gitmişlerdir. 1 ye tarbayın da bugün gitmesi muhte- — Ben bilmem öyle wi “Esvabı göndermezteniz gelir dükkânı ba- şınıza yıkarım. Vallahi orada ne kadar elbise varsa hepsini yırtar, parçalarım. Anladın mı kokana! Sen bana çarşamba dedin, çarşam- baya isterim. Gece benim misafir- lerim gelecek. — Peki, daye ben size bugünlük başka bir müşterimin ge- ce elbisesini göndereyim. Vücudü size uyar. Olmaz mı? Gönder de bir göreyim. Yarım saat sonra terzinin kızla» rından biri Cemileye esvap getir - imiş, gittikten sonra Cemile yatak oda- sına koşarak hemen fora ve yes kdar Tah Ber gün gli Bn İvan rüya beri biç geliyordu Halkalı basi: dir “misafir, misafir, diye tuttur - duğu adamlar kimler? Memduh Bey neci? Tahsinin ona bu kadar | chemmiyet verişi neden? Asiye Hanım sokağa çıkmıştı. Şa | hinde Cemilenin yatak odası önün. | den geçerken onun içeride giyindi. ğini görünce içeri girdi: İY me — Bu gece misafirler gelecek - Cemile ilân atmalı <1. - ! Kız | H 21-10-0935 sağ BENCE RADYOMUZ NASIL ÇALIŞMALIDIR ? Radyomuzun çalışma programı Ür zerinde fikir yürütmek için her şey” || den önce büyük ve kuvvetli bir istas” yonumuzun Setin sn oldur ğunu hemen söylemi; Memle- ket sınırları içinde bir ei Türk radyosunu dinliyebilmek için altı ve” ya İkmbalı bir lüks ve pahali makine kullanmak zorunda (kalırsa hiç radyo istasyonumuz bulunmadı” ğını kabul etmek daha doğru olur. Fakat sırası gelmişken şu da ilâ” | ve edeyim ki, devrimizde okul kadar önemli bir kültür vasıtası haline gek Miş olan radyonun, yabancı serme || yeli yabancı şirketlere verilerek om- lar tarafından işletilmesi asla batrre getirilmemeli Ulusal menfaatle" rimizin düşüncesile demiryollarımızı, telefon, tramvay ve limanlar gibi halk ime ait işlerimizi yar bancı ellerden kürturmek davasma girişmiş ve bu yolda büyük başardar elde etmiş olduğumuz bir sırada rad- yo gibi devlet elinde bulunması da: ha lüzumlu olan bir propaganda vas tasını yabancılara vermek akla sığmı- yacak bir hareket olur. Bizde radyo, şimdiye kadar, çekins meden söyliyebiliriz ki, hemen yal- nız musiki neşretmiye oyarıyan bir unsur gibi telâkki edildi, Ve burada neşredilen musiki de, şirketin açığı artıp masraflarını kısmak zorunda salça dejenereleşerek en sonra çatlak gazelli, zilli zurnalı bir meye hane çalgışı derckesine kadar düştü. Geçen sene Atatürkün müzik dev» rimini müjdeliyen nutkundan sonra radyomuzda, hepimiz için yüz kızar tıcı olan, bu acıklı hale bir nihayet verildi. Şark san'atlarından aramızda en gecikmişi olan incesaz, defini, w- dunu topleyarak bu medeni vasıta” dan uzaklaştı. Bu hareketle işin zararlı tarafıma önü almdıysa da faydah tarafının da başlamış olduğunu iddin eger. zamandanberi, batı is” mel çalımışlarını dinlediğimiz batı musikisinin, Temcit pilâvı gibi hiç değişmiyen iki üç kişilik. bir grup tarafından daha mı lerini dinledik. İş bu hale ce, istasyonlarımız, yabancı istasyon ları nakletmekle çek daha faydalı sw rette çalışmış olurlardı. Musiki kısmında bizim için yapıla” cak iş, her şeyden önce, halk musiki sinin ve ondan ilham alan yeni pozitörlerimizin eserlerine en büyük Armonize edilmiş batı musikisini sevdirmek merhale hizmetini görmelidir, Sov yetler Birliğinin halk cumuriyetlerin deki müzik çalışmaları bize bu hu susta çok iyi dersler verebilir. Fakat musiki, radyo verinn nin en fazla yarısını işgal Günde sekiz on saate plani bir programda ise bu miktar hiç de arım- sanmaz sanırım. Diğer kısımlarda ise memleketin bütün aydınları vazir fe başına çağrılmalıdız Devrimin, yeni filörlerin, yeni atı” lışların propagandasma (gelince, bu iş o suretle ve o kadar dikkatle yar ee ki asla propaganda koku- su taşımasın, bu da pek güç bir şey değildir, Ayrıca smır burak- rak programlarımıza KE EY Bütün bunlar, kuvvetli bir orga» nizasyon ve elbetteki biraz para is“ ter, Fakat buraya harcanacak para memleketin en hayati ihtiyaçlarından biri için verilmiş sayılmalıdır. Yaşar NABİ — Tahsin de onlarla beraber ge“ beraber gidecek, Bilmiyorlar mış onlar burasının Tahsinin evi ol- duğunu... Tahsin de onlar gibi ba” na misafirmiş gibi gelecek. — Erkek misafirler mi? — Öyle olacak, — A. Ben de çıksam onlara! — Hangi kılıkin abla? — Pazen entarimi . ütülesem, giysem olmaz mı? Bir Jhöşeye çeki- | Tir, otururum, — Olur mu hiç?.. Sana da bir es vap yaptıralım da ondan sonra. lem neden bu kadar istiyorsun. Onlar kâğıt oynayacaklarmış. Şahinde çini çekti. Çemilenin içi szlamıştı. Pek iyi biliyordu ki ablasının bütün derdi erkeklere çıkmak, kendisine bir kıs met bulmaktı. Cemile üstündeki ni kıyas fetle ona zavallılığını daha fazla hissettirmemek için: — Aman, dedi, Tahsinin arka - daşları ne olacak? Onun gibi sue ratsız heriflerdir. Fakat ne yapar” »m, iş başa düştü de hazırlanıyo * rum. Yoksa içim hiç istemiyor. Söylediği biraz da doğru idi Ce mile bu apartmanda, bütün bu ba- yatın arada bir kısaca parlayıp sö" nen yaldızlı cazibesi içinde büyük bir sıkıntı hissediyor,z: ve ür zularla değil, tecessüsler ve hayret